News - Haberler
Deniz Tezuysal: Korka korka hayat geçmiyor
| Thursday, 02.04.2021, 10:02 PM | (237 views)
Deniz Tezuysal: Korka korka hayat geçmiyor
"Bir şeylerin değişmesi için önce biz kadınların kendimizi değiştirmesi lazım. Biz kendimizi özgür bırakmalıyız bize dayatılan kalıplardan çıkmalıyız ki çevremiz de bize ayak uydurmak zorunda kalsın çevre de değişsin. Kimsenin o şunu dedi bunu dedi, ayıp bilmem ne bu kalıplara çok fazla takılmadan, neyi kendileri için uygun buluyorlarsa neyi doğru buluyorlarsa onu yaşamaları gerekiyor diye düşünüyorum."
Deniz Tezuysal’ın yazıp baÅŸrolünde oynadığı BluTV dizisi Bonkis, yeni mini dizi olarak yayın hayatımıza girdi. Tezuysal’ın kendi hayatından süzerek yazdığı senaryoda, kadınlık hallerine dair pek çok trajikomik hikâye var. Bir kadın olarak izlerken, ‘anlatılan bizim hikâyemiz’ dememek elde deÄŸil. Dizinin baÅŸ karakterinin adı da Deniz. Deniz’in en yakın arkadaşını Vildan Atasever oynuyor. Deniz, (aynı gerçek Deniz gibi) mimarlığı bırakıp açtığı kafesi Bonkis’i ayakta tutmaya çalışırken aÅŸk, flört, aile, para gibi konularda başına gelen ‘felaketlerle’ de boÄŸuÅŸuyor. Kafede umutsuzca müşteri bekleyiÅŸleri, anne ve babasıyla buluÅŸacakken kendini eski sevgilisinin niÅŸanında buluvermesi, anne ve babasından borç isteme provaları gibi... Tezuysal’la hem dizisini hem de bu devirde kafe açmanın zorluklarını, iki Deniz’in benzerliklerini ve farklılıklarını konuÅŸtuk.  BluTV’de baÅŸlayan diziniz Bonkis’te, kısa ama vurucu ifadeler var kadın olmaya dair... Nereden toplandınız bu hikâyeleri?Ben iyi bir gözlemciyim. Yazarlık ezelden beri yaptığım bir iÅŸ, metin yazarlığı, blog yazarlığı yaptım. Kafam hep öyle çalışıyor yani hayatı hep kayıt altına alma durumum var çocukluÄŸumdan beri. Defterin başına geçince de o birikimden bir ÅŸeyler akıyor. Çok da şöyle yapayım böyle yapayım diye dizayn etmedim. Ä°nsanlarla sohbetimden kalanlardan böyle bir ÅŸey çıktı ortaya. Deniz karakteri ile benim çok alakam yok. Ben yedi yıllık evliyim, altı yaşında bir oÄŸlum var. Ben böyle olmasam nasıl olurdu, nasıl bir hayat sürerdim diye düşündüğüm ÅŸeyler de Deniz'le ilgili bu hayalleri kurmama sebep oldu açıkçası. Hep ÅŸunu diyorum o bir paralel evren Deniz’i. Ben hayatımda bir gün belki baÅŸka bir tercih yapsam ÅŸu an o hayatı yaşıyor olurdum gibi düşünüyorum. Kadınlar üzerindeki standart baskılar bana da farklı türlü sirayet ediyor. Her türlü baskı var anne babadan, etraftan... Bunları anlatmak hoÅŸuma gidiyor. Deniz’in başına gelenler birebir benim hayatım deÄŸil ama maruz kaldığımız durumlar evli de olsak bekar da olsak çoÄŸu zaman benzer oluyor. İki Deniz arasındaki diÄŸer farklar neler? O evli deÄŸil, çocuksuz... BaÅŸka?Dizideki Deniz’in bir ÅŸeyi yapmayı kafasına koyduÄŸunda içinden gelen hırsı ve inadı tamamen kendimden kattığım ÅŸey. Diziyi de bu inadım olmasa yapamazdım. O konuda çok benziyoruz ikimiz de çok inatçıyız. Ben biraz daha makul temkinli korkak bir insanım. O Deniz’in gözü kara, per ÅŸeyi yapabilir. Birazcık deli bir arkadaÅŸ kendisi. O yanı benim çok hoÅŸuma gidiyor. Benim yapmaya cesaret edemeyeceÄŸim çok ÅŸeyi o düşünmeden yapıyor. /Archive/2021/2/4/220824850-26-tezuysal-5.jpg9 sene mimarlık yaptı. 36 yaşında. Bir ablası var. Dedesi Bostancı Emniyet Müdürü. 7-8 göbek Ä°stanbullu biri aileden. Babası EreÄŸli Demirçelik Fabrikası’nda çalışıyormuÅŸ. Tezuysal orada doÄŸmuÅŸ. Çok eÄŸlenceli bir çocukluk geçirmiÅŸ: “En büyük ÅŸansım orada doÄŸmak. Ä°stanbul’da büyüseydim bu insan olamazdım. Binlerce kiÅŸinin oturduÄŸu lojmanlarda büyüdüm. Güvenliydi, anne babalarımız bizi sokaÄŸa salardı, gece birlere kadar oynadığımı bilirim, iyi okullar vardı, iyi eÄŸitimler aldık. Hepimiz müzik, spor aktiviteleri hiç eksik olmadı. Avrupai bir yaÅŸantı vardı, açık hava, her yer yemyeÅŸil...â€DOÄžURUP TÃœYDÃœM!Yazarlığa ne zaman adım attınız? Sizi biraz daha tanıyalım...Ä°TÃœ mimarlık mezunuyum. Üniversiteden beri edebiyat klüpleri, blog yazarlığı gibi ÅŸeylerle çok ilgiliydim. Sonra mimarlık yapmaya baÅŸladım, savrula savrula gece gündüz çalışıyoruz, baÅŸka hiçbir ÅŸey yapmaya fırsatım olmadı. Ama iÅŸi bıraktıktan sonra ben ne yapmak istiyorum diye sorunca yazarlık yapmak istiyorum dedim kendime. 30 yaşımı geçmiÅŸtim... Kendi kendime hikâyeler yazıyordum. Bartu KüçükçaÄŸlayan, arkadaşım, ‘bu yazdıklarını senaryoya dönüştürsene’ dedi bir gün. Bana yol gösterdi... Sonra ben de ‘ben bu iÅŸi yaparım’ dedim. Baya çalıştım, gece gündüz demeden...Kaç yıl mimarlık yapmıştınız?9 sene olmuÅŸtur.Bırakmanız büyük cesaret aslında...ÇoÄŸu kiÅŸi haya kurar ama bırakamaz, karar anı nasıl oldu?Sekiz buçuk hamileydim. Hasankeyif’teki maÄŸaraları otele dönüştürme projesinde çalışıyorduk... Karnım burnumda, gece dörtlere kadar iÅŸ, ‘ne yapıyorum ya ben’ dedim. Öyle bir sistemin içine giriyorsunuz ki, köleye dönüşüyorsunuz. Tamam projenin teslimi gecikmesin ama biz ölelim mi yani. Ne para var, her hafta ödeme bekle... Bunun sonu yok dedim, çocuk benim için kaçış noktası oldu, doÄŸum yaptıktan sonra tüydüm! AnneliÄŸinizin yazarlığınıza etkisi oldu mu?Çok romantik bir annelik yaÅŸamıyorum. AnneliÄŸi kutsal gören kadınlardan deÄŸilim. Daha doÄŸal, hayatın akışında geliÅŸen bir ÅŸey oldu benim için çocuk sahibi olmak. ÇocuÄŸu da oradan oraya sürükledim, yaptığım her ÅŸeye dahil ettim. Yazarlığımı besliyor mu emin deÄŸilim ama benim yazar olmam annelik ÅŸeklimi etkiliyordur, daha özgür bir birey yetiÅŸtiriyor olabilirim bu rahatlıkla. /Archive/2021/2/4/220950100-pd-bonkis.jpgDiziden bir kare...KAFE AÇILMAZ ARTIK! PEYNÄ°R KAÇ LÄ°RA? Kafe Bonkis’i de sormak istiyorum. Kafe açmak zor mu?Ortak olduÄŸumuz arkadaşım Öykü’nün (Karayel) bir hayaliydi, birlikte yapalım mı dediÄŸinde deneyeyim dedim. Bir senedir evde oturuyordum. Sonra bambaÅŸka bir hikâyenin içinde buldum kendimi. O aksiyon yazma isteÄŸi uyardırdı. 2016 yılıydı açtığımızda, yaklaşık üç senelik bir maceraydı... Çok zor bir iÅŸ. Hayaller ve gerçekler arasında uçurum var. Ä°lk sene ellerim paramparça oldu bulaşık yıkamaktan. O iÅŸ mutlaka size kalıyor! Ve insanların bu kadar kaprisli olabileceÄŸi ölsem aklıma gelmezdi. Neler neler! Milyon çeÅŸit insan varmış. Kimseyi memnun etmeniz mümkün deÄŸil. Birinin çok beÄŸendiÄŸini diÄŸeri kafanıza atabiliyor. 10-12 saat ayaktasınız, alışveriÅŸ, derken eleman gelmez, dükkanın açılmasına beÅŸ dakika kala arar ‘hastayım’ der. Yataktan atlar, çocuÄŸu sırtlar koÅŸarsın dükkana, kepengi kaldırmayla boÄŸuÅŸursun... Pandemi öncesi dükkana alıcı çıkınca iyi ki kapattık yoksa iflas ederdik. Ben de yorulmuÅŸtum... Diziye de baÅŸlamak üzereydik...Para kazanamadınız mı hiç?Üç senenin sonunda ne zarar ettim ne de kâr. Kârım ÅŸu oldu bir sürü insanla tanıştım, bir sürü eÄŸlenceli hikâyem oldu. Hiç piÅŸman deÄŸilim. Nasıl hikâyeler mesela?Ä°lk açarken ruhsat için belediyeden geldiler, ‘tamam’ deyip gittiler. Bir ay sonra bir zabıta geldi, ‘sizin bir tuvaletiniz var.’ KoÅŸturdum belediyeye. Yasa deÄŸiÅŸmiÅŸ, çift tuvalet gerekliymiÅŸ. Bir hafta kala depoyu tuvalete çevirdik. O kadar komikti ki ne gideri var ne baÅŸka bir ÅŸeyi. O tuvaleti yapışımızı asla unutamam, ruhsat alamayacağız diye... Kafe ortamı dışarıdan çok güzel görünüyor. Tezgahtan bakınca nasıl?Mesela bazıları ‘hoÅŸgeliniz’ deyip ilgilenince rahatsız oluyor, bazısı ilgi istiyor. Çok acayip, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Ters ters bakıp geçip oturan oluyor. Biz bir noktadan sonra salmıştık (gülüyor.) Ä°nsan memnun etmek zor. Kafe açılmaz artık, isteyen de varsa otursun oturduÄŸu yerde. Ben açtığımda beyaz peynirin kilosu 35 liraydı, bir buçuk senede 75 sene çıktı. Biz o kadar zam yapamayız ki. Aynı paraya satmaya çalışıyorsun, kahvenin çekirdiÄŸe 50 liradan 120 liraya çıktı... İki Deniz’in de ilham verici yönleri var. Kadınlar için ufuk açıcı. Öyle bir kaygınız var mıydı kadınlara mesaj vermek gibi...Aslında doÄŸal geliÅŸti. Kadınların sesi olayım diye bir amacım yoktu. Kadın olmaya bakış açımız belli olduÄŸu için aklımızdan çıkan hayaller de o ÅŸekilde oluyor. Feminist pavyon mesela... Neden olmasın? Diziyi izleyenlerden mesaj geliyor. HoÅŸuma gidiyor ve ÅŸaşırıyorum.Feminist pavyon çok iyi fikir birileri açabilir!Açsınlar, ben giderim (gülüyor.)Aileniz ne dedi yeni yolu çizdiÄŸinizde?Bir tek annem ‘mimarlığa dönsen mi acaba’ diyor: “Eski ofisin belki eleman arıyordur.†Anne diyorum, “Şaka mı yapıyorsun.â€/Archive/2021/2/4/220830522-26-tezuysal-10.jpg“2015'te çocuÄŸum dünyaya geldiÄŸinde bir sene izin aldım kaçış o kaçış, tüydüm†diyor. BaÅŸka hikâyeler var tezgahında. BaÅŸka bir dizi projesi üzerinde çalışıyor.Yeni dizisinde oynamayacak! Bonkis’te oynamasına herkes karşı çıkmış, yönetmen Emre ErdoÄŸdu hariç. Åžimdi geri dönüşlerden oldukça memnun. OyunculuÄŸun çok zor olduÄŸunu söylüyor: “Deneme arzum var. Bir arkadaşım ‘bir yıl konuÅŸmasak aradığımda doktor oldum diyeceksin diye korkuyorum’ dedi. (Gülüyor ) Seviyorum, bir ÅŸeylerin peÅŸine takılıp gitmeyi, uÄŸraÅŸmayı.â€Â Özgüveni yüksek biri misiniz? Kendime aşırı güveniyorum diyemem ama bir ÅŸeyi yapmak istersem cesaret ederim. En kötü ne olabilir? BaÅŸarısız olursun ne olacak. Dükkanda olduÄŸu gibi... O baÅŸarısızlık da baÅŸka bir ÅŸeye yol açar. Korkmuyorum baÅŸarısız olmaktan. Bonkis’in vereceÄŸi bir mesaj varsa da o bu olmalı. Yapmak lazım ne istiyorsan. Denemek lazım. Korka korka hayat geçmiyor.Neden mimarlık okumuÅŸtunuz?Gözlemleyi, çizmeyi, dizayn etmeyi seviyordum o yüzden mimarlığı tercih ettim. Senaryo yazarken mimarlık bilgilerimden çok faydalandım. Bir tasarım nasıl oluÅŸturulur? Hikâyesi ne olacak? Nerede geçecek? Bunları düşünürken mimarlık bilgilerim bana çok yardımcı oldu. Ä°yi ki okumuÅŸum. Bir günü nasıl yaÅŸarsınız? Dizayn etme alışkanlığı olan biri günü de planlıyor olmalı...Planlı olmayı seviyorum. Aşırı düzenli olmasam da her zaman planım bellidir. Kafama göre takılıyorum diyemeyeceÄŸim. Dizideki Deniz’e gıpta ediyorum, o kadar özgür bırakamam kendimi. Kadınlara ne söylemek istersiniz peki?Bir ÅŸeylerin deÄŸiÅŸmesi için önce biz kadınların kendimizi deÄŸiÅŸtirmesi lazım. Biz kendimizi özgür bırakmalıyız bize dayatılan kalıplardan çıkmalıyız ki çevremiz de bize ayak uydurmak zorunda kalsın çevre de deÄŸiÅŸsin. Kimsenin o ÅŸunu dedi bunu dedi, ayıp bilmem ne bu kalıplara çok fazla takılmadan, neyi kendileri için uygun buluyorlarsa neyi doÄŸru buluyorlarsa onu yaÅŸamaları gerekiyor diye düşünüyorum. Kimsenin ne dediÄŸine bakmasınlar. Biz özgürleÅŸtikçe kadınlar dünyayı deÄŸiÅŸtirme yeteneÄŸine sahip, bu bir gerçek. Dünyayı biz deÄŸiÅŸtireceÄŸiz. Bizim evde her ÅŸey cinsiyetsiz. Yıl olmuÅŸ 2021 erkeklik ne arkadaÅŸlar? Bırakın bunları bıktık.
cumhuriyet.com.tr
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/662782-deniz-tezuysal-korka-korka-hayat-gecmiyor/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/662782-deniz-tezuysal-korka-korka-hayat-gecmiyor/
Other News
Düşünmeye dair
Biden: Diplomasi yeniden merkezde olacak, ABD Yemen'deki operasyonlara destek vermeyecek
Katarlıişinsanının rehin alınmasıüzerine 2 tutuklama
Herkesi doyuran adamöldü
Salgında bedenimiz kurtulur belki, ya ruhumuz?
Çanakkale'deki Boğaziçi eylemlerinde deöğrencilere gözaltı
Avustralya Açık’a teknolojikönlem
Twitter, Soylu ve Bahçeli'nin paylaşımlarınıkısıtladı: Soylu 'emperyalizmin bu oyuncağı, insanlığıteslim alamaz', MHP 'okyanusötesinden tepki' dedi
Trabzon-Denizli karşıkarşıya
EczacıbaşıVitrA,Şampiyonlar Ligi'ndeçeyrek finalde