News - Haberler
Akıl, bilginin doğrulandığıyegâne araç
| Wednesday, 11.25.2020, 06:00 AM | (170 views)
Akıl, bilginin doğrulandığı yegâne araç
figure >
“Mutezile’nin ocağında yetiÅŸmiÅŸ birçok felsefeciye göre Tanrının insana bahÅŸettiÄŸi en büyük nimet akıldır. Hatta onlara göre “akıl, insan düşüncesinin ürünü olan (mahluk olma) Kuran’dan daha üstündür.â€
“Her salı günü Halife elMe’mun’un sarayında düzenli tartışmalar tertiplenirdi. Önce yemekler yenir, daha sonra da halifenin huzurunda özgürce ilmi konular tartışılırdı. Gece baÅŸladığında ikinci kez yemek yenir ve sonra herkes yeniden dağılırdı. Bu ilmi meclislerde farklı dinlerden ilahiyatçılar hazır bulunurdu. Mesela Müslüman kelamcılardan baÅŸka, Mecusilerin dini lideri Acer FernbaÄŸ ve Manilerin din âlimi Yazdanbeth de bu toplantılara katılırdı. Hatta Mecusilikten ayrılmış bir baÅŸka zındık dahi bu toplantılarda Mecusilerin liderine karşı özgürce fikirlerini ortaya koyabiliyordu. Halife el-Me’mun, Emevi hükümdarların aksine bu toplantıları hakikatin araÅŸtırılmasında önemli bir vesile olarak görüyordu. Hatta bu meclislerde bazen Ä°mam Rıza bile ruh göçünü savunanlarla veya Hıristiyanlarla tartışabiliyordu.†(El-Mesudi’den aktaran Abdülhüseyin Zerrinkub, Ä°slam Medeniyeti Mucizesi, çev. Abuzer DiÅŸkaya, AÄŸaç Yayınları, Ä°stanbul, 2009, s.132/133.)Ä°SLAM COÄžRAFYASI GENÄ°ÅžLEDÄ°KÇE(Atlantik’ten Çin Seddi’ne kadar) YahudiliÄŸin, Hıristiyanlığın, Budizmin, Hinduizmin, ZerdüştiliÄŸin ve özellikle de Maniheizmin kültürel-felsefi etkisi, Müslümanlar arasında görülmeye baÅŸlanmıştı. Bu etkiyi, ilk yüzyılda ortaya çıkan Batıniyye, Cebriye, Kaderiye, Mürciye vb. kelam ekolleri üzerinde görmek mümkündü. Sonradan ciddi bir düşünce akımı haline dönüşen Mutezile (ittizal kökeninden=uzak durma) ise klasik Ä°slam inancının çok daha ilerisine gitmiÅŸti. Ve görüleceÄŸi gibi bunlar ilk yüzyılda Ä°slam ilahiyatının ve felsefesinin temellerinin atılmasında tayin edici rol oynayacaklardır.MUTEZÄ°LE EKOLÃœMutezile düşünürlerinin katkıları olmadan ne Ä°slam dini bir din haline gelebilirdi ne de Ä°slam devleti siyasi ve kültürel entegrasyonu saÄŸlayabilirdi. Neticede Mutezileden yana olan birçok bilim ve düşün insanı, özellikle de doÄŸa felsefesinden (dehriyyeci er-Ravendi) etkilenmiÅŸ olanlar, kendi felsefi ve siyasi görüşlerini bu akımlara mal etmiÅŸlerdir. Birkaç kuÅŸak sonra da aklın esas alındığı düşüncelerin izlerini hem hutbelerde hem de camilerdeki tartışmalarda görmek mümkün olacaktır. Mutezile’nin ocağında yetiÅŸmiÅŸ birçok felsefeciye göre de Tanrı’nın insana bahÅŸettiÄŸi en büyük nimet akıldır. Hatta onlara göre “akıl, insan düşüncesinin ürünü olan (mahluk olma) Kuran’dan daha üstündür.