Doğudan Batıya öncü kadın hareketleri
“EÅŸitsiz Kız KardeÅŸlikâ€, Aslı Davaz imzalı, dünya savaÅŸlarını ve imparatorluklardan ulus devletlere geçiÅŸi yaÅŸamış bir kuÅŸağın izini öncü kadınlar ve kadın hareketlerinin lokomotifliÄŸinde süren geniÅŸ bir inceleme. Çalışma kadınların sadece toplum içindeki eÅŸitsizliÄŸi deÄŸil, DoÄŸulu ve Batılı kadınlar arasındaki “eÅŸitsiz†kız kardeÅŸliÄŸi de gözler önüne seriyor.
/Archive/2021/3/7/212715007-ic2.jpgEŞİTSÄ°Z!EÅŸitsiz Kız KardeÅŸlik’te, kadın hareketi uluslararası ve ulusal alanlarda siyasal ve ekonomik boyutlarıyla inceleniyor. Yapıtta kadın hareketleri, anavatanı olması dolayısıyla Batı merkezli ele alınmakla birlikte Türkiye ve OrtadoÄŸu’daki hareketler ve etkileÅŸimler de özel baÅŸlıklar altında veriliyor.Otuz yılı aÅŸkın bir süredir kadın konulu belgelerin saÄŸlanması, korunması ve okuyucuya ulaÅŸtırılması konusunda önemli çalışmalar yürüten Aslı Davaz’ın hazırladığı incelemede; uluslararası kadın hareketinin geçmiÅŸi, örgütlenme adına yürütülen zorlu mücadele öncelikle on sekizinci yüzyılın sonlarında baÅŸlayıp yirminci yüzyılın ilk yarısına kadar süren seçme-seçilme hakkı temelinde sunuluyor.Ä°nceleme beÅŸ bölümden oluÅŸuyor: “Uluslararası Feminist Hareket ve Türk Kadın BirliÄŸi (TKB)â€, “Cumhuriyet’in Ä°lk Feministleri ve Uluslararası Feminist Hareketin Öncüleriâ€, “Dünya Kadınlarının Müslüman Bir Ãœlkede Yaptığı Ä°lk Kongre ve Fesih Sonrası TKB’nin Uluslararası Ä°liÅŸkileriâ€, “İkinci Dünya Savaşı Sonrası Uluslararası Birlik ve Ä°kinci Dönem TKB†ve savaÅŸ sonrası ortaya çıkan yeni dünya düzenine göre Uluslararası Kadın Hareketi ile TKB hattını ele alan “Bir Dönemin Sonu.â€/Archive/2021/3/7/212840912-ic7.jpgHAPSÄ° VE ŞİDDETÄ° GÖZE ALDILARÇalışmada yaklaşık 150 yıllık bir sürece tarihlenen kadın hareketinin uluslararası geliÅŸimi, ulusal alana özgün kültürel ve konjonktürel sirayetiyle de ortaya konuluyor.Dalga dalga yayılan kitlesel süfrajist hareket, direnişçi, öncü kadınlar; düzenlenen eylem, kongre ve konferanslar; kurulan örgüt ve birlikler eÅŸliÄŸinde geniÅŸ kapsamlı sunuluyor.Seçme-seçilme hakkı mücadelesinde benimsenecek yöntem konusunda özellikle süfrajist oluÅŸumda yaÅŸanan bölünme, incelemenin rotasında önemli bir kavÅŸak.Kadınların bir bölümünün daha radikal bir yöntem benimsemesinin süfrajist hareketi nasıl ikiye böldüğünü vurguluyor Aslı Davaz./Archive/2021/3/7/213250816-ic9-.jpgDÃœNYANIN TÃœM SÃœFRAJETLERÄ° (*), BÄ°RLEŞİN!Bu arada süfrajet’in tanımını anımsatırsak; süfrajet; yasalara gerektiÄŸinde agresifçe karşı gelen, tutuklanmayı, hapse atılmayı, açlık grevi yapmayı göze alan direnişçi kadınlara zamanla verilen ad.Christabel Pankhurst ile birlikte Kadınların Toplumsal ve Siyasal BirliÄŸi’nin kurucusu olan ünlü feminist Emmeline Pankhurst’ün (1858-1928); 1914 yılında, yirmi bin süfrajetin katıldığı bir protesto eyleminde yaka paça tutuklanması