Yabancı kim? Kim yabancı?
Fresko Apartmanı, Kuzguncuk’ta, birbirlerini hafızalarıyla var eden, birbirlerinin hayatlarına sığınan Kirkor’un, Rüya’nın, Eleni’nin, Ani’nin, Nadia’nın, Ali Turhan’ın, Bora’nın ve İsmail’in kavuşma alanı. Napoli’den İstanbul’a gelen Defne’nin araladığı tozlu tahta bavul Matilda’nın bahçesine, kimsenin bilmediği kırık bir aşk hikâyesine, bu aşka duyulan saygıya, 6-7 Eylül olaylarına ve yurdundan kovulan Rumlara açılıyor. Başak Baysallı ile adım adım çözülen bir sırrın, unutuşun ve hatırlayışın öykülerini konuştuk.
/Archive/2021/1/28/002048205-kapakic1.jpg- Fresko Apartmanı birbirini bütünleyen öykülerden oluÅŸuyor. Onları bir arada tutan güçlü bir baÄŸ var. Bu durum öykünün sınırlarını geniÅŸletir mi, metni romana yaklaÅŸtırır mı?Kitabı yazma sürecinde çok düşündüm. Tür olarak öykü mü, yoksa roman mı olacaktı? Ben, hikâyenin türü belirlediÄŸine inanıyorum. Öyküleri bir arada tutan ana bir hikâye olsa da her öykü bambaÅŸka bir hikâyeye açılıyor. Bu hikâyeler bütünün içinde kaybolmasın diye metni romana dönüştürmedim, ancak bir yandan da öykünün sınırlarını zorlamış olabilirim.Sanırım burada sözü eleÅŸtirmenlere bırakmak lazım. Belki de bugün odaklanmamız gereken, kitapların türü deÄŸil; okunmaya deÄŸer bir hikâyeyi barındırıp barındırmadığı.- Ayna ile baÅŸlayalım: “Nasıl oldu da bu hale geldim?â€, “Kimim ben? Cevriye miyim, Nadia mıyım?â€, “Burası neresi? Ben neredeyim?†Nadia böyle sorguluyor kendini. Öykülerin omurgası halindeki iç seslerin, öteki olanın var olma çabası olarak seçilmiÅŸ bir üslup tercihi olduÄŸunu söyleyebilir miyiz?İç sesler, karakterin iç dünyasını yansıtmak için kolaylık saÄŸlıyor ve kimseyle konuÅŸulamayanı içeriyor. Ben de varım, buradayım, diyebilmenin bir yolu. Karakterin görünür olmasını saÄŸlamak için seçtiÄŸim bir yöntem aynı zamanda.KÄ°MLÄ°K, AÄ°DÄ°YET, GÖÇ, SAVAÅž!- Nadia... Bu toprakların Fosforlu Cevriye’sine öykünmüş; savaÅŸ bitesiye geldiÄŸi topraklara dönmek isteyen bir “yabancı†var karşımızda. Bu “yabancı†bizi nerelere götürmek istiyor?Aynanın karşısına sanırım. Orada kimlik, aidiyet, göç, savaÅŸ gibi sorunları sorgulamamızı; yabancı deyip geçtiÄŸimiz insanların iç seslerini duymamızı istiyor. ‘Yabancı kim?’ sorusuna yanıt aramamızı da…- Kirkor… SessizliÄŸinin büyüsü, apartmanın eli ayağı Ä°smail’e “Her ÅŸeye yetiÅŸeceÄŸim diye uÄŸraşıyor hâlâ,†dedirten dirayeti, “Apartmanı, olduÄŸu gibi korumalıyız,†diyerek inandığı deÄŸerlere sahip çıkışı… Öykülerin ortak vicdanı diyebilir miyiz ona?Kirkor, hayatımda böyle biri olsaydı ne iyi olurdu dediÄŸim ve bu duyguyla yarattığım bir karakter. Yazma sürecinde de bana kol kanat gerdi sanki. Ä°dealize edildiÄŸini de söylemek mümkün. Kirkor, onunla karşılaÅŸan herkesin derdine deva; vicdanına ses olsun istedim.- Kirkor’un mekânı ve olay yeri Fresko Apartmanı’na mekân poetikası açısından bakıldığında Matilda’nın bahçesinden diÄŸer dairelere tümlenen bir yapılanma var. Mekân ötekini, yalnızı, azınlığı; tutunmaya ve var olmaya çalışanı kapsıyor. Bu bütünselliÄŸin kalbinde Kirkor ve Matilda yanan bir yalım halinde duruyor sanki.Matilda’nın bahçesi Kirkor’un yaÅŸama tutunduÄŸu, acıları göğüslediÄŸi, kendini avuttuÄŸu yer. Apartmanı ayakta tutan yer. Matilda ve Kirkor’a gelince… Biri olmadan diÄŸerini anlatmak, onlar olmadan hafızayı diri tutmak pek mümkün deÄŸil. Ä°kisi de hikâyenin belkemiÄŸi./Archive/2021/1/28/002043596-ic2.jpgYARALARIN Ä°YÄ°LEÅžTÄ°RÄ°LDİĞİ YER- Sığınak’ın odak figürü Ali Turhan’a kulak verelim: “Kirkor, yeni bir dünya kurdu burada. Yaralarımızı birlikte sarmaya çalışıyoruz. BaÅŸka bir ÅŸey gelmiyor elimizden.