Miyase İlknur: ‘İlhan Selçuk bir yazardan çok ötesiydi’
Solun, yazılı basının ve ülkenin aydın insanlarının yaşamında sarsılmaz bir yeri olan İlhan Selçuk’un yol hikâyesi ülkenin yakın tarihinin de bir özeti. Onun için ne yazsak ne söylesek, onu ne kadar anlatsak az kalır dediğimiz bir noktada, manevi kızı, gazeteci ve yazar Miyase İlknur’un kaleme aldığı ‘İlhan Abi’ adlı kitabı imdada yetişir! Miyase İlknur ile İlhan abimizi konuştuk.
/Archive/2021/1/17/121315969-kapakic1.jpgOnun için ne yazsak ne söylesek, onu ne kadar anlatsak az kalır dediÄŸimiz bir noktada, manevi kızı, gazeteci ve yazar Miyase Ä°lknur’un kaleme aldığı ‘İlhan Abi’ adlı kitabı imdada yetiÅŸir!Solun, yazılı basının ve ülkenin aydın insanlarının yaÅŸamında sarsılmaz bir yeri olan Ä°lhan abinin yol hikâyesi ülkenin yakın tarihinin de bir özeti gibi kuÅŸkusuz.Kitabında, Ä°lhan abinin yaÅŸamının her bir evresini geniÅŸ parantezler açarak titizlikle yazıyor Miyase Ä°lknur. Biz de baskı üstüne baskı yapan bu kitabı, 21 Haziran 2010’da yitirdiÄŸimiz Ä°lhan Selçuk abimizin ölüm yıldönümü öncesinde Miyase Ä°lknur ile tekrar konuÅŸmak istedik.Önce Ä°lhan abimizi sonra da gazetemde çalıştığım uzun yıllar boyunca gıptayla bizzat tanık olduÄŸum o sarsılmaz muhabbetlerini, o sarsılmaz baÄŸlarını konuÅŸtuk./Archive/2021/1/17/121329594-ic2.jpg- Bu kitabı alan, Ä°lhan abiyi tanıyan veya tanımayan herhangi birini nasıl bir yol hikâyesi bekliyor?Bu kitapta tabii Ä°lhan abinin otobiyografisinin yanında Türk Sol’unun ve Türk basın tarihinin özellikle de Cumhuriyet Gazetesi’nin tüm evreleriyle tarihi var.Cumhuriyet kuÅŸağı aydınlarının birbirleriyle nasıl yakın iliÅŸkide oldukları, birbirlerini düşünsel olarak nasıl besledikleri, birbirlerini nasıl bir adeta network ağı içinde destekledikleri, onun ötesinde atlattıkları badireler, hele ki bugünkü gibi geçmiÅŸte de yaÅŸanan, yaÅŸatılan o kes, kopyala, yapıştır davaları, hiçbir dönemde ilkelerinden taviz vermemeleri, hiçbir yönetimin karşısında eÄŸilip bükülmemeleri...O dönemde solcu olmak çok zor, komünist olmak çok zor, hepsinden öte muhalif olmak çok zor bir ÅŸey. Tüm o kitapta da yer verdiÄŸim seri davalar, tutuklanmalar, iÅŸkencelere raÄŸmen hiçbir zaman eÄŸilmediler. Ä°lhan abinin yaÅŸantısına baktığımızda daha 20’li yaÅŸlarındayken basın dünyasına atılmış - ki bu arada sanılanın aksine Turhan Selçuk’tan önce karikatüre baÅŸlamış sonra yazıya dönmüş -.Daha üniversiteyi yeni bitirdikleri 20’li yaÅŸlarında çok iddialı 41 Buçuk mizah dergisini çıkarıyorlar DP istibdatının en koyu günleri ve tabii hapis cezalarıyla yargılanıyorlar. Öyle ki 140-1412 ile yargılandın mı hayatın kaydı demek.Babası subay olduÄŸu için onun terfisine engel olunacağı tehditleri var. Ne olursa olsun geri adım atmıyorlar. Ä°lerleyen yaÅŸlarında da görülür ki iki kardeÅŸ ömürleri boyunca hiçbir dönemde rüzgâr gülü olmamış, hiçbir dönemde hiçbir yönetime eÄŸilmemiÅŸtir./Archive/2021/1/17/121344531-ic3.jpgGÜÇLÃœ, DONANIMLI