News - Haberler
İoanna Kuçuradi ile hayatüzerine-1: Salgının etkileri,özgürlük, haklar, mutluluk...
| Friday, 02.12.2021, 06:00 AM | (174 views)
İoanna Kuçuradi ile hayat üzerine-1: Salgının etkileri, özgürlük, haklar, mutluluk...
Türkiye’nin değerli filozofu, 50 yıllık felsefe hocası Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ile konuşmak, onun kitaplarını, yazılarını okumak, seminerlerini dinlemek başlı başına bir mutluluk. Hele de salgınla ilgili korkuların, belirsizliklerin hepimizi yorduğu bugünlerde, “Mutluluk duyulan bir şeydir, olumsuzluklar içinde de mutlu olunabilir†diyen Prof. Kuçuradi’ye kulak vermenin tam sırası.
Salgın süresince derslerine, yazılarına, konuÅŸmalarına, kısacası tüm çalışmalarına her zamanki temposuyla devam eden Prof. Ä°oanna Kuçuradi, tüm bunlara ek olarak bir de “The Death Penalty: Justice or Revenge?†(Ölüm Cezası: Adalet mi, Ä°ntikam mı?) baÅŸlıklı bir kitabın editörlüğünü yaptı. Prof. Kuçuradi, “Benim iÅŸlerimden biri, insanları düşündürmek yani insanların düşünmeleri için onlara malzeme saÄŸlamaktır. YaÅŸama hakkının apaçık bir ihlali olan ölüm cezası üzerine insanlar düşünebilsin diye, malzeme olsun diye hazırladım bu kitabı†diyor. Şimdi Türkiye Felsefe Kurumu BaÅŸkanı, Maltepe Ãœniversitesi Ä°nsan Hakları AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ä°oanna Kuçuradi’ye sorduÄŸumuz sorulara ve onun, diziyi okuyan herkesi düşünmeye, kendini daha iyi hissetmeye sevk edeceÄŸini umduÄŸumuz yanıtlarına geçelim...- Bir yazınızda, “Dünya problemlerine felsefeyle baktığımızda, hangisine bakarsak bakalım, hepsi insan haklarıyla ilgili görünüyor†diyorsunuz. Salgınla ilgili yaÅŸananları bu açıdan deÄŸerlendirebilir misiniz?Yalnızca bilgisel araÅŸtırmalarda deÄŸil, yaÅŸamda da karşılaÅŸtığımız problemler, yani alınan / aldığımız kararlarla, yapılan / yaptığımız eylemlerle ilgili problemler etik problemlerdir, deÄŸer sorularıyla ilgili problemler. Bu etik problemler insan hakları problemlerini de kapsıyor. “Dünya problemleri†dediklerimiz de kamu alanında insanların -sorumsuzca davranan insanların- kararları ve yaptıklarıyla yarattıkları insan hakları problemleridir. Benim görebildiÄŸim kadarıyla, yaÅŸadığımız küresel salgın, bir insanın bilgisizliÄŸinden veya sorumsuzluÄŸundan çıkmış bir doÄŸa olayıdır, bunun için de savaşılması çok zor bir olay -hele hele dünyada insanlar kimi bilgisizce, kimi sorumsuzca davranıyorsa. Devlet dediÄŸimiz kurumun ve uluslararası kuruluÅŸların varlık nedenlerinin gerektirdiklerini yerine getirmeleri gereken en önemli durumlardan biridir bir pandemi - hem de ilacı henüz bilinmeyen / bulunmayan bir pandemi. En baÅŸta saÄŸlık hakkı ve yaÅŸama hakkıyla ilgilidir bu pandemi. Bu, çok açık. Benim söylememe gerekmeyecek kadar açık.EVDE ÇALIÅžMAK MÄ°SKÄ°NLEÅžTÄ°RÄ°YOR- Salgın bittikten sonra dünya eskisi gibi olmayacak diyen çok. Haklılar mı? Nasıl bir dünya bekliyor bizi? Ve dünya nasıl olmalı?Salgın olsa da olmasa da dünya tarihselliÄŸinde deÄŸiÅŸiyor. Ne