†Akıl, bilginin doÄŸrulandığı yegâne araçtır. Öte yandan onlara göre insan bilgi ve hakikate sadece tefekkür yoluyla deÄŸil, “bilgiden üstün olan pratikle†de ulaÅŸabilir. Bu düşüncenin izlerini, Hay ibn Yakzan’ın yazarı filozof Ä°bn Tufeyl’de göreceÄŸiz. Kısacası Mutezile, üç alanda önemli tartışmalar yaratmıştır:- Allah’ın evreni hiçlikten yarattığı görüşü, maddede içkin olan zorunlu hareket yasasıyla reddedilebilir. - Evrendeki deÄŸiÅŸim, Tanrısal iradeyle deÄŸil, maddenin kendi içsel hareketinden kaynaklanmaktadır. - Madde sürekli hareket halindedir. Hatta Mutezile düşünürü Ebu’l-Hüzeyl’e göre bir kez baÅŸlamış olan hareket üzerinde Allah’ın bile etkisi olamaz...Görüldüğü gibi ayetlerin yorumlanmasıyla baÅŸlayan tartışma, ilahiyattan felsefeye doÄŸru yol almıştır...EL-KÄ°NDÄ°, FARABÄ° VE AKIMLARHer yeni uygarlığın ilk iÅŸi, eski uygarlıklara ait eserleri çevirerek yeni kuÅŸaklara aktarmaktır. Araplar da aynısını yapmıştır. Ä°lk Arap filozofu El-Kindi’nin baÅŸkanlığında kurulan çeviri ekibi (Sabit bin Kurre, Ä°shak bin Huneyn vb.) Yunanca eserleri çevirmekle kalmamış bunlara ÅŸerhler de yazmışlardı. İslam dünyasının en büyük Aristoteles yorumcularından olan Farabi (874-950), Ä°slam felsefesinin en etkin ve köklü akımlarından biri haline gelen MeÅŸÅŸai akımının kurucusudur. Ona Ä°slam dünyasında, felsefenin “İkinci Ãœstadı†(Aristoteles’ten sonra) denmiÅŸtir. En ünlü eseri ElMedinetü’l Fazıla’da (Ä°deal Devlet) sadece erdemli bir toplumun nasıl olması gerektiÄŸini anlatmaz, aynı zamanda dönemindeki baskıcı rejimleri ve baÄŸnaz dinciliÄŸi ve adaletsiz hükümdarları da yerden yere vurur. Farabi, eserlerinde Aristoteles’in izinden giderek maddenin hareketinin anlamını ve evrenin sonsuzluÄŸunu tartışır. Duyumsamacı bir bilgi kuramına dayanan görüşleri, 12. yüzyıldan itibaren Batılı düşünürleri, özellikle Thomas Aquinas ve Albertus Magnus’u, derinden etkilemiÅŸtir. Farabi yazılarında peygamberlerle (vahiy almış filozof) filozofları aynı ayarda görür. Kısmen Aristoteles’ten fakat en çok Yeni Platoncu Plotinos’tan etkilenerek Sudur (Tanrısal aklın taÅŸarak evreni oluÅŸturması) kuramını Ä°slam felsefesine Farabi yerleÅŸtirmiÅŸtir. Filozof terimi, Ä°slam dünyasına feylesof ÅŸeklinde girmiÅŸtir. “Felasife-i Ä°slam†ise Ä°slam filozofları anlamındadır. Yunanca bir terim olan “sofia†(bilgelik tanrısı Sophia’dan gelir), “hikmetâ€; bilgiye sahip olansa “hakim†anlamındadır. Dolayısıyla “Hukema-i Ä°slam†kavramı da Ä°slam filozofları anlamına gelir. Ä°slam felsefesinde ortaya çıkan düşünce akımları, kaba hatlarıyla üç ekol etrafında toplanmıştır. Bunlardan ilki dinleri reddeden deist DoÄŸa felsefeciler (ErRavendi vb), ikincisi Ä°slami kelama aklı, sorgulamayı ve mantığı yerleÅŸtirmiÅŸ olan MeÅŸÅŸai (Aristotelesçilik) akımı ve üçüncüsüyse muhafazakâr Ä°slami kelamı savunan Ä°ÅŸraki (Işık) düşüncesidir.DOÄžU-Ä°SLAM UYGARLIÄžININ ALTIN ÇAÄžIÄ°hvan-ü Safa kardeÅŸliÄŸiDoÄŸu-Ä°slam coÄŸrafyasında bilim, kelam ve felsefe konularında en çok etkin olmuÅŸ gizemli akımlardan bir de Ä°hvan-ü Safa