Süleyman Soylu'dan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri'nin mektubuna yanıt
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dünya Mijatovic’in sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan çıkartılan yasaya karşı 25 Şubat’ta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gönderdiği mektup yazdı. Soylu, Mijatovic’in mektubuna yanıt verdi.
Soylu, “Ülkemizde sivil toplum ve örgütlenme özgürlüğüne iliÅŸkin herhangi bir engelin varlığından söz etmek mümkün deÄŸildir†derken, benzer düzenlemelerin Almanya, Fransa ve Ä°ngiltere’de de olduÄŸunu savundu. Bakan Soylu, “Yalnızca ülkemize özgü olmayıp, yurt dışında da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Anayasal düzene karşı iÅŸlenen suçlar ile ırkçılık, ayrımcılık, terör ve benzeri suçların iÅŸlenmesi halinde Almanya'da İçiÅŸleri Bakanı, Fransa'da Bakanlar Kurulu, BirleÅŸik Krallık’ta Hayırseverlik Komisyonu tarafından dernekler hakkında faaliyetten men, görevden uzaklaÅŸtırma ve geçici yönetici ataması yapılabilmektedir†dedi.Kitle Ä°mha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Ä°liÅŸkin Aralık ayında çıkartılan kanunda sivil toplum örgütlerine İçiÅŸleri Bakanlığı tarafından kayyum atama yetkisi verilmiÅŸ, terörden hüküm giyenlerin dernek yöneticisi olması yasaklanmış, derneklerin internet üzerinden yardım toplamaları halinde ise bu paralara el konacağı ve cezalandırılmaları kararlaÅŸtırılmıştı.Türkiye’de terörle mücadeleye yönelik yasal düzenlemelerin çok geniÅŸ kapsamlı uygulanması nedeniyle sivil toplum örgütleri ve AB’nin yanı sıra Türkiye’nin üyesi olduÄŸu Avrupa Konseyi de yasaya tepki göstermiÅŸti. Örgütlenme özgürlüğüne karşı büyük endiÅŸeyle karşılanan Aralık ayında yapılan bu düzenleme Ankara-Strasburg hattında tansiyonun yükselmesine neden oldu.OSMAN KAVALA VE BOÄžAZİÇİ ÖRNEĞİMijatovic, Türkiye’de sivil toplum örgütlerine karşı "zorlu ve düşmanca bir ortam" olduÄŸunu belirterek baÅŸladığı mektubunda, siyasi söylemin insan hakları savunucularını hedef aldığını belirtti. Toplantılara karşı "açık uçlu ve geliÅŸigüzel yasakların" devam ettiÄŸini ve bunun da toplanma özgürlüğüne aykırı olduÄŸunu anımsatan Komiser, bu gösterilerde polisin aşırı güç kullandığını bunun son olarak öğrenci eylemlerinde de görüldüğünü anımsattı. Ancak Komiser bu bölümde doÄŸrudan BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’ndeki eylemlerin adını anmadı. Mijatovic ardından da sözü hâlâ tutuklu bulunan insan hakları savunucusu, iÅŸ insanı Osman Kavala’ya getirdi:“Avrupa Konseyi yetkililerinin tekrarlanan çaÄŸrılarına karşın bir insan hakları savunucusu için AÄ°HM kararının hâlâ uygulanmamış özellikle endiÅŸe kaynağıdır.â€Komiser, mektubunda, yasanın parlamentodan hızla ve sivil toplum örgütlerine danışılmadan geçirilmesini eleÅŸtirirken, bunun Türkiye’de uzun süredir yaÅŸanan “istiÅŸare ve insan hakları savunucularının dahil edilmemesinin†bir örneÄŸi olduÄŸunu söyledi.Ä°ÅžTE YASADAN DUYULAN ENDÄ°ÅžELERMijatovic, Türkiye’de terörle mücadele mevzuatının eleÅŸtirel sesleri kısmaya yönelik olarak kullanılmasının yarattığı kaygıyı da hatırlatarak, yasaya dair endiÅŸelerini sıraladı:*Yasanın İçiÅŸleri Bakanına bir kiÅŸinin vakıf veya dernek üyeliÄŸini askıya alma hakkı vermesi,*Yasanın bakana söz konusu derneÄŸe kayyum atama hakkı vermesi,*SoruÅŸturmanın sonucuna kadar söz konusu derneÄŸin faaliyetlerinin askıya alınabilmesi,*Terör suçundan mahkum edilenlerin, suçlarını çektikten sonra bile dernek yönetimlerinde görev almasının yasaklanması,*Derneklerin ve vakıfların internet üzerinden yürüttüğü yardım toplama kampanyalarına karşı İçiÅŸleri Bakanlığı’na Sulh Ceza HakimliÄŸi aracılığıyla 24 saat içerisinde bu kampanyayı engelleme yetkisi verilmesi,*Bu kampanyaları düzenleyenlere karşı toplanan paralara el konmasının yanı sıra 200 000 liraya kadar ceza kesilmesinin öngörülmesi,*Hükümetin STÖ’ler üzerindeki inceleme ve denetleme yetkisinin arttırılması.VENEDÄ°K KOMÄ°SYONU HAZÄ°RAN’DA RAPORUNU AÇIKLAYACAKÖzellikle insan hakları örgütlerinin toplanan bağışlarla faaliyetlerine devam ettiÄŸini ve kamu fonlarının sadece hükümetle aynı deÄŸerleri paylaÅŸan STÖ’lere aktarıldığını da anımsatan Mijatovic, derneklere yönelik denetim sürecinin ÅŸeffaf yürütülmediÄŸine iÅŸaret etti.Mijatovic, mektubuna son verirken ise Konsey’in en önemli hukuk konseyi olan Venedik Haziran ayında söz konusu kanunla ilgili görüşünü açıklayacağını duyurdu. Mijatovic mektubunu, “Türk yetkililere, bu gözden geçirme tamamlanmadan kanunu daha fazla uygulamamaları çaÄŸrısında bulunuyorum†sözleriyle bitirdi.SOYLU: ÖĞRENCÄ°LERÄ°N TAMAMINA YAKINI TERÖR ÖRGÃœTÃœYLE BAÄžLANTILIMijatoviç’in mektubuna, Adalet Bakanı Gül yerine Soylu 4 Mart'ta yanıt verdi. Mektubuna, Türkiye‘nin son 20 yılda sivil toplum ve insan hakları konusunda büyük ilerleme kaydettiÄŸini belirterek baÅŸlayan Soylu, ilk olarak da mültecilere karşı Türkiye’nin üstlendiÄŸi rolü anımsattı.Mijatoviç’in toplanma özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları ve aşırı güç kullanımını eleÅŸtirdiÄŸi mektubunda BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’ndeki olayları, üniversitenin adını kullanmadan örnek göstermesine, Soylu ÅŸu sözlerle yanıt verdi:“Her bireyin görüşlerini dile getirmesi, meÅŸru ve demokratik bir haktır. Fakat ÅŸu bilinmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti barışçıl yollarla fikirlerini ifade eden vatandaÅŸlarımızın arasına karışmış terör örgütlerine müzahir marjinal grup ve kiÅŸilerin yasa dışı eylemleri ile mücadele edecektir. Ulusal ve uluslararası mevzuata uygun bir ÅŸekilde yasaların vermiÅŸ olduÄŸu yetkiler ve adli makamlardan alınan talimatlar çerçevesinde yakalanan ÅŸahısların tamamına yakınının terör örgütleriyle baÄŸlantılı olduÄŸu ortaya çıkmıştırâ€Soylu mektubunda, kanunun hedefinin “daha etkili bir denetimle ÅŸeffaflığın saÄŸlanması, vatandaÅŸların iyi niyetli yardım duygularının suiistimal edilmesinin önüne geçilmesi ve STK’ların daha güvenilir hale getirilmesinin temin edilmesi†olduÄŸunu yazdı.SOYLU: HEDEF STÖ’LERÄ°N SESÄ°NÄ° DUYURMAKYasanın dernek kurma, üye olma ve derneklerin faaliyetlerine yönelik bir kısıtlama getirmediÄŸini savunan Soylu, “Ülkemizde sivil toplum ve örgütlenme özgürlüğüne iliÅŸkin herhangi bir engelin varlığından söz etmek mümkün deÄŸildir†dedi. Soylu, katılımcı demokrasiyi teÅŸvik etmek ve STÖ’lerle istiÅŸare için Bakanlığı’nda Toplum Ä°stiÅŸare Kurulu kurulduÄŸunu, 2058 STK’nın ziyaret edildiÄŸini ve 14 120 STK temsilcisiyle anket yapıldığını söyledi. Soylu, “İddia olunduÄŸunun aksine, STK’ların sesini kısmak üzerine deÄŸil, bilakis seslerini daha fazla duyurmak üzerine inÅŸa edilmiÅŸ yeni bir sivil toplum stratejisi belirledik†dedi."DERNEK ÃœYESÄ° OLAMAZ DEMEDÄ°K, YÖNETÄ°CÄ°SÄ° OLAMAZ DEDÄ°K"Soylu, dernekler kanununda yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸin, “terörizmin finansmanı, karaparanın aklanması ve uyuÅŸturucu suçlarından hüküm giyenlere†yönelik olduÄŸunu belirtti:“Bu kiÅŸilerin derneklerin yönetim ve denetim kurullarında en fazla üç yıl süreyle görev almaları yasaklanmıştır. Bu suçlardan mahkum olan kiÅŸilerin, dernek üyesi olmalarına ya da dernek genel kurul toplantılarına katılmalarına yönelik herhangi bir yasaklayıcı düzenleme bulunmamaktadır. Bir baÅŸka ifadeyle, bu hükümler, kiÅŸilerin dernek üyeliÄŸine deÄŸil, yönetici olmalarına manidir.