Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Demir Özlü... Hayalet Oğuz’un tanıklığıyla! Necdet Batum'un yazısı...
Biri ötekini doğrulayan bir sentez olarak yaşamı sonlandırdılar. Bireyin, hüzne kapanışın içe dalım anlarıydı birbirini tamamlayan. Birinin erken ölümü, ötekinin geciken ölümü oldu İthaka’ya varamayansa Demir Özlü’ydü. Tezer daha öteki bir isyan oldu, kendine ve kendini kuşatan anlamsızlığa…
/Archive/2021/3/17/120248967-ic1.jpgFotoÄŸraf: UÄžUR DEMÄ°RDEMÄ°R ÖZLÜ’NÃœN AZÄ°Z ANISINA SAYGIYLA...Arkandaki siyah beyaz fotoÄŸrafın mekanı, Marmara Kafesi’ndeki küllük. Orada zamanın ünlü, düşünür sanatçı ve edebiyatçıları, aydınlar oturur, sohbet ederdi; genç aydın ve yazarlar bulunurdu. Ben de genç bir yazar olarak, zaman zaman küllüğe gider, onlara katılırdım, o fotoÄŸraf ve o anlar iÅŸte, Yahya Kemal’ı bile gördüğümü sanıyorum.DeÄŸinilmesinden uzak durduÄŸu Tezer’i ürkek bir çekingenlikle sordum. O gün ve o anlar, gözlerinin dolduÄŸunu hissettim: “En güzel sanatsal yazılarını, felsefi his ve düşüncelerini bana yazdı; onları bir rulo haline getirip kendi özel arÅŸivimde saklıyorum. Hiç bir yerde de yayımlamayacağım, öyle özel hatırası olarak kalsın†demiÅŸti.Aynen anımsadığım o buluÅŸma…Tezer’e iliÅŸkin bu kapalı kalan gizem, birbirini bütünleyen ve tanımlayan kimliklerdi. Hayalet OÄŸuz onların tanığı oldu…“Hiç kimseyle yaÅŸamak istemiyorum, kendimle bileâ€. / “DoÄŸumum bile kendinden kopma idiâ€YAÅžAMA VE KENDÄ°NE Ä°SYANYaÅŸama ve kendine ve sıradan basitliÄŸe isyan manifestosuydu. Ä°ntihar etmeden intihar eder gibi yaÅŸadı:“Ülkemizde de Pavese döneminde yetiÅŸmiÅŸ, ününü onun kadar dünyaya duyurabilecek bir yazar vardı: Sait Faik. Oysa biz, 1950 yıllarından bu yana yalnız, köy ve popüler edebiyatın peÅŸine takılıp, yalnız bu edebiyatı edebiyat sayma ve yayma eÄŸilimini gösterdik. Bununla da kalmayıp, bu edebiyatın önderlerinin koydukları barikatlarla engellendik.†(Bir Ä°ntiharın Ä°zinde’nin Marburg Edebiyat Ödülü aldığı konuÅŸmasından)Türk yazını sessizce, yeni bir sanatsal sürecin oluÅŸumundaydı o yıllar . Sait Faik’le baÅŸlayan bu yöneliÅŸ, bir ‘Gerçeküstü’ dokunuÅŸuydu.1950’li yıllarda, Ferit Edgü, Demir Özlü, Orhan Duru, Onat Kutlar, Leyla Erbil, Sevim Burak, Nezihe Meriç kuÅŸağı... Tezer’in vurguladığı Peter Handke ve Alain Robbe Grigget’in, ‘Yeni Roman’ eskizleri önlerinde ve “A†Dergisi çerçevesinde hareketin bu oluÅŸum aÅŸamalarının filizlendiÄŸi ilk ellili yıllar.../Archive/2021/3/17/120256529-ic2.jpgMARKSÄ°ST VAROLUŞÇULUKÄ°ÅŸte bu ayrımsı ve öteki kalma sürecin edebiyatı, popülist Toplumcu Gerçekçi edebiyat farkındalığıöne geçip, bir baÅŸka edebiyat devrimi ertelendi... Entellektüel bir hareketti bu yönelim. Kendi içine bile kapalı kalan bir zaman ve uzam ayracı öncesinden Tanpınar'la baÅŸlar bu ertelenme ve zamana kalma … ve “Sükut Suikast(ı)â€larıydı bu zamansal aralık. Okuyucusunu hemen anında bulan, ‘aÄŸa, maraba, muhtar, mütegallibe, köylü, eÅŸkıya’ kırsal kesim gerçeÄŸi bir doÄŸa-insan bütünlüğü destanıydı tabii Türk romanının fenomen kimliÄŸi YaÅŸar Kemal’le..... bilinç ve bilinçaltının asıl sanat ve edebiyatın derinsel öteki katmanları gerçeÄŸi ve onun sesi pek duyulamazdı ve ÅŸansı azdı bu yapılanmalarla.Türk yazınında Marksizmin boÅŸlukta bıraktığı varlık felsefesi, varoluşçuluk belirgenliÄŸi ilk kez bir A Dergisi kurgusunda entellektüel küçük burjuva devrimiyle, ‘elli kuÅŸağı’ hareketiyle öne çıktı. Bu edebiyatın farkındalık yaratan kimliÄŸi Demir Özlü ise, felsefe ile edebiyatı buluÅŸturan bir misyonun tekil ayrımıydı.Halbuki, 65 lerde bir sosyalist ve İşçi Partisi üyesiydi. Bunun bedelini ödedi de… Hukuk Fakültesi asistanıyken 1974 te hapse girdi. AskerliÄŸini MuÅŸ'ta çavuÅŸ olarak yaptırdılar...1984’te ülkesinden sürgündü...ama ne ki, çilesini çeken bir sol insandı o.... buna karşın Sol'un kategorik anlayış ve nominalist formunu aralıklarla eleÅŸtirip, yazın ve sanatın "BÄ°REY" olduÄŸunu belirledi hep.Yapıtlarında, varoluşçuluk ara senteziyle bireyin içsel derinliÄŸi öne çıkar...DeÄŸil mi ki felsefi planda Marksizm’in boÅŸlukta kalan öteki belirleyeni, VaroluÅŸsal Diyalektik’le yeni bir anlatım ve anlayışla (edebi) potansiyelin ortaya çıkışıydı bu süreç. Türk sanat ve yazınında belirlenen bir “öteki insan†oluÅŸ analitiÄŸi, öteki devrim Freud psikanalizminin uzanımıyla belirginleÅŸiyor; kolay okuyucunun beklentisinden de uzakta kalıyordu.Behçet Necatigil sözlüğünde:“Yalın gerçekçiliÄŸin karşıtı bir yazar oldu†diye yazar. “Entellektüel ve esrarlı havasıyla etkili oldu†diye geçer.“ŞU BÄ°REY†DENEMESİ“….. bireyselmiÅŸ gibi görünen kimi ÅŸiirlerin, hikayelerin, romanların – sırasında toplumsal olanı da en derin görüşleriyle yansıttığı; öte yandansa bazı , sadece toplumsal kaygılarla yazılmış yapıtların hiçbir ÅŸey anlatmadığını anlatmadılar deÄŸil…..gerçekten felsefi olarak da bilimsel olarak da bu bayağı ayırım, edebiyat gazetelerinin, edebiyatın yüreÄŸinden uzak sütunlarıyla , düşünmeyen zihinlerin buz tutmuÅŸ katmanlarına yerleÅŸtirilmiÅŸ oldu. (Borges’in Kaplanları- “Şu Birey†denemesinden…)/Archive/2021/3/17/120329123-ic3.jpgBULANTI’DAN BUNALTI’YAÄ°nsanın görünmeyen içsel gizemiyle, sarmal bir kurgu olarak belirginleÅŸir... Sartre ‘Bulantı’sı uzanımı Bunaltı’yla baÅŸlayan bu süreç, hep nihilizmi baÅŸat olarak önde tuttu; anlaşılmayan bir anlam kalarak belirlendi. Dostoyevski’ydi, insanın bilinmez anaforu. Kafka tutkusu O’nu adım adım bu izleklerin iz sürümü olarak yollara düşürdü. Kafka’yı Prag’da sokak sokak aradı; birey ve içe dalım siluetleriydi bu adımlar. Bu siluetlerle yetindi. (Bir Sokağı Aramak öyküsü)Ama öte yandan, Fransız, “yeni