KardeÅŸliÄŸi’dir. Basra’da kurulan ve adlarını Kelile ve Dimne’nin “Tasmalı Güvercin Babı†hikâyesinden alan hareket, Ä°slam ülkelerinin birçok baÅŸkentinde etkin olmuÅŸtur. Görüş ve düşüncelerini 52 risalede toplayan Ä°hvan-ü Safa’nın 14 risalesinin konusu matematik, eÄŸitsel bilimler, geometri, astronomi, coÄŸrafya ve müziktir. Risalelerin 17’si ilahiyat ve felsefe konuludur. Madde ve hareketi, biçim ve suret; mekân ve zaman; yer ve gökyüzü; oluÅŸum ve dönüşüm (Evrim kuramının ilk nüveleri), mevsimlerin hareketi, hayvan ve bitkiler; madenler vb. inorganik maddelerin doÄŸasına ve alanlarına iliÅŸkin felsefi derinlikte görüşler yer almaktadır. 10 risaleden oluÅŸan üçüncü kısım, Pythagoras’ın sayılar dünyasından hareketle evrenin ve bilinebilir olguların neler olduÄŸu, bilginin zihnimize nasıl yansıdığı hakkındadır. Bu bölümde döngülerin ve dönemlerin nasıl oluÅŸtuÄŸu, zaman, aÅŸk, öteki dünya, etki ve sonuç iliÅŸkisi, zorunluluk gibi felsefi kavramlar açıklanmaktadır. 11 risaleden oluÅŸan son kısımdaysa ilahiyatın temel sorunları olan din, Tanrı’ya eriÅŸmenin yolları, Ä°hvan-ü Safa kardeÅŸlerinin yaÅŸamlarının nasıl olması gerektiÄŸi, inanç, fazilet, Tanrısal yasaların neler olduÄŸu, peygamberlik mertebesinin esasları, toplumsal düzenin, yönetim tarzlarının nasıl olması gerektiÄŸi vb. siyaset teorisinin konularına iliÅŸkin açıklamalar yer almaktadır.DÃœNYA ÇAPINDALARÄ°slam dünyasının en önemli bilimsel eserlerinden olan ve tarihte eÅŸine çok az rastlanan ansiklopedinin (risaleler) yazarları hakkında verilen bilgilerin doÄŸruluÄŸu bugün bile tartışma konusudur. İhvan-ü Safa’nın etkin olduÄŸu dönem DoÄŸu-Ä°slam uygarlığının altın çağıdır. BaÅŸarılarıyla dünya çapında etkin olmuÅŸ Müslüman bilim insanları ve filozoflardan bazıları ÅŸunlardır:- Bin Mûsâ el-Hârizmî (780- 850), matematik, gökbilim, coÄŸrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Fars kökenli bilim adamı. Hint rakamları üzerine yaptığı çalışmaları (ondalık konumsal sayı sistemini) Latince çeviriler üzerinden Batı’yı etkilemiÅŸtir. ElHarezmi’nin Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplamaya Dair Özlü Kitabı doÄŸrusal ve ikinci dereceden denklemlerin ilk sistematik çözümünü sunmuÅŸtur. Cebir iÅŸlemini bağımsız bir disiplin olarak öğreten, “indirgeme†ve “dengeleme†(denklemin farklı taraflarındaki benzer terimlerin aynı tarafa alınarak sadeleÅŸtirilmesi) yöntemlerini tanıtan ilk kiÅŸi olduÄŸu için Harezmi, cebirin atası ya da kurucusu olarak nitelendirilmiÅŸtir. - Ebu Musa Cabir bin Hayyan (721-815). Batı’da daha çok Geber olarak tanınan, Abbasiler döneminde yaÅŸamış ve fen bilimlerinin temelini atmış olan çok yönlü bir fen bilgini, kimyacı ve eczacı; fizikçi, astronom, tıp ve fizik tedavi uzmanı, mühendis, coÄŸrafyacı ve filozof. Hayyan adeta günümüzün DNA olgusuna deÄŸinircesine, “İnsan da dahil olmak üzere bütün canlılar