Anadolu’ya felsefeyle bakmak!
Üretkenliğiyle dikkati çeken yetkin felsefecilerimiz arasında ilk sıralarda yer alan Hilmi Ziya Ülken’in daha önce yayınlanmamış metinlerini içeren iki kitabı daha yayımlandı: Anadolu Hayali ve Anadolu Köklerini Arayış. Felsefeci Ali Utku’nun yayıma hazırladığı kitaplar, 1920’lerin başında yazılmaları bakımından hem Ülken’in düşünce serüvenine tanıklık etme hem de zamanının sorunlarını felsefece işlemesi bakımından da oldukça önemli.
/Archive/2021/3/17/115850735-ic1.jpgHÄ°LMÄ° ZÄ°YA ÃœLKEN’İN DÜŞÜNCE SERÃœVENİ“Hissetmeyen bir adamın inanmasından bir ÅŸey çıkmaz. Yok, eÄŸer Anadolulu ise esasen onu iknaya çalışmak lüzumsuzdur. Hissiyatını harekete getirmek kâfidir.â€Â Hilmi Ziya ÃœlkenHilmi Ziya Ãœlken, üretkenliÄŸiyle dikkati çeken felsefecilerimiz arasında ilk sıralarda yer alır. Yalnızca felsefe deÄŸil edebiyat alanında da eserler kaleme almıştır. Roman yazması, felsefeci kimliÄŸinin edebiyatı da kapsayan bir geniÅŸliÄŸine iÅŸaret eder. Felsefi ilgi alanı da geniÅŸtir. Türk düşünce tarihinin derinliklerine de yönelir, Ä°slam felsefesi adı verilen felsefi geleneÄŸe de uzanır.Batı felsefe geleneÄŸiyle de ilgilenen Ãœlken’in üretkenliÄŸinin ve ilgi alanının geniÅŸliÄŸinde yatan en önemli etkenlerin başında gelen ÅŸey ise, ülkemizin kendine özgü koÅŸulları baÄŸlamında felsefe kültürü bakımından ihtiyaçları ve sorunlarıdır.Ãœlken, felsefenin belli bir alanıyla sınırlı bir eÄŸitim, düşünme ve yazma çabasıyla sınırlamaz kendini. EÄŸitimden bilime, ahlaktan ontolojiye kadar felsefenin disiplinleri ve sorunları onun düşünme sürecinin baÅŸlıca evreleri ya da parçaları olarak karşımıza çıkar.EÄŸitim felsefesi konusunda geniÅŸ kapsamlı kitaplardan ilki ona aittir. Ne yazık ki eÄŸitim, bu kitabın yazıldığı tarihlerden günümüze kadar, toplumsal bakımdan da en önemli sorunlardan ve tartışma alanlarından biri olmakla birlikte, felsefecilerimiz eÄŸitim kavramını ve olgusunu eÄŸitim bilimcilere bırakmış bir görünüm sergilemektedirler.Felsefeden beslenmeyen eÄŸitim bilimlerinin durumu ve kavramsal donanımdan yoksun eÄŸitim anlayışının yol açtığı sonuçlar ve yansımalar hem kuramsal alanda hem de pratikte, uygulamalarda sıkça karşımıza çıkar.Ãœlken, gerek eÄŸitim gerek araÅŸtırma bakımından ortaya koyduÄŸu katkı ve birikimlerle, sorumluluk duygusu ve bilinci güçlü bir düşünür ve aydın kimliÄŸinin örneÄŸidir.Türk Düşünce Tarihine yönelik çalışmalarıyla da kendi tarih ve kültür birikimimiz içindeki düşünce damarlarını ve köklerini gün ışığına çıkarmaya uÄŸraÅŸmıştır.Bu noktada Türk Tefekkürü Tarihi ve Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸ Düşünce Tarihi gibi kitapları, çaÄŸdaÅŸ düşünce tarihinin klasikleri arasında yerini almıştır.