News - Haberler
Covid-19 pandemisi ile bir yıl-1: Derinden sarsıldık
| Thursday, 03.11.2021, 03:33 AM | (197 views)
Covid-19 pandemisi ile bir yıl-1: Derinden sarsıldık
2020 yılının mart ayıydı. Dünya yeni bir virüs yayılmasıyla sarsıldı. Çin’in Wuhan kentinden başlayan Covid-19 salgını hızla yayıldı.
Ä°LK ÅžAÅžKINLIK ATLATILINCA...2020 yılının mart ayıydı. Dünya yeni bir virüs yayılmasıyla sarsıldı. Çin’in Wuhan kentinden baÅŸlayan Covid-19 salgını hızla yayıldı. Yeni ve bilinmeyen bu virüs hastalığı, sıradan bir grip gibi baÅŸlıyor kısa sürede akciÄŸerlerde oksijen alımını engelleyecek ölçüde yerleÅŸerek tedavi edilmediÄŸi takdirde ölümle sonlanıyordu.Virüs hava yoluyla solunum sisteminden giriyor, ağızdan ve burundan alınan havayla bulaşıyor, kısa sürede akciÄŸerlere inerek ölümcül hastalığa yol açıyordu.Ãœlkeler birbiri ardından ilk ÅŸaÅŸkınlığı ve paniÄŸi atlatarak hızla önlem almaya baÅŸladı.Ä°lk önlem, yayılmayı durdurmak oluyordu.Virüs havadan uçak yolculuklarıyla, denizden gemilerle, karadan her türlü araçla yapılan yolculuklarla yayılıyordu.Ãœlkeler bu yolculukları kısıtlayarak önlem almaya baÅŸladılar.Çin ile iliÅŸkide olan bütün ülkeler bu tehdidin altındaydı.Kısa sürede Avrupa, Ä°spanya, Ä°talya, Fransa, Almanya Ä°ngiltere ile salgına yakalandı. Amerika, virüs salgınına uÄŸrayarak hızla epidemi kervanına katıldı.Türkiye 11 Mart’ta ilk hastalık vakalarının saptanması ile pandemi zincirine katılan ülke oldu. Ä°lk ÅŸaÅŸkınlık ve panik durumu atlatılınca durumun kötüleÅŸmesini engellemek için önlem almanın zorunlu olduÄŸu anlaşıldı.Önlemler hızla belirlendi:- Ağız ve burnu örten maske ile hava temasının kontrol edilmesi,- Ellerin sık sık 20 saniye sabun ve suyla yıkanması,- KiÅŸiler arası temasın kesilmesi, araya 1.5 metrelik mesafe konulması.Ben bir hekim olarak daha ayrıntılı bir önlemler listesi önerdim:- Sürekli olarak maske takılması.- Ellerin sabun ve suyla yıkanması. Ayrıca ağız, burun ve boÄŸaz temizliÄŸinin sık sık yapılması.- Çalışma yerlerinin antiseptikle sık sık temizlenmesi.- El sıkma, sarılma, öpüşme gibi alışkanlıkların terk edilmesi, toplu bulunulan mekânlara gidilmemesi.- Kapalı mekânlarda bulunmama. Zorunluluk olduÄŸunda hızla iÅŸini görüp orayı terk etme.- Bağışıklık sistemini güçlendiren önlemleri alma. Düzenli ve yeterli beslenme. Bol su içme. Dinlendirici uykuyu ihmal etmeme. Stres kontrolünü yapabilme.- Sigara içmeme, alkol almama.Bu listede yer alan önlemlere özel bir önem verilmesi için de olabildiÄŸince çaba harcanması gereÄŸini vurguladım.MASKE KARGAÅžASIVirüs salgını ne yazık ki ülkemin çapaçul bir yönetim dönemine rastladı ve önlemlerin alınması kısa sürede sorunlara dönüştü.SaÄŸlık Bakanlığı, baÅŸta Bakan Dr. Fahrettin Koca ile salgını önleme çalışmalarına baÅŸladı. Bir “Bilim Kurulu†kuruldu. Konu ile ilgili üniversite üyelerinden oluÅŸan kurul, önlemleri saptamaya baÅŸladı. Ancak konu, yönetime gelince Bilim Kurulu devreden çıkıyor; yönetim, önlemleri CumhurbaÅŸkanı tarafından açıklıyordu.Bu durum, bilimin siyasal organ tarafından kontrol edildiÄŸini açıklıyordu.Bu arada, ilk önlem olan MASKE konusunun çözülmesi güç bir soruna dönüştüğü anlaşıldı.Maske nerede ve kimler tarafından saÄŸlanacaktı?Maske ücretle mi satılacak, ücretsiz mi dağıtılacaktı?