Haluk Uygur: ‘Fotoğrafik düşünme binlerce yıldır var!’
Önemli kitapları arasında Sanatın Aktuel Tarihi, Çukurova Tıp Tarihi, Ben ve Kendim; Etem Çalışkan veya Abidin Dino Evine Dönüyor gibi çalışmaların yer aldığı Haluk Uygur; Fotografik Düşünme Tarihi isimli kitabında fotoğraf kavramına alışılmadık, farklı bir yerden bakıyor. Adana’da bulunan Mehmet Baltacı Fotoğraf Müzesi, Sinema Müzesi ve Yeşiloba Şehitlik Müzesi’nin kurucusu, fotoğraf alanında Puduhepa Bilim ve Sanat Onur Ödülü ve Çukurova Ödülü’nün de aralarında bulunduğu çok sayıda ödüle sahip Uygur, konusunu tarihi bir süreç içerisinde inceliyor. “Fotoğrafik Düşünme†diye isimlendirdiği bir kavramı ortaya atıyor. Fotoğraf makinesinin tarihini değil, bir düşünme sisteminin zamana uzanan öyküsünü, sanatın diğer alanlarında da etkileşim yaratacak bir çok düşünme faaliyetinin öyküsüyle birlikte anlatıyor.
/Archive/2021/2/25/013634123-ic1.jpg ‘FOTO’ VE ‘GRAFİ’NÄ°N KADÄ°M TARÄ°HÄ°- FotoÄŸrafik düşünme ne demek?“Foto†ışık demek... “Grafi†de çizgi... Yani “fotoÄŸraf†karanlığın üzerine ışıkla çizilen görüntüler anlamına geliyor. Ä°nsanoÄŸlu kendisinde sanat potansiyelini fark ettiÄŸi ilk günlerden itibaren, ışık ile gölgeyi buluÅŸturarak görüntüler elde etti.Ä°nsanlık tarihinin en eski görsellerinin bulunduÄŸu Altamira, Lascaux, Chouvet gibi karanlık maÄŸaralarda, meÅŸalelerden yayılan ışıkla duvara gölgeler düşürülerek görseller oluÅŸturulduÄŸu, ışıkla gösteriler yapıldığı biliniyor artık. Dolayısıyla ışığa dayalı görseller, yani fotoÄŸrafik görüntüler elde etme düşüncesinin oluÅŸması çok eskilere gidiyor.Ancak hakim olan görüş, fotoÄŸrafın 1826’da Nicephore Niepce tarafından icat edildiÄŸi, bu anlamda da 200 yıllık genç bir sanat olduÄŸu ÅŸeklindedir. Bence bu eksik hatta yanlış bir bilgidir, üstelik bu bilgiye dayanarak fotoÄŸraf kavramını düşünmek “fotoÄŸrafâ€a yapılmış bir haksızlıktır.IÅžIKLA DÜŞÜNCEYÄ° ANLATMAK- Yani fotoÄŸrafı Niepce icat etmedi mi?FotoÄŸraf; onu yapan kiÅŸinin duygu ve düşüncesinin, bir karanlık kutu - ki biz buna fotoÄŸraf makinesi diyoruz - kullanılarak izleyiciye aktarılmasıdır. Yani “FotoÄŸraf†denilince iki ÅŸey akla gelir. Birincisi; “ışık ve gölgeyi buluÅŸturarak, ben hangi duygumu, hangi düşüncemi baÅŸkalarına aktarabilirim†şeklindeki düşünme faaliyeti... Ä°kincisi ise; “zihnimde oluÅŸturduÄŸum bu görüntüyü baÅŸkalarıyla nasıl paylaşırım†sorusuna verilecek yanıt.Yukarıda da bahsettiÄŸim gibi insanoÄŸlu birinci soruya, sanat yeteneÄŸini kazandığı günlerden beri cevap aramaya baÅŸlamış olmalı. Ä°kinci sorunun cevabını ise; karanlık maÄŸaralarda meÅŸalelerle aydınlık yaratma bilgisinin izinden giderek, karanlık bir odanın ön duvarına ufak bir delik açmak suretiyle, karşı duvarda görüntü oluÅŸturmakta bulmuÅŸ.