Sartre nasıl yaşadı ve öldü bilmek isterdim
1. Simone de Beauvair “Bütün yaÅŸamı boyunca Sartre, hep kendini tartışma konusu yapmayı, kendisini yeniden gözden geçirmeyi sürdürdü.†diyerek baÅŸlıyor “Veda Töreni†adlı kitaba. Bu yapıt, Sartre’ın hakkında eleÅŸtiri yapamayacağı, fikir bildiremeyeceÄŸi tek çalışmasıydı Beauvair’ın. Ölümünden sonra yazılan bu kitap, son günlerini nasıl geçirdiÄŸine dair Sartre’ın; kimine göre nesnel, kimine göre öznel deÄŸerlendirmeler içeriyor. 2.Yazarlar –büyük sanatçılar- hakkında ne bilmeliyiz, ne kadar öğrenmeliyiz üstüne hep düşünen biri olarak, yapıtla yazar arasında mesafe tartışmalıdır kafamda. Sartre, kendi düşüncesinin karşısına, yine kendini koymayı beceren bir düşünür. Bazı yazarlar hep görünür olmak zorundadır, çokça fikir söylemek, yeryüzünde tüm olaylar karşısında tutum takınmak gereÄŸini hissederler. Elbette Sartre bu türden “aydın†tarifinin tipik örneÄŸi, öncüsü. Özel yaÅŸamı bizi neden, ne ölçüde ilgilendirsin ki? 3.Ä°nsan merak eden, düşünen varlık; hele de tanınmış kiÅŸilerin gizlerini bilme duygusu kaçınılmaz! Daha çok popüler kültür kiÅŸileri gözlenir, izlenir sanıyoruz; oysa dikkatli bakarsak, entelektüel dünyaya dair elimizde daha çok, saÄŸlıklı -verimli- kaynak olduÄŸunu fark ederiz. Anı, biyografi kitapları, farklı metinlerden edindiÄŸimiz izlenimler merak ettiÄŸimiz yazar, sanatçı hakkında hayli bilgi saÄŸlıyor. Burada sorun ÅŸu; okur neden, örneÄŸin Sartre’ın son yıllarında kimi zaman idrarını tutamadığını bilsin? Buradan estetik, düşünsel haz ya da kazanım edinmek mümkün müdür?Simon ile sürdürdükleri iliÅŸkinin, tüm dünyada olumlu ya da tersi tartışmalı karşılığı var elbette. Ömürlerini sevgili, yoldaÅŸ, entelektüel, yazar olarak iç içe geçirmiÅŸ kimseler; peki, bunca yakın birinin, diÄŸerinin söz hakkı olamayacağı, apaçık “mahrem†sayılacak bilgileri paylaÅŸmasını doÄŸal bulabilir miyiz?/Archive/2020/11/16/184758503-enver-e-simon-sartre.jpg4.Her meraklı okur gibi, ben de ilk gençliÄŸimde “varoluşçuluk†felsefesinden çok etkilendim. Camus, Sartre iliÅŸkisi üstüne de okudum. YaÅŸamın “saçma†diye tarif edilen halini birçok kimse “umursamazlıkâ€, “gamsızlıkâ€, “serserilik†sayıyordu. Oysa bu insanlar, içinde bulundukları dünyayı bilgelikle kavramaya çalışırken, temel soruna kafa patlatmaktaydılar: “Özgürlük nedir?†ve elbette “İnsan özgür olabilir mi?†diye sorarak. Biri –Camus- yoksul, yaÅŸamın içinde yolunu bulmak konusunda daha çetin sınav veriyordu. Sartre tam bir entelektüel yaÅŸam sürüyor, daha korunaklı bir yerde kalem oynatıyordu. Yolları kesiÅŸti, ayrıldı. Sonunda ikisi de Nobel’e layık görüldü. Biri –Camus- ev sahibi olmak için kullandı o ödülünden kazandığı parayı. Buna gereksinimi vardı, muhtemelen hep göçebe olmaya son vermek istiyordu. Sartre ödülü reddetti. Ä°ki dev de tarihe geçtiler. 5.Beauvoir’dan öğreniyoruz, Sartre son dönemlerinde hepimiz üzerinde etkisi olan “aydın†tarifine eleÅŸtirel yaklaşıyor. Anlaşılan o ki, aydın kimsenin bir yanının hep toplumdan kopuk olması rahatsız ediyor Sartre’ı. İşçinin, genel anlamda söylersek halkın, içinden bir yerden seslenmek gerektiÄŸine inanıyor. Bu mümkün mü acaba? Entelektüel birinin, bilinç, dil, kaygıları itibarıyla tamamen toplumla örtüşmesi. Gerçi Sartre de tam anlamıyla bunu söylemiyor, öyle olsaydı hiç de geniÅŸ kalabalıkların ilgisini çekmeyecek olan üç ciltlik “Flaubert Ä°ncelemesi†yazmazdı. Ben inatla Sartre’ın ilk tarifine yakın duruyorum: “aydın†hiçbir ödülü olmadığını bildiÄŸi halde, garip mahlûk olarak dünyanın tüm meselelerine kafa patlatır, sorumluluk hisseder.Ä°leri yaşında, son derece ağır saÄŸlık sorunları yaÅŸarken, neredeyse gözlerini yitirdiÄŸi zaman bile, bildirilere imza koyması, eylemlere, söyleÅŸilere gitmesi bundandır Sartre’ın…6.Sürekli eylem halinde olmak, uzun yaÅŸamak “hata†riskini arttırır. KiÅŸi salt kendi yaÅŸamını etkileyen konularda karar vermek durumunda olsa, kusurları baÅŸka kimseyi etkilemez; oysa yazar –aydın- sürekli bu sorumluluÄŸu taşır, risk altındadır. GeniÅŸ kesimler tarafından onay görmez, genellikle vicdanı dışında bir ülkesi olmadığı için de yalnız kalır. Ä°ÅŸte o soru yine gelir: “YaÅŸamın anlamı nedir?†Sartre bunu “saçma†üzerine süren tartışmalarda sıkça yanıtlar. Esasen bu özgürlük arayışı, açıkça “anlam†sorunu üstüne düşünmektir. YaÅŸama hakiki “anlam†ile bakma çabasıdır.Son yıllarında ömrünün, üstelik beden, zihin koÅŸulları pek buna uygun olmasa da, yazmaya –yaratmaya- tutunması bundandır Sartre’ın. Bize Simon zihninin bazen bulanık olduÄŸundan söz açıyorsa da, anlaşılan kendine tam da kendiyle karşılaÅŸarak, içten bir tartışmayı yürüterek bakma çabası son nefesine dek sürmüştür.7.“Sartre nasıl yaÅŸadı, öldü?†doÄŸrusu bilmek istediÄŸim türden sorudur. Benim son çeyreÄŸini yaÅŸadığım yüzyılın en önemli sürecine damga vuran, tartışmalı yazarın düşüncesinin nasıl biçimlendiÄŸini elbette merak ediyorum. Artık ileri yaşında, yorgunlukla -belki de bedeni pes ettiÄŸi için- dingin olduÄŸu gözleniyor Sartre’ın. Ömrünü paylaÅŸtığı yazar için şöyle yazıyor Simon:“Gerçekte hangi dinginlik? Bilginin kibirli razı oluÅŸu muydu? YaÅŸlı bir adamın ilgisizliÄŸi mi? Bir baÅŸkasına yük olmama istenci mi? Ne demeli bilmem ki? Deneyimlerle biliyorum ki bu tür ruh durumları sözle anlatılamaz. Kibir, bilgelik, çevresindekilerin tasası, hatta kendi içinde bile olsa Sartre’yi yakınmaktan alıkoyuyordu. Ama etle deri arasında, acaba ne hissediyordu? Buna hiç kimse yanıt veremezdi, hatta kendisi bile.â€
Enver Aysever/KurÅŸunkalem
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/645300-sartre-nasil-yasadi-ve-oldu-bilmek-isterdim/