Yazar Ezgi Polat: Tüm kız kardeşlerimiz için bunu yapmak zorundayız
figure >
Kadın yazarların cinsel saldırı ifşalarıyla başlayan #MeToo hareketi edebiyat dünyasında sarsıntı yarattı, kısa sürede yayıldı. Her kesimden, sosyal statüden kadın yaşadığı cinsel saldırıyı sosyal medyadan duyurmaya başladı. Yayınevleri ifşa edilen yazarların ilişiğini keserken, önce özür dileyen Hasan Ali Toptaş birkaç gün sonra çark etti. Çizer Metin Üstündağ, yazarlar Bora Abdo, Hüseyin Kıran, yönetmen Batuhan Bilgiç de listede. Kadın örgütleri ayakta. PEN Yazarlar Derneği, ‘önleyici, onarıcı bir adalet sağlamak’ için onur komisyonu kurma kararı aldı. Cesurca yaşadıklarını paylaşan kadınlara çok sayıda destek gelse de cinsel saldırıyı flört ilişkisine indirgemek isteyenler de ‘Neden şimdi konuştunuz’ diye soranlar da vardı. Biz de psikiyatrist Arzu Erkan Yüce ve hukukçu vekiller Filiz Kerestecioğlu ve Sera Kadıgil ile “Hareket nereye evrilmeli†sorusuna yanıt aradık. İfşayı başlatan yazarlardan Ezgi Polat’la söyleştik.
Ezgi Polat, yazarlığı ve mühendisliÄŸi aynı bedende buluÅŸturabilmiÅŸ. “Hiçbir Yerin Ortasında†ve “Susulacak Çok Åžey Var Aramızda†adlı iki öykü kitabı Can Yayınları’ndan çıktı. Tezgahında baÅŸka hikâyeler de var demlenen. Uzun yıllar çeÅŸitli dergi ve gazetelerde öyküleri yayımlandı. 10. Ä°stanbul Åžiir ve Edebiyat Festivali'nde gelecek vaat eden genç yazarlar arasında yer aldı. Ä°fÅŸayı baÅŸlatan yazarlardan. YaÄŸmurlu bir Ä°stanbul gününde bir araya geldik. Hem kendisini biraz daha yakından tanıdık hem de yankıları süren #MeToo hareketini konuÅŸtuk.Yazar olmaya ne zaman karar verdiniz? Nasıl bir yolculuk yazmak?Yazar olmak benim için evet ÅŸimdi oluyorum diye giriÅŸtiÄŸim bir serüven deÄŸil aslında. Yazma eyleminin içinde yaÅŸamaya baÅŸladığımı anladığım ve bundan tuhaf bir ÅŸekilde keyif aldığımı keÅŸfetmemle ciddileÅŸti her ÅŸey. Yazmak gerçeÄŸin sunduÄŸu imkânlarla yetinemeyen, bambaÅŸka hayatları, bambaÅŸka bedenleri ve beyinleri deneyimlemek isteyen biri için hem sancılı hem de çok keyifli bir iÅŸ. Sorgulananların, yüzleÅŸilen meselelerin , düşünülenlerin, sıkıntıların baÅŸka biçimlerde ifade edilmesi mümkündür. Benim de hep heybemde taşıdığım bir arkadaÅŸ oldu yazmak. O yüzden başını sonunu bilmiyorum.Ä°lk edebi metninizi ne zaman kaleme aldınız? Neden o konu üzerinde durmuÅŸtunuz? Edebi olduÄŸunu söyleyemem ancak ilkokulda tuttuÄŸum bir defterde ÅŸiirlerim ve baÅŸlığını öykü olarak attığım kısacık komik bir metnim var. Dans grubu olan çok güzel bir kızla, çok yakışıklı bir oÄŸlanın kavuÅŸamamalarının hikâyesi. Sonrasında mutsuz bir yaÅŸam sürüyorlar. Onları durduran dev bir güç var fakat ne olduÄŸundan asla söz etmemiÅŸim. Neden bu konu üzerinde durduÄŸumu bilmiyorum. Muhtemelen okuduÄŸum masallardan, izlediklerimden etkilenmiÅŸimdir. Åžiirlerim de ayrı dram. Hiç konuÅŸmayalım bence. /Archive/2020/12/26/221301314-4051b85a-b250-4fdf-90fc-4b5cb0ca940f.jpg "Öyle ya da böyle bize ait olan ÅŸeyleri alacağız. Çok daha ağırını yaÅŸayan, bu gücü kendinde bulamayan, sesini duyuramayan, bir köşede kadınlığına can çekiÅŸtirilen tüm kız kardeÅŸlerimiz için bunu yapmak zorundayız."