romanâ€Ä±n öncülerinden Alain Rob Griyyet’den gelen bir tutumla dağınık, sıra dışı bir sentaks kurgusunu da deniyordu. Soluma öyküsü odur. Dostoyevski ile temellenen Yer Altından Notlar vurgusu, bu Kafka sarmalı, Freud psikanalist ortamının, sanatsal alandaki birey varoluÅŸunun kendi içsel ve özgün bireÅŸimiydi.Yer yer erotik dokunuÅŸlar da belirginleÅŸiyordu. DeÄŸil mi ki, Düşlerin de kendi gerçekleri vardı. Anlamsız olarak kalanın bile bir anlamı olmalıydı. Sanat ve edebiyat, bu sırlar aleminin gizemiyle ilkten buluÅŸuyordu. Öncesinden, Tanpınar’la açımlanan bireyin zaman-uzam aralığı da bir beklentiydi; amaSuskun Suikast’ leriyle kendi kendisiyle kalaraktan…“Siirt’te uzak daÄŸlara akÅŸam saatlerinde çöken yalnızlığı ve yıldızlı geceleri tanıdım…..Yıldızlı gece beni büyülerdi sanki. Sonsuzluk dalga dalga vücudumu ve ruhumu doldururdu. Bir Sümer rahibi gibi muhayyilem hep yıldızlarla meÅŸguldü. Sırrın içinde yüzüyordum…( Katolik Dominicain misyonerliÄŸinin idare ettiÄŸi Fransız okulundayken…)(Alıntı: Günlüklerin Işığında Tanpınar’la BaÅŸbaÅŸa. Ä°. Enginün, Z. Kerman.)Çalakalem bu eskizlerle Tanpınar, V.WOOLF’tan da epeyce deÄŸinir…buna dikkat çeker... O’nu “şekilsiz†diye niteler… çünkü an zaman ve bilinçaltı uzamının belirsizliÄŸidir insanın çözümsüzlüğü… Bir öteki kapanış saatleriyle…“YaÄŸmur çiselemiyor, sanki su havada asılı kalıyordu. Islaklık ışığı almış, kocaman, mat, buÄŸulu bir sarmal yapmıştı. Koca bir torba gibi sarkıyordu ışık.†(Sürgün Küçük Bulutlar)Aslına az rastlanır bu betimlemeyle maddenin fizik deÄŸiÅŸimine evriliyordu birey…Chopain’in Nocturnlerinde derinleÅŸen gecesel anlık kapanışlarının zamanı …Bu ‘bunalım’, OÄŸuz Atay’da aydının Tutunamayanlar’ıyla yeni bir evreye ulaşır:“ …soyutlama gücünden yoksun olduÄŸum için ve özellikle zaman kavramını soyut olarak, yani ele geçmez bir kavram olarak düşünemediÄŸim için süreyi ancak, iki nokta arasında bir cismin hareketi olarak kullanabiliyorum …â€YaÅŸadığımız zamanın ve aydının birey olma kapanışına iliÅŸtiler. Çünkü, çağımız artık, bir bakıma dijital distopyanın kapattığı insandır... A kuÅŸağından Z kuÅŸağına uzanan bir baÅŸka gerçek…MEKTUBUMA YANIT:“‘Bir Sokağı Aramak’ için söylediÄŸiniz ‘imge ve düşün dehlizleri’ metaforu beni çok memnun etti. Gerçekten heyecanla öyle dehlizlerde dolaÅŸmaya çalıştım. Prag’a giderek Kafka’nın izini sürmüştüm. 90’lı yılların baÅŸlarında. Aranan yazar hep O’dur. Çalışmalarınızda baÅŸarılar. Selam ve sevgiler.DEMÄ°R ÖZLÜ“Joyce’un The Death (Ölü) hikayesini yeni buldum. Mektubunuzdan sonra. Uzunca bir hikaye. Okuyamamıştım. Okuyacağım.â€Sevgili Demir Abi, imgelerim özlüyor seni, ancak anılarınla baÅŸ baÅŸa kalabilirim...
Necdet Batum
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/671663-demir-ozlu-hayalet-oguzun-tanikligiyla-necdet-batumun-yazisi/