News - Haberler
Müjdat Gezen: 21. yüzyılda bir Nasreddin Hoca
| Sunday, 02.28.2021, 06:26 PM | (203 views)
Müjdat Gezen: 21. yüzyılda bir Nasreddin Hoca
Müjdat Gezen, "Ben nasihat vermeyi sevmem yaşadıklarımdan anladıklarımı yazmaya çalıştım onun dışında kimseye verecek bir öğüdüm yok, şunu söyleyebilirim, geminin gittiği istikamete baksınlar orada daima umut vardır" diyor.
Usta tiyatrocular Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın "CumhurbaÅŸkanı'na hakaret" iddiasıyla yargılandıkları davada yarın karar çıkması bekleniyor. Savcı iki usta için 4'er yıl 8'er ay hapis cezası istiyor. Tüm Türkiye iki ustanın yanında. Onlarsa davaya deÄŸil, ülkenin bu durumlara düşürülmesine üzülüyor. Müjdat Gezen’le hem davayı hem de çıkar çıkmaz ikinci baskıyı yapan kitabı “ÇocukluÄŸumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya†yı konuÅŸtuk. Üçlemenin ikinci bölümü "Normal Olacak Kadar Anormal DeÄŸililm" baskıda, üçüncüsü "Kendine Yalan Söyleme" tezgahta! Gezen, “Ben hayatım boyunca iyi insan olmak için çalıştım. Okul açıldıktan sonraki ilk derste 40 senedir hep ‘iyi insandan iyi bakkal, iyi manav, iyi aktör, iyi doktor, iyi politikacı çıkarmak kolaydır önce iyi insan olun sonrası çorap söküğü gibi gelir†derim†diyor. - Nasılsınız? GeçmiÅŸ olsun, doktorunuzla gittiniz adliyeye…Bel fıtığım var, aÄŸrılarım var birazcık. 13 yıldır çekiyorum ben bunu, doktorlar ‘yapmayacağız’ deyip, ameliyat masasından kaldırdılar beni. Ä°dare ediyoruz, sırt üstü yatıyorum ÅŸu an… AÄŸrı gidericiler de mideye dokunuyor ama ben bunlarla yaÅŸamaya alıştım, çok mesele etmiyorum.O gün (duruÅŸma günü) doktorum sakinleÅŸtirici verdi bana, o biraz iyi geldi. Hiç olmazsa sinir sistemimi yumuÅŸatsın diye. Eskiden beri taaa Kenan Evren devrine gidin, ondan eskiye gidin, politik tiyatro yapmaya baÅŸladığımız andan itibaren bunların hepsiyle karşılaÅŸtık ama hiçbir dönemde bu kadar ağır baskı olmamıştı.- Düşünceleriniz nedeniyle bu baskı…Okulumu yaktılar, orada insanlar, veliler, çocuklar günlerce nöbet tuttu ‘aman bir ÅŸey olmasın’ diye… Biz bu halka hiçbir zaman kötü davranmadık, yanlış yapmamak için özen gösterdik, hayatımıza dikkat ettik. Ä°nanın bana ÅŸu an Çin radyosundan, Alman ve Fransız televizyonundan, Ä°sveç televizyonundan, Amerika’dan o kadar çok söyleÅŸi talebi var ki. Ben onların yaptıkları gibi kendi ülkemi dışarılara ÅŸikayet etmekten hoÅŸlanmıyorum, anlatabiliyor muyum? Su akar mecrasını bulur diye idare ediyoruz. Bu bir dönem. Bu da geçer diyoruz, hakikaten de geçecek. Benim bütün arzum göreyim, ben de hayattayken göreyim bu sistemin