ÇOCUKLUK YARALARIÇocukluÄŸunuzun yazarlığınıza etkisi nasıl? Şöyle bir söz var ya ‘insanın anayurdu çocukluÄŸudur’ diye... Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?Çok doÄŸru bir söz. Åžu an sahip olduÄŸum iyi ve kötü ne varsa hepsi o kız çocuÄŸuna ait. Güçlü olmaktan baÅŸka bir çaremin olmadığı bir çocukluktu benimkisi. O bedene ağır gelecek yüklerdi. Çocukken sizi yaralayan ne varsa hayatınız boyunca bunun acısını türlü ÅŸekillerde çekmek zorunda kalıyorsunuz. Mücadeleniz hiç bitmiyor. Sizin bozmadığınız yüzlerce antika eÅŸyayı hiçbir zaman tam olarak beceremeyeceÄŸinizi bile bile hayat boyu tamir etmeye çalışıyorsunuz. Bu gerçekten yorucu. Ama ÅŸu an ÅŸeyleri baÅŸka biçimlerde görebiliyorsam, bir meselenin en dibine inmekten gocunmuyorsam nedeni budur. Bu yüzden yazabiliyorum. Dertlerim var ve onlarla uÄŸraÅŸmayı sevmek zorundayım. Kendimle olan yolculuÄŸumda bilinenin tam aksine bir yere varmamak için sürdürüyorum bu oyunu. Çünkü bir yere varırsam bitebilir.Son kitabınız “Hiçbir Yerin Ortasındaâ€nın yazılış serüveni nasıldı? Biraz son kitabınızdan bahsedebilir miyiz? Bir yazar için ikinci kitap her zaman büyük derttir. Bir öncekinin gölgesinden çıkmak için yazdıklarını olgunlaÅŸtırmak gerekiyor. Her zaman bir öncekinden daha iyisini yapmaya çalışan biri oldum yazarken. Dolayısıyla ‘Hiçbir Yerin Ortasında’yı tamamlamak benim için kendimi epey zorladığım sancılı bir süreç oldu. Bu özellikle tercih ettiÄŸim bir ÅŸeydi, zorluydu ama keyifliydi de. Kendi yarattığım dünyaları bizzat tekrar tekrar keÅŸfetmeye, didiklemeye usanmadan devam ettim. Ve nihayetinde hepsi beni odaklarında yer alan öze götürdü. Bir ÅŸeyin özünü avuçlarınızda tuttuÄŸunuzu gördüğünüzde anlamı da yeniden keÅŸfetmiÅŸ oluyorsunuz ve, Tamam diyorsunuz, ÅŸimdi yola devam edebilirim.NE ACI TARÄ°HÄ° ERKEKLER YAZDISusmak tam da kadınların konuÅŸtuÄŸu bu günlerde ne ifade ediyor sizin için? KonuÅŸmanın ne denli önemli bir ifade ediÅŸ biçimi olduÄŸunu unutuyoruz çoÄŸu kez. Kitaba adını veren öykümde de söylendiÄŸi gibi, “Çünkü bize bir ÅŸeylerden kurtulmanın en güzel yolunun onu yok etmek olduÄŸu öğretildi hep.