BÄ°R CUMHURÄ°YET KUÅžAÄžI- Çizgi dışı bir muhalefet anlayışları var, saldırmıyorlar!Tabii, düşünsel altyapıları o kadar güçlü çünkü. Aciz insanlar saldırır, hakaret eder, altyapısı boÅŸ olan insanlar saldırarak muhalefet yapar. O kuÅŸağın ortak özelliÄŸi de o; baktığınızda bir DoÄŸan AvcıoÄŸlu, Aziz Nesin, YaÅŸar Kemal, Rıfat Ilgaz, Niyazi Berkes, Cemal MadanoÄŸlu, Abidin Dino, Pertev Naili Boratav... Böyle bir Cumhuriyet kuÅŸağı… Hepsi de fikirle mücadele edecek donanıma kat be kat sahip insanlar./Archive/2021/1/17/121402766-ic4-.jpg- Çok iyi bir eÄŸitim aldıkları da bir gerçek.Tabii, Ä°lhan Abi, özellikle lise yıllarındaki kitaplarını ölünceye kadar sakladı. Bir ara bu kitapları alıp inceledim. Lisede okutulan mantık ve felsefe kitapları, Hasan Âli Yücel döneminde çevrilen dünya klasikleri ile yetiÅŸen bir kuÅŸağın içinden Ä°lhan ve Turhan Selçuk’ların YaÅŸar Kemal’lerin çıkmasına ÅŸaÅŸmamak gerek. Dünya klasikleri ile daha ilkokulda tanışır Ä°lhan Abi. Ä°lk okuduÄŸu klasik Victor Hugo’nun Sefiller’i. Sonra Antalya’dayken edebiyat öğretmeni Cahit Külebi, düşün. Bir gün sınavda Ä°lhan Selçuk’a beÅŸ üzerinden beÅŸ puan verir Külebi. Hatta babası Mehmet Kasım Bey’i okula çağırtır ve “Beyefendi, oÄŸlunuzun edebiyata büyük istidadı olduÄŸunu gördüm. Bu çocuk gelecekte iyi bir edebiyatçı olabilir. Lütfen bu konuda onu teÅŸvik ediniz.†der. Ä°stanbul Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Prof. Andreas Bertolt Schwarz ve sonradan Cumhuriyet gazetesinde birlikte çalışacağı Prof. Dr. Hıfzı Veldet VelidedeoÄŸlu’ndan da çok etkilenir Ä°lhan abi. Bugün böylesi bir eÄŸitim hayal bile edemiyoruz./Archive/2021/1/17/121418141-ic5-.jpg‘EN ÇOK KENDÄ°SÄ°YLE DALGA GEÇERDİ’- Ä°lhan abinin düşünsel altyapısının yanı sıra ruhsal altyapısından da bahsedelim isterim. Kitabında da onun Alevi Bektaşı kültürüne olan sevgisini, Enel Hak düşüncesine verdiÄŸi deÄŸeri, yürekten baÄŸlılığı da vurguluyorsun.YaÅŸamı boyunca bir derviÅŸ gibi yaÅŸadı. Gönlü de derviÅŸ gibiydi. Tevazu, sadelik, sakinlik ve hoÅŸgörü genlerinde vardı. Affedici, öfkelenmeyen, yanında çalışanlar baÅŸta kimseye emir kipi kullanmayan bir insandı. Fikri planda ödünsüz ve kaya gibi saÄŸlam bir duruÅŸa sahipti ama insan iliÅŸkilerinde bunun tersiydi. Kimseyi kırmak istemeyen, ayıbını yüzüne vurmayan, en olumsuz, en münasebetsiz insanlara bile tahammül eden bir kiÅŸiliÄŸe sahipti. Kendisine fenalık yapanlara bile... Dostlarına karşı çok vefalıydı. Nüktedan, ÅŸakacıydı. En çok da kendisiyle dalga geçerdi./Archive/2021/1/17/121434875-ic6-.jpg‘YAZARLIKTA DEĞİL AMA DEVRÄ°MCÄ° MÃœCADELEDE HIRSLIYDI’- Kitabın önemli vurgularından biri de, Ä°lhan abinin yazarlıkta deÄŸil ama devrimci mücadelede hırslı olduÄŸunu ifade etmesi.Evet, hem de nasıl! 