deÄŸiÅŸtiÄŸini…SEVGÄ°SÄ°Z TOPLUM OLMAYA KARÅžI ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ- DuruÅŸma nasıl geçti, istediÄŸiniz gibi konuÅŸma fırsatınız oldu mu?Genç bir hakim vardı, beni hiç ayaÄŸa kaldırmadı. Ben hep oturdum. Bir ara çok sıkıntı geldi, aÄŸrım durmuyor, ‘istediÄŸiniz anda çıkabilirsiniz’ dedi. Sonuna kadar kaldım. Biz beraat bekliyorduk, savcı hapis cezasında ısrar edince ayın birine kaldı duruÅŸma. Metin Akpınar’la ben vareste tutulduk. Herhalde karar günü olacak ayın biri. Ya beraat edeceÄŸiz, ya hapis cezası çıkacak. Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu bu koÅŸullarda… Bakın ne kadar güzel her ÅŸey. Pahalılık yok, sıkıntı yok, demokrasi var, adalet sistemi çalışıyor, herkesin maaşı yatıyor, iÅŸ yerleri kapanmıyor filan ve Müjdat’la Metin’e dört sene sekiz ay istiyorlar. KeÅŸke benim ilk dediklerim olsa da biz mizah yapamasak. KeÅŸke benim ülkem öyle olsa da… Valla gülü seven dikenine katlanıyor, bu benim mesleÄŸim. MesleÄŸimden vazgeçecek deÄŸilim ama sevgisiz toplum haline getirilmeye, demokrasinin elden gitmesine sonuna kadar karşı çıkacağız. Bu bizim iÅŸimiz. Ben sanatçı olmasam da ki ortalama vatandaşım zaten çok şükür…- Çok da mütevazısınız…Yok, yok… Memur çocuÄŸuyum, babam da sıkıntı çekmiÅŸ, ben de sıkıntılardan geldim. Metin de öyle. Küçücük yerlerden gelip sonra saraylarda yaÅŸayan tipler deÄŸiliz ki biz. Gönlüm de rahat. Ä°nsanların bu kadar sahiplenmesi de; ben bir tarlaya fidan dikmiÅŸim, orası orman olmuÅŸ yani… Onun farkına varınca insan ’Allah allah ne kadar lezzetli bir ÅŸey bu’ diyor.BANA DOKUNAN ÅžU: - ÇoÄŸu kiÅŸi ‘Müjdat Gezen bizim kahramanımız’ diyor…Sanat zaten öyle bir ÅŸey deÄŸil mi? Sanat soyut bir ÅŸey deÄŸildir, halkla iç içe yapılır. Hele tiyatro… Seyircinin hiç gelmediÄŸini düşün böyle bir tiyatro olabilir mi? Ben Kanada’da meÅŸhur olmadım ki, burda doÄŸdum, burda yaşıyorum, burda öleceÄŸim. DoÄŸmakla ölmek bizim elimizde deÄŸil. O arada kalan bölümü iyi yaÅŸamak, alnının akıyla, onurlu, yararlı… Topluma moral verebiliyorsan, faydalı olabiliyorsan bitti gitti. Zaten hayat nedir ki? O kadar kısa ki… Milyarlarca yıl yaşındaki dünyada ne kadar az bir süre yaÅŸam. Ä°nsanın kendini kocaman kocaman görmesine çok ÅŸaşırıyorum. Avustralya’dan Çin’e geçiyordum uçakla, Güney Yarımküre’den Kuzey Yarımküre’ye geçerken atmosferin yuvarlaklığını görüyorsunuz. Dedim ki ‘Acaba Türkiye’ye görebilir miyim?’ Tabii öyle bir ÅŸey yok, dedim ki ‘İstanbul zaten görünmez. Ya Kadıköy?’ Biraz yükseldiÄŸiniz zaman aÅŸağıya bakınca insan toz kadar ufak. Anlatabiliyor muyum? O kadar zerreyiz ki. Ben bunu hayat felsefesi olarak kabul etmiÅŸim, onun için bunlar bana hiç dokunmuyor, bana dokunan ÅŸu; biri bu lafları rahatlıkla söyleyebilir bir ÅŸey olmuyor, siz söyleyince hapsinizi istiyorlar. Öyle bir ÅŸey olamaz.- Ä°nanılır gibi deÄŸil gerçekten…Kimse de inanmıyor. Ben AKP’lilerden de telefonlar aldım. ‘Haddini bil dediniz diye beÅŸ seneye yakın hapis olur mu’ diye…HADDÄ°NÄ° BÄ°L DEDÄ°M ÇÜNKÃœ- Yargı açısından durum içler acısı aslında. Kimse bunun gerçek bir dava olduÄŸuna inanmıyor.Bir televizyonda Metin’le bir eleÅŸtiri yapıyoruz, kimse de sormuyor ‘bu adam durup dururken mi haddini bil’ dedi diye. Ben onun hakaretlerine karşılık haddini bil dedim. “Kadıköy’de oturanlar†dedi, oy alamadığı diÄŸer semtleri de saydı, “memleket parçalansa bunların kılı kıpırdamaz†dedi. Ben de “sen benim vatanseverliÄŸimi sınayamazsın, ben bu hakkı kimseye vermiyorum, ona buna parmak sallıyorsun, ‘haddini bil’ diyorsun sen haddini bil†dedim. Bunda ne var? Mahkeme de ‘haddini bil’ suç olsa CumhurbaÅŸkanı söylemez dedim.- Aynen öyle. Birilerinin de konuÅŸması gerekmiyor mu? Herkes sussun mu?Bu tip iktidarlar eleÅŸtiriden hoÅŸlanmazlar. Ä°smet Ä°nönü’den baÅŸlayarak kimi sayarsanız sayın hepsinin taklidini yüzlerine karşı yaptım, hepsi alkışladı. Kimi mektup yazdı takdir bildirdi, kimi jest yaptı. Kenan Evren bile 21 yıl hapsimi isteyen adam, programıma geldi. Ben Kenan Evren döneminde Çizgilerle Nazım Hikmet kitabını yazmaktan, ayağımdan ve elimden zincire vuruldum, prangaya. O devirde bile ben böyle baskı görmedim, bu iyi bir durum deÄŸil bir ülke için. O dönem ilk duruÅŸmada beraat ettim. Basının bir bölümünü, medyanın çok büyük bir bölümünü elde etmiÅŸ olmakla bir ÅŸey olmuyor. Ä°nsanlar onlara da inanmamaya baÅŸlıyorlar. Pazarlar toplanırken karanlıkta yerlerden sebze meyve toplayanları gördüğümde ben aÄŸlıyorum, bu gerçekler varken bunlarla mı uÄŸraÅŸacak Türkiye? NeymiÅŸ Müjdat Gezen haddini bil demiÅŸ, Metin Akpınar eleÅŸtirmiş…Netice itibariyle demiÅŸler ki saçın ak mı kara mı, bekle önüne düşünce görürsün. Ayın birini bekleyeceÄŸiz göreceÄŸiz.BUNA KÄ°MSENÄ°N GÃœCÃœ YETMEZ- Nasıl bir his var içinizde sonuca dair?Beraat olmalı tabii ki. Gencecik bir hakim, gencecik bir savcı. Baskı altındalar tabii. Belki de bir buçuk yıl hapis verip paraya çevirecekler. Öbür tarafa da ‘efendim, siz böyle böyle dediniz biz de ceza verdik ancak paraya çevrildi’ diyecekler. Öyle olursa istinaf mahkemesine gideriz, Anayasa Mahkemesi’ne oradan da AÄ°HM’e. Ondan sonra bana gelen yabancı basın mensuplarına da anlatırım. Onlar bizden daha iyi takip ediyorlar bu iÅŸi. Bu olsun istemem. Ä°nsan ‘haddini bil’ dedi diye hapis yatar mı? Ben 78 yaşına gelmiÅŸim, 80 küsür yaşında hapisten çıkacağım. Buna hiç kimsenin de gücü yetmez onu da söyleyeyim. Böyle bir güç yok.