Bilge ejderhanın öğretileri!
Günümüzün efsane yazarlarından Le Guin’in söyleşileri, yazmak üzerine düşünen, yazar ve adayları için olduğu kadar Le Guin’i bilinmeyen yönleri ve değerleriyle tanımak isteyenler için de zihin açıcı.
/Archive/2021/3/7/210129007-kapakic3.jpg‘YAZMAK ÃœZERÄ°NE’Roland Barthes, söyleÅŸi türündeki yaygın tutumları eleÅŸtirirken şöyle der; “SöyleÅŸi pratiÄŸi metnini, kitabını yazmış yazarın hâlâ söyleyecek bir ÅŸeyi olduÄŸunu varsayar: Ne söyleyecek? ‘Unuttuklarını’ mı? ‘Atıklarını’ mı? Tabi eÄŸer (ki çoÄŸu zaman durum budur) yazardan söylediÄŸini yeniden söylemesi ya da daha beteri ‘yoÄŸun’ biçimde yazdığını ‘açık seçik’ biçimde söylemesi istenmezse…â€Barthes’ın sözünü ettiÄŸi, yazara kitaplarının konusunu sormak yerine incelikle düşünülüp, kurgulanmış ve yazarın yazıya dökmediÄŸi sözün arayışında olmak gerekliliÄŸidir.GeçtiÄŸimiz günlerde Metis Yayınlarından çıkan Ursula K. Le Guin’in Yazmak Ãœzerine Sohbetler de benzer kaygılarıyla baÅŸlar. “SÖYLEŞİ YAPAN kiÅŸiler içinde en çok korktuklarım, yayınevinin hakla iliÅŸkiler yetkililerinin kitabınız hakkında söylediklerini - ve metinden cımbızlanmış bazı kullanışlı alıntıları - okumuÅŸ olanlardır. Bunlardan birini yüksek sesle okuyup samimi bir ÅŸekilde şöyle derler: “Burada söylediklerinizi biraz açar mısınız?â€Oysa yazar hakkında bilgi sahibi olmak ve o bilgiler ışığında yönlendirilen bir sohbet gerek söyleÅŸinin tarafları gerekse okur tarafından son derece tatmin edicidir. David Naimon’un bu yönüyle Le Guin’in metinleriyle kiÅŸisel bir baÄŸ kurduÄŸu ve dersini oldukça iyi çalıştığı söylenebilir./Archive/2021/3/7/210226710-ic4.jpgZÄ°HÄ°N AÇICIKurmaca, ÅŸiir ve kurmaca dışı olarak üç bölümden oluÅŸan kitap yazmak üzerine düşünen, yazar ve adayları için olduÄŸu kadar Le Guin’i daha önce bilinmeyen yönleri ve deÄŸerleriyle tanımak isteyenler için de zihin açıcı.Esin Ä°leri ve Selahattin Özpalabıyıklar’ın “İki Zihinde Bin Dalga yahut Dalgada Ä°ki Zihin: Bir Diyalog†adlı söyleÅŸilerinde Esin Ä°leri Le Guin ile ilgili şöyle der: “Okurken hikâyelerin üzerinde iki adım yükselip bambaÅŸka ÅŸeyleri düşünürken buluyorum kendimi.â€Sanırım Le Guin’in bende uyandırdığı duyguya en yakın sözler bunlar. O, savunduÄŸu ya da eleÅŸtirdiÄŸi düşünce ile zihinde yeni dalgalar oluÅŸtururken siz o yeni fikrin varlığıyla bambaÅŸka karşılaÅŸmalara, yenidünyalara evriliyorsunuz. Kitabın kurmaca bölümü, yazmak eylemi üzerine tartışmalı birçok konuyu masaya yatırıyor. Edebiyatta taklit ve sınırları konusu da bunlardan biri.Genellikle olumsuz çaÄŸrışımlar uyandıran taklit, Le Guin’e göre yazarın kendi sesini bulmasına yardımcı olacak bir yöntem. “Sanatta taklit, onu icra eden kiÅŸi tarafından bir öğrenme aracı olarak görülmeli; aksi halde intihal olur. Sadece öğrenmek için taklit edersin, ortaya çıkan ÅŸeyi de yayımlamazsın. Veya yayımlarsan da şöyle dersin: ‘Bu bir Hemingvay taklidi.’… Ä°nsanın iyi ÅŸeyler okuyup onlar gibi yazmaya çalışarak öğrenmesi lazım. Bir piyanist hiç baÅŸka bir piyanisti dinlememiÅŸ olsa, ne yapacağını nasıl bilebilir.â€Le Guin’in savunduÄŸu taklit, yaratıcılığın önceden belirlenmiÅŸ modeller ve sınırlar içinde kendine yeni bir yol inÅŸasına dayanır. “Konuya daha geniÅŸ açıdan yaklaÅŸan Gerard Genette, bir metinden yola çıkılarak yazılan her metne verilecek isim taklit olsa da bu yeni metnin ‘basit bir röprodüksiyon deÄŸil, yeni bir ürün’ olduÄŸunu söyler. Çünkü plastik sanatlarda aynen bir kopyanın anlamı varsa da müzikte ve edebiyatta doÄŸrudan taklit anlamsızdır.