Ãœlken’in üretkenliÄŸi ve bu üretkenliÄŸin ele aldığı konular ve problemlerin çok farklı ve geniÅŸ bir düzlemde yer alması, onun felsefeci kimliÄŸinin ve ortaya koyduÄŸu felsefe birikiminin belirgin hususlarıdır.Bu baÄŸlamda yapılacak okumalar ve eleÅŸtirel çözümlemeler, yalnızca bir Cumhuriyet dönemi düşünürünün anlaşılmasını deÄŸil, aynı zamanda ülkemizdeki felsefe geleneÄŸinin nereden nereye evrildiÄŸini görmeyi de saÄŸlayabilecektir.GeçtiÄŸimiz günlerde Ãœlken’in iki kitabı daha yayımlandı: Anadolu Hayali ve Anadolu Köklerini Arayış. Anadolu Hayali(1918-1921) adlı kitapta ÅŸu metinler yer alıyor: Feryat, Dağınık Parçalar, Anadolulunun Bugünkü Vazifeleri, Anadolu’nun Hakiki Merkezi.Anadolu Köklerini Arayış kitabında ise Ãœlken’in ÅŸu edebi eserleri bulunuyor: Tahir ile Zühre, SiyâvuÅŸ veya Hayalperest, Dibâçe-i Mesnevi.Günümüzün üretken felsefecilerinden Ali Utku’nun yayıma hazırladığı kitaplar, 1920’li yılların başında yazılmaları bakımından hem Ãœlken’in düşünce serüvenine tanıklık etme hem da zamanının sorunlarını felsefece iÅŸlemesi bakımından da oldukça önemlidir.Genç bir düşünür olarak Ãœlken’in bu metinleri felsefe alanında ilerleyen zamanlarda ele alacağı sorunların ve felsefeci kimliÄŸinin de belirmeye baÅŸladığı metinler olarak Türk düşünce tarihiyle ilgili araÅŸtırmacıların da ilgisini çekecektir.TÃœRK TARÄ°HÄ° VE KÃœLTÃœRÃœNE BAKIÅžIÃœlken’in mütareke günlerinde kaleme aldığı metinlerde, yaÅŸadığı tarihsel zamanların izleri kadar onun güncellik içinden tarihe bakışı da yer almaktadır.Türk tarihine ve kültürüne geniÅŸ bir bakış açısıyla yönelen Ãœlken, Batılı düşünce akımlarıyla arasına mesafe koyarken özgün ve özgür bir düşünme yolunda ilerleyen bir düşünür kimliÄŸinin de niteliklerini ortaya koyar.Ãœlken yalnızca batı kökenli felsefelere deÄŸil aynı zamanda yaÅŸadığı dönemin düşünce akımlarına ve ideolojilerine de eleÅŸtirel bir tavır takınarak kendi yolundan gitmeyi tercih eder. Bu baÄŸlamda onun Ä°stanbul’un merkezde olduÄŸu Osmanlı ile Anadolu arasında yaptığı ayrımlar dikkat çeker./Archive/2021/3/17/115901469-ic2.jpgANADOLUCU DÜŞÜNCE VE KURUCU METÄ°NLERÄ°Tarihi ve kültürü bakımından Anadolu’yu düşüncesinin temeline yerleÅŸtiren Ãœlken, yapılması gereken ÅŸeylerin neler olduÄŸu konusunda hem kendine hem düşünce insanlarına bir görevler listesi de ortaya koyar. Bu noktada Ãœlken, Anadolu’nun tarihsel ve kültürel mirasına dayanarak bir gelecek arayışı ve idealler peÅŸinde olduÄŸunu gösterir.Ali Utku, Ãœlken’in Anadolucu düşüncenin kurucu metinleri hakkında ÅŸunları söyler:“Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸ Düşünce Tarihi kitabında olduÄŸu gibi önceki ve sonraki metinlerinde de Hilmi Ziya Anadoluculuk hareketinden memleketçilik baÄŸlamında bahseder. Anadolu belirli, lokal bir coÄŸrafi, tarihsel, kültürel ve siyasi gerçekliÄŸi adlandırdığı için daha evrensel bir düşünce formunu ifade edecek Memleketçilik adlandırmasını tercih eder. Bu anlamda Memleketçi düşünce formunun, ‘muayyen bir vatan gerçekliÄŸi’ olan Anadolu’dan hareket eden biçimi olarak AnadoluculuÄŸu görebiliriz.†(Utku 2020: 19-20)Utku, Ãœlken’in düşüncelerindeki evrilmelere de dikkat çekerek ÅŸunları söyler: “Hilmi Ziya’nın 1915’te Turancılıkla baÅŸlayıp AnadoluculuÄŸa evrilen, ‘hakiki millet olmak insani mikyasa yükselmekle mümkündür’ dövizinde ifadesini bulan ‘insani vatanperverlik†kavramsallaÅŸtırmasında bir kültürler hümanizmiyle evrenselliÄŸini teyit eden memleketçi milliyetçiliÄŸini son eseri olarak görebileceÄŸimiz Hakimiyet’e kadar, teorik art alanını geliÅŸtirerek sürdürdüğüne de iÅŸaret edebiliriz.