- Yeni kitabınızda da sıklıkla üzerinde duruyorsunuz, kendinizde önce Türkiye’yi düşünüyorsunuz, ülkenin düşürüldüğü durumlara üzülüyorsunuz.Benim ülkem. Bu halk bana emek verdi, ben de geri çevirmedim, okulumu bedava yaptım… Halka borcumu taksit taksit ödedim, onlar da beni her gördüklerinde alkışlarını, sevgilerini gösteriyorlar. Kötü konuÅŸmak istemiyorum, ben dünyaya pozitif bakmayı seviyorum. Birazcık tebessümle, Nasrettin Hoca gibi Konfüçyüs gibi bakmayı seviyorum. Onlar baskı yapıyorlar diye fikirlerimizden ödün veremeyiz ki. Bana diyor ki “Beni eleÅŸtirme!†Sen beni eleÅŸtiriyorsun, “sanatçı müsveddesi†diyorsun… Kanunlara göre de siyasetle uÄŸraÅŸanların eleÅŸtiriye daha toleranslı olmaları gerekiyor.KÄ°N Ä°NSANIN YÃœREĞİNE YÃœKTÃœR- Okulunuzun davası ne oldu?Ona (sanık) da üzüldüm, avukatım Celal (Ãœlgen) aradı, “Çocuk sana çay içmeye gelmek istiyor†dedi. “Ne yapalım.†“Yasaklar kalksın, okul açılsın içeriz ne olacak†dedim. Kin, nefret… Ben o kepenkleri kapayalı çok oldu. Bu duyguları unutalı yıllar oluyor. Kin insan yüreÄŸine yüktür. ÇirkinleÅŸir kindar insanlar, bakın yüzlerine. Anlatabildim mi ne demek istediÄŸimi? Onlar kindar ve dindar nesil diyor.- Kitabı okuyunca iyice anladım, kindar olmak ne kelime, siz bal gibia de sulu gözlüsünüz.Ben çocukluÄŸumdan beri öyleyim. Hırka-i Åžerif’te doÄŸdum büyüdüm, ramazanda Hz. Muhammed’in hırkası ziyarete açılır, o sırada da Anadolu’dan da çok dilenci gelir. Altı yedi yaşındayım, öğlen yemeklerine dilenci kadın götürürmüşüm. Bir keresinde annem çok kızmış, bağırmıştı meÄŸerse evde yemek yokmuÅŸ! “Misafire menemen ikram ettim senin yüzünden†dedi. KöpeÄŸim ölüyor günlerce aÄŸlıyorum gözlerim ÅŸiÅŸiyor, sulu gözüm ben ama mantığı da elden bırakmam. Ben MSM’yi duygularımla açtım, dünyada örneÄŸi yok 30 yıldır.KORKSAM NE OLACAK YAÅžLANIYORUZ- Ya yaÅŸ almak…Sadık Åžendil çok büyük bir komedi yazarıydı, bana bir gün ’evladım sakın ha yaÅŸlılarla arkadaÅŸlık etme’ dedi, “niye†dedim “Genç kalabilmek için, genç arkadaÅŸların olacak†dedi. Benim arkadaÅŸlarım öğrencilerim. Ama 78 yıllık arkadaÅŸlarım da var onlarla daime toplanır yemek yeriz. Her ÅŸeyden vazgeçerim mahalleden vazgeçemem, mahalle kültürü en önemli ÅŸeydir.- YaÅŸlılık demiÅŸken, yaÅŸlanmaktan korkuyor musunuz?Korksam ne olacak? YaÅŸlanıyoruz… Annem de ‘evladım sakın ihtiyarlama’ demiÅŸti. “Anne bir gün yaÅŸlanacağım ama†dedim, “Ben sana yaÅŸlanma demiyorum, ihtiyarlama diyorum†dedi.