News - Haberler
Bay Sinema, ekranda deÄŸil kitapta
| Monday, 03.01.2021, 02:00 AM | (262 views)
Bay Sinema, ekranda deÄŸil kitapta
Tam da bir zamanlar Yeşilçam’ın merkezi İstiklal Caddesi’nde, Pera’da Sinema Müzesi ve Atlas Sineması restore edilip açılmışken Yeşilçam’a damgasını vurmuş, Türkiye’nin ilk sinema müzesi TÜRVAK’ı kurmuş bir prodüktör, Türker İnanoğlu’nun sinema serüvenini anlattığı kitabı çıktı. Türker İnanoğlu’nun senaryo tadındaki anıları geçmişe özlem dolu.
Konuk yazar: Emel SeçenEn güzel köy olarak yorumladığı Kanlıca’nın da BeyoÄŸlu’nun da özünü bilen ve vefasını ödeyenlerden Türker Ä°nanoÄŸlu. 1957 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu ikinci sınıf öğrencisi iken tesadüfen sinemaya geçiÅŸi, her soluÄŸunda sinema ve sanat ile dolu yaÅŸamından “Bay Sinema’nın, Serpil AkıllıoÄŸlu tarafından yazılan son kitabı, “Sinemaya Adanmış Bir Ömür, Türker Ä°nanoÄŸlu Acısıyla Tatlısıyla Sinema Anıları†üzerine Kavacık’taki TÃœRVAK Türker Ä°nanoÄŸlu Vakfı’nda buluÅŸtuk. Kendisinin çetin hastalık sorunlarına raÄŸmen, özenle karşıladı bizi, baba dostu. - Büyüdüğünüz yer Kanlıca’da, bir tarafınızdaki yalıda Ordinaryüs Profesör Feridun Ahıska, diÄŸer tarafta Osmanlı sadrazamlarından Saffet PaÅŸa’nın yalısında ise Fransız terbiyesi ile büyümüş, Ä°ngiliz Shell Company’nin Türkiye Ä°ÅŸletmesi Yönetim Kurulu Ãœyesi Kadri Cenani Bey oturmakta ve kendisi muhteÅŸem yalıyı ücret almadan filmcilere tahsis ediyor, tek bir ÅŸartla: senaryoyu inceleyecek ve beÄŸenecek. Sizi, siz yapan serüven iki yalı arasında doÄŸuyor:Evet, Kadri Cenani Bey’in, 24 odalı, içinde hamamı olan, 3 salonlu tarifi zor yalısı ve kendisi para almadığı gibi 40 kiÅŸilik ekibin neredeyse yemek ücretlerini de karşılaması! Bir gün beni aradı ve “Bir ricam olacak, bugün toplantım uzadı ama filmcilerle randevum var, bizim uÅŸağın Türkçesi yetersiz beceremez, ister sonra gelsinler, ister bekleyip Kanlıca yoÄŸurdumu yesinler, sen ilgilenir misin?†“Merak etmeyin dedimâ€, Kerime Nadir’in Funda romanı çekilecek ve Ozon filmin sahibi Necil Ozon ve Yönetmen NiÅŸan Hançer, sanat yönetmeni Zaven var. Yalıda ağırladım. Bir yandan denizden motorlar geçiyor, kızlar el sallıyor, teklif ettim, tekneyle de dolaÅŸtılar. Aradan bir süre geçti, Halk Film’in sahibi Fuat Rutkay ile NiÅŸan Bey “Yosmanın Kızı†filmini çekecek, asistanı askere gidecekmiÅŸ, sen olur musun?, diye sorduklarında ilk cevabım “Asistan ne iÅŸ yapar?†oldu. “Yönetmene yardımcı olur, baÅŸarılı olursa yönetmen olur†dediklerinde Amerikan filmlerine hayrandım zaten, Türk filmlerinden beni en çok etkileyenler Mahmut Karakurt’un Gülistan Güzey’in oynadığı “Allahaısmarladık†ve Ayhan Işık’ın oynadığı “Kanun Namınaâ€ydı. - Hayatınız tesadüf mü? O film için yalı kullanılmamış ve siz biraz zor ikna olmuÅŸsunuz sanırım.Tabii, biraz kayıtsız olduÄŸumu gördüklerinde bana “Sizin okuldan Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Çolpan Ä°lhan var†deyince bir deneyeyim istedim. O yalı evet, kullanılmadı çünkü yalıyı çok beÄŸenmelerine raÄŸmen Kerime Nadir, eserini deniz kıyısında düşünmediÄŸini söyleyince Erenköy’de tren yolunun arkasında bir köşk tercih ettiler. - Sanırım sizin asistanlığınız böylece hep devam etti. Hep imkânsız görünenleri baÅŸardınız, Tarlabaşı’nda bir sokağı Napoli’ye