Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 10.08.2024, 12:40 PM (GMT)

News - Haberler

CHP'li Bülbül: Yandaşcebini dolduracak diye...

CHP'li Bülbül: Yandaş cebini dolduracak diye... Aydın’da geçtiğimiz Temmuz ayında 12 ayrı alanda toplam 9 bin 961 hektar alanda maden arama faaliyetleri için ihale ilanına çıkılmıştı. Kısa zaman önce Aydın Ömerler Köyü’nde bin 200 dönümlük mera alnında maden arama faaliyetlerinin başladığı ortaya çıktı.BÜLBÜL: YANDAŞ CEBİNİ DOLDURACAK DİYE YURTTAŞ AÇ BIRAKILAMAZKonuyla ilgili açıklama yapan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, mera alanında yapılacak çalışmaların köylülerin geçim kaynağı olan hayvancılığı bitireceği uyarısı yaparak, “Yaklaşık 600 yurttaş bu meradan geçimini karşılıyor. Mera Kanunu’na göre meralar hayvancılık faaliyetine özgülenmiştir. Başka bir faaliyet gerçekleştirilemez. Yandaş cebini dolduracak diye yurttaşın aç bırakılması kabul edilemez” dedi.ENDEMİK BİTKİNİN NESLİ TEHLİKEYE GİRECEKMera alanı ve çevresinde 10 bin arı kovanının da olduğunu belirten Bülbül, “Ünlü gargan balı da bu alanlarda üretiliyor. Madencilik faaliyetleri endemik bir bitki olan karabaş otu olarak da bilinen gargan otunun neslini tehlikeye sokacaktır. Kısaca yapılan faaliyetlerin ekolojik kıyıma neden olacağı açıktır” dedi.EKOLOJİK HASARIN ARAŞTIRILMASI YAPILDI MI?Konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na soru önergesi de veren Bülbül, Bakan Fatih Dönmez’e şu soruları yöneltti.-Aydın’da 2015-2020 yılları arasında kaç mera arazisinde maden faaliyetleri için tahsis değişikliği için talepte bulunulmuştur? Bu alanlar toplamda kaç dönümdür?-Ömerler köyünde bin 200 dönümlük mera arazisinde maden arama çalışmalarının yapılmasının bölgede oluşturacağı ekolojik hasarın araştırılması yapılmış mıdır? Yapılmış ise araştırmanın sonucu ne olmuştur?-Bölgede yetişen ve endemik bir bitki olan gargan bitkisinin maden arama çalışmaları kapsamında neslinin tükeneceği yönünde görüşler vardır. Bu konu ilgili kamu kurumlarından tavsiye görüşü alınmış mıdır?-Bu alanda izinsiz sondaj yapıldığı iddia edilmektedir. Mera tahsis değişikliği yapılmış mıdır? cumhuriyet.com.tr

Depremzedeçocuklar yalnız bırakılmıyor

Depremzede çocuklar yalnız bırakılmıyor Merkez üssü Ege Denizi’nin Seferihisar açıkları olan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından yaralar sarılıyor. Bayraklı Manavkuyu Mahallesi’nde yaşayan,  depremden etkilenen ailelerin çocukları, Çiğli Belediyesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle hayata tutunuyor. Çiğli Belediyesi’nin çeşitli birimlerinde görev alan ekipler tarafından gün boyunca çocukların eğlenceli vakit geçirerek deprem psikolojisinin üzerlerinden atılması için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. /Archive/2020/11/5/123030676-3.jpgOkul öncesi çocuklar için Çiğli Belediyesi Masal Evi alanda çadırlar kurarak çocuklara yönelik eğitim ve eğlence amaçlı çeşitli aktiviteler düzenliyor. 36 – 53 ay grubu çocuklara yönelik çeşitli oyunlar, boyama, müzikli ritm, masal ve hikaye anlatımı ile kukla oyunları gibi etkinlikler yapılıyor. Bu çalışmalara ayrıca Çiğli Belediyesi ile ortak çalışma protokolü imzalanan Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı da (KEDV) okul öncesi öğretmen, saha koordinatörü ve malzeme sağlayarak destekte bulunuyor. Çiğli Belediyesi çocuk Tiyatrosu ise çeşitli yaş gruplarına yönelik çocuklar için resim, oyun, drama ve dans atölyeleri ile çocukların sanatsal aktivitelerle zaman geçirmesini sağlıyor. Ayrıca tiyatro ve kukla gösterimleri, origami etkinliği ve film gösterimi ile akşam saatleri de dahil olmak üzere çocuklara zevkle geçirebilecekleri zamanlar yaratılmaya çalışılıyor. /Archive/2020/11/5/123028785-basliksiz-1.jpgÇOCUKLAR SPOR YAPIYORÇiğli Belediyesi antrenörleri de sabah saatlerinden itibaren çocuklara çeşitli spor aktiviteleri yaptırıyor. Çeşitli yaş gruplarından oluşan çocukların bir kısmı taekwondo ve spor egzersizleri yaparak streslerini atıyorlar. Yine gün içinde antrenör eşliğinde basketbol ve futbol antrenman ve maçları yaparak günlerini hem hareket ederek hem de eğlenerek geçiriyorlar. /Archive/2020/11/5/123029910-2.jpgGÜMRÜKÇÜ: ÇOCUKLARIMIZ İÇİN BURADAYIZDepremden en çok etkilenen bölge olan Bayraklı ve Bornova’da çeşitli noktalarda kurulan yardım ve destek birimleriyle depremzedelerin yanında olan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü “Belediye olarak farklı etkinlikler düzenleyerek özellikle çocukların gönüllerince vakit geçirmelerini ve deprem psikolojilerini atmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Aile içinde bulundukların durumdan en az hasarla kurtulabilmeleri için bunu yapıyoruz. Çocuklarımızın psikolojik sıkıntılarından kurtulup normal yaşama adapte olmaları bizim için önemli ve ekiplerimizle sahada çocuklarımızın yanındayız” dedi. İZMİR / Cumhuriyet

İki aday da 'ben kazandım' diyor! ABD'de Türkiye benzerliği...