- Çok güzel… Annenizle iliÅŸkiniz çok güzelmiÅŸ deÄŸil mi?Annemle, babamla, ablamla… Yarın gideceÄŸim ablama ziyarete, 88 yaşında ablam. Ben aileyi çok severim, aile her ÅŸeydir. AÄŸabeyim öldü karısı bana emanet, yeÄŸenlerim emanet, SavaÅŸ Dinçel’in karısı Sumru onu da Etiler’den buraya (Kadıköy) taşıdım.- SavaÅŸ Dinçel’in yeri ayrı sizde…60 sene… Konservatuvardan sıra arkadaşımdı. Elimde öldü savaÅŸ benim.- Pandemi bitince yeni bir oyun var mı sahnelenecek?Kızım Elif Hollanda’da. Günde iki kez görüntülü konuÅŸuruz. Bir oyun yazdık baba kız, benim ÅŸiirlerimi bestelemiÅŸ, bayıldım. Elif, Mimar Sinan’da müzikhal, opera, ÅŸan, ritmik Amerika’da müzikhaller tarihi, Londra’da psikodrama bitirdi.- Harika!Hollanda’da kadınlar korosu yönetiyor. Ä°nÅŸallah bu yaz oynamayı çok istiyoruz. Tiyatronun bir salonunu öğrencilere verdim, ben de artık yönetmenlik, oyun yazarlığı öyle ÅŸeylere yöneleceÄŸim. Bu yaÅŸtan sonra ne olacak meÅŸhur mu olacağım yani…(gülüyor)- Tabii ya 60 yıldır meÅŸhursunuz!Çok şükür bu halka mutluluk vermek istedim onlar da beni çok mutlu ettiler, çok, çoook… Çin’den telefon geldi, Amerika’dan, Almanya, Ä°sveç, Ä°sviçre, Hollanda, biraz evvel Belçika’dan bir aile arardı. Eski bir ANAP’lı bakan aradı. Ben bu insanlara hiç kötülük etmedim, çok dikkatli yaÅŸadım yalnız./Archive/2021/2/28/183140018-whatsapp-image-2021-02-28-at-18.10.57.jpegÄ°STANBUL SEÇİMLERÄ°NÄ°N GÄ°ZLÄ° KAHRAMANLARI - Metin beyle size gelen bu destek çok mutlu etti, adliyede olanlar hem üzüyor, hem de çaresiz hissettiriyor insanı bazen...Sakın ha! Aman ha! Çaresiz hissetmiyorum kendimi, aleyhimize kampanya açtılar o sırada Ä°stanbul seçimleri yapıldı. ‘Seçimin gizli kahramanları’ diye çıktı gazetelerde. Biz Ä°stanbul’da doÄŸduk, yaÅŸadık… Bu insanlar onlar için yaptıklarımızı görüyorlar. Filmlerimiz oynuyor ara ara televizyonlarda. Geçen gün Gırgıriye’yi oynattılar. Hep o insanları mutlu etmek için çalışmışız.- Eski filimleri tesadüfen görünce ne hissediyorsunuz?Tesadüfen görmüyorum, telefon ediyorlar aç aç filimin oynuyor diye. Kanallar ÅŸimdi çok oynatmıyorlar, ben yasaklıyım. Size bir ÅŸey söyleyeceÄŸim. Bulmacalarda 150 kiÅŸilik kara liste var orada birinci sıradayım ben.