â€"BAKAN UZAKLAÅžTIRIR, MAHKEME KAYYUM ATAR"Soylu, bu suçlar nedeniyle dernek görevlileri ve personel hakkında baÅŸlatılan kovuÅŸturma sonucunda bu kiÅŸi ve organların İçiÅŸleri Bakanı tarafından görevden uzaklaÅŸtırılabileceÄŸini ama yerlerine atamanın ancak mahkeme tarafından yapılabileceÄŸini savundu. Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu tedbirin yeterli olmaması ve gecikmesinde sakınca bulunması durumunda ise İçiÅŸleri Bakanı’nın derneÄŸi geçici olarak faaliyetten ' alıkoyabileceÄŸi ve derhal mahkemeye baÅŸvuracağı, mahkemenin 48 saat içerisinde faaliyetten geçici alıkoymaya iliÅŸkin kararını vereceÄŸi; ilgililerin her zaman faaliyetten geçici alıkoyma kararının kaldırılmasını talep edebileceÄŸi ve mahkemenin bu talebi gecikmeksizin karara baÄŸlayacağı düzenlenmektedir. Bu ÅŸekilde terör örgütleri ve suç ÅŸebekelerinin dernekleri kullanmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. â€"BU YETKÄ° ALMANYA, FRANSA, Ä°NGÄ°LTERE’DE DE VAR"Soylu, İçiÅŸleri Bakanı’na verilen bu yetkinin baÅŸka ülkelerde de olduÄŸunu savundu:“Sizin de bildiÄŸiniz gibi bu tarz tedbirler, yalnızca ülkemize özgü olmayıp, yurt dışında da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Anayasal düzene karşı iÅŸlenen suçlar ile ırkçılık, ayrımcılık, terör ve benzeri suçların iÅŸlenmesi halinde Almanya'da İçiÅŸleri Bakanı, Fransa'da Bakanlar Kurulu, BirleÅŸik Krallık’ta Hayırseverlik Komisyonu tarafından dernekler hakkında faaliyetten men, görevden uzaklaÅŸtırma ve geçici yönetici ataması yapılabilmektedir. â€"YARDIM PARASI TOPLAMAYA ERİŞİM ENGELLEME KARARI YARGININ"Derneklerin internet üzerinden toplayacağı bağışlara yönelik getirilen düzenleme kararının Sulh Ceza HakimliÄŸi tarafından alınacağını belirten Soylu, deÄŸiÅŸikliÄŸin sadece internet ortamındaki izinsiz yardım toplama faaliyetlerinin önüne geçmeyi hedeflediÄŸini söyledi. Soylu, derneklere böyle bir durumda 200 000 liraya kadar ceza kesilmesinin önünü açan deÄŸiÅŸikliÄŸin de Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) yaptırımların yetersiz olduÄŸuna yönelik talepleri nedeniyle alındığını savundu. Cezalandırmaya ise fiilen ısrarla tekrarlanması halinde baÅŸvurulacağını belirtti.ZORLUKLARIMIZI KABUL EDÄ°NSoylu mektubunu ÅŸu sözlerle bitirdi:"Ãœlkemizin terörizm ve terör örgütleriyle mücadelesinde karşılaÅŸtığı olaÄŸandışı zorlukları kabul etmeniz bizim için önemlidir. Bu uÄŸurda aziz ÅŸehitlerimizin canları baÅŸta olmak üzere bedeli rakamlarla ifade edilemeyecek acılara ve maliyetlere katlanmış bir ülke olarak tüm gayretimizi daha fazla demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları için sarf etmeye son derece kararlıyız. Sivil toplumla ilgili olarak evrensel ilkeler çerçevesinde yapılan düzenlemeler de vatandaÅŸlarımızın haklarının terör örgütlerince istismar ve ihlal edilmemesi amacını taşımaktadır."
cumhuriyet.com.tr
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/670115-suleyman-soyludan-avrupa-konseyi-i%CC%87nsan-haklari-komiserinin-mektubuna-yanit/