News - Haberler
Yeni göreve getirilen Ala'dan ilk açıklama
Yeni göreve getirilen Ala'dan ilk açıklama TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu başkanlığına seçilen AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini, Bursa Milletvekili Efkan Ala'ya devretti. AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen devir teslim törenine; AKP'li Yılmaz ve Ala ile birlikte partililer katıldı. Yılmaz burada yaptığı konuşmada, partilerin demokrasiler için son derece önemli kurumlar olduğunu, 4 yıl genel merkezde çalışmaktan dolayı son derece memnun olduğunu söyledi. Yılmaz, "Çok değerli bir dostuma ve kardeşime görevi devredeceğim, bundan dolayı da mutluluk duyuyorum. Efkan bey bürokraside, siyasette çok ciddi tecrübeye sahip. İstişareye, ortak akla önem veren bir kardeşimiz. Buradaki görevini de en iyi şekilde yapacağına yürekten inanıyorum. Kendisine huzurunuzda başarılar diliyorum" dedi."DENGELER YENİDEN KURULUYOR"Efkan Ala, kendisini bu göreve layık gören Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Etkili bir partinin, bu kadar sıkıntılı, problemli bir dönemde Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını üstlenmek ağır bir sorumluluktur. Bu takdirde bulunan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Önemli bir sorumluluk üstlendiğimizin farkındayım. Türkiye'nin etrafındaki bölgelerde dengeler yeniden kurulmaktadır. Türkiye çok şükür ki böyle bir ortamda, bu bölgede masada yeri olan, sözü etkili olan bir devlet olarak önemli bir yol üstlenmektedir. Önümüzdeki dönemlerde de bölgelerdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, orada Türkiye'nin alması geren pozisyonu alması konusunda azami derecede katkıda bulunmak için çalışacağız" diye konuştu.Konuşmaların ardından Yılmaz, Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini Ala'ya devretti. DHAKulüpler Birliği'nin yayıncıkuruluşkararı!
Kulüpler Birliği'nin yayıncı kuruluş kararı! Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Süper Lig'in yayıncı kuruluşu beIN Sports ile anlaşma için toplantı yapacaklarını söyledi.TFF yetkilileri ile Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri, İstanbul'da bir araya geldi.Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından TFF Başkanı Nihat Özdemir ve Kulüpler Birliği Vakfını temsilen İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.BeIN Sports ile bugüne kadar 14 toplantı düzenlediklerini belirten Özdemir, "Karşılıklı görüş alışverişlerinden sonra geldiğimiz son noktayla ilgili bilgi vermek için Kulüpler Birliğini ziyaret ettik. Görüş alışverişinde bulunduk. Kulüpler Birliği bize anlaşmada gelebileceği rakamı ifade ettiler. Biz de önümüzdeki hafta bu rakam görüşünde çalışmalarımızı devam ettireceğiz. İnşallah yakın bir zamanda beIN Sports ile anlaşma imzalayıp yolumuza beraber devam edeceğiz." şeklinde konuştu.Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil'in koronavirüse yakalanması üzerine toplantıya başkanlık yaptığını açıklayan Göksel Gümüşdağ ise toplantının çok faydalı geçtiğini dile getirdi.Toplantının ana gündem maddesinin beIN Sports olduğunu vurgulayan Gümüşdağ, "En son yaptığımız toplantıdan sonra bu toplantıda mutabık olduğumuz bir konuda kararı aldık ve Nihat Bey'e ilettik. O konu üzerine sayın başkanımız da beIN Sports yetkilileriyle görüşme yapacak. En yakın zamanda Kulüpler Birliği olarak nihayete erdirmek istediğimiz sonuca bir an evvel gideceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı. AAGüvenpark katliamıdavasında karar
Güvenpark katliamı davasında karar Ankara Güvenpark'ta PKK tarafından düzenlenen 36 kişinin yaşamını yitirdiği ve 349 kişinin yaralandığı bombalı saldırıyla ilgili görülen ikinci davada sanık Suphi Akbaş, 37 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 10 bin 276 yıl hapis cezasına mahkum edildi.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trGalatasaray'daçatıaday CengizÖzyalçın
Galatasaray'da çatı aday Cengiz Özyalçın Galatasaray’da yönetim kurulu, valiliğin onaylaması halinde seçim kararı alırken, adaylar da netleşmeye başladı.İlk aday olan isimler Burak Elmas ile Metin Öztürk'tü, bugün ise akşam saatlerinde “Çatı aday†konusu gündeme geldi ve önceki dönemin yönetim kurulu üyelerinden eski futbolcu ve 4 dönem öncesinin Kadıköy Belediye Başkanı diş doktoru Cengiz Özyalçın adı ön plana çıktı.Cumhuriyet'in telefonla ulaştığı Özyalçın, camianın ortak görüşüne saygı duyacağını ifade etti. Kulübün ağır topları Işın Çelebi, Cengiz Özyalçın, Özkan Olcay, Mete İkiz gibi isimler üzerinde durdu, ardından Cengiz Özyalçın isminde karar kılındı. Ünal Aysal dönemi sonrasında da Prof.Dr. Duygun Yarsuvan çatı aday gösterilmiş, seçimi kazanmış ve takım da o yılı şampiyon bitirmişti.ESKİ FUTBOLCU-YÖNETİCİ1939 doğumlu Cengiz Özyalçın, Haydarpaşa Lisesi mezunu. Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde yaptı. Vefa'nın altyapısından yetişen Özyalçın, 16 Nisan 1958 tarihinde Galatasaray ile dört yıllık sözleşme imzalayarak profesyonel kariyerine başladı. Galatasaray'ın genç oynayan Özyalçın, 1960'a kadar Galatasaray forması giydi. 1973 ile 1977 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliği ve encümen başkanlığı, 1977 ile 1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekilliği, 1982 ile 1984 yılları arasında ise İstanbul tabip odası yönetim kurulu üyeliği yaptı. 1989 ile 1994 yılları arasında Kadıköy belediye başkanlığı görevinde bulundu. 1992 ile 1994 yılları ve 2016-17 yılları arasında Galatasaray yönetim kurulu üyeliği yaptı. Galatasaraylı Eski Sporcular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurdu. 1998'de Galatasaraylı Sporcular Derneği olarak değiştirilen kurumun başkanlığını yaptı. cumhuriyet.com.trGül Sunal'dan Kemal Sunal paylaşımı: Son doğum gününü...
