News - Haberler
CHP'li vekil Murat Bakan'dan Soylu'ya LGBTİ+ yanıtı
CHP'li vekil Murat Bakan'dan Soylu'ya LGBTİ+ yanıtı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun LGBTİ+ bizim kültürümüzde yoktur ifadelerine CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'dan Osmanlı sarayı örneği ile cevap geldi. İçişleri ?Bakanı Süleyman Soylu, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın sunduğu programda LGBTİ+ bireyler ile ilgili kullandığı ifadeler gündeme oturdu. Soylu, "LGBTi+ denilen değerlerimize uymayan, bu topraklarla uyuşmayan Batının bize sunduğu bir olay. Bizim geçmişimizde LGBTİ+ gibi şeyler var mı? Var da biz mi bilmiyoruz? Bunlar Batı'da olan şeyler. Benim inancıma göre LGBTi+ sapkınlıktır" dedi."OSMANLI SARAYINDA REFERANS BULACAKTIR"Soylu'nun ifadelerinin ardından CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan cevap verdi.Bakan şu ifadeleri kullandı:"Çok methettikleri Osmanlı tarihini, bilhassa Osmanlı sarayını incelesin inanamayacağı kadar çok referans bulacaktır... "/Archive/2021/2/2/221629936-screenshot7.png cumhuriyet.com.trHasan Güneş'ten“Bir Akademisyenin Yabancılaşma Serüveni”
Hasan Güneş'ten “Bir Akademisyenin Yabancılaşma Serüveni” Akademisyen Hasan Güneş'in, “Bir Akademisyenin Yabancılaşma Serüveni” adlı otobiyografik kitabında, liyakatsizliğin, keyfi tutumların, ayrımcılığın izleri okuyucuyla buluşuyor. Liyakatsızlık hemen her kurumda yakıcı bir sorun, söz konusu üniversite kısaca akademi olunca nesillere siyaret ettiği için bedeli çok daha ağır oluyor. Akademi dünyasında liyakatsızlık çeşitli yazın türleriyle dile getiriliyor. “Anılar” bu yayın türleri içerisinde ağırlıklı bir yere sahip. Otobiyografi ise akademisyenlerin genellikle uzak durduğu bir yazın türü. Her ne kadar “öznel anlatım” barındırsa da sorunların ortaya konmasında çok önemli olabiliyor. Akademi dünyasının içinden gelen Hasan Güneş, “Bir Akademisyenin Yabancılaşma Serüveni” adlı otobiyografik kitabında “el yakan” konulara el atıyor. Liyakatsız yöneticilerin, keyfi tutumlarını standart hale getirmeleri, uyguladıkları ayrımcılık, yürüyen işleri sekteye uğratma becerileri - belki de liyakatlı olduklar tek konu- yazarın kendi yaşamından kesitlerle anlatılıyor. Yöneticilerin yaptığı kötü muameleler okurun sabır taşını çatlatıyor! Ancak her ne kadar ödenmiş bedeller olsada, yılmadan mücadele eden bir akademisyenin mücadele azmi önemli mesajlar içeriyor. Akademiden yazarlığı evriliş hikayeseni ustalıkla aktaran Hasan Güneş’in, “Bir Akademisyenin Yabancılaşma Serüveni” adlı Sentez Yayıncılık etiketiyle yayımlanan kitabınde akademi dünyasında özgün eser ve düşünceleriyle önemli yere sahip hocaların görüşleri de yer alıyor. O görüşlerden bazıları şöyle:Prof. Dr. Aytaç Açıkalın: Yaşamak kolay da yaşanmışı tanımlamak, anlatmak, hissettirmek, inandırmak zordur. Hasan Güneş bunu başarmış bence.Prof. Dr. Veysel Sönmez: Bu anılar üniversite yönetiminin ne denli bilimsel ve insani anlayıştan yoksun olduğunu ortaya koyuyor. Genellikle o mevkiyi hak etmeyen yöneticiler kendi güçsüzlüklerini, ezilmişliklerini, yönetime geçince kusmaya başlarlar. Bu psikolojinin bir gereğidir.Prof. Dr Tuncay Akcadağ: Dr. Hasan Güneş Hocam samimi anlatımıyla başından geçenleri bize fısıldıyor. Biz de, bir kez daha anımsıyoruz kötü yöneticilerin ve yönetimlerin nerede olursa olsun mutsuzluğa, felakete, yokluğa sebep