var ki bu salgın, insanlaÅŸtırılmaya çalışılan robotlarla ve dijitalleÅŸtirmeyle birlikte radikal deÄŸiÅŸikliklere -dünya görüşü ve hayat anlayışı deÄŸiÅŸikliklerine- yol açıyor. EÄŸitimde yapılması gereken deÄŸiÅŸikliklerle dengelenmediÄŸi takdirde, bunun, insanların / insan olmanın zararına olduÄŸunu düşündüğüm bir deÄŸiÅŸikliktir. “Nasıl bir dünya bekliyor bizi†somutluÄŸunda nasıl olacağını söylemek ne kadar mümkün? Ama bugün insanların çoÄŸunun farkında olmadan itildikleri yere bakarsak, bazı insansal yeteneklerin atrofiye (körelme, zayıflama) uÄŸrayacağını söyleyebilirim. Pandemi birçok insanın, ilk bakışta daha rahat görünen ama insanlara, kanımca, zarar verebilecek alışkanlıklar edinmelerine yol açıyor -evde çalışmak gibi. Evde çalışınca insan miskinleÅŸebiliyor. “Dünya nasıl olmalı†sorusuna ancak özlemlerle cevap verilebilir. Bu özlemler de farklı, ama dile getirilenlerin çoÄŸu, yaÅŸanılan andaki sorunların olmayacağı bir dünya olarak betimleniyor. AdaletsizliÄŸin, yoksulluÄŸun olmadığı, yani bugün istemediklerimizin olmadığı bir dünya. Acaba böyle bir insan dünyası mümkün mü? Ama bu, o yolda yürümeyi -elimizden geleni ve onu zorlayarak yapmamızı- engellememeli.HAK Ä°LE MENFAAT- Haklar ve özgürlükler birbirine mi karışıyor? Bu iki kavramı bize anlatabilir misiniz?Bu iki ideyi karıştırmaktan öte, onları yaygın anlama biçimlerinde sorunlar var. Bu sorunlardan da bunlar hakkında bilgi üretmeleri beklenenler sorumlu. Ä°nsan haklarıyla ilgili uluslararası belgelerde “x özgürlüğü hakkı†ifadesiyle karşılaşıyoruz yani özgürlükler hak sayılıyor. Ama “hak†ne? ve “özgürlükler†ne? Ve neyse bu özgürlükler, bunların “hak†sayılması ne demek? “Hak†ile “çıkar / menfaatâ€Ä±n dikkatle birbirinden ayrılması gerekir. Bir ÅŸeyin birinin “hakkı†olduÄŸunu -yerli yersiz- iddia ettiÄŸimiz zaman, ne kastediyoruz? Onun yoksun bırakıldığı ve ona muhakkak verilmesi gereken bir ÅŸeyi kastediyoruz. O zaman, özgürlüklerin birer hak olması ne demek olabilir? Buna bir cevap verebilmek için, önce bu “özgürlüklerâ€den neyin anlaşıldığına ve neyin anlaşılmasının uygun olduÄŸuna bakalım. Felsefe tarihindeki özgürlük anlayışlarına “kimin / neyin özgürlüğü†sorusuyla birlikte baktığımda, “özgürlük†teriminin en az üç farklı kavram altında toplayabileceÄŸimiz anlamları oluyor. Özgürlüğün taşıyıcıları bakımından sorulan bu soru açısından felsefe tarihine baktığımızda, ÅŸu üç farklı özgürlük kavramıyla karşı karşıya geliyoruz: Tür olarak insanın özgürlüğü, kiÅŸinin özgürlüğü ve toplumsal özgürlükler.ETÄ°K ÖZGÃœRLÃœK“İnsan özgür müdür†sorusu, üç farklı soru olarak karşımıza çıkıyor: “İnsan özgür müdür?â€, “İnsan eylemlerinde özgür müdür?†ve “İnsanın istemesi / iradesi özgür müdür?†şeklinde. Burada “özgürlükâ€ten kastedilen, insanın kendi dışından herhangi biri ya da herhangi bir ÅŸey tarafından belirlenmemesidir. “Özgürlük var mıdır?†anlamına gelen bu soruya da kimi filozoflar “varâ€, kimisi de “yok†diyor. Ta ki Kant, özgürlükle ilgili bu soruyu deÄŸiÅŸtiriyor ve “Özgürlük nedir?