Hellas özgürdür artık! Onur Bilge Kula'nın yazısı...
figure >
Her koşul altında özgürlükleri savunan, Doğu’ya ve Asya’ya açılmanın insanlığı ve sanatı yetkinleştireceğini düşünen Hugo’nun özellikle ’Oryantaller’i, evrenselci yaklaşımının tersine filhelenist, dolayısıyla da Türk karşıtı imgelerle doludur.
/Archive/2020/12/31/001550102-ic1.jpgHELLAS’IN ÖCÃœ ALINMIÅžTIRVictor Hugo 'Oryanteller'in on dördüncü baskısına yazdığı önsözde de sanat ve yazın eleÅŸtirisinin özgürlüğünü her koÅŸul altında savunmayı sürdüreceÄŸini belirtir. Konuya iliÅŸkin ÅŸunları yazar: "Bu kitap, yazarın, yazınsal bunalım ve devrimlerin gerçekleÅŸtiÄŸi ÅŸu anda ulaÅŸabileceÄŸi biricik baÅŸarıyı saÄŸlamıştır: Bir yanda canlı bir muhalefet, öbür yanda belki birazcık olumlama ve biraz sempati... Her türlü rahat bozucu ÅŸey, kendi yararlarını da birliÄŸinde getirir. Her kim ki, sanatın özgürlüğünü istemektedir, eleÅŸtirinin de özgürlüğünü istemelidir. Ne denli tehlikeli olursa olsun, özgürlüğü yeÄŸlerim."Her zaman "savunma yapmaya" karşı olduÄŸunu belirten Hugo'nun deyiÅŸiyle, "eleÅŸtirileri onaylamak veya çürütmek zamanın iÅŸidir."Bazı eleÅŸtirmenlerin önyargılı ve nezaket dışı davranışlarından ötürü "üzüntü duyduÄŸunu" belirten yazarın anlatımıyla, "bu tür davrananlar, öyle ki, yazıncının fantezi ve keyif adamı, ama aynı zamanda düşünce/inanç adamı, dürüst bir adam olduÄŸunun ayrımına varamıyorlar." Bunlardan bazıları "daha da ileri giderek, örneÄŸin, yazarın yazılarından hareketle kiÅŸiliÄŸini" söz konusu etmektedir. Bunlar, yazara "kibirlilik, özünü yüceltme, gurur ve ne bileyim her türlü suçlamayı" yapmaktadır. Böylece, yazardan "elinde kırbacıyla en ciddi görüşmelere giren genç bir XIV. Ludwig yaratmak" istemektedir. Böyle yargılayanlar düşünenler, Hugo'yu yanlış deÄŸerlendirmektedir.Öz yanılsamalar içinde olmadığını vurgulayan Hugo "çok iyi bilmektedir ki, kitapları etrafında ortaya çıkan birazcık gürültüyü kitapları deÄŸil, bu fırsattan yararlanarak, dilin ve yazının en önemli sorunlarını konuÅŸmayı yerinde görme anlayışı çıkarmaktadır. Gürültü, dışarıdan deÄŸil, içerden gelmektedir. Benim kitaplarım, neden deÄŸil, sonuçtur. Sanatın ve ÅŸiirin bu ciddi sorunlarıyla uÄŸraÅŸan insanlar, görünüşe göre, kitaplarımı, savaşımlarını yürütecekleri arena olarak seçmiÅŸlerdir" (Åžubat, 1829).'NAVARIN': CELLÂDIN ERKÄ° KIRILMIÅžTIR, HELLAS ÖZGÃœRDÃœR ARTIKYazınsal yaratım ve nesnel yazın eleÅŸtirisi için sınırsız özgürlük gerektiÄŸini savunan Hugo'nun ÅŸiirlerinde filhelenist, bir baÅŸka deyiÅŸle, Türk ve Asya karşıtı imgeler de vardır. 'Oryantaller' arasında yer alan ve yazıncının Yunanistan'ın bağımsızlık savaşımını söylenceleÅŸtirdiÄŸi 'Navarin' adlı ÅŸiiri Filhelenist yaklaşıma örnektir.20 Ekim 1827 günü baÅŸlayıp biten Navarino deniz savaşında Osmanlı/Türk deniz gücü yenilgiye uÄŸratılır. Bu savaÅŸ, Osmanlı donanmasının yürüttüğü son büyük savaÅŸ olur ve 1828/1829 Türk-Rus savaşına yol açar. Kafkas cephesinden de Osmanlı topraklarına giren Rus ordusu, Haziran 1828'de Erzurum'a deÄŸin ilerler. Rus ordusunda Aleksander PuÅŸkin de vardır. PuÅŸkin'in Türk imgesini ve filhelenizmin izlerini taşıyan anı kitabını da irdeleyeceÄŸim.Victor Hugo “Navarin†adlı ÅŸiirinde, Yunan baÅŸkaldırısının baÅŸarıyla sonuçlanmasında dönüm noktası olarak görülen Navarino deniz savaşını şöyle betimler: "Çadırlar, yelkenler, türbanlar, gemi direkleri hepsi kırılmış", Yarımay' yenilmiÅŸtir. Yunan komutan ‘Kahraman Kanaris', "gemisi, adamları ve faresiyle Kapudan PaÅŸa'yı" alt etmiÅŸ, "Hellas’ın" öcünü almış ve cellâdın erkini kırmıştır. "Hellas özgürdür artık!" diyen Hugo'nun betimlemesiyle, "Avrupa bir söz söyledi,/Param parça etti zalimliÄŸi." Hugo, Hellas'ın özgürleÅŸmesini Fransa'nın savaÅŸa katılmasına baÄŸlar: "Fransa savaşırsa, dönmek zorundadır senin yazgın/ Fransa’nın öç alan elleri/Güvenilirdir/ Hellas, sevin, iyisin!/ Kucaklasın Byron’ın ve Homer’in ülkesi/ Åžarkılarıyla bacısını, anasını ve bizi/ Çok güzeldin, derin acılar çektin."Hellas'ın üstüne sürü üstüne sürü aktı/ Afrikalı, Asyalı!/ Ne Apol’dan, ne de Ä°sa’dan korktu/ Ä°brahim, kirletti bunları.../ Ve ne çıktıysa yoluna/ Parçaladı, alıp götürdü çadırına/ Kazığa geçirip astı kopardığı baÅŸları/ Kesik baÅŸlarla çevreledi Saray’ı."Bu anlatımlardan da görüleceÄŸi üzere, Victor Hugo, yazar olarak örnek aldığı veya onun gibi bir yazar olmak istediÄŸi Chateaubriand’ın 'Paris-Kudüs YolculuÄŸu' adlı gezi yazısında Osmanlı egemenlerine iliÅŸkin imgeleri üstlenmiÅŸtir. Hugo'nun anlatımıyla, Avrupa, özellikle de Fransa Helen'in yardımına koÅŸmuÅŸ, Yarımay'ın donanması yok edilmiÅŸ, Hellas'ın öcü alınmıştır.Kararlı ve içten bir Filhelenist, diyesi, Yunan hayranı olan Hugo’nun anılan ÅŸiirinde imge ve simgeler açısından öne çıkan bölüm ÅŸudur: "Teselli et kendini: Kırıldı erki cellâdın; Hellas özgürdür artık!/ Avrupa bir söz söyledi/ Param parça etti zalimliÄŸi." Cellât diye nitelendiren Osmanlı egemenleridir; bunların erkini kıran da Avrupa'dır. Avrupa'yı belirleyen güç ise, Fransa'dır. Bu nedenle, Hellas, öncelikle Fransa'ya güvenmelidir.Hugo’nun Byron ve Homer'in ülkesi "Hellas, sevin, iyisin" dizeleri, Batı’da anlatı sanatının, diyesi, yazının kurucusu olarak görülen Homer’i ve Yunan baÅŸkaldırısına eylemli olarak katılan Byron’ı anması, bu yazıncının filhelenist yaklaşımının somut bir göstergesidir.“Hellas, iÅŸte nihayet yardımına koÅŸan Avrupa!†dizesi, hem Yunanların yanında yer alan Avrupalı güçleri, hem de bir filhelen olan Hugo’nun hayalini ve ülküsünü dile getirir. Bu yazıncıya göre, Asya barbarlık, Avrupa ise uygarlık yurdudur. Oryantalizmin düşünsel dayanaklarından biri olan Avrupa-merkezcilik, Asya-Avrupa karşıtlığıyla olanaklıdır. Hugo, söz konusu karşıtlığa vurgu yapmıştır./Archive/2020/12/31/001632226-ic2.jpgAFRÄ°KALI BARBARLARIN VE TÃœRKLERÄ°N ÇIÄžLIKLARI SÖNMEKTEDÄ°RHugo “Navarinâ€in beÅŸinci bölümünde savaşın gidiÅŸini şöyle dizeleÅŸtirir: "Afrika’dan gelen barbar güruh/ Berbat filosuyla gemilerimiz etrafında kudurmaktadır./ Artık umarsız öfkeleriyle Türklerin çığlıkları kurumaktadır/ Canavarlar ordusu hemen barbarlar üzerine atılmaktadır.â€"Afrika’dan gelen barbar güruh" anlatımı, Mehmet Ali ve oÄŸlu Ä°brahim PaÅŸa’nın Mısır’dan gelen askerlerini imler. “Umarsız Türklerin çığlıkları kurumaktadır†dizesi, Osmanlı/Türk deniz filosunun Avrupalılarca alt edilmiÅŸ olduÄŸunu anlatır.Hugo ÅŸiirin devamındaki anlatımıyla, “yanarak kemikleri kömürleÅŸen ve okyanusun derin diplerine batan†Türklerin geride kalanları, artık “kentleri yakıp yıkamayacaktır.†Onlar artık “Yunan halkının gırtlağına†basamayacaktır; çünkü Türk cellâtlar yenilmiÅŸ, "ölmekte olan Hellas kurtulmuÅŸtur." ‘Hellas çürümek zorunda mıdır?’diye ah çeken Avrupa "soylu ve deÄŸerli bir halk" olan Yunanları kurtarmıştır. Soylu Yunan halkını kurtaranlar, Avrupalı din adamları ve krallar deÄŸil, Hellas adını unutmayan "ÅŸair kalplerdir."HELLAS’IN ÖZGÃœRLÜĞÜ VE BYRON ÃœZERÄ°NE TÃœRKÃœLER YAKILMAKTADIRHugo’nun “yalnızca ÅŸairler, Hellas adını bırakmadı†dizesi, belli ölçülerde gerçeÄŸi yansıtmaktadır. Yunan baÅŸkaldırısıyla birlikte, baÅŸta Lord Byron, Goethe ve Hugo gibi ÅŸairler olmak üzere, Batılı ÅŸairler ve yazarlar, Yunan baÅŸkaldırısını sadece yazınsal yapıtlarıyla desteklemekle kalmazlar, Lord Byron örneÄŸinde olduÄŸu gibi, bütün güçleriyle baÅŸkaldırıcıları etken olarak desteklerler.Hugo’nun lirik anlatımıyla, artık yakınmalar, aÄŸlamalar yerini 'sevinç çığlıklarına' bırakmıştır. Yunan halkı sevinçli ve neÅŸelidir; çünkü Türk, Asya'ya sürülmüştür. Artık "Hellas’ın özgürlüğü üzerine, Byron’ın mezarı ve Navarin üzerine türküler yakılmaktadır!" Hıristiyan ordusuna katılmayan "utangaç, soysuz ve ürkek" Avusturya'nın yeri, "Timur'un ya da eÅŸlik etmeyi içine sindirdiÄŸi Ä°brahim'in yanıdır." (Kasım, 1827)Åžairin deyiÅŸiyle üzerlerine türküler yakılan Byron ve Yunanistan’ın Akdeniz kıyısındaki küçük deniz kenti Navarin(o), hem Yunan, hem de Batı edebiyatında yazınsallaÅŸtırılarak söylenceleÅŸtirilmiÅŸtir. “Mısır'dır gönderen bu gemileri, kap kara†dizesine gelince: Bu dizedeki “kap kara†nitemi, hem kötüleme, hem de Afrikalı siyah ırkı aÅŸağılama göstergesidir. SömürgeciliÄŸin doruklaÅŸtığı 19. yüzyılın birinci yarısında ırkçılık, dolayısıyla da ırk ayrımcılığı da belirgin ölçüde artmıştır.Ä°lkesel bir Voltaire izleyicisi olan Hugo, yetiÅŸtiÄŸi ortamın doÄŸal bir sonucu olarak üstlendiÄŸi Avrupa-merkezciliÄŸi ödünsüz olarak savunmuÅŸ ve ÅŸiirlerine de yansıtmıştır. Öte yandan, Hugo, Yunanistan için “benim gururlu yurdum†diyebilecek ölçüde Yunan hayranıdır.
Onur Bilge Kula / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/654953-hellas-ozgurdur-artik-onur-bilge-kulanin-yazisi/