olduklarını.Prof. Dr Baki Duy: Ayrımcılık, konumunu, görevi kötüye kullanmak, adam kayırmak...birlikte kurtulmamız gereken toplumsal hastalıklar arasında.. Dostum Hasan Güneş bu kısa otobiyografisinde maalesef eğitim kurumlarında maruz kaldığı bu hastalıklı durumlara dair kişisel deneyimlerini bizlerle içten bir biçimde paylaşıyor. Prof. Dr. Hasan Aydın: Hasan Güneş hocanın, akademik dünyada yaşadıkları, bilgeliğin merkezi olması gereken üniversitelerimizin nasıl da yozlaştığını gözler önüne seriyor. Benzer şeyleri her birimiz yaşadık ve yaşıyoruz aslında. Ancak deşifre etmiyoruz. Oysa deşifre etmek sağaltır. Öğr. Gör. Dr. Pınar KIZILHAN: Sayın Hasan Güneş bu eserinde, olumsuz çevre yaşantılarının, kendisindeki duygusal yansımalarını içtenlikle dile getirip sorguluyor.. Kendi kişisel tarihinde önemli bir yeri olan Sayın Prof. Dr. Mustafa Aydın hocamızla diyalogları paha biçilmez. Hülya Kandemir Yavuz: Eğitim sistemimiz de geçmişten bugüne farklılıklara izin vermedi ki akademi de diğer kurumlardan farksız. Oysa ki; bilim fark yaratır, bilim insanı da farklıdır, fark yaratandır. cumhuriyet.com.trİtalya'daki hükümet arayışında 'Süper Mario' formülügündemde
İtalya'da Başbakan Giuseppe Conte'nin geçen haftaki istifasının ardından yürütülen yeni koalisyon görüşmeleri başarısız oldu. Cumhurbaşkanı, bir teknokrat hükümeti kurmak amacıyla eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ile görüşecek.Habere Gitmek için TıklayınCHP’den kopan vekilleri eleştiren Cahit Berkay:“İstifa etme zamanıdeğil ki!”
CHP’den kopan vekilleri eleştiren Cahit Berkay: “İstifa etme zamanı değil ki!” Sanatçı Cahit Berkay, CHP’den istifa eden 3 milletvekilini eleştirdiği Tweet’iyle gündem olmuştu. Berkay, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yazdıklarının gerekçesini anlatırken, “Haksızlıkların ayyuka çıktığı ortamda sen kalk CHP'den istifa et. İstifa etme zamanı değil ki. İçimden geçenleri yazdım, tepki gösterdim” dedi. Mehmet Ali Çelebi, Özcan Özel, Hüseyin Aksoy'un CHP'den istifa etmeleri kamuoyunda eleştirilerle karşılandı. Sanatçı Cahit Berkay, "Size oy verenleri enayi yerine koydunuz" diyerek istifalara tepki gösterdi.İşte “Bir şey yapmalı” şarkısı hala dillerde olan Cahit Berkay’ın Atilla Güner’le Akşam Postası’na yaptığı açıklamalar şöyle:“Bu ülkeyi öylesine sıradan yaşayan değil, ülkemde ne oluyor ne bitiyor yakından takip eden, kendimce tasvip etmediklerim karşısında da tepkimi gösteren bir insanım. Bugün içinde bulunduğumuz ortamı görmezlikten gelmek olamaz. Ekonomik durumun üstüne pandemi de gelince yüzbinlerce insan mağdur durumunda. Müzisyenlerin adı son günlerde geçmeye başladı. İçimi yakan bir diğer olay da doğa katliamı. Yaylaların iskana ve inşaata açılması, maden arama izinlerinin verilmesi ülkenin her tarafı allak bullak ediliyor. Bunların hepsi bugünkü iktidar tarafından bilinçli şekilde yapılan bir şey. Bunun karşısında da demokratik bir ortam oluşması lazım ki bu ortam da belli. CHP ve İyi Parti var büyük ihtimalle HDP de destekleyecektir. Bu gidişata karşı duran, haksızlıkların ayyuka çıktığı ortamda sen kalk CHP'den istifa et. İstifa etme zamanı değil ki. İçimden geçenleri yazdım, tepki gösterdim.”