buna önemli bir örnek.Aynı ÅŸekilde seçme ve seçilme hakkı çerçevesinde 4 Haziran 1913’te kendisini taleplerine yanıt vermeyen Kral V. George’un atının altına atan ve tutuklanan Ä°ngiliz süfrajet Emily Wilding Davison da öyle.Parlamento binasına Kral’ı uyaran bir yazı yazdığı için 1909 yılında hapse atılan dönemin ünlü heykeltraşı Marion Wallace Dunlop ise kadın mücadelesinde ilk açlık grevini baÅŸlatan isim olarak anılıyor.Yine ABD’de Alice Paul’ün düzenlediÄŸi militan eylemlerden, Beyaz Saray önünde yaptığı oturma eyleminin yanı sıra Birinci Dünya Savaşı öncesinde Kadınların Toplumsal ve Siyasal BirliÄŸi bünyesinde iki bin militanın radikal eylem yapmaya hazır bulunması da öyle.Uluslararası feminizm, kölelik karşıtlığı, barış ve sosyalizm uÄŸruna mücadele veren uluslararası yapıların bünyesinde filizlendi. Bu hareketler evrenselliÄŸi içselleÅŸtirmiÅŸ, “Vatanımız dünyadır, bütün insanlar kardeÅŸimizdir†şiarını benimsemiÅŸti./Archive/2021/3/7/212951724-ic4.jpgKÄ°TAP VE MAKALELERÄ°YLE DE SAVAÅžTILAR!Militan mücadele yürüten kadınlar dışında, yazdıkları kitap ve makalelerle hareketin düşünsel zeminini geliÅŸtiren pek çok kadın da mücadelenin önemli birer halkasıydı.Ä°lk kertede ÅŸu isimler sayılabilir:1- Uluslararası kadın hareketinin ilk dönemini baÅŸlatan Kölelik Karşıtı Dünya Konvansiyonu’nu 1840 yılında, Londra’da toplayan ABD’li Lucretia Mott ve Elizabeth Cady Stanton. Mott ve Stanton’un sekiz yıl sonra New York Seneca Falls’ta, Amerikalı feminist kadınların ve ilerici erkeklerin bir araya geldiÄŸi ulusal bir toplantı düzenlediklerini ve toplantının sonunda Kadın Hakları Bildirgesinin kaleme alındığını da belirtelim.2- Kölelik karşıtı radikal fikirleriyle bilinen Ä°ngiliz radikal feminist Anne Knight.3- Kadınların siyasal eÅŸitliÄŸini talep ettiÄŸi için hapis yatan Fransız feministler Jeanne Deroin, Pauline Roland.4- Almanya’da haftalık feminist dergi Frau Zeiting’i çıkaran ve “Özgün olmak hiçbir ÅŸeydir; oysa özgürleÅŸmek cennettir!†sözü sloganlaÅŸan Louise Otto Peters.5- “Kadınların Oy Hakkı†makalesinin yazarı Harriet Taylor Mill.6- “Herta†adlı romanıyla tanınan Ä°sveçli roman yazarı, feminist aktivist Fredrika Bremer.7- Yugoslavya’yı temsil eden Sırp, Hırvat, Sloven kadın hareketlerinin önemli isimlerinden, ulusal olduÄŸu kadar uluslararası çalışmalarıyla da tanınan Alojzija Stebi./Archive/2021/3/7/212633413-kapak-.jpg8- Romanyalı feminist, süfrajist, Romanyalı Kadınlar Ulusal Ortodoks DerneÄŸi kurucusu, Balkan ülkeleri Kadınların Küçük Antantı yöneticilerinden Alexandrina Cantacuzino.9- La Française gazetesi yazı iÅŸleri müdürü, süfrajist, politikacı, Radikal Sosyalist Kadınlar Ulusal Konseyi onursal baÅŸkanı, 1935 Ä°stanbul Kongresi delegesi, Cècile Brunschvicg.Bu arada 20. yüzyılın başında, çeÅŸitli ülkelerde kadın hareketinin ürettiÄŸi belgelerin korumaya alındığı, baÅŸta Marguerite Durand, Marie-Louise Bouglè, Maira Vèrone, Hèlene Brion, Gabrielle Duchêne, Mauo Wood Park, Mary Beard, Carrie Chapman Catt olmak üzere, önemli aktivistlerin öncülüğünde kurulan arÅŸiv merkezlerini de örnekliyor Davaz.Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiÅŸ dönemini yaÅŸamış Halide Edip, Fatma Aliye, Åžair Nigar, Emine Semiye’nin evraklarının birbirinden çok farklı yolculuklar yaptığının vurgulandığı çalışmada özellikle Halide Edip’in arÅŸivlerinin dünyanın dört bir yanına dağıldığı belirtiliyor. Necile Tevfik ArÅŸivi ise çalışma da sık sık baÅŸvurulan arÅŸivlerden biri olarak dikkat çekiyor./Archive/2021/3/7/213059427-ic6.jpgDOÄžU VE BATI FEMÄ°NÄ°STLERÄ°NÄ°N FARKI19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın baÅŸlarına kadar olan süreçte dünyanın dört bir tarafında geliÅŸen kadın hareketlerinin hemen hepsi, uluslararası harekete dahil oldu.Her ülkenin kendi özgün koÅŸullarına göre ÅŸekillenen bu hareketler birçok alanda birbirine benzese de kurulan örgütler, amaçları ve mücadele yöntemleri bakımından farklılıklar taşıyordu.En önemli ortak noktaları ise eÅŸitlik ve özgürlük mücadelesiydi. Batı’daki dernekler ilk yıllarda hayırseverlik, kadın eÄŸitimi konularında çalışmalar yürütmüş ve kısa süre sonrasında da tam eÅŸitlik taleplerini içeren bir mücadele baÅŸlatmışlardı.Aynı dönemde Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nda çok sayıda kadın derneÄŸi kurulduÄŸunu da yazan Aslı Davaz, bu derneklerin Batı’daki kadın hareketlerinden en önemli farkının, siyasal haklar elde edilmesini öncelikli amaç edinmemesi olduÄŸunu vurguluyor.Ve Batı’daki gibi kitlesel sokak eylemleri ve toplantılar yaptıklarının söylenemeyeceÄŸini de ifade ediyor./Archive/2021/3/7/213130145-ic8.jpgOSMANLI’DAN CUMHURÄ°YET’E MÄ°RAS!Aslı Davaz’ın kitabı hazırlarken yanıt aradığı noktalardan biri de bu; yani uluslararası iliÅŸkiler alanında Osmanlı kadın hareketinin, Cumhuriyet kadınlarına enternasyonalist kızkardeÅŸlik temelinde bir miras bırakıp bırakmadığı.Yazarın vargısı; eski ve yeni her iki devletin benimsediÄŸi, örgütlenme modellerinin geliÅŸmesine engel olan, sivil örgütlenme politikası nedeniyle söz konusu mirasın “kayda deÄŸer olmadığı†yönünde.Ä°ncelemede ayrıntılarıyla ortaya konulduÄŸu gibi Osmanlı aktivistlerinin çalışmaları, yazıları, yayınları, örgütlendikleri derneklerin sayısı ile erken Cumhuriyet dönemi feministlerinin çalışmaları karşılaÅŸtırıldığında, Cumhuriyet dönemi feministleri de bu nedenle parlak bir tablo çizemiyor.Bu noktada Batının süfrajist, eÅŸitlikçi ve özgürlükçü örgütlerine en yaklaÅŸabilen iki örgüt söz konusu: Osmanlı feministlerinden Ulviye Mevlan Civelek ve arkadaÅŸlarının 28 Mayıs 1913’te kurduÄŸu Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-i Nisvân Cemiyeti ile Cumhuriyet’in ilk feministlerinden Nezihe Muhiddin ve arkadaÅŸlarının 15 Haziran 1923’te kurduÄŸu Kadınlar Halk Fırkası.Ä°ncelemede on dokuzuncu yüzyılın sonunda doÄŸan Cumhuriyet’in ilk feministleri ise ÅŸu isimlerle anılıyor:Halide Edip, Âfet Ä°nan, Lâtife Bekir, Lâmia Refik, Seniha Rauf, Necile Tevfik, EfzayiÅŸ Suat, Nermin Muvaffak, Dr. Pakize Ä°zzet, Mihri Hüseyin PektaÅŸ, Safiye Hüseyin Elbi, Leman Fuat, Faika Nahit, Nebahat Hamit, Piraye Tor, Saadet Refet, AyÅŸe Remzi, Madiha Fethi, Aliye Halit, Aliye Esad, ArayiÅŸ Hüseyin, Hasene Ilgaz, Belkıs Halim, Seniye Cenani, Zekâvet Zati, Emine Saffet./Archive/2021/3/7/213156676-ic10-.jpgORTADOÄžU Ä°LE OSMANLI KADIN HAREKETÄ°NÄ°N GELİŞİM ÇİZGÄ°SÄ° AYNIÄ°ncelemenin önemli vargılarından biri de OrtadoÄŸu’nun erken dönem hak arama mücadelesi ile Osmanlı kadın hareketinin eÄŸitim hakkı, peçeye karşı mücadele ve din alanında reform yapılması noktalarında aynı geliÅŸim çizgisi izlemiÅŸ olması.OrtadoÄŸu’da, Osmanlı topraklarına dahil olan ülkelerde, milliyetçilik ile feminizm arasında kalan bir kadın hareketi oluÅŸmaya baÅŸlamıştı ve bunun niteliÄŸini anlamakta, Huda Shaarawi öncülüğünde kurulan Mısır Faminist BirliÄŸi’nin yayın organı L’Egyptienne dergisi son derece yararlı olmuÅŸtu./Archive/2021/3/7/213444221-ic7.jpgÄ°ncelemede bu noktada ilginç bir gerçekle de karşılaşıyoruz:Osmanlı kadın hareketi ve Cumhuriyet’in ilk feministleri OrtadoÄŸu’da geliÅŸen güçlü kadın hareketlerine uzak kalmışlardı; seslerini hem OrtadoÄŸu’da duyurabilmek hem de uluslararası kadın hareketiyle baÄŸ kurmak üzere 1930’da Åžam Kongresi’ni ve 1932’de Tahran Kongresi’ni düzenlemelerine; yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni ve TKB’yi model almalarına raÄŸmen TKB tek bir tebrik mesajı göndermekle yetinmiÅŸti.Bunun sebeplerini ve uluslararası alandaki ayrılıklar temelinde de irdeliyor Davaz.DireniÅŸ ve mücadeleleri ayrı baÅŸlıklar altında anılan OrtadoÄŸu’nun aktivist kadınlarının baÅŸlıca isimlerini vererek sonlandıralım yazıyı:* Suriyeli feminist, yazar, ÅŸair, gazeteci Mary Ajamy.* Åžam Kadınlarının Uyanışı DerneÄŸi kurucularından, bağımsız-laik Suriye için ve peçeye karşı mücadele veren Nâzik el-Âbid.* Saiza Nabarawi’yle birlikte Mısır Feminist BirliÄŸi’nin dünyaca tanınan kurucularından Huda Shaarawi.* Yine eÅŸitlik-özgürlük yanlısı Ä°ran kadın hareketinin önemli temsilcilerinden Ä°ran Yurtsever Kadınlar BirliÄŸi’nin kurucularından Mohtaram Eskandari, Nur Alboda Mageneh, Mastûre AfÅŸar.* Zeban-è Zenan gazetesinin kurucusu, 1932 Tahran Kongresi’nin hazırlayıcılarından Sedigeh Dowlatabadi.EÅŸitsiz Kız KardeÅŸlik/ Aslı Davaz/ Türkiye Ä°ÅŸ Bankası Kültür Yayınları/ 944 s.(*) On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Ä°ngiltere de doÄŸan, seçme ve seçilme hakkını elde etmek için savaşım veren, çoÄŸunluÄŸunu eÄŸitimli, ÅŸehirli
Gamze Akdemir / Cumhuriyet Kitap Eki
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/669474-dogudan-batiya-oncu-kadin-hareketleri/