- Ona kadar düştüler yani.Evet…- Siz bulmaca tutkunusunuz ama...Ben bulmaca çözmeden güne baÅŸlamam en çok sevdiÄŸim çengel bulmaca, kolay, beni fazla yormuyor, arada bir ateÅŸ böceÄŸi Ercan’a telefon ediyorum ÅŸu ne demek diye. O bulmaca kralıdır biliyorsunuz, bulmaca hazırlıyor.GIRGIRÄ°YE'YÄ° Ä°ZLERKEN AÄžLADIM- Filmleri izlerken ne hissediyorsunuz peki?Ya dün çok aÄŸladım. Bir sahne açıldı, yedi kiÅŸi ölmüş. Münir Özkul, AyÅŸen Gruda, Adile NaÅŸit, Tevfik Bilge, Yavuz Åžeker, hepsi gitti. Bir baktım Perran Kutman, GülÅŸen BubikoÄŸlu, ben, Åžemsi Ä°nkaya ayaktayız. O kadar üzüldüm ki o kadar deÄŸerli sanatçılar ki, 40 sene olmuÅŸ o filmleri çekeli, oyunlarına baktım, ne kadar güzel oynamışlar, benim hikâyemdir o… Dört tane yapmıştık, kapalı giÅŸeydi.- O zaman kendinize çok çok iyi bakın!Bakmaya çalışıyorum (gülüyor.) Diyabetim, tatlıyı tamamen unutmuÅŸ durumdayım, diyabet çikolatalarım var yalnız…- Tatlı sever miydiniz?Anlatamam… Ama hiç aÄŸzıma koymuyorum, çayı ÅŸekersiz içiyorum, dikkat etmeye çalışıyorum, bir kere geliyoruz dünyaya… DoÄŸuyorsun ölüyorsun, insanın en büyük bahtsızlığı ne biliyor musun? ÖleceÄŸini bilmesi, hayvanlar, bitkiler bilmiyor, aÄŸaçlar, çiçekler, kedi, köpek… Bundan daha büyük acı verilemez insanoÄŸluna… Yararı var mı var. Ölene kadar güzel ilkeli iÅŸler yapabilir miyiz? Bunun sınırlarını zorlayalım.- Üçlemenin sonuncusunun ismini söyleyince aklıma geldi siz hiç kendinize yalan söylediniz mi?Düşünüyorum, kendime deÄŸil ama ilk eÅŸime eve çok geç geldiÄŸim bir zaman söylediÄŸimi hatırlıyorum. Yüzüne bakamıyorum, o da üstelememiÅŸti. Sonra dedim ki zaten yalanın ömrü kısa, bir de bir baÅŸladın mı... Eski siyasi bantları tiyatroda oynatıyorum zaman zaman bugün söylediÄŸinin tam tersini, ama tam tersini ertesi gün söyleyen, bir tane iki tane deÄŸil, onlarca.- Bizim siyasetçilerde huy bu.Çok kötü bir huy ama insan bu kadar yalanı üst üste nasıl söyler ya… Derler ki hakikat çıplak dolaşır. Yalan neyin altına saklanırsa saklansın tık diye bir yerden belgeyi çıkarıyorlar…DÃœNYA SÄ°YAH BEYAZ DEĞİL- Nasıl söylüyorlar sahi?(Gülüyor) Söylemeyelim, ayın birinde dava var! Ben hayata Nasreddin Hoca gibi bakmayı baÅŸarabilmiÅŸlerden bir tanesiyim. Nasreddin Hoca’nın sen de haklısın sözünü hatırlarsınız. Bir konuda birden fazla haklı olabilir. Dünyayı siyah beyazlara sıkıştırdığın zaman… Ä°nek kutsal bir hayvan mı deÄŸil mi? Domuz eti haram mıdır?- Kime göre neye göre?O zaman biraz daha perspektifi açıp dünyaya daha geniÅŸ yerden bakmak lazım. Ben Avustralya ya gittim merak ettim Aborjinleri, 'ilkel' topluluk deÄŸil mi, çölü geçmeleri üç ay sürüyormuÅŸ su koydukları kırbaların içine minik su birikintilerden su dolduruyorlar ama o suları bitirmiyorlar, kendilerin sonra geçecek hayvanlar için. Biz medeniyiz deÄŸil mi? Ne kadar görece, uygar olmak. Aborjinler kol saat kullanmıyor, zamanı durdurabilecek misin neyi deÄŸiÅŸtireceksin diyorlar. Perspektifi biraz açtığın zaman hakikaten insanın hayatı daha ÅŸenlenir onu söyleyeyim.