Edebiyatta mektup türü
figure >
Dünya edebiyatından okuduÄŸum ilk mektup-romanlar Caderlos Laclos’un Tehlikeli Ä°liÅŸkiler’i, yanı sıra Dostoyevski’nin ilk romanı “İnsancıklar/ya da Zavallı Ä°nsanlarâ€), daha sonra da Goethe’nin Genç Werther’in Acıları’dır…Bunlara dilimize benim çevirdiÄŸim, PuÅŸkin’in bu türde küçük bir denemesi olan Mektuplarla Roman’ını ekleyebilirim…
   Mektup da roman, ÅŸiir vb. gibi bir edebiyat türü sayılabilir mi?    Söz konusu olan edebiyatçılar arası mektuplaÅŸmalarsa sorunun yanıtı kuÅŸkusuz evet olacaktır. Günün birinde bu mektupların yayınlanacağı düşünülerek özel bir özenle yazılanları da, böyle bir özen gösterilmeyenleri de.   Yine edebiyatçıların, baÅŸka bir nedenle yazılmış mektuplarının da, onların yaÅŸamları ve yapıtları üzerine kendi ellerinden çıkmış belgeler olarak yazınsal anlamda mektup türü içinde görülmeleri gerektiÄŸini düşünürüm.    Sözgelimi Balzac’ın, örneÄŸin kiracı olarak ev sahibine ya da ev sahibi olarak kiracısına yazdığı bir mektubun neden edebi deÄŸer taşıması gerektiÄŸi düşünmeye ,tartışılmaya deÄŸer…     Kendi payıma, varsa eÄŸer, böyle bir mektubu okumak isterdim…     Hem el yazısını görmek, hem sıradan bir konuda yazarkenki üslubuyla yapıtlarındaki üslubu karşılaÅŸtırabilmek için…     Edebiyatçıların edebiyatçı olmayan yakınlarına, aile fertlerine mektupları da kuÅŸkusuz hem üslup bakımından; hem yaÅŸamlarını, sorunlarını, duygu dünyalarını daha yakından görebilmek için hiç kuÅŸkusuz okunup irdelenmeye deÄŸer ve sonuç olarak o mektuplar da edebiyatın mektup türü içindeki ürünleri arasında sayılmalıdır.                            ***      Dünya edebiyatında yazarlar arası mektuplaÅŸmalar denildiÄŸinde, benim aklıma ilk gelen, kendi edebiyatımız dışında en yakın olduÄŸum Rus edebiyatında Anton Çehov-Maksim Gorki mektuplaÅŸmasıdır.    Bir bölümü dilimize de çevrilen bu mektuplarda unutamadığım yerlerden biri, Gorki’nin Çehov’a Lev Tolstoy’la karşılaÅŸmasını anlatırken kullandığı (yaklaşık olarak)ÅŸu cümledir: “Tanrıya inancından söz ederken bakışlarında söylediklerle baÄŸdaÅŸmayan kurnaz kıvılcımlar vardı.†Bu tek cümle bence Tolstoy’u, hakkında yazılmış pek çok kitaptan çok daha özlü ve doÄŸru anlatır…   Yine herhalde büyük ölçüde Rus edebiyatıyla ilgili olması gereken bir baÅŸka mektuplar kitabı, Ä°van Turgenev-Gustave Flaubert mektuplaÅŸmasıdır. Kitaplığımdaki bu çok sayfalı Fransızca kitabı henüz ne yazık ki gerektiÄŸince gözden bile geçirmemiÅŸ olmakla birlikte; hem her iki büyük yazar, hem baÅŸta Rus ve Fransız edebiyatları konusunda olmak üzere bir yazınsal hazine olduÄŸunda kuÅŸku yoktur.       Rainer Maria Rilke’nin “Genç Bir Åžaire Mektuplarâ€Ä±, genç-yaÅŸlı bütün ÅŸairlere ve ÅŸiir severlere yazılmış yazınsal mektuplardır ve kendi türünde bir baÅŸyapıttır.       Söz buraya gelmiÅŸken, mektup türünde yazılmış romanlara da -iki satırla olsun- deÄŸinelim…      Yazının konusu özel olarak bu olmadığı için, bizim edebiyatımızda bu konuda ilk ya da en çok iz bırakmış mektup-roman’ın Halide Edip Adıvar’ın Handan’ı olduÄŸu konusundaki ansiklopedik bilgiyi söylemekle yetineyim..( Açıkçası,henüz okumuÅŸ olmadığım, Halide Edip’ten okumayı ya da yeniden okumayı planladığım öncelikli kitaplar arasında da yer almayan Handan’ı, bu satırlar yazılmaktayken, internet kaynaklı bilgilere her zaman çok da güvenmediÄŸim için kitaplığımdan çıkarıp gözden geçirdim, giriÅŸteki birkaç mektubu okuyarak bilgiyi doÄŸruladım ve kitabı da bütünüyle öncelikle okunacaklar arasına aldım…)     Dünya edebiyatından okuduÄŸum ilk mektup-romanlar Caderlos Laclos’un Tehlikeli Ä°liÅŸkiler’i, yanı sıra Dostoyevski’nin ilk romanı “İnsancıklar/ya da Zavallı Ä°nsanlarâ€), daha sonra da Goethe’nin Genç Werther’in Acıları’dır…Bunlara dilimize benim çevirdiÄŸim, PuÅŸkin’in bu türde küçük bir denemesi olan Mektuplarla Roman’ını ekleyebilirim…                        ***   Bizim yazarlarımız arasındaki mektuplaÅŸmalarda sanırım pek çok okur gibi benim üzerimde de en çok etki bırakan Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Ziya’ya Mektuplarâ€Ä±dır. Çok yıllar önce okuduÄŸum için ÅŸimdi tam olarak anımsamamakla birlikte bunlar sadece Cahit Sıtkı’nın mektupları olduÄŸu için mektuplaÅŸma dememek gerekir. Ziya Osman’ın Cahit Sıtkı’ya mektupları konusunda ise doÄŸrusu bilgi sahibi deÄŸilim. Ä°kisi de de ayrı ayrı çok sevdiÄŸim, edebiyatımızın hiç bir zaman unutulamayacak ÅŸairleridir.    Nâzım Hikmet’in ayrıca–bir gün yayınlanacakları düşünülmeksizin yazılmış- Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar’ı, onun Piraye ve Münevver Hanımlara, baÅŸkaca yakınlarına mektuplarını bu tür içinde görmek gerekir….                           ***    Beni bu yazıya yönlendiren bir mektuplar kitabından,Erdal Öz-Adnan Özyalçıner-Kemal Özer imzasını taşıyanâ€ArkadaÅŸ Mektuplarıâ€ndan(Can Yayınları, 2019) söz etmek ise son paragrafa kaldı…      Onlar kapakta adı geçen ,- ikisi yazık ki artık hayatta olmayan- üçüyle birlikte, mektuplarda adları anılan, unutulmaz Onat’ı, sevgili Ãœlkü’süyle, çok şükür yaÅŸamakta ve yazmakta olan DoÄŸan Hızlan’ı, Hilmi Yavuz’u, Konur Ertop’uyla, bizim(60 kuÅŸağının) en yakın, en sevgili genç ustalarıdırlar…       Kitabın ÅŸimdilik Özyalçıner’den Erdal Öz’e gerçekten ÅŸaşırtıcı, hayranlık uyandırıcı mektuplar bölümündeyim……     BaÅŸta genç yazar ve ÅŸairlerimiz olmak üzere herkese, bütün edebiyat severlere, bu hem bilgi verici, hem zevkle okunan mektuplar kitabını  okumalarını öneririm…
Ataol Behramoğlu / Okuduklarım İzlediklerim Düşündüklerim
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/647820-edebiyatta-mektup-turu/