News - Haberler

Türkiye'de koronavirüs kısıtlamalarıbaşladı

Türkiye'de koronavirüs kısıtlamaları başladı Erdoğan, dün yapılan Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada birçok iş yerinin koronavirüs tedbirleri kapsamında 22.00'dan sonra kapanacağını söyledi. Yeni kısıtlamalar, 81 il valiliğine gönderilen genelgeyle hayata geçirildi. İstanbul'da, halı saha, sauna, berber, kuaför, kafe, bar, restoran, lokanta, pastane, kahvehane, spor salonları, güzellik merkezi, düğün salonu, internet kafeler gibi toplulukların yoğun olarak bulunduğu mekanlar, genelge gereği 22.00'dan itibaren kapandı. Yemek hizmeti veren mekanlar ise sadece paket servis hizmeti vermeye devam edecek.Beşiktaş'ta, genelge kapsamına giren iş yerleri kısıtlamanın başladığı saatten itibaren hizmetlerini sona erdirdi. Bar, kafe ve bazı lokantalar kapanırken, paket servis yapılan mekanların önünde kuyruk oluştu.Kadıköy'de, Barlar Sokağı olarak bilinen Kadife Sokak'taki bar ve kafeler kısıtlama saatinin başlamasıyla faaliyetlerini sona erdirdi. Fatih'te birçok mekan kapatılırken, bazı kafelerin hizmet vermeye devam ettiği görüldü.  (DHA)

ABD Başkanlık seçimi: Sonuçne zaman belli olacak, olasılıklar neler?

ABD Başkanlık seçimi: Sonuç ne zaman belli olacak, olasılıklar neler? Bu sürpriz bir durum değil çünkü postayla kullanılan oyların sayımının uzun süreceği ve belki de seçim sonuçlarının "mahkemede belli olacağı" tahmin ediliyordu.50 eyaletten 7'sinde henüz sonuç net değil.Bu eyaletler ve delege sayıları şöyle:Oy sayımının tamamlanması beklenen eyaletler:Arizona: 11 delegesi var. Biden yaklaşık yüzde 3 önde. Oy sayımı devam ediyor.Michigan: 16 delegesi var. Biden yüzde 0,7 önde. Oyların yüzde 94'ünden fazlası sayıldı.Georgia: 16 delegesi var. Trump yaklaşık yüzde 2 önde. Şimdiye kadar yüzde 93'ü tamamlanan oy sayımı devam ediyor.Postayla kullanılan oyların sayım yerine ulaşması için son tarihin 6 Kasım olduğu eyalet:Pennsylvania: 20 delegesi var. Oyların yaklaşık yüzde 80'i sayıldı. Posta ile gelen oylar için son gün 6 Kasım Cuma. Trump yaklaşık yüzde 8 önde. Şimdiye kadar bu eyalette postayla kullanılan oylardan büyük çoğunlukla Demokratlar çıktı.Postayla gönderilen oyların ulaşması ve sayılması için son gün 10 Kasım Salı olan eyaletler:Nevada: 6 delegesi bulunuyor. Biden yüzde 0,6 önde. Bu eyalette de postayla kullanılan oyların çoğunluğunda şimdiye kadar Biden öndeydi.Alaska: 3 delegesi bulunuyor. Trump yaklaşık yüzde 30 önde.Kuzey Carolina'da da postayla kullanılan oyların sayımı için son gün 12 Kasım Perşembe, dolayısıyla buradaki kesin sonuç da bu tarihten sonra belli olacak. 15 delegesi bulunuyor. Trump yaklaşık yüzde 1,5 önde.Sonuçların bu gece yetişemese de kısa zamanda açıklanması beklenen Georgia'da ve bu gece sonuçlanması beklenen Michigan ve Arizona eyaletlerinde oy oranlarının mevcut durumunu koruması durumunda, Başkan'ın belirleneceği eyaletler Nevada ve Pennsylvania olacak.Bu 3 eyalette şu anki durumun korunması halinde Biden'ın 264 delegesi oluyor. Trump'ın da 233 delegesi oluyor.Cuma günü sonuçların açıklanması beklenen Nevada'da da Biden çok küçük bir farkla önde olduğu yarışı yine önde bitirirse, Başkanlık koltuğu için yeterli delegeye ulaşmış oluyor.Nevada'yı Trump'ın kazanması durumunda Biden'ın başkanlık için tek şansı, Pennsylvania'da veya Kuzey Carolina'da arayı kapatarak bu eyaletten gelecek 20 delegeyi kazanmak kalacak. BBC Türkçe

Türkiye deprem derdinde, AKP kıyılarıele geçirme derdinde!

