Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Sunday, 11.17.2024, 01:27 PM (GMT)

News - Haberler

Kıran kırana geçen ABD seçimi Trump’ın‘hile’iddiasınedeniyle mahkeme yolunda

Kıran kırana geçen ABD seçimi Trump’ın ‘hile’ iddiası nedeniyle mahkeme yolunda Gergin bir seçim oldu gerçekten. Joe Biden kazanırsa eğer, dış politikada olacak en büyük değişiklik NATO’yla ilişkilerin daha güçlendirilmesi, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) etkin hale getirilmesi, Avrupa Birliği ile ilişkilerin düzeltilmesi nihayet İran’la yapılan ancak Trump’ın iptal ettiği anlaşmaya yeniden dönülmesi olacak. Ancak bu, ABD “iç düzeni”nin Trump sonrası “düzeleceği” anlamına gelmiyor. Ülkenin silaha düşkün, yabancıya tahammülsüz kesimleri nüfusun yüzde 30’unu oluşturuyor. Trump, ilk dönemi boyunca bunları harekete geçiren cesaret verici bir politika izledi. Kendisinden sonra kim gelirse gelsin bu hareketlilik ortadan kalkacak değil. Sağcı hiçbir ABD başkanı “beyaz olmanın öneminin” altını Trump kadar çizmedi. Beyaz olmak Trump’ın siyasi olarak kullandığı araçlardan biriydi. Kendisinden sonra gelecek sağcı başkanlara bu konuda kullanacakları bir alan bırakmış oldu. Artık hiçbir sağcı başkan, hele oy getirdiğini gördüğü ırkçı saldırılar yapmaktan çekinmeyecek, Hispanikleri, Asyalıları, Müslümanları hedef alabilecek. Çünkü yüzde 30 ile ona eklemlenecek olan “yüzer oylar”ın ülkede seçim kazandırdığını görmüş oldular.‘BELİRLEYİCİ KAOS’Artık ABD sosyal yaşamında “kaos” belirleyici bir kavram olacak. Çünkü Trump sonrası sağcı ABD başkanları toplumu bir arada tutma gerekçesi olarak kaosa işaret edecekler hep. Trump bunun en berbat örneğini vermişti, işine de yaramıştı bu. Siyah ABD vatandaşlarının katledilmesine yönelik öfkeleri “düzen bozuculuğa” dönüştürmede ustaca taktikler geliştirdi. Bundan sonraki her benzeri çıkış “toplumsal bir itiraz” olarak değil, “düzen bozucu kaos” olarak nitelendirilecek. Toplumsal zenginlikten pay alamayanlara, bunun suçlusunun seçkinler/ zenginler olmadığını, kendisine oy veren yoksulların gözünün içine baka baka söyleyen bir başkan oldu Trump. Bunu kendisinden sonraki sağcı başkanlar da artık rahatlıkla dile getirebilecek. Trump’ın dayandığı seçmen profili sanayiciler, orta halli emekliler, küçük işletme sahipleri, hatta orta sınıf siyahlardandı. Tüm bunlara kendi refahlarının tehlikede olduğunu, bu tehlikenin yabancılara, azınlıklara verilen imtiyazlar ile ABD dışında yapılan (çoğu askeri) harcamalardan kaynaklandığını söyledi. Trump, bu seçimleri kaybetse bile daha sonraki olası sağcı başkanlar Trump’ın bu yönelimine sahip çıkmaya devam edecek. Trump’ın ilk dönemi boyunca ırkçı örgütler daha da görünür oldu. Prouds Boys’lar açık açık silahları ile gösteri yaptılar, ırkçı örgüt Ku Klux Klan paravan yapılarla da “siyaset” yapabildi öncekinden daha fazla. Buna rağmen Trump kaybederse eğer, bu, “refahlarının eksilmesinin” nedenlerinin yoksullar, yabancılar olduğuna inandırdığı orta sınıfın, Trump’tan bu tespitlere rağmen, çözümde pasif kaldığı için desteğini çektiği anlamına gelir. Bu kesimlerin birdenbire “demokrat”a dönüştükleri anlamına değil. Yani, diyelim ki Biden kazandı, iç politikada Trump’ın tahribatlarını gidermede başarısız olacağı kesin gibi. Trump’ın adeta “görünmez” yardımcıları var; zamansız bir ölüm işine geldi örneğin, liberal Ruth Bader Ginsburg’un beklenmedik ölümü üzerine Yüksek Mahkeme’ye son derece muhafazakâr Amy Coney Barrett’i atayarak, Biden’ın kimi Trump dönemi uygulamalarının iptali için başvuru yapması halinde olumlu sonuç almasının önüne geçmiş oldu. Trump kazanırsa ne olur? İç politikada “kaos” teorisine daha da sıkı sarılarak bir dört yıl daha yöneteceği ABD’yi “geleneksel muhafazakâr” çizgiden “aşırı muhafazakâr”, giderek aşırı sağcı bir yörüngeye oturtur. Bunun için elinde Çin’le ticaret, Rusya’yla coğrafyalarda etkinlik savaşları ile Avrupa kıtasından ABD lehine siyasi olarak kopuş stratejisi gibi harika gerekçeleri var. Mustafa K Erdemol

