Feminist eleştirinin kilometre taşı
Felsefeye, sanat tarihine ve edebiyata feminist bakış açısıyla yaklaşan, metin ve eserlerde kadınların konumunu değerlendiren bir eleştirmendi Linda Nochlin. Özellikle “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Çıkmadı?†makalesiyle feminist sanat tarihinin kuramsal temellerini atmıştı. Kadınlar, Sanat ve İktidar kitabında, bununla birlikte yedi makalesi yer alan yazar, kadın-sanat ilişkisini ve kadının temsilini felsefi ve politik açıdan yorumluyor.
/Archive/2021/3/12/150108329-ic4.jpgARIZA ÇIKARAN VE SORGULAYAN YERGÄ°LERNochlin, bir avangarttı ve sanat tarihine feminist yaklaşımı zerk etmiÅŸti. Sanatsal feminist eleÅŸtirinin, teorik ve toplumsal baÄŸlamda anaakım söylem içine yerleÅŸtirilmesinde önemli bir rol oynamıştı. Kadınlar, Sanat ve Ä°ktidar bu ilintiyle birlikte, feminizmi en muhafazakâr sanatsal disipline dâhil etmenin baÅŸlangıçtaki güçlüklerini de ortaya koyan metinlerden oluÅŸuyor.Bunlar dışında, yazarın feminist sanat tarihinin görevi ve iÅŸlevine dair kimi belirlemeleriyle de karşılaşıyoruz kitapta: “Feminist sanat tarihi arıza çıkarmak, sorgulamak, ataerkil yuvalanmaların tepesini attırmak için var. Anaakım sanat tarihinin yeni bir varyantı ya da bir ilavesi gibi görülmemeli. Tüm gücünü kullandığında, feminist sanat tarihi sınır aÅŸan ve egemen çevrelere karşı bir pratiktir ve disiplinin temel yasalarından çoÄŸunu masaya yatırmaya niyetlenir.â€/Archive/2021/3/12/145951423-ic2.jpgNochlin, gerek plastik sanatlarda gerek edebiyatta ve ÅŸiirde oluÅŸturulmuÅŸ imgeleri çözümleyerek odaklandığı kadın-sanat iliÅŸkisinde iktidarın iÅŸleyiÅŸine, kadınların eser ve söylemlerdeki temsiliyle ilgili birtakım sonuçlara varıyor. Erkek egemen sanat ortamında, kontrol altında tutulması gerektiÄŸi söylenen kadınların birer nesne hâline getirildiÄŸi ideolojiyi eleÅŸtiriyor.Yazar, kadınları belli bir nosyona ve imaja hapseden sanatsal söylemi hatırlatırken eserlerdeki “alt metinlerin†ötesine geçmeyi amaçlıyor:“PeÅŸinde olduÄŸum ÅŸey, bir ‘derinlemesine okuma’ deÄŸil; imajların ötesine geçip de çeÅŸitli resimsel metinlerin yüzeyinin altında yatan daha derin hakikatin alanına doÄŸru ilerlemeye giriÅŸmeyeceÄŸim. Benim kadın-sanat-iktidar üçlüsünü inceleme giriÅŸimim, daha çok ikonografi veya anlatının ana söylemiyle -derinlikleriyle olduÄŸu kadar yüzeyiyle de- eÅŸzamanlı olarak var olan toplumsal cinsiyet farklılıklarıyla iliÅŸkili iktidara dair çeÅŸitli söylemleri çözme çabası olarak düşünülmeli.â€Sembolik iktidarın yaratıcıları ve onların suç ortaklarını ifÅŸa eden Nochlin, ortaya konan zayıf ve güçlü cins imgesi ayrımını eleÅŸtirirken Roma, Victorya dönemi, on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl sanatından örnekler sunuyor.Nochlin, incelediÄŸi eserlerde kadın bedeni üzerinden iktidar çaÄŸrışımı yapan anlı ÅŸanlı ressamları eleÅŸtirirken söz konusu tablolardan büyük hayranlıkla bahsedip onları yüceltenleri, haz alma ve sahip olma fantezisinin failleri diye niteleyerek gözler önüne seriyor./Archive/2021/3/12/150009439-kapak.jpgNochlin’in metinlerinde öne çıkan ÅŸey, ayrımcılık ve cinsiyetçilik eleÅŸtirisi. Güç ve iktidar iliÅŸkisiyle oluÅŸturulan ağın sanattaki yansımasından dem vuran yazar, aynı zamanda kadınların uyumlu ÅŸekilde resmedilmesini ve kendi kaderini tayin etme hakkının sanatsal baÄŸlamda elinden alınmasını da yeriyor. DiÄŸer bir ifadeyle çok uzun süre sanatı yönlendiren bilinçaltını ve bununla kurulan ideolojik yapıyı ortaya koyuyor.Bahsi geçen yapıda kovulma önemli bir yer kaplıyor; bu, oturma odasından gönderilme ya da cennetten uzaklaÅŸtırılma anlamına gelebiliyor. Nochlin, söz konusu kovulmanın sanat eserlerindeki izini sürerken “günahkâr†veya “düşmüş kadın†imgesiyle meydana getirilen ayrımcılığa da eleÅŸtirel bir gözle bakıyor./Archive/2021/3/12/150020907-ic3.jpgBatılı beyaz erkeÄŸin yarattığı sanatsal tahakküm, Nochlin’e göre eÅŸitliÄŸi öteleyip bir tür entelektüel çarpıtmaya yol açıyor ve “Peki, kadınlar erkeklerle gerçekten eÅŸitse neden bugüne kadar hiç büyük kadın sanatçı çıkmadı?†gibi imalarla dolu bir soruya kaynaklık ediyor. Yazar soruya verilen sinsi yanıtı da hatırlatmış: “Hiç büyük kadın sanatçı çıkmamıştır çünkü büyük olmak kadınların kapasitesini aÅŸar.â€Sorunun ve yanıtının arka planındaki önyargıları ve varsayımları da anımsatıyor yazar: “Bu tür bir sorunun ardında, ******* yerine rahmi olan insanların önemli herhangi bir ÅŸey yapamayacağını ortaya koyan ‘bilimsel olarak ispatlanmış’ kanıtlardan tutun da bunca yıldır erkeklerle neredeyse eÅŸit konumda bulunmasına karşın kadınların -üstelik birçok erkek de kendi dezavantajlı konumundan mücadele ederken- görsel sanatlarda hâlâ nasıl olup da sıra dışı öneme sahip bir baÅŸarı elde edemediÄŸine ÅŸaşırmak gibi görece açık görüşlü yaklaşımlara varıncaya kadar envai çeÅŸit varsayım yatıyor.â€Bu önyargı ve varsayımlar, ıskalanmış kadın sanatçıların var olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmiyor. Fakat ötelenemeyen bir diÄŸer gerçek, kurumsal yapılar aracılığıyla palazlandırılan cinsiyetçi sistem. Nochlin, feminist sanatsal eleÅŸtirisini tam da buraya yöneltiyor.Kadınlar, Sanat ve Ä°ktidar / Linda Nochlin / Çeviren: Süreyyya Evren / YKY / 182 s.
Kaan Egemen
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/670655-feminist-elestirinin-kilometre-tasi/