Mustafa Kemal’den harp tarihine miras üç ders
ABD Kara Kuvvetleri resmi yayın organı Military Review’de çıkan “Gelibolu Kayası. Mustafa Kemal’in liderliği†başlıklı makalenin ikinci bölümünde, Mustafa Kemal’in Gelibolu zaferiyle dünya savaş tarihine armağan ettiği üç ders mercek altına alınıyor: İstihbaratın yokluğunda savaş, askerin azim ve kararlılığını yüksek tutma, önderliğin incelikleri...
/Archive/2021/2/7/021418738-canakkale-cikarmasi.pngYAZAN: BÄ°NBAÅžI ERIC VENDITTI ÇEVÄ°REN: M. BÄ°ROL GÃœGERMustafa Kemal, savaşı sürdürebilmek adına bir ÅŸeye büyük önem atfetmiÅŸti o da tedbirdi. Elindekilere bakıldığında, sahip olduÄŸu pek az ÅŸeyle, elinden geldiÄŸince çok ÅŸey yaptığı ve bunu da doÄŸru zamanda yaptığı için baÅŸarılı olduÄŸu görülüyor. Öyle ki, savaşın ilk aÅŸamalarından itibaren üst kademe komutanlarından hiçbir istihbarat veya rehberlik almamıştı; Sami Bey’in 9. Tümeni’nden elde edilmiÅŸ pek az iÅŸe yarar istihbarat vardı. Ä°lerleyen Anzak kuvvetlerinin mesafesi ve yönü hakkında bilgi sahibiydi, ancak bundan da önemlisi, araziye son derece hâkimdi. Bölgeye hâkim olan arazinin deÄŸerini kavradı ve müttefiklerin eylem planını zihninde canlandırdı; açık istihbaratın yokluÄŸunda manevra planını buna dayandırdı./Archive/2021/2/7/021417645-canakkale-cikarmasi2.pngMustafa Kemal, taburlarını ve alaylarını parça parça görevlendirdi, ancak bu üstlendiÄŸi riskliydi. Manevra planını ise daha ziyade ateÅŸ desteÄŸine dayandırıyordu. Ä°deal bir plan deÄŸildi, ancak muharebenin o noktasında Türklerin sadece askere ihtiyacı vardı. 57. Alay öncü oldu; yaptıkları savunmanın temel amacı, tümenin geri kalanının savaÅŸa katılımı için zaman yaratmaktı. Mustafa Kemal basit ve doÄŸrudan emirler verdi: Sırt boyunca önden saldırı, müttefikleri denize itme, öngörülemezliÄŸi en üst düzeye çıkarma, basitlik ve eylemde ÅŸiddet. Verecek hiçbir toprak parçası ve geri çekilecek hiçbir yerleri yoktu. Mustafa Kemal, daÄŸdaki topçu bataryasını Kemalyeri’nde konuÅŸlandırmıştı; bataryanın öncü kuvvetlere dahil edilmesi kritikti. Batarya iÅŸgalcilere etkili bir ÅŸekilde ateÅŸ yaÄŸdırdı, Anzak birliklerini bastırdı ve ilerlemelerini durdurdu. O sırada 57. Alay Komutanı, kuvvetlerinin arazide nasıl da dağıldığını fark etmiÅŸti, Anzakların istismarına karşı son derece savunmasızlardı. Bataryanın konumu, 57. Alay’a tüm cephe boyunca son derece açık bir ateÅŸ alanı sunarken, alay komutanı, 1. Tabur’un karşısında konuÅŸlu Anzak askerlerine karşı topçuları göreve çağırdı. YoÄŸun ateÅŸ, cesur bir karşı saldırı için zamanı yarattı.‘SAVAÅžMAYI DEĞİL, ÖLMEYÄ° EMREDÄ°YORUM’Mustafa Kemal, yedek kuvvetleri, hatlardaki boÅŸlukları doldurmaya, savunmayı güçlendirmeye ve güneydeki 27. Alay ile baÄŸlantı kurmaya ayırdı. ÇeÅŸitli manevralar ile alandaki pozisyonunu korudu. Yaptığı tüm hamlelerin amacı, bir konumu pekiÅŸtirmek ya da bir hattı güçlendirmekti. Böylelikle 57. Alay’ın 3. Tabur’u da hatlardaki yerini aldı. Ardından 77, 57 ve 27. Alay hatlarını birleÅŸtirdi, son olarak da günün geç saatlerinde bölgeye intikal edecek olan 72. Alay’a, 57. Alay’ın yok edilmiÅŸ hattını saÄŸlamlaÅŸtırmasını emretti; savunmanın tüm kuvvetler için kilit önemde olduÄŸunu iyi biliyordu. Buradaki