“MÜCADELE EDECEKSİN”“Hangi parti olursa olsun seni listesine almış, Milletvekili yapmış. Birtakım insanların beklentilerini temsil etmen gerekir. Orada onlar için mücadele edeceksin. Hangi partiden istifa ederse etsin ben hepsine karşıyım. Konu sadece CHP değil. CHP ile ilgili düşündüklerimi söyledim. Hangi partiden olursa olsun yolun ortasında ne sebeple olursa olsun ben istifa ediyorum ama sen oraya seçilirken ki vaatlerinde, duruşunda değişiklik yapıyorsun.Aklı başında olan, gözü açık olan, gidişatı görebilen insanların benden daha farklı düşündüklerini sanmıyorum. Benim dile getirdiğim şeyi düşünen milyonlarca insan var. Partiler üstü bir hareket olması gerektiğini düşündürüyor çünkü demokrasinin tekrar eskisi gibi ya da eskiden daha güçlü bir şekilde gündeme gelip kazanılıp tekrar bu ülkede geçerli olabilmesi için ortak tavır ortaya konulması gerekiyor.” cumhuriyet.com.trRizespor - Kasımpaşa, 1-1'leriniüzmedi!
Rizespor - Kasımpaşa, 1-1'lerini üzmedi! Çaykur Rizespor - Kasımpaşa: 1-1 /Archive%5C2021%5C2%5C2%5C211026525-caykur-rizespor-kasimpasa-fotograflar_9.jpgSTAT: Çaykur DidiHAKEMLER: Serkan Tokat (xxx), Erdinç Sezertam (xxx), Bilal Gölen (xxx)ÇAYKUR RİZESPOR: Gökhan (xxx)- Emir Dilaver (xx), Meriah (xx), Moroziuk (xx), Onur (xxx), Dokovic (xxx), Donsah (xx) (Dk.77 Doğan xx), Boldrin (xx), Fernando (xx) (Dk.46 Michalak xx), Samudio (xx) (Dk.77 Abdullah xx), Söderlund (xx) (Dk.89 Talbi x)KASIMPAŞA: Ertuğrul (xx)- Luckassen (xx), Brecka (xx), Haddadi (xx), Hadergjonaj (xx), Aytaç (xx), Bistrovic (xx), Hajradinovic (xx) (Dk.90 Anıl x), Koomson (xx) (Dk.61 Yusuf xx), Hodzic (xx) (Dk.90 Tosic x), Thelin (xxx)GOLLER: Dk.85 Doğan (Çaykur Rizespor) - Dk. 90+1 Thelin (Kasımpaşa)SARI KARTLAR: Boldrin, Dilaver (Çaykur Rizespor), Hajradinovic, Bistrovic (Kasımpaşa)Süper Lig’in 23’üncü haftasında Çaykur Rizespor sahasında Kasımpaşa ile 1-1 berabere kaldı.13'üncü dakikada sağ kanattan Boldrin'in ceza sahasına gönderdiği ortada iyi yükselen Söderlund'un kafa vuruşunda top kaleci Ertuğrul'da kaldı.17'nci dakikada sağ kanattan gelişen Çaykur Rizespor atağında Boldrin'in ceza sahası içine gönderdiği topla buluşan Söderlund'un penaltı noktası üzerinden çektiği şutta top direğin yanından auta çıktı. 19'uncu dakikada Thelin'in pasıyla ceza sahası içerisinde topla buluşan Hajradinovic'in şutunda top üst direğe çarparak oyun alanına geri döndü.54'üncü dakikada sol kanattan Hodzic'in ceza sahasına yerden gönderdiği pasla topla buluşan Thelin'in şutunda kaleci Gökhan ayaklarıyla topu çıkarmayı başardı.59'uncu dakikada sağ kanattan Emir Dilaver'in ceza alanına yükselttiği uzun topa iyi yükselen Söderlund'un ceza sahası içerisinden yaptığı kafa vuruşunda kaleci Ertuğrul topu kurtardı.71'inci dakikada Hajradinovic aldığı pasla ceza yayı üzerinde topla buluşan Hodzic'in dönerek çektiği sert şutta kaleci Gökhan soluna uzanarak tek hamlede topu kontrol etmeyi başardı.72'nci dakikada Moroziuk'un sağ kanattan gönderdiği ortada ceza sahası içerisinde müsait durumda kafa vuruşu yapan Söderlund'un şutunda top üstten dışarıya çıktı.85'inci dakikada Boldrin ile verkaç yapmak isteyen Doğan'ın pasında top rakip futbolcuya çarptı, seken topu önünde bulan Doğan'ın ceza yayı üzerinden sol ayağıyla çektiği sert şutta meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-0.90+1'inci dakikada Bistrovic'in sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda penaltı noktasında topla buluşan Thelin'in gelişine çektiği sert şutta meşin yuvarlak filelerle buluştu: 1-1.Karşılaşma 1-1 sona erdi. DHAGalatasaray'da Donk farkı!