†Susmak aynı zamanda bir yok ediÅŸ biçimi. Bir ÅŸeylerle mücadele edemediÄŸimizde bazen susmayı tercih ediyoruz. Benim de sıkça baÅŸvurduÄŸum bir yöntemdi bu. Artık sözlerimin hiçbir anlam ifade etmeyeceÄŸini anladığımda susuyorum sanırım. Bu günlerde yaÅŸadıklarımıza gelecek olursak belli öğrenilmiÅŸlikler yüzünden ne yapacağını bilemediÄŸi, yargılanmaktan ve yaftalanmaktan korktuÄŸu için susan binlerce kadınlar var. Evet geç oldu ama kadınların bu cesareti toplaması, korkularını bir kenara bırakıp artık bizi esir almış bu erk sorununa karşı cesur adımlar atması çok deÄŸerli. Åžimdi bugün susmadıklarımız yarın yaÅŸanabilecek her acı olayın önüne bir tuÄŸla koymaktır.Ä°fÅŸalarla baÅŸlayan süreci bir devrim olarak nitelendirebilir miyiz? Edebiyat dünyasını nasıl etkiler sizce?Ne acıdır ki kadınların tarihini erkekler yazdı. Çünkü yaratılan bu dünya kodlanırken kadınlar takma isim kullanıyor ya da bir köşede saklanmak zorunda kalıyorlardı. Åžu an bunları konuÅŸuyorsak nedeni, erk egemen dünyanın bizi toplumsal olarak sınıflandırdığı, sıkıştırdığı bu köşeleri yıkmamızdır. Bu politik bir mesele ve biz erkin ele geçirdiÄŸi binanın altında zelzeleler yaratıyoruz artık. Hepsi birbirinden bağımsız birçok hikaye duyduk bu süreçte. Kimileri konuları sınıflandırmakta güçlük çekiyor ama bu meselenin bir özü var ve bütün itirazlar aslında bu öze hizmet ediyor. Dolayısıyla bunun yalnızca edebiyat dünyasıyla bir ilgisi yok. Öyle ya da böyle bize ait olan ÅŸeyleri alacağız. Çok daha ağırını yaÅŸayan, bu gücü kendinde bulamayan, sesini duyuramayan, bir köşede kadınlığına can çekiÅŸtirilen tüm kız kardeÅŸlerimiz için bunu yapmak zorundayız./Archive/2020/12/26/221318689-e6cd6d58-ff60-4312-a698-63867e0b200c.jpg"O dakika itibariyle kesinlikle çok güçlü ve cesur hissettim. Sanki bir eÅŸik aşıldı. Elbette bu sürecin biraz yorduÄŸunu da söylemem gerek."BU MESELE POLÄ°TÄ°KBu süreçte sizi en çok ne umutlandırdı, ya da ne yaraladı? Destekleyenler olduÄŸu kadar konuyu baÄŸlamından koparmak isteyen de çok oldu...Bu süreçte beni en çok umutlandıran ÅŸey yıllar sonra hep birlikte bu gücü bulmamızdı. Kadın erkek fark etmez bu davanın destekçisi herkesin el ele tutuÅŸması, ortak paydada buluÅŸması inanılmaz güzel bir duygu. Ä°ki taraflı da konular saptırılmadan, amacını aÅŸmadan ilerlerse bu sözlerin bir anlamı olacak. Ama burayı korumayı baÅŸarmak önemli çünkü güç, kullanmasını bilmeyen insanların elinde çok ürkütücü bir araç haline gelebiliyor. Beni en çok yaralayan, aklımdan atamadığım ÅŸey bir babanın kızına zarar vermiÅŸ olma ihtimali. Bu ihtimali aklımdan atamıyorum.Ä°fÅŸanın üzerinden günler geçti, ne hissediyorsunuz ÅŸimdi? Size psikolojik açıdan iyi geldi mi? Ä°fÅŸa süreci kuÅŸkusuz çok zor olmalı…?Öncelikle o dakika itibariyle kesinlikle çok güçlü ve cesur hissettim. Sanki bir eÅŸik aşıldı. Elbette bu sürecin biraz yorduÄŸunu da söylemem gerek. Hem iÅŸime odaklanmak hem buradaki yoÄŸunluÄŸu sırtlamak beni biraz zorladı. DuyduÄŸum korkunç olaylar yüzünden hala kendime gelmiÅŸ deÄŸilim. Ama buna deÄŸer diye düşünüyorum. Kadınlara vermek istediÄŸiniz bir mesaj var mı? Sizce bundan sonra nasıl davranmalı?Kadınlara korkmamaları gerektiÄŸini söylemek isterim. Yaftalanacaklarını, baÅŸlarına kötü ÅŸeyler geleceÄŸini düşünmesinler. Çünkü zaten tam da bize dayatılan bu düşünce ve davranış kodları yüzünden yıllardır susuyoruz. Belki konuÅŸtuÄŸumuz ve belki birçok derde göre insanların eften püften bulacağı ÅŸeyler yarın içimizi yakabilecek bir acıya engel olabilir. Bunu unutmamamız gerekiyor./Archive/2020/12/26/221333282-9a45f406-4a15-4740-a8dd-5102edb9b4bf.jpgYüce, Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi Medya ve Ruh SaÄŸlığı çalışma Birimi EÅŸ Koordinatörü, Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi Kadın Çalışma Birimi Ãœyesi. " Fail evli, çocuklu, entelektüel, 'ÅŸiddet karşıtı', kadın hakları savunucusu, toplum tarafından parmakla gösterilen biri olabilir. DiÄŸer kadınlarla ÅŸahane dost olur, asla çizgiyi aÅŸmadan. O nedenle suçu ortaya çıktığında savunanı boldur. Maruz kalanın korktuÄŸu başına gelir" diyor.Ä°stanbul Kültür Ãœniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi psikiyatrist Dr. Arzu Erkan Yüce, “Fail evli, çocuklu, entelektüel, “şiddet karşıtıâ€, kadın hakları savunucusu, toplum tarafından parmakla gösterilen biri olabilir†diyor.Öncelikle günlerdir tartıştığımız soruyla baÅŸlayalım. Rıza nedir?Bir zamanlar biriyle sevgili olmanız, rızanızla seviÅŸmeniz, hatta evli olmanız, partnerinizin/eÅŸinizin size tecavüz etmediÄŸi yönünde kanıt oluÅŸturmaz. Ä°liÅŸki içi, evlilik içi tecavüz vardır, cinsel ÅŸiddetin en yaygın ve gizli kalan biçimlerinden biridir ve suçtur. Onay tek seferliktir. Her seferinde onay olmalı. Her seferinde rıza gözetilmeli. Psikolojik baskı, manipülasyon ÅŸantaj ile rıza inÅŸası da ÅŸiddettir. Ä°stemiyorsa, zorlayamazsınız. Bir de seviÅŸmedi diye hayatı zindan etmek versiyonu var, daha sinsi bir ÅŸiddet. Sırf tadı büsbütün kaçmasın, evdeki çoluk çocuk o gerginlikten etkilenmesin diye istemeye isteme birlikte olmaya katlananlar var, bu da bir ÅŸiddet.Ä°fÅŸalarla ilgili ne düşünüyorsunuz?DiÄŸer yöntemlerin mümkün olmadığı koÅŸullarda, fail çok güçlü konumda ve kitlelerce korunuyor ise yaÅŸananları ortaya çıkaracak baÅŸka yol olmadığında, olay hukuki olarak zaman aşımına uÄŸradığında, iÅŸlemediÄŸinde vs. “ifÅŸa†bir yardım çığlığı, bir dayanışma, bir özsavunma aracıdır.Cinsel ÅŸiddeti açıklamak kolay mıdır? Bir kadın flört ettiÄŸi biriyle ilgili ‘intikam’ almak için ‘beni taciz etti’ diyebilir mi?Cinsel ÅŸiddet baÅŸta olmak üzere, ÅŸiddete maruz kalanların deÄŸil iftira etmek, yakın çevreleri, avukatları ya da yeri geldiÄŸinde terapistleri tarafından ÅŸikâyetçi olmaya defalarca yönlendirildikleri halde bunu -kolaylıkla- yapamazlar. Sırf birini karalamak amacıyla yapıldığı iddiası, tanıklıklarımız, bilimsel veriler ve istatistiklerle baÄŸdaÅŸmamakta, maruz kalanı çaresizleÅŸtirmeye hizmet etmektedir. CinselliÄŸin tabu olduÄŸu bir toplumda bir kadının kendisinin toplumun belli bir kesimi tarafından damgalanacağını ve hedef haline geleceÄŸini tahmin ettiÄŸi halde, bu ifÅŸayı baÅŸka çaresi kalmadığı için gerçekleÅŸtirdiÄŸi göz önüne alınmalıdır. Åžiddet beyanında bulunan kadının "itibarını zedelemek için iftira attığı" iddiası, erkeÄŸin itibarının kadının kendi itibarından yüksek olduÄŸu önermesini içerir. Herkesin bir itibarı var ve failin elinden gelen maÄŸduriyet hiçbir kadına itibar kazandırmaz. Bu eril kibirdir!/Archive/2020/12/26/221613327-3a93e491-1ba2-4568-b0c3-3065478179cf37014456.jpgÇin'in tanınmış televizyon sunucularına karşı açılan cinsel taciz davası için mahkeme önünde bekleyen bir kadın... 2 Aralık- PekinTACÄ°Z MÄ° FLÖRT MÃœ?Flört ve taciz arasındaki ince çizgi…Tekrar hatırlatabilir miyiz?Flört, kur olumlu hisler uyandırıyorsa hoÅŸ; kiÅŸi taciz ve baskı hissediyor, bundan rahatsız oluyor ve buna raÄŸmen sürdürülüyorsa tacizdir. KoyduÄŸunuz sınırdan dolayı mesleki, sosyal ya da akademik olarak hayatınızı zorlaÅŸtırıyorsa bu da tacizdir. Bir tarafın hoÅŸlanmadığı iletiÅŸim biçimi nasıl flört olur, anlaşılır gibi deÄŸil. “Taciz deÄŸil flört†diyenler asimetrik/hiyerarÅŸik iliÅŸki içindeki hele de genç yaÅŸtaki kadınları açıkça reddedemeyeceÄŸi biçimde örtük tacizlerle köşeye kıstıranlardan bihaber! Bir diÄŸer sorun da bu kiÅŸilerin usta manipülatör oldukları için farklı kimselerle farklı iliÅŸkiler kurarak, aşırı "düzgün, güvenilir, saygın" imaj çizmeleridir. Maruz kalan kendini sorgular durur "acaba ben mi yanlış anlıyorum, ben mi yanlış davranıyorum?" diye. Yalnızlaşır.Faillerin ortak özellikleri var mı?Fail evli, çocuklu, entelektüel, "ÅŸiddet karşıtı", kadın hakları savunucusu, toplum tarafından parmakla gösterilen biri olabilir. DiÄŸer kadınlarla ÅŸahane dost olur, asla çizgiyi aÅŸmadan. O nedenle suçu ortaya çıktığında savunanı boldur. Maruz kalanın korktuÄŸu başına gelir. Failin taciz davranışlarının camiada o zaten biraz "sapıktır", "çapkındır", "kızlara düşkündür" "ama iyi çocuktur" gibi tanımlarla, normalize edildiÄŸi de sıktır. En acısı da budur. "Karıncayı incitmez" bu insana "bazı zaaflarından" dolayı, adeta bazı kadınlar kurban edilir. Faille dayanışma içinde olup ÅŸiddete maruz kalanı yalnızlaÅŸtıran, ötekileÅŸtiren, ÅŸiddeti meÅŸrulaÅŸtıran kimse potansiyel faildir.Erkekleri linç ediyorlar söylemine ne dersiniz?