Türkiye deprem derdinde, AKP kıyıları ele geçirme derdinde! AKP'nin Aydın ve Muğla kıyılarını ele geçirmek için çalışma yaptığını söyleyen, Mollaviesoğlu, "Türkiye kaybettiği canlara yanarken,deprem kabusu hepimizi uykusuz bırakırken AKP iktidarı cennet kıyıları ele geçirmekle meşgul! "Plandan”bu iktidarın neyi kastettiğini biliyoruz.  İşte dumanı üzerinde belgeleri ile AKP’nin Aydın’dan Muğla’ya tüm kıyıları ele geçiren çalışması" ifadelerini kullandı.Mollaveisoğlu'nun paylaştığı görseller ise şunlar;/Archive/2020/11/4/231921965-elmywhxeaa0ufu.jpg/Archive/2020/11/4/231933106-elmywux0aerm8.jpg cumhuriyet.com.tr

Chelsea'nin gençyıldızıkoronavirüs!

Chelsea'nin genç yıldızı koronavirüs! İngiltere Premier Lig ekiplerinden Chelsea'de forma giyen Kai Havertz'in, yeni tip koronavirüse (Covid-19) yakalandığı duyuruldu.Kulüpten yapılan açıklamada, sezon başında Bayer Leverkusen'den transfer edilen 21 yaşındaki Alman oyuncuya yapılan Covid-19 test sonucunun pozitif çıktığı belirtildi.Havertz'in kendini karantinaya aldığı ve sağlık durumunun iyi olduğu da vurgulandı.Bu sezon Chelsea formasıyla 7 karşılaşmada görev alan Havertz, 1 kez ağları sarstı. AA

109 yaşında koronavirüsüyenen Penbe Peker yaşamınıyitirdi

109 yaşında koronavirüsü yenen Penbe Peker yaşamını yitirdi Orhangazi ilçesine bağlı Sölöz Mahallesi'nde yaşayan Penbe Peker, rahatsızlanması üzerine Orhangazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan Covid-19 testi pozitif çıkan Penbe Peker, tedavi altına alındı. 15 günde sağlığına kavuşan Peker, yapılan testlerinin negatif çıkması üzerine taburcu edildi. Penbe Peker, bugün öğleden sonra Sölöz’deki evinde hayatını kaybetti. Penbe Peker’in yarın Sölöz’de son yolculuğuna uğurlanması bekleniyor.  İHA

ABD'de kritik sonuç: Biden, Wisconsin eyaletinde kazandı

ABD'de kritik sonuç: Biden, Wisconsin eyaletinde kazandı AYRINTILAR GELİYOR... AA

Validen korkutan açıklama: Koronavirüs vakaları3 kat arttı!

Validen korkutan açıklama: Koronavirüs vakaları 3 kat arttı! Bandırma Gazeteciler Cemiyetini (BGC) ziyaret eden Şıldak, burada yaptığı konuşmada, kentte yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarında artış yaşandığını belirtti.Hasta sayısı, yatan hasta ve yoğun bakım hasta sayısının arttığını dile getiren Şıldak, şunları söyledi:"Alanı sürekli, hassasiyetle takip ediyoruz. İnsanlarımızı sürekli uyarıyoruz. Bu konuda biz de her çeşit önlemi alıyoruz ve hayata geçiriyoruz. Artık bu noktadan sonra beklentimiz, vatandaşların her kurala uyması. Buna ihtiyaç var. Gidişat o ki sadece bizim bu konudaki çalışmalarımız yetmez. Vatandaşların açıkladığımız tedbirlere uymamaları durumunda salgını önleme konusunda, başarılı olamayız. Kırsal mahallelerde hızlı bir artış görüyoruz.Mesafe kuralını daha sık uygulamak zorundayız. Maske konusunda ciddi bir aşama kat ettik. Ancak mesafe tedbirleri noktasında aynı şeyi söyleyemiyoruz. Ev ziyaretleri, komşu, akraba ziyaretlerinin artık yapılmamasını öneriyoruz. Hareketliliği, teması azaltmamız lazım. Şu anda 16 kırsal mahallede karantina uyguluyoruz ve 29 yerleşim yerinde, hane ve sokak bazında kısmi karantina uyguluyoruz."SIÇRAMA VAR"Son bir haftada, Covid-19 vakalarında 3 kat artış var ve 65 yaş üstünde yoğun bakıma yatış sayılarında ani bir sıçrama var. Hayatını kaybedenlerin sayısı da yükseliyor. Paniğe kapılmayalım ama önlemlere de eksiksiz uymak zorunda olduğumuzu unutmayalım."  cumhuriyet.com.tr