†(Utku 2020: 20-21)Anadolu’nun kültür mirası içinde özellikle destanların önemine dikkat çeken Ãœlken, bu anlatıların bir milletin varlığının kurucu unsurlarının başında geldiÄŸini söyler.“Milletin vicdanında asırlık buhranlar yapan öyle derin ve anlatılmaz vakalar vardır ki, bunu bir destan parçası kadar belâgatle hiçbir ÅŸey ifade edemez. (…) Destan bir aynadır. Ä°nsan orada ancak kendi ruhiyetini görür.†(Ãœlken 2020: 185)Bu noktada Ãœlken ÅŸehirli insan için destanların anlamsız ve boÅŸ görünebileceÄŸine de dikkat çeker. Onun metinlerinde merkez karşısında çevrenin, Anadolu’nun ve ÅŸehir karşında köyün ön plana çıkarılması da söz konusudur.NASREDDÄ°N HOCA, BATTAL GAZÄ°, KÖROÄžLUÃœlken’e göre, Anadolu’nun “çok derin bir mazisi ve alnında çizgiler bırakan ne kıymetli tecrübeleri†vardır. “Yalnız icap eder ki, o mazi kurcalansın ve o tecrübeler Anadolu’nun dinç çocuklarına gösterebilsin.†(s. 187)Bu baÄŸlamda Ãœlken, tarihsel-kültürel gerçekliÄŸimizin kurucu kiÅŸilikleri arasında Nasreddin Hoca, Battal Gazi ve KöroÄŸlu’nu anımsatarak, bu üç adamı, “Anadolu ruhunun hakiki numuneleri†olarak deÄŸerlendirir. Ãœlken’e göre, Nasreddin Hoca, hayatın gösteriÅŸine karşı ilgisiz ve kendi saÄŸduyusundan baÅŸka hiçbir ÅŸeye zerre kadar önem vermeyen Anadolu’nun en belirgin tipidir. (s. 179-180)Utku’nun gün ışığına çıkardığı Ãœlken’in bu metinleri, onun ifadesiyle, “karanlık mütareke günlerinde, Osmanlı’nın yıkılışının çatırtıları arasında Anadolu’da doÄŸacak yeni kültür güneÅŸinin hayalini kurduÄŸu, tarihsel belge niteliÄŸindeki metinlerâ€dir./Archive/2021/3/17/115910703-ic3.jpgCUMHURÄ°YET FELSEFESÄ°NÄ°N KURUCU ÖZNELERÄ°NDENKendi tarihsel-kültürel mirasımızı anlama ve yorumlama konusunda olduÄŸu kadar geleceÄŸimize yön verme ve idealler/hayaller ortaya koymada da Ãœlken’in metinlerini deÄŸerlendirmeye ihtiyacımız olduÄŸunu düşünüyorum. Bir düşünce insanı olarak Ãœlken, ortaya koyduÄŸu eserleriyle ve filozof tipi, duruÅŸuyla da Cumhuriyet dönemi felsefesinin kurucu öznelerinden biridir.Sorunlardan, gerçeklikten yola çıkan, yolunu geçmiÅŸin muhasebesi ve geleceÄŸe dair idealleriyle seçen, her türlü fikrin ve ideolojinin eleÅŸtirisini yapan, düşünce alanındaki ve sosyal-politik alandaki kutuplaÅŸmaları/karşıtlık ve dualiteleri aÅŸmaya yönelen, ele aldığı hemen her konuda ve sorunla ilgili olarak sentezler geliÅŸtirmeye uÄŸraÅŸan, yaÅŸadığı tarihsel atmosferin olduÄŸu kadar ulusal-toplumsal dünyanın da dertlerini ruhunda hisseden ve eserleriyle düşünce, duygu ve deÄŸer yaratıcılığını sürdürmekten asla vazgeçmeyen, çok yönlü, ilgi alanı geniÅŸ, bakışı kapsamlı bir düşünür olarak Ãœlken, düşünce tarihimizde saygın bir yer edinmiÅŸtir.Tarihsel deneyimler ve kültürel oluÅŸumlar temelinde yeÅŸeren bir düşünce çizgisini sürdüren Ãœlken’in ortaya koyduÄŸu zengin felsefi birikimin çözümlenmesi, yorumu ve eleÅŸtirel deÄŸerlendirilmesi bugün düşünce ve kültür insanlarına düşen bir görev ve sorumluluktur.Anadolu Hayali (1918-1921) / Hilmi Ziya Ãœlken / Yay. Haz.: Ali Utku / DoÄŸu Batı Yayınları / 304 s. / 2020.Anadolu Köklerini Arayış / Hilmi Ziya Ãœlken / Yay. Haz.: Ali Utku / DoÄŸu Batı Yayınları / 304 s. / 2020.
Mustafa Günay
Read more:
https://www.turkish-media.com/forum/topic/671664-anadoluya-felsefeyle-bakmak/