çevirdiniz. Tesadüflere sonra döneceÄŸim ama yetmiÅŸli yıllara damga vuran AÅŸk Gemisi filmi, bir bölümü Yunanistan’da çekilince Türkiye’de de çekilmesine karar veriliyor, geliÅŸmeler ne ÅŸekilde oldu?Evet, yürütücü prodüktörlüklerim var, Alman NDR televizyonunun iÅŸlerini de yapıyordum. Truva ve Schlieman/Priamus Hazinesi adlı filmin Türkiye bölümlerinin prodüksiyonluÄŸunu yapıyordum, filmin yönetmeni Yahudi asıllı bir Almandı ve filmde yardımcı roller için sunduklarım arasından oyuncuları bulmuÅŸ, fakat ÅŸiÅŸman orta yaÅŸlı Osmanlı subayını bulamamıştı. Bana göre aradıkları Almanca bildiÄŸi için Osman AÄŸabeydi (Osman Seden). Osman AÄŸabey, espri olsun diye girdiÄŸi mekânda “Heil Hitler†diye ÅŸaka yapardı. Yönetmenle görüşmeye geldi ama girdiÄŸi anda odadan kıyamet sesleri yükseldi ve yönetmen Almanca olarak bağırarak “Alın bu adamı, çıkarın buradan!†diye bağırıyor! MeÄŸer Osman Seden’in sempati olsun diye yaptığı hareket, yönetmenin Auschwitz Yahudi toplama kampındaki anılarını canlandırınca kıyamet koptu. “AÅŸk Gemisi†filmi için bizim DışiÅŸleri harekete geçti, Yunanistan’da çekim olunca Türkiye’de olsun diye. Çekimler, Ä°stanbul, Efes ve KuÅŸadası’nda olacaktı. Ä°stanbul çekimlerini hiç unutmam, Beyazıt Meydanı’nı bir gecede sabaha kadar yıkattık, seyyar satıcılara camlı vitrin yaptık, bembeyaz formalar ve eldivenler hazırlattım. Balık Pazarı’nın üzeri bir gecede tenteyle kapatıldı, Karaköy’e demir atan AÅŸk Gemisi’ni formalı hamallar karşıladı, amacım “Modern Türkiye†sunabilmekti ki Amerika’dan Milliyet gazetesinin sahibi Ercüment Karacan arayıp “Tebrik ederim, çok deÄŸiÅŸik ve modern bir Ä°stanbul sundunuz†dedi.- Elia Kazan da mı tesadüf?Aslen Türk asıllı, Kayserili ünlü yönetmen Elia Kazan, Ä°pek Film’in sahibi Ä°hsan Bey’in davetlisi olarak geldi, kendisinin Ä°htiras Tramvayı, Viva Zapata, Rıhtımlar Ãœzerinde gibi çok sevilen filmleri vardı. Biz Sirkeci’de çekimde iken bizim nasıl film çektiÄŸimizi merak edip, gelmiÅŸ. Setçiler yolu yaÄŸlayıp sonra su döküyorlar, parlaması için sonra lastik yakıp onu beyaza çeviren ilaç kullanıp beyaz sis ortamı yaratılıyor, Sohban AÄŸabey’in iÅŸleri... Bir vantilatör yapraklar atılıyor önüne rüzgâr niyetine, adam hayretle izliyor, bunların yapacağı filmden ne hayır gelecek diye? NiÅŸantaş’ındaki Ä°pek Film Stüdyosu’nda montajdayken geldi, kurguyu görünce sahneyi anımsadı ve hayretle “Bu†dedi sonra O gün çektiÄŸiniz sahne, bu kadar güzel çıkabileceÄŸini hiç tahmin etmemiÅŸtim, ekip arkadaÅŸlarına da söyle, onları da tebrik ederim†ve ilettim hepsine, o da tesadüf tabii.- Türk sinema, dizi dünyası OrtadoÄŸu’ya hatta Avrupa’ya yeni açıldığını düşünüp, bazı dizi isimleri ile atıfta bulunuyorlar, aslında siz yıllar önce Ä°ran, Ä°talya ve Yunanistan’da Türkiye adını duyurmuÅŸsunuz.“İki esir†filmi Cüneyt Arkın, Filiz Akın, Kuzey Vargın, çok büyük ilgi uyandırdı ve Ä°stanbul Ä°ran BaÅŸkonsolosu aradı, yemeÄŸe davet etti, amacı Pars Film’in sahibi Dr. koushan ile tanıştırmaktı. Düşünün Tahran’daki film stüdyoları, Ä°ngilizler tarafından kurulmuÅŸ ve Avrupa’nın en modern sinemaları ile boy ölçüşebilirdi. O zamanlarda biz Türkiye’de sahneleri, alışkanlık, tekrarsız ya da tekrarla çekmeye gayret ediyorduk. Dört film, Tahran Macerası ve Hırsız Kız bizim, onların çekeceÄŸi Yusuf ile Züleyha ve MelikÅŸah. 