Gazeteciden Batı’ya fiskeler!
figure >
İngiliz bir adam Batı’nın işgalindeki orantısız savaşların hüküm sürdüğü topraklarda Batılı karşıtlarının deyimiyle fink atıyor! Başına gelenler film olsa olur! Yıllardır cephe cephe dolaşıp röportajlar yapıyor, mazlumuyla da konuşuyor, zalimiyle de... Gazeteci ve yazar Robert Fisk’in Büyük Medeniyet Savaşı: Ortadoğu’nun Fethi adlı kitabı, bölgede tüm vahşetiyle süregelmiş/gelen işgallere ilişkin kanlı bir günce. Savaşların göbeğinde soluk soluğa yaşadıklarının güncesi eşliğinde ‘süper’ işgal güçlerinin ipliğini bir kez daha pazara çıkarıyor Fisk!
/Archive/2021/1/10/125258360-ic1.jpg“Devasa bir orduda, daima yanlış bir güven duygusu vardır.â€Robert Fisk “Bu insanların (Iraklılar) bazıları onları kurtarmaya gelmemize raÄŸmen bizi sevmiyor. Fakat ben onlara hep gülümsüyorum. Okullarda çocuklar bize taÅŸ atıyor, ben onlara ÅŸeker veriyorum. Ben onlara ÅŸeker veriyorum, onlar bana taÅŸ veriyor.â€Ã‡avuÅŸ Phil Cummings, Rhode Island’dan bir polis. “İşler iyiye gittikçe, ÅŸiddet kötüye gidiyor, çünkü Irak’ta hayat düzeliyor!†George W. Bush/Archive/2021/1/10/125408469-ic2ic11.jpgORTADOÄžU’YU GEZEGENE TAKDÄ°MÄ°DÄ°R!Ä°ngiliz bir adam Batı’nın iÅŸgalindeki orantısız savaÅŸların hüküm sürdüğü topraklarda Batılı karşıtlarının deyimiyle fink atıyor! Başına gelenler film olsa olur! Yıllardır cephe cephe dolaşıp röportajlar yapıyor, mazlumuyla da konuÅŸuyor, zalimiyle de... Robert Fisk’in yazdıkları baÅŸta vatanı Ä°ngiltere olmak üzere hele ki ABD’de tu kaka, aldığı tehditlerin bini de bir para! Hükümetlerin kara listesinde!Büyük Medeniyet Savaşı: OrtadoÄŸu’nun Fethi adlı kitabında da savaÅŸların göbeÄŸinde soluk soluÄŸa yaÅŸadıklarının güncesi eÅŸliÄŸinde ‘süper’ iÅŸgal güçlerinin ipliÄŸini bir kez daha pazara çıkaran bir bilgi, belge seli.Bir asker çocuÄŸu... Babası Saraybosna’da sıkılan bir kurÅŸun yüzünden Fransa cephelerinde savaÅŸmış… SavaÅŸa aÅŸinalığı ta çocukluÄŸuna dayanıyor bu nedenle. Gerçi bizzat bombardıman altında yaÅŸamadı ama babasının onu her yıl Birinci Dünya Savaşı’nın yaÅŸadığı cephelere götürdüğünü yazıyor. 30 yıl boyunca ancak gücün saldırganlığı olarak tanımlanabilecek olaylara tanık olacağı OrtadoÄŸu’ya gazeteci olarak ilk gittiÄŸinde 29 yaşında./Archive/2021/1/10/125425687-ic3-.jpgSAVAÅžIN YANAN KARNINDAN YAZAN ADAMYıllar sonra Afganistan’da Rusları, uluslararası teröre karşı savaÅŸ diye niteledikleri uluslararası görevlerini (!) ifa ederken; Afgan hasımlarını da komünist saldırganlığa karşı ve Allah yolunda savaşırlarken yerinde izliyor Fisk.