Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 04.22.2025, 09:56 AM (GMT)

News - Haberler

Gaziantep Valiliği yaptığıihalelerin ayrıntılarınıözel birçalışma gerektirdiği gerekçesiyle açıklayamadı

Gaziantep Valiliği yaptığı ihalelerin ayrıntılarını özel bir çalışma gerektirdiği gerekçesiyle açıklayamadı CHP’nin Gaziantep Valiliği’ne 2020 yılı içinde yaptığı ve iptal ettiği ihale süreçleri ile inceleme başlatılan ihalelerin ayrıntılarına ilişkin soruları cevapsız kaldı. Valilik tarafından verilen yanıtta istenilen bilgilerin özel bir çalışma gerektiği için temin edilemediği belirtildi. Ayrıca yanıtta valiliğin sitesine bakılması önerildi. Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan “Neyi saklıyorsunuz” diye sordu.Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuran CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan, Gaziantep Valiliği’nin yaptığı ihalelere ilişkin bilgi talep etti. Kalkan, başvurusunda 2020 yılında valiliğin ve bağlı müdürlüklerinin kaç ihale yaptığı, 21B maddesine göre yapılan ihaleler, bu ihaleleri hangi firmaların ne kadar bedelle kazandığı, iptal edilen ihaleler ve iptal gerekçelerinin ne olduğu gibi sorular yöneltti. Valilikten Kalkan’a gelen yanıtta istenilen bilgilerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 7. Maddesi uyarınca “ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ve analiz neticesinde oluşturulabilecek türden” olduğu gerekçesiyle temin edilemediği ifade edildi. Yanıtta ihalelere ilişkin bilgiler için valililiğin web sitesi, yerel gazeteler ve sosyal medya da adres gösterildi. Dönemin AKP Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanı Abdullah Korkmaz’ın aile şirketi ODOKEM’in valilikten aldığı ihaleleri anımsatan Kalkan “Korkmaz’ın aile şirketinin aldığı ihaleleri yaptığı açıklamayla doğrulayan Gaziantep Valiliği, sorduğum sorulara cevap veremedi. Gaziantep Valiliği verdiği cevapta da web sitesi adresi yollamış, sağ olsunlar. Sormuş olduğum sorular zaten sizlerin sisteminde olması gereken bilgiler, bu bilgileri paylaşılmamasını doğru bulmuyorum. Neyi saklıyorsunuz? Bu bilgilerin şeffaf bir şekilde tüm ayrıntılarıyla kamuoyuna paylaşılması gerekiyor” diye konuştu. Hazal Ocak

İBB’den ayrılanlarıyerleştirmek için TCDD’de kişiyeözel daire başkanlığıbile kuruldu

