News - Haberler
Romatoid Artrit yaniİltihaplıRomatizma hayat kalitesini bozuyor
Romatoid Artrit yani Ä°ltihaplı Romatizma hayat kalitesini bozuyor Prof. Hamuryudan: RA, zaman içinde eklemlerde yaptığı hasar sonucu ÅŸekil bozuklukları oluÅŸturarak sakatlık ve iÅŸgücü kaybına yol açabilir. Tedavi sürecinin tanı konar konmaz gecikmeden baÅŸlatılması önemli.17 ülkede yaklaşık bin 700 hekim ve 4 bin yetiÅŸkin Romatoid Artrit (RA) hastası ile yapılan “Romatoid Atrit Öyküsü†anketine göre, hastaların yalnızca yüzde 33’ü hastalıklarının kontrol altında olduÄŸunu söyledi. Hastalığın, eriÅŸkin nüfusta en sık görülen, el ve ayak parmakları, el bilekleri, dirsekler ve dizler baÅŸta gelmek üzere vücuttaki bütün hareketli eklemleri tutabilen kronik seyirli ve iltihaplı bir hastalık olduÄŸunu belirten Türkiye Romatoloji DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, “Romatoid artrit, zaman içinde eklemlerde yaptığı hasar sonucu ÅŸekil bozuklukları oluÅŸturarak sakatlık ve iÅŸgücü kaybına yol açabilir†dedi. RA ile yaÅŸayan kiÅŸileri hastalıklarının yönetiminde doktorlarıyla yeni, daha açık bir diyalog baÅŸlatmaları için güçlendirmeyi amaçlayan “Açık Açık Romatizma†küresel farkındalık ve eÄŸitim kampanyası, Türkiye’nin de aralarında olduÄŸu Avrupa BirliÄŸi, Asya ve Kuzey Amerika’dan çeÅŸitli ülkelerde bu yıl baÅŸlatıldı. Kampanya kapsamında yapılan Global RA Öyküsü hasta anketinin sonuçları geçen günlerde açıklandı. Ankete göre, reçeteli RA ilacı kullanan hastaların yüzde 81’i ilaç rejimlerinden memnun olduklarını söylerken, hastaların yalnızca yüzde 33’ü hastalıklarının kontrol altında olduÄŸunu belirtti. Yine sonuçlara göre, hastaların yüzde 84’ü doktorlarıyla aralarındaki iletiÅŸiminden memnun olduklarını belirtirken; yüzde 31’i çok fazla soru sormaları halinde doktorlarının onları huysuz kiÅŸiler olarak göreceÄŸinden ve bakımlarının kalitesini etkileyeceÄŸinden endiÅŸe duyduÄŸunu ifade etti.TÃœRKÄ°YE SONUÇLARIVeriler, Türkiye’de hasta ile hekim arasındaki iletiÅŸim kopukluÄŸunun bir nedeninin, hastaların hekimin tedavi baÅŸarısını farklı tanımlamaları ve hastalık yönetiminin farklı yönlerine odaklanmaları olduÄŸuna iÅŸaret etti. Hekimlerin yüzde 80’i, hastaların da yüzde 67’sinin aÄŸrıyı geçirmeye odaklandığı görüldü. Türkiye’deki birçok hasta ve hekim RA tedavileri hakkındaki iletiÅŸimlerinden memnun olduklarını belirtti. Prof. Dr. Hamuryudan, romatoid artrit hastalarının tutulan eklemlerde aÄŸrı ve ÅŸiÅŸlikten yakındıklarına dikkat çekerek “Sabahları bu eklemlerdeki aÄŸrının daha fazla olması ve birkaç saati bulan bir süre hareket güçlüğü sık görülen özelliktir. Vücutta yaptığı iltihap nedeniyle halsizlik, yorgunluk, hafif ateÅŸ, iÅŸtahsızlık ve kilo kaybı da yapar†deÄŸerlendirmesini yaptı.‘TEDAVÄ°YÄ° AKSATMAYIN’“RA’nın tuttuÄŸu eklemler erken dönemde ÅŸiÅŸ ve aÄŸrılıdırlar†diyen Hamuryudan, şöyle devam etti: “Bugün için RA’da tam ÅŸifa saÄŸlayan bir tedavi henüz bulunmasa da yeni ve çok etkili ilaçların kullanıma girmesiyle bu hastalığın tüm belirti ve bulgularının baskılandığı durum olan remisyon saÄŸlanması (hastalık belirtilerinin sönmesi) ve bu sayede sakatlık geliÅŸmesinin önlenmesi mümkün olmaktadır. Bu durumu saÄŸlamak için tedavi sürecinin tanı konar konmaz gecikmeden baÅŸlatılması, hastaların sık aralıklarla kontrole çağırılarak remisyon saÄŸlanana kadar tedavilerinin ayarlanması gereklidir. Romatizmal hastalıkların tedavisinde ağırlıklı olarak bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanılması hastalarda pandemi döneminin özellikle baÅŸlarında tedirginlik yaratabiliyor ve hatta bazı hastalar kendi baÅŸlarına tedavilerini kesiyor. Bu durum maalesef birçok hastada hastalığın alevlenmesine yol açmıştır. Hastalarımızın, bir tereddüt durumunda tedavilerini yapan hekimle iletiÅŸime geçmeleri uygun olacaktır.