İki aday da 'ben kazandım' diyor! ABD'de Türkiye benzerliği... Amerika Birleşik Devletleri'nde 2 gün önce gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde Donald Trump ve Joe Biden arasındaki 'oy kavgası', 31 Mart 2019'da Türkiye'de yapılan yerel seçimlerde yaşanan olayları aratmıyor... ABD'li seçmenler Donald Trump ve Joe Biden arasındaki gerginliği şaşkınlık içerisinde takip ederken, durumu Türkiye'de takip eden yurttaşlar sosyal medyada  'biz buna alışığız' yorumlarında bulundu.İşte iki ülkedeki seçimde yaşanan benzerlikler:31 MART 2019 İSTANBUL YEREL SEÇİMLERİCHP: BİZ KAZANDIKAKP: BİZ KAZANDIKİstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kimin kazandığı 31 Mart yerel seçim akşamının cevap bekleyen en kilit sorusu oldu. Her iki taraf da yaptığı açıklamalarda İstanbul'u kazandığını açıkladı. Binali Yıldırım'ın İstanbul'u kazandık açıklamasını yaptığı dakikalarda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kendilerindeki verilere göre, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da başkanlığı kazandığını ifade etti. 3 KASIM 2020 ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİDONALP TRUMP: SEÇİMİ BİZ KAZANDIKBIDEN: HAYIR BİZ /Archive/2020/11/5/124021795-thumbsbc65fa6e8fb133c2aee551af0186d967d3.jpgABD başkanlık seçimlerinde oy sayım işlemleri sürerken Donald Trump gazetecilerin karşısına geçerek bir açıklamada bulundu. Trump, "Büyük bir zafer hazırlığındayız. Doğrusu seçimi biz kazandık" dedi./Archive/2020/11/5/125545131-5fa24ba25542830c1078ee72.jpgABD başkanlık yarışının Demokrat başkan adayı Joe Biden ise "Başkanlığı kazanmak için gereken 270 delegeye ulaşacak kadar eyalet kazanıyoruz. Burada kazandığımızı ilan etmiyorum ama seçimin kazananının biz olacağına inanıyoruz.'' dedi.SANDIKLARI TERK ETMEYİNİMAMOĞLU: SANDIKLARI TERK ETMEYİNJOE BIDEN: SANDIKLARI TERK ETMEYİNDemokrat aday Joe Biden, ABD başkanlık seçimlerinde oyların sayıldığı esnada seçmenlerine 'Sandıkları terk etmeyin' çağrısında bulundu.Stay in line, folks.— Joe Biden (@JoeBiden) November 4, 2020BOŞ ARAZİDE OY PUSULALARIAssociated Press ajansının servis ettiği habere göre Texas eyaletinde boş bir arazide çuvallar içinde oy pusulaları bulundu. Türkiye bu manzaraya da alışık. Örneğin 2007 seçimlerinde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil ve parti yetkilileri, Ataşehir'de boş bir arazide oy pusulaları bulduklarını belirmişlerdi./Archive/2020/11/5/130548874-2.jpg650.jpg2009 yerel seçimlerinde ise Ankara'nın Mamak İlçesdi'nin Aşık Veysel Mahallesi'nde boş bir arazide oy pusulalarının yakıldığı ihbarını alan polis, olay yerinde çok sayıda resmi damgalı oy pusulası bulmuştu. Olayla ilgili haberleri ihbar kabul eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddiaları araştırmak üzere soruşturma başlatmıştı.TRUMP'TAN SEÇİMLERDEN ÖNCE GIDA PAKETİBİNALİ YILDIRIM'DAN SEÇİMLERDEN ÖNCE ÇAY PAKETİ/Archive/2020/11/5/132647799-page.jpgVE OYLAR YENİDEN SAYILIYOR...Tıpkı Ekrem İmamoğlu'unun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiği seçimlerdeki gibi ABD'de de oyların yeniden sayılması için Cumhuriyetçi Parti'den büyük bir baskı var. Bu baskı sonucunda bazen sonuçlar Cumhuriyetçilerin aleyhine olsa da yeniden sayılan oylara Türkiye de oldukça alışkın.Trump, “Pensilvanya, Wisconsin, Michigan’da her yerde Biden’ın oylarını buluyorlar. Ülkemiz için çok kötü! Pensilvanya’da 500 bin oy avantajını yok etmeye çalışıyorlar. Aynı şekilde Michigan ve diğerlerinde” dedi.Biden’ın yüzde 49.6 oy oranına sahip olduğu Wisconsin’de Trump’ın oyların yeniden sayılmasını talep edeceği duyuruldu. Trump’ın kampanya danışmanı Bill Stepien yaptığı açıklamada, “Wisconsin’de birkaç yerde sonuçların geçerliliği hakkında ciddi şüpheler uyandıran usulsüzlükler bildirildi. Başkan, yeniden sayım talebinde bulunuyor ve bunu hemen yapacağız” ifadelerini kullandı.Türkiye'den ABD seçimlerini takip eden sosyal medya kullanıcıları ise konuyla ilgili şu yorumlarda bulundu:Geleyim mi? Shall I come? @realDonaldTrump@JoeBiden#ABDninSeçimi#Elections2020 pic.twitter.com/7l43zjWhar— Av.Mahmut TANAL (@MTanal) November 4, 2020Bu seçim heyecanı..biden ın geride olmasına rağmen kazanacağız açıklaması..Abd büyük Türkiye olmuş geçmiş olsun djjd— Cem Öztürk (@CemOzturrk) November 4, 2020abd seçim haberlerine bakın türkiye 2018 updated version— nico (@kidlobotomy) November 4, 2020ABD seçimleri şu an Türkiye simülasyonunu yaşıyor. Yaşanan olaylar ve açıklamalar bir an bizim ülkemizde seçim oluyor hissini yaşatıyor. Amerika siyaseti Türkiye siyasetini geriden takip ediyor. ??— Taha (@_colakoglutaha) November 4, 2020ABD büyük Türkiye oldu. Seçim itirazları aynı. Hiçbirşey olmasa bile kesin birşeyler oldu ??— talatkazan (@TalatKazan) November 4, 2020Türkiye seçim simülasyonu ABD'ye taşınmış şaka gibi— Utku Katipoğlu (@UtkuKatipoglu) November 4, 2020ABD seçimleriyle Türkiye seçimlerinin ortak noktası nedir diye sorsalar şöyle bir açıklama yapardım; Trump (iktidar); Kimse 4 Milyon oy farkla kazandığını düşünmesin tekrar seçim olacak..Biden (İmamoğlu); ????— Ömer Övündür (@omerovundur) November 5, 2020 cumhuriyet.com.tr

