News - Haberler
Prof. Dr. Kamil Yılmaz: 83 milyon fakirleşecek
| Wednesday, 03.24.2021, 02:00 AM | (173 views)
Prof. Dr. Kamil Yılmaz: 83 milyon fakirleşecek
Prof. Dr. Kamil Yılmaz: 83 milyonluk Türkiye, TCMB Başkanı’nın görevden alınmasıyla daha da fakirleşecek. TCMB’nin politika bağımsızlığı hükümet tarafından tanınmadan ne yerli ne de yabancı yatırımcıyı TL varlıklara yatırım yapmak konusunda ikna etmek mümkün değildir.
Koç Ãœniversitesi Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Kamil Yılmaz, enflasyon, kur, faiz, iÅŸsizlik, büyüme gibi temel verilerde ve piyasalarda oynaklığın çok yüksek olacağı bir döneme girildiÄŸini vurgulayarak TL’nin korumasız kalacağını, kur artışının kaçınılmaz olacağını söyledi.Yılmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) BaÅŸkanı Naci AÄŸbal’ın CumhurbaÅŸkanı kararıyla görevden alınmasıyla ülke ekonomisinin bir anda belirsizliÄŸin ve oynaklığın tavan yaptığı düşük büyüme ve yüksek enflasyon ortamına savrulduÄŸunu ifade etti. “Yabancı yatırımcı AKP iktidarda olduÄŸu sürece Türk varlıklara yatırım yapmak konusunda isteksiz olacak†diyen Prof. Dr. Kamil Yılmaz ile ekonomideki son geliÅŸmeleri konuÅŸtuk.MERKEZ’E GÃœVEN KAYBOLDU- TCMB BaÅŸkanı Naci AÄŸbal’ın görevden alınmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?Merkez Bankası BaÅŸkanı’nın CumhurbaÅŸkanı tarafından atanmasında sadece 4.5 ay sonra görevden alınması, bunun son 20 ayda 3. kez gerçekleÅŸmiÅŸ olması para politikasından sorumlu ve bir anlamda mali piyasalara yön veren Merkez Bankası’na olan güvenin tamamen kaybolmasına yol açtı.  Ancak, bu karar hükümetin ekonomi politikalarına karşı da çok ciddi bir güven erozyonuna yola açtı. Piyasalar hükümetin gerektiÄŸinde 1989’dan bu yana yürürlükte olan serbest kambiyo rejimini sonlandırabileceÄŸini, sermaye hareketlerine kısıtlamalar getirebileceÄŸini düşünecek noktaya geldi. Bu yüzden, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan bugün liberal kambiyo rejiminden dönülmeyeceÄŸi konusunda bir açıklama yapma gereÄŸini hissetti. Merkez Bankası baÅŸkanı deÄŸiÅŸikliÄŸi kararıyla CumhurbaÅŸkanı’nın danışmanlarının yetkinliÄŸi konusunda çok ciddi soru iÅŸaretleri ortaya çıkmıştır. Naci AÄŸbal’ın TCMB yönetiminde attığı doÄŸru adımlarla birlikte yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisine tekrar güven duyduÄŸu bir ortam yaratılmıştı. Son haftalarda gelen veriler ve TCMB’nin 200 baz puanlık faiz artırımı kararı sonrasında TCMB’nin enflasyonu yıl sonunda yüzde 10’a yakın bir seviyeye çekebileceÄŸi beklentisi artmıştı. Faiz artışlarına raÄŸmen ekonominin son dönemde gösterdiÄŸi performans da yıl sonu büyüme beklentilerinin yukarı, yüzde 4-5 aralığına revize edilmesine yol açmıştı. TCMB’nin yılın son çeyreÄŸine doÄŸru enflasyondaki düşüşle birlikte faizi kademeli olarak aÅŸağıya çekmesi büyümeyi daha da güçlendirebilecek bir faktördü.  - Bu karar nelere yol açabilir?Hal böyleyken, alınan bu kararla ülke ekonomisi yüksek büyüme ve görece düşük enflasyon patikasından bir anda belirsizliÄŸin ve oynaklığın tavan yaptığı düşük büyüme ve yüksek enflasyon ortamına savrulmuÅŸ oldu. Aslında bu kararla birlikte hükümet kendi ayağına kurÅŸun sıkmış oldu. Yüzde 14’ün altına inmiÅŸ olan 10 yıllık devlet tahvili faizi Pazartesi itibarıyla yüzde 18-19 arasına çıktı. GeçtiÄŸimiz hafta 290’a kadar düşmüş olan kredi temerrüt takası (CDS) 460’ı geçti. Yıl sonuna dönük bütün beklentiler kötüye dönmüş durumda. Bir hükümet seçime daha iki yıl varken nasıl olur da ekonomi politikasında bu kadar büyük yanlış bir karar alabilir. Bunu anlamak mümkün deÄŸil.POLÄ°TÄ°KA FAÄ°ZÄ° SÄ°YASÄ° SAÄ°KLERLE BELÄ°RLENMEZ- Åžu anda ekonominin tek sorunu faiz mi, asıl halledilmesi gereken sorunlar nelerdir?Para politikasının temel politika aracı gecelik ya da haftalık faizdir. Dünyanın her ülkesinde merkez bankasının politika faizi kararı çok önemli bir gündem maddesidir. Politika faizi siyasi saiklerle belirlenmez, tamamen ekonomik verilerin ülke gerçeklerini yansıtan modeller çerçevesinde deÄŸerlendirilmesi sonucunda konunun uzmanı olan kiÅŸilerin oluÅŸturduÄŸu para politikası kurulu ya da onun muadili tarafından belirlenir.  Merkez bankası özellikle bankalar arası piyasada geçerli olan faizlerde deÄŸiÅŸiklik yaptığı zaman bu deÄŸiÅŸikliÄŸin aktarım mekanizması aracılığıyla aylık, üç aylık, yıllık ve daha uzun vadede faiz oranlarına da yansıması beklenir. Faiz oranlarındaki artışın toplam talebin büyümesini yavaÅŸlatarak enflasyonu kontrol altına alması beklenir.  Ekonomik teknik bir konu olarak faiz kararı uzmanlar tarafından tartışılabilir. Ancak merkez bankası politika faizi kararının ülkeyi yöneten siyasiler tarafından tartışılmasına, eleÅŸtirilmesine çok sık rastladığımız bir konu deÄŸildir.  Ne yazık ki Türkiye’deki durum böyle deÄŸildir. 2010 sonrası dönemde AKP iktidarında BaÅŸbakan ve sonradan CumhurbaÅŸkanı faiz kararlarını doÄŸrudan ya da dolaylı olarak müdahil olagelmiÅŸtir.  İşin vahametini da artıran sorun ise CumhurbaÅŸkanı’nın para politikasının tamamen teknik bir konu olduÄŸunu bir kenara bırakıp reel faizin sıfır olması gerektiÄŸine olan inancını her vesileyle paylaÅŸmasıdır. Enflasyonun kontrol altına alınması için merkez bankasının politika faizini artırması gerektiÄŸi konusunda diplomasını hakkıyla almış bütün iktisatçılar hem fikirdir. Ancak CumhurbaÅŸkanı’nın danışmanlarının kendisinin sürekli vurguladığı “faiz sebeptir, enflasyon sonuç; faizi düşürürseniz enflasyon düşer†önermesinin yanlışlığı konusunda kendisini ikna edemedikleri açıktır. Bu yanlış önermenin ülke siyasetinin en üst düzeyinde sorgulanamaz bir doÄŸru olarak algılanması yüzünden 21. yüzyılın 21. yılında 83 milyonun refahı tehlikeye atılmaktadır.  ARTIK YATIRIMCIYI Ä°KNA ETMEK ZOR- Bu saatten sonra yerlileri TL’ye dönüşe ikna etmek, yabancı yatırımcıyı çekmek mümkün olabilecek mi? Burada hangi adımlar atılmalı?TCMB BaÅŸkanı’nın CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesiyle görevden alınamayacağına dair bir yasa geçirmeden, kısacası TCMB’nin politika bağımsızlığı hükümet tarafından tanınmadan ne yerli ne de yabancı yatırımcıyı ikna etmek mümkün deÄŸildir. Tabi, bu arada yeni atanan baÅŸkanın da görevden alınması, yerine bu iÅŸi hakkıyla yapacak bir iktisatçı atanmalıdır.  Son aylarda eski BaÅŸkan AÄŸbal’ın uygulamalarına güven duyup da Türk Lirası varlıklarda pozisyon açan yabancı yatırımcının görevden alma kararı sonrasında zarar etmesi kaçınılmazdır. Bu yatırımcılar geçmiÅŸte Berat Albayrak dönemindeki uygulamalardan dolayı epey zarar etmiÅŸlerdi. Bu son karar sonrasında da büyük zararlar etmeleri kaçınılmazdır.  “Evet, ne güzel, ülkemizi sömürmelerine izin vermeyeceÄŸiz’ gibi bir slogan atıp yolumuza devam edebiliriz diye düşünenler çıkabilir. Ancak AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin yabancı sermaye bağımlılığı fazlasıyla artmıştır. 2003 sonrasında Türkiye’nin hızlı büyüdüğü dönemlerde büyümeyi yabancı sermaye finanse etmiÅŸtir. Yabancı yatırımcıların bu son karardan sonra AKP iktidarda olduÄŸu sürece Türk varlıklara yatırım yapmak konusunda isteksiz olacakları açıktır. Bundan sonra yabancı yatırımcı çekmek konusundaki sıkıntıları dikkate alırsak, özel sektör ve kamunun dış borcunu çevirmek nasıl mümkün olacaktır? Yabancı sermaye giriÅŸi olmadan kronik cari açık veren bir ülke olan Türkiye yüksek büyümesini nasıl finanse edecektir? Umarım hükümetin bu sorulara verecek cevabı vardır.  83 MÄ°LYON FAKÄ°RLEÅžECEK- Ekonomideki geliÅŸmeler, Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin feshedilmesi, HDP’nin kapatılma davası gibi geliÅŸmeler, yerli ve yabancı yatırımcıda nasıl bir algı yaratıyor?Son bir haftadaki geliÅŸmeler, hükümetin hukuk, insan hakları ve ekonomi alanında yaptığını iddia ettiÄŸi reformlarla çeliÅŸiyor. Hangisi gerçek diye soruyor insanlar, yerli ve yabancı yatırımcılar. Bunun arkasında erken seçim senaryosu mu var diye soruyorlar. Merkez saÄŸda olmak konusunda çok ısrarcı olan bir partinin, bir anda Kürtlerin, kadınların ve gençlerin oylarını yok sayıp milliyetçi ve dinci aşırı saÄŸ oyları garantiye almak için yaptığı hamlenin seçimi kaybetmek anlamına geleceÄŸini nasıl görmediÄŸini merak ediyorlar.  “Ekonomik reformlar†konusuna gelince, 10 gün önce açıklanan bir dizi düzenlemeyi ekonomik reform paketi olarak sunan hükümet belirli bir kamuoyu yaratabileceÄŸini sandı. Ancak açıklananlar farklı sektörleri ilgilendiren bir dizi düzenlemelerden ve temennilerden öte bir ÅŸey deÄŸil; bunu bir ekonomik reform paket olarak adlandırabilmek mümkün deÄŸil. Ona raÄŸmen hükümet reform diyor bu düzenlemelere ve verimliliÄŸi arttıracağını, ÅŸirketleri daha rekabetçi yapacağını iddia ediyor. Aradan bir hafta geçiyor, cuma gecesi açıklanan bir CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesiyle TCMB baÅŸkanı görevden alınıyor ve bunun üzerine Pazartesi kurlarda bir gün içinde 75 kuruÅŸ artışa yol açıyor, ve ÅŸirketlerin sırtındaki dış borç yükünü bir anda 180 milyar lira artırıyorsunuz. Bu kararın sonucu olarak 10 yıllık tahvil faiz oranını bir çırpıda yüzde 14’ten yüzde yüzde 18’e çıkarıp kamunun borç yükünün daha hızlı artmasına yol açıyorsunuz. Kurdaki artışın üretici ve tüketici fiyatlarında yaratacağı ek enflasyonu da hep birlikte önümüzdeki aylarda göreceÄŸiz. Geliri ve serveti tamamen döviz cinsi olanlar hariç 83 milyonluk Türkiye bu kararla daha da fakirleÅŸecek. Sabit ve dar gelirlilerin geçim sıkıntısı daha da ağırlaÅŸacak. 220 MÄ°LYAR DOLAR KAYNAK LAZIM- Türkiye ekonomisi ile ilgili genel bir deÄŸerlendirme yapabilir misiniz, ÅŸu anda en kırılgan noktalar hangileri?Åžu anda Türkiye ekonomisi yükselen pazar ekonomileri arasında en kırılgan ekonomilerden birisi. Bu kararla birlikte Türkiye yıllardır bir arada anıldığı Güney Afrika, Brezilya, Rusya ve Meksika gibi yükselen Pazar ekonomilerinden negatif bir ÅŸekilde ayrışıp enflasyon ve ekonomik belirsizliÄŸin çok daha yüksek olduÄŸu Arjantin’e benzemeye baÅŸlıyor. Dış borç stoku Türkiye’nin kırılganlığını arttırıyor. 