Gül Sunal'dan Kemal Sunal paylaşımı: Son doğum gününü... Merhum sanatçı Kemal Sunal'ın 76. doğum günü tüm sevenleri tarafından kutlanıyor. Gül Sunal, sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak eşi Kemal Sunal'ın doğun gününü kutlayarak takipçilerini duygulandırdı."İyi ki doğdun Kemal, iyi ki varsın" ifadelerini kullanan Gül Sunal, paylaşımında şunları kaydetti:"SON DOĞUM GÜNÜNDE...""Kemal, 11 Kasım 1944 tarihinde doğmuş. Annesi şöyle anlatırdı;'Uzun zamandır İkinci Dünya Savaşı nedeniyle elektrikler kesilmişti. Kemal doğdu ve elektrikler geldi. Adını 'Işık' koymak istedik ama ebe 'Bu bebek boylu, poslu, ağırbaşlı bir delikanlı olacak' deyince 'Kemal olsun' dedik.Hazırladığımız kundağa sığmadı. Hakikaten uzun boylu ve iri bir bebekti, hiç ağlamazdı. Sakin ve huzurlu büyüdü.''Kemal ismi, kişisel hırslarından arınmış ve evrende bütünleşmiş kimse... Bu kimse insanın dünyada var olma amacına ulaşmıştır. Bilgi, erdem yönünden erginlik, eksiksizlik, olgunluk, yetkinlik...' diye anlamlandırılıyor. Bu isim kendisine o kadar yakışıyordu ki...İlk tanıştığımda doğum gününü kutlamayı pek sevmezdi. Evliliğimizden hemen sonraki doğum gününü çok güzel bir partiyle kutladık. Çok mutlu olmuştu. Çocuklar küçükken evde, ailece kutlamayı tercih etti hep. Biz bize, o küçük pastayı keserken bile mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Yaşamayı ve yaşadığı her şeyi o kadar çok seviyordu ki...Çocuklar büyüyünce babalarına sürpriz doğum günleri yapmak, onu sevindirmek arzusuyla program yapmaya başladılar. Kemal, dışarıda yemek yemeyi pek tercih etmezdi. Biz de evde bir defa da sadece komedyen arkadaşları vb. güzel doğum günü davetleri yaptık. O kadar hoşuna gidiyordu ki evde sevdiklerini ağırlamak... En son doğum gününü bizim (Gül Sunal Anaokulu'nda) çocuklarla kutlamak istedi. Ve öyle yaptık...""İYİ KALPLİ KAHRAMANIM"Ali Sunal da babasının doğum gününü, "Canım babam, güzel babam, çocuk babam, yaramaz babam, aşkım babam, melek babam... İyi ki doğdun, iyi ki varsın benim iyi kalpli kahramanım... Çok özledim çok" sözleriyle kutladı./Archive/2020/11/11/170526063-dd.png cumhuriyet.com.tr'Dur' uyarısına rağmen kaçtı, araziye attığıçorapların içinden 8 tabancaçıktı
'Dur' uyarısına rağmen kaçtı, araziye attığı çorapların içinden 8 tabanca çıktı Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, Nurdağı ve İslahiye Emniyet Müdürlüğü ekipleri ile Nurdağı Jandarma Komutanlığı ekipleri, Sakçagözü Mahallesi'nde, ismi açıklanmayan kişinin silah ticareti yaptığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine takibe başlayan güvenlik güçleri, şüpheliyi dün sabah saatlerinde evden çıkarken fark etti. Ekiplerin 'dur' ihtarında bulunduğu şüpheli, yanındaki poşeti araziye atarak, kaçmaya başladı. Kovalamaca sonucu şüpheli yakalanırken, araziye attığı poşette de çorapların içine gizlenen 8 tabanca bulundu. Tabancalara el koyulurken, şüphelinin sorgulanmasına başlandı./Archive%5C2020%5C11%5C11%5C165807911-dur-uyarisina-ragmen-kacti-araziye-attigi-coraplarin-icinden-8-tabanca-cikti_2.jpg/Archive%5C2020%5C11%5C11%5C165808161-dur-uyarisina-ragmen-kacti-araziye-attigi-coraplarin-icinden-8-tabanca-cikti_3.jpg DHAİstanbul'da yarışheyecanı; Formula 1 araçlarına yoğun ilgi