Galatasaray'da Donk farkı! Galatasaray galibiyet serisini devam ettirirken Onyekuru ve Donk başroldeydi. Galatasaray istim üstünde...İki deplasman virajını döndükten sonra bugün de 'son şampiyon' Başakşehir'i yendiler, Fenerbahçe derbisi öncesi moral buldular.Gerçi Başakşehir'in 'Başak'ı gitmiş, şehri kalmış; toplama bir takım görüntüsündeler. Geçen sene Galatasaray ve Trabzon'u geçip nasıl şampiyon oldular anlaşılır gibi değil!Ama yeni bir teknik direktör Aykut Kocaman ile sahaya çıktılar.O yüzden de dün sadece savunma yaptılar.Aykut Kocaman'ın savunma ve mücadele futbolunu sevdiğini biliyoruz, ama Galatasaray'a karşı 10 kişi ile defans yapar, Crivelli'yi de onların önüne koyar, üstüne üstlük bir de penaltıdan yararlanamazsan yenilirsin!Gelelim Galatasaray'a, istim üstündeler dedik ya; Onyekuru gerçekten nokta atış olmuş. Gaziantep'ten sonra Başakşehir maçının da adamı oldu. Öncelikle rakip defansın gardını düşürüyor.Yoruyor resmen.Gol vuruşları da akıl dolu. Kısa sayılacak boyuna rağmen kafayla ağları sarstı...Kafayla demişken, Donk'un korner atışına yaptığı kafa vuruşuyla farkı açması galiba maçın şifresiydi. Aynı Donk'un 10 numaraları kıskandıracak paslar atması da ilginç. Onyekuru'nun golünde asist yaptı, gitti bir gol attı. Penaltıyı da Onyekuru'nun kazandırdığını unutmayalım. Bu Donk Galatasaray'da bu kadar süre nasıl yedek oturmuş anlaşılır gibi değil.Hani derler ya "Her eve lazım.." diye.Her takıma bir Donk lazım.Merkeze bakarsak; orta alanda Taylan'ın bariz bir egemenliği var. Arda, Etebo ve diğerleri ona ayak uyduruyor. Daha doğrusu top kenarlara - Onyekuru ile - taşındığı için orta alanı daha iyi kullanıyor Galatasaray'ın merkezindeki isimler.Maçın 2. yarısında oyuna girip penaltıdan bir de gol atan yeni transfer Mustafa Muhammed ise güven verdi. Hava toplarında bariz üstün. Tek vuruşları etkili. Fizik gücü de yerinde. Uyum sürecini aşarsa etkili olur.Bu takıma Portekizli sihirbaz Fernandes ve sağ bek Yedlin ile Feghouli ve belki Falcao'yu da ekleyin; Galatasaray iyi takım olmuş...Düne ilişkin Saracchi'nin vites yükselttiğini, Lines'in yeni sağ bekin alınmasıyla vites attığını da ekleyelim.Şimdi yazının bam teli; Kadıköy'deki Fenerbahçe maçı ne olur?İyi olur...Formda, penaltı kurtaran bir Muslera ile hücum silahları çeşitlenen Galatasaray gol, goller atar şimdiden söylemesi. Arif KızılyalınSağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Sağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı Sağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı. Tabloya göre, 7 bin 795 kişiye vaka, 630 kişiye koronavirüs hasta (Covid-19) tanısı konuldu. 120 kişi daha yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nun güncel verileri paylaşıldı.Türkiye'de koronavirüs nedeniyle 120 yurttaşın daha yaşamını yitirdiğini, 7 bin 795 kişiye vaka, 630 kişinin koronavirüs hastası olarak tespit edildiğini bildirdi. Koronavirüs nedeniyle 26 bin 237 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs vaka sayısı 2 milyon 492 bin 977'e yükseldi. Bugün iyileşen sayısı 8 bin 639 oldu. AĞIR HASTA SAYISI BİN 592Tabloya göre, toplam test sayısı 29 milyon 913 bin 245, toplam ağır hasta sayısı bin 592, toplam iyileşen sayısı 2 milyon 492 bin 977, bugünkü test sayısı 140 bin 120 olarak kayıtlara geçti.Türkiye'nin 2 Şubat 2021 güncel koronavirüs tablosu şöyle:/Archive/2021/2/2/193133900-2-subat-2021-korona-tablosu.jpg cumhuriyet.com.trTrump, "Kongre baskınının doğrudan sorumlusu olmakla" suçlandı
