Büyülü Gerçekçilik; parçalanan kristal!
figure >
“Büyülü Gerçekçilik… Altmış tane kitabım olduÄŸuna göre hayatımın büyük ve geniÅŸ bir anlamı, izdüşümü. İçinde yaÅŸadığım bir deÄŸiÅŸik dünya. Bu dünyayı ben nasıl yakaladım? Gelin bir ona bakalım…â€
/Archive/2020/12/20/000755916-kapakic1.jpg 15 yaşında sessiz, dünyayı izleyen bir çocuk; ortaokul son sınıfta ve Mösyö Hristo adlı büyülü gerçekçi bir hikâye yazıyor. 1960’lı yıllar… ÅžiÅŸhane yokuÅŸundaki bir kapıcı, bir sabah vakti bir güvercin olarak Kuledibi’ne doÄŸru uçan ve Pera’yı bir kuÅŸ olarak on iki saat tepeden dolaşıp hayatının muhasebesini yapan bir yaÅŸlı adam... O yaÅŸta bir gencin yazdığı bu öykü okul çevrelerini sallamış, bana ilk defa yazar olmanın nasıl olduÄŸunu tattırmıştı. Galatasaray Lisesi’nden, Ä°stanbul Ãœniversitesi’nden hayranlarım oluÅŸmuÅŸtu.PRÄ°ZMANIN KIRIKLARINDA SÃœRÃœLEN Ä°ZBenim gözüm dünyaya hep öyle bir prizmadan bakıyor. O prizmanın kırıkları ve pırıltıları da Büyülü Gerçekçilik. Kitaplarımda tarzım hep bu. O zamanlar bunun anlaşılması imkânsızdı. Fransa da Sürrrealizm (Gerçeküstücülük) hareketi yeni baÅŸlamıştı. Fakat gene de hikâyem büyük bir yankı yaptı ve Büyülü Gerçekçi dünyanın temelini ta o zamandan atmış oldum.1982’de Gabriel Garcia Marquez’in Nobel Edebiyat Ödülünü alması Büyülü Gerçekçilik’in ne olduÄŸunu iyice açığa çıkardı. 1998’de de Portekizli Jose Saramago Nobel Edebiyat Ödülünü aldığında ise Avrupa edebiyatında Büyülü Gerçekçilik’in hakimiyeti çoktan anlaşılmıştı. Bizde de artık “Ahmet AyÅŸe’yi seviyor†romanlarının zamanı geçmiÅŸti./Archive/2020/12/20/000822322-ic2.jpgHEYECAN, ÅžAÅžKINLIK VE MUTLULUK VEREBÄ°LMEKOkuru yan kapıdan içeriye sokup, kendi dünyanda dolaÅŸtırıp ona inanamayacağını inandırıp, sarsıp, aÄŸlatıp ve güldürüp bir baÅŸka kapıdan çıkarıyordun. Ä°ÅŸte bir ustanın yapabileceÄŸi Büyülü Gerçekçilik buydu. Okuruna katılıma hissi, heyecan, ÅŸaÅŸkınlık ve mutluluk verebilmek… Bir rüyada yaÅŸar gibi onu yaÅŸatmak ve sonra ÅŸu yaÅŸadığımız dünyaya bırakıvermek…O Mösyö Hristo’yu yazdığım yıllara geri dönebilsem, o çürük diÅŸ gibi eski apartmanın bir odasında düşüncelere dalsam, penceremden ÅžiÅŸhane YokuÅŸu gözükse, Tepebaşı’nın oralarda güneÅŸ batsa, içerdeki odada annem babam saÄŸ olsa… Ä°ÅŸte bu Büyülü Gerçekçilik olurdu.KÄ°TABIN ELEKTRONÄ°K ÇAÄž Ä°LE VALSÄ°Daima süslü defterlere el yazısıyla yazıyorum romanlarımı. Doludizgin, soluk soluÄŸa, kör olurcasına… Tarzım bu. Bir sanrı, bir hezeyan gibi yazarım. Freni tutmayan bir arabada uçar gibiyimdir. Belki romanlarımın çabuk okunmasının sırrı budur.Artık