†sorusunu sorarak kendi cevabını veriyor. “Özgürlük var mı, yok mu sorusu†yanlış sorulan bir sorudur ve bir kısırdöngüdür. Çünkü “özgürlük†teriminden ne anlaşıldığına baÄŸlı olarak “var†şeklinde, ama “yok†şeklinde de cevaplandırılabilir. Ä°ÅŸte “Özgürlük nedir†sorusunu soran Kant, özgürlüğü kiÅŸinin istemesinin / iradesinin (yani bir ÅŸeyi isterken) ne tarafından belirlendiÄŸine bakarak cevaplandırıyor. Soruya verdiÄŸi cevapların en kolay anlaşılır olanını burada dile getirirsem: Özgürlükle, kiÅŸinin istemesinin “pratik buyruk†adını verdiÄŸi “buyruk†tarafından belirlenmesi; yani bir insan eylemde bulunurken kendini ve eyleminin yöneldiÄŸi kiÅŸi veya insanları “sırf araç olarak deÄŸil, aynı zamanda amaç olarak görerek yaptığını yapmasıdır. Günlük bir dille söylersem, siz, ben bir eylemde bulunurken bu eylemi size / bana bir ÅŸey dönsün diye -yani herhangi bir anlamda bir çıkar için- yapmamak demektir. Bu tür özgürlüğe ben “etik özgürlük†diyorum. “Toplumsal özgürlüğü†ise burada çok kestirmeden söylersem, toplumsal iliÅŸkilerin ve kamu iÅŸlerinin açık kavranılmış insan hakları ilkeleri tarafından belirlenmesi olarak dile getiriyorum. Ä°ÅŸte bunun için, bize öğretilen ve özgürlüğün en yaygın anlaşılma biçimi olan “kiÅŸinin, baÅŸkasına zarar vermeden istediÄŸini yapmasıdır†anlayışı, bana, en azından çok sığ görünüyor.BENDEN SONRA TUFAN- Maske takmama, aşı olmama özgürlüğü ya da hakkı olabilir mi insanların?“Maske takmamaâ€nın özgürlükle bir ilgisi yoktur. Dil olarak maske takıp takmamanın “serbestliÄŸiâ€nden söz edilebilir. Ama bu, “baÅŸkasına zarar vermeden istediÄŸini yapma†anlayışına bile ters düşüyor. Aşı olmamaya ise ayrı olarak bakmanın uygun olacağını düşünüyorum. Çünkü bu, kiÅŸinin bedenine bir müdahaledir. Ve bunu “Hangi aşı?â€, “Hangi hastalık?†vb. sorularla birlikte ele almak gerekir. Yani bu soruyu somutluÄŸunda / tekliÄŸinde tartışmak gerekir -aşının ve koÅŸulların özelliÄŸine göre.- Salgın sırasında beni en çok hayrete düşüren, anlayamadığım, kabul edemediÄŸim bir durum var. Karantinada olması gereken bazı insanlar toplum içine karışmakta bir sakınca görmüyor! Hastalığı bir baÅŸkasına bulaÅŸtırma korkusu yaÅŸamayan, hatta “bana ne†diyen insanlar bunu neden yapıyor sizce? Bir baÅŸkasının ölümüne sebep olabileceklerini düşünmüyor mu bu insanlar? Yoksa akıl edemiyor mu? Umursamıyor mu?Sevgili Figen Hanım, ben de çok ÅŸeye ÅŸaşırıyorum, ama olgu olarak karşımızda duruyor. Benim kanaatime göre, böyle yaparken çoÄŸunluk, aslında ne yaptığının farkında deÄŸildir. Ama “Benden sonra tufan†diyenler de var. Birçok insan, yapmaması gereken bir ÅŸey yapınca ve sonra bunu neden yaptığı ona sorulunca, bir neden söylüyor. Her yaptığımızın / ettiÄŸimizin bir ya da birkaç nedeni var, nedensiz - niçinsiz eylem olmaz ancak refleksler olur. Ama bu nedenin deÄŸersel niteliÄŸi ne? Ä°yi niyet bile yetmiyor. Ben size bir örnek vereyim buna: Genç bir insan, tanımadığım bir genç insan, benim haberim olmadan