Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Öğrenci kız!
Şiir, anlatı, düşünce yazılarının çoğu, üretildikleri zamana çakılıp kalmamış, çağlar boyunca değerini korumuştur. Bu nitelikte eser yaratmak, iyi kitaplar okumaya bağlıdır. “İyi kitap†denince de ilk akla gelen, her biri, oluşturulduğu zamana ayna tutan klasiklerdir. Borges, “Cennetin her zaman bir kütüphaneye benzediğini hayal etmişimdir†der.
/Archive/2021/1/15/001804215-ic1.jpg BÄ°R KÄ°TAP EVLÄ°YASIKitapların dili vardır. Ancak okumayı yaÅŸam sayanlar çözmüştür kitapların o büyülü dilini. Sıradan okur, genellikle olayların çekiciliÄŸine kapılır. Gerçek okur ise, olay örgüsünü kavramanın yanında, duyumsama-düşünme yeteneÄŸini geliÅŸtiren, gücünü üretken kılan, gerçekle kurguyu özdeÅŸleÅŸtiren bir algıyla yaklaşır kitaba.Dönüp dolaşıp, “İşte ben öyle bir okurum,†demek gibi bir saplantıya kapılacak deÄŸilim. Ama görüşlerime yönelik bir örnek vermem gerekiyorsa, “OkuduÄŸunuz kitaplar az sayıda da olsa, onu tekrar tekrar, geçmiÅŸin tamamını belleÄŸinize yerleÅŸtirircesine okuyun! / Bazıları yazdıklarıyla övünebilir, bense okuduklarımla gurur duyuyorum.†diyen görme duyusundan yoksun ama çağımızın neredeyse bir kitap evliyası sayılan Jorge Luis Borges’in adını öne çıkarırım...Bu baÄŸlamda, okuma evreninde ancak küçücük bir gezegen oldukları duygusuna kapılan kitap tutkunları, kendilerini mutluluÄŸa ermiÅŸ sayabilirler.KÄ°TAP DÃœNYASIKırk üç yılı bulan öğretmenliÄŸimde John Steinback’in, Fareler ve Ä°nsanlar, Ernest Hemingway’in YaÅŸlı Adam ve Deniz, Albert Camus’nün Yabancı adlı az sayfalı romanlarını öğrencilere önerirken, onları dünya yazınının en büyük romanları arasına yerleÅŸtirirdim.Okuma dünyasına gözlerini yeni açan genç kızların yaratıcı dünyalarının irdeleyici yönelimlerini düşünerek Shakespeare’in deyimiyle, yaşımın “güze eriÅŸtiÄŸi†dönemimde, o üç romana son günlerde okuduÄŸum Osamu Dazai’nin Öğrenci Kız¹ adlı 54 sayfalık romanını da ekliyorum.1909’da dünyaya gelen, çok kiÅŸiye aykırı düşecek olaylar yaÅŸadıktan sonra, Japon geleneklerine uyarak 1949’da, hem de verimliliÄŸinin doruklarındayken canına kıyan Osamu Dazai, bu romanını, bir okurunun kendisine gönderdiÄŸi günlüklerden esinlenerek yazmış. Bir solukta okunan Öğrenci Kız’da, Tokyo banliyösünde yaÅŸayan isimsiz bir genç kızın bir gün içinde neler düşündüğünü, neler duyumsadığını, o sırada ne gibi deÄŸiÅŸimlere uÄŸradığını anlatıyor.YaÅŸama hep dürüstlükle bakan Dazai, duygu içerikli bu gerçekçi romanında, gençlerin sesini çekinmeden aktararak modern yapıtlarından birini daha kazandırmış oluyor çaÄŸdaÅŸ dünya yazınına./Archive/2021/1/15/001816434-kapakic2.jpgDUYARLIK GEÇİŞMELERÄ°Okuyanda etki yaratan her roman ona kendi duygu dünyasının kapısını da aralar. GençliÄŸinin daha ilk evresindeki öğrenci kız, romanın giriÅŸinde kendini duygularının