ITUC ve ETUC, 3 konfederasyona destek mesajıgönderdi

ITUC ve ETUC, 3 konfederasyona destek mesajı gönderdi 200 milyon üyeli ITUC Genel Sekreteri Sharon Burrow ve 45 milyon üyeli ETUC Genel Sekreteri Luca Visentini, Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’e gönderdikleri mesajda, Avrupa ve dünyadaki sendikaların bu tasarıya karşı çıkan işçilerin yanında olduğu vurgularak, “Hükümeti sendikalarla istişare yapmaya, insana yakışır ve güvenli istihdamı teşvik etmek için en etkili mekanizma olarak işçi haklarını ve toplu pazarlığı zayıflatmayan, aksine geliştiren gerçek bir koruma paketi hazırlamaya çağırıyoruz. ILO, AB dahil olmak üzere ilgili bütün uluslararası mekanizmalarını devreye sokarak faaliyetlerinizi desteklemeye hazırız. Torba yasanın geri çekilmesini talep eden sendikaların yanındayız” denildi. Mustafa Çakır

Hazine BakanıAlbayrak harekete geçmek için‘çok olağanüstübir durum’bekliyor

Hazine Bakanı Albayrak harekete geçmek için ‘çok olağanüstü bir durum’ bekliyor Dolar/TL Merkez Bankası’ndan (TCMB) yeni sıkılaştırma adımlarının periyodik Para Politikası Kurulu toplantısını beklemeden gelecebileceği beklentileriyle önceki akşam 8.40 liraya kadar geriledikten sonra, dün ABD seçim sonuçlarına ilişkin küresel fiyatlamalara paralel sert dalgalandı. Gerçekten de dün Trump’ın seçim sonrası ilk konuşmasında kazandığını vurgulaması sonrası dolar/TL yönünü aşağı çevirirken, Trump’ın rakibi Biden’ın bazı kritik eyaletini almasının açıklanmasıyla yönünü yine yukarı çevirdi.MERKEZ DE BEKLİYORDolar kuru gün içinde 8.41-8.53 lira arasında dalgalandı. Ayrıca Bloomberg verilerine göre, TL’nin yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 30’u aştı ve dünyada ilk sırada yer aldı. Buna karşın AKP’li milletvekillerine sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, çok olağanüstü bir durum olmadıkça döviz kuruna müdahale edilmeyeceği mesajı verdiği öğrenildi. Borsa İstanbul’da (BİST) ise Trump’ın kazanacağı beklentisi hâkim oldu. ABD’de yargı sürecinde bulunan Halkbank’ın hisseleri yüzde 7’ye kadar değer kazanırken, BİST 100 Endeksi günü yüzde 1.47 artışla kapattı. InvestAZ Araştırma Müdürü Yusuf Topçu, “Yabancı sermayenin daha fazla reel getiri talep ettiği ortamda” TCMB’nin politika faizini değiştirmemesini ABD seçimlerinin sonucuna göre yol haritası çizmek olarak yorumlarken, şu vurguyu da yaptı: “Olası Biden zaferinde TCMB’nin yapmak durumunda kalacağı faiz artışı konuşulan miktarın çok daha üzerinde olmak durumunda kalır.” Ancak Topçu’ya göre, Trump yeniden kazanırsa TL varlıklar üzerindeki baskı azalacak.REK TARİHİ DİPTETürkiye’nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi (REK) ise geçen ay 60.66 ile tarihi düşük seviyeye geriledi.SPK MANİPÜLATÖR PEŞİNDESermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, özellikle yerli yatırımcıların borsaya artan ilgisini kendi çıkarları için kullanmaya çalışan manipülatörlerle çok ciddi şekilde mücadele ettiklerini belirterek vatandaşların da bu tuzaklara düşmemek için uyarılara kulak vermesi gerektiğini söyledi. Denetimler çerçevesinde 104 gerçek ve tüzelkişiye 80.6 milyon TL idari para cezası kesildiğini açıklayan Taşkesenlioğlu, yatırımcılara da şöyle seslendi: “Kapalı gruplardaki yönlendirmelere göre hep birlikte hareket edip bilmeden manipülasyon suçuna ortak olunmamalı.” Öte yandan geçen ay 121 bin 814 kişi artan Borsa İstanbul’daki yerli gerçek yatırımcı sayısı 1 milyon 874 bin 395’e ulaştı. Yabancılardaki azalma ise sürüyor. cumhuriyet.com.tr

