News - Haberler

Yeni Merkez Başkanı'nın tezinde intihal

Yeni Merkez Başkanı'nın tezinde intihal Yeni Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun doktora tezinde Merkez Bankası raporundan intihal yaptığı ortaya çıktı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yayınlanan kararnameyle Merkez Başkanlığı'ndan Naci Ağbal görevden alınarak yerine iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu getirildi. Kavcıoğlu'nun ise 2003 yılında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü'ne sunduğu doktora tezinde, Merkez Bankası’nın 2001 yılı faaliyet raporunda yer alan ifadelerden intihal yaptığı ortaya çıktı.Danışmanlığını Varlık Fonu Başkanvekili Prof. Dr. Erişah Arıcan’ın doçentlik döneminde yaptığı ve Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü bünyesindeki Bankacılık Bölümü’ne sunulan 2003 tarihli doktora tezinde Kavcıoğlu’nun, Merkez Bankası (MB) Denetleme Kurulu tarafından 26 Nisan 2002 tarihinde Hissedarlar Genel Kurulu’na sunulan, 2001 yılına ait “70’inci Hesap Yılı Hakkında Banka Meclisi’nce Hazırlanan Faaliyet Raporu”ndan "kopyala-yapıştır" tekniğiyle intihal yaptığı görülüyor.NOKTASI- VİRGÜLÜNE DOKUNMADANBirGün'ün haberine göre Kavcıoğlu, “Ticari Bankalarda Sorunlu Kredilerin Yönetimi, Çözümü ve Takibi İçin Bir Uygulama” başlıklı doktora tezinin bankacılık sektörüne ilişkin kısımlarında, noktasına-virgülüne dokunmadan, MB raporundaki paragrafları kendi cümleleri gibi kullanıyor. Tezin 117’nci sayfasında yazılanlar ile MB raporunun 124’üncü ve 126’ncı sayfalarında yer alan ifadeler arasındaki örtüşmeler yer aldı. Söz konusu bölümde MB raporundaki tabloyu kullanarak kaynak veren Kavcıoğlu, rapordan transfer ettiği paragraflara hiçbir dipnot vermiyor ve kaynak göstermiyor. Kavcıoğlu, 120’nci sayfada da benzer bir yönteme başvurarak, MB raporunun 128’inci sayfasındaki paragrafı tezine geçiriyor. ‘Alıntılarına’ takip eden sayfada da devam eden Kavcıoğlu, özel sektör bankalarının kapanmasıyla ilgili bölümde MB raporunun 115’nci sayfasından çalışmasına aynen eklemede bulunuyor. Kavcıoğlu söz konusu paragrafın da dahil olduğu paragraflar zincirine, MB’nin raporunu dipnot olarak gösteriyor. Ancak görsellerde de fark edilebileceği gibi Kavcıoğlu, ifadeleri tırnak içine almadan, kopyala-yapıştır tekniğiyle kendi doktora tezine yediriyor. Akademik disipline ve kurallara göre, kullanılan kaynaklardaki ifadelerin özgün şekilde, kopyala-yapıştır tekniğine başvurulmadan aktarılması gerekiyor.Öte yandan tezin danışmanı olan Prof. Dr. Erişah Arıcan, Erdoğan'ın damadı, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da tez danışmanı olmasıyla tanınıyor.İNTİHALLE GÜNDEME GELMİŞTİTemmuz 2019’da Merkez Bankası Başkanlığına atanan Murat Uysal’la ilgili de intihal iddiaları ortaya atılmıştı. Yüksek lisansını Kavcıoğlu gibi Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü'nde tamamlayan Ünsal’ın, 3 Ekim 2001'de savunmasını yaptığı ve jüri tarafından başarılı bulunan tez ile ABD'li ekonomist Frederic Mishkin ve bir diğer Merkez Bankası araştırmacısı olan Melike Altınkemer'in akademik metinleri arasındaki ‘benzerlikler’ kamuoyunda yankı uyandırmıştı. cumhuriyet.com.tr