Bakan Kurum’un depremle ilgili sözlerine CHP’den sert yanıt

Bakan Kurum’un depremle ilgili sözlerine CHP’den sert yanıt Böke, "Bakana düşen sorumluluktur. Sorumluluğunu da yerine getirmeye bir kez daha davet ediyoruz. Riskli binaları güçlendirmenin projesi ve yapısıyla maliyeti daire başına 30 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor. Yurttaşlarımız aç, susuz, evsiz kalmışken bu maliyeti yurttaşa yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir. Buradan bir kez daha iktidar ve bakanı devlet sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz" diye konuştu.CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Bu binaların tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkisinde olan 6306 sayılı 'Afet Riski Altındaki Alanlara' giriyor.  Bakanlık sorumluluğu üzerine almayıp sanki belediyenin sorumluluğundaymış gibi gösteriyor" diye konuştu.  /Archive/2020/11/4/215647780-2033120337.jpgİzmir'de yaşanan deprem felaketinin ardından CHP heyeti incelemelerde ve dayanımşa ziyaretlerinde bulundu. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in bulunduğu heyet inceleme sonrası açıklama yaptı. Heyet adına açıklamayı CHP Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun yaptı.CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, özetle şöyle konuştu:“BELEDİYELERİMİZ HIZLA GEREKLİ ADIMLARI ATIYOR”Bütün milletvekillerimiz ve örgütlerimiz arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Belediyemiz ve AFAD çadır merkezlerini kurdu. Eşit sayıda çadırlarda, binlerce yurttaşımız barınma sağlıyor. Barınmanın yanı sıra ortaya çıkmış olan acil gıda, giyim, ısınma ihtiyaçlarını da sağlamak yönünde belediyelerimiz hızla gerekli adımları attı.“BAKAN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEYE DAVET EDİYORUZ”Bütün bu koşullarda şu hatırlatmayı yapmaya ihtiyaç duyuyoruz. Sayın bakanı sorumluluk almaya davet ediyoruz. ‘Riskli binalarda oturmayın, herhangi bir ilimizde enkaz altında vatandaş aramak istemiyoruz’ diyor bakan. Oysaki bakana düşen sorumluluktur. Sorumluluğunu da yerine getirmeye bir kez daha davet ediyoruz. Riskli binaları güçlendirmenin projesi ve yapısıyla maliyeti daire başına 30 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor. Yurttaşlarımız aç, susuz, evsiz kalmışken bu maliyeti yurttaşa yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir. Buradan bir kez daha iktidar ve bakanı devlet sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.“35 MİLYAR DOLARLIK DEPREM VERGİSİ NEREDE?”1999’un acı depreminden bugüne kadar 35 milyar dolarlık deprem vergisi toplandı. Bu deprem vergileri depreme dayanıklı konutlar yapılsın, çocuklarımız ölmesin, annelerinden babalarından ayrı kalmasın diye bu ülkenin çalışanlarının emek emek ödediği paralar. 21 yıl geçti bu deprem vergileri nereye harcandı? Niye biz hala çocuklarımızı sevenlerimizi, sevdiklerimizi depremlerde kaybediyoruz. Deprem değil, düzen öldürüyor. Deprem kader değil. Düzeni de iktidarın siyasi tercihleriyle koyduğu kurallar ortaya çıkartıyor. İhtiyacımız ranttan yana bir düzen değil.“İHTİYACIMIZ SOSYAL BİR DEVLET”İhtiyacımız güvenli barınma sağlayacak bir sosyal devlet. İhtiyacımız sorumluluğunu yerine getiren bir devlet ve iktidar. Biz sorumluluğumuzu dün de yerine getiriyorduk, bugün de getirmeye devam edeceğiz. Depremin ilk anlarından itibaren yaralara merhem olmak üzere belediyelerimiz çalışıyor. Bugün de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, bundan sonraki gelişmelerle ve atılacak adımlarla ilgili yurttaşlarımızın yaralarına merhem olacak çok önemli açıklamaları sizlerle paylaşıyor olacak.“BELEDİYELERİMİZ YARIM SAAT İÇİNDE SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR”Vatandaşlarımızın en kısa sürede çadırlardan çıkartılıp güven içinde yaşayacakları konutlara kavuşabilmeleri için hummalı bir çalışma devam ediyor. Her vatandaşımızın bize ilettiği sorunlar belediyelerimiz tarafından yarım saat içerisinde gideriliyor.“ÇADIRDA KALANLARA TEST YAPILMALI”Depremle beraber korona salgınıyla mücadelemiz devam ediyor. Buradan sağlık bakanlığına görevini yapma çağrısında bulunuyoruz. Çadırlarda bir arada yaşamak zorunda kalan yurttaşlarımıza çok acil olarak test yapılması ve bu testlerin düzenli olarak yapılması konusunda adım atmaya davet ediyoruz. Bir kez daha İzmir de büyük bir dayanışma göstermiş olan arama kurtarma ekiplerine, halkımıza da teşekkür ediyoruz.”“BAKANLIK SORUMLULUĞU ÜZERİNE ALMIYOR”CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun ise şöyle konuştu:"BAKANLIK SORUMLULUĞU BELEDİYELERE ATIYOR”Kamuoyunda farklı bir bilgi kirliliği var. Afet yaşandıktan sonra, belli sorumluluklar birbirine atfediliyor ama burada bir gerçek var. Dün Bakanlık da bir açıklama yaptı. Açıklamasında sorumluluğu üzerine almayıp sanki belediyenin sorumluluğundaymış gibi gösteriyor. Halbuki belediyenin sorumluluğunda olan yapılar, acil yıkılması gereken yani her an yıkılabilir ve tehdit oluşturan yapılar. Bu da İmar Kanunu'nun 3194 sayılı Kanunun 39'uncu maddesine giriyor. Bizim burada karşılaştığımız binalarımız 6306 sayılı 'Afet Riski Altındaki Alanlara' giriyor. Burada görev ve sorumluluğu yaşadığımız şu acılı günlerde, bir şekilde ortada bırakıp suçlamak doğru değil. Buradaki asıl konu afet riski alanlar konusu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde. Yani zaman zaman 3194'ün 39'una dayandırılıyor. Ama bu o kapsamdaki binalar değil. Bu binaların tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkisinde olan 6306 sayılı 'Afet Riski Altındaki Alanlara' giriyor. Bunun bir kere tespitini yapmış olalım.“DEPREM VE FAY YASASI ÇIKARILMALI”Meclis’te kurulan deprem komisyonu, gerçekten çok olumlu bir adım. Tüm siyasi partiler buna destek verdiler. Umuyorum ki komisyon çalışmaları yaptıktan sonra deprem ve fay kanunu çıkarılması için adımı atılır ve bu acıları tekrar yaşamayız. Türkiye’nin yüzde 60’ı deprem riski altında. Her an bilim adamları bizi uyarıyor. Bu yasanın da bir an önce Meclis'e getirilip taraflarınca, değerlendirilip çıkarılması gerekiyor.“CHP HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYOR”Biz CHP olarak her türlü desteği vermeye hazırız. İzmir belediyemiz yoğun bir gayret içerisinde, her türlü gayreti gösteriyor. Şu anda AFAD'ın kurduğu çadır sayısı 2065, ama bunun 1197'si dolu, 868'si boş. Belediyemiz tarafından da kurulan 786 çadırın 786'sı da dolu. AFAD'ın kurduğu çadırlarda 4367 kişi, belediyemizin kurduğu çadırlarda 3702 afetzedemiz barınıyor. Belediyelerimiz şu anda kurduğu çadırlarla vatandaşımızın her türlü ihtiyacını gideriyor. Büyük bir memnuniyet var."  cumhuriyet.com.tr