İBB’den ayrılanları yerleştirmek için TCDD’de kişiye özel daire başkanlığı bile kuruldu CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) kaybeden AKP’nin belediyede işsiz kalan bürokratlarını TCDD’nin üst kadrolarına doldurduğunu söyledi. TCDD’deki siyasi kadrolaşma ile de yetinilmediğini belirten Çakırözer, siyasi atamalar için kamuda örneği görülmeyen “hukuksuz makamlar” oluşturulduğunu vurguladı. Çakırözer, AKP döneminde İBB’de olan ve sonrasında TCDD’ye geçenlerin listesini şöyle sıraladı:“2021 yılının daha ilk günlerinde siyasi kadrolaşma ve liyakatsiz atama demiryollarında bir kez daha yüzünü gösterdi. AKP döneminde İBB’de görev yapan 15 ismin TCDD’ye atamaları yapılarak demiryolları AKP’lilerin arka bahçesi haline getirildi. TCDD Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Uygun, Genel Müdür Yardımcısı/Yönetim Kurulu Üyesi Metin Akbaş, Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Abdullah Özcanlı, Teftiş Kurulu Başkanı Ahmet Ayaz, Modernizasyon Dairesi Başkanı Hasan Pezük, Bilgi Teknolojileri Daire Başkanı Dr. Abdullah Önder Türkoğlu, Bilgi Teknolojileri Daire Bşk. Yrd. Şahabettin Çağlar, 1. Hukuk Müşaviri Av. Ercan Atasever, 1. Bölge Müdürü Necmettin Acar, TÜRASAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Metin Yazar, TÜRASAŞ Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi İrfan İpşir, TÜRASAŞ Yönetim Kurulu üyesi Enver Mamur, TÜRASAŞ Yönetim Kurulu üyesi Murat Baştor İBB’den sonra TCDD ve bağlı kurumlarına yönetici olarak atandı.”"BİRİMLERİ OLMAYAN DAİRE BAŞKANLIKLARI"Çakırözer, bu atamalarla yetinmeyen AKP’nin, TCDD’de daire başkanlığı kadrosu ihdas edilmeden yönetim kurulu kararı ile “Eğitim Dairesi Başkanlığı” kurduğuna dikkat çekti. Yönetim Kurulu kararı ile hukuksuzca kurulan daire başkanlığının birimlerinin oluşturulmadığını belirten Çakırözer, bu başkanlığın, İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı içinde faaliyet yürüttüğünü söyledi. Daire Başkanlığı’na ise İnsan Kaynakları Dairesi Başkan Yardımcılarından Hüseyin Arslan görevlendirildi.Çakırözer, Pamukova ve Çorlu başta olmak üzere birçok yerde yaşanan tren kazalarını anımsatarak, “Bu kötü yönetim hepimizi kaygılandırıyor. Bu atamalar böyle giderse bu kazaların da sonu gelmez” dedi. TCDD’nin AKP’nin “çiftliği” haline geldiğini belirten Çakırözer, “Bu yapılanların kamu hukukunda örneği yok. Tüm bu liyakatsiz, hukuksuz atamalar koskoca TCDD kurumunu bitirmektedir” dedi. Mustafa Çakır

Muhalefetten değiştirilen‘irtica’düzenlemesine tepki: Yine bedelödetmeyin

Muhalefetten değiştirilen ‘irtica’ düzenlemesine tepki: Yine bedel ödetmeyin CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve Çanakkale milletvekili Özgür Ceylan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarından ‘irtica’ koşulunun kaldırılmasına tepki gösterdi. CHP’li Altay ve Ceylan değişikliği, "İrticaya yeşil ışık" ve “yeni cemaatlere kapı açma” anlamına geldiğini vurguladı. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu ise “Eğer aynı hataların yeniden işleneceği bir siyasi zemin oluşursa, bunun bedelini ağır ödedik, bir daha ödemeye razı olamayız’’ dedi. CHP’li Altay, “Erdoğan bu yönetmelikleri değiştirdi. Bu yönetmelikte, ‘İrticai ve bölücü faaliyetleri benimsememiş olması’ ifadesi vardı. Yenisinde, ‘terör örgütleri ve milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplara üyelik, iltisak ya da irtibat bulunmamalı’ diyor. Kim verecek bu kararı? Biz FETÖ ile ilgili çekincelerimizi söylerken FETÖ’ye methiyeler düzüyordunuz. Sonra darbeyi görünce, terörist yaptınız. Bu, irticai faaliyetlere yeniden yeşil ışık yakmaktır, FETÖ’nün devlette ve TSK’de boşalttığı alanı, yeni tarikat ve cemaatlere terktir, 15 Temmuz’dan hiç ders alınmadığının göstergesidir, cumhuriyetle inatlaşmaya devamdır, aydınlanmaya defanstır. Bu yönetmeliği biz böyle okuyoruz. Bir ikazı yeniden yapıyoruz: ‘Camiye, okula, kışlaya siyaset giren devletler çürür, toplumlar ayrışır” ifadelerini kullandı.‘İZİN VERİLMEMELİ’CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, yapılan değişikliğin TSK’de cemaatlerin önünü açtığını belirterek “AKP döneminde cemaatler iyice yeşerdiler ve neticesinde bunların en büyüğü FETÖ, işi darbeye kadar götürdü. Şu anda cemaatler maalesef AKP iktidarının arka bahçesi gibi. Cemaatlere yeşil ışık yakan bir düzenleme bu. Ordunun içerisinde yeni cemaat örgütlerinin oluşmasına, tertiplenmesine izin verilmemeli” diye konuştu. ‘GEÇMİŞE BAKMALILAR’İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, iktidarın geçmişteki hatalarını rehber alması gerektiğini belirterek “15 Temmuz’a sebep olan siyasi sağırlık ve körlüğün memlekete ödettiği bedeli bilmeliyiz. Bundan sonra, devletin kurumlarını yönetirken hangi ilkelerin önceleneceği, nelere dikkat edileceği daha önce yapılan hatalardan çıkarılacak. Geçmişte yaşamış olduğumuz 15 Temmuz alçaklığı, Ergenekon davaları, ordudaki siyasallaşma, devlet bürokrasisinde liyakatin önüne geçen taassup dahil, bütün bunların devletin başına ördüğü çoraplar ortadayken yapılacak her düzenleme, ödediğimiz bedellere uygun yapılmalıdır. Eğer aynı hataların yeniden işleneceği bir siyasi zemin oluşursa, bunun bedelini ağır ödedik, bir daha ödemeye razı olamayız” dedi. Erdem Sevgi

