Düşünmeye dair
Hannah Arendt, Yahudi kasabı Eichmann yakalandıktan sonra 1961’de The New Yorker dergisi adına duruÅŸmaları izlemek üzere Amerika’dan Ä°srail’e gitti, duruÅŸmaları izledi ve bu duruÅŸmalarla ilgili görüşlerini Kötülüğün Sıradanlığı alt baÅŸlığını taşıyan bir kitapta topladı. O duruÅŸmalardan çıkardığı ÅŸey ÅŸuydu: Eichmann onca kötülüğü yapabildiyse olaÄŸandışı biri olduÄŸu için yapmamıştı, sıradan –sizin benim gibi- bir adamdı, yalnızca kendisine verilen emirleri körü körüne yerine getirmiÅŸti. Yaptığı kötülüklerin sonuçlarını düşünemezdi çünkü düşünmeyen bir insandı. “Düşünmeyen insan.â€
Metin EloÄŸlu’nun bir ÅŸiiri vardır, kısacık bir ÅŸiir. Åžiirin ilk birkaç dizesinde ÅŸair bazı sorular sorar, sorular aklımda kalmamış, ama son dize hiç aklımdan çıkmaz: Metin EloÄŸlu son dizesinde, “Ha şöyle, düşünmeye alışın†der. Metin EloÄŸlu çok zeki bir ÅŸairdir, kamçı gibi sözleriyle sizi afallatır ama onun çok muzip ve alaycı bir ÅŸair olduÄŸunu da bilmek gerekir. Ancak o zaman anlarsınız, “Düşünmeye alışın†derken, oturup ıvır zıvır ÅŸeyler düşünmek, düşünmek deÄŸildir demek istediÄŸini. UÄŸur Mumcu’nun da bir sözü vardır, herkes bayılır, tekrarlar durur. “Bilgi sahibi olmadan fikir [yani düşünce] sahibi olmak†sözünü. Bu sözün, gazetecilik baÄŸlamında, bir ÅŸeyin doÄŸrusunu bilmiyorsan eÄŸrisini söyleme, yazma, doÄŸrusunu araÅŸtır anlamında söylediÄŸi doÄŸrudur. DoÄŸrudur ama gerisi de vardır. Bana sorarsanız UÄŸur Mumcu, oturup bu ay kiramı nasıl vereceÄŸim diye düşünmek, gerçekten düşünmek deÄŸildir, düşünmek baÅŸka bir ÅŸeydir, demek istiyordu. Yoksa neden “bilgi†sahibi olmaktan söz etsin? ***Çünkü, “Ben nasıl kiramı ödeyeceÄŸim?†diye düşünen adama bilgi gerekmiyor, onun hesap yapması gerekiyor, o zaten kirasını zor ödeyeceÄŸini biliyor, zor ödeyecek çünkü parası yok, parası yok çünkü yoksul. Ama bu adam ben neden yoksulum diye düşünmeye baÅŸlarsa ona iÅŸte o zaman “bilgi†gerekir: Ä°nsan toplulukları nasıl oluÅŸtu, nasıl geliÅŸti, baÅŸlangıçta insanlar avcılık ve toplayıcılık yaparken zengin-yoksul var mıydı, bunlar nasıl ortaya çıktı, nasıl süreklilik kazandı, yönetimlerin bunda payı ne oldu, yönetimler neyi yönetiyor, dinler nereden çıktı, bize ne öğütlemek için çıktı, dünya nereye, nasıl geldi falan filan diye baÅŸlayıp pek çok ÅŸey bilmesi gerekir. Bu bilmenin adeta sonu yoktur, kurcalaya kurcalaya bilgi içinde bilgi edinmenin. Bunu yapmadığınız zaman elinizi ÅŸakağınıza dayayıp düşünmeye düşünmek denmez. Hannah Arendt, Yahudi kasabı Eichmann yakalandıktan sonra 1961’de The New Yorker dergisi adına duruÅŸmaları izlemek üzere Amerika’dan Ä°srail’e gitti, duruÅŸmaları izledi ve bu duruÅŸmalarla ilgili görüşlerini Kötülüğün Sıradanlığı alt baÅŸlığını taşıyan bir kitapta topladı. O duruÅŸmalardan çıkardığı ÅŸey ÅŸuydu: Eichmann onca kötülüğü yapabildiyse olaÄŸandışı biri olduÄŸu için yapmamıştı, sıradan –sizin benim gibi- bir adamdı, yalnızca kendisine verilen emirleri körü körüne yerine getirmiÅŸti. Yaptığı kötülüklerin sonuçlarını düşünemezdi çünkü düşünmeyen bir insandı. “Düşünmeyen insan.â€Â ***Bana bu yanıt az geldi, sorun yalnızca düşünmemekte deÄŸil, dedim kendi kendime, insanın doÄŸuÅŸtan gelen ve terbiye edilmemiÅŸ içgüdüleri, dürtüleri, gereksinimlerinde de var, bazı kötülüklerin anası bunlar olabilir, dedim. Ama biraz düşününce baktım, insanın doÄŸuÅŸtan gelen gereksinimlerine, dürtülerine ya da içgüdülerine teslim olması da onun, “İnsan nedir, ne olmalıdır?†hatta “Hayat nedir, yaÅŸamak nedir?†sorularını kendisine hiç sormamış, bu konuyu düşünmemiÅŸ olmasıyla ilgili ve iÅŸ sonuçta yine gelip “düşünmeye†dayanıyor.Bu “körü körüneâ€, yani düşünmeden “itaatâ€e bizde “biat†diyorlar. “Biat†sözcüğü sözlükte “bir kimsenin egemenliÄŸini tanıma†diye tanımlanmış. Biat etmek isteyen insan, kendisine ne söyleniyorsa onu yapar, ne söyleniyorsa ona inanır. Bağımsız aklını kullanan çocuklarına annelerin dediÄŸi gibi, “İcat çıkarmaâ€z. Oysa Cumhuriyet icat çıkaran gençler yetiÅŸtirmeye çalışıyordu, biatçılar o yüzden cumhuriyeti hiç sevmediler.   Şimdi durup dururken aklıma bir kadın bakanın söylediÄŸi bir söz geldi, tarikat yurtlarında ırzına geçilen çocuklar için “Bir kereden bir ÅŸey çıkmaz†demiÅŸti. Belki bu eski bakan hanım çok iyi bir annedir, çocuklarının üzerine titrer, çocuklarına böyle bir kötülük yapılsa çıldırır ama kendi partisinin ideolojisi ona tarikat yurtlarına tepki göstermesini yasakladığı için bu kadar korkunç bir ÅŸey söyleyebildi. Düşünmemek tam da budur iÅŸte. “Biat†etmek, sizin iyi bir insan olabilecekken kötü biri olmanıza yol açabilir. Ä°yi insan olmak için bağımsız düşünce ve özgürlük ÅŸarttr çünkü. Ä°nsanı korku ipiyle istediÄŸiniz kadar sıkı baÄŸlayın, bu onun elinin kolunun kötülüğe ulaÅŸmasını engellemez. ..
Ãœlker Ä°nce
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/662780-dusunmeye-dair/