Performans sanatının isyankar kızı Şükran Moral: Ülke, kadın mezbahası!
figure >
Bazı sanatçılar vardır gündemin önünde koşarlar, toplumun kanayan yaralarını herkesten önce gözümüze sokmayı başarırlar. Performans sanatının önde gelen ismi Şükran Moral öyle biri.
Tabulara baÅŸkaldırmasıyla bilinen sanatçı aynı zamanda gündemin nabzını çok öncesinden ölçen, bir kâhin gibi olacakları zihninde önceden canlandırıp eserlerini ona göre tasarlayan bir sanatçı.ÖrneÄŸin, bizler Ege’deki mülteci dramını yaÅŸamadan, görmeden önce Şükran Moral, 2003 yılında “umutsuzluk†adını verdiÄŸi eserinde, bir kayığa doluÅŸarak bilinmezlere yolculuk yapan erkekleri gözümüze sokmuÅŸtu.2019 yılında 80 milyon kiÅŸiyi yerinden, yurdundan eden mülteci krizinin erken günlerinde önce erkekler kendilerini kayıklara, botlara atmıştı.Kadınları, cansız bedenleri plajlara vuran küçük çocukları yıllar sonra görecektik.Bu yıl “erkekler yerini bilsin†diye sosyal medyada baÅŸlayan mizah dolu paylaşımlarda iÅŸ, “Kadın 4 kuma alabilirâ€e kadar varmıştı.Derken 2010 yılında Mardin’de çektiÄŸi videosunda “3 erkekle evlenen bir kadını†bizzat canlandıran Moral’ın fotoÄŸrafları önümüze düşmüştü.Mülteci hakları, cinsiyet eÅŸitliÄŸi, çocuk evlilikleri, kapitalist düzenin ikiyüzlülüğü gibi konulara kafa yoran Moral ile 2000’li yılların başında Rodos’ta Akdenizli kadın gazetecileri, yazarları, sanatçıları bir araya getiren uluslararası bir toplantıda tanıştık.DostluÄŸumuz o dönemden beri devam ediyor.Samsun Terme doÄŸumlu olduÄŸu için gözü karalığından ötürü “Amazonların ruhu sana geçmiş†diye takılırım ona.Termelidir çünkü Amazonlar.Şükran Moral, daha iyi ok atmak için tek göğüslerini feda eden Amazonlardan da cesurdur gözümde.KatolikliÄŸi en koyu haliyle yaÅŸayan Ä°talya’da, henüz bugünkü kadar tanınmadığı bir dönemde kendiini çarmıha germiÅŸ diÅŸi bir Ä°sa olarak tasvir etmesi bunun kanıtı deÄŸil mi?‘ÜRETMEK, ANARŞİST BÄ°R SÃœREÇ’Erkeklerin hamamındaki “Hamamâ€, kimimizin kapısından bile geçmeye çekindiÄŸi “Genelev†gibi unutulmaz performanslarına ilaveten jinekolog koltuÄŸu, mezbaha, akıl hastaneleri, morglar gibi dikenli konular sanatının odağındadır.Hayatını Roma ve Ä°stanbul arasında geçiren Şükran Moral, ÅŸu anda Roma’da.Covid’in sanatını nasıl etkilediÄŸi Şükran Moral’e sormak nicedir aklımdaydı.  - Dünyanın en güzel, tarihi ve kültürel mirası en yoÄŸun iki baÅŸkentinde yaşıyorsunuz. Roma ve Ä°stanbul. Bu ÅŸehirlerin hangisinden en fazla besleniyorsunuz, üretiyorsunuz?Åžansını kendi yaratanlardanım. Ä°ki yeri de çok seviyorum ama iki ÅŸehre de ait deÄŸilim. Sanatçı kimliÄŸimin ortaya çıktığı ilk yer Roma. Sanat tarihi kitaplarında gördüğümüz gerçek heykellerin sokaklarda karşıma çıktığı müthiÅŸ bir ÅŸehir. Ama kimlik sorunuyla ilk kez karşılaÅŸtığım yer. Ä°stanbul, liseyi bitirir bitirmez tek bavulla geldiÄŸim, yapayalnız yaÅŸadığım karmaşık ve gizemli bir ÅŸehir. Ä°stanbul’u kendimi yabancı hissettiÄŸim için terk etmiÅŸtim. Üretmek, çok anarÅŸist bir süreç. Ä°ÅŸte bu nedenle Ä°stanbul’da yaratmak harika. Kökenlerim Ä°stanbul’a ait. Göçebeyim ben, o nedenle yollarda yaratırım.   - Covid süreci sanatınızı nasıl etkiledi?  Covid, 2020 yılında bize “Apocalypseâ€i getirdi. Ben günlerimi yazmakla ve desen yaparak geçirdim. Kendimle kavga ettiÄŸim bir yıl oldu. Bir türlü bitiremediÄŸim biyografimi de yazıyorum. Londra’da sanat fuarı Frieze’de “Taking a Stand: Art &Society†isimli sergiye katıldım. Londra Deutsche Bank’ın koleksiyonundan derlenen bir sergiydi. Ä°stanbul FiÅŸekhane’de “Yakınsama†sergisine katıldım. Sergi, Ali ve Rabiya Güreli koleksiyonundan derlendi.‘ÇAÄžDAÅž SANAT SINIFTA KALDI’ - Sizce Türkiye’de ve Avrupa’da sanat dünyası, bu zor süreci iyi yönetebildi mi?ÇaÄŸdaÅŸ sanat sınıfta kaldı. Bence uyum gösteremediler, dünyaca ünlü müzelerin canlı yayınlarına katılım yüz civarıydı. Yıllar önce “müzeler morg gibi†demiÅŸtim ve bir müzeyi de morga çevirmiÅŸtim, haklıymışım. Sanat için çok zor ama özellikle sanatçılar için yıkıcı bir yıldı. Türkiye’de de bence fazla bir etkinlik olamadı, Step Ä°stanbul ümit vericiydi elbette. Öte yandan canlı yayınlar bence hiç fena deÄŸildi...   - Dünyanın nereye gittiÄŸi, insanlığın haliyle ilgili sanatınıza yansıttığınız öngörüleriniz benim gözümde benzersiz. Gündemin önünden gitmeyi nasıl baÅŸarıyorsunuz? Çok teÅŸekkür ederim, takdir edilmek çok alıştığım bir ÅŸey deÄŸil. 1992’de çimentodan bir kayık yapmıştım. SergilenmiÅŸti o yıllarda. Aynı çimento kayık, 2018’de Roma’da Macro Müzesi’nde yaptığım kiÅŸisel sergide yeniden sergilendi. 90’lı yıllarda kimlikle ilgili iÅŸler de yapmıştım. Özellikle kovulanlarla ilgili yani göçmenler. Yine 1994’te çok evlilikle ilgili performans ve iÅŸlerim de var... Gündemin önünde gitmeyi baÅŸarmak aslında acılı bir süreç. Bazen bu dünyaya ait olmadığımı hissediyorum. Uzay bile bu kadar sessiz olamaz. /Archive/2021/1/1/233501725-kul-manset-2-rnk.jpegMoral'in "Mezbaha" isimli performasından...‘GURUR DUYUYORUM’ - Feminist, erkek düzenine baÅŸkaldıran bir sanatçı olarak tanımlanıyorsunuz. Feminist bir sanatçı olmak neyi gerektirir? Açık söyleyeyim mi? Gurur duyuyorum, başım dik, haykırana kadar bağırıyorum. Evet, ben bir feministim. Kadınların yakıldığı, kesildiÄŸi, katledildiÄŸi bir ülkede feminist olmakla iftihar ediyorum. Ãœlke ülke deÄŸil, kadın mezbahası. Yalan mı? Tavır almasını bilmelisin, hepsi bu.Moral’in eserleri, Victoria&Albert Müzesi, British Müzesi, 21c Müzesi, Polonya ÇaÄŸdaÅŸ Sanat Müzesi, Deutsche Bank Londra, Deutsche Telekom, Ä°stanbul Modern gibi müzelerde ve Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alıyor.
Gila Benmayor
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/655385-performans-sanatinin-isyankar-kizi-sukran-moral-ulke-kadin-mezbahasi/