Ä°lk fotoÄŸraf makinesi sayılan bu düzeneÄŸin M.Ö 500 yıllarında Çinli bir filozof olan Mo-Ti tarafından kullanıldığını biliyoruz. Ve o zamandan beri bu düzenek gittikçe geliÅŸtirilerek, ışıkla düşünceyi anlatmak için kullanıldı.Daha sonraki yıllarda, deliÄŸin önüne merceklerden oluÅŸan bir düzenek konuldu, içeriye aynalar yerleÅŸtirilmek suretiyle boyutu küçültülüp taşınabilir bir kutu haline getirildi. İç içe kutular planlanarak, günümüzde zoom yapma özelliÄŸi diye bilinen ÅŸey keÅŸfedildi. Bunlar yapılırken Niepce’nin annesinin 5. kuÅŸaktan annesi henüz doÄŸmamıştı./Archive/2021/2/25/013550654-kapakic2.jpgKARANLIK ODA!- Peki Niepce’nin icat ettiÄŸi nedir?O karanlık kutunun yani fotoÄŸraf makinesinin arka duvarına düşen görüntünün, bir levha üzerine tespit edilmesini icat etti sadece. Böylece fotoÄŸrafik düşünmenin oluÅŸturduÄŸu görüntüyü, baÅŸka birine gösterebilmenin yeni bir yöntemi ortaya konulmuÅŸ oldu.Halbuki dediÄŸim gibi, fotoÄŸraf kavramının temeli olan iki ÅŸey de, yani fotoÄŸrafik düşünme de, fotoÄŸraf makinesinin kendisi de binlerce yıldır bilinen bir ÅŸeydi ve kullanılıyordu.Da Vinci’nin perspektif çalışmaları, Brunelleschi’nin çalışmalarını izleyen Papa Gregorius’un Santa Maria del Fiore Kilisesi’ni bir karanlık oda haline getirerek günümüzde kullandığımız Gregoryen Takvimi icat etmesi, Kepler’in matematik problemlerini çözmesi gibi bir çok önemli deÄŸiÅŸimleri bu kullanımlar arasında sayabiliriz.‘KOPYA, SANAT OLAMAZ AMA...’- FotoÄŸrafın icadının Niepce’ye mal edilmesine, bu binlerce yıllık faaliyetin görmezden gelinmesi sonucunu doÄŸuracağı nedeniyle mi karşı çıkıyorsunuz?Tabi ki bu büyük bir tehlike... Ama daha büyük tehlike, ışıkla gölgenin buluÅŸmasına dayalı bir düşünme faaliyetini - ki ben buna fotoÄŸraf diyorum - yok sayıp, fotoÄŸrafı sadece bir tekniÄŸe indirgemesidir. Sanat düşüncenin içindedir halbuki... Ve fotoÄŸrafik düşünme binlerce yıldır vardır. Dolayısıyla fotoÄŸrafa 200 yıllık genç sanat demek haksızlıktır.- FotoÄŸraf doÄŸadaki bir görüntüyü, fotoÄŸraf makinesi içinde kopyalamak deÄŸil mi zaten Kopyalanmış bir görüntü nasıl sanat olur?Evet, fotoÄŸraf; teknolojisinin özelliÄŸine baÄŸlı olarak göstereceÄŸi ÅŸeyin doÄŸadaki bir nesneden kopya edilmesine mahkûmdur. Bir çok fotoÄŸrafçeker sizin dediÄŸiniz gibi yapıyor ve deklanşör dokunuÅŸuyla doÄŸadan bir kopya çıkarıyor. Bazen bu kopya ustaca da çıkarılsa nihayetinde sizin de dediÄŸiniz gibi, sadece bir kopya... Ve bir kopya sanat olamaz.Ama fotoÄŸrafı duygu ve düşüncesini aktarmak için bir teknik araç olarak