karmaşık labirentlerinde buluveriyor:“Pat diye gözlerini açmak falan dedikleri ÅŸey yalan. Bulanık sudaki niÅŸasta yavaÅŸ yavaÅŸ dibe çöküp de yüzeyin billurlaÅŸması gibi, sonunda yorulup gözlerini açıyorsun. Sabahlarda hiç utanma yok. İçini dolduran üzüntü katlanılacak gibi deÄŸil. Nefret ediyorum nefret. Sabahları en çirkin halim. Bacaklarım bitap, ÅŸimdiden hiçbir ÅŸey yapasım gelmiyor. DoÄŸru dürüst uyuyamadığım için mi acaba? Ä°nsanın sabahlarının, saÄŸlığının zirvesinde olduÄŸu falan yalan. Sabahlar gri. Hep aynı. BomboÅŸ. Sabahları yataktayken hep karamsar oluyorum. Ne kadar ********* piÅŸmanlık duygusu varsa bir anda içimi dolduruyor. Sabahlar iÅŸkence.â€^Bu satırları okurken, “Kör talih, dünyayı deÄŸiÅŸtirmek için mi yaratılmışım!†diye baÅŸkaldıran Shakespeare’in yazgı vurgunu genç Hamlet’i canlanıyor gözümün önünde. Hemen ardından, kendilerine özgü bir dünyanın temelini atma savaşımı verirken canlarından olan gençler geliyor aklıma.Roman boyunca huzursuzluÄŸu sürüyor öğrenci kızın. Garip adını koyduÄŸu topal köpeÄŸini o aÄŸlamaklı haliyle görünce, “Garip’in bu acınası halinden nefret ediyorum. O kadar zavallı ki, dayanamayıp bile bile kötü davranıyorum ona. Garip, sokak köpeklerine benzediÄŸi için her an yakalanıp öldürülebilir. Ayağı da malum, kaçmaya çalışsa bile baÅŸaramaz. Hadi, Garip! DaÄŸlara, bir yerlere kaç. Nasıl olsa kimse seni sevmeyecek. Bir an önce öl gitsin.†diyebiliyor.Her gün köpeklerin arabalar altında can verdiÄŸi, havlamalarını duymamak için ses tellerinin kesildiÄŸi, ayaklarının koparıldığı, ıssız yerlere götürülüp bırakıldığı bir vahÅŸet ortamında kızın ona “Öl gitsin!†demesi yadırganmamalı.Yine de hangi koÅŸullarda olursa olsun, umutsuzluÄŸa kapılmanın ömrü uzun olmuyor gençlikte. İç dünyasında sevinç ÅŸarkıları söyleyen de sıkça ruhsal deÄŸiÅŸime uÄŸrayan o öğrenci kızdır:“En iyisi doÄŸa. Toprağın üzerinde yürürken kendimi seviyorum. Belli ki aklım biraz havada. Özgür bir kuÅŸ gibiyim. ’Dönelim, neye bakıp dönelim?/ Tarladaki soÄŸanlara baka baka dönelim,/ KurbaÄŸalar vıraklamadan artık eve dönelim.’ diye ÅŸarkı mırıldanırken amma da gamsız kızım diyerek kendi kendime sinirlenip, uzayan bir tek boyum diye düşünüp kendimden nefret etmeye baÅŸladım. İçimden iyi bir kız olmalıyım dedim.â€KLASÄ°KLERÅžiir, anlatı, düşünce yazılarının çoÄŸu, üretildikleri zamana çakılıp kalmamış, çaÄŸlar boyunca deÄŸerini korumuÅŸtur. O nitelikte eser yaratmak, iyi kitaplar okumaya baÄŸlıdır. “İyi kitap†denince de ilk akla gelen, her biri, oluÅŸturulduÄŸu zamana ayna tutan klasiklerdir. Borges, “Cennetin her zaman bir kütüphaneye benzediÄŸini hayal etmiÅŸimdir.†der.¹ Osamu Dazai / Öğrenci Kız / Çeviren: Barış Bayıksel / Can Yayınları Modern Dizisi / 54 s. / 2020.
Adnan Binyazar / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/658093-ogrenci-kiz/