Otel odasından düşen 17 yaşındaki Gamze Açar’ınşüpheliölümüyle ilgili 3 tutuklama

Otel odasından düşen 17 yaşındaki Gamze Açar’ın şüpheli ölümüyle ilgili 3 tutuklama Şüpheli ölüme ilişkin gözaltına alınan 5 şüpheliden 3’ü tutuklanırken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ankara’da annesiyle yaşayan Gamze Açar, iş görüşmesi için gittiği bir otelin 5. katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitirdi. Açar, önceki gün memleketi Antalya’nın Aksu ilçesinde toprağa verildi. Baba Ferhat Açar, “Bu iş planlı bir cinayet” dedi. Açar’ın kuzeni Ahmet Yılmaz ise şunları dile getirdi: “Annesine maddi destek olmak istiyordu. O yüzden yarı zamanlı işlerde çalışırdı. Kızılcahamam’da bir otelde iş görüşmesinin yapılacağı söylenmiş. Gamze, otele gittiğinde onu 5 kişi karşılamış. Bundan sonra ne oldu bilmiyoruz. Sabah saat 08.45’te Gamze’nin düştüğü ortaya çıkmış. Bu olay intihar değil, cinayet. Gamze’nin hayalleri vardı, hayat doluydu.” Olaya ilişkin gözaltına alınan ve Kızılcahamam Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerden R.D, M.D. ve M.E.D. tutuklanırken 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden M.D.’nin ifadesinde bir başka odada bulunduğunu söyleyerek, “Odadan gelen gürültüler duydum. Ama odaya gelip baktığımda anormal bir şey yoktu” dediği, R.D’nin ise Gamze Açar’ın uyuşturucu krizine girdiğini iddia ettiği öğrenildi. Kübra Köklü