Ä°fÅŸada amaç taciz edeni cezalandırmak, yıpratmak da deÄŸil. Amaç herkesçe bilinen, söylenemeyen, önü alınamayan mükerrer davranışlara bir son vermelerini saÄŸlamak, hukuki süreçler için alan açmak. Amaç dayanışmak ve taciz ederken arkalarını yasladıkları kimselerin de kime destek olduklarını bilmelerini saÄŸlamak. Ä°tibarını, unvanını, ÅŸanını, şöhretini, gücünü, zenginliÄŸini, yaptığı iyi iÅŸini, ÅŸiddet davranışına perde eden her kim ise bu perdenin çekilip alınması gerekir. Yani kiÅŸi kendini var kıldığı bu alanlarda bulundurulmamalı, boykot ve protesto ile sosyal yaptırımlar uygulanmalı. Tacize, ÅŸiddete maruz kalan kimseler sesini çıkarmaya devam ettikçe; dayanışma ve her türden fail karşısında alınacak tavır sayesinde, faillerin kurdukları bu düzen yıkılacak. Taciz ve ÅŸiddet baÅŸ gösterdiÄŸinde birbirimizi gözetmeliyiz. Toplumda bilinirliÄŸi olan, söz ve etki sahibi kiÅŸilerin bu türden kararlı paylaşımları ÅŸiddetle mücadelede lokomotif rolü görmektedir. Tüm dünyada bu türden yaÅŸantıların uygun ortam ve koÅŸullarda, uygun yöntemlerle paylaşılması, maruz kalanın haklılığını ispat edebilmesi, bu sürecin kazanımla sonuçlanması ve yaraların sarılması için uygun yollar aramaya, tartışılmaya devam edilmektedir./Archive/2020/12/26/221402954-filiz-kerestecioglu.jpg"Ben hakikaten adalete bir çaÄŸrı yapamayacağım, hayatın her alanında bu konuda eksiklik hissediliyor. Erkeklere bir çaÄŸrı yapmayacağım çünkü bunun sorumlusu onlar. Benim çaÄŸrım kadınlara, birbirimize tutunmalıyız dayanışmayı hissetmeliyiz, hiçbir kadın yalnız olduÄŸunu hissetmemeli, bunları yapanların uykuları kaçmalı."NEDEN SOSYAL MEDYADAN DUYURDULAR?HDP Ankara Milletvekili avukat Filiz KerestecioÄŸlu: Kadınların yaÅŸadıklarıyla bir tür yüzleÅŸmesi bir yerde aslında toplumu buna teÅŸvik etmeleri. Burada kadın dayanışmasının çok önemli olduÄŸunu düşünüyorum. Çünkü hiç kolay bir ÅŸey deÄŸil. Deniyor ya kaç yıldır niye sustu neden anlatmadı, hiç kolay bir ÅŸey deÄŸil. EÄŸer adaletin gerçekleÅŸtiÄŸi bir ülkede dünyada yaşıyor olsak kadınlar yaÅŸadıklarını tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmasalar, kadınlar dava süreçlerinden sonuç alabileceklerini düşünseler, kadın beyanı esastır ilkesinin bir kural olarak yerleÅŸtiÄŸine tanık olabilsek bütün bunlar çok daha kolay olabilir. Ama böyle bir gerçekliÄŸimiz var. Ben 35 yıllık hukuk hayatımda yaÅŸadığım çok sayıda olayda gördüm. Ensest, aile içi ÅŸiddet… Bunların çoÄŸu statü sahibi güçlerini kullanan erkekler… Güç kullanımının altında ezilen kadın ne yapacağını ÅŸaşırıyor. O anda yanında birkaç kadını bulabilse birlikte mücadele edebilirler. Kendilerini yalnız hissediyor kadınlar. Kendiyle yüzleÅŸerek bunu ortaya çıkarmak bile kolay olmuyor. Adalete eriÅŸememek de açığa çıkarılmasını engelliyor. Hatta hakimlerin tacizine uÄŸramak tekrar tekrar anlatırken… Olayların detaylarını özellikle anlatmasını isteyen hakimler gördüm, çocuklarla ilgili dahi buna tanık oldum… Åžimdi kadınları geri püskürtmek istiyorlar, birlikte oldukları görüntüleri paylaÅŸanlar var. Birlikte olmak tacize uÄŸrayabileceÄŸiniz anlamına gelmiyor. Sanık filmini hatırlayın... Metin Kaçan’ı hatırlıyorum Güneş’e yaÅŸattıklarını… Ben hakikaten adalete bir çaÄŸrı yapamayacağım, hayatın her alanında bu konuda eksiklik hissediliyor. Erkeklere bir çaÄŸrı yapmayacağım çünkü bunun sorumlusu onlar. Benim çaÄŸrım kadınlara, birbirimize tutunmalıyız dayanışmayı hissetmeliyiz, hiçbir kadın yalnız olduÄŸunu hissetmemeli, bunları yapanların uykuları kaçmalı. Ãœnlü olsun ünsüz olsun asla böyle bir hakka sahip deÄŸiller. Paralel adım da kamu görevlisi erkeklerin suçlarını ifÅŸa etmek bununla bütün toplumun yüzleÅŸmesini saÄŸlamak diye düşünüyorum./Archive/2020/12/26/221504422-pd-sera.jpg"Kadınlar susuyor, susmak zorunda kalıyor ve Ä°pek Er gibi pek çok kadın susmakla ölüyor! Çünkü öve öve bitiremedikleri tüm o toplum ve aile yapısı esasen kadının susması üzerine kurulu..."BU SESSÄ°ZLÄ°KTE KADINLAR ÖLÃœYOR!CHP Ä°stanbul Milletvekili avukat Sera Kadıgil: Nihayet kadınlar konuÅŸacak ve hep birlikte birbirlerinin yaralarını saracak güce eriÅŸtiÄŸi için çok mutluyum. Ä°spat et diyorlar niye sustun gibi aşırı yaratıcı(!) sorular soruyor erkek akılları. Birincisi; bir ofiste, bir sınıfta, en güvenmen gereken akrabalarınla olduÄŸun bir evin bir odasında uÄŸradığın tacizi, kime nasıl ispat edeceksin? Bir cesaret söylemeye çalıştığında “Aman kızım sus kan çıkar, ona bir ÅŸey olmaz olan senin namusuna olur†diye verilen ahlaksızca akılları, bu saçma soruları soranlar vicdanlarının neresine koyuyorlar, çok merak ediyorum. Kadınlar susuyor, susmak zorunda kalıyor ve Ä°pek Er gibi pek çok kadın susmakla ölüyor! Çünkü öve öve bitiremedikleri tüm o toplum ve aile yapısı esasen kadının susması üzerine kurulu! EÅŸinden ÅŸiddet mi görüyorsun, sus. Tacize mi uÄŸruyorsun, sus. Ekonomik, psikolojik ÅŸiddet altında mısın? Sus! Neden? Çünkü bu bir erkek dünyası. Ve sen aileyi korumakla çocuÄŸa bakmakla mükellefsin. Neden? Çünkü toplum böyle buyuruyor, çünkü sırf kadın olarak doÄŸdu diye devletlerin, toplumların alması gereken sorumluluÄŸun tümü tek başına kadının sırtına yükleniyor, bu yaklaşımın absürtlüğünü fark edip bu sömürü düzenini reddeden kadınlar ise ortaçaÄŸda olduÄŸu gibi neredeyse cadı ilan ediliyor! Hukuk, iktidarın hukuku olmasa yapacağı ÅŸey çok açık! Ä°mzalayıp uygulamamak için kırk takla attıkları Ä°stanbul SozleÅŸmesi’nde de aslında madde madde yazıyor. Yüzyıllardır sömürülen kadını koruyacaksın, cinsiyet eÅŸitliÄŸi saÄŸlayacaksın ey devlet diyor! EÅŸinden ÅŸiddet gören bir kadın karakola gittiÄŸinde öğüt verilip eve yollamayacaksın diyor mesela! AyÅŸe TuÄŸba Aslan 23 kez koruma talebiyle düzenin savcılarına baÅŸvurduÄŸunda adını öğrenmek için öldürülmesini beklemeyeceksin mesela! Çocukların velayetini istismarcı babaya vermeyeceksin, bir tacizciye sırf kravat takıp karşına dikildi diye erkek aklınla merhamet(!) göstermeyeceksin!/Archive/2020/12/26/221521344-uykulariniz-kac%C2%B8sin.jpeg Tüm dünyada ülkeden ülkeye deÄŸiÅŸmekle birlikte kadınların ortalama yüzde 70’e yakını erkekler ve özellikle eÅŸleri/sevgilileri tarafından çeÅŸitli ÅŸekillerde ÅŸiddete maruz bırakılıyor.Ãœlkemizde 18 yaÅŸ öncesi evlenen her 2 kadından biri, 18 yaÅŸ sonrası evlenen her kadından biri yakınlarındaki erkeklerin fiziksel ve/veya cinsel ÅŸiddetine maruz kalıyor.Saldırı sonrası delilleri kaybolmaması için saklamak, yedeklemek, bir yakın ile paylaÅŸmak önemlidir.Kadın örgütlerinden destek almak, ruhsal yardım, haklarını bilmek, güçlenmek, özsavunma yöntemlerini öğrenmek korunmak için gereklidir.Cinsel istismarda beden ve zihin, inkâr bastırma gibi savunma düzeneklerini devreye sokar, adeta saldırı hiç yaÅŸanmamışçasına yok sayılmasına neden olabilir.Travmayla baÅŸ etmede en önemli adım saldırının dile getirilmesidir.Sonra travmanın hasarları yavaÅŸ yavaÅŸ onarılır, kiÅŸi güçlenir ve travmatik yaÅŸantısının esaretinden kurtulur./Archive/2020/12/26/221544203-fc5b9835-36b0-4f95-ba01-487644309aa436940656.jpg25 Kasım Kadına Yönelik Åžiddetle Mücedele Günü'nden bir kare- Ä°stanbulCinsel Åžiddetle Mücadele DerneÄŸi’nin kavramlar sözlüğünden...Cinsel taciz: KiÅŸinin onayı olmaksızın gerçekleÅŸtirilen, fiziksel temas içermeyen rahatsız edici cinsel eylem, söz ve davranışlar.Onay: KiÅŸinin belirli bir cinsel davranışı yaÅŸamak istediÄŸini özgür iradesiyle, sözlü veya bedensel ifade yoluyla net ve açık olarak belirtmesi. Tek seferliktir. Onay geri çekilebilir. Onay inÅŸası: KiÅŸinin onay vermediÄŸi herhangi bir cinsel davranışta onay almak için kiÅŸinin karar verme yetisini manipüle etmek.MaÄŸdur suçlayıcılık: YaÅŸanılan bir maÄŸduriyette çeÅŸitli gerekçelerle kabahati o maÄŸduriyeti yaÅŸayan kiÅŸiye yapıştırarak faili aklayan yaklaşım. KiÅŸinin yaÅŸadığı ÅŸiddeti gizlemek zorunda kalmasının önemli sebeplerinden biridir. Cinsel ÅŸiddetin sürekli maÄŸdur olan kiÅŸi üzerinden konuÅŸulmasına, faillerin yok sayılmasına neden olur. Seyirci kalan: Bir ÅŸiddet veya zorbalık durumuna müdahale etmeyen kiÅŸiler. Seyirci kalanlar failin ÅŸiddet davranışına devam etmesine neden olabilir./Archive/2020/12/26/223941495-pd-kitaps.jpg
Hilal Köse
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/654171-yazar-ezgi-polat-tum-kiz-kardeslerimiz-icin-bunu-yapmak-zorundayiz/