â€â€˜HASTALIÄžI TANIYIN VE KORKMAYIN’9 Eylül Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. FatoÅŸ Önen ise ÅŸunları söyledi: “Hastalara ilk önerim; romatoid artriti tanımaları ve günümüzde çok sayıda tedavi seçeneÄŸi olan bu hastalıktan korkmamalarıdır. Hastalar mutlaka bir romatoloji hekimi tarafından izlenmeli, kontrollerine hekimlerinin önerdiÄŸi sıklıkta, düzenli olarak gitmeli ve tedavilerini söylendiÄŸi ÅŸekilde uygulamalıdırlar. Erken dönemde baÅŸlanan uygun ve düzenli tedavi, gerektiÄŸinde yapılan ilaç deÄŸiÅŸiklikleri ile RA kontrol altında tutulur, ilerlemesi ve fonksiyon kayıplarının ortaya çıkışı engellenir. Düzgün bir yaÅŸam tarzı, saÄŸlıklı beslenme, uygun egzersizler hastalık kontrolü için vazgeçilemeyecek unsurlardır. RA’nın geliÅŸiminde ve ciddi seyretmesinde önemli bir risk faktörü olan sigaradan uzak durulmalıdır. “AKILLI RADYOTERAPÄ° TEDAVÄ°DE UMUTLARI ARTIRIYORDünyada her yıl 450 bin kiÅŸi pankreas kanseri tanısı alıyor. Belirti vermeden ilerlese de erken dönemde tanısı tesadüfen konsa da tıptaki teknolojik geliÅŸmeler sayesinde pankreas kanserinin tedavisinde de önemli adımlar atılıyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, radyoterapideki geliÅŸmelerin hastalara saÄŸladığı faydaları şöyle özetledi:- Lenf bezine sıçrayan ya da cerrahi olarak sınırda bulunan pankreas kanserlerinde, ameliyat sonrasında kemoterapi ile birlikte yeni teknolojilerle radyoterapi uygulandığında tümörün kontrol oranları artabiliyor. - Cerrahi açıdan sınırda olan hastalarda cerrahi öncesi uygulanacak kemoterapi ve radyoterapinin yanı sıra SBRT (noktasal ışınlama) uygulanması, hastaların ameliyatlarının daha baÅŸarılı olmasını saÄŸlayabilir. - Ameliyat yapılamayan ancak uzak organlara metastazı da olmayan hastalarda ise kemoterapi sonrası uygulanan SBRT özellikle akıllı radyoterapi yöntemi ile uygulandığında tümörün lokal olarak kontrol edilebilmesinde yüksek baÅŸarı saÄŸlar. - Ameliyat sonrası tekrarlayan ancak uzak organlara metastazı olmayan hastalarda uygulanacak kemoterapi ile eÅŸzamanlı akıllı radyoterapi tabanlı ablatif yüksek dozlu tedaviler önemli hale geliyor. - Metastatik hastalarda pankreastaki lokal hastalığın neden olduÄŸu ÅŸiddetli aÄŸrıları azaltmak ya da durdurmak için akıllı radyoterapi ile uygulanacak SBRT önemli bir tedavi seçeneÄŸidir.‘GEMÄ° BATARSA HEPÄ°MÄ°Z BATACAÄžIZ’Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri DerneÄŸi (TÃœMRAD-DER) BaÅŸkanı Heybet AslanoÄŸlu, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle 120 civarında meslektaÅŸlarının yaÅŸamını yitirdiÄŸini anımsatarak “SaÄŸlık Bakanımız bundan bir hafta önce 5 gün boyunca Ä°stanbul’daki programlarında Covid-19 ile mücadele için saÄŸlık çalışanları haricinde herkesle ve her kesimle görüştü. Bizi duymamaya, görmemeye yemin etmiÅŸlercesine saÄŸlık çalışanlarının sorunlarına karşı sessizler. Gemi batarsa hepimiz batarız†dedi. AslanoÄŸlu, 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü’nü bu yıl koronavirüs pandemisi altında buruk geçirdiklerini belirterek “Pandemi mücadelesinin ön saflarında yer alan saÄŸlık meslektaÅŸlarımızdan 40 bin civarında kiÅŸinin hastalanmasına, 120 civarında meslektaşımızın, saÄŸlık emekçisinin ölümüne neden oldu†dedi.GÃœVENLÄ° ÇALIÅžMA ORTAMISaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta Ä°stanbul’daki programda saÄŸlık çalışanları hariç her kesimle görüştüğünü anımsatarak, bakana tepki gösteren AslanoÄŸlu, özetle ÅŸunları söyledi: “Radyoloji teknisyenleri ve teknikerleri olarakta bizlerin de biz çok sorunu var. Her ÅŸeyden önce SaÄŸlık Bakanlığı’ndan saÄŸlıklı ve güvenli çalışma ortamının saÄŸlanması talebimiz var. Bunların yanında özlük ve ekonomik haklarımızın her gecen gün daha da kısıtlandığı, daraltıldığı bir süreçten geçiyoruz. SaÄŸlık Bakanımız bundan bir hafta önce, 5 gün boyunca Ä°stanbul’daki programlarında Covid-19 ile mücadele için saÄŸlık çalışanları haricinde herkesle ve her kesimle görüştü. Ben defalarca çaÄŸrıda bulundum ‘Bu savaşı cephedeki askerlerle yani saÄŸlık çalışanları ile kazanabilirsiniz. SaÄŸlık çalışanlarına kulak verin’ dedik. Bizi duymamaya, görmemeye yemin etmiÅŸlercesine saÄŸlık çalışanlarının sorunlarına karşı sessizler. Biz birimize sırtımızı dönerek hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Hepimiz kaybederiz.†Sibel BahçetepeÄ°zmir'de iki ayrıkazada 2 kiÅŸiöldü
İzmir'de iki ayrı kazada 2 kişi öldü Balçova ilçesinde meydana gelen kazada bir market zincirine ait C.G. yönetimindeki 35 DD 6228 plakalı dağıtım aracı, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda aynı yönde bisikletiyle giden Arif B.'ye (60) arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle bisiklet devrilirken Adem B. ise savrularak metrelerce sürüklendi. Çevredeki vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Arif B.'nin yaşamını yitirdiğini belirledi. Hafif ticari araç sürücüsü C.G.'nin gözaltına alındı. OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA ÖLDÜDiğer kaza ise Konak ilçesinde meydana geldi. S.E. (40) yönetimindeki 35 SP 886 plakalı otomobil, Yeşildere Caddesi üzerinde seyir halinde olduğu sırada, Zafer Payzın Köprülü Kavşağı yakınında yaya Mehmet Emre K.'ya (24) çarptı. Otomobilin çarpması sonucu savrularak ağır yaralanan Mehmet Emre K., olay yerine gelen ambulans ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Mehmet Emre K., yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmadı. Otomobil sürücüsü S.E. ise polis tarafından gözaltına alındı. CENAZELER ADLİ TIPA KALDIRILDI Balçova ilçesinde hayatını kaybeden Arif B. ile Konak ilçesinde hayatını kaybeden Mehmet Emre K.'nin cenazeleri, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. İki kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. DHABerat Albayrak:İstifa açıklamasına siyasetçiler ne tepki verdi?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Instagram hesabı üzerinden yaptığı bir açıklama ile görevinden istifa ettiğini duyurması, siyasetçilerin gündemindeydi.Habere Gitmek için TıklayınJoe Biden'ın ABD Başkanıseçilmesi Ankara'da nasıl karşılandı?
Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmesi Ankara'da nasıl karşılandı? Getty ImagesDönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Eylül 2016'da BM Genel Kurulu için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştüABD'nin 46. Başkanı seçilen Joe Biden'ı kutlama konusunda acele etmeyen ülkelerden biri de NATO müttefiki Türkiye oldu.Ankara'nın Biden'a dönük soğuk yaklaşımı, seçim sonuçlarının belirlenmesinden yaklaşık 24 saat geçmesine rağmen bir kutlama mesajının gönderilmemesiyle kendini gösterdi.Açık bir şekilde dile getirmese de Türkiye'nin beklentisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir ilişki içinde olan Donald Trump'ın yeniden seçilmesiydi.Ankara'da yapılan değerlendirmelerde, Amerikan halkının iradesinin saygıyla karşılandığı ancak seçim kampanyası sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "otokrat" bir lider olarak tanımlamasından dolayı, Erdoğan'ın Biden'ı ilk tebrik eden liderler arasında olmasının uygun görülmediği düşüncesi öne çıktı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazar günü gerçekleştirdiği iki farklı programda da Amerikan seçimleri ile ilgili görüş belirtmedi. Erdoğan'ın Pazartesi yapılacak Büyükelçiler Konferansı'nda Türk-Amerikan ilişkilerine dönük bazı değerlendirmelerde bulunabileceği kaydediliyor.İlişkilerin iyi ya da kötü etkilenmeyeceğine, iyimserlikten çok gerçekçiliğe vurgu yapan Ankara, bu tavrıyla Amerikan seçimleri ve yeni başkanın göreve gelmesini düşük profilli bir anlayışla karşıladığı mesajını veriyor.Ankara'dan Biden'ın seçilmesine ve bunun iki ülke arasındaki ilişkilere olası etkileriyle ilgili ilk değerlendirme ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan geldi.Kanal 7 televizyonuna konuşan Oktay, yeni döneme ilişkin Ankara'nın ilkesel yaklaşımlarını üç mesajda sıraladı.Herhangi bir ülkede seçimler sonucu gerçekleşen yönetim değişikliğinin iyi veya kötü olmayacağını, asıl olanın hükümetin dış politik tercihleri olduğunu kaydeden Oktay, Biden'ın gelmesinin de Türkiye açısından bir şey değiştirmeyeceğini kayda geçirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, iki ülke arasındaki konuların "şahıslarla" ilgili olmadığına, "var olan kanallar" aracılığıyla ilişkilerin devam edeceğini kaydetti.Oktay'ın ikinci önemli mesajı ise seçim kampanyalarında yaşanan gerilimlerin ardından bir normalleşme sürecinin başlamasına ilişkin oldu. Biden'ın kampanya sürecinde Türkiye karşıtı lobilerin de etkisiyle konuştuğu değerlendirmesinde bulunan Oktay, "Seçim döneminde bu tür söylemleri bazen normalin ötesine taşıyabiliyor. Bir seçim dönemi faktöründen sonra ister istemez bir normalleşme süreci yaşanacaktır. Dediğim gibi biz takip edeceğiz, izleyeceğiz ve gerçekler çerçevesinde de gereğini yapacağız" dedi.'İYİMSERLİK DEĞİL GERÇEKLİK'Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili konuşurken, Ankara'nın iyimserlik değil gerçeklik üzerinden konulara baktığını, taraflar arasındaki sorunlara da bu ilkeyle yaklaşacaklarını belirtti.Fethullah Gülen'in iadesi, ABD'nin Barack Obama döneminden bu yana devam eden YPG'ye desteği gibi konularda yeni yönetime de baskı yapılacağını anlatan Oktay, "Talep etmeye devam edeceğiz ve bu anlamdaki baskımızı yoğunlaştırarak arttıracağız. Ümit ederiz ki terör örgütü veya örgütleriyle çalışmaya devam etmez Amerika, tercihini devletlerle birlikte çalışmaktan yana kullanır" ifadelerini kullandı.dhaFuat OktayBiden yönetiminin göreve gelmesinin ardından atacağı adımların çok yakından takip edileceğini, Beyaz Saray'ın bu süreçte Türkiye'yi ilgilendiren konularda "tek taraflı adım" atmaması beklentisinde olduklarını kaydeden Oktay, süreç içinde Erdoğan ile Biden arasında da bir diyalog mekanizmasının kurulmasının olağan bir gelişme olacağını vurguladı.BEKLE-GÖR POLİTİKASIHem Oktay'ın açıklamaları hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun seçim sonuçlarının belirlenmesi öncesi yaptığı açıklamalarda, Ankara'nın Biden yönetimiyle çalışmak konusunda bir sorunu olmadığını, ancak Washington'un Orta Doğu başta olmak üzere politikalarının nasıl şekilleneceğini görmek istediğini ortaya koyuyor.Biden'ın Trump'ın gündeme getirdiği "Yüzyılın Anlaşması'na" karşı bir tavır alması, Suudi Arabistan yönetimine de mesafeli olması gibi unsurları Ankara'nın olumlu karşıladığı kaydediliyor. Ancak Suriye'de YPG'ye dönük desteğin daha da görünür şekilde artma ve Doğu Akdeniz bunalımında Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yanında yer alması olasılıkları ikili ilişkilerde sorun yaratacak konular arasında gösteriliyor.DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU'NDAN 'İLİŞKİLERİ GELİŞTİRME' MESAJIDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da seçim sonuçlarının belirlenmesinden sadece bir gün önce yaptığı açıklamalarda Ankara'nın yeni yönetimle çalışmaya hazır olduğu mesajını vermişti.Seçim sürecinde yapılan açıklamaların geride kalması gerektiği vurgusu yapan Çavuşoğlu, Trump ve ekibinin de 2016 seçimleri öncesinde Türkiye aleyhine siyasi mesajlar verdiğini ancak göreve gelmelerinden sonra bunların taraflar arasındaki ilişkilerde bir sorun yaratmadığını anımsattı.Çavuşoğlu, "Şu anki yönetim iş başına gelmeden önce yönetimin içinde olan kişilerin seçim öncesi hatta darbe girişimi döneminde Türkiye aleyhine ağır eleştiriler yaptığını da gördük. Ama neticede 4 yıldır bu yönetim ile öyle veya böyle çalışmaya çalıştık, iş birliği yapmaya çalıştık, her zaman olmadı, inişler çıkışlar oldu" ifadeleriyle Biden yönetimiyle de benzer sürecin yanaşabileceği mesajını verdi.dhaDışişleri Bakanı, Biden yönetimine daha somut bir mesajı da "Dolayısıyla kim seçilirse seçilsin Türkiye olarak aynı anlayışla herhangi bir ülkeye nasıl yaklaşıyorsak, yeni Amerikan yönetimine de aynı şekilde yaklaşacağız. Hangisi seçilirse seçilsin, seçimden sonraki yeni yönetimden bahsediyorum" diyerek kayda geçirdi.İLİŞKİLERİ GELİŞTİRME MESAJIÇavuşoğlu, ifade ettiği pozitif mesajları daha da ileri götürerek, "kim göreve gelirse gelsin" ilişkileri ileri götürme iradesinde olduklarını da kayda geçirdi:"Kim göreve getirilirse getirilsin Amerikan halkı tarafından biz Türkiye olarak ilişkilerimizi geliştirme konusunda samimi bir tutum sergileyeceğiz. Var olan sorunlar çözümü konusunda da samimi adımlar atmak istiyoruz. Bu samimi adımların karşılığını da Amerikan yönetiminden görmek isteriz."Liderler arasındaki samimi diyaloğun yarar getirdiğini, Erdoğan ve Trump'ın birçok sorunu birlikte aştıklarını anımsatan Çavuşoğlu, bununla birlikte ikili ilişkilerde çok ciddi meselelerinde yine aynı dönemde gündem geldiğini ve çözümsüz kaldığına işaret etti.Çavuşoğlu'na göre bunların başında S-400 meselesi ve Türkiye'nin F-35 projesinden çıkarılması ile Fethullah Gülen'in iade edilmemesi ve YPG'ye Amerikan yardımının devam etmesi geliyor. BBC TürkçeTürkiye Somali'nin IMF borcunu nedenödedi, Afrika politikasıaçısından ne anlama geliyor?
Türkiye Somali'nin IMF borcunu neden ödedi, Afrika politikası açısından ne anlama geliyor? Getty ImagesTürkiye'nin Mogadişu'nun Gego bölgesinde gıda, yakıt yardımı yaptı.Türkiye'nin, Somali'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan vadesi geçmiş borcunun ödenmesine katkıda bulunması, ülke içindeki ekonomik sıkıntılar gerekçe gösterilerek kimi muhalifler tarafından eleştirildi, Somali hükümetinde ise karar memnuniyetle karşılandı.Somali-Türkiye ilişkilerinde uzun vadeli çıkarlar ve ortaklıklar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin böyle bir adım atması bazı yorumculara göre şaşırtıcı değil.BBC Türkçe'ye konuşan Somali'nin yeni Enformasyon Bakanı Osman Dubbe, "Somali son üç buçuk yıldır borçlarıyla boğuşuyordu. Başta İngiltere olmak üzere, Norveç, Avrupa Birliği ve ABD de borçların ödenmesine katkıda bulundu. Türkiye'nin de katkıda bulunması bizim için çok iyi haber" dedi.Somali Adalet Bakanı Abdulkadir Mohamed Nur da Twitter hesabından Türkçe paylaştığı mesajda Türkiye devletine teşekkür etti.Resmi Gazete'de yayımlanan 5 Kasım tarihli duyuruya göre Türkiye, IMF bünyesindeki Ağır Borçlu Fakir Ülkeler inisiyatifinin Somali'nin borcunun hafifletilmesi amacıyla başlattığı girişime Türkiye, 3 milyon 487 bin dolara karşılık gelen 2 milyon 372 bin SDR'lik (özel çekme hakkı) hibe desteği verme kararı aldı.SDR NEDİR?SDR (Özel Çekme Hakkı - Special Drawing Right), IMF tarafından üye ülkelerin resmi rezervlerini desteklemek için 1969'da kurulan uluslararası bir rezerv para birimi. SDR'nin değeri beş para birimi, ABD doları, euro, Çin yuanı, Japon yeni ve sterlinden oluşan bir sepete göre belirleniyor.Açıklamada, "IMF tarafından 25 Mart 2020'de Özel İhtiyat Hesabı ve IMF'nin tahsili gecikmiş faiz alacaklarından kaynaklanan gelir kaybının telafi edilmesi amacıyla yapılan kesintiler için biriken 242 milyon Özel Çekme Hakları (SDR) üyelerine dağıtılmış ve bunun 11.906.405 SDR tutarı Türkiye Cumhuriyeti'ne iade edildiği" belirtildi. Türkiye de bu paydan 2 milyon 372 bin SDR'lik kısmı Somali'ye hibe ediyor.IMF VE DÜNYA BANKASI'NDAN MART'TA SOMALİ KARARIIMF ve Dünya Bankası, 25 Mart 2020'de koronavirüs salgınının hızla yayılmaya başladığı dönemde, Somali'ye de Ağır Borçlu Yoksul Ülkeler (HIPC) İnisiyatifi kapsamında yardım yapma kararı almış, karar Nisan ayı ortasında onaylanmıştı.Bu kapsamda Somali'nin 5,2 milyar dolarlık borcunun yaklaşık üç yıl içinde tamamen silinmesi ve Somali'nin uluslararası toplumla ilişkilerinin normalleşmesi, ülkenin yeni mali kaynaklara erişiminin ve ekonomik büyümesinin sağlanması hedefleniyor.Covid-19 salgınıyla IMF'nin 'Afet Etkilerinin Sınırlandırılması ve Borcun Hafifletilmesi Kredisi'nden (CCRT) borcun hafifletilmesi için yaklaşık 500 milyon dolar ayrılırken, İngiltere 185 milyon dolar, AB yaklaşık 50 milyon dolar, Japonya da 100 milyon dolar ayırdı. Çin ve Hollanda da borcun kapanması için devreye girdi.SOMALİ, TÜRKİYE'NİN AFRİKA'YA AÇILAN 'KAPISI'Somali, Türkiye'nin 2011'den itibaren yaptığı yardımlar, altyapı çalışmaları ve kalkınma programlarına desteğiyle Afrika'ya açılan kapısı oldu.Türkiye'nin Somali'ye sivil toplum kuruluşları, TİKA ve Kızılay aracılığıyla yaptığı yardımların tutarı da 1 milyar doları geçti.Oxford Üniversitesi'nde Afrika politikaları konusunda uzmanlaşan araştırmacı Emre Çalışkan'a göre "Somali gibi bir ülkeye başka ülkeler yardım toplarken Türkiye'nin biraz da dış politikası gerektiği sessiz kalması beklenemezdi, bir şekilde adım atması gerekiyordu."Türkiye'nin 2000lerin sonlarından bu yana Afrika ülkeleriyle ilişkileri geliştirme çabaları, insani yardımlar aracılığıyla siyasi destek olarak da karşılık buluyor.Türkiye, 2009-2010 Dönemi Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği seçimleri için özellikle Afrika ülkelerinin oylarını, desteklerini hedefleyen bir politika izlemişti.Dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan, 2008 yılında üyelik için yürüttüğü çalışmalarda her fırsatta Afrika ülkelerine yapılan yardımları, açılan büyükelçilikleri ve ayrılan milyonlarca dolarlık kaynakları hatırlatarak Türkiye'nin Afrika ülkelerinin oylarına talip olduğunu söylemişti.Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne geçici üyeliği kesinleştiği Ekim 2008'de de Babacan "Afrika ile alakalı çalışmalarımızı son yıllarda yoğunlaştırmış olmamız bize önemli avantajlar kazandıracak. Çünkü Afrika'yı daha iyi anlamaya başlayan bir ülke olarak oturacağız orada" demişti.Araştırmacı Çalışkan da şu yorumu yaptı: "O dönemde de Türkiye, Afrika'da bazı ülkelerin ödenmeyen borçlarını BM'ye ödemişti. Bu ülkeler o sayede oy kullanabilmişti ve Türkiye'ye oy verdiler (...) Türkiye Somali'de yaptığı projeleri göstererek 'Bakın ben Afrika'da diğer geleneksel güçlerden farklıyım. Ben Afrika'nın geleceği, çıkarları için çalışıyorum, benim bir sömürge geçmişim yok, kazan-kazan anlaşmaları üzerine kurulu bir dış politika izliyorum' mesajı vermeye çalışıyordu.. Somali, diğer Afrika ülkelerinin Türkiye'ye uluslararası platformlarda destek vermesi açısından çok önemliydi."Türkiye, 2000lerin sonunda dış politikada etkin bir rol oynamak isteyen bir siyaset izliyordu. Somali de bu açıdan Türkiye'nin kendisini diğer ülkelerden ayırması için bir fırsat olarak görüldü.'SOMALİ'NİN CİDDİ BİR ULUSLARARASI ORTAĞA İHTİYACI VARDI'Somali Enformasyon Bakanı Osman Dubbe de Türkiye'nin Somali üzerinden diğer Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirebilecek bir fırsatı olduğu görüşünde:"Türkiye Somali'ye üç ana sektörde katkı sağladı: İnsani yardım, altyapı, ticari ilişkiler. Bunların dışında eğitim, sağlık, içme suyu gibi destekleri de oldu."Somali, stratejik ve jeopolitik açıdan çok önemli bir ülke. Hint Okyanusu ile Kızıl Deniz, Aden Körfezi'nde. Deniz ticareti hatlarının %70-80'i buralarda. Ayrıca Somalililer Afrika'da ticaret odaklı girişimcilerdir. Türkiye ile Somali arasındaki ticaret, diğer Afrika ülkelerine uzanmasına da yardımcı olur. Somali, Türkiye'nin Afrika'ya açılan kapısıdır."Somali'nin uzun zamandır 'bir ağabey' gibi görebileceği ciddi bir uluslararası ortağı olmamıştı. Somali'nin bu desteğe ihtiyacı var. Türkiye, Somali halkının ihtiyacı olan bu boşluğu dolduruyor."Ayrıca, Türkiye hiçbir zaman Somali'nin iç siyasetine karışmıyor, iç çatışmalara ve iktidar çekişmelerine müdahil olmuyor bu nedenle Somali halkı da diğer ülkelere kıyasla Türkiye'ye daha yakın hissediyor."Getty ImagesSomali'de 2017'de düzenlenen saldırılarda Türkiye'nin ülkeye yaptığı yardımlar destek görmüştü.Bakan Dubbe, Türkiye'nin insani yardım, alt yapı çalışmaları ve ticari olarak Somali'ye yaptığı yardımların halk arasında büyük memnuniyetle karşılandığını ifade ediyor ve Somalilerin hafızasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011'de yaptığı ziyaretin yanı sıra, 2017 Ekim ayında yaşanan bombalı saldırılara ilk yardım eden ülkenin Türkiye olmasının de yer ettiğini söylüyor.Türkiye'nin en büyük büyükelçilik binası Somali'nin başkenti Mogadişu'da. Mogadişu'da 2017'de kurulan TURKSOM Askeri Eğitim Üssü'nde de Türkiye Somali Silahlı Kuvvetlerini eğitiyor.Mogadişu Limanı'nın işletmesi 2014'ten bu yana Albayrak Grubu'nda. Grup, Ekim ayında Somali hükümeti ile liman işletmesi için 14 yıllık imtiyaz anlaşması imzaladı. Limanın özelliklerinin korunması ve ticari akışın artırılması için 50 milyon dolarlık rehabilitasyon ve yatırım programının hayata geçirileceği duyuruldu.Başkentteki Aden Adde Uluslararası Havalimanı'nın da işletmesi 2013'ten bu yana Türk şirketi Favori LLC'de.Kasım ayı başında da Galmudug vilayetindeki Hobyo limanının işletmesi, Türk, İngiliz ve Somalili şirketlerden oluşan konsorsiyuma verildi. Bu şirketler Crom LTD, Hobyo Investment LTD ve Indian Ocean Holding LTD.Anlaşmayı Somali'nin limanlardan sorumlu bakanı Abdisabir Shurie Twitter hesabından duyurdu. TÜRKİYE KARŞILIĞINDA NE ALACAK?Türkiye'nin, şirketler, sivil toplum kuruluşları ve kurumlarıyla Somali'den başlayıp Afrika geneline yardım yapması, ticari bağları kuvvetlendirmesini 'dış politikasının uzantısı' olarak gören araştırmacı Çalışkan, Ankara'nın stratejisini şöyle anlatıyor:"Türkiye'nin bölgede güç politikası var. Birincisi Türkiye'nin uluslararası arenadaki aktifliğini artırmak. İkincisi, ihracata dayalı bir pazar arama çalışması ve bir de Afrika'da siyasi aktör olmak. Bu, uluslararası arenada Türkiye'nin varlığını artırmakla doğru orantılı. Çünkü Türkiye, kültürel olarak da siyasi olarak da Afrika'yı kendi geçmişinin bir parçası olarak görüyor."PETROL ARAMA ÇALIŞMALARISomali ile Türkiye ilişkilerinde gündeme gelen bir diğer konu da petrol arama faaliyetleriydi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ocak 2020'de Somali'nin Türkiye'ye petrol arama çalışmalarına katılmayı teklif ettiğini söylemişti.Ancak hükümetin petrol arama çalışmaları için bir yasası henüz yok. Somali'nin Hint Okyanusu kıyıları açıklarında toplam petrolün 100 milyar varil olabileceği belirtiliyor.Birçok özel şirket ve ülkenin de gözü bu bölgede.Somali Enformasyon Bakanı Osman Dubbe, o dönem petrol arama çalışmaları önerisinin Türkiye'den geldiğini söyledi ve petrol arama çalışmaları için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti:"Türkiye ile Somali arasında petrol arama çalışmaları için resmi bir anlaşma yok. Somali açıklarındaki sondaj faaliyetleri için birkaç ülke istekli, Türkiye de onlardan biri. Somali'nin bu önerilere yanıtı, önce petrol komisyonunun kurulması gerektiği ve tüm yasal düzenlemelerin hazırlanması gerektiği yönünde." BBC TürkçeBerat Albayrak'ın istifasının ardından Saadet Partisi'nden ilk açıklama
Berat Albayrak'ın istifasının ardından Saadet Partisi'nden ilk açıklama Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, resmi Instagram hesabından 'sağlık sorunları nedeniyle' bakanlık görevinden istifa ettiğini duyurdu.Albayrak'ın istifasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, şu ifadeleri kullandı:''Liyakat sahibi olmayanın istifası da yapamadığı iş gibidir. Son görev istifa idi onu bile elinize yüzünüze bulaştırdınız. Bu başarı da sizin.†cumhuriyet.com.trAhmet Davutoğlu'ndan Berat Albayrak'ın istifasının ardından açıklama: 'Herkesi açıklamamızıtakip etmeye davet ediyoruz'
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Ahmet Davutoğlu'ndan Berat Albayrak'ın istifasının ardından açıklama: 'Herkesi açıklamamızı takip etmeye davet ediyoruz' Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, resmi Instagram hesabından 'sağlık sorunları nedeniyle' bakanlık görevinden istifa ettiğini duyurdu.Albayrak'ın istifasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Davutoğlu, ''Herkesi bugünkü açıklamamızı takip etmeye davet ediyoruz'' ifadelerini kullandı.Davutoğlu'nun açıklaması şöyle:''Hazine ve Maliye Bakanının istifa açıklaması ile bu gece yaşananlar siyasetimizi ve devlet düzenimizi aşiret anlayışına çeviren sistemin değişmesini zorunlu kılıyor. İşte bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz ve herkesi bugünkü açıklamamızı takip etmeye davet ediyoruz" cumhuriyet.com.trBakan Albayrak’ın istifa haberi sonrasıResmi Gazete yayınlandı
Bakan Albayrak’ın istifa haberi sonrası Resmi Gazete yayınlandı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifa ettiğini açıklamasının ardından gözlerin çevrildiği Resmi Gazete'nin 9 Kasım 2020 Pazartesi tarihli mekürrer sayısında Berat Albayrak'ın istifası yer almadı.Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal paylaşım sitesi Instagramı hesabından paylaştığı istifasının ardından gözler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Saray’a çevrildi.9 Kasım Pazartesi’nin ilk saatlerinde ne Cumhurbaşkanlığı’ndan ne de AKP’nin resmi hesaplarından Berat Albayrak’ın istifasına ilişkin kesin bir açıklama yapılmadı.Öte yandan gözlerin çevrildiği Resmi Gazete’nin 9 Kasım 2020 tarihli mekürrer sayısında ise Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifası ve kabine değişikliğine dair bir bilgi yer almadı. cumhuriyet.com.trBerat Albayrak’ın Instagram’daşimdiye kadarki en beğenilen gönderisi‘istifa’oldu
Berat Albayrak’ın Instagram’da şimdiye kadarki en beğenilen gönderisi ‘istifa’ oldu AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, resmi Instagram hesabından istifa ettiğini duyurdu.İnstagram paylaşımında istifa sebebini ise sağlık sorunları olduğunu açıkladı. Twitter hesabını, İnstagram hesabından yaptığı istifa açıklamasının ardından kapatan Berat Albayrak'ın İnstagram hesabının da yorumlara kapalı olduğu dikkatleri çekti.Bununla birlikte Albayrak’ın Instagram'daki istifa paylaşımı, 4 saatte 511 bin beğeniyi aşarken, Albayrak'ın diğer paylaşımlarının beğeni sayısının 10-15 bin arasında değiştiği görüldü. cumhuriyet.com.trBerat Albayrak'ın yerine kim gelecek?
Berat Albayrak'ın yerine kim gelecek? Independent'ın haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kendisinden habersiz olarak yapılan Merkez Bankası Başkanlığı atamasına tepki göstererek istifa kararı aldı. Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Naci Ağbal ile arası iyi olmadığı konuşulan Albayrak'ın, Süleyman Soylu’nun istifasında olduğu gibi ikna edilmeye çalışılıyor ama hala ikna edilemediği belirtiliyor. Albayrak'ın ikna edilmesi durumunda meselenin sosyal medyadan kaynaklı bir hata olduğunun ifade edilecek.YERİNE GELEBİLECEK İSİMLER İSE ŞÖYLE:Albayrak'ın yerine; AKP'de Nurettin Canikli, Cevdet Yılmaz ve Lütfi Elvan ismi geçerken, ekonomi çevrelerinden ise Ersin Özince, Hakan Ateş, Hüseyin Aydın ve Himmet Karadağ isimleri öne çıkıyor.İLETİŞİM BAŞKANLIĞI: BEKLEYİNCumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da son ana kadar bekleyerek tavır belirlemeye çalışıyor ve bu nedenle de Anadolu Ajansı ve TRT'ye bekleme talimatı verildi.4 ADAY VARABC gazetesinin haberine göre ise; Albayrak'ın yerine gelmesi için öne çıkan 4 aday var. Nurettin Canikli, Nihat Zeybekçi, Mehmet Şimşek veya Mustafa Varank. Şu an Londra'da Ferit Şahenk'in danışmanlığını yapan Şimşek'e telefon açılıp yoklama yapılmış. Öte yandan Bilal Erdoğan kontenjjanıyla siyasete giren Varank, göreve hazır olduğunu yüksek sesle dile getirdiği belirtiliyor. cumhuriyet.com.trRTÜKüyesiİlhan Taşçı'dan, EbubekirŞahin'e, Berat Albayrak tepkisi
RTÜK üyesi İlhan Taşçı'dan, Ebubekir Şahin'e, Berat Albayrak tepkisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri arasında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının ardından tarafsızlık tartışması yaşandı.Kurul’un başkanı Ebubekir Şahin, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Albayrak’a övgüde bulundu. “Kutlu dava†ifadesini kullanan Şahin, şu tweeti attı:Bizim davamız kardeşlik davasıdır. Ülkemizi muasır medeniyetlerin üzerine çıkarmak için ailesinden fedakarlık ederek gece gündüz demeden ter döken @BeratAlbayrak kutlu davamızın vazgeçilmezidir.YASAYA İŞARET ETTİŞahin’in bu tweetine RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşçı’dan tepki geldi. Taşçı, Şahin’in tweetini alıntılayarak ‘tarafsızlık’ hatırlatması yaptı. Taşçı, tweetinde şu ifadeleri kullandı:“Sayın Başkan,Yasa uyarınca özerk ve tarafsız bir kurumun başkanı olduğunuzu unutup, bir siyasi parti taraftarı gibi davranmanız; tarafsızlığınızı yitirdiğiniz anlamına gelir! RTÜK Başkanı olarak sizin ‘kutlu davanız’ değil, yasalarla belirlenmiş görev ve sorumluluklarınız vardır.†cumhuriyet.com.tr