Ä°nce'den iktidar ve muhalefete tepki

İnce'den iktidar ve muhalefete tepki CHP'li Muharrem İnce iktidara ve muhalefete sosyal medya hesabından tepki gösterdi. İnce iktidar ve muhalefetin tarzlarının birbirine benzediğini vurguladı.İnce'nin açıklamaları şöyle:"CHP’nin sade bir üyesi olarak CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu bugün katıldığı Karar TV yayınında benim de ismimi “Sadece O değil” diye zikrederek yaptığı açıklamaların kanıtlarını ortaya koymaya davet ediyorum. Ben bu konudaki değerlendirmelerimi önümüzdeki günlerde elbette yapacağım. Ancak CHP’nin Genel Başkanının yalan söylemeyeceğine, elinde kanıt olmadan iftira atmayacağına inanıyorum, inanmak istiyorum. Buyrun ne biliyorsanız konuşun, hangi kanıtınız varsa ortaya koyun.Çay ve kek vaadiyle memleketi bu hale getiren saray düzenine de, yeni deste önerisini Türk Tabipleri Birliği ziyaretinde açıklayan muhalefet düzenine de itirazımız var.İktidara itiraz edersen dış mihrakların, muhalefete itiraz edersen sarayın adamısın. Korkutarak kendi koltuklarını korumaya çalışanların başvurduğu bu yöntem birbirlerine ne kadar benzediklerini ortaya koyuyor. Bu iktidar düzenine de, bu muhalefet düzenine de itiraz ediyoruz." cumhuriyet.com.tr

Mamadou Sakho, WADA'ya açtığıtazminat davasınıkazandı

Mamadou Sakho, WADA'ya açtığı tazminat davasını kazandı İngiltere Premier Lig ekiplerinden Crystal Palace'da forma giyen Mamadou Sakho, 2016 yılında doping yaptığı gerekçesiyle aldığı cezadan aklanması nedeniyle Dünya Dopingle Mücadele Ajansından (WADA) tazminat alacak.2016'da Liverpool'da oynadığı dönemde "higenamine" adlı maddeyi kullandığı gerekçesiyle futboldan 30 gün men cezası alan ve söz konusu maddenin doping içermemesinin sonradan anlaşılması üzerine aklanan 30 yaşındaki Sakho'nun, WADA'ya karşı açtığı tazminat davası sonuçlandı.Davayı kaybeden WADA, verilen men cezasının hatalı olduğunu kabul ederek 30 yaşındaki futbolcunun yaşadığı maddi zararı karşılamayı üstlendi.Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından konu hakkında açıklamalarda bulunan Sakho, "Ailem, arkadaşlarım ve bu zor süreçte yanımda olan herkes adına çok mutluyum. Profesyonel bir sporcu veya futbolcunun böyle bir durumla karşılaşması kolay değil. Suçlanabileceğiniz en kötü şey, doping. Bugün hayatımın en önemli günlerinden birini yaşıyorum." ifadelerini kullandı.Sakho, o dönem verilen ceza nedeniyle UEFA Avrupa Ligi finalinde Liverpool formasıyla Sevilla karşısında görev alamamış ve 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2016) Fransa Milli Takımı'nın kadrosuna seçilememişti. AA

HDP’den Ersoy’a Alevi köyündeki tarihi binanın cami yapılmak istenmesiyle ilgili soruönergesi