Düzce Belediyesi'nde iştirakler liyakate değil, eşe dosta emanet

Düzce Belediyesi'nde iştirakler liyakate değil, eşe dosta emanet Eski Bakan Faruk Özlü’nün başkanı olduğu Düzce Belediyesi’ne bağlı iştirak şirketlerin genel kurulunda yönetimlerin liyakat sahibi kişiler yerine AKP’li isimlere teslim edilmesi dikkat çekti. Düzce Belediyesi iştirak şirketlerinde pandemi dolayısıyla ertelenen 2020 genel kurul toplantısı geçen günlerde yapıldı. Düzce Belediyesi Beltaş AŞ’nin yönetim kurulu başkanı Fevai Arslan oldu. Eski AKP Düzce Milletvekili olan Arslan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için, “Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider” ifadelerini kullanmıştı. Arslan’ın bu açıklamaları ‘Erdoğan’ı Allah’a benzettiği’ iddiasıyla tepki toplamıştı. Düzce Belediyesi Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Cihan Ünal ise Belka A.Ş.’ye yönetim kurulu üyesi yapıldı. Düzce AKP Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi İmran Aktepe ise Beltur A.Ş’nin yönetim kurulunda yer aldı. Başkan Özlü’nün bakanlık yaptığı dönem şoförü olan Murat Aydın’ın ise Ulaşım A.Ş’nin yönetim kurulunda yer alması dikkat çekti. Ayrıca, 2019 yerel seçimlerinde koltuklarını kaybeden Akçakoca Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici, Gümüşova Belediye Başkanı Ahmet Azap, Kaynaşlı Belediye Başkanı Erol Bayraktar, Yığılca Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit’e ve Cumayeri Belediye Başkanı Recep Tuna’ya da belediye şirketlerinde görev verildi. Recep Tuna hakkında belediye başkanlığı yaptığı dönemde altyapı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla iddianame düzenlenmişti. Tuna hakkındaki şikâyeti ise savcılığa MHP’li Cumayeri Belediye Başkanı Mustafa Koloğlu yapmıştı. Yolsuzluk iddiasıyla yargılanan bir ismin belediyeye ait şirkette yönetici yapılmasına ilişkin gazetemize konuşan Başkan Özlü, “Yeni Başkan Mustafa Koloğlu, Recep Tuna ile aralarındaki siyasi çekişmeyi yargıya taşıdı. Süreç devam ediyor. Mahkûm olursa görevden alırım. Tuna’nın hırsızlık yapmayacağına inancım tam olduğu için görev verdim. Bu, bir siyasi hesaplaşma” dedi. Bakanlık dönemindeki şoförüne verilen göreve ilişkin ise Özlü şunları söyledi: “Murat Postoğlu, benden önce de Düzce Belediyesi’nde şoför olarak çalışıyordu. Milletvekili olunca yanıma almıştım. Bakanlık görevine gelince makam şoförüm oldu. Belediye başkanı olunca o da belediyeye döndü. Belediye araçlarını özelleştirince Ulaşım A.Ş’ de görev aldı. Bunun neresi yanlış? Adamın mesleği bu.” Seyhan Avşar

MHP'li Ali Sülük, kardeşini belediyenin avukatıyaptı

MHP'li Ali Sülük, kardeşini belediyenin avukatı yaptı Çorum’un İskilip ilçesinin MHP’li belediye başkanı Ali Sülük, kardeşi Ekrem Sülük’ü belediyenin avukatlığı görevine getirdi. Kendi belediye meclis üyeleri tarafından daha önce yolsuzlukla suçlanan Ali Sülük, kardeşi ile ilgili sorulan soruya, “Benim kardeşim belediyenin avukatı olamaz mı” diye yanıt verdi. Ali Sülük hakkında yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddiası ile 5 MHP’li ve 4 AKP’li toplam 9 İskilip belediye meclis üyesi tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu. Belediyede yapılan iş ve işlemler ile belediyeye bağlı işletmeler olan mezbahane, marangozhane, düğün salonu, tamirhane gibi birimlerde yapılan işlerle ilgili olarak, çok ciddi yolsuzluk ve usulsüzlük mevcut olduğu iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişleri belediyede inceleme başlattı. Ali Sülük’ün, belediyenin avukatlığına getirdiği kardeşi Ekrem Sülük, FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan Bank Asya Çorum Şubesi avukatlığını yürütüyordu. Seyfettin Mete

Araştırmaların, eğitimin uzaktan yapılmasınıöneren yazıda 'yüz yüze'ye ara sinyali

Araştırmaların, eğitimin uzaktan yapılmasını öneren yazıda 'yüz yüze'ye ara sinyali Okulların yaz dönemi dahil açık kalacağı konuşulurken ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, yapılan araştırmaların “yüz yüze eğitim-öğretime ara verilmesinin göz önüne alındığının” vurgusunu yapması dikkat çekti. Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar tarafından ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, öğrenci, öğretmen ve okul yöneticilerinin katılımı ile yüz yüze yapılması planlanan araştırmaların, “virüsün etkilerinden korunmak amacı ile yüz yüze eğitim-öğretime ara verilmesi de göz önüne alınarak” çevrimiçi ortama taşınmasında sakınca bulunmadığı belirtildi. Okulların yaz dönemi dahil açık kalacağı belirtilirken ve uzaktan eğitime ilişkin açıklama yapılmamışken, resmi yazıda “yüz yüze eğitim-öğretime ara verilmesinin göz önüne alındığının” vurgulanması soru işaretleri yarattı.Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liselerde 8 Mart’ta başlayan sınavların 3 hafta içinde bitirileceğini açıklamış, bu kapsamda “sınavların bu hafta içinde bitirilmesini” istemişti. İkinci döneme ait sınavların da 29 Mart-16 Nisan arasında tamamlanması öngörülüyordu ancak MEB, sınav tarihlerinde önceki gün değişikliğe gitti. Bakanlıktan yapılan açıklama ile lise hazırlık, 9, 10 ve 11. sınıfların 29 Mart’ta başlayacak sınavları 3 Mayıs’a ertelendi. 12. sınıflar ise değişiklikten muaf tutuldu. ORTAOKULLARDA DA ERTELEMEMEB, ortaokullarda 5, 6 ve 7’nci sınıf öğrencilerinin 26 Mart Cuma gününe kadar yapılamayan sınavlarının da 3 Mayıs gününden itibaren yapılacağını açıkladı. Bakanlıktan illere gönderilen yazıda, “Yüz yüze eğitime devam eden okul ve sınıflarda sınavlar okul ortamında yapılacaktır. Yüksek ve çok yüksek risk gruplarındaki illerde ortaokul 5, 6 ve 7. sınıflarda 26 Mart’a kadar yapılamayan sınavlar, 3 Mayıs gününden itibaren yapılacak şekilde planlanacaktır. İlkokul 4. sınıflar ile ortaokulların 8. sınıflarında sınavlar, yüz yüze yapılmaya devam edilecektir. İllerin risk gruplarının değişmesi durumunda sınavlar da 3 Mayıs’tan önce okul ortamında yapılabilecektir” denildi. Sefa Uyar

Cumartesi Anneleri eyleminin 700’üncühaftasında gözaltına alınan 46 kişi yargıçkarşısında

Cumartesi Anneleri eyleminin 700’üncü haftasında gözaltına alınan 46 kişi yargıç karşısında Bugün hâkim karşısına çıkacak olan 46 kişi içinde yer alan Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak ve İHD Kayıplar Komisyonu üyesi Sebla Arcan dava öncesi Cumhuriyet’e konuştu. YARGILANMAK İSTENEN KAYIPLAR MÜCADELESİBesna Tosun: 700. haftada çok sert müdahaleye maruz kaldık. Darp edildik, saatlerce ters kelepçeyle gözaltı araçlarında bekletildik. Küfürlere, hakaretlere maruz kaldık. Bu müdahaleden sonra darp raporlarımızla ve olay anına ait görüntülerle birlikte hepimiz ayrı ayrı suç duyurusunda bulunduk. Bizim yaptığımız suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı. Ama iki buçuk yıl sonra toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımızı kullandığımız için hakkımızda dava açıldı. Ben bunun 46 kişiye karşı açılmış bir dava olduğunu düşünmüyorum. Burada yargılanan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi. Aslında burada yargılanmak istenen kayıplar mücadelesi.YENİ DÖNEMİN ŞARTLARINA UYGUNAli Ocak: Demokratik bir hakkın kullanılmasını suçlamanın, saldırganlıklarını gizlemenin başka yolunu bulamadıkları için bu yolu deniyorlar. 26 yıllık ‘adalet’ talebine verecekleri bir cevapları olmadığı için, adalet ve hukuk arayanları susturmak istiyorlar. 700. hafta, gözaltında kaybetmelere karşı yürütülen mücadelenin önemli bir noktasıydı. Ya bu talebe, küçük de olsa bir yanıt verilecekti, ya da akıllarınca susturmak için saldıracaklardı. İkincisine başvurdular. Zaten geçmişte bu tür suçuları işleyenler, artık yeni iktidarın da ortağı olduklarından dolayı, yeni dönemin şartlarına da uygundu. ‘İDDİANAME HUKUKİ METİN DEĞİL’Sebla Arcan: Biz 699 hafta boyunca orada anayasal hakkımızı kullandık. Sessiz oturmamız kanuna aykırı değildi. Bu nedenle bu duruma itiraz edilemedi, yasal bir takip de yapılamadı. Her yüzlü buluşmamız çok büyük kalabalıklarla gerçekleşirdi. Sorun yaşanmıyordu. 700. haftada da böyle bir şey beklemiyorduk. Belli ki emir geldi, yasakladılar. Polisin haklarımızı ihlal eden talimatlarına uymamamız yurttaşlık görevimiz. Dağılmadık ve darp edildik. Suç duyurularımız karşılıksız bırakıldı. Ama hak ihlaline uğrayan bizlere anayasal hakkımızı kullandığımız için dava açıldı. İddianame hukuki metin niteliğini taşımıyor. Adalet dağıtması gereken, kayıpların faillerini yargılaması gereken yargı makamların bizleri yargılaması bu ülke adına büyük utanç. YARGILAMA ÇAĞLAYAN’DAGözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 27 Mayıs 1995’ten beri Galatasaray Lisesi önünde her hafta oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasında polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Gözaltına alınan ve haklarında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açılan 46 kişinin yargılanmasına İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Zehra Özdilek