Önce, eczanelerde satılması kararlaÅŸtırıldı.Sonra, ücretsiz olarak PTT tarafından dağıtılacağı söylendi.Daha sonra, karar yine deÄŸiÅŸti, eczanelerden ücretsiz olarak vatandaÅŸlık numarası ile alınacağı söylendi.Bu dağıtımların hiçbirisi gerçekleÅŸemeyince, eczanelerden ücretsiz verileceÄŸi açıklandı.Bu da yürümeyince, maskelerin her yerde ücretle satılmasında karar kılındı.Åžu anda, her yerde, eczanelerde, marketlerde maske ücretle satılmaktadır.Ama, salgının ilk aylarında, 2020 yılının, mart, nisan, mayıs aylarında bu “maske kaosuâ€, bir yönetim skandalı olarak yaÅŸandı.Bu koÅŸullarda bile partizanlık yapılması ne yazık ki ülkenin kader sorunu oluyordu.UMRE ZÄ°YARETÄ°Partizan iktidar, virüs salgını koÅŸullarını da kendisi için fırsatçılığa çevirmeyi ihmal etmedi.Nisan ayının en önemli ulusal bayramı olan “23 Nisan Atatürk’ü Anma ve Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı†kutlamalarını virüs salgınını öne sürerek yasakladılar. Valilik emri olarak yapılan bu yasaklamaların kararı elbette siyasal iktidar tarafından veriliyordu.Ä°leride de “ulusal†nitelikli bütün anma ve kutlamalar yasaklanacak ama “dini†nitelikli toplantıların hiçbirisi engellenmeyecekti.Salgının yayılmasında en büyük rollerden birisi olan “umre ziyareti†izin verilerek gerçekleÅŸmiÅŸ, umreden dönen yolcular ülkeye ayak basmışlardı. Bu durumda kaçınılmaz olarak “karantina süresi olan 14 gün†umreden dönenlerin bir yerde topluca tutulmaları zorunlu oluyordu. Bu önlem de sonradan akla gelince dönenlerin bir bölümü kentlerine, köylerine gittiler.BaÅŸarısız yönetim, geri kalanlara çözüm olarak bula bula öğrenci yurtlarını bu iÅŸe ayırmayı buldu. Yurtta kalan kızlı erkekli öğrenciler apar topar yurtlarından çıkarılarak baÅŸlarının çaresine bakmak zorunda bırakıldılar. Umreden dönenlerin ancak bir bölümü bu yurtlarda 14 gün karantina altına alındılar. Ama bu önlem alınıncaya kadar kentlerine, köylerine giden umreciler, oralarda virüs salgınının yayılmasının aracıları oldular. Hiçbir hatasını kabul etmeye yanaÅŸmayan baÅŸarısız yönetim, bu salgının yayılmasını da umreden dönenlere deÄŸil, yurtdışından gelenlere baÄŸladı.Oysa gerçek, umreden dönenlerin salgının ülkenin her tarafına yayılmasında önemli payının olduÄŸudur.GELENEKLERE SES ÇIKARILMAYINCA! Bu arada “niÅŸan törenleriâ€, “düğünlerâ€, “asker uÄŸurlamalarıâ€, “ev ziyaretleri†gibi topluca birarada bulunulan geleneksel buluÅŸmalar, hiçbir sosyal mesafe kuralına uymadan, maske takmak akla getirilmeden sürdürüldü.“Ulusal bayramlardaki kutlamaları†yasaklayan, bu yasakları da polis gücüyle titizlikle sürdüren yönetimin valileri, kaymakamları bu geleneksel “virüs yayıcı etkinliklere†kayıtsız kaldılar. Toplu kılınan namazlar, bayram namazları, cuma namazları baÅŸlangıçta engellendiyse bile kısa bir zaman sonra “sosyal mesafeye dikkat edilmesi†kaydıyla serbest bırakıldı. SALGIN YAYILIYOR Salgının önlenemediÄŸi görülüyordu.SaÄŸlık Bakanı, her gün hastalığın bilançosunu tablo olarak açıklıyor, bu tabloda “yeni