bana bir sosyal medya hesabı açtı, arkadan da bunu, “Sizin düşünceleriniz daha çok insana ulaÅŸsın istiyorum†diye bir e-mail gönderdi bana. “İyi†şeylerin olmasını isteyen bu genç ve daha birçok insan, benim anladığım anlamda “deÄŸerler eÄŸitimi†görseydi, o deÄŸerli niyetini gerçekleÅŸtirmenin doÄŸru bir yolunu, büyük bir olasılıkla bulurdu. Bunun için, çocuklara geçerli / yaygın deÄŸer yargılarını öğreten bir “deÄŸerler eÄŸitimi†deÄŸil, insan haklarının da etik eÄŸitimini kapsayan bir “deÄŸerler eÄŸitimi†iÅŸe yarayabilir.“Dünya nasıl olmalı†sorusuna ancak özlemlerle cevap verilebilir. Bu özlemler de farklı, ama dile getirilenlerin çoÄŸu, yaÅŸanılan andaki sorunların olmayacağı bir dünya olarak betimleniyor. AdaletsizliÄŸin, yoksulluÄŸun olmadığı, yani bugün istemediklerimizin olmadığı bir dünya. Acaba böyle bir insan dünyası mümkün mü? Ama bu, o yolda yürümeyi -elimizden geleni ve onu zorlayarak yapmamızıengellememeli.Ä°nsanların çoÄŸunun “yalnız†-kendileriyle baÅŸ baÅŸa- kalmaktan sıkıntı çekmelerinin farklı nedenleri olabiliyor. Ama ben sadece çok pratik bir iki neden ve saÄŸlıklı insanlarla ilgili bir iki neden söyleyeyim: Alışkın oldukları düzen bozuluyor ve yapacak iÅŸleri yoksa, canları sıkılıyor. Sıkılıp sıkılmamak da genellikle kafamızla ilgili.Bugün insanların çoÄŸunun farkında olmadan itildikleri yere bakarsak, bazı insansal yeteneklerin atrofiye (körelme, zayıflama) uÄŸrayacağını söyleyebilirim. Pandemi birçok insanın, ilk bakışta daha rahat görünen ama insanlara, kanımca, zarar verebilecek alışkanlıklar edinmelerine yol açıyor: evde çalışmak gibi. Evde çalışınca insan miskinleÅŸebiliyor.PARAYA BAÄžIMLI OLUNMAMALI- Aşı konusunda bir ahlaki ikilem yok mu? Bilim insanlarının bunu insanlık adına yapması gerekmez mi? Aşıya ulaÅŸmak dünyadaki herkesin eÅŸit hakkı deÄŸil mi? Zengin ülkeler ihtiyaçlarından fazlasını alırken yoksul ülkelerin güvenli bir düzeye bile eriÅŸememe riskine neden izin veriyor aşıyı üreten bilim insanları?Ä°kilem yok, problem var: “Bütün insanlar onur ve haklar bakımından eÅŸit†doÄŸuyorsa, Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün ona göre bir düzenleme yapması, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e üye devletlerin de buna uymaları gerekirdi. Ä°nsan hakları, özellikle bazıları -beslenme, barınma, saÄŸlık, eÄŸitim vb- paraya bağımlı olmamalı. Dünyamız, gezegenimizin başına bir ÅŸey gelmezse, günün birinde bu noktaya gelir belki, ama 50 yıl, 100 yıl ya da 200 yıl, 300 yıl sonra. KiÅŸiler kendilerini her ÅŸeyden önce -diÄŸer kimlikleri ve koÅŸulları ne olursa olsun- insan olarak görmeyi öğrenmedikçe, en azından daha çok sayıda insan herbirimizin her ÅŸeyden önce insan olduÄŸunun farkına varmadıkça, “parayı veren, düdüğü çalar.â€- Salgınla insanların hangi özellikleri daha çok öne çıktı sizce? Yalnız kalabilen, bunu tercih eden, kendi kendine yeten insanlar ruhsal olarak daha mı rahat atlatıyor karantina günlerini?