UluslararasıPara Fonu (IMF) IMF'denÇin ekonomisi için 'yapısal reform' vurgusu

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Uluslararası Para Fonu (IMF) IMF'den Çin ekonomisi için 'yapısal reform' vurgusu Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin ekonomisinin hızlı bir şekilde toparlanmaya devam ettiğine dikkati çekerek daha fazla yapısal reformun finansal riskleri sınırlamaya, daha yeşil ve daha kapsayıcı büyümeyi teşvik etmeye, dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olabileceğini bildirdi.IMF'den yapılan açıklamada, Çin ekonomisine ilişkin 4. Madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı.Açıklamada, Çin ekonomisinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını kontrol altına almaya yönelik önlemler ve politika eylemlerinin etkisiyle hızlı şekilde toparlanmaya devam ettiğinin altı çizilerek, "Ekonomik büyümenin 2020'de yüzde 1.9 ve 2021'de yüzde 8.2 olması öngörülüyor" değerlendirmesinde bulunuldu.'DENGELİ TOPARLANMA İÇİN MAKROEKONOMİK POLİTİKALAR DESTEKLEYİCİ KALMALI'Gelecek yıl kısmen genişleyen makroekonomik politikaların dengeli bir toparlanmaya yardımcı olacağı belirtilen açıklamada, "Daha fazla yapısal reform, finansal riskleri sınırlamaya, daha yeşil ve daha kapsayıcı büyümeyi teşvik etmeye ve dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olabilir" ifadelerine yer verildi.Açıklamada, Çin'in aşıya erişimi genişletmeye yönelik uluslararası çabaları destekleyerek, iklim değişikliğiyle mücadele ederek, küresel altyapı yatırımları için sürdürülebilir finansman ve düşük gelirli ülkelerin borçlarının hafifletilmesini sağlayarak uluslararası topluluğun küresel ekonominin karşılaştığı bazı büyük zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabileceği aktarıldı.IMF Başkan Yardımcısı Geoffrey Okamoto, konuya ilişkin açıklamasında, ekonomik görünümün artan finansal kırılganlıklar ve giderek zorlaşan dış ortamdan kaynaklanan olumsuz risklerle karşı karşıya olduğunu belirtti.Maliye politikasının biraz genişletici kalması gerektiğini kaydeden Okamoto, "Dengeli bir toparlanma sağlamak için makroekonomik politikaların destekleyici kalması ve etkinliklerinin artırılması gerekir" diye kaydetti. cumhuriyet.com.tr

İtalya, salgının yayılmasınıönlemek içinülkeyiüçbölgeye böldü: Her bölgede farklıtedbirler uygulayacak