İstanbul'da yarış heyecanı; Formula 1 araçlarına yoğun ilgi Kurtköy'deki İstanbul Park pistinde gerçekleştirilecek Formula 1 yarışları öncesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde tanıtım filmi çekildi. Formula araçlarına vatandaşların ilgisi büyük oldu.Bu yıl, Formula 1 yarışlarının 14. etabı "Formula 1 DHL Turkish Grand Prix 2020", dokuz yıl aradan sonra 13-15 Kasım tarihlerinde İstanbul'da yapılacak. Yarış öncesi İletişim Başkanlığı tarafından Türkiye'nin ve İstanbul'un tanıtımı amacıyla kentin çeşitli noktalarında sürüş yapıldı. Tanıtım filmi için bugün 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden Redbull Racing ve AlphaTauri F1 takımları ve pilotları Alexander Albon ile Pierre Gasly  yarış araçlarıyla geçiş yaptı. Araçların geçişlerine ise vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Avrupa yakasında bulunan Demokrasi, Cumhuriyet ve  Şehitler Anıtı'na gelen vatandaşlar köprüden geçen yarış araçlarını heyecanla izledi. Vatandaşlar o anları cep telefonu kamerası ile kaydetti./Archive%5C2020%5C11%5C11%5C165355898-istanbulda-yaris-heyecani-formula-1-araclarina-yogun-ilgi_4.jpgKöprüden yarış araçlarını izlemek için gelen Selen Anaçoğlu, "Babam sayesinde küçüklüğümden beri Formula 1 yarışı izliyorum. Formula 1 sesiyle büyüdüm. Yakın olduğumuzu öğrenince hemen geldim. Tüylerim diken diken oldu. Bu sesi duymak çocukluğuma götürdü beni. Babama araçların sesini gönderdim birazdan videoları göndereceğim. O da çok heyecanlandı izleyemediği için de çok üzgün. Bu yıl favorim ise Ferrari takımı" dedi. Arkadaşları ile araçların geçişini izlemeye gelen Berk Seyhan da "2005 yılından beri Formula yarışlarını takip ediyorum. Bir şekilde bu testleri nerede izleyebiliriz diye araştırma yaparken burayı bulduk. Televizyonda gördüğümüz araçları canlı gördük çok güzel ve eğlenceli oldu. Seyircilere kapalı olmasaydı izlemeye gidecektik ancak izleyemiyoruz. Umarım önümüzdeki senelerde de olur" dedi.Alp Yılmaz Çelenk de, "Yarışların Türkiye'de olacağını duyduğumdan beri Formula 1 yarışlarını takip ediyorum. Burası film sahnesi gibi. Sesleri de çok iyiydi. Boğazda görmek çok mutlu etti. Gerçek hayatta görme şansınız da yarışa gitmediğiniz sürece çok zor. O yüzden görebildiğim için çok mutlu oldum" diye konuştu. DHAAdaların yaşayan ahşap konutları
Türkçe Haberler En Son BaÅŸlıklar Adaların yaÅŸayan ahÅŸap konutları /Archive/2020/11/11/134100057-ic1-burgazada.jpgÄ°stanbul Adalarının YaÅŸayan AhÅŸap Konutları’nda; Büyükada, Heybeliada, Burgaz ve Kınalıada’daki sokak dokusunun yanı sıra çok küçük geleneksel konutlardan da Neo-Klasik veya Art-Nouveau görkemli köşklerden de örnekler sunan mimar, fotoÄŸrafçı, akademisyen ve yazar Reha Günay, bu yapıların mimari ve sanatsal özelliklerine iliÅŸkin özgün açıklamalar getiriyor.Reha Günay, Adalar’da yıllar boyunca çektiÄŸi siyah-beyaz fotoÄŸraflar arasından özenle seçerek bir kitap hazırlama gerekçesini şöyle anlatıyor:“İstanbul’un Kaybolan AhÅŸap Konutları kitabını hazırlarken Ada konutlarını da katmayı düşünüyordum ancak hem çok önemli bir konut grubu olmaları hem de hâlâ yaÅŸamaya devam etmelerinden dolayı onlara yer vermemiÅŸtim. Bu kitapla kaybolan konutların