Türkçe Haberler En Son Başlıklar
İpek Erdem: Dağıldım ve dağıttım
Biz "facetime"da tanıştık. Önce mesafeliydik. Sonrasında rahatladık, anlaşılır olmanın emin adımlarıyla ilerledik...Yazdığı oyundan, bu sene üzerine çalışmaya baÅŸladığı performans sanatından ve iÅŸi gereÄŸi bedenini, anatomiyi daha iyi tanıyabilmek için katıldığı yoga eÄŸitiminden heyecanla bahsetti. Dizilerden, Kapadokya’da düzenlediÄŸi caz festivalinden, hayat yolculuÄŸundan da.Bir sorumla daha önce hiç bahsetmediÄŸi bir dönemini açtı Ä°pek Erdem. “18 - 23 yaÅŸ arası epey dağıttığım bir dönem oldu†diye baÅŸladı anlatmaya. Bildik hikâye aslında; gencecik yaÅŸta şöhret olan bir insan, kaldıramadığı ağır bir yük, sığınılan sanal bir dünya.- DeÄŸiÅŸik bir yolculuÄŸa çıktın hayatta.Evet. Aslında bu yol 21 yaşımda baÅŸladı. Kendimi dinlemem, tanımam gerektiÄŸini farkettim. O günden bugüne bana ait olmayan toplumsal ve evrensel ne kadar ÅŸey varsa kurtula kurtula kendimi tanıdım, kabul ettim. Ne kadar kabul ettiysem o kadar -çoÄŸu zaman cesaret ederek- yoluma girdim. Tabii ki bugüne kadar yürüdüğüm bütün yollar da bana aitti. Ama bugün tam olarak içimden gelen yolun baÅŸlarındayım. Öğrenmeye ve yola devam…- Ne oldu 21 yaşında da bunu farkettin?18 yaşımda ünlü olmak beni fazla yordu ve sarstı. Dolayısıyla çok hoÅŸuma da gitmedi. Üç sene sonra o kadar dolmuÅŸ ve yorulmuÅŸtum ki tek başıma tatile çıktım ve günlerce sessiz kaldım. Hiç unutmuyorum 4. gün sabah uyandığımda ruhumla, kendimle karşılaÅŸmıştım ve o gün bugündür içimden gelen sesi, sezgilerimi, kalbimi dinleyerek yaşıyorum.- Ä°stemeden baÅŸlamadın herhalde.Hayır tabii ki, okula faydası olur diye baÅŸladım. Para kazanacaktım, beni rahatlatacaktı. Çekimler hafta sonuydu, okulumu etkilemeyecekti. En önemlisi de çok hayran olduÄŸum Perran Kutman oynuyordu. Yarı zamanlı garsonluk teklifini kabul etmek gibiydi benim için. Ãœnlü olacağımı hiç hesaba katmamıştım. Bursa’dan Ä°stanbul’a gelmek 18 yaşında yeterince güçlü bir adaptasyon süreciyken kıymetli hocamız Yıldız Kenter’in olduÄŸu bir devlet konservatuvarında okumak, üstüne hiç beklemediÄŸim bir ün… Kaldırması kolay olmadı. Bence genel olarak ilk tanındığınız zaman kaldırması kolay bir durum deÄŸil.- Biraz bilinmek, tanınmak çok güzel duygular deÄŸil mi?Orası ayrı. Sanırım ÅŸu sebepten, babam Bursa’da tanınan bir insandı. Ne yapsam kulağına giderdi. Bu da hoÅŸ deÄŸildi tabii. Özel ve özgür bir alanım neredeyse yoktu. Tam üniversiteyi kazandım, Ä°stanbul’a geldim “hey özgürlük†derken diziye baÅŸladım. Bu sefer herkes tanır oldu. Bundan dolayı da tanınmak bana baÅŸlarda iyi gelmemiÅŸ olabilir. Herkes için böyle deÄŸil elbet. Ben etkilendim. Açıkçası beni çok cezbetmedi. Åžimdi ise bu süreçten bana kalan duygu, seyirci ile aramdaki bu kıymetli bağı sevmem.- Bursasporlu Haluk Erdem’in kızısın, deÄŸil mi?Evet, ailenin asıl yıldızı o. Çok severim babamı.BAÄžIMLIYDIM, DESTEK ALDIM- Nasıl geçti o ilk zamanlar?Dengem ÅŸaÅŸtı, kaldıramayacağım kadar çok fazla yükün altına girmiÅŸ oldum. E bir taraftan ergenlik dönemimdeyim. (Tam da zamanı aslında.) Dağılmaya ve dağıtmaya baÅŸladım. 