Ateş İlyas Başsoy ile Radikal Sevgi üzerine...
Radikal sevgi, seçimler, kazananlar ve kaybedenler üzerine, CHP'nin 31 Mart'taki yerel seçim kampanyasını yöneten Ateş İlyas Başsoy ile bir söyleşi...
"Radikal Sevgi"... Türkiye'nin son 2 yılda yaÅŸadığı en büyük siyasal dönüşümü saÄŸlayan 31 Mart seçimlerinin deÄŸiÅŸimi, dönüşümü ve uygulanabilirliÄŸini kanıtlayan iki kelime. Kavramın yaratıcısı AteÅŸ Ä°lyas BaÅŸsoy.BaÅŸsoy'un adını 10 sene önce rafta duran bir kitabını fark etmeyle keÅŸfettim, takip ettim. Ä°lk siyasal iletiÅŸim kitabı "AKP Neden Kazanır, CHP Neden Kaybeder"le hiç tanıdık olmadığımız yöntemi ve bunun nelere sonuç verdiÄŸini anlatıyordu.AKP'yi 2009'da Antalya'da ilk kez yenerken de, 31 Mart yerel seçimlerinde de CHP'nin kampanyalarını yöneten isimdi. Ä°ki kitap yazdı: "Seveceksen Radikal Sev-1", "Hepimiz aynı belediye otobüsündeyiz-2" bu kez AKP'nin neden kaybettiÄŸini, CHP'nin neden kazandığını bizlere anlatıyordu.BaÅŸsoy, Türkiye tarihindeki Aydınlanma'nın zirve yaptığı dönemlerdeki ruhla harekete geçildiÄŸinde baÅŸarının mümkün olabileceÄŸini gösterdi.  /Archive/2021/1/17/172346997-2-kitap-yanyana.jpgBaÅŸsoy ile bu iki kitabı ve kitabın anlattıklarını konuÅŸtuk. - BaÅŸlarken, ilk kitapta asıl baÅŸlangıç noktanızın, 70'lerin mahalledeki sol kültürünü, sokaÄŸa yansımasını, politikayı ve insanı kapsayıcılığını iÅŸaret ediyorsunuz. Farklı siyasi yönelimler tarafından, taklit edile edile deÄŸiÅŸtirilen, dönüştürülen ötekini anlama, ötekiyle bir arada olma halini kısaca. Varken, "yok edilen" bir kültürün yöntemini, yeniden siyasal iletiÅŸimin merkezine alıyorsunuz, güncelleyerek yeniden kullanıyorsunuz. Bu önermeye katılır mısınız? Kitap Mihail Bachtin’den bir alıntıyla baÅŸlıyor: “Sözcükler kiralıktırâ€â€¦ Hiçbir sözcüğün, hiçbir fikrin mülkiyeti bizde deÄŸil, her fikir insanlık tarihi kadar eski. Miladı yetmiÅŸlere koymuÅŸ gibi görünsem de bunun öncelikli nedeni benim 1971 doÄŸumlu olmam. Köy Enstitüleri, idealist öğretmenler çağı, okuma yazma seferberlikleri, otuzlar, kırklar, ellilerdeki mücadeleler ve altmışlar da var. Daha geriye de gidilebilir, Celali isyanlarına, Ä°kinci Mahmud dönemine, Osmanlı Rus SavaÅŸları sonrası kuÅŸaÄŸa. Türkiye’de Radikal Ä°slam tüm bu deneyimleri çaldı ve sahiplendi. Mahir Çayan uzun bir süre Radikal Ä°slamcıların bolca alıntıladığı kiÅŸilerden biriydi. Devrimci söylemle, arabesk cıvık bir maÄŸdur edebiyatını harmanlayıp kendi dillerini yaratmaya çalıştılar. Ben CHP’lilere “bize ait†o “sözâ€Ã¼ tekrar anımsatmaya çalıştım. Bülent Ecevit’in de kullandığı sözü… Salon solcularında deÄŸil, ter kokan işçilerde, küf kokan kondularda yankı bulan sözü. - Bu sorudan devamla, önermeyi kabul ettirmekte yaÅŸadığınız zorlukları asıl olarak ikinci kitapta anlatıyorsunuz. Kabul görüyor ancak çoÄŸu zaman akamete de uÄŸruyor, sizin de artık umudu kestiÄŸiniz anlar oluyor nadir de olsa. Ancak uzun bir süreç bu anlattığınız üzere. Genel baÅŸkanla ilk doÄŸrudan temasta, 31 Mart'a hazırlıkta partinin yeniden örgütlenmesinde, fikirlerin kabulü noktasında. Büyük matematiksel hazırlıklar gerektiren sosyolojik gözlemler silsilesi bir yerde. Karar verici noktada destek görseniz de, CHP ve diÄŸer muhalefet buna hazır mıydı, yoksa mecbur muydu? CHP, “Batı’daki partiler gibi. İçinde dünyaya çok farklı bakan insanlar var. %10 barajı veya “şeriat tehdidi†olmasa bu kadar farklı insan bir araya gelmezdi. Tepede “emreden†bir patron ve aÅŸağıda emirleri uygulayan “personel†CHP’de yok. Ä°yi ki de yok… Bu nedenle “CHP şöyle yaptı, böyle karar aldı†gibi cümleler kurarken bir CHP yöneticisi çıkıp “Hayır ben buna katılmıyorum†diye açıklama yapabilir. Genel BaÅŸkan herkesi dinleyen ama gerektiÄŸinde kararını net biçimde veren bir kiÅŸi. Buna raÄŸmen içeride itirazlar olabiliyor, gruplaÅŸmalar olabiliyor, ki bu da olması gereken bir ÅŸey aslında. Ben düşüncelerimi dışarıdan bir ses olarak Genel BaÅŸkan’a her zaman aktardım. BirGün’de köşemde yazdım, KılıçdaroÄŸlu’na sunumlar yaptım, sosyal medyada elimden geldiÄŸince konuÅŸtum. Hiçbir zaman yalnız deÄŸildim. 2011 baskılı “AKP Neden Kazanır? CHP Neden Kaybeder?†adlı kitabım benim gibi düşünen binlerce insanla bir araya gelmemi saÄŸladı. Åžimdi de bu yoldaÅŸlık artarak devam ediyor. Aynı demde olduÄŸum insanlar her ilde, her mahallede seslerini yükseltiyor. KiÅŸiler deÄŸil fikirler önemli. Ben hiç olmasam bile bayrağı taşıyacak, CHP veya memleket için diyalojik iletiÅŸimi, radikal sevgiyi sahiplenecek yüzbinler var./Archive/2021/1/17/172409717-ad3002fc-c54c-408e-9af6-acb75e286feb.jpeg- Ä°lk kitap "Seveceksen Radikal Sev". CHP'nin 31 Mart'ta 11 BüyükÅŸehir'i kazanırken, yaÅŸadığı söylem ve politika dönüşümün 'teorik' yönünü, algı dünyasını deÄŸiÅŸtirmesine vesile olan kavramları kapsıyor. Radikal sevgi tek başına "sevgi manifestosu" elbette deÄŸil. Karşıdakini anlama, ötekileÅŸtirmeden anlaÅŸabildiÄŸi oranda iletiÅŸim kurma deneyimi denilebilir. CHP ve Millet ittifakı buna yaklaÅŸtığı oranda baÅŸardı deniliyor kitapta. Artık bu teorinin bir kitabı var sayenizde. Bunu artık karşı taraf, rakipler tekrar kullanırsa sonucu aynı olabilir mi bu saatten sonra? Åžartlar ne kadar uzak olsa da tabi ki...Aslında kitaplarımda onlara da “diyalojik iletiÅŸimâ€i öneriyorum. KeÅŸke bir an önce tüm partiler bu fikri benimsese. AKP ve MHP gücünü zıtlaÅŸmadan alıyor. Bir düşmanları kalmasa bile düşman yaratmak zorundalar. Benzer biçimde CHP içinde, “Ana Muhalefet Bakanlığı†reflekslerinde olan insanlar var. Bunlar da güçlerini zıtlaÅŸmaktan alıyorlar. Ä°llaki milletvekili olarak düşünmeyin, dönüştürücü olmayan, kendi köyünün önyargılarını sivriltip kitleyi kara girdaba sürükleyen ve bundan nemalanan “muhalefet esnafları†var. AKP bu muhalefet esnaflarından çok güzel beslendi, daha geçen hafta ErdoÄŸan o kesime güzel bir pas attı. Dozunda rekabet faydalıdır. Hep birlikte “Nasıl daha faydalı oluruz?†diye rekabet etsek örneÄŸin. Rakibimiz Güney Kore veya Polonya olsa. Sporda, sanatta, bilimde rekabet tüm geliÅŸmiÅŸ ülkelerin temel motivasyon kaynağı, bizde hayat siyasette rekabete ve yüz yıldır çözülmeyen konular üzerinde patinaja odaklanıyor. KURUMSALLIK İÇİN CESARET- Ä°kinci kitap "Hepimiz aynı belediye otobüsündeyiz". Bunun CHP'de ve diÄŸer ittifak üyeleri nezdinde kabülünün hiç de kolay olmadığını somut örnekler üzerinden anlatıyor. Tamam seçimler kazanıldı, algı deÄŸiÅŸti, yöntem farklılaÅŸtı. Bunun politika olarak devam ettirildiÄŸini görsek de, sürekli dile getirdiÄŸiniz "siyaset esnafı" kategorisinin varlığına raÄŸmen kurumsallaÅŸtığını görebilecek miyiz? “Bulutsuzluk Özlemi†ülkemizin en iyi rock gruplarından birinin adı. “Kurumsallık Özlemi†diye bir grup da ben yapabilirim. Hiçbir cümlenin bitmediÄŸini, gerçekte “nokta†diye bir iÅŸaret olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Ben diyalojik iletiÅŸimden yanayım ama karşımdaki “diyalektik iletiÅŸim†istiyor; ben iki taşı üst üste getirmeye çalışırken bir diÄŸeri o taÅŸları tekmeliyor. Bu devinim hep sürecek. Mücadelenin bitmeyeceÄŸini bir kez kabullenince, umutsuzluk çukuruna düşme ihtimali azalıyor. Dünyanın yaşı karşısında bir göz kırpma süresi kadar bir ömrümüz var. Bu ömrü ne yaparak geçireceÄŸiz? Dönüştürücü olmayan, çoÄŸu zaman “Yuhâ€, “Bu kadar da olmaz†vs ünlemlere indirgenmiÅŸ bir muhalefet tarzına mı saplanacağız, yoksa nefesimizi boÅŸa tüketmeyip gece gündüz dünyamız için mi çalışacağız? Bu konular “fasa fiso†mu? 1945’de tamamı bombalanmış Almanya, 1960’da Türkiye’den işçi talep etmeye baÅŸladı. Biz ÅŸekil üzerinden gereksiz tartışmalarla, cehaleti körükleyerek birbirimizi yerken dünya boÅŸ durmuyor. Herkes her yerde üretiyor. AKP’den hayırlı bir ÅŸey beklemek hayalcilik ama AKP’ye oy veren, bunu maruz kaldığı büyük ideolojik manipülasyon nedeniyle yapan milyonlarca yoldaÅŸ adayımız var. Belediye seçimlerini kazanmak bu insanlara ulaÅŸmak için çok büyük bir adım. 1994’de on dört yaşında olan bir çocuk, ÅŸu anda kırk yaşında. Büyük kentleri çevreleyen varoÅŸlarda yaÅŸayan yirmi milyon kent yoksulu ömürlerinde ilk kez “sosyal demokrat†bir yönetimle tanışıyor. CHP bu fırsatı gördüğü ve kullandığı oranda baÅŸarılı olacak. Yapılanın bir “reklam kampanyası†olmadığı, bir “ruh deÄŸiÅŸimi†yaÅŸandığını ve bunu yaymanın boynumuzun borcu olduÄŸunu anlarsak bu pası gole çevirebiliriz. Bunun için CHP yöneticilerinden daha cesur ve kararlı olmalarını bekliyorum.- BaÅŸarıya ulaÅŸan 31 Mart stretejisi, genel seçimler ve CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri için de uygulanabilir mi ve olursa nasıl olabilir?Seçimler sadece sandığa giderek yapılmıyor. Hayatımızın her alanında, her anında seçimler yapıyoruz. Bu nedenle sandıkla olanlar dahil, tüm seçimlerimizde önceliÄŸimizi bizi dinleyen, bizi ölçüp biçen büyük halk kitlelerine vermeliyiz. UÄŸur Mumcu’nun unutulmaz sözüyle “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar†Radikal Sevgi kavramını da anlamadan yaftalayabilirler. Suyun başındakileri sevmek zorunda deÄŸiliz, ben de sevmiyorum. Radikal Sevgi herkesi sevmek, leÅŸ gibi bir trolü, gözü dönmüş diktatörleri sevmek veya “Pollyanna†olmak deÄŸil. Radikal Sevgi “çok sevmek†veya “damardan sevmek†de deÄŸil. Radikal Sevgi, “bir ÅŸekilde†karşı kampta yer alan milyonlarca insanı ötekileÅŸtirmemek, bloklaÅŸtırmamak, AleviliÄŸin harika felsefesinde olduÄŸu gibi “elimize, dilimize, belimize†sahip çıkmak demek. Sevginin köküne inmek, karşılıksız kök sevgiyi aramak ve bizi sevmemeye ÅŸartlandırılmış kitleleri anlamaya gayret etmek… Karagöz’e odaklandıkça Hacivat haline geliriz, Karagöz bizi dövdükçe de izleyici güler. Bu oyundan çıkmak gerek. Radikal Sevgi tüm seçimlerde kazanmanın anahtarı. RÄ°SKLERÄ° HESAP ETMELÄ°- 31 Mart'ın öne çıkan adaylarından Ekrem Ä°mamoÄŸlu ve Mansur YavaÅŸ, cumhurbaÅŸkanlığı adaylığı için adları sıkça zikredilen iki isim. Siz bu iki ismin adaylığına sıcak bakmıyorsunuz. Genel seçimde de bu strateji uygulanabilir mi sorusundan devamla, Millet ittifakının ya da total olarak muhalefetin adayları kimler olabilir, isimler kimler olabilir ya da?Aksine her iki isme de sıcak bakıyorum. Vahap Seçer ve Zeydan Karalar da olabilir. Ama bu isimlerin hepsinin ortak bir özelliÄŸi var: CumhurbaÅŸkanı adayı olurlarsa, o belediye AKP’ye geçecek. Çünkü tüm bu kentlerde meclis çoÄŸunluÄŸu Cumhur Ä°ttifakı’nda. CumhurbaÅŸkanlığı seçiminin biraz da erkene alındığını varsayın ve Ä°mamoÄŸlu’nun aday olduÄŸunu düşünün. Ä°stanbul’un başına o anda AKP’li bir baÅŸkan gelecek. Åžu anda cendereyle sıkılan belediye bütçesi bir anda açılacak. Yoksul semtlere milyarlar akıtılacak. Kazanmanın garanti olmadığı bir seçim için, Ä°stanbul’dan vazgeçilecek. Bunun Beyliküzü’nü riske atmakla filan karıştırmayın, burada ortada olan Ä°stanbul’un çeperindeki ve deÄŸiÅŸen demografisi nedeniyle yine CHP’nin elinde olacak bir ilçede kiÅŸisel kariyeri riske atmak deÄŸil. Bu kez sadece Ä°mamoÄŸlu deÄŸil, tüm Ä°stanbul risk alacak. Türkiye’nin en büyük dünya markasını rakibe bırakmaktan bahsediyoruz. 2014’te CHP’nin en büyük adayı Yılmaz BüyükerÅŸen’di ve tüm CHP seçmenleri onu istiyordu. Ama olmadı çünkü BüyükerÅŸen aday olduÄŸu anda EskiÅŸehir AKP’ye geçiyordu. Esenyurt kadar nüfusu olmayan bir kenti kaybetmemek için CHP en gözde ismi aday gösteremedi. EskiÅŸehir’de bunu yapmayan Ankara veya Ä°stanbul’da yapar mı? Tunç Soyer aday gösterilebilir örneÄŸin, çünkü Ä°zmir’de meclis çoÄŸunluÄŸu CHP’de. Soyer kiÅŸisel olarak risk alır ama Ä°zmir risk almaz. Günü geldiÄŸinde Ä°mamoÄŸlu veya YavaÅŸ için bu durum düşünülecek… Ä°mamoÄŸlu, Ä°stanbul’un popüler ilçe baÅŸkanlarından biri deÄŸildi ve bu nedenle aday gösterilince CHP içinden bile birçok itiraz oldu. Ama aynı Ä°mamoÄŸlu adım adım yükselerek ipi göğüsledi. Tarih geriye bakılarak yazılır ama hayat hep ileriye doÄŸru gider. Birini aday gösterdiÄŸin anda yükselir zaten. CHP’nin içinde aday gösterildiÄŸinde hemen tanınacak, eÄŸitimi, kiÅŸiliÄŸi, ailesiyle örnek vatandaÅŸ olan çok sayıda isim var. Ayrıca Canan KaftancıoÄŸlu gibi örgüt içinden yükselen ve yaptıkları, eÄŸitimi, mesleÄŸi ve konumuyla büyük avantajları olan isimler var. CHP, Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu’nu aday gösterdiyse kendi içinden en az on milyon aday çıkartabilir. Daha rüştlerini ispatlayamamış muazzam isimleri arenaya atıp, Ä°stanbul’u veya Ankara’yı AKP’ye teslim etme riski alınabilir mi, bunu zaman gösterecek. - CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın "Vitrin mankenleri", CHP'deki türbanlıları kast ederek söylediÄŸi infial yaratan bir sözdü. Sizin tabirinizle AKP'de ve onun belirleyicisi CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'da "diyalektik iletiÅŸim" hala devam ediyor. Gündem yaratırken ya da yarattığını düşünürken, benden ve ondan ayrımını dil de açıkça sürdürülen bir yaklaşım bu. CHP'nin ve diÄŸer muhalefetin buna yanıtı ise gayet ölçülü ve kapsayıcı idi. Bu noktada moral ve söylem üstünlüğü artık muhalefettedir diyebilir miyiz?Diyemeyiz. Öyle kolay bir iÅŸ deÄŸil bu. AKP medyanın neredeyse tamamına sahip. Bu maç ÅŸikeli. Onun bu sözü söylediÄŸini biz duyuyoruz ama BaÄŸcılar’da yemek piÅŸiren Elif Hanım’ın haberi bile olmadı. “Moral ve söylem üstünlüğü bize geçti†demenin sonu hüsranla bitebilir. Bu iÅŸler çay kaşığı ile kuyu kazmak gibidir. Olumlu bir adım daha atıldı ama yol çok uzun.HAZIRLIÄžIMIZI 2023'E GÖRE YAPMALIYIZ- Son olarak "Mart'ın sonu bahar"ın ardından, 2023'te yapılmasını ÅŸimdilik takvim olarak öngörebildiÄŸimiz seçimlerde, AKP'nin pozisyonu, ErdoÄŸan'ın söylemi ve muhalefetin sürdürmeyi kararlı göründüğü bu kavgadan uzak diliyle "2023 asıl bahar" demek için yeterli moral gücümüz olmalı mı? Bu yeterli deÄŸilse ÅŸimdiden sonra neler yapılmalı? Türkiye Cumhuriyeti büyük bir savaşın ardından kuruldu. On yıldan kısa bir sürede Avrupa, Kuzey Afrika, Orta DoÄŸu ve Kafkaslardaki topraklarını yitiren ve Anadolu’yu da kaybetmek üzere olan bir devletin yıkıntısından doÄŸdu. Birinci Dünya Savaşı’nın iki temel sonucundan biri Sovyetlerin kurulmasıysa, diÄŸeri Osmanlı’nın yok oluÅŸudur. Biz yüz yıldır, yüz yıl önceki bu kaosun üzerinde ayakta duruyoruz. CHP’de ulaÅŸabildiÄŸim herkese söylüyorum: “Siyaset okulu, siyasetin öğretildiÄŸi bir okulla sınırlı kalmamalı. Hazır Zoom gibi yenilikler hayatımıza girmiÅŸken tüm CHP örgütlerine karşılaÅŸtırmalı tarih eÄŸitimi verilmeli. 1912-1923 arası on bir yıl gün gün öğretilmeli. Åžu an yirmi yaşındaki bir genç ülkemizin son yüz yılını aÅŸağı yukarı biliyor, sorsanız “Atatürk, Ä°nönü, Menderes, Demirel, Ecevit, Özal†sıralamasını yapabilir. Yıllardır ÅŸunu soruyorum, “Peki Atatürk yirmi yaşındayken tarihe nasıl bakıyordu?†O da muhtemelen Üçüncü Selim’den baÅŸlıyor, Ä°kinci Mahmud, Abdülmecid, Abdülaziz ve Abdülhamid dönemlerini tüm iç çalkantıları, zulümleri ve baÅŸarılarıyla sıralıyordu. Üç Abdül, bir Mahmud ile yüz yıl geçirdi bu topraklar, o dönemlerde ne oldu? Anadolu’nun kadim halkları neden Anadolu’da deÄŸil? Kürtlerle Türklerin alıp veremediÄŸi ne? Araplarla karışılıklı kin üretmenin kime ne faydası var? Balkanlar’da camilerimiz, külliyelerimiz varsa biz niye yokuz? Gündelik siyaset zerre ilgimi çekmiyor. Ben bunca taşın altına üç kağıtçı bir müteahhit ihale kapsın diye girmiyorum. Kendini aramayan, kentini de bulamaz, ülkesini de. 2023 hepimiz için sembolik bir anlam taşıyor. KeÅŸke varlığını 2023’e borçlu olan CHP, elindeki büyük beÅŸeri gücün sorumluluÄŸuyla dev bir eÄŸitim hamlesi baÅŸlatsa. 2023’e bir hafta kala telefon açıp, “AteÅŸ bize bir ilan yap da asalım†diyeceklerse, beni hiç aramasınlar daha iyi.
Ozan YurtoÄŸlu
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/658641-ates-i%CC%87lyas-bassoy-ile-radikal-sevgi-uzerine/