hüznü yerine yaÅŸamakta olan konutların coÅŸkusunu yaşıyoruz.Gerçekten Ä°stanbul’un hemen dibinde duran bu yapılar sahiplerinin kim bilir ne kadar sıkıntı ve gayretiyle yaÅŸamaya devam ediyor. Bu sayede biz, anakarada kaybettiÄŸimiz kültür deÄŸerlerini topluca bu doÄŸa harikası coÄŸrafyada hazır buluyor ve doya doya seyrediyoruz.Kültür mirası bize zamanın bir geçiÅŸi olarak tarihi öğretiyor. Yalnız olayları deÄŸil, insanı, ekonomiyi, teknolojiyi, sanatı ve kültürü de...Bu yapıları korumak için hiçbir çaba sarf etmeden sadece bir vapura binerek görmek ne kadar kolaycı bir tutum deÄŸil mi? O yüzden Adalılara bir teÅŸekkür borcumuz olmalı./Archive/2020/11/11/134111728-ic2-buyukada.jpgAdalar'da dolaÅŸan yabancı turistlere bakarsak galiba Adalar mimarlığının deÄŸerini onlar bizden daha iyi anlamış durumda. Adaya gitmek sadece yemek, içmek, faytona binmek, denize girmek, bir aÄŸaç altında yatmak veya bir kahvede oturmak olmamalıdır.Adayı yaya olarak dolaÅŸmak, en basit evinden en görkemli köşklere kadar yapılarını görmek, anlamak, hikâyelerini öğrenmek ve hattâ onlardan zevk alma zorunluluÄŸunu hissetmek gerekir.Kitapta verilen fotoÄŸraflar daha çok yakın zamanda çekilenlerdir. Bütün önemli yapıları toplamak gibi bir çabamız olmadı. Daha çok, çeÅŸitli kesimlerin konutlarından seçmeler yaptık.Çok küçük veya geleneksel konutlardan da Neo-Klasik, Art-Nouveau görkemli köşklerden de örnekler aldık. Adalar'da restorasyonun gadrine uÄŸramış bazı yapılar varsa da çoÄŸu yakın tarihte derlenip toparlandılar, boyandılar, süslendiler. Bu yapıları yaÅŸayan haliyle görmek doÄŸrusu insanın gönlünü ferahlatıyor…/Archive/2020/11/11/134120322-ic3-heybeliada1.jpgAdalar bugün 19. yüzyıl Avrupa mimarlığının çeÅŸitli üsluplarını yansıtan bir açıkhava müzesi gibidir. Hemen yakınındaki binlerce yıllık Ä°stanbul ise artık geleneksel ahÅŸap konut dokusunu tümüyle kaybetmiÅŸ; eski kâgir toplum yapılarını zar zor korurken tarihsel çevresini ise yitirmiÅŸtir.Buna karşılık Adalar’ın ÅŸimdiki zamanda oldukça korunmuÅŸ bir ÅŸekilde karşımızda durması sanki bir mucizedir. Bu mucizeyi yaÅŸatmak ve gelecek kuÅŸaklara aktarmak, kültürümüze gelecekte olaÄŸanüstü katkılar saÄŸlayacaktır...â€Ä°stanbul Adalarının YaÅŸayan AhÅŸap Konutları / Reha Günay / YEM Yayın / 200 s. Cumhuriyet Kitap EkiGezginler
Gezginler /Archive/2020/11/11/133904620-kapakic.jpg"Arkadaşlarımın kariyerleri, düzenli ilişkileri, evleri ve aileleri vardı. Tanıdığım herkes evlenirken ben uzun zamandır sevgilim olan kadından ayrılıyordum. Sonra o da evlendi. Kendimi yalnız hissediyordum. Hâlâ kendimin normal, dünyanın ise aklını kaçırmış olduğunu düşünüyordum. Buna rağmen zaman içinde arkadaşlarımın her iki konuda da tam tersini düşündüklerini fark ettim. Dünya –bizim Batılı dünyamız– aklını kaçırmıştı. Kariyer ya da emekli maaşı konusunda istekli olamıyordum. Bir kıvılcıma, bir mücadeleye, bir ideale ihtiyacım vardı."Kitaptan...Eğlenceli, üzücü, sarsıcı yönleriyle Gezginler; Güney Amerika'nın fırtınalı tarihinde yol alan güncel bir yolculuk. Beat kuşağının ruhuna sahip üç kafadarın Peru’dan Ekvator’a, Bolivya’dan Kolombiya’ya uzanan yolculukları Motosiklet Günlükleri’ni hatırlatıyor.Gezginler / Mark Mann / Çeviren: Aslı Dağlı / Net Kitap / 296 s. Cumhuriyet Kitap EkiKafka’dan 'Babaya Mektup'
Kafka’dan 'Babaya Mektup' /Archive/2020/11/11/133427997-ic.jpgFranz Kafka’nın 36 yaşında kaleme aldığı, orijinali 103 sayfalık el yazmasından oluşan ve alıcısına asla ulaşamayan bu mektubu yalnızca bir baba-oğul ilişkisine ışık tutmuyor aynı zamanda dünya edebiyatının en ikonik ve esrarengiz yazarlarından birinin yaralarını, yenilgilerini ve içsel çatışmalarını da yakından görmemizi sağlıyor.Çocukluk ve gençlik yıllarını babasının baskısı altında geçiren, kendini özgürce geliştiremeyen ürkek, kafası karışık bir çocuk, delikanlı ve genç adam olarak Kafka her yaşta karşısında çok güçlü, karşı konulamaz bir baba bulmuştur. Ancak bir gün olsun ondan kopamamış, yüzüne söyleyemediği şeyleri yazıya dökmüştür.Kafka’nın, yaşamındaki tüm olumsuzlukların sorumlusu olarak gördüğü babasıyla hesaplaştığı yapıtı Ahmet Arpad’ın yetkin çevirisiyle sunuluyor.Babaya Mektup / Franz Kafka / Çeviren: Ahmed Arpad / Koridor Yayıncılık / 64 s. Cumhuriyet Kitap EkiFoucault:‘Modern iktidar büyük gözaltıdır’
Foucault: ‘Modern iktidar büyük gözaltıdır’ /Archive/2020/11/11/133248827-kapak-.jpgİktidarın gücünü gösterişten aldığı eski siyasal sistemden, mümkün olduğunca ve giderek artan bir şekilde görünmez hale geldiği modern siyaset sistemine geçiş; bir yandan, iktidarı kişileştiren hükümdarın yerine adsız kişiler tarafından kullanılan bir yönetim aygıtının yerleşmesiyle, diğer yandan da kamuya açık cezalandırmadan gizli cezalandırmaya geçişle belirlenmektedir.Foucault'un Hapishanenin Doğuşu adlı yapıtında; kendini öne çıkaran iktidar, bireyin oluşmasını engellemiştir; oysa karanlıklara çekilen modern iktidar herkesi bireyselleştirmek istemektedir; çünkü bireyselleştirmek, gözetim altında tutmak ve cezalandırmak, yani egemen olmak demektir.Böylece modern iktidar, çocuğu okulla, hastayı hastaneyle, deliyi tımarhaneyle, askeri orduyla, suçluyu hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş, kayıt altına almış, sayısal hale getirmiş, böylece egemen olmuştur. Her kişi bir yerde kayıtlı hale gelince, herkes denetim altında olacak, gözetim altında tutulacaktır. Modern iktidar büyük gözaltıdır.Michel Foucault, daha çok toplumdaki daimi doğruları inceleyen bir filozof olarak tanınıyor. Nietzsche ve Heidegger’in düşüncelerinden oldukça etkilenen Foucault, çalışmalarında çoğunlukla Karl Marx ve Sigmund Freud’un fikirleriyle mücadele etti.Hapishaneler, polis, sigorta, delilik, eşcinsellik ve sosyal haklar konularında çalıştı. Bütün çalışmalarını modernitenin bireyler üstündeki etkisi ve getirdiği yeni iktidar ilişkileri üstüne kurdu. Öte yandan post-modernist yahut post-yapısalcı olarak tasnif edilmeyi reddettiğini de söylemiştir.Hapishanenin Doğuşu / Michel Foucault / Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay / İmge Kitabevi / 445 s. Cumhuriyet Kitap Eki