doÄŸanın eseridir. DoÄŸa bir canlıyı var ederken nicelik ve sayı yasasını uygulamaktadır. Bu yasanın sırrı, denge teorisiyle açığa çıkarılır. DoÄŸanın yöntemini taklit ederek canlı üretmek mümkündür†demiÅŸtir. Devamında da eÄŸer sayısal formülü bulunabilirse bütün canlılar ortak bir kökene kavuÅŸturulabilir†demiÅŸtir. - Abdülhamid bin Vâsi bin Türk, 9. yüzyılda yaÅŸamış matematikçi. Ãœnlü bilim tarihçimiz Aydın Sayılı’ya göre sayılar teorisi ve cebir konularında çalışmalar yapmıştır. - Muhammed bin Kesir el-Fergani. 9. yüzyılda yaÅŸamıştır. Batı’da Alfraganus olarak bilinen en ünlü gökbilimcilerden biridir. Ay’daki “Alfraganus†kraterinin ismi ona ithafen verilmiÅŸtir. - Ebu Reyhan el-Birûni (973-1051). Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Gökbilim, matematik, doÄŸa bilimleri, coÄŸrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla ünlüdür. Biruni, aynı zamanda Hint dinleri ve gelenekleri üzerine yazdığı eserle de etnografya alanında çığır açmıştır. - Ebu Abdullah Muhammed elBattani (858-929), Latince Albategnius, Albategni ya da Albatenius olarak bilinen gökbilimci ve matematikçidir. - Ebubekir er-Razi (865-925) tıp, kimya, matematik ve müzik alanında eserler verdi. Batı’da Razes adıyla bilinen Er-Razi’nin özellikle kimya ve tıp kitapları, 17. yüzyıla kadar Batılı üniversitelerde okutuldu. - Ä°bn Heysem (965-1040), Latince Alhacen ya da Alhazen. Fizik, matematik ve optik alanında yaptığı çalışmalarla ünlüdür. Heysem felsefeyi, bilimlerin anası sayar. Işık ve görme konusunda yaptığı çalışmalar, Rönesans sonrası bilim adamları üzerinde etkili olmuÅŸtur.Ayrıca filozofluklarıyla öne çıkmış El-Kindi, Er-Ravendi, Er-Razi, AlMaarri, Al-Farabi, Ä°bn Sina gibi hem fen bilimlerinde hem de felsefe ve siyaset teorisinde önemli eserler kaleme almış, teoriler geliÅŸtirmiÅŸ düşünürlerin yaÅŸadığı bir yüzyılla karşı karşıyayız. Bu nedenledir ki birçok yabancı Ä°slam felsefesi uzmanı, 10. ve 11. yüzyılı DoÄŸu’da hümanizmin yeniden doÄŸuÅŸu olarak deÄŸerlendirirler.
Sadık Usta
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/647120-akil-bilginin-dogrulandigi-yegane-arac/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/647120-akil-bilginin-dogrulandigi-yegane-arac/
Other News
Türk Lirasıneden tekrar dolar karşısında değer kaybetti?
Solomon Adaları‘ulusal birliği korumak için’Facebook’u yasaklama kararıaldı
Joe Biden'ın yeni dışpolitika ekibi, dünyaya nasıl bir mesaj veriyor?
Ankara'ya yürümek istediği için gözaltına alınan 109 metal işçisi serbest bırakıldı
Suriye'de IŞİDüyelerinin ailelerinin tutulduğu kamp boşaltılıyor
Türk Lirasıneden tekrar dolar karşısında değer kaybetti?
Otomobilüst geçit direğineçarptı: 2 yaralı
Kışlık konserve nasıl yapılır?İşte püf noktaları
Mersin'de boÅŸarazide patlama
13 yaşındakiçocuğu istismar ettiler, serbest kaldılar ve kaçtılar: Ceza verildi ama arkalarından!