vakalar, hastaneye yatanlar, yoÄŸun bakım hastaları ve ölenler†yer alıyordu.Bu arada “Bilim Kuruluâ€na Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin temsilcilerinin neden alınmadığı tartışma konusu oldu.Türk Tabipleri BirliÄŸi, hekimlerin anayasal meslek kuruluÅŸu olarak ülkede tıp bilimini temsil ediyordu.Birlik temsilcilerinin söz konusu kurula alınmaması acaba her ÅŸeyin açıkça belirtilmemesinden mi kaynaklanıyordu? Hastalık rakamları, ölüm rakamları üzerinde politik kısıtlamalar mı yapılıyordu?Bu kuÅŸku hiçbir zaman tam olarak giderilemedi.Halk saÄŸlığı uzmanları olan Prof. Dr. Ahmet Saltık ve Prof. Dr. Kayıhan Pala, sordukları sorular nedeniyle soruÅŸturmalara uÄŸradılar ama bilim hiçbir zaman susturulamaz.Bilim her zaman haklı çıkar ve gücünü kanıtlar.BÄ°LÄ°M SAFSATAYI YENÄ°YOR Covid-19 salgınının bir önemli göstergesi, bilimin safsatayı yenmesi oldu.Tıp bilimine alternatif olarak çıkarılmaya çalışılan geleneksel yöntemler ile düpedüz hurafeler, bilimsel gerçekler tarafından devre dışı bırakıldı.BaÅŸka zamanlarda pek raÄŸbet görecek “muskalarâ€, “okunmuÅŸ taÅŸlarâ€, “şifalı baharat†muhafazakâr çevreler tarafından bile bu salgında çare olarak kabul edilmedi. BaÅŸka zamanlarda inatla bu sembollere sarılan kesim de “maskesini taktıâ€, “mesafesine dikkat etti†ve “aşısını bekledi.â€Gözle görülmeyen, elle tutulmayan minicik virüsler, Louis Pastör’lerin, Robert Koch’ların büyük çabalarıyla insanlığa “mikroplar†olayını anlattılar ve aşılarla korunmayı armaÄŸan ettiler.Tıp bilimi, öncüleriyle insanlığın yolunu aydınlattı.Ä°slam da bilimsel geliÅŸme çağında tıp bilimine önemli katkılarda bulunmuÅŸ, Ä°bni Sina, El Zehravi, Razi gibi bilginler yapıtlarıyla Batı bilimine de ışık tutmuÅŸtur.Ancak sonraki dönemlerde, Ä°slam dininin katı kurallar içine sokulması bilimsel gerçekler yerine birçok hurafenin yer almasıyla sonuçlanmış, bu alanın geliÅŸmesi durdurulmuÅŸtur.Ãœlkemizde yaÅŸanan “dogmacı iktidarâ€Ä±n siyasal baskısıyla bilim kurumlarına yapılan müdahaleler bilimsel özgürlüğün zararına olmaktadır.Ama bu virüs salgını, bilimin ışığını yeniden ortaya çıkarmış, tartışma kabul etmeyecek biçimde bilim hurafeyi yenmiÅŸtir.EKONOMÄ° ÇÖKÃœYOR Salgının umulandan daha hızlı yayılması, hastane hizmetlerinin zorlanmaya baÅŸlaması, yoÄŸun bakım hastalarının artması üzerine daha köklü önlemlere baÅŸvuruldu.Okullar kapatıldı, restoran ve kafelerde seyrek masa uygulamasına geçildi, evden çıkış günleri, saatleri sınırlandırıldı. 65 yaÅŸ üstündekiler ile 20 yaÅŸ altı çocuk ve gençler için dışarı çıkış daha da kısıtlandı. Bu “Evde Kal†önlemleri ekonomik hayatı giderek daha da olumsuz etkilemeyi sürdürdü.Hemen bütün sektörlerde gelir kaybı yaÅŸandı.Aileler gelirlerinin azalışını günlük yaÅŸamlarında besin maddeleri alımında hemen fark ettiler. Artık her ÅŸeyi daha az almak, daha az tüketmek zorunda idiler. Özellikle et gibi, yumurta, peynir, süt gibi ürünlerde fiyat artışları önlenemiyordu. Bakliyat fiyatları fırlamıştı. Mevsim sebzeleri bile artık taneyle alınır fiyatlara gelmiÅŸti.Gelirlerin azalmasına karşın giderler sürekli artıyordu.Elektrik fiyatlarına zam yapılıyordu. DoÄŸalgaz fiyatı zamlanıyordu. Benzin fiyatı artıyordu. Köprülerin geçiÅŸ ücretleri sürekli artırılıyordu.Hükümet, azalan gelirleri desteklemek için gerekli olanı yapmazken kendi kontrolünde olan tüketim maddeleri zamlarını hiç ertelemiyordu.Bu da yanlış yönetimle, adaletsiz gelir dağılımının çok daha kötü duruma gelmesine neden oluyordu.Ekonomik çöküş, gelirleri azaltarak giderleri artırarak ülkenin sosyal refahının en büyük engeli oluyordu.Ev ekonomisi bütünüyle deÄŸiÅŸiyordu.EVDE HAYAT DEĞİŞİYOR Evde kapalı yaÅŸam sadece evdeki alışkanlıkları deÄŸil, ev halkının ruhsal durumunu da deÄŸiÅŸtirir.Yeni koÅŸullara uyum saÄŸlama yeni beceriler yaratır.Evde ekmek yapma, ev içini yeniden düzenleme, birlikte yeni ÅŸeyler yapma gibi deÄŸiÅŸiklikler evdeki kapalı yaÅŸamı daha çekilir kılar.Ama çocuklar için evde kapalı kalmak daha zordur. Onların hareket gereksinmesi kısıtlanırsa can sıkıntıları artar ve huysuzlaşırlar.Bu durumda çocuklar ve gençler için dijital araçlar daha çok oyalayıcı, daha eÄŸlendirici, daha çok zaman geçirici olurlar.Oysa, çocukların ve gençlerin daha geniÅŸ alanlara, harekete ve sosyalleÅŸmeye gereksinimleri daha fazladır.Bunlar salgın koÅŸullarında dikkate alınmadı.65 yaÅŸ üstünün durumu ise bütünüyle sıkıntılı koÅŸullara terk edildi.65 yaÅŸ üstü kadın ve erkeklerin gezme gereksinmesi, hareket etme zorunluluÄŸu, hava almaya olan istekleri gözardı edildi.65 yaÅŸ üstünü virüs salgınından korumak adına yapılan “evde kal†uygulaması onlar için gerçek bir eziyete dönüştü.“Ne yapılabilir†sorusuna ÅŸu yanıt verilir:20 yaÅŸ altı çocuk ve gençler ile 65 yaÅŸ üstü yurttaÅŸlar için;Her günün belirli saatlerinde belediyelerin onlara tahsis edeceÄŸi araçlarla geniÅŸ alanlara, geniÅŸ parklara götürülmeleri, hareket etme ve hava alma gereksinmelerinin karşılanması bir saÄŸlık önlemi olarak uygulanmalıdır. Gene aynı araçlarla evlerine bırakıldıkları zaman gençlerimiz ve belirli yaÅŸtaki yurttaÅŸlarımız “kendilerinin hapsedilmediÄŸini, tersine saÄŸlıklarının ve sosyal yaÅŸamlarının düşünüldüğünü†anlayacaklardır.Küçük yaÅŸtakilerin de ileri yaÅŸlardakilerin de yaÅŸam sevincini canlı tutmak, bir toplumun genel saÄŸlığı için en önemli görevdir.Halen de yapılması gerekenin bu olduÄŸu kanısındayız.Â
Erdal Atabek
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/670177-covid-19-pandemisi-ile-bir-yil-1-derinden-sarsildik/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/670177-covid-19-pandemisi-ile-bir-yil-1-derinden-sarsildik/
Other News
Fukuşima felaketi: Nükleer santralde neler oldu?
Beşyıl sonra gelen yönetmelikle yetkili sendikaya da söz hakkıverilmiyor:İşçİnİn adıyok
Özelleştirme fırtınası
Boğaziçi direnişine destek olduklarıiçin ev hapsi cezasıverilenöğrenciler: Mücadele hattıörüldü
AKP’lilere‘Yediler yediler doymadılar’diyen 63 yaşındakiÖzselgin hakkında iddianame: Sen misin AKP’yi eleştiren?
Ankara’dan IKBY’ye‘pul’tepkisi
CHP’li Burhanettin Bulut,‘Tek Adam Rejimi’ninÜçYılı’başlıklıbir rapor hazırladı: Her alanda gerileme
Çalışanların yüzde 81’i yoksulluk sınırının altında
Ankara’daki hastanelerden uyarılar yükseliyor
Dinlemezseniz felaket kapıda