İtalya, salgının yayılmasını önlemek için ülkeyi üç bölgeye böldü: Her bölgede farklı tedbirler uygulayacak Conte, Başbakanlıkta düzenlediği basın toplantısıyla imzaladığı yeni başbakanlık kararnamesinin detaylarını kamuoyuyla paylaştı.Kovid-19 virüsünün Avrupa'da ve ülkelerinde şiddetli biçimde yayıldığına dikkati çeken Conte, "Son haftalarda vaka sayısı iki katına çıktı. Bu duruma müdahale etmek zorundaydık. İtalya’yı üç bölgeye ayırdık; sarı (orta riskli), turuncu (orta-yüksek), kırmızı (yüksek riskli). Her birinin kendine özgü kısıtlayıcı tedbirleri var." dedi.Başbakan Conte, salgının ikinci dalgasıyla ilkine nazaran farklı şekilde mücadele etmeleri gerektiğinin altını çizerek, ülke geneline yönelik tedbir almalarının bu aşamada birçok olumsuz etkisi olacağı için bu yöntemi tercih ettiklerini söyledi.Conte, başkent Roma'nın içinde bulunduğu Lazio’nun yanı sıra Abruzzo, Basilicata, Campania, Emilia Romagna, Ligurya, Toskana, Sardinya, Molise, Marche, Friuli Venezia Giulia, Veneto bölgeleri ile Trento ve Bolzano özerk vilayetlerinin sarı kategoride olduğunu, Sicilya ile Puglia bölgesinin ise turuncu kategoride yer aldığını bildirdi.Başbakan, verilerin olumsuz seyrettiği; Lombardiya, Piyemonte, Kalabriya ve Valle d'Aosta bölgelerinin ise daha sert tedbirlerin uygulanacağı kırmızı kategoride yer alacağını duyurdu.4 BÖLGEDE DAHA SIKI TEDBİRLER UYGULANACAKKırmızı kategorideki bölgelerde iş, sağlık ve zaruri durumlar haricinde her türlü hareketin yasaklandığını belirten Conte, bu kategoriye giren bölgelerde yaşayanların dışarı çıkarken izin belgesi taşımasının zorunlu hale geldiğini ifade etti. Başbakan Conte, turuncu ve kırmızı kategorideki bölgelerde her türlü serbest dolaşımın ve bölgeye giriş-çıkışların acil durumlar haricinde yasaklandığını belirterek, bar ve restoranların sadece paket servis hizmeti verebileceğini duyurdu.Başbakan, sarı ve turuncu kategorideki bölgelerde ise iş, sağlık ve acil durumlar dışında 22.00 ile 05.00 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağını kaydetti. Conte, sarı ve turuncu kategoride, ilk ve orta dereceli okullarda yüz yüze eğitimin devam edeceğini ancak kırmızı kategoride sadece ilkokullarda yüz yüze eğitim olacağını, liseler ve yüksek öğretimde uzaktan eğitime geçileceğini bildirdi.Sarı ve turuncu kategorideki bölgelerde AVM'lerin hafta sonu ve tatil günlerinde kapalı kalacağını aktaran Conte, kırmızı kategoride ise sadece gıda ürünleri satan işletmelerle eczanelerin açık kalacağını dile getirdi. TEDBİRLER 3 ARALIK'A KADAR SÜRECEKMüze, sergi, konser gibi kültür aktivitelerinin ülke genelinde durdurulduğunu, spor salonları ve yüzme havuzlarının kapalı kalmaya devam edeceğini açıklayan Conte, toplu taşımanın da her yerde yüzde 50 kapasiteyle hizmet vereceğini kaydetti.Giuseppe Conte, bölgelerin durumunun haftalık değerlendirileceğini ve verilerin düşüşe geçtiği bölgelerin kategorisinin değişebileceğini, önlemlerin buna uygun olarak gevşetilebileceğini söyledi.Başbakan, yeni tedbirlerin herkesin faaliyetlerini yeni düzene göre alması için yarından itibaren değil, 6 Kasım Cuma'dan itibaren devreye gireceğini ve 3 Aralık'a kadar yürürlükte kalacağını sözlerine ekledi. cumhuriyet.com.tr

Başkan olabilmek için Trump ve Biden'ın kalan eyaletlerden hangilerini kazanmasıgerek?

Başkan olabilmek için Trump ve Biden'ın kalan eyaletlerden hangilerini kazanması gerek? ReutersABD Başkanlık Seçimleri'nin tamamlanmasının üzerinden bir gün geçti ancak kazananın netleşmesine daha var.ABD'de bu yıl postayla ya da şahsen kullanılan 160 milyondan fazla oyun sayım işlemi devam ediyor.Başkan Donald Trump, dün gece sayım işlemi devam ederken ve henüz önde gittiğine dair somut sonuçlar ortada yokken zaferini ilan etti. Ayrıca rakibini de seçimlerde usulsüzlük yapmakla suçladı.Trump'ın attığı bir dizi mesaj, Twitter tarafından yanlış yönlendirici ve tartışmalı olarak etkilendi.Trump'ın oyların çalındığı yönündeki iddialarını destekleyecek bir kanıt bulunmuyor. Kurallara uygun şekilde kullanılmış milyonlarca oyun sayım işlemine devam ediliyor.Kısa bir süre önce BBC tahminlerine göre, Biden, Michigan'da da kazandı. ABD medyasında yer alan haberlerde bir başka kritik eyalet olan Wisconsin'de de kazanması bekleniyor.Buradaki sonuç da netleştikten sonra gözler Arizona, Nevada, Georgia ve Pennsylvania'dan gelen sonuçlara çevrilecek.BBC'nin hesaplamalarına göre, Biden'ın Seçici Kurul'daki delege sayısı şu anda 264. Trump'ın ise 214. Başkanlığı kazanmak için gereken sihirli sayı 270.Biden'ın ya da Trump, hangi senaryoların gerçekleşmesi halinde başkan seçilecek?BBCBİDEN'A KAZANDIRACAK SENARYOLARİşin özü, Biden'ın yarışı önde götürdüğü Arizona, Nevada ve Wisconsin'de kazanması Beyaz Saray'ın da kapılarını açacak.Bu üç eyaleti de aldığında 270 delegeye ulaşıyor.Michigan'da Biden geride başladığı sayım sürecinde, Demokratların kalesi olarak bilinen Detroit şehrinden postayla gönderilen oyların açılmaya başlamasıyla birlikte öne geçti ve akşam saatlerinde yapılan hesaplamalarla da kazanacağı tahmin edilen eyaletler arasına eklendi.Komşusu Wisconsin'de de başından beri eğilim Biden'ın lehine oldu. Cumhuriyetçilerin bu eyalette oyların yeniden sayılmasını talep etmesi bekleniyor.Arizona'da postayla kullanılan oylar sayıldıkça Biden, aradaki farkı açıyor.Nevada'da da iki aday arasındaki fark birkaç bin. Ancak, Cumhuriyetçilerin ağırlıkta olduğu seçim günü kullanılan oyların sayımı tamamlandı ve geriye Biden destekçilerinin tercih ettiği düşünülen postayla gönderilen oylar kaldı.Şu andaki görünüm itibarıyla, Biden'ın önündeki yol Trump'a kıyasla biraz daha az sıkıntılı görünüyor.TRUMP'A KAZANDIRACAK SENARYOLARBenzer şekilde, Trump'ın da şu anda sayımda önde olduğu eyaletleri elinde tutması gerekiyor. Bu eyaletler Georgia ve Pennsylvania olarak sıralanıyor.Trump'ın kazanmak için bu iki eyalete ek olarak, şu anda Biden'ın önde olduğu eyaletlerden en az birini de alması lazım.Nevada'da yarış başa baş gidiyor. Trump'ın bu eyaleti kendine çevirmesi için az bir miktarda oya ihtiyacı var. Eğer seçim günü gönderilen ancak seçimden sonra ulaşan oyların beklentinin aksine kendi lehine çıkması durumunda Başkan'ın yeniden seçilme umutları da artabilir.Arizona da Trump'a dönme ihtimali olan bir diğer eyalet. Nevada'da olduğu gibi burada da postayla kullanılan oyların sayımı yapılıyor. Bu eyalette postayla oy kullanma alışkanlığı daha yaygın ve Demokratların da bu alanda açık bir üstünlüğü yokmuş gibi görünüyor. Arizona'da iki aday arasındaki fark Nevada'ya kıyasla çok daha fazla olsa da sayım yapıldıkça sonuçlarda daha büyük bir değişim olması bekleniyor.Wisconsin ise kesinlikle Başkan'ın istemediği bir yöne doğru ilerliyor. Her ne kadar Trump kanadı bu eyaletten umutlu olsa da rakamlar bu umudu besleyecek düzeyde değil.ReutersBİDEN'IN YEDEK PLANITrump'ın başkanlığına devam etmesi için Pennsylvania ve Georgia'daki üstünlüğünü koruması şart. Ancak bu eyaletlerdeki son durum rahat bir nefes almasını zorlaştırıyor. Georgia'da sayımı tamamlanması beklenen oyların büyük bir bölümü Atlanta civarında Demokratların kalesi olarak bilinen bölgelerde kullanılan oylar.Pennsylvania'da da 1 milyondan fazla postayla kullanılmış oy sayılmayı bekliyor. Her ne kadar aradaki fark Trump lehine oldukça yüksek olsa da Wisconsin ve Michigan'da ibrenin Biden'a dönmesine neden olan trendler burada da kendisini gösterebilir.Biden'ın Pennsylvania'yı kazanması halinde, hem Arizona'yı hem de Nevada'yı kaybetse bile yine de başkan seçiliyor. Biden, Demokratların Georgia'yı alması halinde, Arizona ve Nevada'dan herhangi birini kazanırsa yine başkan olabiliyor. Eğer bu senaryoda iki eyaleti de kaybederse o zaman Seçici Kurul'da her iki aday da 269 delege kazanmış oluyor ve başkanı Temsilciler Meclisi seçiyor.Özetle, Trump'ın aksine Biden'ı Beyaz Saray'a taşıyacak formüller çok daha fazla ve çeşitli.İŞ MAHKEMEYE GİDECEK GİBİSeçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın kabus senaryosu gerçekleşiyor gibi görünüyor.Buna göre, Biden'ın kazanma ihtimalinin ufukta belrmesiyle birlikte Trump'ın da seçimde usulsuzlük iddiaları atması ve bunu kanıtlayacak hiçbir bulgu ortaya koymaması.Bu, aynı zamanda tansiyonu yükseltecek ve uzun sürecek bir hukuki mücadele başlatacak bir denklem.Trump kampanyası halihazırda Michigan, Wisconsin ve Georgia'da sayım işlemine çeşitli gerekçelerle itirazda bulundu.Kesin sonuçların netleşmesinin zaman alması beklenirken, seçim gecesi ABD'nin ne kadar kutuplaşmış bir ülkeye dönüştüğünü de gösterdi. Seçmenlerin Trump'tan kurtulmaya çalışmadıkları ya da yaptıklarına büyük bir destek vermedikleri görüldü.Aksine, safların daha da sıklaştığı anlaşıldı ve bu siyasi mücadele seçimlerin de ötesine geçecek gibi duruyor. BBC Türkçe

Albayrak, deprem vergilerini soran vekile internet sitesini adres gösterdi

Albayrak, deprem vergilerini soran vekile internet sitesini adres gösterdi CHP Kocaeli Milletvekili ve PM üyesi Tahsin Tarhan’ın 1999 yılından bu yana toplanan ve 35 milyar dolar tutarında olduğu belirtilen deprem vergisinin nereye harcandığı sorusuna Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bakanlığın bütçe istatiklerinin bulunduğu internet sitesinin adresine göstererek yanıt verdi. CHP’li Tarhan’ın deprem felaketinin ardından tekrar tartışılmaya başlanan deprem vergileriyle ilgili 21 Ağustos 2020 tarihinde verdiği soru önergesinde Bakan Albayrak’a ne kadar vergi toplandığı; depreme yönelik harcamalar dışında bir yerde kullanılıp kullanılmadığı sorularını yönelitti. Tarhan, seçim bölgesi olan ve 1999 depreminden etkilenen Kocaeli’ne deprem vergileriyle yapılan harcamaların neler olduğunu da sordu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İzmir’deki deprem felaketinden yaklaşık bir ay önce verdiği yanıt akılları karıştırdı. Bakan Albayrak’ın yanıtında deprem vergileriyle ilgili olarak bakanlığın istatiklerinin yer aldığı internet sitesinin adresi yer aldı. Albayrak, CHP’li Tarhan’ın önergesindeki hususlara ilişkin bilgilerin söz konusu adreste yer aldığını iddia etti. Söz konusu adreste, genel yönetim mali istatistikleri bulunurken merkezi yönetim bütçe verileri de bulunuyor. Adreste, genel bütçe ve özel bütçe istatikleri; gider ve gelir tabloları yer alırken, deprem vergisiyle ilgili özel bir bölüme yer verilmiyor. Mahmut Lıcalı

Depremin ardından“hasar”tartışmasıbaşladı

Depremin ardından “hasar” tartışması başladı İzmir depreminden en çok etkilenen Bayraklı’da binalara ilişkin “az hasarlı” tartışması başladı. Bayraklı Manavkuyu bölgesinde yaşayan Mihriye Gizem Ergün, depremde hasar alan binasındaki ve dairelerdeki derin çatlakları gösterdi. Ergün, bakanlığın sitesine girdiğinde önce binasına “kullanılabilir durumda” yazısının verildiğini gördü, kısa bir süre sonra sistemde binaya ilişkin durum “az hasarlı”ya dönüştü. Bir sonraki doğal afeti asla kaldırabileceğini düşünmüyorum binanın yıkımını talep ediyorum” dedi. Pelin Kıpçak da binalara ilişkin dışarıdan gözle bakarak tespit çalışmalarının yapıldığını kaydederek “Binamızın rapor sonucu ‘hasarsız’. Sinirden gülüyorum. Sitemizde 3 blok var. 2 bloka paralel olan diğer blokta giriş kısmında oturma var. O bloka da ‘az hasarlı’ tespiti yapılmış. Rapora itiraz ettik. Bakanlıktan tekrar gelecekler” ifadelerini kullandı./Archive/2020/11/5/012507425-2.png/Archive/2020/11/5/012506722-3.png/Archive/2020/11/5/012506004-1.pngKOLON VE KİRİŞ ÖNEMLİÇevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan Can özetle şöyle konuştu: “Ekiplerimiz eğitimli. ‘Vatandaş duvarlarda çatlak var, az hasarlı verdiniz’ diyor. Duvar çatlağı istediği kadar derin çatlak olsun önemli değil ama yapısal hasar olan kolon, kiriş, bağlantı gibi bu tarz bir durum değil. Haliyle bu az hasarlıdır. O çatlağın yeri var, derinliği var. Oturulamayacak binalarda zaten hemen polis şeritlerini çekiyoruz.” Hazal Ocak

Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’na anayasaya göre verilmesi gereken paylarıaktarılmadı

Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’na anayasaya göre verilmesi gereken payları aktarılmadı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk’ün Türkiye İş Bankası hisseleri üzerinden elde edilen kârdan Türk Tarih Kurumu’na (TTK) ve Türk Dil Kurumu’na (TDK) anayasaya göre verilmesi gereken payların, 20 Mart itibarıyla Hazine’ye devredildiğini açıkladı. Durumu değerlendiren eski İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi, CHP PM üyesi Müslim Sarı, “Parayı nakit yönetimi çerçevesinde istediği gibi kullanırlarsa bu Atatürk’ün vasiyetine aykırıdır” dedi. TTK’nin ve TDK’nin en önemli gelirini, Atatürk’ün vasiyetine dayalı gelirler oluşturuyor. Atatürk’ün vasiyetnamesine göre, Türkiye İş Bankası sermaye hisselerinin Atatürk’e ait yüzde 28.09’una ilişkin kâr gelirlerinin yarısı, TTK ve TDK’ye ödeniyor. Anayasanın 134. maddesine göre de, TTK ve TDK için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen mali gelirin, doğrudan kendilerine verilmesi gerekiyor. Ancak CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamada, Atatürk mirasından elde edilen 3.5 milyar liralık gelirin kurumlara değil Hazine’ye aktarıldığını iddia etti. İddiaya ilişkin konuşan Bakan Ersoy, gelirin Hazine’ye aktarımını doğrulayarak bu aktarımın “gelirlere el koyma” olarak algılanmaması gerektiğini savundu.‘VASİYETE AYKIRI OLABİLİR’Durumu değerlendiren eski İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi Müslim Sarı, “Atatürk’ün vasiyeti çok açık. Temettü gelirleri TTK ve TDK’ye faaliyetleri ile ilgili alanlarda kullanılmak üzere tahsis edilir. Dolayısıyla o paraların bu kurumların ukdesinde kullanılması gerekir. Anladığım kadarıyla şimdi bu paraları Hazine’de belirlenmiş bir hesaba aktaracaklar. Ardından bu hesaptan o kurumların belirlenmiş ihtiyaçları üzerine pay verecekler” dedi. Durumu bir örnek üzerinden anlatan Sarı, “Temettü geliri 300 milyon liralık bir paraysa, bunu sadece kayıt olarak Hazine’de tutuyor ve 300 milyon olarak kuruma veriyorlarsa bir problem yok. Ama bunun yerine ‘Biz bu 300 milyonu Hazine’ye aktaralım, ihtiyaca göre kurumlara verelim’ gibi bir yaklaşım varsa bu vasiyete aykırıdır. Konuyla ilgili tartışmalara bakınca da ikinci ihtimal ağırlık kazanıyor” diye konuştu. Sarı, “Parayı nakit yönetimi çerçevesinde istediği gibi kullanırlarsa bu Atatürk’ün vasiyetine aykırıdır” dedi. cumhuriyet.com.tr