Ä°nsanların çoÄŸunun “yalnız†-kendileriyle baÅŸ baÅŸa- kalmaktan sıkıntı çekmelerinin farklı nedenleri olabiliyor. Ama ben sadece çok pratik bir iki neden ve saÄŸlıklı insanlarla ilgili bir iki neden söyleyeyim: Alışkın oldukları düzen bozuluyor ve yapacak iÅŸleri yoksa, canları sıkılıyor. Sıkılıp sıkılmamak da genellikle kafamızla ilgili.BÄ°LGÄ° EKSÄ°KLİĞİ KORKUTUYOR- Salgının kendisi mi bizi daha çok korkutuyor yoksa inandıklarımız, duyduklarımız, medyada sürekli maruz kaldıklarımız mı?Bu salgının kendisi yeterince korkutucudur, nesnel olarak korkulacak bir ÅŸeydir. Nesnel olarak onu korkutucu yapan da bilgi eksikliÄŸi. Duyduklarımız arasında, hatta ilgili bilim insanlarının söyledikleri arasında tutarsızlıklar var. Bu da ÅŸu andaki duruma göre, ÅŸaşılacak bir ÅŸey deÄŸil. Karakter özelliÄŸinden dolayı göre kolayca korkan bir insan, ya da Heidegger’in deyiÅŸiyle Angst / angoisse / boÄŸuntu duygusunu yaÅŸayan bir insan daha çok etkilenir bu durumdan.- Herkes farklı yaşıyor salgını ama ruhsal çöküntü sanki ortak bir durum. Bu kadar olumsuzluk içinde mutlu olmanın bir yolu var mı?Belirsizlik insanın içini yoruyor. Ama ruhsal çöküntünün herkeste olduÄŸunu söyleyemem. “Mutlulukâ€tan acaba ne anlıyorsunuz? “Mutluluk†denilen, duyulan bir “şeyâ€dir. Ve bu duyguyu kiÅŸilere farklı ÅŸeyler yaÅŸatıyor. Ben mutluluk hakkında, örneÄŸin Aristoteles’in ne dediÄŸini size doÄŸru anlatabilirim, ama kendim pek bir ÅŸey söylemem. Olsa olsa bir üst tanım yapabilirim. Ama bu bile benim mutluluk anlayışım olur. YaÅŸanan / duyulan bir ÅŸeydir mutluluk. Bu böyle ise bu olumsuzluklar içinde de “mutlu†olunabilir.- Felsefe eÄŸitimi almış bir insan daha iyi, daha mutlu bir yaÅŸam mı sürer? YaÅŸadıklarımıza nasıl bir yararı olur felsefenin?Belirli bir felsefe eÄŸitimi almış olan bir insan, bu eÄŸitim aracılığıyla -farklı derecelerde de olsa- deÄŸer bilgisine dayanarak kendi gözleriyle bakmayı, dolayısıyla da görmeyi ve buna göre eylemde bulunmayı öğrenebilmiÅŸse, insan olmaya yakışan bir yaÅŸam sürebilir. Bir pandemi sırasında da sürebilir. Ama buna daha “iyiâ€, daha “mutlu†bir yaÅŸam denebilir mi? Kimisi der, kimisi demez!
Figen Atalay
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/664347-i%CC%87oanna-kucuradi-ile-hayat-uzerine-1-salginin-etkileri-ozgurluk-haklar-mutluluk/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/664347-i%CC%87oanna-kucuradi-ile-hayat-uzerine-1-salginin-etkileri-ozgurluk-haklar-mutluluk/
Other News
Türkiye'de vatandaşlar sonunda dolar satmaya başladımı?
ABD, 200 milyon doz ilave Covid-19 aşısısiparişetti
Öğrencisine cinsel istismarda bulunan müdür yardımcısıgöreve iade edildi
Fernando Alonso'ya bisiklete binerken otomobilçarptı
İzmir'de dere taştı, evleri su bastı
Türkiye'de vatandaşlar sonunda dolar satmaya başladımı?
Bursa'da vinceçarpan TIR devrildi; 1ölü
Çeşme'deki hortum Türkiye için ne kadar yeni
Ekonomik nedenler yüzünden 1,5 yaşındakiçocuğunu komşuya bırakıp intihar edençiftin ardından AKP'ye tepki yağdı
Sergen Yalçın'dan 'Beşiktaşşanssız' açıklaması