†Bir de Ä°smail söz alsın: “EÅŸikten geçtim bir kere. Ben içerideyim, onlar dışarda. Kim ne düşünürse düşünsün…†Her ikisi de dışarıdan gelip içeriye sığınıyor. Kim içeride, kim dışarıda; neresi dışarısı ve içerisi? Veda’da Bora’nın okuduÄŸu dizelerin yanında usta Melih Cevdet’in “İçerdekiler†oyununu da hatırlamak gerek.Gelenekte iz bırakmış edebi metinlerden yararlanmak, onları çaÄŸrıştıracak imgeler yaratmak benim için önemli. Okuduklarım yazma eylemi sırasında zihnimde yankılanır durur, bu yankıyı özgün bir sese dönüştürebildiysem ne mutlu bana.Sorunuza gelince… Anlayışsızlar, vurdumduymazlar, unutarak yaÅŸayanlar dışarıda; buna karşılık yaÅŸama aÅŸkla, sevgiyle, dostlukla tutunanlar; özgürlük için mücadele verenler, hayal kırıklığı yaÅŸayanlar içeride ve içerisi yaraların iyileÅŸtirildiÄŸi yer.- Ä°mgeler ve izleklere de deÄŸinelim. Likör, bavul, yemek masası, Matilda’nın çiçekleri… Öykülerin her biri için ayrı tadı olan imgeleri bir de sizden dinleyelim.Ä°mgeler, anı ve çaÄŸrışım yüklüdür, hikâyeyi taşıyan detaylardır. Likör kavanozuna ve tahta bavula dokunan el; yemek masasındaki sohbetler, çiçeklerin kokusu… Hepsi bir hikâye içerir, imgeler çoÄŸu zaman çaÄŸrıştırdıklarıyla bizi o hikâyenin parçası yapar. Hikâye imgeler sayesinde bize yer açar.‘YAÅžAMA TUTUNMA ÇABASI ORTAK’- Yenidünya Likörü’ndeki “Evrenin sonsuzluÄŸunun yanında insan ömrünün bir anlamı var mıydı?†ve Sığınak’taki “Oysa biricik sanılan hayatların taşıdığı anlam, evrenin sonsuzluÄŸunun yanında bir hiçti,†cümleleri apartman sakinleri için bir yol haritası gibi.Onlar birçok kavramı sorguladıkları için bir aradalar. Dışarıdakilerin kıymet verdiÄŸi deÄŸerleri yerle bir etmek için de… Bu cümleler, dışarıdakilerin kendi hayatlarını her ÅŸeyden üstün tutmasına bir yanıt; baÅŸkasının yaÅŸamını görmezden gelen kibirli, bencil tutuma karşı çıkış olarak da okunabilir.- “İnsan öğrendikçe yol alır, yol aldıkça deÄŸiÅŸir. DeÄŸiÅŸtikçe bazı ÅŸeylerle vedalaşır, bazılarına da kucak açar. GeçmiÅŸi bilmek, bizi geleceÄŸe taşır. Bilirsek hikâyenin bir parçası oluruz.†Kirkor’un sözlerinin ışığında vazgeçmenin apartmanın sakinleri için önemi nedir?Vazgeçmek, kalıpları kırmak; öğretilene sırt çevirmek bir bakıma. Vazgeçme eylemi bazen zorunluluk, bazen de bilinçli bir tercih. Her ne olursa olsun insanın yol almasını saÄŸlayan bir eylem. Öykü kahramanlarını vazgeçiÅŸe sürükleyen nedenler baÅŸka olsa da beraberinde gelen dayanma gücü, yaÅŸama tutunma çabası ortak.- Kısa eylem cümleleri, ritim ve ahenk anlatımınızda öne çıkan özellikler. Tüm bunlar, bilinçli bir tercih mi?Yazarken anlatımın akıcı, kurgunun da sürükleyici olmasına gayret ediyorum. Akıcılığı kısa cümle ve sözcükler arasındaki uyumla saÄŸlamaya çalışıyorum. Cümleler zihnimizde bir ses yaratsın, hikâyenin bir ritmi olsun isterim.Fresko Apartmanı / BaÅŸak Baysallı / Everest Yay. / 112 s. / 2020.Fresko Apartmanı / BaÅŸak Baysallı / Everest Yay. / 112 s. 2020.
S.Ceyda DemircioÄŸlu
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/661000-yabanci-kim-kim-yabanci/