elektronik bir çaÄŸda yaşıyoruz. YavaÅŸ bir kitabı okumak güç kitabın yaÅŸadığımız çaÄŸa ayak uydurması, ona sımsıkı sarılması gerek. Buna kitabın elektronik çaÄŸ ile valsi de diyebilirim. Hiçbir zaman planlı yazmam. Bir çetelem bile yoktur. Kalemimin beni koÅŸturduÄŸu yollardan giderim. Bu tehlikelidir, saplanıp kalabilirsin de ama bana hiç olmadı, ÅŸanslıyım./Archive/2020/12/20/000848118-ic3.jpgBÃœYÃœLÃœ BELGESEL GERÇEKÇİLÄ°K!Metinlerimde düzeltme, deÄŸiÅŸtirme yapılmıyor çünkü o zaman o Büyülü Gerçekçi kahkaha veya aÄŸlayış bozuluyor, düzeltiler yama gibi duruyor. Onun için Büyülü Gerçekçilik yapılan, kurulan, kurgulanan deÄŸil, içten gelen bir görüş, bir duygu yelpazesi adeta bir kristal kadehin taÅŸ üstünde kırılıp parçalanmasıdır.Yeni bir tarz denedim, daha önce denendi mi bilmiyorum; “Büyülü Belgesel Gerçekçilikâ€. Dört beÅŸ kitabımda bu var. Stalin’i, Eva Peron’u, Kennedy’i yazdım. YaÅŸamlarını kitaplar dolusu inceledim dolayısıyla bütün bilgiler gerçekti fakat sonra üstlerine büyülü gerçekçi tülümü attım ve öyle tamamladım.TÃœRÃœN 20’İNCÄ° YÃœZYIL EFENDÄ°LERÄ°: GOGOL, BUZZATÄ°, KAFKA!OkuduÄŸum yazarlar arasında; William Shakespeare, Büyülü Gerçekçi olduÄŸu yeni anlaşılan Nikolay Gogol, Portekiz edebiyatını ÅŸahlandırmış deha Fernando Pessoa, 20’inci yüzyılın edebiyat mimarisini ÅŸekillendirmiÅŸ Franz Kafka, Japon Yasunari Kavabata düşlerimi beslemiÅŸ, bende bir kardeÅŸlik hissi uyandırmıştır. Fellini, Antonioni gibi birçok sinemacı da öyle…Nikolay Gogol, Dino Buzzati, Franz Kafka; 20’inci yüzyılın ve Büyülü Gerçekçilik’in efendileri. Ölümsüz William Shakespeare de bence bir Büyülü Gerçekçi. Hamlet’in kurukafayla konuÅŸması, kraliçelerin cinayetleri, Caliban ve peri Ariel, Bir Yaz Gecesi Rüyası benim için Büyülü Gerçekçilik.Ahmet Hamdi Tanpınar da elbette beni çok heyecanlandıran bir yazar. Yer yer Büyülü Gerçekçilik’e kayışları var ama o çok baÅŸka türlü, ayrıntılı, deÄŸiÅŸiktir. Onu çok seviyorum. YaÅŸadığı zamanlar anlaşılmaması, ona karşı ilgisiz kalınması ÅŸaşırtıcı./Archive/2020/12/20/000915587-ic4.jpgMARQGUEZ VE RÜŞDÄ° Ä°LE TANIÅžMAMÖlüm fermanı ile aranırken Salman Rüşdi ile Oxford da buluÅŸtum. Rüşdi ile çekilen fotoÄŸrafımı yayınlamamamı sıkı sıkı tembih ettiler ama o yıllarda yayımladım. Bunalım içindeydi, kimseyle konuÅŸamıyordu. ABD’deyken Gabriel Garcia Marquez’i tanıma fırsatı buldum, ABD’ye sığınmıştı. O sıralar Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazıyordu. Büyük patlaması ve Nobel’i alışı bir, iki yıl sonra oldu. Bunlar heyecan verici, deÄŸiÅŸik deneyimler…FANTASTÄ°K Ä°LE BÃœYÃœLÃœ GERÇEKÇİLÄ°K FARKIÇocuk kitaplarımı da Büyülü Gerçekçi yazıyorum. Fantastik ile Büyülü Gerçekçilik arasında büyük bir fark var. Fantastik deyince Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Spiderman gibi birtakım kitaplar, filmler akla geliyor. Büyülü Gerçekçilik ise bambaÅŸka edebi bir tür.Fantastik edebiyat ve fantastik sinema daha çok Batıda serpilmiÅŸ, ABD de Ä°ngiltere de ortaya çıkmış, daha deÄŸiÅŸik, içinde cadılar, büyücüler, krallar olan bir edebiyat türü. Büyülü Gerçekçilik ise bir ruhun içindeki kristalin güneÅŸte rengârenk parlaması, zekâ oyunları, okurla adeta pinpon oynar gibi karşılıklı alışveriÅŸler, okuru o dünyaya katmaktır./Archive/2020/12/20/000945165-ic5.jpgBÃœYÃœLÃœ GERÇEKÇİ YAZDIM, YAÅžADIM, KABUL ETTÄ°RDÄ°M!Ä°lk baÅŸta bütün editörlerim, Attila Ä°lhan, YaÅŸar Nabi Nayır bunun çok zor olduÄŸunu söylemiÅŸlerdi. Çok ÅŸanslıyım büyük bir okur kitlem var. Büyülü Gerçekçi yazdım, yaÅŸadım ve kabul ettirdim.Yeniden o 16 yaşındaki çocuk olabilmeyi isterdim. BileÄŸinde garip bir bilezikle doÄŸmuÅŸ, hayatı hiç bilmeyen, cesur ve kendine güvenen bir kapıcıyı güpegündüz gökyüzüne uçuran… Bugünkü gibi cep telefonu, bilgisayar, böyle filmler gibi hiçbir ÅŸey olmadığı bir zamanda böyle bir dünyayı yakalayabilmiÅŸ o çocuk pekâlâ hayatında bambaÅŸka ÅŸeyler de yapabilirdi. Ama ben ister miyim bunu? Hayır!Yeniden dünyaya gelsem gene yazar olurdum, gene ruhumu ve kalbimi sayfalara akıtarak yazardım. Gene beni ÅŸu an çevreleyen 20-25 yıllık okurlarımla - ki bunların çoÄŸu artık ailem gibi oldu, benimle yaşıyorlar -, sürdürdüğüm bu hayatı seçerdim ve dünya kabuÄŸu üzerinde yaptığım seyahatleri hiçbir zaman bırakmazdım.OKUMA LÄ°STESÄ°- William Shakespere: Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Othello (Türkiye Ä°ÅŸ Bankası Kültür Yay.)- Nikolay Gogol: Bir Delinin Hatıra Defteri (Türkiye Ä°ÅŸ Bankası Kültür Yay.), Palto (Ä°thaki Yay.)- Kafka: Dava, Amerika (Türkiye Ä°ÅŸ Bankası Kültür Yay.)- Fernando Pessoa: HuzursuzluÄŸun Kitabı (Can Yay.), Ophelia’ya Mektuplar (Sel Yayıncılık)- Dino Buzzati: Tatar Çölü (Ä°letiÅŸim Yay.)- Yasunari Kavabata: Uykuda Sevilen Kızlar (Assos Yay.)- Jose Saramago: Bütün Ä°simler, Körlük (Kırmızı Kedi Kitabevi),- Ahmet Hamdi Tanpınar: Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Mahur Beste (Dergah Yayınları)- Gabriel Garcia Marquez: Yüzyıllık Yalnızlık, Yaprak Fırtınası, Kırmızı Pazartesi (Can Yayınları)- Salman Rüşdi: Åžeytan Ayetleri
Nazlı Eray
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/652702-buyulu-gercekcilik-parcalanan-kristal/