Trump, "Kongre baskınının doğrudan sorumlusu olmakla" suçlandı Eski ABD Başkanı Donald Trump, Senatodaki yargılaması öncesinde Demokratlar tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Ocak'taki Kongre baskınının doğrudan sorumlusu olmakla suçlandı. Trump'ın gelecek hafta Senatoda başlaması beklenen azil yargılaması öncesinde Demokratların hazırladığı iddianame kamuoyuna açıklandı.Amerikan medyasına yansıyan iddianameye göre, Trump, kanlı Kongre baskınında kalabalığı "isyana teşvik" ve daha sonra yaşanan şiddetin de "doğrudan sorumlusu" olmakla suçlandı.Senatodaki azil yargılamasında Trump'a karşı iddia makamı görevi görecek Demokrat vekillerin hazırladığı iddianamede, anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle Trump'ın suçlu bulunması ve görevinden azledilmesi gerektiği savunuldu.''TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ TEHDİT ETMİŞTİR''İddianamede, "Başkan Trump'ın icraatının kabul edilemez olduğu en açık ve net şekilde deklare edilmelidir. Onun eylemleri anayasal sistemi ve savunduğumuz temel özgürlükleri tehdit etmiştir" ifadelerine yer verildi.Trump'ın azil yargılaması takvimine göre, söz konusu iddianameye karşı Trump'ın avukatlarının da karşı savunma hazırlaması ve hafta başına kadar sunması bekleniyor.SENATODAKİ AZİL YARGILAMA TAKVİMİ1'i polis 5 kişinin yaşamını yitirdiği Kongre baskını konusunda Trump'ın "isyana teşvik"le suçlandığı azil maddesi, 14 Ocak'ta Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmişti.ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer, Trump'ın Senatodaki yargı sürecinin 8 Şubat haftasında başlayacağını duyurmuştu.Schumer'in açıkladığı takvime göre, hem Trump'ın kendisine yönelik azil maddesine cevap vermesi hem de Temsilciler Meclisi'nin ön duruşma dosyasını sunması için 2 Şubat'a kadar vakti bulunuyor. Trump'ın ön duruşma dosyasına cevap vermesi içinse 6 günü daha olacak.Trump'ın ön duruşma dosyasına ilişkin tüm belge ve delillerini 8 Şubat gününe kadar sunmuş olmasını gerektiren takvime göre, azil istemiyle Senatodaki yargılanmasına 9 Şubat Salı başlanabilecek.Trump'ın suçlu bulunabilmesi için 100 sandalyeli Senatoda en az 3'te 2 çoğunluğun, yani 67 senatörün Trump aleyhinde oy kullanması gerekiyor. Her iki partinin de 50'şer sandalyeye sahip olduğu Senatoda Trump'ın suçlu bulunmasına oldukça düşük ihtimal olarak bakılıyor. AASoylu paylaşımlarına Twitter'dan "nefret söylemi" uyarısıgelmesinin ardından takipçilerini Telegram'açağırdı
Soylu paylaşımlarına Twitter'dan "nefret söylemi" uyarısı gelmesinin ardından takipçilerini Telegram'a çağırdı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'ın tweetlerini kaldırmasının ardından sansürlü bir tweet atarak yurttaşları Telegram'a çağırdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun LGBTİ+ bireylere yönelik nefret suçu işleyen tweetleriine Twitter uyarı notu ekledi. Notlarda, "Bu Tweet, nefret davranışı hakkındaki Twitter Kuralları'nı ihlal etti" ifadeleri yer aldı. Bu gelişmenin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sansürlü bir tweet atarak yurttaşları Telegram'a çağırdı.Soylu'nun attığı sansürlü mesaj şöyle:/Archive/2021/2/2/192250046-screenshot2.pngNE OLMUŞTU?Soylu, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı!” ifadelerini kullanmıştı.İçişleri Bakanı’nın bu sözleri sonrasında birçok sosyal medya kullanıcısı, söz konusu tweeti “Korumalı bir kategoriye karşı nefret suçu işlediği” gerekçesiyle şikayet etmişti.Twitter, ilk kez ABD eski Başkanı Donald Trump’a uyguladığı yöntemin benzeri biçimde, Soylu’nun şikayetlere konu olan tweetine uyarı notu ekledi.Soylu, benzeri bir tweeti bir kez daha attı. Tweetine "Tuzağa düşmeyin" diye yazan Soylu, tweetine eklediği açıklamasında iki kez "LGBT sapkını" ifadelerini tekrar etti. Aynı ifadelerin tekrarlanması ardından Twitter bu tweete de aynı biçimde kısıtlama uyguladı. cumhuriyet.com.trPolisler, Kadıköy’de göstericileri gözaltına alırken bir de sivil polisi gözaltına almayaçalıştı
Polisler, Kadıköy’de göstericileri gözaltına alırken bir de sivil polisi gözaltına almaya çalıştı Yurttaşların ve öğrencilerin Kadıköy'de planlanan eylemine polis çok sert müdahale etti. Polisler, gözaltılar esnasında öğrenci zannederek bir sivil polisi de gözaltına almaya çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan dünkü eylemde 159 kişinin gözaltına alınması bugün Kadıköy’de planlanan eylemde protesto edilmek istendi. Valiliğin ve Kaymakamlığın yasakladığı eylemde, toplanan yurttaşlara polis müdahale etti. Polis, anonslar ardından biber gazlı ve plastik mermili müdahalede bulundu. Polis, eylemdeki öğrencileri ve yurttaşları gözaltına almaya başladı.Gözaltılar esnasında polisler öğrenci zannederek bir sivil polisi de gözaltına almaya çalıştı.İşte o anlar: cumhuriyet.com.trTÜSİAD'dan Boğaziçi açıklaması: Gençlerin sesine kulak verin
TÜSİAD'dan Boğaziçi açıklaması: Gençlerin sesine kulak verin Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolar ve gözaltılara ilişkin bugün bir basın açıklaması yayınladı. TÜSİAD, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlara ilişkin yayınladığı basın açıklamasında "Gençler zekâları, eğitimleri ve umutlarıyla ülkemizin geleceğidir. Boğaziçi Üniversitesi ve tüm üniversitelerde gençlerin sesine kulak vermeye, bilime, fikir özgürlüğüne ve uzlaşıya dayanan değerleri yaşatmaya odaklanmalıyız" çağrısında bulundu.Derneğin internet sitesinde paylaşılan "Gençler zekâları, eğitimleri ve umutlarıyla ülkemizin geleceğidir” başlıklı açıklamada “Boğaziçi Üniversitesi ve tüm üniversitelerde gençlerin sesine kulak vermeye, bilime, fikir özgürlüğüne ve uzlaşıya dayanan değerleri yaşatmaya odaklanmalıyız" ifadeleri kullanıldı.Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:"Ekonomi, hukuk ve demokrasi reformlarının yeniden gündeme geldiği bu dönemin, barışçıl, kimseyi ayrıştırmayan, kapsayıcı yaklaşım ve çözümlerin öne çıkarılması için bir fırsat olarak değerlendirilmesini diliyoruz.Ülkemiz güçlü ve özerk kurumlar, eğitim, bilim ve teknolojiyle gelişecektir. Genç nesillerin kendi ülkesinde değer yaratabileceği ve fikir zenginliği oluşturabileceği bir iklimi hep birlikte sağlayabilmeliyiz. ” cumhuriyet.com.tr