News - Haberler
Edebiyat; soyutlayım ve dönüştürüm...
| Tuesday, 01.19.2021, 01:31 PM | (190 views)
Edebiyat; soyutlayım ve dönüştürüm...
“Bir yazar, iÅŸin başında anadili zanaatının ustası olmak zorunda. Ama ‘edebiyat için’ bu zanaatın aşılıp sanatçı olunması gerekir. Bunun için de anadilindeki iletiÅŸil diline dayalı kullanımın bırakılıp soyutlayım dönüştürüm temelli bir yazınsal dile dönüş zorunlu...â€
/Archive/2021/1/19/133300541-ic1.jpgÄ°yi kötü anlatım yetisine sahip biri, yazmak istediÄŸi herhangi konuyu, kullanımlık iletiÅŸim diliyle de olsa, roman düzeneÄŸi içinde kitaplaÅŸtırabilir kuÅŸkusuz. Tahkiye anlamında hikâyeler de nakledebilir. Bu durum, yazılanların "roman gibi", “öykü gibi†anlatılmaya çalışıldığı düşüncesine yol açsa da, sözü edilen metni tek başına "roman" ya da “öykü†yapmaya yetmez hiçbir zaman.Edebiyat yapıtı da öteki alanlarda görüldüğünce kendine özgü dile, mantığa dayanır ille. Bu, iletiÅŸim amaçlı gündelik konuÅŸma diline sığdırılarak edebiyat yapılamaz, anlamına gelir. Homeros için de geçerlidir bu, Yunus Emre, Shakespeare, Kafka, YaÅŸar Kemal için de. Oysa bu adların yapıtları, kullanmalık dille çok çok bir iki paragrafta özetlenebilir. Zaten onları büyük kılan da, birkaç satırla özetlenebilecek izlekleri, konuları, sorunsalları özgün bireysel dil, kurgu, biçem hüneriyle büyük yapıtlar haline getirebilmesinde yatıyor. Edebiyata özgü matematik ÅŸunu söylüyor demek: Soyutlayımsız dönüştürümsüz edebiyat olmaz!PROLETERLER İÇİN ‘PATAFÄ°ZÄ°K DERSLERİ’Onur Akyıl, tiyatro kökenli ÅŸair-yazar. Yayımladığı ilk romanı yukarıdaki düşünceleri doÄŸruluyor: Proleterler İçin ‘Patafizik Dersleri (Can, 2020).Romanda bir saat tamircisinin hikâyesine giriyoruz. Günün birinde “İçi eski saatlerle, kahramanlarla dolu†(39) dükkânına onarılması için getirilen guguklu saatle tahta kuÅŸunun MatruÅŸka bebek benzeri önüne serdiÄŸi olaylar dizisine karşı saatçinin, kedisiyle birlikte, toplumsal, sınıfsal, simgesel pek çok öğeyle teyellendiÄŸi bir serüvendir bu. “Şeyler kalabalığının ölümsüzlüğü ve ölümsüzlüğün eÅŸyaya yerleÅŸmiÅŸ katılığı ‘hayat’ adı altında müthiÅŸ bir sıkılıkla yaÅŸanı(r)†(24) romanda. Soru, kendiliÄŸinden gelecektir: “Baktığımız her ÅŸeyin önünde yeniden kendimizi bulmaktan baÅŸka ne olabilir ki, yeni bir gün?†(47)Okurken bir çalım Bulgakof’u anımsamadan edemedim. Tumturaklı bir yabancılaÅŸmaya dayalı kara anlatı temelinde denemesel metin gözüyle bakmak da olanaklı romana. Yapıtta zaman, özgürlük, kendilik vb. sorunların sorgulayıcı dille deÅŸildiÄŸi bölümler için, anlatıya yer yer eklemlenmiÅŸ okuma parçaları gibi bakılabilir belki ama bu, okura, romanın kapsayıcı dili-mantığı içinde tartışmaya koyulma, sorulara kendince yeni açılımlar getirme olanağı tanıyor sonuçta. Zamanı berrak biçimde göstermeyen bir saatin merkezde olduÄŸu, hep arandığı bir eÄŸretileme girdabında gezinildiÄŸi görülebiliyor ayrıca romanda.Sonuçta kendi gerçekliÄŸiyle buluÅŸamadığı öngörülen bir toplumcu kavrayıştan yayılan o tuhaf “şeyleÅŸmeâ€ye karşı (28), yabancılıktan yabanlığa siyasal bir eleÅŸtiri bütünü halinde alınabilir yapıt. Bu çerçevede anlatılandan, kurgudan, kiÅŸilerden çok bu üst dil dikkati çekiyor zaten. Tiyatro kökenli bir ÅŸair tarafından verimleniÅŸi de önemli yapıtın. Biçemsel yanıyla dikkati çeken Proleterler İçin ‘Patafizik Dersleri’, sessizlikle karşılanılamayacak düzeyde bir roman./Archive/2021/1/19/133312931-ic2.jpgDÃœNYA DAMLASIWITOLD GOMBROWICZ: ‘BAKAKAI’Witold Gombrowicz’in, bir bölümünü yirmili yaÅŸlarında kaleme aldığı on iki öyküsünden oluÅŸuyor Bakakai (Çev.: Ece Korkut, Everest, 2020).