gören bazı fotoÄŸrafçılar, bunun için özel yöntemler, düşünülmüş aydınlatmalar, çekim öncesi ve çekim sonrası müdahaleler yaparak, nesnel görüntüyü duygu ve düşüncelerini anlatabilecek baÅŸka bir biçime sokuyorlar./Archive/2021/2/25/013459811-ic3-.jpg‘FOTOGRAFÄ°K YENÄ°DEN YARATIM’İş duygu ve düşünceyi anlatma ÅŸekline dönünce sanat baÅŸlıyor. Artık fotoÄŸraftaki o nesnel görüntü, doÄŸadaki nesnenin kendisi deÄŸil, fotoÄŸrafik düşünmeyi ortaya koyan bir araç haline gelmiÅŸtir.Ben buna “fotografik yeniden yaratım†diyorum. FotoÄŸraf bir yeniden yaratım sanatıdır bu anlamda. Ä°ÅŸte fotografik düşünmenin tarihi aynı zamanda bu yeniden yaratımı yapan zihinlerin de tarihidir. Kitabımda bununla ilgili bir çok sanatçıdan örnek veriyorum zaten.- Evet bu çok dikkat çekici... Kitabınızda hem fotoÄŸraf hem de diÄŸer sanat tekniklerinin ustalarından bahsedip, onların düşünme faaliyetlerini örnekleriyle ortaya çıkarmaya çalışıyorsunuz. ÖrneÄŸin Man Ray gibi hem fotoÄŸrafçı, hem ressam, hem de sinemacı ustalardan bahsedip, fotoÄŸrafın diÄŸer sanatlarla iç içe geçmiÅŸliÄŸini anlatıyorsunuz.Bence sanat multidisipliner (çok alanlı) bir düşünme faaliyetidir. Yani duvara astığımız bir resim veya ortaya konan bir roman deÄŸildir sanat olan. Onlar “sanat ürünüâ€dür. Sanat olan onları yaratan beyinin düşünme sistematiÄŸidir. Ve bu düşünme faaliyeti sadece, sanatın bir disiplininin teknolojik sınırına mahkum edilirse yarım bir dil olarak kalır. Bu mahkûmiyet her ÅŸeyi anlatmamıza engeldir.Bunu fark eden sanatçılar farklı disiplinleri birlikte kullanmışlar. ÖrneÄŸin Picasso hem resim yapmış, hem heykel. Işıkla boyama tekniÄŸini kullanarak fotoÄŸrafa bile bulaÅŸmış. Nazım Hikmet ÅŸair olduÄŸu kadar da ressam. Onun ÅŸiirlerini okurken, sanki bir resmi seyrediyormuÅŸ gibi hissedersiniz. Sanat tarihi içerisinde buna benzer bir çok örnek görüyoruz.Man Ray de böyle bir fotoÄŸrafçı. ÖrneÄŸin; arkadan görünen çıplak bir kadın fotoÄŸrafının üzerine, kurÅŸun kalemle kemanın deliklerini ifade edecek bir ÅŸekilde “f†harfine benzeyen ÅŸekiller çizerek, kadın vücudunu kemana benzetip, çıplaklığa yeni bir anlam üretmiÅŸtir.Yapıtına “Ingres’in Kemanı†ismini vererek, fotoÄŸrafıyla önemli ressam Jean Auguste Dominique Ingres’in “Odalık†adlı eseriyle iliÅŸki kurmuÅŸ, böylece anlamı daha da derinlere taşımıştır. Yani yapıtta fotoÄŸraf ve resim birlikte kullanılmıştır. Kitabımda bunun gibi bir çok öyküyü daha derinden inceliyorum.Fotografik Düşünme Tarihi / Haluk Uygur / Karahan Kitabevi / 152 s. / 2020.
Mehmet Emin Arıcı
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/667105-haluk-uygur-fotografik-dusunme-binlerce-yildir-var/