†diyerek Klasik Fransız edebiyatında Boileau’nun Latin-Yunan klasiklerinin taklidini savunmasını ve La Fontaine’in Ezop’un fabllerini yeniden yazmasını örnek gösterir./Archive/2021/3/7/210237350-ic2.jpgCÄ°NSÄ°YETÇİ EDEBÄ°YAT KANONLARILe Guin’in hem kurmaca hem de kurmacadışı bölümlerinde söz ettiÄŸi bir baÅŸka önemli konu “edebiyat kanonlarının cinsiyetçi tutumlarıâ€.Turgay Anar, “Türk Edebiyatında Edebiyat Kanonu†adlı makalesinde, kanonun gelenekler ve din ile olan yakın iliÅŸkisine deÄŸinir. Kavramın Batıdaki karşılığı sıkı ve korunaklı bir yapı ile güçlendirilmiÅŸ, çizilen sınırların dışında kalan kiÅŸi ya da eserleri saf dışı bırakmak üzerine kuruludur. “Kanon olmuÅŸ eserler tıpkı kutsal kitaplar gibi dokunulmazdır, üzerlerinden eseri ve yazarı yıpratıcı olumsuz tartışmalar asla açılamaz. Onların gösterdiÄŸi her ÅŸey, kesin ve deÄŸiÅŸtirilemez bir nitelikte ‘kanun’ olur… Ölçüye uymayan kanona giremez. Bu kesin ve net bir yargıdır.â€Edebiyat kanonlarına dâhil olmak, getirilerinin yanında birçok kural ve zorunluluÄŸu da beraberinde taşır. Her ne kadar ülkemizde Batıdaki anlamıyla bir edebiyat kanonundan söz etmesek de Deniz Cenk Demir, Åžukufe Nihal’in Cumhuriyet Kanonunda yer bulamamasını kadın oluÅŸuna ve cemiyet içi kadın tacizlerini ifÅŸa ediÅŸine baÄŸlayarak bizdeki edebiyat kanonlarının yaklaşımlarına deÄŸinir.Le Guin edebiyatta dayatılan istisnai kılınma ve kırılgan kadın imajlarını eleÅŸtirdiÄŸi “Yok Olan Büyükannelerâ€de erkek hükümranlığı ve sistem sorunları ile çıkar karşımıza./Archive/2021/3/7/210139991-ic1.jpgWOOLF Ä°LE JOYCEYazarın Virginia Woolf ve James Joyce’u edebi kiÅŸilikleri ve eserleri üzerinden karşılaÅŸtırdığı bölüm ise benim için yazının en can alıcı bölümü. “Sessizlik, sürgün ve kurnazlığı seçen Joyce korunaklı bir hayat sürmüş, kendi yazıları ve kariyeri dışında hiçbir sorumluluk almamıştı. Woolf ise kendi ülkesinde düşünsel, cinsel ve siyasi açıdan sıradışı bir çevrede dolu dolu yaÅŸamıştı... Burada kırılgan olan Joyce, çetin ceviz olan Woolf’tur; kült nesnesi ve talihin jesti olan figür Joyce, birçok yazarı etkilemeye devam eden ve yirminci yüzyıl romanında merkezi bir yere sahip figür ise Woolf’tur.â€Erkek yazar sert, ustalıklı ve etkileyici sıfatlarıyla donatılırken anaakım yazarlar arasına girebilen bir kadın yazar ancak istisnai kabul edilir. Kadın yazarların, “istisnai kılınma†silahıyla deÄŸersizleÅŸtirdiklerini savunan yazar, istisnai kılınmanın altında bir dışlama taktiÄŸi olduÄŸunu savunur.Le Guin’e göre bir kadın yazar herhangi bir erkek yazar karşısında rekabet edemeyecek kadar zarif, dokunaklı ve kırılgan kılınarak deÄŸersizleÅŸtirilir.Yazmak Ãœzerine Sohbetler, zihne yeni soru iÅŸaretleri eken, bildiÄŸini sorgulatan bir söyleÅŸi. Le Guin’in parlak zekâsı, yazarlığının başından sonuna takındığı sorumlu tavır ve edebiyatından ödün vermeyen, popülere yaslanmayan kiÅŸiliÄŸi yine ve yeniden hayranlık uyandırıyor. Amerikalılara ejderhaları sevmeyi öğreten yazar, bilgeliÄŸi ile yeni ÅŸeyler fısıldıyor.Yazmak Ãœzerine Sohbetler / Ursula Le Guin / SöyleÅŸi: David Naimon / Çeviren: Özde Duygu Gürkan / Metis Yayıncılık / 128 s. / 2020.
Sacide Alkar Doster
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/669466-bilge-ejderhanin-ogretileri/