ÖHD‘örgütüyeliğine’delil sayıldı

ÖHD ‘örgüt üyeliğine’ delil sayıldı “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçunun yöneltildiği Erol’un kapatılan Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi olması, HDP Gaziantep İl binasında açlık grevlerinin bitirilmesine ilişkin basın açıklamasına katılması örgüt üyeliğine delil olarak kabul edildi. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yaklaşık bin 400 sayfalık iddianamede toplam 30 sanık yer aldı. İki şahıs arasında geçen “avukat bulmaya” ilişkin telefon konuşmasında “Adnan” isminin anıldığı ve bu kişinin iddianamede geçen Adnan Erol olduğu belirtilerek “ÖHD üyesi olan avukatların ayarlandığı bahse konu derneğin PKK/KCK silahlı terör örgütünün avukat yapılanması gibi hareket ettiği değerlendirilmiştir” denildi. İddianamede Erol’un 26 Mayıs 2019 tarihinde Gaziantep’te bulunan HDP İl Örgütü binasına girdiğini o tarihte “açlık grevleri sona erdirilmesine” ilişkin basın açıklamasına katıldığına değinilerek “Toplantı PKK/KCK terör örgütünün gündemine ilişkin olup toplantıya katılım da terör örgütü üyeliği açısından delil olarak ele alınmıştır” denildi. Erol’un müvekkilleri ve akrabalarıyla yaptığı görüşmelere ilişkin tapeler de iddianamede yer aldı. İddinamede Erol’un PKK/KCK terör örgütünün KCK yapılanması, Gaziantep Hukuk/Yargı Sistemi ve Cezaevi Dış Koordinasyon yapılanması içerisinde eylem ve faaliyetlerde bulunduğu belirtilerek “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediğine dair yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldı.SİYASİ ÇALIŞMALARI VARErol’un avukatı Cem Güney ise iddianameyle savcılığın avukatlık mesleğine ne kadar uzak olduğu ortaya koyduğunu dile getirerek “Savcılık müvekkille konuşmaları kayda alıyor ve yetinmiyor ‘babamı gözaltına aldılar’ konuşmasını örgüt üyeliğine delil sayıyor. Bu bin yıllık bir meslek olan avukatlığın hiçbir şekilde anlaşılmadığını gözler önüne seriyor” dedi. Suçlamalarda müvekkilinin siyasi kimliğinin olduğunu belirten Güney, şöyle devam etti: “Ülkede devam eden toplumsal muhalefeti sindirme ve terörize etme çalışmaları bu dosyada da görülüyor. Meslektaşımızın HDP’den istifa etmeden önceki ve sonraki tüm siyasi çalışmaları terörize edilmiştir. İddianamenin meslektaşımızın siyasi faaliyetleri bölümü de örgütlenme özgürlülüğünün ihlal edildiğini açıkça ortaya koymuştur.” Zehra Özdilek

İşçilerin hem yeniüyelikleri engelleniyor hem de tehdit ediliyorlar

İşçilerin hem yeni üyelikleri engelleniyor hem de tehdit ediliyorlar Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası üyelerine istifa baskısı yapıldığı ortaya çıktı. TezKoop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu üyelerinin açıkça “tehdit” edildiklerini söyledi. Tez-Koop-İş Başkanı Özdemiroğlu, 696 sayılı KHK’ye uygun olarak kadroya geçirilen ancak bulunduğu işyerinin toplu iş sözleşmesine bağlı olmaksızın Yüksek Hakem Kurulu’nun belirlediği ücret ve parasal sosyal haklara endeksli olarak çalışan işçilerin, 1 Kasım itibarıyla yardımcı işkollarından işverenin asıl işkoluna aktarılması gerektiğine dikkat çekti. Ancak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bilgisayar sisteminde son günlerde sıklıkla yaşanan ve nedeni somut biçimde açıklanamayan sorunlara bağlı olarak yüz binlerce işçinin sendika üyeliğine temel oluşturan işkolu değişikliğinin gerçekleştirilemediğine işaret eden Özdemiroğlu, bu gelişme sonucunda yüz binlerce işçinin sendika seçme özgürlüğüne ilişkin sürecin tamamlanamadığını söyledi. Özdemiroğlu, bu süreci fırsata dönüştürmek isteyen Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kimi yöneticilerinin, Hak-İş’e bağlı sendikaya olanak yaratmak ve işçileri 35 yıldır toplusözleşme imzalayan Tez-Koop-İş’ten istifaya zorlamak için tüm illerde yoğun baskı uyguladığını vurguladı. Özdemiroğlu, şöyle devam etti: “Kimi müdürler ve yöneticiler işçilere sendikamızdan istifa etmesi için mesajlar göndererek, ‘5 saat geçti, artık istifa etmedin mi?, 2 saatin kaldı, Talimatlara uymuyor musun?, Tez-Koop-İş’ten istifa etmezsen başına geleceklerden sen sorumlusun’ gibi tehdit ve baskı uygulamaktadırlar. Sendikamız tüm baskı ve tehditleri belgeleyerek kanıt ve tanıklarıyla yasal yollara başvurmaktadır. Bu yasadışı ahlaksız davranışların hesabını adalet önünde sormakta kararlıyız.” Özdemiroğlu, işçilerin anayasal ve yasal haklarına niteliği, görevi, statüsü ne olursa olsun hiçbir kurum ve kişinin müdahale edemeyeceğini vurguladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkililerinin bu duruma son vermesini isteyen Özdemiroğlu, şunları kaydetti: “Burada Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na da çok önemli görevler düşmektedir. Bakanlığa düşen görev e-devlet üzerinden işleyen sendika üyeliği veri sisteminin çalışır durumda tutulmasını sağlamaktır. 35 yıldır Tez-Koop-İş Sendikası’nın imzaladığı toplu iş sözleşmesinin uygulandığı bir kamu kuruluşunda Hak-İş üyesi Öz Büro-İş adlı sarı sendikanın saldırılarına göz yummayacağız; buna olanak tanıyanlardan yasal yolları sonuna kadar kullanarak hesap soracağız. Bu bizim üyelerimize duyduğumuz bir görev olduğu gibi aynı zamanda onurla taşıdığımız demokratik sendikal sorumluluğumuzdur.”TARIM BAKANLIĞI’NA ‘SINAVSIZ’ İŞÇİCumhurbaşkanı kararı ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapıldı. Değişikliğe göre bu yıl ve gelecek yıl içerisinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nda istihdam edilmek üzere temizlik hizmetleri, tarım ve orman hizmetleri, güvenlik ve koruma hizmetleri ile bakım ve onarım hizmetleri için alınacak işçiler, sınava girmeden doğrudan noter kurasıyla belirlenecek. Başvuran işçiler arasından açık iş sayısı kadar asıl ve asıl sayı kadar da yedek aday doğrudan kura ile belirlenecek. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yapılacak değerlendirme sonrasında asıl adaylardan gerekli şartları taşımayanların yerine sırası ile aranan şartları taşıyan yedek adaylar işe alınacak. Yönetmelikte yapılan değişiklikle Tarım ve Orman Bakanlığı’na yapılacak işçi alımlarında KPSS devre dışı bırakılmış oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı’na “gerekli şartları taşımayanların yerine yedek adayları işe alma hakkı” verilmesi de aslında kura ile alım yapılacağı belirtilse de dolaylı olarak yine mülakat benzeri bir uygulama olacağını ortaya koydu. Yine daha önce yönetmeliğe eklenen geçici maddeler ile Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde istihdam edilecek temizlik, güvenlik, bakım ve onarım personelinin sınava tabi olmadan alınmaları öngörülmüştü. Mustafa Çakır