Ä°lkinin yıkımı, ikincisinin kışkırtısı arasında yitik kuÅŸak olarak “manevi harabe†(23) bırakan bir savaÅŸa nasıl bakılabileceÄŸinin dersini de veriyor âdeta bize yazar. Büyümüşü, büyümekte olanı, gitmeye yakın duranı, küçüklüğünü sürdüreniyle yitik kuÅŸaktan kiÅŸilerdir tümü bunların. Bu yüzden Gombrowicz, anlatıcısının gözlerini baÄŸlamıştır da sanki, onu öylece salmıştır ortaya. Bu olgu, grotesk yapısına, kara anlatı damarına karşın açık biçimle kaleme alınan öykülerin yine de bir dramatik aks doÄŸrultusunda yapılanmasını engellemiyor.Böylece yazar, cinlik örülü zekâsıyla, öyküde en zayıf yanından avını yakalayıp bunların üzerine yüksek soyutlayımlı bombardıman indiriyor âdeta. “Her ÅŸeyi gövdeye indir(ip)†(89) böylesi yaÅŸamı içine sindiren tüm toplum bir anomali tablosu çizerken bu tür bulaÅŸla yalnız ülkesinde deÄŸil, tüm Avrupa’da, sonra tüm dünyada bunun bir “insanlık hali†olarak alabildiÄŸine nasıl yaygın olduÄŸunu gösteriyor bize, üstelik zengin alaysama-parodi eÅŸliÄŸinde. Balzac’tan Moliére’e uzanan kahırlı gülümseme, Gogol’den Çehov’a akan içli bir hüzünle.Güçlü bir öykü kurucu Gombrowicz. Yirmi yaÅŸlarından baÅŸlayıp kaleme aldığı bu öykülerinde sıçramalı sekmeli anlatısını oyunsu süreçlerle sürdürüyor hep, böylece ustalıkla öyküye baÄŸlıyor okuru.Ä°ÅŸte yüzyıl önceden, genç-eriÅŸkin her öykücünün okuması gereken modern edebiyatın bir öykü devi Witold Gombrowicz ve Bakakai./Archive/2021/1/19/133323509-ic3.jpgÖYKÃœDENLÄ°K…‘BÄ°R GÃœNÃœ BÄ°TÄ°RME SANATI’Banu Özyürek’in önce ikinci öykü kitabı Poz’u (2019) okumuÅŸ, notlarımı paylaÅŸmış, “Bir yazarı daha öyküleriyle dikkate alacağız,†diye yazmıştım.Öyküye, roman kadar yer açılamıyor edebiyatımızda. Oysa öykü sanatımız, romanın önünde, ne ki deÄŸerli pek çok öykücü, hak ettiÄŸi ilgiyi göremeden sürdürüyor yazında yolculuÄŸunu. Hadi, dedim, bu düşüncenin dürtüsüyle, ilk öykü kitabını da okuyayım Banu’nun: Bir Günü Bitirme Sanatı (Raskol’un Baltası, Üçüncü Basım, 2017)Banu, birer zekâ oyunu kuruyor öykülerinde. Nitekim anlatıcıya göre, “ölüm bile yaÅŸamak için çevrilen bir oyun,†(33). Böylece deftere, kitaba sığmaz bir yalnızlaÅŸtırma olgusuna yaslanıyor öykülerinde yazar, üstelik oyunsu süreçlerle. Bireyin kendi yalnızlığını aÅŸamayışının nefis örneklerine dönüşüyor bunlar. Yoksa kiÅŸinin, “insanlar(ın), “dilleri olmasa daha iyi olmayı becebil(eceklerini)†(44) düşünmesi ne anlama gelir?Bu büyük yalnızlaÅŸma, yabancılaÅŸma eÄŸretilemesi, örtük de tutulsa belirgin bir groteskle yol alıyor. Öte yandan olgunun kadın için taşıdığı anlam üzerinde de durmak gerekiyor. Çünkü kadınlığın bu yalnızlaÅŸma-yabancılaÅŸma içinde neredeyse tek paydaÅŸ halinde kaldığı söylenebilir. Banu, bu çerçevede kadının fiziksel, psikolojik yapısından gelen her ne rahatsızlık varsa bunların da ayrıca kökenine inmekte kararsızlık göstermiyor.Aynı zamanda “baÄŸlamlı öykü†niteliÄŸiyle de güzel bir örnekçe oluÅŸturan ve “bizim büyük yalnızlığımızâ€a (65) özgülenen bu öyküleri okuyun derim.www.sadikaslankara.com, her perÅŸembe öykü-roman, tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor.
M. Sadık Aslankara / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/659036-edebiyat-soyutlayim-ve-donusturum/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/659036-edebiyat-soyutlayim-ve-donusturum/
Other News
Bitcoin teknoloji hisselerini geride bıraktı
Erdoğan, Erbakan'ın mezarınıziyaret etti
Rus muhalif: ErdoÄŸan dostum deÄŸil
İtalya’da bulunan Etna Yanardağıpatladı
İşte Sergen Yalçın'ın arkasındaki güç!
İstanbul Indoor Challenger tenis turnuvasının basın toplantısıyapıldı
Binaların tomografisi için yeniden yollardalar
CHP'li Ağbaba: Toplu taşıma kullanma yasağı65 yaşüstünüaçlığa terk ediyor
AİHM'den Atilla Taşhakkında ihlal kararı
Kapalıçarşı'da altın fiyatlarıne kadar oldu?