Dünyayısaran pandemi ve kısıtlamanın sanata yansıması

Dünyayı saran pandemi ve kısıtlamanın sanata yansıması Özgün dans projesi “Mücbir Sebep” bugün saat 20.00’de Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda sahnelenecek. CRR Sanat Yönetmeni Cem Mansur’un önerisiyle Zeynep Tanbay’ın koreografisini yapıp sahneye koyduğu modern dans, salgın sürecinde zihinlerimizi meşgul eden iki konuyu bir araya getiriyor. Birincisi sahne sanatlarının temelinde olan işitsel, görsel ve bedensel temasın pandemi sürecinin getirdiği kısıtlamalarla sahnede nasıl yeniden kurulabileceği, diğeri süresinden koltuk sayısına salondaki tüm yeni düzenleme dolayısıyla sahne ile seyirci arasındaki temasın nasıl olacağı üzerine arayışlar. Beethoven ve izolasyon Zeynep Tanbay bütün dünyada yaşanan bu yeniden yaratılış sürecini, 2013’te Borusan Kültür Sanat’ın Beethoven Festivali’ne yeni eser siparişiyle davet ettiği eseri “Symbiosis” i de yeniden yaratarak anlatıyor. Symbiosis’te Borusan Quartet’in seslendirdiği müziği bu kez Mehmet Yasemin ve Eylül Umay Taç (keman) Öykü Koçoğlu (viyola), Gözde Yaşar (çello)’dan oluşan Lepidus Ensemble seslendiriyor. Canlı müzik eşliğinde dört bölümden oluşan Mücbir Sebep ekrana yansıtılan Symbiosis ekibine bir gönderme ile başlıyor. İlk önce sahnede dörtlüyü dinliyoruz ardından müzik eşliğinde dört kadın, dört erkek dansçı; Evrim Akyay, Suzan Alev, Nil Batırbaygil, Gizem Bilgen, Can Gökdoğan, Melih Kıraç, Serhat Kural ve Gül Yılmazer’in dokunup dokunmama arasında gidip gelen içsel yolculuğunu izliyoruz.MÜZİĞİN VE DANSIN, İKİ AYRI PERFORMANSITanbay’ın en eski dansçılarından Evrim Akyay süreci şöyle değerlendiriyor: “Pandemi gibi ne zaman biteceği belli olmayan bir süreçte, herkesin kendini nasıl koruyacağını bir şekilde öğrenmesiyle aktif olarak dans ediyor olmak bir şans. Bugün 2013’te keyifle yaptığımız pek de sahneleme imkânı bulamadığımız bir işi farklı ve yeniden yaratılan bir konsept altında çalışmak, kapanmışlıktan çıkmak, içimizde biriken enerjiyi boşaltmak hepimize iyi geldi. Burada birbirini etkileyerek bütünleşen müziğin ve dansın, iki ayrı performansın, güzel bir birlikteliği var. Sorun yaşamıyoruz.” İlk kez sahneye CRR’de çıkan, Tanbay’ın başka projelerinde de dans etmiş olan Gül Yılmazer ise “Dört beş ay eve kapandıktan sonra sahnede olmak ilk önce beni endişelendirdi. Kısıtlama nedeniyle ilk önce dörtlü provalar yaptık. Yaratıcı ekibinde olduğum Symbiosis’te on iki dansçı idik, bir arada çalışıyor, birbirimize dokunuyorduk. Dolayısıyla Mücbir Sebep bambaşka bir konsept” diyor. İlk defa modern dansa eşlik eden topluluğun kurucusu Öykü Koçoğlu da “Sahnede çalmayı özlemiştik. Mücbir Sebep çok güzel bir proje. Bu koreografi müzik üzerine çıkarıldığından müzikle dans çok uyumlu. Tempo yüksek. Zeynep Hanım’ın profesyonelliğine, pozitifliğine hayran kaldık. Her şey aksamadan işliyor. Herkesi motive ediyor” diyerek hem sahnede Beethoven çalmak hem de bu projede yer almaktan duydukları mutluluğu ifade etti. Gülçin Gülan

İki elim kanda da olsa flamenko kaçmaz!

İki elim kanda da olsa flamenko kaçmaz! İki bin kişilik salon, zaten bir koltuk boş bırak hesabıyla yarı yarıya inmiş, onun da yarısı ancak dolu. Ve Chano Dominquez, Flamenko Dörtlüsü ile kalkmış İspanya’dan gelmiş, salonu görüyor tabii, konserin bitiminde seyircilere kırık İngilizcesiyle teşekkür ediyor orada olduğumuz için ve “Tiyatroya gelmeye devam edin, buna ihtiyacımız var!” diyor. Gözlerim doluyor. Hepimiz iki arada bir derede kaldık. Pandemiden kaçmak için evde izole olmak ve temastan kaçınmakla işimizi, sosyal hayatımızı devam ettirmek arasında! Biz sosyal hayatımızı devam ettirmezsek sanat nasıl yaşayacak? Yeni normal koşullardan memnunum. Bir saat konser bana yetiyor. Chano Dominquez, piyanosunu caz ve flamenco’yla karıştırıp çalıyor hem de şahane çalıyor. Miles Davis melodilerine flamenko tadı katıyor ve Grammy adayı albümü Flamenco Sketches’den bir parça çalarken dansçısı Daniel Navarro solo dans ediyor! Siyah pantolon ve yelek giymiş, siyah kravat takmış. Saçlarından ter damlatana kadar tıkırdatıyor topuklarını. Zaten benim için flamenko, topukla çalınan müzik demek! Kollar yılan gibi kıvrılıyor, bel önde, sırt geriye yaslanıyor. Vokalde tam bir çingene, bir bağırıyor, yerimden zıplıyorum, yanık yanık söylüyor şarkılarını, neden bu kadar dertli acaba? Piyano ile New York’ta cazbara giderken solo ile Endülüs’teyiz! Bateri ise klasik caz. Ruhumuz sakinleşti, depremin ve koronanın tedirginliğine müzik çok iyi geldi. Diğer pek çok kurumun aksine Cemal Reşit Rey’in kasım programında epey bir yabancı sanatçı grup var. Yerliler de göz dolduruyor. Konser saatleri 18 ve 20, konser süreleri bir saat. HES kodu ve ateş ölçümü yapılıyor. Müzik ruhun gıdası. Pandemiye de iyi geliyor! Yazgülü Aldoğan

Bunalımlıgünlere ilaçgibi Türk sinemasından romantik komedi

Bunalımlı günlere ilaç gibi Türk sinemasından romantik komedi Hafta sonu seyirci ile buluşacak olan “Son Şaka” filminin galası oyuncularının da katılımıyla gerçekleşti. Yönetmenliğini M. Erkam Bülbül’ün yaptığı ve senaryosunu Fatih Mutlu’nun yazdığı filmde, gerçekte de radyocu olan Serdar Gökalp, Ege Kökenli, Gökay Müftüoğlu, Hikmet Körmükçü oynuyor. Radyo programcısı ve şakaları ile ünlenen Serdar Gökalp( Serdar), sevgilisi Ayşen’e (Ege Kökenli) öyle bir evlilik teklifi yapar ki şaka, şakalar yaratır. Ayşen’e evlilik teklifinin unutulmaz olmasını isteyen ve akıl oyunları düzenleyen Serdar’ın şakası bakalım ne gibi sonuçlara yol açacak? Sonu sürprizli bu komedi filmi hafta sonu gülümsemek için iyi bir seçenek!‘BANA ŞAKA YAPTILAR!’Pandemi ve İzmir depremi nedeniyle sıkıntılı günlerden geçtiğimize vurgu yapan Serdar Gökalp: “Her sabah uyanınca can sıkıcı haberler alıyoruz. Her gece yatarken o haberlere bakıyoruz. Dileğim; böylesi doğal afetlerin sadece ülkemizden değil, dünyamızdan uzak olması. İzmir’de kaybettiğimiz tüm canlar için Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Ekip olarak tek beklentimiz, böyle bir dönemde insanların 1.5 saat tebessüm etmesini sağlamak. Bizim için mutluluk sebebi budur” diyor. Ünlü radyocuya sette arkadaşları da şaka yapmış: “Ben telefon şakalarıyla tanınan bir adamım ve bana şaka yaptılar. Üstelik yedim! Neden? Çünkü hepsi oyuncu! Bu kadronun içerisinde oyuncu olmayan bir tek benim. Yaptıkları şakanın detaylarını anlatmayayım, çünkü henüz yayımlanmadı. Yakında yayımlanacak.”‘SANATSIZ KALAN BİR TOPLUM ÇÖLLEŞİR’Usta oyuncu Kemal Başar da “Böyle bir dönemde bir filmin vizyona giriyor olması çok önemli. Bu filmin yapımcısını takdir etmek gerek, çünkü sinema sanatına borcunu ödüyor. Hepimiz sanatsız kalan bir toplumun çölleşeceğini düşünerek bugün buradayız. Ve çok iyi bir işin içinde olduğumuzu biliyoruz” diyor.‘TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYMALIYIZ’Oyuncu Bülent Alkış da pandemi sürecinin sinema sektörüne olan olumsuz etkilerine dikkat çekti: Tiyatro ve sinema sektörünün ayakta kalması, bu tür girişimlerin olması gerekiyor. Taşın altına elimizi koymalı, cesaretli olmalıyız. Bu sektörün ayakta kalması için önemli bir adım olarak görüyorum filmimizi. Seyirciyle de buluştuğumuz takdirde hepimiz için güzel olacak.” Arıza dizisinin oyuncularından İzmirli Gökay Müftüoğlu ise depremden etkilenmiş, “20 sene Bornova’da yaşadım. Depremde yıkılan binalar benim oturduğum evin yanında, o yüzden çok etkilendim. Film ekibi uyumluydu, iyi bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Pandemi süresince yönetmenimiz dahil sahnelerimiz dışında hepimiz maske ile çalıştık. Ben filmde Yusuf karakterini oynuyorum. Serdar’ın da en yakın arkadaşıyım. Ama kız arkadaşının çalıştığı şirkette çalışıyorum. İkisi arasında köprüyüm” diyor. Film cuma günü vizyona giriyor. Emel Seçen

‘Tanıtestleri piyasanın insafına bırakıldı’

‘Tanı testleri piyasanın insafına bırakıldı’ Covid-19 testleri, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş 334 tanı laboratuvarında yapılıyor. Salgının başlangıç döneminde uygulanan algoritma ile yurttaşların test yaptırabilmesinin zorlaştırıldığını anımsatan Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “Bu nedenle kamu sağlık kurumlarında test yaptıramayan vatandaşların panik halinde yöneldiği özel sağlık kuruluşlarında test için fahiş fiyat talep edilmiştir. Sağlık Bakanlığı yurtdışına çıkışta talep edilen PCR testi için vatandaşlara gönderdiği IBAN numarasına ödeme yapmasını istemiştir. Bu şekilde tanı testleri piyasanın insafına bırakılarak test borsası oluşmuştur. Tanı testlerinin piyasanın insafına bırakılması, denetlenmemesi sonucu birçok laboratuvar ve sağlık kuruluşu Covid-19 test işlemlerini gelir kapısı haline getirerek kontrolsüz ve uygunsuz işlem yapabilmektedir” dedi. PCR testleri ile ilgili tartışmalar sürüyor. “Covid-19 testlerinde durum kontrolden çıktı mı” diye soran Demir ve Kılıç, koronavirüste tanı koymanın ve enfekte kişileri saptayarak filyasyon ve izolasyon yapabilmenin ancak PCR testi ile mümkün olduğunu anımsattı.VIP TARİFEDemir ve Kılıç, denetim olmadığı için merdiven altına inen test borsası işlemlerini “Yurtdışına çıkacak vatandaşlar ile hatırlı kişilere yapılan testler için yüksek fiyat tarifeli VIP hizmeti sunulması, kayıt dışı işçi çalıştıran sanayi bölgelerinde ise fabrika ve işletmelerde toplu olarak piyasaya göre biraz daha ucuz PCR testleri ile birlikte antijen-antikor testleri yapılması, testi pozitif çıkan vatandaşların kayıtlarının Sağlık Bakanlığı sistemine kaydedilmemesi, yurtdışına çıkacakların PCR test sonuçlarını pozitiften negatife değiştirilmesi, sahte test raporu düzenlenmesi şeklinde yürütülmektedir” olarak sıraladı. Sibel Bahçetepe

F.Bahce’de 11 bilmecesi

F.Bahce’de 11 bilmecesi F.Bahçe’nin yıldız oyuncusu Perotti sakatlığı nedeniyle bir süre formadan uzak kalmıştı. Teknik direktör hazır gördüğü futbolcusuna Antalyaspor maçında şans verdi. Perotti’nin nasıl bir performans sergileyeceğini merak ediyordum. Bir de arkadaşlarıyla ilk kez bir arada oynayacaktı. İzledikten sonra şu yargıya vardım, Erol Bulut onbirini oluştururken çok zorlanıyordu, şimdi işi daha fazla zorlaştı. Perotti’siz takım asla olmaz. Arjantinli bu takımda banko oynar. Hoca kimi kulübeye gönderir bilemiyorum. F.Bahçe’de forma savaşı önümüzdeki haftalarda çok daha fazla kızışacak gibi görünüyor.TOLGA CİĞERCİ KAYIPSezon başında Erol Bulut’un birçok hazırlık maçında yer verdiği ve sözleşmesi 1 yıl daha uzatılan Tolga Ciğerci kayıplara karıştı. Çaykur Rizespor ve Hatayspor maçlarında 11’de yer alan Ciğerci, Göztepe, Trabzonspor ve Antalya mücadelelerinde ise kadroda olmasına rağmen hiç süre bulamadı. Sarı-Lacivertliler, Konyaspor maçı için Maraton Alt, Fenerium Alt, Spor Toto ve Migros tribünlerinden sınırlı sayıda tribün locası bileti satışa çıkaracak. Bu arada Fenerbahçe’nin aylık 500-600 bin TL gelir elde ettiği Youtube kanalında abone sayısı şu ana kadar 1 milyon 687 bine ulaştı. Hilmi Türkay

Ä°ngiltere ikinci kez karantinaya gitti

İngiltere ikinci kez karantinaya gitti İngiltere, mart ayının ardından bir kez daha karantinaya gitti. Gece 24.00'te (TSİ 03.00) başlayan karantinayla bar, restoran ve temel ihtiyaç malzemeleri satmayan tüm işletmeler kapatıldı.Barların kapatılmasının ardından gençler, başkent Londra'nın eğlence mekanı Soho'da sokaklarda eğlenmeye devam etti.Polis, kurallara uymaları için gençleri uyarırken, bu sırada çıkan arbedede bir kişi gözaltına alındı. Çevredekilerin polise tepki gösterdiği olayda gerginlik bir süre devam etti.Müdahalenin ardından sokaklar büyük ölçüde boşalsa da bir grup genç, kentin meydanlarında eğlenmeyi sürdürdü."KARANTİNA İŞE YARAMIYOR"AA muhabirine konuşan bir İngiliz, Kovid-19 önlemlerinin başarısız olduğunu ve Başbakan Boris Johnson'ın ülkeyi yönetemediğini söyledi.Bir başka genç ise ulusal karantina kararının salgını durdurmada işe yaramadığını ve insanların para kazanmalarına engel olmayacak başka bir yol bulunması gerektiğini savundu.İngiltere'ye Avustralya'dan gelen bir kişi de ulusal karantinanın kötü olduğunu, Noel'in de beklediği gibi geçmemesinden endişe ettiğini aktardı.KARANTİNA KURALLARI"Evde kalın. Ulusal Sağlık Hizmetlerini koruyun. Hayat kurtarın." çağrısı yapan Başbakan Boris Johnson'ın açıklamasına göre, karantina 2 Aralık'a kadar devam edecek.Karantina kapsamında temel ürünlerin satıldığı marketler ve eczaneler hariç tüm perakende mağazaları, kuaför salonları, güzellik merkezi gibi tüm işletmeler kapatıldı.Kapatılan bar ve restoranların sadece paket servisi yapabileceği açıklandı.Kurallara göre, mümkün olduğunca evden çalışılacak; insanlar yalnızca eğitim, iş, yiyecek alışverişi ve egzersiz gibi belirli sebeplerle evlerinden çıkabilecek.Farklı hane halkı üyeleri, kapalı mekanda bir araya gelemeyecek, açık alanda ise başka bir haneden en fazla bir kişiyle görüşülebilecek.Eğitim ve iş harici yurt içi ve yurt dışı seyahat yapılamayacak, evliliklere de ancak çiftlerden birinin ölümcül hastalığı olması durumunda izin verilecek, düğün töreni 6 kişiyle sınırlandırılacak.Marttaki ilk karantinanın aksine okullar ve üniversiteler ise açık kalmaya devam edecek."İKİNCİ KARANTİNA FELAKET OLUR" DEMİŞTİSalgında, 47 bin 742'yle Avrupa'da en çok ölümün görüldüğü ülke olan İngiltere'de son haftalarda günlük 20 binden fazla vaka görülürken can kayıpları da 300'ü geçmeye başlamıştı.16 Eylül'de yaptığı açıklamada ikinci karantinanın ekonomik açıdan "felaket" olacağını söyleyen Başbakan Johnson, 31 Ekim'deki açıklamasında artan vaka sayısı karşısında karantina kararı almaya mecbur kaldıklarını bildirmişti.İngiltere'de martta da karantinaya gidilmiş ve önlemler, aşama aşama büyük ölçüde temmuzda kaldırılmıştı. AA

Kuşadası’nda 3.3 büyüklüğünde deprem

Kuşadası’nda 3.3 büyüklüğünde deprem Deprem, saat 02.15 sıralarında Kuşadası’nda meydana geldi.Kandilli Rasathanesi’nden edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Yeniköy Mahallesi merkezli 6.1 km derinliğinde gerçekleşen deprem 3.3 büyüklüğünde kaydedildi.Kuşadası merkezde şiddetli hissedilen deprem özellikle son günlerde art arda gerçekleşen artçı depremlerde evleri hasarlı olan vatandaşlarda korku ve panik yaşattı. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter