Sahi, ev neresi?
Misafir, Saklı Bahçeler Haritası, Unutma Beni Apartmanı, Rüyalar Anlatılmaz, Dokunmadan ve Unutma Dersleri adlı romanlarıyla okurlarına keyifli olduğu kadar derin bir okuma deneyimi sunan Nermin Yıldırım’ın yeni romanı Ev, iki kelimeden oluşan şu yalın sorunun yanıtını arıyor: Ev neresi?
/Archive/2021/1/31/005647301-kapakic.jpgFotoÄŸraf: VEDAT ARIKNermin Yıldırım’ın yeni romanı Ev’de; uzun bir yolculuÄŸa çıkarken yanına sadece temel ihtiyaçlarını alan, fakat medetsiz bir geçmiÅŸi ve hiç durmayan zihnini de beraberinde taşıyan Seher için yolun kendisinden çok, gittikçe ağırlaÅŸan bu yükü sırtlamak zorlaşıyor.Kendisini evinde hissedemeyenlerin, evinden zorla koparılanların, sobanın başındaki minderi sürekli deÄŸiÅŸenlerin yıllar süren sorgulamasını sonlandırma arzusunu imliyor Ev.Hepimiz için “ev†olgusunun dönüşüp derinleÅŸtiÄŸi ve pandemi sürecinde daha fazla yüzleÅŸme fırsatı yakaladığımız “yuva-aitlik-benlik†kavramlarını sorgulama zorunluluÄŸu, Seher için oldukça erken yaÅŸlarda baÅŸlıyor. GeçmiÅŸiyle ve kendisiyle baÅŸ etmek için EMDR (Göz Hareketleriyle DuyarsızlaÅŸtırma ve Yeniden Ä°ÅŸleme) psikoterapisi için bir terapistten yardım alıyor.Derken Seher’in önce arkadaşı Ogo, sonrasında Åžerbet’le çıktıkları yolculuk; Portekiz’in Porto ÅŸehrinden baÅŸlayıp Ä°spanya’nın Santiago de Compostela’sına uzanırken, Camino de Santiago güzergâhı üzerinden gerçek bir hac rotası çiziyor. Dini, spiritüel, kültürel ya da sportif pek çok nedenle yürünen bu kadim yol mistik bir kimlik de taşıyor; soyu Katolik Kilisesi’nden de önceye, Åžamanlara ve hatta paganlara dayanıyor.VerilmiÅŸ bir sözle baÅŸlayan bu yolculukla Seher, bedeniyle de temas etmeye baÅŸlıyor. Acıyan ayakları, aÄŸrıyan bacakları, yanan gözleri, uykusuzluÄŸu, yol üstü lokantaları, gece konaklanan mekânların kokusu, doÄŸanın ritmi ve beÅŸ duyuyla edinilen izlenimler yol boyunca fiziki çileyle birleÅŸiyor.Maddi dünya ile duygu dünyası arasındaki aktarımlar, okuru bir yandan Camino de Santiago yolunda Seher, Ogo, Åžerbet ve diÄŸer karakterlerle menzile doÄŸru yol aldırırken; yerinde geri dönüşlerle Seher’in benliÄŸinin merkezine seyahate de son sayfaya kadar merakla eÅŸlik ettiriyor.Kilometreleri gösteren her tabelada, rotayı iÅŸaretleyen oklarda; yola birlikte revan olunsa ve yan yana durulsa bile, hiç kimsenin aslında aynı yolu yürümediÄŸini, yaramızı ne kadar saklarsak saklayalım incindiÄŸimiz yerden yürüdükçe daha çok acıyacağımızı ve bazen iyiliklerin karşılıksız yapılabileceÄŸini iÅŸaret ediyor.Ev romanında “toplum-aile-bellek-aidiyet†iliÅŸkisine bir kez daha derinlemesine odaklanan Nermin Yıldırım, Seher’in iç dünyası üzerinden okuruyla güvenli bir baÄŸ kuruyor.BenliÄŸindeki karanlığa bir hac yolculuÄŸundaki gibi sabırla yürüyebilenlerin, o karanlıkla yüzleÅŸip içine dalabilenlerin, alacakaranlıktaki cılız ışığa bakabilenlerin kurabileceÄŸi içten bir baÄŸ: Bazen içten dışa, bazen dıştan içe, lakin çokça kendinden yine kendine…Roman her sayfasında ÅŸu soruyu sorduruyor: “Sahi, evim neresi?â€Ev / Nermin Yıldırım / Hep Kitap / 456 s.
Fatma AktaÅŸ
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/661706-sahi-ev-neresi/