27 Mayıs’tan sonra baÅŸlayan ve 1960’ların ikinci yarısından itibaren Yön ve Devrim dergilerinin öncülüğünü yaptığı basın yoluyla devrimci mücadele, Ä°lhan Abi’nin sadece bu dergilerdeki yazılarına deÄŸil Cumhuriyet’teki yazılarına da yansımıştır. Devrimci mücadelede rolünün yazarlıktan daha öncelikli olduÄŸuna yürekten inanmıştır.1969’da Mustafa Kemal’in Saati adlı kitabının önsözünde de açıklıkla ifade eder: “(...) Zaten ben yazarken şöyle düşünürüm: Yazı sanatının dünyasında yıldız olacağıma devrimci mücadelede bir küçücük ışık olmak yeÄŸdir benim için... Hiçbir gün, zamanların ötesine adını kazımak isteyen bir ünlü yazar olmak hırsına kapılmadım. Ama devrimci mücadele yolunda hırslıyım soluk soluÄŸa... Yazılarım salt bu amaç içindir.â€O duygusu hep vardı hiç deÄŸiÅŸmedi ve özellikle yaÅŸ aldıkça yapılmış devrimleri korumak içgüdüsüyle de hareket etti. Bu devrimleri koruma refleksi de kimileri tarafından statükoculukla eÅŸdeÄŸer görüldü maalesef. Dünya deÄŸiÅŸiyor sen hâlâ aynı kafada mısın diye; “Yine mi Sevr, yine mi küreselleÅŸme, yine mi neo-liberalizm eleÅŸtirisi†diye yazılarıyla dalga geçenler oldu. Stalinci dediler, muhafazakâr solcu dediler. Dinozor, ultra Kemalist, ultra milliyetçi diye isimler taktılar. Tabii, bu süreçte niye Ä°lhan abiye bunları söylüyorlardı; bu yeni küresel dünyaya, yeni dünya düzeni ya da neo kapitalizm dediÄŸimiz dünyaya itiraz ettiÄŸi için./Archive/2021/1/17/121449000-ic7-.jpg‘İNANILMAZ ÖNGÖRÃœLÃœYDÃœ. NE DEDÄ°YSE ÇIKTI’- Bir diÄŸer Ä°lhan abi geleneÄŸi de yaÅŸamı boyu deÄŸiÅŸen dünyayı, iç ve dış politikaları ne kadar doÄŸru öngördüğü… Ne dediyse çıktı!Ä°nanılmaz bir ÅŸekilde hem de. Aralarında benim itiraz ettiklerim de vardı. Meselâ Kıbrıs! Kıbrıs konusundaki politikalara itiraz etti bugün bak DoÄŸu Akdeniz’de yaÅŸananlar ortada. Annan Planı’nın baÅŸka hesaplar içerdiÄŸini söylemiÅŸti: “Kıbrıs’ı kendi haline bırakırlar mı sanıyorsunuz. DoÄŸu Akdeniz’i küresel güçler kendi egemenlik alanlarına almak için Kıbrıs’a ihtiyaçları varâ€.Ne faÅŸistliÄŸi kaldı ne ultra milliyetçiliÄŸi kaldı. Bugün neyi tartışıyoruz? Türkiye, DoÄŸu Akdeniz’de geç kaldı diyoruz. E günaydın! Annan Planı bunun içindi iÅŸte./Archive/2021/1/17/121513180-ic8-.jpg- AKP’nin geldiÄŸi andan itibaren söyledikleri konusunda da haklıydı Ä°lhan abi. YaÅŸayarak gördük! Kitabı ilk kez okuyacaklara bir kez daha anımsatalım; AKP tehdidine iliÅŸkin baÅŸlıca neler diyordu?Meselâ “Sosyal Demokrat ve Milliyetçi laik kesim bu Ä°slamcı partiye karşı ittifak yapmalıdır†dedi, ben de dahil hepimiz itiraz ettik. O zaman Ä°yi Parti falan yok MHP var. Biz MHP’nin geçmiÅŸini yok mu sayacağız falan diye itiraz ediyorduk. Bugün Millet Cephesi’nin dağılmamasını umut ediyoruz.AKP için “İslamlaÅŸtıracaklar, ABD’nin uydusu yapacaklar†diyordu. “Çocuklar bunları yabana atmayın ve Erbakan ile de karıştırmayın. Erbakan sonuçta ümmetçiydi ama bir taraftan da süper güçlere karşı bir antiemperyalist duruÅŸu vardı. Batı ve ABD karşıtı olduÄŸu için o kadar tehlike arz etmez†diyordu. Yani iktidara tek başına hiçbir zaman gelemez arkasında bu destekler olmadan.“Ama AKP’yi ciddiye alın çünkü bunların arkasında ABD var. Çünkü bunlar sözler verdiler ve o sözlerin bedelini de Türkiye’ye ödetecekler. O yüzden size çok ters gelebilir ama milliyetçi de olsa laik kesimle ittifak yapılmasından baÅŸka çare yok†diyordu.Ben dahil pek çok kiÅŸi çok ÅŸiddetli bir ÅŸekilde itiraz etmiÅŸtik. Bugün aman Ä°yi Parti öbür tarafa gitmesin diye uÄŸraşılıyor. Onda da haklı çıktı.“Küresel düzen yoksulların, emekçilerin aleyhinedir, bu düzen yıkılacaktır, sürdürülebilirliÄŸi yoktur†dedi. Oldu mu bu, oldu! Ä°lhan Selçuk mesleÄŸindeki pek çok yazarın yaptığı gibi günü yorumlayan deÄŸil geleceÄŸi de görüp uyaran biriydi. Yani bir yazardan çok ötesiydi./Archive/2021/1/17/121532445-ic9.jpg‘BÃœYÃœK RESMÄ° HEPÄ°MÄ°ZDEN ÖNCE GÖRMÜŞTÜ’- Kumpas davalarını da tüm açıklığıyla yazıyorsun. Ä°lhan abinin en ‘can alıcı’ öngörüleri burada da kendini gösteriyor.Sadece FETÖ’nün orduyu ve yargıyı tasfiye ederek Amerikancı bir darbeye giriÅŸeceÄŸi, Kıbrıs’ınABD, AB ve küresel ÅŸirketlerin yeni sahası olacağını deÄŸil; siyasal Ä°slam’la iÅŸ tutan ve tarikatlara sivil toplum muamelesi yapan sol aydınların bu grubun devleti ele geçirdikten sonraki hedefi olacağını da öngördü. Hepimizi uyarmıştı.Ergenekon ve Balyoz’un kumpas olduÄŸunu tamam bizler de görüyorduk ama biz iÅŸin rengini tam anlamıyla biraz zaman geçtikten sonra anlamıştık.Harp psikolojiyle hareket eden FETÖ ve iktidar o dönem toplumun desteÄŸini almak için operasyonlarına önce toplumun en nefret ettiÄŸi, kirli olduÄŸuna inandığı, ÅŸunlar bir yargılansa dediÄŸi isimlerle baÅŸladı. Onlarla baÅŸlayıp kamuoyu desteÄŸine arkalarına aldıktan sonra asıl hedeflerini bam bam bam vurmaya baÅŸladılar. Kimi mafya babalarını, kimi mafyöz tipleri, Ä°brahim Åžahin’den, Veli Küçük’e, Sedat Peker’e, Kemal Kerinçsiz’e kadar herkesin bir ölçüde nefretini kazanmış, toplumda saygınlığı olmayan kiÅŸileri alarak baÅŸladılar iÅŸe.Hiçbirimiz aymadık önce! Sonra onların göstermelik olduÄŸu anlaşıldı, asıl hesap, büyük kumpas planı ortaya çıktı tabii./Archive/2021/1/17/121553320-ic10.jpg‘NE BİÇİM LÄ°DERSÄ°NÄ°Z SÄ°Z YAHU!’İlhan abi Ergenekon operasyonu kapsamında, örgütün fikri lideri olma ithamıyla dört gün gözaltına alınıp serbest kalınca kendisine “Abi hem örgütün liderisiniz hem de örgüt üyelerini tanımıyorsunuz. Ne biçim lidersiniz siz yahu!†diye takıldım. O da; “Kızım ben ser veririm sır vermem. Örgütümün üyelerini size ne diye açıklayacakmışım ki?..†diyerek dalgasını geçti.Sonra, “Abi, ne anladın bu iÅŸten, sence, seni neden aldılar?†diye sordum. Dedi ki; “Ben ufak bir hedefim. Bizler, büyük hedefi kamuoyuna göstermemek için alındık.†“Nedir büyük hedef?†diye sorunca da; “Türk ordusunu tasfiye etmek†dedi.