Diskdünya! Parodinin dağlarında...
figure >
Diskdünya serisi, 40 yıl önce baÅŸladığı edebi yolculuÄŸunu bugün hâlâ (hem de maalesef artık “kaptansızâ€) sürdürebiliyorsa, bunu hiç şüphesiz özgünlüğüne, üslubuna, büyük konuları basitçe anlatabilmesine ve zamanının çok ötesindeki mizah anlayışına borçlu.
/Archive/2020/11/23/193333604-ic1.jpgFantastik edebiyat denince akla ilk gelen ÅŸeyler genellikle aynıdır: kahramanlar, büyücüler, cadılar, elfler... Uzun, edebi yıllar boyunca kodlanmış bu unsurlar, anlatıların içinde oradan oraya savrulurlar, kendilerini ya da kendilerini kendileri yapacak macerayı arar dururlar. Sonra bulurlar, dönüşürler, belki biraz ders verirler ve nihayetinde, okurlarının “kaçışlarına†yardım ve yataklık etmiÅŸ olmanın haklı gururunu yaÅŸarlar.“Kaçış edebiyatı†tabiri, fantastik edebiyatla iç içedir.Neyse ki bu tabirin kötücül anlamları artık tedavülden kalkmış gibi. Eskiden, daha ziyade olumsuz manalar yüklenen bu tanımlama ÅŸimdilerde fantastikten bilimkurguya pek çok türün tanımsal çatısını oluÅŸturuyor bile denebilir. Ve doÄŸru ellerde kullanılırsa harika bir ÅŸeye de dönüşebilir: Hayal gücünü yüceltir, hemen her ÅŸeyi eleÅŸtirir; üstelik, mesajını doÄŸrudan göze sokarak vermemesini de bilir.41 KÄ°TABA ERÄ°ÅžEN SERÄ°Bu eserlerin her biri, bu görevi kendilerine has yollarla gerçekleÅŸtirir: Kimisi yarattığı dünyanın harikalarıyla, kimisi harikulade betimlemeleriyle, kimisi baÅŸtan sona alegoriyle yapar. Diskdünya, baÅŸtan sona kahkahayla yapıyor.“Uzak, elden düşme bir boyutta, düz olsun diye tasarlanmamış bir astral düzlemde, kıvrım kıvrım yıldız sisleri dalgalandı ve aralandı...†Neredeyse 40 yıl önce baÅŸlayan ve 41 kitaba eriÅŸen fantastik Diskdünya serisinin ilk cümlesi bu.Devasa bir uzay kaplumbaÄŸasının kabuÄŸundaki dört filin sırtında dönen, tamamen büyüyle iÅŸleyen, tepsi kadar düz bir dünya burası. (Ama inanın, Düz Dünyacıların tüm iddialarından daha gerçekçi fizik kurallarına sahip.) Ve fantastik edebiyata dair her unsur tabii ki burada da mevcut; fakat buradakiler biraz... farklı. KliÅŸeden fersah fersah uzaklar. Çünkü bu dünya, onlarla dalga geçmek için var.ÖrneÄŸin burada da var kudretli sihirbazlar; hem de kadim bir üniversitenin yerleÅŸkesinde, karanlık dehlizlerde. Yalnız, harekete geçebilmeleri için önce sofradan kalkmaları gerekiyor. Ya da epik kahramanlar, tıpkı tüm diÄŸer epik kahramanlar kadar çoklar; fakat bir türlü alt edilemedikleri ve ölmedikleri için artık 90 küsur yaşındalar ve kahramanlık sektöründe emeklilik diye bir ÅŸey olmadığından, genellikle takma diÅŸlerini taktıktan sonra dövüşüyorlar./Archive/2020/11/23/193340979-ic2.jpgMUÄžLAK BÄ°R FANTASTÄ°K!Cadılar da var, tabii ki var. Lâkin buradaki cadılar, klasik masal cadıları gibi ille de “saf kötü†falan deÄŸiller; aksine, türün kendilerine biçtiÄŸi bu ötekileÅŸtirici kimliÄŸe baÅŸkaldırarak çoÄŸunlukla en erdemli rollere bürünüyorlar ve yeri geliyor, “Kadından sihirbaz olmaz!†diyen mizojinik erkeklerin aÄŸzının payını fallik bir asa ile veriyorlar. Yani fantastik unsurlar, Diskdünya’ya gelince biraz muÄŸlaklaşıyor.Sör Terry Pratchett, ki kendisi pek çok edebiyatsevere göre hakiki bir şövalyedir, 1983’te serinin ilk kitabı Büyünün Rengi’ni yazdığında aslında tek amacı biraz eÄŸlenmekti. Kendisi söylüyor bunu. “80’li yıllarda bir sürü kötü fantezi ürünü vardı,†diyor, “kara lordlar falan etrafta gani ganiydi. Bu konuyu ele alıp biraz eÄŸlenme zamanının geldiÄŸini düşünmüştüm...†Fakat sonra, kitaplarının hayli beÄŸenildiÄŸini görüyor ve devamını yazıyor. Zamanla, bu parodileÅŸtirme iÅŸinde iyice yetkinleÅŸiyor da. Ve salt güldürmekten öteye geçerek, Hiciv Kasrı’nın kapılarını çalıyor.TEK CÃœMLEDE POLÄ°TÄ°K MESAJBöylece seri giderek büyüyor, büyü ise yer yer iÅŸin içinden çıkıyor. Diskdünya kendisini ve amacını aÅŸarken fantastik unsurlar ikincil planda kalmaya baÅŸlıyor. Ä°ÅŸte tam da bu noktada devreye yeni karakterler, olaylar ve hikâyeler giriyor.Kocaman bir dünya burası ne de olsa: Ãœstünde tıpkı bizim Küredünya’mızdaki gibi daÄŸlar, ovalar, ÅŸehirler, köyler, pislik içinde mahalleler, zenginler ve fakirler, üçkâğıtçı iÅŸportacılar, türcülük kurbanı ötekiler, yargı dağıtan adaletsizler, hiç yoluna giden Niyaziler; kısacası insana dair her ÅŸey var.Pratchett bu damarı ustalıkla yakalıyor ve kitaplar ilerledikçe objektifini geniÅŸ açıya kaydırıyor. Ama yeri geldiÄŸinde, teleskop kullanmayı da ihmal etmiyor: Tek bir cümlede bile, ölesiye politik bir mesaj vermeyi baÅŸarıyor./Archive/2020/11/23/193349168-kapakic3.jpgMÄ°ZAH HER ZAMAN BAÅžROLDEFakat unutulmaması gereken mühim bir nokta var burada: Pratchett’ın edebiyatında, baÅŸrolde her zaman mizah duruyor. Öyle “büyük†aforizmalarla, iddialı felsefi çıkarımlarla veya kapsamlı toplumsal eleÅŸtirilerle falan uÄŸraÅŸmıyor Pratchett, zira onlarla bile dalga geçiyor. Yani hayatı fazla ciddiye almadan, hayatı son derece ciddiye alıyor.Tuhaf aslında... YaÅŸamayı ve yazmayı bu kadar seven, ciddiye alan birini erkenden, hem de sözcükleri bile unutturan bir hastalık yüzünden kaybetmek, hayatı bu kadar ciddiye almamak gerektiÄŸini de tekrar hatırlatıyor insana.Yine de, nispeten kısa yaÅŸamına elliden fazla kitap, onlarca ödül, yüzlerce karakter ve milyonlarca hayran sığdırmayı baÅŸaran Pratchett için “erken gitti†demek de pek içimizden gelmiyor. Ki zaten, kendisinin de dile getirdiÄŸi gibi, “yarattığı dalgalar tümüyle yok olmadan hiç kimse bu dünyadan tam anlamıyla göçmüş sayılmıyor.â€FANTASTÄ°K EDEBÄ°YATIN AYKIRI ŞÖVALYESÄ°Herhangi bir türü yeniden tanımlamak herkesin harcı deÄŸil, ama fantastik edebiyatın aykırı şövalyesi Pratchett, bunu baÅŸardığını on yıllar önce fazlasıyla kanıtladı. O yüzden biz fani okurlarına artık yalnızca onu okumaya devam etmek ve elbette fikirlerine kulak vermek düşüyor:“En iyi fantezi yazarları, süslü püslü hokus pokus fantezileri yazmazlar; dünyanın iÅŸleyiÅŸ kurallarını deÄŸiÅŸtirirler ve sonra bu kurallara uyarak, büyük dikkatle, mantıklı bir biçimde yazarlar. Ve artık sihirbazlar, goblinler veya büyü, kesinlikle yeterli deÄŸil. O ÅŸeyleri zaten biliyoruz.Biz artık, sihirbazların, genetik olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ejderhalarla nasıl baÅŸa çıktıklarını ve cücelerin, gnomlara karşı gösterilen ırkçılığı nasıl yok edeceÄŸini bilmek istiyoruz. Ve iÅŸte, yine Chesterton’a dönüyoruz: Belki de bu dünyayı anlamanın en iyi yolu, ona baÅŸka bir dünyadan bakmaktır...â€(Terry Pratchett’ın hayatı, eserleri ve sanatsal düşüncelerinin devamı için, düzyazılarının derlendiÄŸi Klavye Sürçmesi’ne göz atabilirsiniz.)Diskdünya Serisi : Büyünün Rengi / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 240 s.Diskdünya Serisi : Fantastik Işık / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 240 s.Diskdünya Serisi : Ä°lginç Zamanlar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 412 s.Diskdünya Serisi : EÅŸit Haklar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 248 s.Diskdünya Serisi : Kilden Ayaklar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 384 s.
Ãœmit Mutlu
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/646837-diskdunya-parodinin-daglarinda/