baÅŸarısızlık hatların dağılmasını ve düşmanın güvenle Eceabat’a yönelmesini saÄŸlayabilirdi. Anzaklar, savunmayı yarıya indirebilir ve Türkleri etraflıca yenebilirdi. Albay Joshua Chamberlain, neredeyse yarım yüzyıl önce Amerikan İç Savaşı sırasında, Pensilvanya yakınlarındaki Little Round Top’da benzer bir durumla karşılaÅŸmıştı. Birlik hattının bir kanadını tutan Chamberlain’in baÅŸarısız olması durumunda Konfederasyon güçleri kanadı saracak ve General Robert E. Lee de savaşı kazanacaktı. Mustafa Kemal, savunmadaki bütünlüğün Arı Burnu’ndaki duruma baÄŸlı olduÄŸunu biliyordu. Mustafa Kemal iyi bir liderdi. Komutanlarının ondan ne istediÄŸini, askerlerinin ne yapması gerektiÄŸini ve onlara bunu nasıl yaptıracağını iyi biliyordu. Tüm emirlerinde askerlerine net bir yön çiziyor, bir amaç ve harekete geçmeleri için bir ilham aşılıyordu. Hiçbir emri, 57. Alay’a verdiÄŸi, “Size savaÅŸmayı deÄŸil, ölmeyi emrediyorum†emrinden daha net deÄŸildi. 57. Alay’ın askerleri acımasız, göğüs göğüse bir karşı saldırıya atılarak bu emri en uygun ÅŸekilde yerine getirdi. Mühimmatsız ve sadece süngülerle donanmış bu askerler, son nefer kalıncaya dek savaÅŸtı ve müttefiklerin sahile bakan tepelere yaptıkları saldırıyı büyük bir bedel ödeyerek püskürttü.‘GELÄ°BOLU’NUN MUZAFFER KUMANDANI’Aklını etkileyen baÅŸka bir faktör olmadıkça hiçbir insan bilerek ve isteyerek ölüme gitmez. Ancak Osmanlı kültüründe askerler için bir tür ÅŸeref kuralı vardı: Bir asker eve ya galip döner ya da görkemli bir ÅŸekilde ÅŸehit olurdu. Ä°slam’ın merkezi olan Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu için herhangi bir savaÅŸ kutsal, o savaÅŸlara iÅŸtirak eden askerler de kutsal savaşçılar olarak kabul edilirdi. Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı seferlerinden Türkiye Cumhuriyeti mücadelesine kadar çeÅŸitli komutanlıklarında bu tutuma birden fazla kez baÅŸvurmuÅŸtu. Ancak giriÅŸtiÄŸi tüm savaÅŸlar arasında, 25 Nisan’da Arıburnu yamaçlarında 57 Alay’a verdiÄŸi emir, en kanlı ve en baÅŸarılı sonucu getirdi. Mustafa Kemal’in sözleri tüm alayın ortadan kalkmasına yol açmasına karşın iÅŸgali durdurdu, savaşı kazandırdı ve böylelikle Mustafa Kemal, Gelibolu’nun muzaffer kumandanı oldu.25 Nisan’daki çatışmalar akÅŸam karanlığının ardından sona erdi. Her iki taraf da tükenene dek savaÅŸtı. Anzak komutanı General William Birdwood, birliklerinden geri çekilmelerini talep etti. General Ian Hamilton ise bunu reddetti. Bu durumu dokuz aylık acımasız bir göğüs göğüse siper savaşı izledi. Ocak 1916’da müttefikler yarımadayı boÅŸalttı ve Çanakkale Savaşı sona erdi. Osmanlılar, kendi topraklarında Müttefiklerin olanca gücüne karşı dayandı ve saÄŸlam durdular. Böylelikle Çanakkale, imparatorluÄŸun diÄŸer cephelerdeki yenilgiler dizisini tek başına gölgede bırakan bir zafer oldu. Çanakkale harekâtının baÅŸ savunucusu Winston Churchill, fiyasko yüzünden iÅŸini kaybetti. Gelibolu kahramanı Mustafa Kemal, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun parçalanmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin savunulmasında önderlik etmeye devam etti. Modern Türkiye’nin babası ve cumhuriyetin ilk cumhurbaÅŸkanı Mustafa Kemal Atatürk oldu. ABD ve Ä°ngiliz donanmaları, Gelibolu’da öğrendikleri dersleri bir sonraki dünya savaşında, Avrupa ve Pasifik’teki amfibi saldırılarda uyguladılar. Hayatta kalanlara bırakılan dersler bunlardı; savaÅŸan erlerin çoÄŸu Çanakkale BoÄŸazı’na bakan o küçük toprak parçasını bırakmadı. SavaÅŸ nihayet sona erdiÄŸinde, Gelibolu’da neredeyse yarım milyon asker ÅŸehit olmuÅŸtu.Ä°STÄ°HBARATIN YOKLUÄžUNDA SAVAÅžMustafa Kemal’in, harekât sürecindeki komutan rolünü kavrayışı, bugünün liderleri için kalıcı bir ders niteliÄŸindedir. Bugünün komutanları dahi onun arazi bilgisi ve bu bilginin olası düşman yaklaşımı üzerindeki etkisini, savaÅŸ alanındaki hazırlığın temeli olarak kabul eder. Daha da önemli olan Mustafa Kemal’in bu bilgiyi nasıl kullandığıdır. Mustafa Kemal, bölgesindeki müttefik kuvvetler hakkında ayrıntılı istihbarattan yoksun olduÄŸu için, sahile bakan hâkim tepelere odaklandı. Müttefiklerin ne yaptığını bilmiyor ancak onların baÅŸarılı olmasını engellemek için ne yapması gerektiÄŸini iyi biliyordu. Buradaki temel ders, istihbaratın yokluÄŸunda araziye hâkim olmaktır. Araziye hâkim olursak düşmanı bulup üstünlüğü sürdürebiliriz. Bir baÅŸka ders de askerleri neyin motive ettiÄŸini bilmektir. Mustafa Kemal, ezici zorluklara raÄŸmen askerlerini imkânsızı yapmaya zorlamak için kahramanlık, onur, zafer ve dine baÅŸvurdu. Liderler olarak asli görevimiz, askerlerimize neyin ilham verdiÄŸini anlamaktır. Bunu yaparak, sözlerimiz ve eylemlerimizle askerlerimizin kalplerini harekete geçirebiliriz.NESÄ°LLERDÄ°R AKTARILAN DERSLERBu örnek olay incelemesinden çıkardığımız üçüncü ders de liderler olarak organizasyonun neresinde durduÄŸumuzu anlamaktır. Mustafa Kemal, sahip olduÄŸu toprağın, zamandan veya zeminden vazgeçemeyecek kadar önemli olduÄŸunu erken fark etti. Bir ihtiyat birlik komutanı olarak, üstleri emretmedikçe savaÅŸa giremezdi. Yine de iyi bir sebeple ileri atıldı. Arı Burnu’nu bir ana çıkarma bölgesi ve Conkbayırı’nı da yüksekliÄŸi bakımından savaşın kilit noktalarından biri olarak belirlediÄŸinde, sahip olduÄŸu hattın tüm Türk savunmasının temel taşı olacağını biliyordu. Maliyeti ne olursa olsun, sadece tümeni için deÄŸil, tüm 5. Ordu için bu bölgeyi elinde tutması gerekiyordu. Albay Chamberlain, bizim de öğrenmemiz gereken bu dersi Gettysburg’da almıştı. O ders, büyük resmin odağını kaybedip dar görevimize yerleÅŸemeyeceÄŸimiz gerçeÄŸidir. Çünkü bizler bir bütünün parçalarıyız. Yaptığımız her ÅŸey daha yüksek bir hedefe ulaÅŸmamıza yardımcı olacaktır. Bizler, üstlerimizin görevlerini gerçekleÅŸtirmek için kullandıkları araçlarız. Herhangi bir parçanın baÅŸarısızlığı, bütün için bir felaket anlamına gelebilir. Eski bir atasözünün de söylediÄŸi gibi, “Bir çivi bir nal, bir nal ise bir at kurtarırâ€. Savaşın deÄŸiÅŸen yüzü ve deÄŸiÅŸen araçlarına raÄŸmen, aynı liderlik ilkeleri nesillerdir yaşıyor. Gelibolu’ya yapılan ilk atışlardan bir asır sonra bile, savaÅŸ dersleri ve savaşçıların ilkeleri bugün hâlâ uygulanabilir durumda. Onların, önümüzdeki yıllarda da önderliÄŸin yol gösterici ilkeleri olmaya devam edeceÄŸine inancımız tam.
M.Birol Güger
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/663219-mustafa-kemalden-harp-tarihine-miras-uc-ders/