Ağzından çıkanı kulağı duymak
Küçüklüğünde annesinden, “AÄŸzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?†uyarısını almamış çocuk pek yoktur herhalde. Bu soru çoÄŸumuzun kulaklarında çınlar. Åžimdi düşünüyorum da ne önemli bir uyarıdır o, aÄŸzından çıkan sözün ne anlama geldiÄŸini düşünmeyi öğrenme uyarısı! Sözün büyü gibi bir ÅŸey olduÄŸunu, savaÅŸ çıkarabildiÄŸi gibi, yılanı deliÄŸinden çıkarabileceÄŸini de bütün analar-babalar çocuklarına öğretir.Asla ama asla yan yana getirilemeyeceÄŸini düşüneceÄŸim iki sözcüğün, “dindar ve kindar†sözcüklerinin, yan yana getirildiÄŸine tanık olduÄŸum zaman kulaklarıma inanamadım, annemin yukardaki sorusu kulaklarımda çınladı, o sözü ben söylemiÅŸim gibi yüzüm kızardı. Kindar ne demektir? “Kin tutan, öç almak isteyen, düşmanlık güden†demektir. Benim bildiÄŸim kadarıyla, bütün dinlerde “KomÅŸunu sevâ€, denir, “Bağışlayıcı olâ€, denir. “KomÅŸundan nefret et, öç al, kimseye acıma, kimseyi bağışlama†denmez. Ä°nsanlara düşmanlık gütmeyi öneren bir din olamaz ve yoktur. Dinin doÄŸasına aykırıdır bu. Dinler insanlara, kötülüğe bile iyilikle karşılık vermeyi öğütler çünkü dünyanın yaÅŸanmaz bir yer haline gelmemesi için vardır dinler. Ayrıca düşmanlık güderek, nefret ederek insan da olunamaz.*** Bazı kiÅŸisel hayat deneyimleri çok açıklayıcıdır. Bir laboratuvar deneyi gibi pek çok gerçeÄŸi gün gibi aydınlatır. Böyle çok aydınlatıcı bulduÄŸum bir hayat deneyiminden söz edeceÄŸim size, çok öğretici. Roman Polanski’nin “Piyanist†adlı filmini belki pek çoÄŸunuz seyretti. Çok etkileyici bir filmdi. II. Dünya Savaşı sırasında Naziler Polonya’yı iÅŸgal ettikleri zaman, Yahudi bir piyanistin, Wladislaw Szpilman’ın başına gelenler anlatılıyordu filmde. ÇeÅŸitli kitaplardan ve filmlerden, iÅŸgal altındaki ülkelerde, baÅŸta Yahudiler olmak üzere, insanların ne felaketler yaÅŸadıklarını, ne canavarlıklarla karşılaÅŸtıklarını aÅŸağı yukarı biliyorduk ama bu filmde, filmin kahramanı olan piyanistin başına o bildiÄŸimiz felaketlerin bin türlüsünün bini birden geliyordu. O durumda piyanistin bin kez ölmüş olması gerekiyordu ama o savaÅŸtan saÄŸ kurtulmayı baÅŸarmıştı. Filmin kabaca öyküsü buydu. ***Ben bundan sonrasında, piyanistin hayat öyküsünde çok öğretici bulduÄŸum bir ÅŸeye iÅŸaret etmek istiyorum. Piyanistin oÄŸlu babasını anlatırken, “O korkunç savaÅŸ deneyiminden sonra babam solist olarak piyanistlik yapmak†istemedi diyor. SavaÅŸtan önce solo konser vermek piyanist için bir sorun deÄŸilken, savaÅŸtan sonra solo konser vermek istememiÅŸ. Neden acaba? “[S]olo konserlerin kendisinde çok fazla gerginlik yarattığını söylüyordu; daha sonra açıkladığına göre sahnede piyano çalma gücünü ona veren ÅŸey sahnedeki öteki müzikçilerin varlığıydı. Solo bir konserde tek başına olmanın yalnızlığına,†katlanamıyordu. OÄŸul, babasının yalnızlığa dayanamamasının nedenini de açıklıyor: : “savaÅŸtan sonra kentin yıkıntıları arasında yıllarca tek başına yaÅŸadıktan sonra dünyanın çeÅŸitli yerlerine tek başına yolculuk etmek istemiyordu,†diyor.Beni filmin kendisi kadar etkiledi bu ayrıntı. SavaÅŸtan sonra bu adam, baÅŸkalarıyla sahneye çıkmak yerine, tam tersine hep solo konser vermek isteyebilirdi, kendini öne çıkarmak, hatırlatmak, parlatmak, yıldızlaÅŸtırmak isteyebilirdi, ün, para, saygınlık gibi ÅŸeyler kazanmak isteyebilirdi (bunları kazanmaya yetecek yeteneÄŸi vardı) ama bunların hiç birini istememiÅŸ. Bunların yerine ne istemiÅŸ? Ä°nsanlarla birlikte olmak istemiÅŸ, gerçek “insanlarlaâ€, kendisinin kurduÄŸu VarÅŸova Piyano BeÅŸlisi’nin üyeleriyle birlikte olmak istemiÅŸ sahnede çünkü insanın yaÅŸama gücünü, ünden, paradan almadığını, ancak gerçek insanlardan aldığını öğrenmiÅŸ. SavaÅŸ sırasında en çok acısını hissettiÄŸi ÅŸey “insansızlık†olmuÅŸ. Bir daha yaÅŸamak istemediÄŸi en önemli ÅŸey de bu, insansız ve dolayısıyla da bomboÅŸ bir dünyada yaÅŸamak.  “Kindar†nesiller yetiÅŸtirmekten söz edenlere sormak gerekiyor, “Siz hangi din adına konuÅŸuyorsunuz?â€Â Â
Ãœlker Ä°nce
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/645305-agzindan-cikani-kulagi-duymak/