Ä°ranlılar Saddam Hüseyin’e karşı ‘Musallat Savaş’ dedikleri mücadeleyi verirken de yine savaşın ön cephelerinden, yanan karnından haberler geçiyor.Ä°sraillilerin terörizm diyarlarını temizlemek (!) gerekçesiyle Lübnan’ı iki kez, ardından Filistin Batı Åžeriası’nı yeniden iÅŸgal ediÅŸine tanık oluyor. Mahkûmları tutkuyla iÅŸkenceden geçiren ve infaz eden Cezayir ordusu görünüşte aynı nedenle Ä°slamcılarla savaÅŸa girdiÄŸinde de orada./Archive/2021/1/10/125439593-ic4ic16.jpg“Bu insanların (Iraklılar) bazıları onları kurtarmaya gelmemize raÄŸmen bizi sevmiyor. Fakat ben onlara hep gülümsüyorum. Okullarda çocuklar bize taÅŸ atıyor, ben onlara ÅŸeker veriyorum. Ben onlara ÅŸeker veriyorum, onlar bana taÅŸ veriyor.†ÇavuÅŸ Phil Cummings, Rhode Island’dan bir polis.ABD, ‘Yeni Dünya Düzeni’ni dayatmak için ordularını Körfez’e gönderdiÄŸinde, çöldeyken ‘yeni dünya düzeni’ kelimelerini not defterine hep bir soru iÅŸareti eÅŸliÄŸinde yazan da O. Bosna’da, Müslüman düşmanlarını toplu toplu öldürerek ‘Sırp medeniyeti’(!) dedikleri ÅŸey için dehÅŸet saçan Sırpların vahÅŸetine tanık olan da... Sonra Afganistan’da bir dağın tepesinde, Usame Bin Ladin’le çadırında karşı karşıya oturarak röportaj yapmış ilk Batılı gazeteci de… ‘Tanrı’ ve ‘şer’den bahsederek ABD’ye yönelik ilk doÄŸrudan tehdidini, söylediklerini gaz lambası ışığında not defterine yazan Fisk’in karşısında savurur Bin Ladin./Archive/2021/1/10/125502702-ic5.jpgÄ°ÅžGALÄ°N Ä°LK FÃœZELERÄ° BAÅžININ ÃœZERÄ°NDEN GEÇTÄ°11 Eylül 2001’de Atlantik üzerinde bir uçaktadır Fisk. Üç ay sonra Afganistan’da, ABD zaten savaÅŸlarla yerle bir olmuÅŸ bir ülkenin enkazını bombalarken, Kandahar’ın batısındaki otoyoldan Taliban’la birlikte kaçıyordur. Bir yıl sonra George W. Bush da ‘Tanrı’ ve ‘şer’in yanı sıra kitle imha silahlarından dem vurup Irak’ı iÅŸgale hazırlanmışken BM Genel Kurulu’ndadır. Bush’un ‘terörle savaşının’ (!) sözümona ahlaki temellerinin peÅŸinen tanığıdır. Ä°ÅŸgalin ilk füzeleri BaÄŸdat’ta başının üzerinden geçen gazetecidir.Askeri trenle Tahran’ın kuzeyine giden, bir yandan Kuran okurken bir yandan da Saddam’ın gazını ağız dolusu kan ve balgam halinde öksürerek tüküren Ä°ranlı askerleri asla unutmayacak. ABD’nin Irak’a 2003’teki misket bombası saldırısından sonra eline, yarım somun ekmeÄŸe benzeyen bir ÅŸey (parçalanmış bir bebeÄŸin yarısı) tutuÅŸturan o babayı da...Bir Amerikan hava saldırısında adeta bir ortaçaÄŸ celladınca kafası gövdesinden ayrılan o Kosovalı Arnavut mülteciyi; Sırpların öldürdüğü, kemeri karnının etrafını koparacak gibi sıkmış, karnı normal bir insanın iki katı büyüklüğündeki Kosovalı çiftçinin cesedini de...Ä°ran-Irak savaşı sırasında Fao’daki Iraklı askerin siperde rahimdeki bir bebek gibi kıvrılışını, sol elinin üçüncü parmağındaki altın nikah yüzüğünü de... Onun için “Asker ve sivil, on binlerce insan öldü, çünkü ölüm onlar için hazırlanmıştı†diye yazdı/yazmakta/yazacak./Archive/2021/1/10/125522514-ic6.jpgZORAKÄ° ASKER CEVAD’IN DÄ°LÄ°NDEN EL ENFALLL!Ä°ran-Irak savaşından saÄŸ çıkmış eski asker Cevad’ın tanıklığı mesela. Saddam’a lanet okuyor asker Cevad, fakat onun için sekiz korkunç yıl savaÅŸmaktan kurtulamamış. Enfal Harekâtını soran Fisk’e, ellerini dua eder gibi, çaresiz bir tarzda kaldırarak yanıt veriyor:“Her ÅŸeyi gördük. Gaz kullanmaya baÅŸladıklarında ne garip ÅŸeyler olduÄŸuna inanamazsın. KuÅŸların gökyüzünden yere pat pat düştüğünü gördüm. AÄŸaçların dallarındaki küçük tomurcukların aniden karardığını gördüm. Yapraklar gözümüzün önünde çürüyüverdi. Çok fazla ceset vardı. Hepsi sivildi. Köylerin çevresinde, tepelerin eteklerinde öylece yatıyorlardı. Kucaklarında çocuklarıyla birçok kadın vardı ve hepsi olduÄŸu yerde ölmüştü. Biz askerler bu meseleyi konuÅŸmaya bile korkardık. Çok fazla ölüm gördük. Ve sesimizi çıkarmadık.â€/Archive/2021/1/10/125540405-ic7.jpgUSAME BÄ°N LADÄ°N Ä°LE DAÄžDA!Usame Bin Ladin’e gelince, Fisk’in ona kitabında geniÅŸ yer vermemesi düşünülemezdi kuÅŸkusuz zira hem kendisiyle görüşen ilk Batılı gazeteciydi hem de hani diyorlar ya OrtadoÄŸu’yu kana bulayan iÅŸgallerin baÅŸ sorumlusuydu! Görüşme, Aralık 1993’te, Sudan’ın baÅŸkenti Hartum’da düzenlenen bir Ä°slam zirvesini takip ettiÄŸi sırada Fisk’in Suudi gazeteci arkadaşı, Cemal KaÅŸuggi’nin aracılığıyla gerçekleÅŸiyor.Fisk, Bin Ladin’e dair ilk izleniminin utangaç bir adam olduÄŸu, minnettarlık karşısında tedirgin olduÄŸu yönünde olduÄŸunu yazıyor. Kendisinden birkaç metre uzaklıktaki bir Batılının görüş alanında olmaktan rahatsız olduÄŸunu da... Bakışlarında kötü niyet yoktur, fakat derin bir şüphe yerli yerindedir./Archive/2021/1/10/125558873-ic8.jpg“Selamın Aleyküm†der. Elleri sıkıdır ama güçlü deÄŸildir ve evet, tam bir daÄŸ adamına benziyordur. Zindedir; gülüşü kötücül deÄŸildir fakat nazik de denemez. Bin Ladin’in, Fisk ile sonraki görüşmelerinde de sergilediÄŸi tavır hep aynıdır. Düşmanlarının kendisi hakkında ne düşündüğüyle hiç ilgilenmiyor, fakat Müslüman ulema ve militanların hakkındaki düşüncelerini dinlemeye can atıyordur.Fisk’e pek söz bırakmaz Bin Ladin ÅŸunları der özetle:“Afganistan iÅŸgali baÅŸladığında öfkeye kapıldım ve birkaç günde oraya vardım. Afganistan’a ilk gidiÅŸimde daha 1979 yılı bitmemiÅŸti ve ikinci kez dokuz yıl sonra gittim. Afganistan halkına yapılan haksızlık beni çileden çıkarmıştı. Dünyada gücü ele geçiren insanların, o gücü farklı isimler altında baÅŸkalarına hükmetmek ve fikirlerini zorla kabul ettirmek için kullandığını öğretti bu iÅŸgal bana. Sovyetler BirliÄŸi’ni yendik. Ruslar kaçtı... Afganistan’daki dönemim, hayatımın en önemli tecrübesiydi.â€Bin Ladin ile ikinci görüşme; Haziran 1996’ya tarihlenir. Fisk, Beyrut’tadır. Telefondaki ses “Celalabad’a gidin, sizinle temasa geçilecek†demektedir. Film gibi bir yolculuktan sonra Suudi entarisinin içinde uzun, sakallı Bin Ladin’in karşısındadır. Bin Ladin ayaÄŸa kalkar “Afganistan’a hoÅŸ geldin†der./Archive/2021/1/10/125614998-ic9.jpgKÄ°NÄ°N MAHÄ°YETÄ°!Artık kırk yaşındadır, ilk görüşmelerinden çok daha yaÅŸlı göstermektedir. Daha zayıftır, yer yer beyazlamış sakalı daha uzundur. Beyaz entarisinin üzerinde siyah bir muharebe ceketi vardır, başına kırmızı kareli bir kefiye sarılıdır ve yorgun görünüyordur. Bir kapatılmışlık vardır halinde, Fisk’in daha önce dikkat etmediÄŸi bir münzevilik vardır, sanki öfkesini dizginlemeye çalışıyor, kininin mahiyetini gözden geçiriyor gibidir.Bin Ladin’e göre Amerikalılar elbette Suudi Arabistan’dan ve Körfez’den çekilmek zorundadır. OrtadoÄŸu’daki ‘musibetler’ Amerika’nın bölgeye egemen olma çabalarından ve Ä°srail’e verdiÄŸi destekten kaynaklanıyordur. Suudi Arabistan ‘bir Amerikan sömürgesine’ dönüşmüştür. “Bu Batı’ya ve Batılı insanlara savaÅŸ ilan etmek anlamına gelmiyor; bu, bütün Amerikalıların da düşmanı olan Amerikan rejimine karşı bir savaş†der Bin Ladin.“Arap rejimlerinden farklı olarak ABD kendi hükümetini kendi seçtiâ€, der Fisk. Bu yorumuna katılmaz Bin Ladin, oysa katılmasını dilerdi Fisk. Zira açtığı savaÅŸ gelecek yıllarda binlerce Amerikalı sivilin ölümüne yol açacaktır.Bin Ladin devam eder: “ElHubar’daki patlama Amerikan iÅŸgaline doÄŸrudan bir tepki olarak deÄŸil, Amerika’nın Müslümanlara yönelik tavrının, Filistin’deki Yahudilere verdiÄŸi desteÄŸin, Filistin ve Lübnan’da Müslümanların katledilmesinin (Sabra, Åžatila ve Kana’dan söz ediyordur) ve Åžarm ElÅžeyh Konferansı’nın bir sonucu olarak gerçekleÅŸti.â€/Archive/2021/1/10/125630404-ic10.jpgBin Ladin’in vardığı netice açıktır. Ä°srail yanlısı Lübnanlı Falanjist milislerin 1982’de 1700’den fazla Filistinli mülteciyi katletmesi, yanı sıra Fisk’in Bin Ladin’le görüşmesinden üç ay önce Ä°srailli topçuların Kana’daki bir BM kampında 106 Lübnanlı sivili öldürmesi, bırakın sadece Arapları, milyonlarca Batılı için de Ä°srail’in vahÅŸetini gösteren kanıtlardır.BaÅŸkan Clinton’ın Mısır’ın sahil kenti Åžarm ElÅžeyh’teki ‘antiterörizm’ konferansı Araplar tarafından bir aÅŸağılanma olarak görülmüştür. Clinton, Hamas’ın ve Lübnan Hizbullah’ının ‘terörizmini’ kınarken, bir hafta önceki Kana katliamını kınayan tek kelime etmemiÅŸtir. Bu yüzden bombacılar Sabra ve Åžatila’daki Filistinliler için, Kana için, Clinton’ın ikiyüzlülüğü için El Hubar’ı vurmuÅŸlardır. Mesaj nettir; Amerikalılar sadece Körfez’den kovulmakla kalmayacak, bazı tarihsel yanlışların intikamı da alınacaktır./Archive/2021/1/10/125408469-ic2ic11.jpgÖFKENÄ°N BOYUTU: 2500 KÄ°LO TNT PATLAYICIBin Ladin sözlerini şöyle sürdürür: “Sokaktaki adam ülkesinin dünyanın en büyük petrol üreticisi olduÄŸunu, fakat kendisinin vergilerden ve kötü hizmetlerden muzdarip olduÄŸunu biliyor. Ä°nsanlar ÅŸimdi ulemanın camilerdeki vaazlarının anlamını, yani ülkemizin bir Amerikan sömürgesi haline geldiÄŸini idrak ediyor. Riyad ve El Hubar’da yaÅŸananlar, Suudi halkının Amerika’ya karşı muazzam öfkesinin açık göstergesi. Suudiler artık gerçek düşmanlarının Amerika olduÄŸunu biliyor.â€KonuÅŸmanın burasında sıra Bin Ladin’in gelecekte pratiÄŸe geçirilecek olan ve korkutucu bir tehdit içeren sözlerine gelmiÅŸtir. O zaman tam nedenini tabi bilemese de Bin Ladin’in ÅŸu sözlerinden çok ürktüğünü anımsıyor Fisk:“Bir asır boyu kimsenin patlama nedir bilmediÄŸi bir ülkede bir kilo TNT infilak ettiÄŸini düşünün. Bir de El Hubar’da infilak eden 2500 kilo TNT’yi bir düşünün; halkın Amerikalılara karşı öfkesinin ve Amerikan iÅŸgaline karşı direniÅŸi sürdürme kabiliyetinin bundan daha açık bir kanıtını bulamazsınız. Bay Robert, üzerinde oturduÄŸunuz bu daÄŸda savaşıp Rus ordusunu yendik ve Sovyetler BirliÄŸi’ni yok ettik. Ve Allah’a, ABD’yi de kendisinin bir gölgesi haline getirmemize izin vermesi için dua ediyorum.â€/Archive/2021/1/10/125717622-ic12.jpgFisk bugün dönüp o günü düşündüğünde kendine ÅŸu soruyu sormadan edemiyor:“Bir kahin olsaydım, Bin Ladin’in TNT ile ilgili kullandığı bu ürkütücü metafordan daha isabetli bir tahmin çıkarabilir miydim? Bir halkın öfkesinin kanıtı mahiyetinde, tasavvur edebileceÄŸinin 2500 kat ötesinde bir saldırıyla vurulabilecek (ve üstelik sınırları dahilinde bir asrı aÅŸkın bir süredir savaÅŸ görmemiÅŸ) bir ülke yok muydu gerçekten? Fakat o gece kafam daha basit denklemlerle meÅŸguldü.â€Ve Bin Ladin’in neyi kastettiÄŸini çok sonra bütün dünyayla birlikte anlayacaktır.“İşler iyiye gittikçe, ÅŸiddet kötüye gidiyor, çünkü Irak’ta hayat düzeliyor!†George W. Bush/Archive/2021/1/10/125754606-ic13.jpgALLAH’I ÅžAÅžAN AMENTÃœABD’nin kurduÄŸu, diÄŸer devlet adamlarının ve dünya medyasının hevesle baÄŸrına bastığı ve sonradan Allah’ı ÅŸaÅŸacak olan amentü, yani 11 Eylül 2001’in ‘dünyayı ilelebet deÄŸiÅŸtirdiÄŸi’ bir yalandı. Ayrıca Fisk’e göre 11 Eylül’de olanlardan dolayı suçlanacak taraf Ä°srail deÄŸildi. Tertipçiler Araptı, Ä°srailli deÄŸil. Fakat faÅŸist Bush yönetiminin OrtadoÄŸu’da onurlu davranmayı becerememesi, sivillere karşı kullanacağını bildiklerine geliÅŸigüzel füzeler satması, en büyük destekçisi Washington olan yaptırımlar nedeniyle on binlerce Iraklı çocuÄŸun ölümünü zerre kadar umursamaması -bütün bunlarla, New York’u cehenneme çeviren Arapları üreten toplum arasında ayrılmaz bir baÄŸ vardı./Archive/2021/1/10/125813949-ic14.jpg Bu eÅŸikte Fisk’in ikinci sınıf Teksas Valisi olarak nitelediÄŸi Bush lokomotifliÄŸindeki ABD yönetiminin ve Britanya hükümetinin tepkisini bir alçaklık türü olarak daha net görmeye baÅŸladığını yazıyor Fisk.Tam bu esnada Kahire’deki Mısır operasına görevlileri taşıyan bir otobüsten, radyodan katliam haberleri verilirken sevinç çığlıkları ve alkışlar yükselmiÅŸti. O otobüste olanlardan biri sonradan Fisk’e ÅŸunu söyleyecekti: “Amerikalıların bunu hak ettiÄŸine inandığımızdan deÄŸildi, hayır. Fakat kendimizi düşünüyorduk. ‘Nasıl olduÄŸunu ÅŸimdi onlar da biliyorlar’ diyorduk.â€â€œÄ°ki bin yıl önce buranın biraz batısında, yine bu yolun kıyısında, toprak bu kez Roma lejyonlarının adımlarıyla sarsılırken oturuyor olacaktık. Bugünse Amerikan Ä°mparatorluÄŸu’nda yaşıyoruz. Evet, bu savaÅŸ petrolle ilgili. Hile, kibir ve yalanlar üzerine kurulu. Fakat neomuhafazakar fanteziler peÅŸinde, kuÅŸkusuz muazzam bir ölçekte güç gösterme arzusuyla da ilgili bu†sözlerini insanlık namına utançla ve hepimiz adına da sarfediyor Robert Fisk.Sonraki süreçte Bush’un Dünya Ticaret Merkezi’nin yıkıntıları üzerinde inÅŸa ettiÄŸi yeni Amerika’nın doÄŸasını abc’siyle nasıl idrak ettiklerini ayrıntılıyor derken. Öyle ki 11 Eylül’de tüm ölenlerin kanları ve ruhlarıyla beslenecek olan vahÅŸi, hukuksuz bir dünyaydı bu. BaÅŸlarına çuval geçirilen esirler zincirlenip uyuÅŸturuluyordu. Ardından dünyanın ıssız bir köşesine götürülüyorlardı; burada infaz edilebilirlerdi, burada insan hakları askıya alınmıştı./Archive/2021/1/10/125831652-ic15.jpg“Biz gazeteciler bu projedeki suç ortaklarıydık†demesi de diÄŸer bir önemli ve cesur tespiti. Bir Fox News Kanalı’nın baÅŸkanı Roger Ailes misal... Bush’a ÅŸahsi tavsiyesinde, Amerika’ya saldıranlara karşı ‘mümkün olan en sert önlemleri’ almasını söylememiÅŸ miydi? Aldılar da... Hem de ne biçim!Mesela Felluce’de Amerikalı inzibatlardan birinin, arama operasyonu iptal edildiÄŸinde kendisine dönerek “Üçüncü Piyade BirliÄŸi, burayı hallaç pamuÄŸu gibi atmak için yarın geliyor†demesini ve sonrasında tanık olduklarını asla unutamayacak Fisk.BaÄŸdat’ın doÄŸusuna uzanan otoyolda, kente doÄŸru ilerleyen Amerikan zırhlılarını gördüğü o anları da. Hepsi yine oradaydı iÅŸte, Bradley’ler, Abrams’lar, Humvee’ler, taşıyıcılar ve kamyonlar…Askerler araçların zırhlarının ve top namlularının üzerine isimlerini yazmışlardı. “Silahlı Karşılık†yazıyordu birinde, yanında da bir tank mermisinin üzerine ata biner gibi oturmuÅŸ çıplak bir kızın resmi vardı.Bir diÄŸerinde “BaÅŸka Dayak Ä°steyen?†yazılıydı. “Ölümcül Anma†ve “Son Sözünü Söyleâ€den sonra ÅŸu inanılmaz ifade göze çarpıyordu: “Tacizci Baba†ve yanında da bir Hıristiyan haçı.Felluce’deki genç bir adamın Fisk’e sözleri de “düşman nasıl yaratılır†sorusunun yanıtı gibi: “Silahlı adamların ailemin evine gelmiÅŸti ve bizden yeni bir direniÅŸ hareketine katılmamızı istemiÅŸti. ’Kabul etmemiÅŸtik. Ama ÅŸimdi tekrar gelirlerse ne derim bilmiyorum’.â€â€œAfganlarda hayal gücü eksikliÄŸi var ve yaratıcılığın muhakemeden önce geldiÄŸinin kanıtı olarak gösterilebilirler.†Yarbay Alexander Burnes- Yıl 1841/Archive/2021/1/10/125858434-ic17.jpgOSMANLI’NIN YIKILMASIÖte yandan kitabında OrtadoÄŸu’nun bütün modern tarihinin, ezilmiÅŸ, aÅŸağılanmış bir halkı temsil ettiÄŸini iddia edenlerce bütünüyle silindiÄŸini belirten Fisk, bunu ÅŸu baÅŸlıklarla örnekleyerek veriyor: “Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun yıkılması, Balfour Deklarasyonu, Arabistanlı Lawrence’ın yalanları, Arap isyanı, Ä°srail devletinin kurulması, Ä°srail’in Arap topraklarındaki acımasız iÅŸgalinin 34 yılı boyu yaÅŸanan dört Arap-Ä°srail savaşı.â€Robert Fisk’e göre sonunda, trajedimizin daima mazimizde yattığını kabul etmek zorundayız, atalarımızın çılgınlıkları ve aptallıklarıyla yaÅŸamak ve bundan dolayı acı çekmek zorundayız; tıpkı onların da kendi zamanlarında çektiÄŸi acılar gibi ve tıpkı bizim de, kibrimiz ve gösteriÅŸimizle, kendi çocuklarımızın acı çekmesini garanti ettiÄŸimiz gibi.Son tahlilde “Tarihi nasıl düzelteceÄŸiz, mesele bu†diyor Fisk. O nedenle de, bu kitabı yazarken, babası AsteÄŸmen Bill Fisk ve Kraliyet Liverpool Alayı 12. Tabur’dan silah arkadaÅŸlarının, 11 Kasım 1918 akÅŸamı Somme üzerindeki küçük Fransız köyü Louvencourt’a uygun adım girerken yankılanan ayak seslerini tekrar tekrar, acı duyarak ve rüya gibi bir gerçeklik halinde iÅŸitip durduÄŸunu ifade ederek bitiriyor “Büyük Medeniyet Savaşı: OrtadoÄŸu’nun Fethi†kitabını.Büyük Medeniyet Savaşı: OrtadoÄŸu’nun Fethi / Robert Fisk / Çeviren: Murat Uyurkulak / Ä°thaki Yayınları / 936 s.
Gamze Akdemir / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/657045-gazeteciden-batiya-fiskeler/