HDP’den Ersoy’a Alevi köyündeki tarihi binanın cami yapılmak istenmesiyle ilgili soru önergesi HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Emlek yöresinde bir Alevi köyü olan Hardal’da köylüler tarafından ‘konak’ olarak adlandırılan ancak resmi adı ‘Akkaşoğlu Konağı’ olan tarihi yapının itirazlara rağmen bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmesine ve yöre halkının talepleri dikkate alınmadan yapının camiye dönüştürülmek istenmesine yönelik olarak  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY‘a soru önergesi verdi.HDP’li Kenanoğlu’nun Bakan Ersoy’a ilettiği soru önergesi şöyle:“Aşağıda belirtilen soruların Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.Sivas’ın Şarkışla İlçesine bağlı Hardal Köyü, Emlek yöresi diye anılan bölgede yüzyıllardır Alevilerin yaşadığı bir köydür.Hardal Köyünün tarihini Şarkışla’nın tarihi birlikte ele almak gerekmektedir. Şarkışla’da M.Ö 3000’li yıllarda Hitit’lerin yaşadığı, daha sonra M.Ö 550’ler de Pers’ler, sonra Kapadokya Krallığı, Pontus ve Roma etkinliği, 1071 yılında Malazgirt Savaşı ile Anadolu Selçuklularına ve 1408’de de Osmanlı İmparatorluğuna bağlandığı bilinmektedir.Hardal Köyü sınırları içerisinde yer alan ve geçmişi tam olarak araştırılmamış tarihi bir binanın, cami olarak restore edilerek turizme kazandırılacağı söylenmektedir.Gelinen bu süreçte söz konusu tarihi binanın, Yozgatlı Safiye Hatun tarafından yaptırıldığının vakıf kayıtlarında yer aldığı, bu binanın 1653 yılında Akkaşzade Ahmet Efendi tarafından yeniden yaptırıldığı ve cami olduğu da iddia edilmektedir.Diğer taraftan, yine Hardal’da Hititler’den kaldığı sanılan ve kazı izni verilmediğinden tarihi kesin olarak bilinmeyen bir Kale bulunmaktadır. Bu Kalenin altındaki tünellerin (suyolu) Akkaşoğlu Konağı‘nın önüne çıktığı köylüler tarafından anlatılmaktadır.Söz konusu tarihi binanın kapı girişindeki kitabede şöyle yazmaktadır.Şefaat Matlabu niku rahmet.Binanın tecdidi asarı Akkaşzade Ahmed.Dedi hem üçler yediler kırklarla tarihi,Erişip lütfü rabbani dü cihanda ey ahi.Yine anılan binanın avlusunda bulunan bir mezar taşında ise şu mısralar yer almaktadır;Hüvallahül bakiKimki gele bu misafir hanede mehman olaLacürmü bir gün ona gitmek ani ferman olaHali dünya böyledir buna gelenler bir gün giderPadişahta olsa anlaya ki hali bir gün tufan olaÇarkı esyaya benzer gözler herkes nöbetinNöbetine razı herkes gerek sultan olaNöbeti gelmiş bekler Akkaş Mehmet Ağa´nınDilerim dergahı haktan ana hak ihsan ola…Öncelikle yukarıda alıntılanan yazıtlarda geçen; “üçler, yediler, kırklar, ‘misafir hanede mehman ola’, dergâh”, konak gibi ifade ve deyimler, inkar edilmeyecek ve bu önergenin sınırlarını aşacak anlatımlara gerek bulunmayacak kadar Alevi toplumunun duazlarında çokça kullandığı, ilgililer tarafından açık kaynaklarda rahatlıkla rastlanabilecek gerçeklikler olduğunun altını çizmek gerekir.Özellikle, yazıtlarda açıkça ‘misafirhanede mehman ol’ deyimi, Alevilerin misafirlerine özel bir önem verdiği ve kapısına geleni mihman olarak karşılaması ile birebir örtüşmektedir.Dolayısıyla, bilinen tarih itibariyle Alevilerin yaşadığı Hardal Köyündeki söz konusu binada bulunan yazıtlarda geçen dergâh ve misafirhane yapı olarak bir cami mimarisini çağrıştırmadığı gibi üçler, yediler, kırklar ve mihman olmak gibi tabirler Alevilere ait terimlerdir. Tarihi milattan öncelerine dayanan ve binlerce yıldır onlarca medeniyetin yaşadığı bu coğrafyada halen yıkılmadan ayakta kalabilen tarihi binaların aslına uygun onarılması elbette vazgeçilmez ilke olmalıdır.Ancak, bu tarihi mirasların bilimsel/arkeolojik araştırmaları yapılmadan, tartışmalara son verilmeden, bilirkişilerce tescili yapılmadan, yönetenlerin hakim tercihleri ile süregelen asimilasyon uygulamalarının bir benzerine alet olmasını kabul etmek mümkün değildir.Ayrıca, mülkiyeti Hardal köyüne ait olan 141 ada 1 parselde kayıtlı söz konusu taşınmazın bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere devredilme girişimi de acilen durdurulmalıdır.Bu bağlamda; Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bu yerleşim bölgesinde yer alan söz konusu binanın tarihi geçmişi arkeologlar/bilim insanları tarafından araştırılmış mıdır?Yüzyıllardır Alevi yerleşim yeri olan, türbe, aşıklar, ozanlar, türbeler, tekkeler diyarı olan ve Hardal köylüleri tarafından Akkaşoğlu Konağı denilen (yalnızca Konak olarak da anılır) ancak ne amaçla kullanıldığı tam olarak bilinmeyen bu binanın cami olduğuna nasıl karar verilmektedir?”Yazıtlarında dahi Alevi öğretilerinden izler bulunan, yine yüzyıllardır Alevilerin yerleşim yeri olan bir bölgede bulunan ve geçmişi belki de binlerce yıl öncesine dayanan bu çok eski yapıtın cami olarak restore edilmesinde ısrar edilmesinin gerekçesi nedir?Mülkiyeti Hardal köyüne ait olan 141 ada 1 parselde kayıtlı söz konusu taşınmazın Hardal Köylülerinin itirazına rağmen, bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmesinde neden ısrar edilmektedir?Alevi kurumlarının, Alevi köylerine cami yapılması girişimlerinin Alevilerin asimilasyonuna yol açtığını belirtikleri halde, bu devir işlemi ve akabinde cami restorasyonunun da bu asimilasyona hizmet edeceğinin bilinmesi ve köylülerin itirazına rağmen eski bir konağın cami olarak restore edilmesinde neden ısrar edilmektedir?/Archive/2020/11/4/213618463-33.jpg cumhuriyet.com.tr