Åžimdi o dönemde baktığınızda içeri alınmış bir subay bile yok. “Çok iddialı bir laf bu abi†dedim. “Öyle deÄŸil, göreceksin. Emniyet’te onlar akıllarınca beni sorguluyorlar ama o sırada ben de onları sorguluyordum. Oyun çok büyük. Bunlar ABD’nin bölgedeki hedeflerine taÅŸeronluk yapacaklar. Bunun için Türk ordusunun tasfiyeedilmesi gerekiyor ve bunları temizlerken üniversitenin de tasfiye edilmesi gerekiyor, bizim gibi milleti uyandıracak kiÅŸilerin tasfiye edilmesi gerekiyor. Çok büyük bir plan var†dedi.Ä°lhan abi, Ergenekon tertibinde gözaltına alındıktan sonra gazetemizde manÅŸetten verilen söyleÅŸisinde de vurguladı:“Gözaltında sorgulanırken bende, laik orduyu ve bağımsız yargıyı tasfiye edecek bir operasyon mu, kuÅŸkusu doÄŸdu. ABD egemenliÄŸindeki Türkiye’de Amerikan yörüngesinde bir darbe olursa bu bizim için felaket demektir. Laik ordu tasfiye edilirse Amerikan planlaması da uygulanmış olur.†Dedikleri yine bir bir çıktı. Orduda ve yargıda büyük bir temizlik yapıldı. /Archive/2021/1/17/121621000-ic11-.jpg‘SANIK OLARAK ÖLMESÄ°NÄ° Ä°STEDÄ°LER’Savunmalarla ilgili de şöyle uyardı hepimizi: “Çocuklar, bunlar bize bu savunmayı yaptırmayacaklar. Ben yaÅŸta olanlar bu davanın sonucunu göremeyeceÄŸiz. Sanık olarak ölmemizi istiyorlar. Balbay gibi genç yaÅŸta olanlar ise yıllarını içeride geçirecek. Ne zaman çıkacaklarını Allah bilir. Sorguda da anladım ki, bunlar sürekli yeni dalgalarla dosyayı ÅŸiÅŸirdikçe ÅŸiÅŸirecek, davanın ucunu açık bırakacaklar. Bu dediklerim aynen çıkacak. Ben büyük bir ihtimalle göremeyeceÄŸim ama siz göreceksiniz.â€O anki duygusallığına verdim çünkü savunmasını çok büyük bir itinayla hazırlamıştı. Onda da haklı çıktı.ErdoÄŸan’ın tarikatların baskısı altında olduÄŸuna da 7 Haziran 2005 günkü yazısında şöyle iÅŸaret ediyordu:“ErdoÄŸan’ın neden yüzünden düşen bin parça?.. Perde arkasında ErdoÄŸan’ı ÅŸartlayan tarikatlar kesiminde neler dönüyor? Yoksa ErdoÄŸan’a bir ÅŸeyler dayatıyor olmasınlar?.. BaÅŸbakan bu yüzden mi sinirli?â€/Archive/2021/1/17/121634827-ic12.jpgÄ°LHAN ABÄ°YE GÖRE TAYYÄ°P ERDOÄžAN!ErdoÄŸan’ın asıl amacının Çankaya’ya çıkmak ve rejimi deÄŸiÅŸtirmek olduÄŸunu da Aralık 2006’da dile getirmiÅŸti:“Tayyip artık günlerini CumhurbaÅŸkanlığı makamına yönelik yaşıyor... Bu CumhurbaÅŸkanlığı seçiminin bir CumhurbaÅŸkanlığı seçimi olmadığını görüp anlamak için ne olmalı? Çok mu akıllı olmalı? Yok canım.. Saf olmamalı yeter... Önümüzdeki CumhurbaÅŸkanlığı seçimi bir CumhurbaÅŸkanlığı seçimi deÄŸildir.Nedir? Hükümetten sonra devletin de 1923 Cumhuriyeti’nin elinden alınması demektir.. Hem de antidemokratik dokusu ağır basan bir haksız seçim zorlamasıyla... Hem de herkese ‘asker darbe yapacak’ korkusuyla yaÅŸatılan bir sivil darbeyle... Çok deÄŸil beÅŸ ay kaldı!..â€Ä°lhan Selçuk, geleceÄŸi önceden öngören, sadece kendini deÄŸil toplumu da aydınlatan, devrin moda akımlarına ve sesi gür çıkan korolara aldırış etmeksizin bildiÄŸini söyleyen aydın tipinin adıdır.MüthiÅŸ öngörü gücü sadece deneyimle açıklanamaz tabii. Keskin bir zekâ, çok iyi okuma yapmak, dünyayı algılama, çok güçlü bir entelektüel kapasite ve mükemmel bir eÄŸitim. Çok mükemmel bir eÄŸitimden geçti o nesil. Ama o eÄŸitimden geçen herkes neden bir Ä°lhan Selçuk olamadı kimisi konformistti kimisini de zekâsı yetmedi olanı biteni yorumlamaya./Archive/2021/1/17/121652765-ic13-.jpg‘ÖMRÃœ MÃœCADELEYLE GEÇTÄ°. BENDE BORÇ SENETLERÄ° HÂL DURUR’- Ä°lhan abinin arkasında hiçbir zaman bir sermaye gücü olmadı.Hiç. Ömrü her konuda mücadeleyle geçiyor. KurduÄŸu dergiler çok yüksek tirajlara ulaşıyor ama matbaadan toplatılıyor. Yasaklanmalar, kapatılmalar, davalara can mı dayanır! Sonuçta borç senetleriyle iÅŸte babalarından aldıkları üç beÅŸ kuruÅŸ sermayeyle, vadeli ÅŸeylerle iÅŸler yapıyorlar. Bende borç senetleri hâlâ durur. Borç senetlerinin üzerinde Aziz Nesin, Turhan Selçuk ve Ä°lhan Selçuk isimleri vardır. Devasa borç senetleri, 41 Buçuk dergisi döneminden borçlar var ama asıl sonra çıkardıkları TaÅŸ Karikatür diye bir dergiye ait. Kefil de Özdemir Asaf.- Bunları Ä°lhan abi mi anlattı, bu bilgilere nasıl ulaÅŸtın?Hayır. Ben arÅŸivden çıkanların izini sürdüm. Bir de tabii Ä°lhan abi o dönem kendisine gelen mektupların hepsini saklamış. Oradan ve Turhan abinin mektuplarından izini sürerek buldum. Ä°lhan abi askere giderken Turhan abi diyor ki; “DaÄŸ gibi borç yükü kaldı üstüme, Aziz Nesin’e de ulaÅŸamıyorum, Aziz Nesin de ödemek istemiyor†diyor. Bu mektuptan kısa süre sonra yazdığı bir diÄŸer mektubunda da diyor ki; “İlhan, biraz rahatladım çünkü Aziz’in bir piyesi konuyor sahneye ben de maliye memurlarını giÅŸeye yolladım.†Böyle.../Archive/2021/1/17/121715100-ic14.jpg‘ŞEKER ABÄ°LER HİÇ KAYBETMEDÄ°!’- Mücadeleler derken Cumhuriyet Gazetemiz içindeki bölünmeler ve ayrılmalar konusunukonuÅŸmamak konuyu eksik bırakmak olur kuÅŸkusuz… Onları nasıl yazdın?Olan biteni aynen yazdım. Nadir Bey’in anılarında yazılmış olanlar, Ä°lhan abinin bizzat anlattıkları, mektupları, bu konuda yazılmış pek çok kitap var ayrıca. Sonra 1992’deki o ‘vazo kırılması’ olayına iliÅŸkin bizzat arkadaÅŸlarımızla konuÅŸmalarımız. Ben o dönem Nokta dergisindeydim ve elbette ayrılan ekibi destekliyorduk. Düşünsel olarak onları kendimize yakın görüyoruz ve onların haklı olduÄŸunu düşünüyoruz.Ä°nsanlar farklı düşünebilir, yargılamam kendi görüşleridir. Sen git yeni bir gazete çıkar istediÄŸini yap iÅŸte bir süpermarket gazetesi yapmak istiyorsundur yaparsın. Ama köklü, tarihi bir geçmiÅŸi olan, misyonu olan, o misyonla kurulmuÅŸ ve okurları da o misyonla özdeÅŸleÅŸmiÅŸ olan bir gazeteyi dönüştüremezsin. Bu olmaz, olmadı da zaten. Bu Cumhuriyet’in tarihinde tam dört kez denendi ve dört kez de olmadı. Her seferinde ‘şeker abiler’ kazandı!- Bilmeyenler olur bir açalım bu ‘şeker abiler’in anlamını...Nadir Bey’in yayın kurulunda yer alan, Ä°lhan Selçuk, UÄŸur Mumcu, Oktay Akbal, Ali Sirmen gibi yazarlarımıza Hasan Cemal ve Okay Gönensin’in takılmak için yakıştırdıkları bir niteleme. Ama ÅŸeker abiler sadece o dönem için deÄŸil aslında o bir geleneÄŸin adı gibi. Baktığında 60’larda da ÅŸeker abilerin çizgisi kazandı sonrasında da... Åžeker abilerin karşısındaki düşünce yani Cumhuriyet’in çizgisini şöyle biraz kaydıralım diyen düşünce hep duvara toslamışsa demek ki ÅŸeker abiler haklıdır!/Archive/2021/1/17/121731771-ic15-.jpg‘NADÄ°R NADÄ° Ä°LE ET-TIRNAK, BABA-OÄžUL GÄ°BÄ°LER’- Nadir Nadi ile Ä°lhan Selçuk arasındaki iletiÅŸimi, bağı hakkında neler söylersin? Kitabın bunu da netlikle ortaya koyuyor. Nadir Bey hep sahip çıkmış Ä°lhan abiye.Çok.- Ailesine karşı bile durmuÅŸ.Ailesine ve de tüm malvarlığına karşı durmuÅŸ. Yani Cumhuriyet, Nadir Nadi’nin hayatı. 1961’de de o yazarları korumuÅŸ. Ä°lhan abi, o Åžadi Alkılıç olayından bir yıl sonra 1962’de geliyor gazeteye ama Åžadi Alkılıç davası yedi, sekiz yıl sürüyor.“Sen bu komünistleri, Cevat Fehmi BaÅŸkurtları, YaÅŸar Kemalleri, Ä°lhan Selçukları bunları aldın, bundan bunlar oluyor†diye söylenen, tepki gösteren aile içindeki tutucu kanata karşı o dönemde de taviz vermiyor Nadir Bey. Ä°lhan Selçuk geldikten sonra Nadir Bey ile et ile tırnak, baba ile oÄŸul gibi olmuÅŸlar artık.Nadir Bey, Ä°lhan abiden dönem dönem etkileniyor ve bunu da saklamıyor zaten. 12 Mart’ta da; “İlhan’ın bu yazılarını gördün mü yayınlamadan önce†diye soruyorlar. Nadir Bey de “Elbette gördüm ve onaylıyorum†diyor. Sonra çok üstüne gelip “Bunları atmayı düşünmüyor musun†diye sorduklarında da, “Asla†diyor. Ä°stifa edip ceketini alıp çıkıyor./Archive/2021/1/17/121747068-ic16-.jpg‘ŞEKER ABÄ°LER HER SEFERÄ°NDE ‘DE GAULLE’ GÄ°BÄ° DÖNDÜ’Özellikle iki kız kardeÅŸiyle ve damatlarla asıl çok sorun yaşıyor Nadir Nadi. Damatlar saÄŸcı. Nadir Bey istifa ediyor ama annesi kabul etmiyor, “Biraz git kafanı dinle sonra da geri gel†diyor. Anne çok dirayetli bir hanım. Kızlarına ültümatom veriyor; “EÄŸer derhal bırakmazsanız ve Nadir iÅŸbaşına gelmezse aile mirasını geri alırım†diyor. Hatta oturdukları evlerin kirasını istiyor geriye dönük. Davalar baÅŸlıyor.Damatların ve kız kardeÅŸlerin Cumhuriyet’i bu saÄŸa çekme niyetlerine karşı Oktay Akbal, “Cumhuriyet hiçbir zaman mürekkepli bir kâğıt parçası olmayacaktır†diye çok güzel bir yazı yazıyor. Oktay Akbal’ı hemen iÅŸten atıyorlar.Gazeteden neredeyse tüm yazarları atıyorlar ama Nadir Bey, De Gaulle gibi dönüyor, hem de her seferinde De Gaulle gibi dönüyor! Nadir Bey’in o geleneÄŸinden gelen o ÅŸeker abiler de her seferinde De Gaulle gibi dönüyor. Çünkü okur kusuyor, istemiyor diÄŸerlerini.Sen kafandaki gazeteyi gider dışarıda sıfırdan yaparsan yaparsın ama artık kökleÅŸmiÅŸ bir gazeteyi dönüştüremezsin. Kaldı ki bu arada yeni diye çıkardıkları gazeteler de tutmadı o da ayrı. Yok reklam kampanyaları, arkalarında banka, patron desteÄŸine raÄŸmen hem de tutmadı. Alıcısı yokmuÅŸ demek ki.- Ä°lhan abi hapiste bir yandan ve bu yaÅŸananlar karşısında istifa etmek istiyor ama…Bunu kabul eder mi Nadir Bey, etmiyor tabii. “Hayır, dur bakalım, daha neler olur neler†diyor./Archive/2021/1/17/121759489-ic17.jpg‘İLHAN ABÄ°YÄ° GÖRDÃœM VE DÜŞTÃœM!’- Ä°lk ne zaman karşılaÅŸtın Ä°lhan abiyle?Ä°lk lise yıllarımda bir imza gününde kitaplarını imzalatmak için gittiÄŸimdedir. Tam kitaplarını imzalatacakken ayağım takılmış ve yere düşmüştüm. Ä°lhan abi de yerinden kalkarak büyük bir incelikle bana yardım etmiÅŸ ve espriyi patlatmıştı: “Bütün genç kızlar beni görünce böyle heyecanlanıyorâ€.Cumhuriyet’te 1990’da yayınlanan ve büyük ilgi gören “Alevilik†dizisinin hazırlanmasında sevgili arkadaşım Åženay Kalkan’a yardım ediyordum. O zaman Günaydın’da çalışıyordum. Dizi boyunca neredeyse tam gün Åženay’la mesai yapmaya baÅŸlamıştım. O günlerde Ä°lhan Abi yazı iÅŸlerine inmiÅŸ ve Åženay’ın yanına da uÄŸramıştı. O gün Åženay’ın aracılığı ile tanışmıştık Ä°lhan Abi’yle.Ä°lk tam anlamıyla konuÅŸmamız ise Cumhuriyet’e baÅŸladığım dönemde Ä°pek Çalışlar ile yanıma gelip tokalaÅŸmak için elini uzattığında oldu. Şöyle demiÅŸti: “Miyase Ä°lknur’u çok iyi tanıyorum. Daha dün akÅŸam ortak iki dostumuzla birlikte kulaklarını çınlattık. Ben onu tanıyorum da o beni tanımıyor. Geçen gün AKM’de tören öncesi kokteylde üç dört adım ötemde duruyordu ama bir selamı bize çok gördü. Galiba pek havalı bir gazeteci.†Ne bileyim yanına gidip, “Merhaba ben Miyase Ä°lknur, sizin gazetede iÅŸe baÅŸladım†demeyi yersiz bulmuÅŸtum./Archive/2021/1/17/121818973-ic18.jpg- Umutla o gerçekçi mesafesine yorumun nedir?Zaman zaman karamsarlaÅŸtığı, biz bu savaşı kaybettik dediÄŸi günler de oldu. Ama en ufak bir kıpırdanışta tazelenir, direnci yerli yerine gelir, “Bu millet kolay kolay pes etmez, en umutsuz olduÄŸun anda bir kıvılcım çakar, neler olur neler†derdi.Sonra ÅŸunu hatırlıyorum mesela Balbay içeri alındığında iÅŸte inanılmaz bir saldırı var basında. Gazetenin avlusunda konuÅŸuyoruz. “Abi durum çok kötü. Ergenekon’dan içeri alınanları mahvedecekler ve hatta müebbet verecekler†dedim. Ä°lhan abi o meÅŸhur, kendine özgü gülüşüyle “Hıhhııı, hiç öyle düşünme, neler olur neler. Bir bakarsın o içeridekiler kahraman gibi de çıkabilir†dedi.Åžimdi bugün Ergenekon’un bütün sanıkları dışarıda. Olan biten sırasında o kargaÅŸa içinde biz göremiyoruz ama o hep gördü, söyledi, uyardı, yazdı./Archive/2021/1/17/121834442-ic19.jpg‘İLHAN ABÄ°NÄ°N YAZMAMI Ä°STEDİĞİ BAÅžKA BÄ°R KÄ°TAP VARDI’- Son olarak bu kitabı yazacağını tahmin ediyordu Ä°lhan abi deÄŸil mi?Şöyle, aslında o baÅŸka bir kitap yazmamı istiyordu. BaÅŸka bir kitap için bana birtakım belgeler vermiÅŸti. Aslında elinden tutulsa çok büyük bir ÅŸair ve edebiyatçı olabilecek bir kadının Ä°lhan abiye platonik aÅŸkı ve düzenli gönderdiÄŸi mektuplardır bunlar. Gerçekten usta iÅŸi mektuplar. Sonra o kadın intihar ediyor. Onu yazmamı istemiÅŸti, kadının edebi metinleri yok olmasın istemiÅŸti. Onu da bir gün yazacağım.Ä°lhan Abi / Miyase Ä°lknur / Cumhuriyet Kitapları / 676 s.
Gamze Akdemir / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/658587-miyase-i%CC%87lknur-i%CC%87lhan-selcuk-bir-yazardan-cok-otesiydi/