İşveren, sendikayaüye olan işçilerin e-devletşifrelerini alarak istifaya zorluyor

İşveren, sendikaya üye olan işçilerin e-devlet şifrelerini alarak istifaya zorluyor Öztek Tekstil ve ST Giyim işyerleri, TEKSİF’te örgütlenmeye başlayan yaklaşık 600 civarında işçiyi tehdit ederek, “Sendikaya üye olursanız, işyerini kapatırım” dedi. Adıyaman’da, uluslararası bir giyim firması içinde üretim yapan iki fabrikada sendikaya üye olan işçiler işverenleri tarafından tehdit edildi. TEKSİF Sendikası Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Ersin Çelik, “Mücadelemiz hem sahada hem de hukuki boyutta devam edecek” dedi. İşçiler, Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası’na üye oldu. TEKSİF, Adıyaman’da faaliyet gösteren Öztek Tekstil ile ST Giyim’de yasalara aykırı hareket edildiğine dikkat çekti. Aynı işverene ait iki ayrı işyeri olan fabrikalardan Öztek Tekstil’de 330 kişi, ST Giyim’de de 265 kişi çalışıyor. Fabrikalardan birisinin dünyaca ünlü İspanyol Inditex grubuna ait Zara ve diğer markalara, diğer işyerinin de savunma sanayii için üretim yaptığına işaret eden TEKSİF, şu bilgileri verdi:“İşveren Zara’dan ve savunma sanayiinden sipariş alabilmek için, işçi haklarına saygı duyacağını taahhüt etmesine rağmen buna uymuyor. Çalışanlar, işyerlerinde kötü çalışma koşullarına karşı anayasal haklarını kullanarak Türk-İş’e bağlı sendikamıza üye oldu. Ancak işveren çalışanların sendikaya üye olduğunu öğrenir öğrenmez yasadışı yollara başvurmaya başladı. İşveren, sendikalaşma sürecinde işyerlerinin tabelalarını söktü, ardından da çalışanları sendikaya üye olmaları halinde fabrikaları kapatmakla tehdit etti. ‘Sendikalı olursanız sizleri ekmeğinizden ederiz’ dediler.”ORMAN KANUNUEmekçilerin sendikadan istifa etmeleri için baskı ve tacize maruz kaldıklarına, iftira ve hakarete uğradıklarına dikkat çeken sendika temsilcileri, “Çalışanların ellerinden zorla e-Devlet şifreleri alınarak sendikadan istifa ettiriliyor. İşçiler, asgari ücretin altında zor şartlarda, kuralsızca çalıştırılıyor. Yasal olmamasına rağmen zorla fazla mesaiye bırakılıyorlar. Fazla mesai ücretleri de bankaya yatırılmıyor, elden veriliyor. SGK primi eksik yatırılıyor, devletten vergi kaçırılıyor” iddiasında bulundu. TEKSİF Sendikası Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Ersin Çelik, Öztek ve ST Giyim’de resmen “orman kanunları” uygulandığını savundu. “Bu düzen böyle gitmeyecek” diyen Çelik, “Ancak bilinmelidir ki bizler burada haksız bir şekilde tehdit edilen, baskı gören emekçi kardeşlerimizle birlikte birlik ve beraberlik içinde mücadelemize dimdik devam edeceğiz. Mücadelemiz hem sahada hem de hukuki boyutta devam edecek” dedi. Çelik, “Alın teriyle emek mücadelesi veren insanların ekmekleriyle oynamak, bir insanlık suçudur. Siz yapawrsanız yapın, ne bizleri de Öztek ve ST Giyim emekçilerini de yıldıramayacaksınız. Öztek ve ST Giyim emekçisi sendikasına kavuşacak, başka yolu yok” diye konuştu. Mustafa Çakır