435 milyar dolar toplam dış borcun 190 milyar doları bir yıl içinde ödenmesi ya da çevrilmesi gerekiyor. Bu çalkantıyla birlikte beklentilerin kötüleÅŸmesi ve yabancı yatırımcı ve bankaların Türkiye pozisyonlarının kapatmaya baÅŸlamasıyla birlikte bu borcun çevrilmesinde önemli sıkıntılar baÅŸ gösterecektir. Bir de buna Cocvid-19 döneminde turizmin yediÄŸi darbenin de sonucu olarak artan cari açığın finansmanını eklendiÄŸimizde 2021’de 220 milyar dolara yakın kaynağın saÄŸlanmasında yaÅŸanacak sorunlar Türkiye’nin kırılganlığını arttıracaktır.2020 yılında izlenen yanlış politikalarla TCMB’nin rezervlerinin eritilmiÅŸ olması baÅŸlı başına bir kırılganlık yaratıyor. GerektiÄŸinde piyasalara müdahale edebileceÄŸi kendi döviz rezervi olmayan bir merkez bankasının piyasalara müdahaleleri her zaman yetersiz kalacaktır. Bu da kurda olabilecek bir sıçramanın boyutunu daha da arttıracaktır. Bankacılık sektörünün geçtiÄŸimiz yıl Covid-19’a karşı mücadele amacıyla, hükümetin isteÄŸi doÄŸrultusunda ve özellikle kamu bankalarının öncülüğünde verdiÄŸi kredilerin ekonomide olumsuz geliÅŸmeler karşısında geri dönüşünde zorluk yaÅŸanması kaçınılmaz. TL KORUMASIZ KALACAK, KUR ARTACAK- Yıl sonu enflasyon, kur, faiz, iÅŸsizlik, ekonomik büyüme konusunda öngörüleriniz neler?Åžu anda bütün bu temel verilerde ve piyasalarda oynaklığın çok yüksek olacağı bir döneme giriyoruz. Bu temel verilerle ilgili beklentilerde olumsuz yönde deÄŸiÅŸiklik olacağı kesin. Ancak bir-iki günlük geliÅŸmelere bakıp rakamsal olarak kesin bir öngörüde bulunmak çok zor.  Geçen yıl ekonomideki yanlış kararların arkasında eski Hazine ve Maliye Bakanı olduÄŸu düşünülüyordu ve onun gitmesiyle ve Naci AÄŸbal’ın Merkez Bankası baÅŸkanı olmasıyla bir ölçüde ekonomi politikalarının sürdürülebilir olduÄŸu bir döneme girildiÄŸi düşünüldü. Ancak son kararla birlikte Merkez Bankası’nın faiz oranını CumhurbaÅŸkanı’nın izni olmadan arttıramayacağı bir durum söz konusu ve böyle bir durumda da TL’nin korunmasız kalacağı aÅŸikar ve bu durumda kurun artması kaçınılmaz gözüküyor. Atanan yeni baÅŸkanın köşe yazılarından para politikası ve faiz konusunda CumhurbaÅŸkanı’ndan farklı düşünmediÄŸini buna eklediÄŸimizde kurla ilgili beklentilerde olumlu düşünmek zor oluyor.  Ancak bu kararla birlikte artık ekonomide rasyonel kararların alınmasının ancak seçimlerden sonra bir iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mümkün olabileceÄŸini düşünenlerin sayısı artıyor. Seçimlere iki yıl kaldığını düşünürsek bu oldukça uzun bir süre. Â
Şehriban Kıraç
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/672962-prof-dr-kamil-yilmaz-83-milyon-fakirlesecek/
Read more: https://www.turkish-media.com/forum/topic/672962-prof-dr-kamil-yilmaz-83-milyon-fakirlesecek/
Other News
Mansur Yavaştan Sinan Aygün’le ilgiliçarpıcıaçıklama: Beni görevden aldırtmak istedi
DikkatçaÄŸrılarıyapan Koca’ya AKP kongresi tepkisi:“Ülke kıpkırmızıoldu!â€
YARIN, günlerden Cumhuriyet Kitap!
Devrimin yürekli düşünürü; Ceyhun Atuf Kansu! BarışDoster'in yazısı...
‘Madam Bovary benim!’Ülkerİnce'nin yazısı...
Kafka’dan Kafka’ya
Yazınsal deneme... Adnan Binyazar'ın yazısı...
Yapayalnızlığınşairi; Emily!
'Brunelleschi'nin Kubbesi'
Ali Koç: Hocamıza ve tüm teknik kadroya teşekkür ediyorum