- NeÅŸeyi bulur diyorsunuz?Bulur.KARA GÖRÃœNDÃœ DER BÄ°RÄ° MUTLAKA - Biraz okumak yazmak alt yapıyı saÄŸlam tutmak lazım deÄŸil mi?Åžu an üç kitap birden okuyorum, benim tuvalet kitabım da ayrıdır.- Hiçbir anınız boÅŸ geçmiyor...Gence sor der ki benim vaktim çok, ben derim ki benim vaktim yok. Ama küçükken de okurdum, 10 yaşında DoÄŸan KardeÅŸ çocuk dergisine abone yapmışlardı her perÅŸembe gelirdi, ilk ÅŸiirim orada yayımlandı, oynatıyorum zannettim. "Her perÅŸembe gününü ben dört gözle beklerim, DoÄŸan KardeÅŸ sen nerdesin diye seni özlerim, yazı doludur içi, resimleri çok cici, dergilerin içinde DoÄŸan KardeÅŸ birinci." Ya… Bu dergi bende var. Ä°ÅŸte böyle… Okuyorsun filan, bir de profesörün biri çıkıyor AKP’li "nefret ederim okuyandan ben cahil severim" diyor bu olacak ÅŸey mi?- Müjdat Gezen bunu duyunca ne yapsın?Adama söylenecek laf malum ama yeni bir dava konusu çıkar. Åžu BoÄŸaziçili çocuklara yapılan reva mı? Bir toplum sokaklardan yemek toplarken bir liralık ekmek kuyruÄŸunda 230 kiÅŸi duruyorken BoÄŸaziçili öğrencilerle uÄŸraşılır mı? Bu da geçer, bu da geçer!- Geçmek zorunda…Tabii. Demokrasi bir yere kadar hazmediyor bir yerden sonra da senin yaptığın demokrasi deÄŸil diyor. Benim gemici ehliyetim var. Tekne kullanabiliyorum. Hep biri çıkar siren direÄŸine, "kara göründüüü" der o laf bir umuttur, yemeÄŸi bitmiÅŸse, suyu bitmiÅŸse o kara göründü dediÄŸi yerde vardır mutlaka./Archive/2021/2/28/183123409-screenshot1.pngBENÄ° ZEKÄ° ALASYA KURTARDI- Gemi ehliyeti nereden geldi?Panik atak yüzünden. Doktor, deniz tavsiye etmiÅŸti... Mustafa Alabora’ya diyordum gel gri tur yapalım diye. Giderdik Çınarcık'a oradan AvÅŸa Adası'na oradan Marmara Adası'na sonra dönerdik. Marmara'da suyun rengi gri ya…- Panik atak çok iÅŸgal etti mi hayatınızı?Beni Zeki Alasya kurtardı. "OÄŸlum sen doÄŸru ilaç almıyorsun" diye Serdar SerdaroÄŸlu'na götürdü, onun yazdığı ilaç beni hayata döndürdü. Panik atak, evden çıkmak istemiyorsun, canın sıkılıyor küçücük bir ÅŸeyi büyütüyor kafa...- Çok çalışmaktan mı oluyordu acaba?Evet, çok yoruldum gerçekten, yorgun düştüm. Ben, 10 yaşında tiyatroda sahneye çıktım, 16 yaşını bitirdiÄŸim gün anneme ilk maaşımı götürdüm, 61 yıldır durmadan çalışıyorum ben.- Siz duracak biri deÄŸilsiniz…11 aydır evden çıkmıyoruz, okulda ders veriyorum, okulun yönetimi ile ilgileniyorum, tiyatroya gidiyorum oyun koyuyorum, en son oyunumun kadrosu 117 kiÅŸiydi, ÅŸimdi bunların hiçbiri yok. Olmayınca ne yapayım 3 kitap kitap yazdım, ilki altı günde 2. baskıyı yaptı.DURURSAK DÜŞERÄ°Z!- Yoruldum demek ÅŸikayet etmek yok o zaman...Şöyle yani aramızda konuÅŸuyoruz (gülüyor)- Ãœretmeden duramayacaksınız...Durursak düşeriz… Durursam düşünce de durur düşünce durdu mu kelimeleri karıştırmaya baÅŸlar insan unutkanlık gelir beyne, ben üç bulmacayı çözmeden sokaÄŸa çıkmam, gazetelerimi okurum, sonra bulmacalarımı çözerim ona göre ayarlarım randevularımı…- Pandemi süresince en çok özlediÄŸiniz ne oldu?Okulu, öğrencileri, öğretmen arkadaÅŸlarını insan özlüyor. Hop dedi sahneden indik biz. Yılmaz Özdil’in Mustafa Kemal oyununu oynuyorduk, oratoryo gibi yapmıştım ben onu, kapalı giÅŸe, insan sudan çıkmış balığa döner ama ben hemen kanalize ettim kendimi, resim yapmaya baÅŸladım, kışlık eve geldik bir daktilo var önümde, hayatımı yazmaya baÅŸlıyorum, anekdotlar halinde, sıçramalar halinde… Riya yok içinde üç kağıt yok… Benim ne hırsım oldu ne hedeflerim her ÅŸey kendi kendine oldu...TÃœRKÄ°YE'YÄ° HIRS BU HALE GETÄ°RDÄ°- Nasıl oldu peki?Ben fazla hırsın insanı kötüye yönelteceÄŸine inanırım, hırs Türkiye’yi bu hale getirmiÅŸtir onu da size söyleyeyim. Onun yerine bilinçli çalışmak, emek. Emekle hırs çok farklı ÅŸeydir ben mesleÄŸime emek verdim.- Peki genel olarak hayata nasıl bakıyorsunuz?Hayatın güzel yanlarını cımbızlıyorum ben, bugünkü havanın güzelliÄŸine bakın mesela… Yarın atlayıp ormana gideceÄŸiz, karavanım var… Ne yapayım hayatım, zaman azaldıkça daha ekonomik davranalım. YaÅŸamayı seviyorum. BaÅŸucu kitaplarım var. Sabahleyin Konfüyüs'ü elime aldım, "Seçkin kiÅŸi, iyi insan, nefsini aklıyla idare eder ve gerçek cesareti ödevlerini sarsılmadan yerine getirmekte bulur, bayağı adam nefsiyle aklını yönetir ve gerçek cesareti saygısızlıkta bulur" diyor. Ben de bunu yeni kitabıma aldım. Ekleyecek bir ÅŸeyi yok.Â
Hilal Köse
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/667930-mujdat-gezen-21-yuzyilda-bir-nasreddin-hoca/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/667930-mujdat-gezen-21-yuzyilda-bir-nasreddin-hoca/
Other News
Dövüşhorozu sahibininölümüne neden oldu
Türkçenin rüzgâr tanrısı: Yaşar Kemal
Çiğköfte "acılı" olduğu gerekçesiyle işyeriçalışanınıdarbetti
Trabzonspor-Fenerbahçe karşıkarşıya
Atatürk'e hakaret eden Furkan Bölükbaşı'nın FETÖgeçmişi ortayaçıktı
Sokağaçıkma yasağında Bağcılar'da "Yok artık" dedirten görüntüler
Bakan Selçuk'tan liselerde 'yüz yüze sınav' açıklaması: Tarih verdi!
Leicester City, sahasında Arsenal’e mağlup oldu
İspanya’da neler oluyor: Pablo Hasel protestolarının amacıne?
SBÜRektörüErdöl'den 3çocuk yazısı: Bizler rızık endişesi taşımaktan alıkonulmuşbir medeniyetiz