18-23 yaÅŸ arası biraz rock’n roll geçti. Çok fazla içer olmuÅŸtum. Sonra gitgide kendimi kaybedince bu hoÅŸuma gitmedi ve toparlanmaya karar verdim.- Psikolojik destek aldın mı?Bir arkadaşım gittiÄŸi bir bağımlılık danışmanından bahsediyordu. Dikkatimi çekiyordu. Toparlanmaya karar verdiÄŸim gün aklıma geldi ve direkt ona gittim. Terapi 9 ay sürdü. Çok da güzel geçti. DoÄŸru hissetmiÅŸim. 13 sene oldu içmeden, saÄŸlıklı bir hayat yaşıyorum. Çok da memnun ve mutluyum. O zamandan beri bir rehberim var. Hayatımın en kıymetli büyüklerinden biridir. EmeÄŸi çoktur bende. Daha da çok akıl danıştığım, dinleyerek öğrendiÄŸim büyüğüm oldu.- Kimlerden yardım alıyorsun? Hem kiÅŸisel hem mesleki anlamda.Mesleki anlamda sizin tanıyabileceÄŸiniz Åžebnem Sönmez var. Tüm karakterlerime elinin deÄŸmesi bana uÄŸurlu gelir. Elveda Rumeli’de de beraberdik, hayat bizi hep bir araya getirir. Bundan dolayı çok mutluyum. KiÅŸisel olarak artık herkesten ve her ÅŸeyden öğreniyorum, bahsettiÄŸim büyüklerimle de iliÅŸkim sürüyor.- Kendini bağımlı hissedecek kadar mı içiyordun?Bir sorun olduÄŸunu düşünecek kadar. DoÄŸru adresin de orası olduÄŸunu hissettim. Türkiye’de pek bilinen bir hastalık deÄŸil. Fakat bağımlılık altı kuÅŸak geriden gelebilecek genetik bir hastalık. Bunun alkol, uyuÅŸturucu, kumar olması gerekmiyor. Ä°nsan, yemek, ÅŸeker, karbonhidrat, iÅŸ, alışveriÅŸ, oyun, sosyal aÄŸlar her ÅŸeye bağımlı olabilirsiniz. Aslında günümüzde birçok insanda var ve daha çok bilinir olmaya baÅŸladı. Ben sadece bende olduÄŸunu biliyorum ve iyileÅŸtirmeyi seçiyorum. Çünkü en sevdiÄŸim hal saÄŸlıklı yaÅŸam oldu. Ailemde de içen olmadığı için zaten uzun sürmedi içme sürecim. Toleransım çok düşük ve sevmiyorum.- Bunun üstesinden gelebilmek ne büyük bir azim aslında.Benim için çok zor olmadı. Çünkü içmemeyi, ayık ve temiz olmayı daha çok sevdim. Bunu tercih ettim. Ha ama ilk bir kaç sene iyileÅŸme süreci her ne kadar memnun olsam da kolay deÄŸildi.- Neyini sevdin?Hayattan kaçmayı deÄŸil de yaÅŸamayı çok sevdim. Ä°ÅŸime daha iyi odaklanıyorum. Öğrenmeye ve geliÅŸmeye ayırdığım zaman arttı ve daha kaliteli bir hale geldi. Daha fazla üretir oldum.- Dostların veya ailen destek oldu mu?Aileme dokuzuncu ayda açıkladım. Bu zorlukları yaÅŸadığım ve bilmedikleri için üzüldüklerini ama içinden tek başıma, bu ÅŸekilde çıktığım için de yaptığımın olaÄŸanüstü bir ÅŸey olduÄŸunu, sevindiklerini söylediler. Zaten en büyük ÅŸanslarımdan biri annemin ve babamın bana böyle kritik durumlarda hiç kızmaması. Her zaman sakin sakin, konuÅŸarak anlaÅŸtık. Her zaman da bana güvenmiÅŸlerdir. Dostlarımla o dönem çok bir arada deÄŸildim. Olumsuz hiçbir tepki de almadım. Daha çok tek başıma geçirdiÄŸim bir seneydi ilk senem. Sonra zaten Makedonya’ya çalışmaya gittim. Ama yaÅŸadığım konservatuvar dönemi çok özeldi. ArkadaÅŸlığımız devam ediyor.- Ailen bu dönemi nasıl ve neden bilmiyordu.Bilseler müdahale edeceklerini düşündüğüm için beraberken hiç çaktırmadım. Çünkü deneyimlemek istiyordum. Onlar Bursa’da yaşıyorlardı. Ben Ä°stanbul’da çok yoÄŸundum. Bu yüzden farkedemediler.- Sen, en ana yoldayken, en çok kazanabilecekken, daha doÄŸru bir yol uÄŸruna herÅŸeyden vazgeçebilecek kadar güçlüsün.Benim için mutluluk bu çünkü. Kendi yolumda olmak. Aksini yapamıyorum. O yol beni çok ilgilendirmedi.- Ãœn ve popülerlik mi?Evet. Galiba öyle bir mefhumum yok. Ben sanat ve iÅŸimi geliÅŸtirmek ile ilgilenmeyi seviyorum. Hele ki Hayat Bilgisi döneminden sonra aşırı hızlı ilerleyen süreç çok da beni cezbetmedi.- Bütün geçiÅŸ dönemine ÅŸahit oldun gibi.Biraz öyle. 2003 yılında 59 dakika çekiyorduk, 2004’te 90 dakikaya çıktı süremiz. Uzaylı görmüş gibi olmuÅŸtuk. Åžimdi diziler 150 dakika. Bence 1 haftada 150 dakika dizi yazmak, yönetmek ve oynamak çok saÄŸlıksız bir durum. O zamandan bu yana her ÅŸey çok hızlı deÄŸiÅŸti. Eskiden tiyatrocular dizilerde oynamayı sevmezlerdi hatta.- DoÄŸru, pek tercih edilmezdi.Yüzlerinin eskimesini istemezlerdi. Bir de ünlü olmak bugünkü gibi deÄŸildi. Herkesin olmayı düşündüğü, bildiÄŸi, ilgilendiÄŸi bir ÅŸey deÄŸildi. Åžimdi herkes ünlü, sosyal medya var, gençler her ÅŸeyi biliyorlar. Bir süre sonra ‘dizi olmazsa yaÅŸayamam’ kaygısına düştük.- PopülerliÄŸi yitirmeme adına herhalde.Sadece o da deÄŸil. Öyle bir algıya geldik ki iÅŸte, ki bu da normal… Tiyatrodan para kazanılmıyor düşüncesine kapıldık. Ve tamamen algımız dizide oynamaya kaydı. Ä°ÅŸin kötüsü tamamen sanatı bırakıp inanılmaz bir kaygıyla yaÅŸamaya baÅŸladık. Biz aydın sayılan, okuyor görünen insanlar olarak ÅŸunu kaçırdık bence. Baktığımızda dünyaya neredeyse bütün önemli sanatçılar ağır bedeller ödemiÅŸtir. Nâzım Hikmet mesela sürülmüş, hapis yatmış.. ve yazmaya devam etmiÅŸtir. Neredeyse hepsi sürülmüş, hapse girmiÅŸ, parasız kalmış. Biz de kirayı ödeyemeyeceÄŸiz diye geberiyoruz korkudan. Ben de bu kaygılara düştüm. Yine de sadece para kazanmak için istemediÄŸim bir iÅŸte oynamadım. Evimden vazgeçebilirim. Ev ve para gelir. Ekonomik olarak küçülebilen biriyim. Ä°lgi alanlarımın da parayla pek bir ilgisi yok. Ayrıca para kazanabileceÄŸimiz çok alan var. Sektörün de artık beni tatmin etmediÄŸini fark ettikçe oyunculukla ilgili unutttuÄŸum, güncel olmadığım alanlar keÅŸfettim. Çünkü beni ilgilendiren ÅŸeyin sadece oynamak olduÄŸunu anladım. Tiyatroya döndüm. Orada da bazen hüsrana uÄŸradığım oldu./Archive/2020/11/14/210855531-cmt-ipek-max.jpg- Acaba çıtan çok mu yüksek?Yok, inan deÄŸil. Ben sadece çok çalışkanım. Ä°ÅŸimi iyi yapmak, herkesin aynı özende olmasını ve iÅŸin de iyi olmasını istiyorum. Aslında olması gerektiÄŸi gibi. Bak, bir oyunda oynamaya baÅŸladım, üstelik sonradan girdim. Neredeyse dramaturjisini bile yapmamışlardı. Senelerin tiyatrocularından “ya Ä°pek’çiÄŸim biz de bir zamanlar böyleydik de, artık ipin ucunu bıraktık†ları duydum. Biraz tembeliz bence ve almamız gereken birçok sorumluluÄŸu almıyoruz. Ama ÅŸunu kesinlikle söyleyebilirim ki meslek olarak hiç desteklenmeyen bir ülkede oyuncu, sanatçı olmak gerçekten çok zor. Hiçbir yerden nefes alacağımız bir alan tanımıyorlar maalesef. Ama bu da bir özür deÄŸil bence. Çünkü anladığım kadarıyla neredeyse sanatçının desteklendiÄŸi dönem yok denecek kadar az.TÄ°YATROLAR KAPANMAK ÃœZERE- Hangi tiyatroları beÄŸeniyorsun?Galata Perform, Kumbaracı50, Moda Sahnesi, Tiyatro Adam, Emek Sahnesi, performans ekipleri… çok var ve malesef ÅŸu anda birçok alternatif tiyatro zor durumda, kapanmak üzere.ARTIK KENDÄ°MÄ° KAYBETMÄ°YORUM-  Peki ikili iliÅŸkiler?Çok aşık oldum, çok sevdim, sevildim. Ä°liÅŸkilerim de güzel geçti hep. Hâlâ da kıymetliyizdir birbirimiz için. ArkadaÅŸlığım, dostluÄŸum devam ediyor.- Neden bitti aÅŸklar peki?HerÅŸeyden önce ben mesleÄŸine aşık biriyim. Muhtemelen bugüne kadar aşık olduÄŸum zaman karşı tarafta kayboluyordum. Kendimden uzaklaÅŸmak da iyi gelmiyordu ve tek başıma daha iyi üretiyordum. Bununla beraber artık yollarımızın çok da aynı olmadığını gördüğüm noktada sevdiÄŸim için ne onun hayatını ne de kendi hayatımı zorlaÅŸtırmak istedim. Artık kendimi kaybetmiyorum. Bu yüzden sadece sevgili deÄŸil tüm iliÅŸkilerimi daha saÄŸlıklı yaşıyorum. Bir de kalıp düşüncelerle de bakmıyorum iliÅŸkilere. Hiçbir ÅŸey bitmez. Form deÄŸiÅŸtirir. Yollarınız kesiÅŸmiÅŸtir ve bir gün deÄŸiÅŸebilir, tekrar kesiÅŸir...BERLÄ°N YOLUNDAYIM- Åžimdi bir iliÅŸkin var mı?Yok.- Ä°stiyor musun peki?Bu veya herhangi bir konuda bekleyen, arayan bir insan deÄŸilim. Açıkçası mutluluÄŸu buna baÄŸlamıyorum. Bir gün biriyle kendiliÄŸinden yollarımız denk olabilir ve uzun yıllar devam edebilir, kısa da sürebilir. Hayat güzel ve onunla, içindeki birçok ÅŸeyle iliÅŸkim iyi, memenunum. Åžu anda tamamen yeni kurduÄŸum hayata ve iÅŸime odaklanmış durumdayım.- Bahsetsene biraz.Dizilerin durumu garipleÅŸtikçe dediÄŸim gibi oyunculukla ilgili diÄŸer alanları araÅŸtırmaya baÅŸladım. Bir baktım kısa filmler var, dünyayı geziyorlar. Performans sanatı çok evrensel bir dil ve çok da sevdim. Dünyayı görmeye baÅŸladım, açıldım. Ä°ki sene evvel Berlin girdi hayatıma.- Nasıl oldu?Bir arkadaşım “Almanya’da burs ister misin†dedi. Niye, nereden, araÅŸtırdım. Türk sanatçılarını destekliyorlarmış. Sonra Galata’da bir Pazar sabahı Tiyatro Frankfurt karşıma çıktı. Beraber çalışmaya niyetlendik. Oyun provasına girdik. Provanın sonlarında reddedemeyeceÄŸim, beÄŸendiÄŸim bir dizi teklifi geldi. Bu yüzden Almaya’ya oynamaya gidemedim. Yine hesaba katamadığım bir durum. Allah’tan kastlı oynuyorduk. Ama çok kıymetli bir bağımız oldu ve geçen yaz uzun bir Avrupa seyahati yaptım. Oralala ilgili bilgilerimi güncelledim. KendiliÄŸinden hoÅŸ geliÅŸmeler oldu, iÅŸimle ilgili insanlarla baÄŸ kuruldu. Derken o zaman tanıştığım, Viyana’da yaÅŸayan prodüktör ve organizatör Nazmi AteÅŸ geçtiÄŸimiz Nisan ayında beraber bir ÅŸey yapmak istediÄŸini söyledi. Hemen kabul ettim. Ãœstüne Tiyatro Frankfurt’un kurucusu sevgili Kamil KellecioÄŸlu da çalışmak istediÄŸini yineleyince bana oraya doÄŸru yol göründü. Farklı yerlerde, farklı kültürlerde yaÅŸamayı, öğrenmeyi seviyorum. Åžu anda önümüzdeki sezon için tek kiÅŸilik bir oyun yazıyorum ve ikisinin ortası Berlin’de yaÅŸamaya hazırlanıyorum. Çünkü sanatçı vizesini bir tek Berlin veriyor. Biraz da oradaki Türk ve yabancı seyirci ile bir araya geleceÄŸim, sanatçı arkadaÅŸlarım ve ekiplerle çalışacağım. Bakalım pandemi ve hayat ne zaman izin verecek. Biz Ekim diyoruz.- Åžimdi Kaş’ta yaşıyorsun, deÄŸil mi?Evet, annemle. Daha güzel bir yerde olamazdım. Hele ki yazma sürecinde. AraÅŸtıracağım ve üstüne çalışmam gereken o kadar çok ÅŸey var ki…Tam kamp yeri.- Yine en zor yoldasın yani.Zor yoldayım, evet. Ama ben kıyafet de seçerken, ev temizlerken de ne yaparsam yapayım ıncık cıncık yapıyorum. Ne yapayım, böyleyim. Çok meraklıyım. Ä°ÅŸin hakkını vermek istiyorum. Aksi zor oluyor benim için.- Saçlarını neden kestirdin ve neden her yerde haber oldun?Instagram’daki paylaşımımda içsel sebeplerini anlattım. Bir de iÅŸ kısmı var. Yazdığım karakteri kısa saçlı oynayabilirim. Oynayacağım zaman kestirsem ve iyi olmasa uzatacak zaman olmadığı için hoÅŸ olmayabilir. Açıkçası içimden geleni yapma cesaretini göstermek zorunda olmamın sebebi buydu. Benim için ciddi bir cesaretti. BaÅŸkası için olmayabilir. GidiÅŸatım da belli… Bu sene iÅŸ yapmakla ilgili bir beklentim de yok. Çünkü yazmak tüm zamanını isteyen bir ÅŸey biliyorsun. Bu kadar haber olmasının sebebi Barbie ve sarışın olarak akıllara kazınmam olabilir. Birçok kadın oyuncu da saçını kısa kestirdiÄŸinde her yerde haber olmuÅŸtu. Demek ki ilgiliyiz böyle ÅŸeylere. Ama magazinde yer alacağı hesap etmediÄŸim bir ÅŸey deÄŸildi. Beklemiyordum, çok ÅŸaşırdım. Hiçbir zaman magazinel bir insan olmadım çünkü.-Nasıl magazinel bir insan olmadın, sevgilinle de mi görüntülenmedin?Birkaç kere görüntülendiÄŸim oldu. Ama magazinle ilgili olmadığım için iki taraf da birbiriyle ilgilenmedi sanırım.- Peki ileri de nerede görüyorsun kendini?Oyun yazmaya, sahnede, sinemada, dizide, sokakta oynayabileceÄŸim her yerde oynamaya ve performansa devam edeceÄŸim. Bunun dışında aklıma birçok fikir geliyor. Karikatür, çizgi film, senaryo, okul… Bazılarını yapamam tabii. O iÅŸi yapan arkadaÅŸlarımla paylaÅŸacağım. Ä°ÅŸte böyle bilgi, birikim, üretim arta arta gidecek ve bir süre sonra da bir ÅŸekilde aktarmaya baÅŸlayacağım sanırım.-Evet daha önce de oyunculuk dışında bir çok ÅŸey gerçekleÅŸtirdin deÄŸil mi? Kapadokya’da caz festivali gibi.Evet bazı ilgi alanlarımı o kadar yoÄŸun araÅŸtırıyorum ki böyle fikirler zıplayabiliyor ve bazılarını gerçekleÅŸtirebildim. Güzel bir festivaldi. Ä°ki sene yapabildik. Sonra ülke zor zamanlara girdi ve devam ettiremedik. Â
Fatih Türkmenoğlu
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/644964-i%CC%87pek-erdem-dagildim-ve-dagittim/