Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Friday, 11.08.2024, 09:37 AM (GMT)

News - Haberler

Alp Ersönmez,‘Plağın heyecanınıözlüyorum’

| Saturday, 03.13.2021, 02:49 AM |   (170 views)


Alp Ersönmez, ‘Plağın heyecanını özlüyorum’ Alp Ersönmez’in uzun bir bekleyişin ardından çıkan yeni albümü “Cereyanlı”, müzikseverlere “dans kokulu bir caz” sunuyor... Alp Ersönmez’in yıllardır beklenen albümü “Cereyanlı”nın dört parçadan oluşan ilk bölümü “Cereyanlı-A”, Space Goats etiketiyle yayımlandı. Ersönmez, bu albümünde “dans kokulu caz” adını verdiği bir müziğin peşinde olduğunu belirtiyor. Albümü dinlediğinizde siz de Ersönmez’in bu amaca ulaştığına tanık olabilirsiniz.Alp Ersönmez’in dünya çapında bilinen ve birbirinden değerli müzisyenlerle birlikte 2013 yılında kayıtlarını tamamladığı projesi “Cereyanlı”nın her bir parçasında Ersönmez’in müziğine eşlik eden önemli isimler ile karşılaşıyoruz. İsveç’ten rapçi Papa Dee, Brezilya’dan etkileyici sesiyle Thalma de Freitas, Fransa’dan duayen trompetçi Erik Truffaz, Norveç’ten eşsiz caz piyanistliği ile Bugge Wesseltoft, Türkiye’den ise Arto Tunçboyacıyan, Bulut Gülen, Can Çankaya, Can Şengün, Çağrı Sertel, Doruk Gönentür, Ediz Hafızoğlu, Engin Recepoğulları, İmer Demirer, Serhan Erkol bir araya gelerek “Cereyanlı”nın müzik dünyasını yaratmışlar. Ersönmez ile konuştuk...- Öncelikle albümün neden bu kadar geciktiğini soralım... Cereyanlı’nın kayıtlarına 2013 Şubatı’nda başladık. Kayıtların bitmesi ve toparlanmasının hemen ardından Gezi olayları başladı. Gezi’den sonra da ülkede devam eden gerginlikler, sonu gelmeyen olaylar, o dönemin albüm çıkarmak için doğru bir zaman olmadığını düşündürdü bana. Daha sonra yoğunlaşan konser programları, İstanbul Sessions, Dilek Türkan, MadenÖktemErsönmez gibi çok fazla zamanımı ayırmam gereken projelerle birlikte albümün çıkışı bu zamana kadar kaldı.- Solo kariyer ve başka isimlerle birlikte yaptığınız çalışmalar arasında bir önceliğiniz var mı? Bir sanatçı için en önemli konu, sanatçı kişiliğini ve rengini yer aldığı her üretimde duyurabilmektir bence. Bununla beraber sanatçının asıl hedefi, her zaman beste yapmak olmalıdır. Bestelerimi sunabildiğim işlerim, gruplarım ve projelerim, kendi sesimi ve rengimi daha çok duyurabildiğim ortamlar sağladığı için biraz daha özel oluyor benim için. Ama daha önemliler anlamına gelmiyor bu. Pop müzik sanatçılarıyla veya pop müzik albümlerinde çalarken de bu rengi elimden geldiğince yansıtmaya çalışıyorum. ‘RUH KATTILAR’ - Albümde birçok önemli isimli var. Ne kattılar bu albüme?Albümün ruhunu! Çekirdek kadro zaten beraber uzun zamandır çalıştığım arkadaşlarım. Ama albüme dahil olan diğer isimler, zaten ara ara beraber konserler ve kayıtlar yaptığım, her zaman bağlantım ve bağım olan sanatçılar. Yurtdışında yaşayan sanatçı dostlarımı yakaladıkça stüdyoya soktum (gülüyor).- “Cereyanlı” ismi nereden çıktı? Albüm fotoğrafları da çok etkileyici, fikir nasıl bulundu?“Cereyanlı” enerjiyi vurgulayan bir isim ve kapaktaki fotoğraf da kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlar ile bu enerjiye atıfta bulunuyor. “Dans kokulu caz” diye bir mottosu var Cereyanlı’nın. Koku ve ses, çok soyut kavramlar ve insandaki çağrışımları konusunda da çok benzerlik gösteriyorlar bence. İçeriğinden ve derinliğinden ödün vermeden, eğlenceli ve enerjik bir müzik yakalamaya çalıştım. Kapak ve fotoğraflar, kayıtları yaptığımız 2013’ten beri hayalimdi. Heykeltıraş arkadaşım İbrahim Koç, kapaktaki demir kaplanmış bas gitarı o zaman benim için yapmıştı. Matart bize atölyesini açtı ve fotoğraf sanatçısı Cem Gültepe, kafamdakinden daha güzel bir kapak çekti.‘SABAHLARI İLK İŞ...’ - Twitter’da “Cereyanlı’yı, ‘kasetlerin arka yüzünü de aynı heyecanla dinlediğimiz dönemlere’ adıyorum” dediniz, yani?Beklediğim kasetler çarşıdaki plakçılara gelecek diye dükkânların önünden ayrılmamış, sabah ilk iş kontrole gitmiş biriyim. O kapaklardaki şarkı sözleri ezberlenir, kim ne çalmış, hangi stüdyoda kaydedilmiş öğrenilir, kasede göz gibi bakılır, kasetteki her şarkıya şans tanınırdı. Şimdi “öneri”lerde en üstte ne çıkıyorsa onu dinleme eğilimdeyiz. Üretim ve tüketim o kadar arttı ki hepimiz bu şekilde müzik dinliyoruz artık. O heyecanı özlüyorum ama yapacak bir şey yok.‘TAKSİM’E GİTMEK İÇİMDEN GELMİYOR’- Siz Beyoğlu’nda birçok mekânda sahneye çıktınız. Taksim’in bugünkü durumunu nasıl yorumlarsınız?Yorumlayabileceğim bir ortam kalmadı ne yazık ki. Pandemiden bağımsız konuşuyorum; Taksim’in ruhunda çok önemli yeri olan canlı müzik mekânlarının birer birer kapanması bundan çok daha önceye dayanıyor. Ranta ve ucuzcu turiste teslim edilmiş bir Taksim’e gitmek içimden gelmiyor artık.‘ÖRGÜTLENME ŞART’- Ayrıca bu pandemi döneminde müzisyenlerin yaşadığı zor durumla ilgili çözüm önerileriniz var mı?Bu iş dernekle falan olmaz, kapsayıcı bir meslek odası veya sendika şart. Yapılan işler için taban fiyatlar belirlenmesi, çalışma saatleri ve koşulları gibi konuların sektörel olarak oturtulabilmesi açısından bu önemli. Mevcut bir sendika var, ben de yıllar önce üye olmuştum ama aranıp sorulmadığım için bir süre sonra üyelikten çıktım. Şimdi pandemiyle tekrar bir hareket oldu galiba ama sonuç yine yok. İnsanlar MESAM’a, MSG’ye yüklendiler ama onların görev tanımında zor durumdaki müzisyenlere yardım etmek yok. İşlevsel bir sendika, meslek odası bunun takibini yapar ve bu öncelikli görevlerinden biri olarak tanımlanırsa, bir daha bu sorunlar yaşandığında daha hafif şiddette atlatılır. Orhun Atmış

Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/670675-alp-ersonmez-plagin-heyecanini-ozluyorum/


(Votes: 0)


Gallery

İnternet Nasıl Çalışır