Çocuklarla yetişkinleri bir kılan bir edebiyat
figure >
Şimdi düşünüyorum da ömrüm boyunca yalnızca Cervantes, Melville, Flaubert, Kafka okurken değil, nice yıldır Stevenson, Hašek, Wells, Orwell, Rulfo, Borges çevirirken de edebiyata, romanların, öykülerin o düşler ve düşlemler evrenine sığınmışım anlaşılan. Hem içinde yaşadığımız gerçekliğe katlanabilmem hem onun üstesinden gelebilmem hem de onu daha iyi kavrayabilmem için Dr. Jekyll / Bay Hyde, Şvayk, Doktor Moreau, Winston Smith “yoldaşlarım†olmuşlar.
/Archive/2020/11/21/170830539-kapak.jpgMario Vargas Llosa, “İnsan mutsuz olmamak ve bütünlenmek için edebiyata sığınır,†diyordu. “La Mancha kırlarında kemik torbası Rosinante ve ÅžaÅŸkın Şövalye’yle at sürmek, Kaptan Ahab’la bir balinanın sırtında denizlere açılmak, Emma Bovary ile arsenik içmek, Gregor Samsa’yla böceÄŸe dönüşmek…â€Åžimdi düşünüyorum da ömrüm boyunca yalnızca Cervantes, Melville, Flaubert, Kafka okurken deÄŸil, nice yıldır Stevenson, HaÅ¡ek, Wells, Orwell, Rulfo, Borges çevirirken de edebiyata, romanların, öykülerin o düşler ve düşlemler evrenine sığınmışım anlaşılan. Hem içinde yaÅŸadığımız gerçekliÄŸe katlanabilmem hem onun üstesinden gelebilmem hem de onu daha iyi kavrayabilmem için Dr. Jekyll / Bay Hyde, Åžvayk, Doktor Moreau, Winston Smith “yoldaÅŸlarım†olmuÅŸlar.DÜŞLEMSEL EDEBÄ°YATBugün fantastik edebiyat denildiÄŸinde akla ilk ağızda J. K. Rowling’in Harry Potter kitaplarının, J. R. R. Tolkien’in Hobbit’inin, Yüzüklerin Efendisi’nin kurgusal evrenleri geliyor. Ben “fantastik†yerine “düşlemsel†demeyi yeÄŸliyorum. “Düşlemsel edebiyat†dediÄŸim zaman da, neden diye soruyorum kendi kendime, Homeros’un Ä°lyada ve “Odysseia’sından Binbir Gece Masalları’na, Gogol’ün Burun’u ve Bulgakov’un Usta ile Margarita’sından Poe’nun birçok kısa öyküsüne, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında’sından Stevenson’ın Dr. Jekyll ile Bay Hyde’ı ve Define Adası’na, H. G. Wells’in Zaman Makinesi ve Doktor Moreau’nun Adası’na, Orwell’in Hayvan ÇiftliÄŸi’ne, dahası GarcÃa Márquez’in Yüz Yıllık Yalnızlık’ına, pek çok yapıtı düşlemsel edebiyat içinde düşünmeyelim?Özellikle 1960’lardan bu yana, dar tanımı içersinde geliÅŸen, sinema ve televizyon filmlerine, çizgi romanlara, video oyunlarına da uyarlanan fantastik edebiyat, daha geniÅŸ anlamıyla düşünüldüğünde, zaman zaman, farklı gibi görünen türlerle de çakışmıyor mu? Bence, burada anahtar sözcük “düş/lemâ€./Archive/2020/11/21/170848851-ic2.jpgGECE VE GÃœNDÃœZ DÜŞLERİ…Dr. Jekyll ile Bay Hyde, Stevenson’ın gece düşlerinin, belki de karabasanlarının ürünü ise, Define Adası da gündüz düşlerinin yaratısıdır desek yanlış mı olur?1881’de yayımlanan Define Adası, Stevenson ile üvey oÄŸlu Lloyd Osbourne arasında düşlerden beslenen bir oyun olarak doÄŸmuÅŸtu. Çocuklar için heyecanlı bir serüven öyküsü olmanın ötesinde, insan davranışlarının ardında yatan çeliÅŸkili yönlere vurgu yapan iÄŸneleyici anlatımıyla giderek yetiÅŸkinleri de büyük ölçüde etkileyen bu büyüleyici masal, omzunda bir papaÄŸanla dolaÅŸan tahta bacaklı Long John Silver karakteriyle zihinlerimize yerleÅŸen “korsan imgesiâ€ni oluÅŸturmuÅŸtu.Stevenson’ın, “Define Adasıâ€nın yayımlanışından beÅŸ yıl kadar sonra, bir sabah bir karabasandan uyanıp “Jekyll ile Hydeâ€Ä±n yarısına yakınını karısı Fanny ile üvey oÄŸlu Lloyd’a anlattığı, üç dört gün içinde de kaleme aldığı söylenir. Bu gotik novella ya da alegorik korku romanı, besbelli, kendinden sonraki düşlemsel edebiyatı az etkilememiÅŸtir.HESAPLAÅžMA VE AHLAKSAL SORUMLULUKH. G. Wells’in 19. yüzyıl sonlarına doÄŸru yayımlanan Zaman Makinesi’nde, Zaman Gezgini, kendi buluÅŸu olan o aygıta biner, Zaman’da bir yolculuÄŸa çıkar ve Sekiz Yüz Ä°ki Bin Yedi Yüz Bir yılına gider. Evet, bu roman, içinde yaÅŸadığımız uygarlığın Zaman’la bir hesaplaÅŸması olduÄŸu kadar uygarlığın eriÅŸtiÄŸi aÅŸamanın bir eleÅŸtirisidir de. Zaman Makinesi’ni okurken, sanki bir anlamda dünyanın sonuna tanıklık ederiz, insanlığı bekleyebilecek bir yazgıyla yüz yüze geliriz, Wells’in Sekiz Yüz Ä°ki Bin Yedi Yüz Bir yılını düşleyebilen düşlemgücü aracılığıyla.Wells’in Doktor Moreau’nun Adası adlı romanında ise, öykü, deniz kazasına uÄŸradıktan sonra oradan geçmekte olan bir tekne tarafından kurtarılarak Doktor Moreau’nun yaÅŸadığı adaya getirilen Edward Prendick’in aÄŸzından anlatılır. Doktor Moreau, hayvanlara viviseksiyon uygulayarak insansı melez yaratıklar yaratma çabasındadır. Bu romanda, aslında, dönemin Ä°ngiltere’sinin toplumsal yaÅŸamında da gündemde olan fiziksel acı ve acımasızlık, ahlaksal sorumluluk, insanın doÄŸaya müdahalesi gibi pek çok felsefi izlek çıkar karşımıza. Bana kalırsa, Doktor Moreau’nun Adası’nı da daha çok bir bilimkurgu romanı ve gerilim öyküsü olarak nitelendirsek de düşlemsel ya da fantastik edebiyatın kapsamına almamızda bir sakınca yoktur./Archive/2020/11/21/170917648-ic3.jpgORWELL’İN PERÄ° MASALI!George Orwell’in Hayvan ÇiftliÄŸi adlı yapıtının bir altbaÅŸlığı vardır: Bir Peri Masalı. Orwell bu altbaÅŸlığa hiç kuÅŸkusuz boÅŸ yere yer vermemiÅŸtir. Bir çiftlikte yaÅŸayan hayvanların, kendilerini ezen ve sömüren insanların yönetimini devirip eÅŸitlikçi bir toplum oluÅŸturdukları, ama zamanla kurnaz ve iktidar düşkünü domuzların devrimi yolundan saptırarak, insanların yönetiminden nerdeyse daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kurdukları bu romanda bir baskı biçiminin yerini baÅŸka bir baskı biçimi alır.Orwell, eleÅŸtiri oklarını diktatörlüğe, totalitarizme gönderirken, Ä°ngiliz edebiyatının Swift’e kadar uzanan yergi geleneÄŸine sığınmakla kalmaz, masal anlatmanın Binbir Gece’den Grimm KardeÅŸler’e eriÅŸen sonsuz geleneÄŸine de yaslanır. “Hayvan ÇiftliÄŸiâ€, hayvanlar âlemi kadar insanlar âlemini de içine alan bir peri masalıdır, ama korkunç sonla biten bir peri masalı.Masalların bir iÅŸlevi de içinde doÄŸdukları topluluÄŸun düş ve korkularını yansıtmak deÄŸil midir? Kimin sözüydü: “Ne zaman bir çocuk, ‘Peri masallarına inanmıyorum,’ dese, bir yerlerde bir peri ölür.†Perileri yaÅŸatmak da fantastik edebiyatın bir iÅŸlevi olsa gerek…MARQUEZ’İN YALNIZLIÄžI!Gabriel GarcÃa Márquez, yayımlandığı 1967’den bu yana edebiyat tutkunlarının elinden düşmeyen, okuyanların belleÄŸinden silinmeyen Yüz Yıllık Yalnızlık’ta, düşsel Macondo köyünün ve köyü kuran BuendÃa ailesinin geçmiÅŸini, başından geçenleri, yaÅŸadıklarını anlatırken, dedesinden, ninesinden dinlediÄŸi öykülerden, masallardan da yararlanarak bir düş evreni yaratmıştır. Artıp eksilmeden sürüp giden bu düş evreni, yarım yüzyıldan fazla bir zamandır düşlemlerimizin ayrılmaz bir parçası olup çıkmıştır.Hayallerden kurulu bir dünya, belki de gerçek dünyadaki insanların doÄŸaüstü, büyülü yaratıklara dönüştüğü düşsel bir evren, bir düşler âlemi. Fantastik edebiyat deyince, gözümün önüne böyle resim geliyor. Ama Binbir Gece’yi, Define Adası’nı, Küçük Prens’i, Alice Harikalar Diyarında’yı, Hayvan ÇiftliÄŸi’ni düşündüğümde, “Galiba düşlemsel edebiyatın en heyecan verici yanı, çocuklarla yetiÅŸkinleri tek bir okurda bir kılması,†diyorum kendi kendime. Ve aklımdan Montaigne’in bir sözü geçiyor: “Çocukların oynadıkları oyunlara oyun demek zordur. Çocuklar hiçbir zaman oyun oynarkenki kadar ciddi deÄŸildirler…â€
Celâl Üster
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/646422-cocuklarla-yetiskinleri-bir-kilan-bir-edebiyat/