KESK,çalışma hakkıve ihraçların iadesi talebiyleİstanbul’dan Ankara’ya yürüyor

KESK, çalışma hakkı ve ihraçların iadesi talebiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyor Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK); hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik, özgürlük, çalışma hakkı ve ihraçların iadesi talebiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. HDP milletvekilleri Musa Piroğlu’nun ve Züleyha Gülüm’ün destek verdiği yürüyüş öncesi KESK üyeleri, Şişli’de ve Kadıöy’de bir araya gelerek açıklama yaptı. “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”, “Çalışma hakkı gasp edilemez” yazılı yelekleri giyen KESK üyeleri, “Korkmuyoruz, yılmıyoruz, itaat etmiyoruz” sloganı attı. KESK üyeleri adına açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik yürüyüşlerini “Artık yeter haykırışı” olarak nitelendirdi. Bozgeyik, sefalete mahkûm edilen tüm kamu emekçileri için yürüdüklerini belirterek, “Çocuklarına bir ekmek götürmek için inşaatlarda, tehlikeli işlerde çalışırken işçi cinayetine kurban verdiğimiz ihraç arkadaşlarımızı hatırlatmak için yürüyoruz. Bu vahşi, ahlaksız, vicdansız sömürü düzenine daha fazla dayanamayarak intihar eden emekçilerin vasiyetlerini yerine getirmek için yürüyoruz. Yaşamlarını yitirdikten sonra AKP’ye bağlı OHAL komisyonu tarafından işlerine iade edilen arkadaşlarımızın anılarına bağlılığımızın ifadesi olarak yürüyoruz. Anayasanın 49. maddesiyle güvenceye alınan çalışma hakkımız, işimiz ve geleceğimiz için yürüyoruz. Haksız, hukuksuz şekilde elimizden alınan işimiz iade edilinceye, mücadelemiz devam edecektir” diye konuştu.  Çağatan Akyol

Yunanistan nasıl kuruldu, 200 yılönce neler yaşandı?

Yunanistan, 25 Mart'ta Yunan halkının Osmanlı yönetimine karşı ayaklanmasının 200'üncü yıldönümünü kutluyor. Bu yılın kutlama törenlerine, aralarında Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD'nin de olduğu çok sayıda ülkeden temsilci katılıyor.Habere Gitmek için Tıklayın

E-5’te meydana gelen kazada ortalık savaşalanına döndü: 5 kişi yaralandı

E-5’te meydana gelen kazada ortalık savaş alanına döndü: 5 kişi yaralandı E-5 karayolu Yenibosna mevkiinde iki otomobilin karıştığı kazada araçlardan biri ters dönerken diğeri bariyerlere çarparak durabildi. Savaş alanına dönen kazada 5 kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza, saat 23.00 sıralarında Bahçelievler Yenibosna mevkii E-5 Avcılar istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 34 CRN 745 plakalı otomobil ile başka bir sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 34 KYC 79 plakalı otomobil çarpıştı. Çarpışma sonucu meydana gelen kazada 34 CRN 745 plakalı araç ters dönerken diğer araç da bariyerlere çarparak durabildi. E-5 Karayolu savaş alanına döndü.Savaş alanına dönen kazada 5 kişi yaralandı. Kazanın olduğunu gören sürücüler durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri kazada yaralanan vatandaşları hastaneye kaldırdı. Kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırılana kadar E-5 Avcılar istikametinde yoğunluk oluştu. Araçların kaldırılmasından sonra trafik akışı da normale döndü. Kazanın çıkış nedeni ise araştırılıyor. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter