Yaşasın ölüm!
figure >
İspanya, Yaşasın Ölüm’ün (España y Viva la Muerte) ilk bölümünde Burgos’tan Salamanca’ya, El Escorial’den Granada’ya İspanya’nın kültürel birikiminin izini sürüyor Nikos Kazancakis; Manzaneres Irmağı’nın durgun yüzeyinde Goya’nın karanlık ruhunu buluyor.
/Archive/2020/11/30/183233338-ic1.jpg Nikos Kazancakis ve karısı Eleni, Yvonne Metral ve Lucienne Fleury ile birlikte El Greco’nun Toledo’daki evindeler. (Eylül 1950)Ä°spanya, YaÅŸasın Ölüm’ün (España y Viva la Muerte) ilk bölümünde Burgos’tan Salamanca’ya, El Escorial’den Granada’ya Ä°spanya’nın kültürel birikiminin izini sürüyor Nikos Kazancakis; Manzaneres Irmağı’nın durgun yüzeyinde Goya’nın karanlık ruhunu buluyor.Kurtuba’daki beÅŸ uÄŸrakta Tanrı’ya doÄŸru yolculuÄŸa çıkan Arap mistiklerinin peÅŸinden gidiyor. Burgos Katedrali’nin görkemi altında eziliyor. Toledo’da El Greco’nun müze evinde sanatçının varoluÅŸ çabasının tarihi ve felsefik kökenlerini irdeliyor.Bununla da kalmayıp Madrid’in arka sokaklarında yaralarını sergileyen “dışlanmışların†izinde Ä°spanya’nın kan ve acıya düşkünlüğünün köklerine, Ä°sa’nın çarmıha geriliÅŸine kadar iniyor.Ä°spanya donanmasının 1898’de Küba’da yok olmasıyla bitkin düşerek kaderciliÄŸe mahkûm bir halde kabuÄŸuna çekilen Ä°spanyol insanının bir mozaik halindeki portresini çıkarıyor./Archive/2020/11/30/183309087-ic2.jpgKADÄ°M Ä°SPANYAMiranda, Burgos, Valladolid, Salamanca, Madrid derken kendimizi Ä°spanya’nın kadim uygarlıklara ev sahipliÄŸi yapan kentlerindeki ihtiÅŸamlı kiliseleri ve metruk saraylarında, sokaklarında, tarihi yapılarında buluyoruz; Kazancakis Don Quijote, biz Sancho Panza dolaşıyoruz. Yazarın daha önce gitmiÅŸ olduÄŸu, yazarken belleÄŸinden çağırdığı her bir durakta yaÅŸadıklarının, yazarın üzerinde derin etkileri olduÄŸunu görebiliyoruz. Ä°spanya’nın kültürel geleneÄŸine hâkim, Ä°spanyol halkına güçlü bir sempati besleyen bir çift güçlü göz olarak Kazancakis iÅŸte bu kitapta, karşımızda duruyor.Kazancakis, Ä°spanya’yı kent kent gezdirmekle kalmıyor, aynı zamanda Ä°spanya’yı anlamak için memleketin kültürel mimarlarını da anlamak gerektiÄŸini düşünerek bizi Ä°spanya tarihinin önemli kiÅŸilikleriyle de tanıştırıyor. SözgeliÅŸi 1956’da Nobel Edebiyat Ödülü alan Juan Ramón Jiménez, Don Quijote’nin “canlı ve sadık tezahürü†olarak nitelendirdiÄŸi Don Miguel de Unamuno, 20.yüzyıl Ä°spanyol kültür ve edebiyat rönesansının genç filozofu Ortega y Gasset ve daha nicesi; Don Quijote’nin etrafında safları sıklaÅŸtırarak Kastilya ruhunu ayaÄŸa kaldırmaya çalışan (ama birbiriyle çatışmaktan da geri durmayan) aydınları bir araya getiriyor./Archive/2020/11/30/183326196-kapakic3.jpgUNAMUNO, LORCA, DON QUIJOTE, EL GRECO!Ä°spanya için biri Avrupa’ya öteki Afrika’ya açılan iki kapılı (Pireneler ve Cebelitarık) bir ev tanımlaması yapan Ãngel Ganivet’e hak verdiÄŸini de görebiliyoruz. Bununla birlikte Unamuno ve Lorca ile arkadaÅŸlığına dair anekdotların yanı sıra Kolomb, Don Quijote ve El Greco’ya yapılan göndermeler de Ä°spanya’yı anlayabilmek adına kayda deÄŸer.Yazar, Ä°spanya için bir gezi rehberi hazırlamış deÄŸil. Ancak bu eserin, onun “zihnindeki Ä°spanyaâ€nın bir rehberi olduÄŸu kesin; hayalle gerçeÄŸin, geçmiÅŸle bugünün iç içe geçtiÄŸi bir anlatı. Zihninin perdesine yansıyan Ä°spanya anılarında gündüz düşlerine dalıyor.“Kolay oyunlara sapmasın diye hayal gücümü zor zapt ettim,†dese de tarihi yıkıntıların arasında dolaşırken hayal gücünü zapturapt edemediÄŸini görüyoruz.Dahası Kazancakis, Ä°spanya’daki insan hikâyelerini bir gazeteciye yaraşır biçimde tarafsız anlatıyor. Ama yansız deÄŸil. Ä°nsandan ve güzellikten yana./Archive/2020/11/30/183334509-ic4.jpgBEÅž DUYUYA HÄ°TAP EDEN ANLATIBeÅŸ duyuya fazlasıyla hitap eden anlatısında Kazancakis’in her cümlesi kahramanlığı, macerayı, yaÅŸamı ve aÅŸkı arzulayan Ä°spanya’nın ruhunu tanımlamak için yapbozun birer parçası adeta.Tarihi birikimi, atmosfer yaratımı, yerelliÄŸi tüm gerçekliÄŸiyle metne aktarmasıyla röportaj türünün teamüllerine uyan bir tarzı var. Bu haliyle söyleÅŸiyle röportajın farkını ortaya koyan iyi bir örnek olarak nitelendirilebilir.Kazancakis, Ä°spanya gezisi için tüm mutluluk ve mutsuzlukları içinde barındıran, onları aÅŸan ve mistik, ihtiÅŸamlı bir senteze ulaÅŸan anların içinde olduÄŸunu söylüyor.Önsözde belirttiÄŸi gibi “Dünyayı dolaÅŸmak; yeni toprakları, denizleri görmek, insanlarla fikirleri bulmak; hepsine ilk defaymış gibi bakmak (bakmak ve doymamak) ve zamanla bunları özümsemek.â€Ä°nsanın kendini ancak böyle tanıyabileceÄŸini söylüyor. Bu gezi onun için bir nevi içsel bir yolculuk aslında: “Tanrı’ya yaklaÅŸmakta olduÄŸumu o zaman anladım.†Buradaki tanrısal güç, sadece Ä°sa olmadığı gibi Allah’tı da onun için ve hiçbiriydi, kendi içindeki tanrıydı./Archive/2020/11/30/183345696-ic5.jpgRUHUNUN KORSANLIKLARI“Ruhunun korsanlıkları†olarak adlandırdığı gezilerinde yaÅŸadıklarını birer hafıza kaydı olarak nitelendirebileceÄŸimiz eserde, Ä°spanya’nın tüm renklerine, siyasi safsata ve önyargıdan uzak, tarafsız yaklaÅŸtığını hissediyorsunuz.Endülüs’te Araplara, Madrid’de Ä°spanyol entelektüellerine, Ãvila’da azizlere duyduÄŸu saygı hemen anlaşılıyor. Zira Ä°spanya’nın zenginliÄŸinin onu sarhoÅŸ ettiÄŸi de ortada.Ä°spanya’ya yer yer lirik ve romantik bir coÅŸkuyla yaklaşıyor. Ä°nsanın yeryüzünün güzelliklerini haykırmadan övemeyeceÄŸini savunan yazar, coÅŸku ve umut dolu, okuru Ä°spanya’ya çeken güzelleme niteliÄŸinde bir anlatı ortaya koyuyor./Archive/2020/11/30/183352759-ic6.jpgFotoÄŸrafaltı: Marina Ginestà i Coloma, Barselona’daki Hotel Colón’un çatısında Juan Guzmán’a poz veriyor.Kitabın ikinci bölümü; yani YaÅŸasın Ölüm, Kazancakis’i yıllar sonra tekrar Ä°spanya’ya götürerek Franco’nun kralcıları ile faÅŸizme karşı omuz omuza veren Cumhuriyetçi cenahı karşı karşıya getiren cephenin ardına yerleÅŸtiriyor. Böylelikle kendimizi bir anda savaşın ortasında buluyoruz.Birileri için zafer diÄŸerleri için hezimetin kapıda olduÄŸu tarihi eÅŸikte, ölüm tüm gerçekliÄŸiyle orada, Ä°spanya’da karşısına çıkıyor.Cumhuriyetçilerin elinde bulunan Madrid’in bombalanma anına da tanıklık ederken cephe ardındaki insan hikâyelerini, yazarın samimi üslubuyla okuyoruz. Bu haliyle ilk bölüme göre daha hareketli ve -kaba tabirle- sürükleyici olduÄŸunu söylemek mümkün.Önce bir yazar olarak iç savaÅŸtan yıllar öncesine dayanan Ä°spanya gezisi, ardından Eleftheros Logos gazetesinin dış haber muhabiri olarak yıllar sonra gittiÄŸi Ä°spanya’daki iç savaÅŸ anlatısı olarak iki bölüme ayrılan kitap için yazarın insanlıktan yana tavrını açıkça gösteren, romantik Ä°spanya güncesi diyebiliriz.Kazancakis’in mimariden tarihe, edebiyattan felsefeye derin entelektüel birikimini açıkça gösteren eserde, yazarın savaşın ve kaosun ortasında insanlık için kaygılandığını da görüyoruz./Archive/2020/11/30/183400821-ic7.jpgKazancakis’in de söylediÄŸi gibi “hayatının en büyük iki zevki†gezmek ve itirafta bulunmak ise bundan bize düşen pay, bu iki zevkin bir araya geldiÄŸi “İspanya, YaÅŸasın Ölüm†oluyor.Yunanlı yazar Emmanuel Hatzantonis, bu eser için “İspanya’nın Yunan edebiyatçılar tarafından geç de olsa keÅŸfedilmesini saÄŸlayan kitap†olduÄŸunu dile getirmiÅŸti.Türkiye’deki okurlar için de bir geç keÅŸif niteliÄŸi taşıdığını söylesek çok ileri gitmeyiz sanıyorum. KeÅŸif dediysek yanlış anlaşılmasın; kitabın ilk baskısı 1968’de Habora Kitabevi tarafından yapılmıştı. Ancak sahaflarda unutulup gitti.1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Kazancakis’in Zorba baÅŸta olmak üzere Yeniden Çarmıha Gerilen Ä°sa, Günaha Son ÇaÄŸrı, El Greco’ya Mektuplar ve Homeros’un Odysseia destanına yazdığı 33.333 dizelik devam yapıtının yanında bugüne kadar esamesi okunmayan Ä°spanya, YaÅŸasın Ölüm; Ahmet Angın’ın çevirisi ve Can Yayınları etiketiyle yeniden hatırlanmaya deÄŸer.
Batuhan Sarıcan
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/648419-yasasin-olum/