1969 yılında, Türkiye’de yılda 250-300 film çekilirken, Ä°ran’da 10 ile 15 arasıydı, çalışma tempoları düşüktü. Ama orada da sabah erken çekimleri baÅŸlatmayı, baÅŸardık.Mesleki anlamda hep büyük oynamayı seçtim, tam bir Avrupalı ve profesyonel film yapımcısı oldum. Küçük Åžahit, filmi için yönetmeni de teknik ekibimi de Ä°talya’dan getirdim. Küçük Kovboy, için de ekibimi oraya götürdüm ki Cinecitta Stüdyoları bizim için efsane demekti. Yumurcak serisinin, Veda’sını, Ä°talyan yapımcı Kunkera çok beÄŸendi, Ä°talya gösterim hakkını aldı ve büyük ilgi gördü. Bunların dışında, Kunkera co prodüksiyon teklifinde bulundu ve Üçkağıtçılar, BaÅŸ Belası ve Babamın Evlatları, doÄŸdu. Üçkâğıtçılar, filmi sarayda Åžah ve ailesine gösterildi.Cosmos Film, Yunanistan’ın en büyük Amerikan filmleri dağıtımcısıydı, Zaranis ile ilk olarak “Yumurcak†için anlaÅŸtık. Gala dahil ilgi çok büyüktü, Yunan televizyonu ETA’da Filiz ve Ä°lker ile söyleÅŸiler yapıldı.‘EN Ä°YÄ° YÖNETMEN MEMDUH ÃœN’- Muammer Karaca’nın evi plato olarak kullanılıyor sanırım.Eski dostum, evet evini kullanırdık, çok keyifli bir ÅŸahsiyetti. O zamanı düşündüğümüzde, yokluklar ülkesinde onun evinde yok, yoktu. Åžeker, yaÄŸ yok ama onda var. Bir gün hasta iken telefon açtı: Dışarı çıkamıyorum, gel de film çek, gözüm gönlüm açılsın, diye gittik çektik.- Sizin için Türk sinemasına damga vurmuÅŸ diyebileceÄŸiniz en iyi film ve en iyi yönetmen, diye sorsam?Var ama ben Üç ArkadaÅŸ ve Memduh Ãœn derim.- Siz tesadüf diyorsunuz, ama Türkan Åžoray, “Türker Ä°nanoÄŸlu olmasa ben belki de Fatih’te, üç-dört çoçuklu evli bir kadındım, hatta anneanneydim†diyor. Fatih, Sur içinde, Sultan mahallesinden YeÅŸilçam’a uzanan hikâye nasıl?“Köyde bir kız sevdim†filmi için Zeki Çan aradı, param az, yönetmen yok, dedi. Filmi için oyuncular belli olmuÅŸtu, bazıları Panter Emel (hayvan dostu) olarak tanır, Emel Yıldız ve Baki Tamer baÅŸroldeydi, yönetmen olarak kabul ettim ama içime sinmeyen bir ÅŸeyler vardı, yaşı biraz olgun geliyordu rol için, üstelik oyunculuk konusunda da tatmin olmamıştım. Biz üç gün çalıştık ve dördüncü gün, Emel yanında çok güzel genç bir kızla geldi. Zeki’ye o kızı anlattım, tam filme uygun diye ama kabul etmedi çünkü çalışmaya baÅŸlanmıştı, önce Zeki’yi ikna ettim sonra yapım sorumlusu Suat’ı kızın evine gönderdik, meÄŸer kız, Emel’in kiracısı. Ä°ÅŸ zorlaÅŸmıştı, annesi ile ofise çağırıp anlattık, çok sevindiler, çekimlere baÅŸlandığında kamera acemiliÄŸi vardı ama oyuncu acemiliÄŸi yoktu. Evet, Sultan Mahallesin’de ilk ve son filmim Türkan Soray’ladır. Sonra Emel Yıldız’la da birkaç çalışmam oldu, aslında hepsi tesadüf.Usta sohbeti bitirirken şöyle diyor:TeÅŸekkür ederim, babamın gazetesi CUMHURÄ°YET!
cumhuriyet.com.tr
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/667970-bay-sinema-ekranda-degil-kitapta/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/667970-bay-sinema-ekranda-degil-kitapta/
Other News
Covid: Brezilya varyantıBirleşik Krallık'ta da tespit edildi
İzmir Kınık'ta yaşlıkadın yanarak hayatınıkaybetti
DoÄŸal gaza zam!
Mükemmel ego ve yanılsamalar!
Fjällbacka’da vukuat var!
' Türkiye’de Mültecilik'
Sanat Neye Yarar?
Karanlıktan Aydınlığa-Mustafa Suphi
‘Ayağın Hikayesi’
Türkiye’de birçok ilde görüldü: Meteor nedir?