Kıran kırana geçen ABD seçimi Trump’ın‘hile’iddiasınedeniyle mahkeme yolunda

Kıran kırana geçen ABD seçimi Trump’ın ‘hile’ iddiası nedeniyle mahkeme yolunda Gergin bir seçim oldu gerçekten. Joe Biden kazanırsa eğer, dış politikada olacak en büyük değişiklik NATO’yla ilişkilerin daha güçlendirilmesi, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) etkin hale getirilmesi, Avrupa Birliği ile ilişkilerin düzeltilmesi nihayet İran’la yapılan ancak Trump’ın iptal ettiği anlaşmaya yeniden dönülmesi olacak. Ancak bu, ABD “iç düzeni”nin Trump sonrası “düzeleceği” anlamına gelmiyor. Ülkenin silaha düşkün, yabancıya tahammülsüz kesimleri nüfusun yüzde 30’unu oluşturuyor. Trump, ilk dönemi boyunca bunları harekete geçiren cesaret verici bir politika izledi. Kendisinden sonra kim gelirse gelsin bu hareketlilik ortadan kalkacak değil. Sağcı hiçbir ABD başkanı “beyaz olmanın öneminin” altını Trump kadar çizmedi. Beyaz olmak Trump’ın siyasi olarak kullandığı araçlardan biriydi. Kendisinden sonra gelecek sağcı başkanlara bu konuda kullanacakları bir alan bırakmış oldu. Artık hiçbir sağcı başkan, hele oy getirdiğini gördüğü ırkçı saldırılar yapmaktan çekinmeyecek, Hispanikleri, Asyalıları, Müslümanları hedef alabilecek. Çünkü yüzde 30 ile ona eklemlenecek olan “yüzer oylar”ın ülkede seçim kazandırdığını görmüş oldular.‘BELİRLEYİCİ KAOS’Artık ABD sosyal yaşamında “kaos” belirleyici bir kavram olacak. Çünkü Trump sonrası sağcı ABD başkanları toplumu bir arada tutma gerekçesi olarak kaosa işaret edecekler hep. Trump bunun en berbat örneğini vermişti, işine de yaramıştı bu. Siyah ABD vatandaşlarının katledilmesine yönelik öfkeleri “düzen bozuculuğa” dönüştürmede ustaca taktikler geliştirdi. Bundan sonraki her benzeri çıkış “toplumsal bir itiraz” olarak değil, “düzen bozucu kaos” olarak nitelendirilecek. Toplumsal zenginlikten pay alamayanlara, bunun suçlusunun seçkinler/ zenginler olmadığını, kendisine oy veren yoksulların gözünün içine baka baka söyleyen bir başkan oldu Trump. Bunu kendisinden sonraki sağcı başkanlar da artık rahatlıkla dile getirebilecek. Trump’ın dayandığı seçmen profili sanayiciler, orta halli emekliler, küçük işletme sahipleri, hatta orta sınıf siyahlardandı. Tüm bunlara kendi refahlarının tehlikede olduğunu, bu tehlikenin yabancılara, azınlıklara verilen imtiyazlar ile ABD dışında yapılan (çoğu askeri) harcamalardan kaynaklandığını söyledi. Trump, bu seçimleri kaybetse bile daha sonraki olası sağcı başkanlar Trump’ın bu yönelimine sahip çıkmaya devam edecek. Trump’ın ilk dönemi boyunca ırkçı örgütler daha da görünür oldu. Prouds Boys’lar açık açık silahları ile gösteri yaptılar, ırkçı örgüt Ku Klux Klan paravan yapılarla da “siyaset” yapabildi öncekinden daha fazla. Buna rağmen Trump kaybederse eğer, bu, “refahlarının eksilmesinin” nedenlerinin yoksullar, yabancılar olduğuna inandırdığı orta sınıfın, Trump’tan bu tespitlere rağmen, çözümde pasif kaldığı için desteğini çektiği anlamına gelir. Bu kesimlerin birdenbire “demokrat”a dönüştükleri anlamına değil. Yani, diyelim ki Biden kazandı, iç politikada Trump’ın tahribatlarını gidermede başarısız olacağı kesin gibi. Trump’ın adeta “görünmez” yardımcıları var; zamansız bir ölüm işine geldi örneğin, liberal Ruth Bader Ginsburg’un beklenmedik ölümü üzerine Yüksek Mahkeme’ye son derece muhafazakâr Amy Coney Barrett’i atayarak, Biden’ın kimi Trump dönemi uygulamalarının iptali için başvuru yapması halinde olumlu sonuç almasının önüne geçmiş oldu. Trump kazanırsa ne olur? İç politikada “kaos” teorisine daha da sıkı sarılarak bir dört yıl daha yöneteceği ABD’yi “geleneksel muhafazakâr” çizgiden “aşırı muhafazakâr”, giderek aşırı sağcı bir yörüngeye oturtur. Bunun için elinde Çin’le ticaret, Rusya’yla coğrafyalarda etkinlik savaşları ile Avrupa kıtasından ABD lehine siyasi olarak kopuş stratejisi gibi harika gerekçeleri var. Mustafa K Erdemol




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter