Sait Faik’in yaralı günleri
figure >
Sait Faik’in siroz tedavisi için gittiği Paris’te geçirdiği ilginç beş gününü konu alan kitabı ‘Paris’te Beş Gün’ üstüne Adem Kocamaz ile konuştuk.
/Archive/2020/12/21/010902010-ic1.jpg- En son ‘Veli’nin OÄŸlu Orhan’ adlı kitabınla edebiyatseverlerle buluÅŸmuÅŸtun. Åžimdi de Sait Faik’i konu alan ‘Paris’te BeÅŸ Gün’ adlı romanınla okurlarının karşısına çıktın. Orhan Veli ile Sait Faik’i genel olarak ve kitapların düzleminde karşılaÅŸtırırsan neler söylemek istersin?Orhan Veli ÅŸiirleri ile Sait Faik hikâyeleri akrabadır. Gündelik yaÅŸamımızda bazen farkına varamadığımız güzelliklerin, yaÅŸama sevincinin ÅŸiir ve hikâye ÅŸubeleridir bu iki isim. Basit ve sıradan gibi görünen renkli durumları en yalın hâliyle görüp yine en yalın hâliyle bize gösterirler. Onların eserlerini okuyanlar dünyayı bir çiçek dürbününden görebilme ÅŸansını yakalar.Edebiyatımızdan evrensel duyguları, durumları yakalayabilmiÅŸ yazarlar bana göre en baÅŸta Sait Faik ve Orhan Veli’dir. Zira kendilerinden ve etraflarından yola çıkarak dünyanın en uzak köşesindeki insanların dahi kendilerinden bir ÅŸeyler bulabileceÄŸi eserler ortaya koydular. Edebî akrabalıklarının yanında kiÅŸisel dostlukları da vardı. Her ikisinin de sonunu bohem yaÅŸamları hazırladı ne yazık ki. Ortak yanları saymakla bitmez.Kitaplarımın düzleminde karşılaÅŸtıracak olursam Veli’nin OÄŸlu Orhan’da kelebek ömrüne sığdırılmış destansı bir yaÅŸamı ele almıştım. Paris’te BeÅŸ Gün’de Sait Faik’in dar bir zamanda yaÅŸadığı olaylara ve ruh dünyasına mercek tutmaya çalıştım./Archive/2020/12/21/010926509-kapakic2.jpg- Paris’te BeÅŸ Gün’ün konusundan ve yazarken nasıl bir yol izlediÄŸinden bahseder misin?Sait Faik, 1951 kışında siroz hastalığına deva bulabilmek için yaralı bir ruhla Paris’e gidiyor. Fakat orada tahlil için karaciÄŸerinden bir parça alınacağını öğrenince korkup paniÄŸe kapılıyor ve beÅŸ gün sonra tedavi olmadan apar topar Ä°stanbul’a dönüyor. Romanımın konusu özetle bu.Kaleme alırken o günlerin tek tanığı olan Naim Tirali’nin “Sait Faik’in Paris’teki Anlaşılmaz BeÅŸ Günü†adlı yazısından yola çıktım. Metnimi kurgularken Sait Faik’in hikâyelerinden de yararlandım. Zira onun yaÅŸamı ile hikâyeleri iç içe geçmiÅŸtir.Ayrıca Orhan Kemal’in kendine gönderdiÄŸi bir mektuptan, Sait Faik’in Paris’te geçirdiÄŸi günlerden bahsettiÄŸi, biri amcasına öteki Samet AÄŸaoÄŸlu’na yazılmış iki mektuptan yararlandım.AÄŸaoÄŸlu’na yazdığı mektupta, “Yani uzun lafın kısası senin bir hikâye kahramanın hâline geldim ve öteye de geçtim†sözleriyle özetliyordu Paris’teki ruh hâlini. O ruh hâlini anlayabilmek için iÅŸaret ettiÄŸi hikâyelerin izini sürdüğümde Cahit Irgat’a, Paris’te bırakılan ve yıllar sonra karşılaşılan eski bir sevgili ve oÄŸuldan bahsetmiÅŸ olduÄŸunu hatırladım.Çünkü söz konusu hikâyelerin birinde, dostu Irgat’a bahsetmiÅŸ olduÄŸu iliÅŸkiye benzer bir olaya rastladım ve bu hikâyeden de yararlandım.BaÅŸka yerlerde duran parçalar bir roman kurgusu için birleÅŸmiÅŸti ama Sait Faik’in orada böyle bir sevgilisi ve bir oÄŸlu var mıydı? Emin deÄŸilim. Zaten anlattığı bu anının ardından Sait Faik’e şöyle söylüyordu Cahit Irgat: “Bu, yazmak için tasarladığın bir hikâye miydi, gerçek miydi? Bilmiyorum. Bana anlattığın buydu kısaca.â€Bununla birlikte o sır dolu beÅŸ gün bir roman olarak kurgulanacaksa bu ilginç anıya da yüz çeviremezdim.- Bu kitap bir üçlemenin ikinci kitabı. Bundan sonra sırada ne var?Nâzım Hikmet’i konu alan bir roman yazmak istiyorum. Ama onunla ilgili kapsamlı kitaplar, biyografik romanlar yazıldı. Aynı ÅŸeyi yahut benzerini bir de ben yapmış olmak istemem. Bu nedenle Nâzım’ın bir dönemine mercek tutmak istiyorum. Onu da söylemiÅŸ olayım: Nâzım’ın açlık grevi günlerini konu alan bir roman.Paris’te BeÅŸ Gün / Adem Kocamaz / Dorlion Yayınları / 104 s. / 2020.
Serkan Erden
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/652850-sait-faikin-yarali-gunleri/