İzmir'de deprem anında dışarıçıkan AVM emekçilerine maaşkesintisi

İzmir'de deprem anında dışarı çıkan AVM emekçilerine maaş kesintisi Birlik Sendikası tarafından yapılan açıklamada, AVM'de çalışan emekçilerin deprem anında ve sonrasında dışarıda geçirdiği sürelerin “çalışılmayan süre” olarak kaydedilip mesai ücretlerinden kesinti yapıldığı ve binalarda hasar tespit çalışmalarının yapılmadan emekçilerin işe çağrıldığını aktardı.  Birlik Sendikası tarafından yapılan açıklama şöyle:"AVM emekçilerinin sorunları salgın döneminde katlanmıştı. Şimdi İzmir’de depremle birlikte patronların kâr hırsları için hayatımızı ne kadar kolay gözden çıkartabildiklerini tekrar görmüş olduk. Henüz depremin artçı sarsıntıları durmamış, çoğu binada hasar tespiti yapılmamış, enkaz altında kalan yurttaşların tümüne ulaşılmamışken emekçiler ailelerini yalnız bırakmaya, gözle görülür şekilde hasar almış AVM’lere sokulmaya; tadilat, temizlik ve satış yapmaya zorlanıyor.AVM emekçilerinin depremin hissedildiği ilk andan itibaren maruz bırakıldıkları; deprem anında ve sonrasında dışarıda geçirdiği sürelerin “çalışılmayan süre” olarak kaydedilip mesai ücretlerinden kesinti yapılması gibi insanlık dışı uygulamalar devam ediyor. Özellikle son bir aylık süre içerisinde AVM çalışanları arasında artan Covid-19 vakaları, emekçileri hastalık ve ölüm riskiyle yüz yüze bırakıyor. AVM emekçilerinin örgütsüz olmasından güç alan patronlar bizleri ağır mobbing altında çalıştırmışken bugün deprem gibi olağanüstü koşullarda da aynı baskıyı uygulayabileceklerini düşünüyor. PATRONLAR CEPLERİ İÇİN EMEKÇİLERİN SAĞLIĞINI HİÇE SAYIYORAVM’lerde oluşan hasar tüm boyutları ile incelenebilmiş değil. Artçı sarsıntıların nasıl sonuçlar doğuracağı henüz tahmin edilemiyor. Hal böyle iken, kendi ceplerini doldurmak için bizleri bu hasarlı yapıların içerisinde çalışmaya zorlayan patronlar, İzmir halkının acıları ve endişelerini umursamadıklarını gösteriyor.İzmir halkı, yaşanan can kayıplarının acısını yaşarken, kayıp yurttaşların arama kurtarma çalışmaları ile mücadele ederken ışıklı AVM’lerde çalışanların satış, müşterilerin alışveriş yapılabileceğini düşünüyorlar. Patronlarla aynı gemide olmadığımızı bir kez daha görmüş oluyoruz. "AYNI GEMİDE DEĞİLİZ"Aynı gemide değiliz! Artçılar sürerken ve henüz detaylı tespitler yapılmamışken, çalışanlar hasarlı AVM’lerde mesaiye zorlanamaz. Riskli ve hasarlı AVM’lerde çalışma derhal durdurulmalı, AVM çalışanları idari izinli sayılmalıdır.Virüsle, depremle, sömürü koşulları ile mücadele eden AVM çalışanlarını bu koşullara dur demek için sendikalı olmaya, haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.  Tüm mağaza çalışanları, temizlik personelleri ve güvenlik görevlilerini birlikte olmanın gücünü arkasına alıp, patronların başımıza yıkılmasını umursamadıkları AVM’lerde örgütlü mücadele vermeye davet ediyoruz. cumhuriyet.com.tr