Biden 4 kişilik ailenin alacağıyardım tutarınıaçıkladı

Biden 4 kişilik ailenin alacağı yardım tutarını açıkladı ABD Başkanı Joe Biden, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, 4 kişilik bir ailenin 5 bin 600 dolar yardım alacağını belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada dört kişilik bir ailenin 5 bin 600 dolar yardım alacağını belirtti./Archive/2021/3/22/204204816-biden-dort-kisilik-bir-aile-5-bin-600-dolar-yardim-alacak_1.jpgBiden Twitter mesajında, “Amerikan Kurtarma Planı uyarınca, tipik dört kişilik aile 5.600 dolarlık bir çek alıyor. Bu para, insanların üzerinde bir çatı tutmasına ve masaya yemek koymasına yardımcı olur. Yardım burada” dedi.Biden, geçtiğimiz günlerde Senato’nun ardından Temsilciler Meclisi’nde de onaylanan 1.9 trilyon dolarlık Covid-19 mali destek paketini imzalamıştı. DHA

Zlatanİbrahimovic, uzun yıllar daha futbol oynamayıdüşünüyor

Zlatan İbrahimovic, uzun yıllar daha futbol oynamayı düşünüyor Milan'ın İsveçli yıldızı Zlatan İbrahimovic, uzun yıllar daha futbol oynamayı düşündüğünü açıkladı. İtalya Futbol Ligi (Serie A) ekiplerinden Milan'da forma giyen İsveçli yıldız oyuncu Zlatan İbrahimovic, kariyerine uzun süre devam etmeyi planladığını söyledi.İbrahimovic, 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri'nde Gürcistan ve Kosova ile yapacakları maçlar için bulunduğu İsveç Milli Takımı kampında, teknik direktör Janne Andersson ile birlikte açıklamalarda bulundu.AA muhabirinin, ''39 yaşında olmana rağmen üst seviye oynamaya devam ediyorsun. Kendini kaç yaşında hissediyorsun?" sorusuna Ibrahimovic, ''Futbol için yaşımı çok genç görüyorum. Daha uzun yıllar futbol oynamayı düşünüyorum.'' yanıtını verdi.IBRAHİMOVİC'İN GÖZYAŞLARIİsveç Milli Takımı'na 5 yıl aradan sonra tekrar çağrılan yıldız oyuncu, duygusal anlar yaşadı.Geri döndüğü için çok mutlu olduğunu söyleyen tecrübeli futbolcu, gözyaşlarını tutamadı. İbrahimovic, İsveç'e gelmek için oğulları ile vedalaşırken de duygusal bir ortam oluştuğunu ve oğlu Vincent'ın ağladığını aktardı.MİLAN'DAKİ KARİYER PLANIZlatan İbrahimovic, Milan'da kalmak istediğini aktararak, ''Milanlı oyuncularla ayrı kaldığım günler, iki oğlumla ayrı kaldığım günler gibi. Milan'da devam edip futbolcuların gelişimine katkıda bulunmayı sürdürmek istiyorum'' ifadelerini kullandı.Daha önce teknik direktör Janne Andersson ile aralarında basın üzerinden tatsız olaylar yaşandığına değinen İbrahimovic, "Eski günler geride kaldı. Şimdi ben buradayım ve Andersson ile birbirimizi daha iyi anlayacağız." şeklinde konuştu.Teknik direktörü Janne Andersson ise İbrahimovic'in milli takıma çok şey katacağına inandığını vurgulayarak, "Onun tecrübesinden genç oyuncular faydalanacak. Önemli işler başaracağına inanıyorum.'' değerlendirmesinde bulundu. AA

Moody’s'ten kritik değerlendirme: Daha yüksek enflasyona neden olur

Moody’s'ten kritik değerlendirme: Daha yüksek enflasyona neden olur AKP'li Cumhurbaşkanı tarafından imzalanan kararnameyle Naci Ağbal'ın görevine son verildi. Merkez Bankası Başkanlığı'na Şahap Kavcıoğlu'nun getirilmesine ilişkin kredi derecelendirme kuruluşu Moody's açıklamada bulundu. Merkez Bankası'nda (TCMB) başkan değişimiyle,TL dolar çift haneye yakın tarihi bir değer kaybı yaşarken ekonomi yönetiminin piyasayı rahatlatmaya dönük ilk mesajları da yatırımcıyı tatmin etmedi.Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın TCMB Başkanı'nı görevden almasıyla ülkeye sermaye girişinin muhtemelen tersine döneceğini ve döviz kuru üzerinde yeniden baskı yaratarak daha yüksek enflasyona neden olacağını açıkladı.Moody's aynı zamanda, yeni başkan Şahap Kavcıoğlu döneminde büyümeyi sağlamak için TCMB'nin politika faizini tekrar enflasyon seviyesinin altına çekebileceğini belirtti. Şahap Kavcıoğlu, Erdoğan ile aynı gevşek para politikası tutumunu benimsiyor.Moddy's açıklamasına göre, bu gibi adımlar daha fazla ithalata ve daha yüksek cari açığa neden olabilir. Reuters

AB, Rusya ile ilişkilerin düzelmesi içinşartlarınısıraladı

AB, Rusya ile ilişkilerin düzelmesi için şartlarını sıraladı Rusya ile ilişkilerinin olumlu bir yöne ilerlemesi için Moskova'nın Ukrayna'nın doğusundaki çatışmaları durdurmayı hedefleyen Minsk Anlaşmasını uygulaması, siber saldırıları durdurması ve insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini bildirdi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesinden sonra AB tarafından yapılan açıklamada, görüşmede AB-Rusya ilişkilerinin ele alındığı belirtildi.Açıklamaya göre, Michel, AB-Rusya ilişkilerinin düşük bir noktada olduğu söyledi ve AB'nin temel değerlerine işaret etti.Açıklamada, "AB açısından Rusya ile ilişkiler ancak Minsk Anlaşmasının uygulanması, üye ülkelere hibrid ve siber saldırıların durması ve insan haklarına saygı gösterilmesi konularında sürekli bir ilerleme olması halinde farklı bir yön alabilir." ifadesi kullanıldı.Bu kapsamda Michel'in, Rus muhalif Aleksey Navalnıy'ın serbest bırakılmasını, Navalnıy'a yönelik suikast girişiminin şeffaf şekilde soruşturulmasını da gündeme getirdiği aktarıldı.Michel ve Putin'in ayrıca Rusya tarafından üretilen Sputnik V aşısının, Avrupa İlaç Ajansı'nda yapılan ön değerlendirmesini de görüştüğü kaydedildi. AA

Abidin Müslüm Baysal'dan 'Zaman mı? Mekân mı?' sergisi

Abidin Müslüm Baysal'dan 'Zaman mı? Mekân mı?' sergisi Sanatçı Abidin Müslüm Baysal'ın dijital sergisi "Zaman mı? Mekân mı? 31 Mart'a kadar görülebiliyor. Sanatçı Abidin Müslüm Baysal'ın dijital sergisi "Zaman mı? Mekân mı?" lebriz.com internet sitesinin güncel sergiler bölümünde izlenebiliyor. Sergi, 31 Mart'a kadar açık olacak. Baysal sergisini şu sözlerle anlatıyor:"Zihin felsefesinin en önemli isimlerinden biri olan Descartes, “düşünüyorum öyleyse varım derken”, varlığının ispatını, beyninin zihinsel fonksiyonuna dayandırıyordu. Çünkü ona göre, algıladığımız şeyler, biz onları algılayabildiğimiz için vardı ve bunun kararını düşüncelerimiz veriyordu. Ama algılar, kişiden kişiye göre değişebiliyordu. Öyleyse algılarımız, Descartes’e göre “kötücül bir cin” tarafından çarpıtılıp, bizim düşüncelerimizi manipüle etmeye mi yarıyordu. Yani algılarımız görünmez bir el tarafından mı yönetiliyordu?Varlığın, varlığı, sadece zihin üzerinden anlaşılabilir bir şeyse, o zaman, zamanda, mekânda bir yanılsamadan başka bir şey olmayabilirdi. Dolayısıyla, insan aslında, zamansız ve mekânsız kendinde bir varlık olarak mı vardı. Dış gerçeklikten, duyuları yoluyla elde ettiği izlenimlerini, kendi sübjektif değerlendirme mekanizmasının, süzgecinden geçiren birey için, zaman ve mekân, kendi yaşamsal varoluşunun gerçeklik kazanmasının, zeminini oluşturmaktan öte bir şey değil miydi? Algıladığımızı varsaydığımız her şey, sadece zihnimizin ürettiği imajlardan mı ibaretti?İnsanoğlunun, zihnini en çok meşgul eden, kadim sorulardan biride, önce zaman mı vardı, yoksa mekân mı? Bu sorunun cevabı, bireyler için her çağda özel bir anlam ifade etmekteydi. Çünkü bu soruya vereceğiniz cevap, sizin hayat için deki fikri pozisyonunuzu ve onun uzantısı olan hayat pratiğiniz ile birlikte imgelem dünyanızı belirliyordu.Modernizmin doğuşuyla yeni bir evrenin içine çekilen insanoğlu için, imajların niceliği artmaya başlamıştı. Ve bu artış, sanki paralel bir şekilde zamanın akışını da hızlandırmıştı. Ulaşım ve iletişim teknolojilerinin, baş döndürücü bir hızda geliştiği ve internetin keşfedildiği 20. Yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar, insanların çok büyük çoğunluğu, ömürlerini başka bir coğrafya görmeden, doğdukları köy, kasaba veya şehirde tamamlıyorlardı. Dolayısıyla sınırlı bir imajlar dünyasının içinde, bu insanlar için, mekân, içinden geçtikleri tek düze zamansal akışta, dekor oluşturmaktan öte bir anlam taşımamaktaydı. Zaman ve mekânın iç içe geçmiş, senkronize olmuş bütünlük hali, bireyi, kişisel hayatında sürprizlere kapalı, neredeyse devinimsiz denebilecek bir oluşun içinde yaşatmaktaydı. İnsanlar, henüz tüketim histerisinin kurbanı olabilecekleri, imajların hâkimiyetinde ki bir ekonomik toplumsal düzen içinde yaşamıyorlardı.Sınırsız tüketme güdüsünü, tüm topluma aşılamayı, merkez düşünce haline getirmiş olan yeni kapitalist anlayışın, gerçekleştirdiği internet devrimiyle birlikte, yaşanan toplumsal değişim ve dönüşüm, bireyi, sosyo psikolojik olarak, dijital kültürün nesnesi haline getirmişti. Tüketim toplumunun devamı açısından, imajlar, insanı, kendi gerçekliğini göremeyeceği kadar büyük bir ilizyonun içine doğru yönlendirmek için kullanılmıştı. Ve böylece her yönümüz imajlar tarafından kuşatılmış oldu. Bu imaj bombardımanı içinde birey, önce kendine ve sonrasında doğaya karşı yabancılaşmıştı. İnternet aracılığıyla, cep telefonları ve bilgisayarlarımız üzerinden, başta youtube olmak tüm sosyal medya uygulamaları bireyi “gerçeklik sonrası” diye tanımlanan yeni bir sanal gerçekliğin parçaları haline getirtmişti. Geliştirilen “arttırılmış gerçeklik” teknolojisi ile insanlar artık oturdukları yerden hiç kalkmadan, istedikleri her yere gidebilecek, istedikleri her şeyi sanal olarak deneyebileceklerdi. “Matrix” bir nevi gerçeklik kazanmaktaydı. Önümüzde ki dönemlerde İnsan bedenine yapılacak dijital müdahalelerle, insanlık, sanki “Trans Hümanizm” çağı olarak isimlendirilen geleceğe hazırlanmaktaydı. George Orwel’ın 1984 Romanı, dijital teknolojinin sayesinde, insanların rızası da yaratılarak bir şekilde gerçekleşmekteydi. İnsanların, tüketmeye en çok ihtiyaç duyduğu şeyler, artık dijital dünyanın sunduğu uygulamalar olmuştu. Çünkü dijital dünya, gerçekliğin yarattığı kaygıdan, uzaklaşmamızı sağlayacak yegâne çıkış yolu olarak bilinçaltlarımıza zerk edilmişti.Günümüzde, insanoğlu, kendi zihnine, artık geri dönüşü pek de mümkün olmayan tuzaklar kurarak, gerçeklik duygusunu tamamen kurgusal bir hale getirmiştir. Bireyler, artık kendine yabancılaşmanın tarihini, geri dönüşü olmayacak şekilde yeniden yazan bir varoluş içine hapsolmuştur.Zaman ve mekân artık gerçek temsiliyetlerinin ötesinde, sanal bir temsille, dijital bir ilüzyonun fonunu oluşturmaya başlamışlardır. Sürekli kendini tekrar eden ve böylelikle bireyin psikolojisini manipüle eden imajlar, zamanı ve mekânı baypas edip kendi sanal gerçekliklerini, gerçekliğin yerine ikame etmeye başlamışlardır. Ve bunu gerçekleştirme görevi, insani duyarlılıklardan yoksun, belli bir amaca hizmet etmesi için tasarlanmış “yapay zekâlara” verilmiştir. Platon’un mağara alegorisinde olduğu gibi, insanların sanal zincirlerle, önlerinde köle oldukları, ekranlar ve oradan sürekli olarak akmakta olan imajlar gerçekliğin yerini almıştır. Böylece 21.yüzyılda, dijital çağın “Kötücül Cin’leri” yapay zekâlar olmuştur.Tüm olup, bitenlerin ışığında, gerçekliğe ve algılarımıza, sanatın penceresinden baktığımda ise bu durumu nasıl resmedebilirim diye düşündüm ve kendime şu soruyu sordum;“Zamanın ve mekânın temsilini plastik olarak renklere versek ve renkleri, zamanın ve mekânın plastik temsili göreviyle kullansak, zihinsel algı ve düşünüş biçimimiz değişmediği sürece, zamanın ve mekânın değişikliğini, renkleri değiştirerek göstermek, gerçekten bizim için bir şey ifade edecek midir veya bir gerçekliğe tekabül edip bu durumu sahicileştirebilecek midir?” Kendime yöneltmiş olduğum bu soruya, plastik açıdan bir cevap üretebilmek amacıyla, bir dizi serigrafi baskı kurguladım. Tasarladığım resimlerimin, inşası için seçtiğim renkleri, kurgusal plastik imgelemim de zamanı ve mekânı temsil etmeleri amacıyla kullandım. Figürlerin hareketlerini sabit kılarak, zihinsel sabitliklerini sembolize etmek istedim. İmgelemimi, bu şekilde kodlanmış, plastik bir dışavurumla göstererek, zihinsel esaretimize ayna tutmak istedim.Ayrıca, kullandığım renkleri, gerçeklik algısını bozmak için, formları modle etmeden uyguladım. Böylece üç boyut efekti yaratmadan, zaman- mekân ilişkisini, kavramsal bir durum olarak algılatmak istedim. Beraberinde, renkleri, bu şekilde plastize etmekteki bir diğer amacım ise, insanlığın, zihinsel olarak gerçeklikten kopma halini, iki boyutlu, sabit denilebilecek bir durumun içine, sıkışmış olarak gösterme isteğimdir.21.yüzyıl insanı için, gerçeklik mi kaybolmuştu? Yoksa insanoğlu, sanal gerçekliğin yaratmış olduğu dijital bir kara delikte mi kaybolmuştu? Ya da her şey bir ilizyonun, gerçeklik olarak kabul ettiğimiz yanılsamalarından mı ibaretti?Zaman mı? Mekân mı? Demiştik! cumhuriyet.com.tr

Beşiktaşkadın takımıson maçınıkaybetti

Beşiktaş kadın takımı son maçını kaybetti Elazığ İl Özel İdare: 88 - Beşiktaş: 82 /Archive/2021/3/22/191050664-kadinlar-basketbol-super-ligi-elazig-il-ozel-idare-88-besiktas-82_1.jpgHerbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin normal sezon son hafta maçında Beşiktaş’ı konuk eden B. Elazığ İl Özel İdare, rakibini 88-82 mağlup etti.Elazığ İl Özel İdare Spor Salonu’nda oynanan maça etkili başlayan Elazığ ekibi ilk çeyreği 27-14 önde tamamladı. İkinci periyotta Beşiktaş farkı azaltsa da devreye Elazığ İl Özel İdare’nin 47-45’lik üstünlüğü ile girildi. Üçüncü periyotta pota altını etkili kullanan Beşiktaş, bu çeyreği 62-61 önde tamamladı. Müsabakanın son periyodunda Elazığ ekibi rakibine nazaran daha etkili bir performans sergiledi ve parkeden 88-62’lik galibiyetle ayrıldı. B. Elazığ İl Özel İdare’de Kelsey Mitchell 29 sayıyla galibiyette başrol oynarken, Beşiktaş’ta Angela Salvadores’in 33 sayısı mağlubiyeti önleyemedi.Bu sonuçla Elazığ İl Özel İdare sezonu 36 puanla, Beşiktaş 34 puanla noktaladı. İHA

Fed BaşkanıPowell'dan dijital para açıklaması

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Fed Başkanı Powell'dan dijital para açıklaması ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, merkez bankası dijital para birimi konusunda bir karar aşamasında olmadıklarını ve acele edilmesine gerek olmadığını belirterek, bu konuda Kongre'nin desteği olmadan ilerlemeyeceklerini ifade etti. Powell, Uluslararası Ödemeler Bankası İnovasyon Zirvesi kapsamında düzenlenen "Merkez bankaları dijital çağda nasıl inovasyon yapabilir?" başlıklı video konferans etkinliğinde değerlendirmelerde bulundu. Doların dünyanın rezerv para birimi olması nedeniyle teknolojik zorlukları anlamada en ileri düzeyde olma yükümlülüklerinin olduğunu vurgulayan Powell, merkez bankası dijital para birimini çıkarmanın maliyetleri ve faydalarını araştırdıklarını söyledi. ''KARAR VERME AŞAMASINDA DEĞİLİZ''Powell, "Bu noktada bir karar verme aşamasında değiliz. Teknolojisiyle ilgili denemeler yapıyoruz, politikaları tartışıyoruz. Dünyanın temel rezerv para birimi olduğumuz için bu projede acele etmemize ve piyasada ilk olmamıza gerek yok" dedi. Diğer merkez bankalarıyla da iş birliği yaptıklarına işaret eden Powell, merkez bankası dijital para birimi konusunda Kongre'nin desteği olmadan ilerlemeyeceklerini ifade etti. Powell, kripto varlıkların oldukça oynak olduğuna işaret ederek, kripto paraların değer ölçmekten ziyade spekülasyon amaçlı olduğunu dile getirdi. ''DİJİTAL PARA ÇIKARACAK''Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann da aynı etkinlikte yaptığı konuşmada, merkez bankası dijital para birimi üzerinde ciddi şekilde çalıştıklarını ve birçok merkez bankasının zaman içinde dijital para çıkaracağını söyledi. Dijital para birimi konusunda aceleye gerek olmadığının altını çizen Weidmann, üzerinde dikkatlice düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) Genel Müdürü Agustin Carstens ise çoğu merkez bankasının dijital para birimine bir yarış alanı olarak yaklaşmadığını kaydetti.  AA

Boğaziçi davasında 3öğrenciye tahliye

Boğaziçi davasında 3 öğrenciye tahliye Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı protestolara katıldıkları için tutuklanan 3 öğrenci tahliye edildi. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan kayyım rektör Bulu protestoları sırasında gözaltına alınan öğrencilerden 3'ü tahliye edildi.Boğaziçi Dayanışması twitter hesabından paylaşılan bilgiye göre, tahliye edilen öğrencilerin isimlerinin  Necmettin Erdem, Koral Hacıbeyoğlu ve Akın Karakuş olduğu öğrenildi./Archive/2021/3/22/184542312-tahliye1.jpgBoğaziçi Daynaışması'nın paylaşımında şu ifadeler yer aldı:"Arkadaşlarımız Koral, Akın ve Necmettin tahliye edildi!Şilan, Anıl ve Ömer'i de alacağız. Bütün arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşana, kayyumlar gidene kadar mücadeleye devam edeceğiz!" cumhuriyet.com.tr

Fenerbahçeliİrfan'la GalatasaraylıTaylan arasında 'milli mutabakat'

Fenerbahçeli İrfan'la Galatasaraylı Taylan arasında 'milli mutabakat' Transfer döneminde araları açılan Taylan ve İrfan milli takım kampındaki ilk öğle yemeğinde aynı masaya oturdu. /Archive/2021/3/22/184224109-milli1.jpgTürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde Hollanda, Norveç ve Letonya ile oynayacağı karşılaşmalar için kampa giren A Milli Takımı, öğle yemeğinde ziyaret ederken, TFF medya ekibi tarafından çekilen bir fotoğraf gündem yarattı. Başakşehir'de forma giyerken, Galatasaray yerine Fenerbahçe'ye transfer olan İrfan Can Kahveci ile Gençlerbirliği'nden eski takım arkadaşı Galatasaraylı Taylan Antalyalı arasında soğuk havalar esmişti. İrfan Galatasaray yerine Fenerbahçe'ye gidince, tatillerini bile beraber yapan iki futbolcu sosyal medya hesaplarından birbirleriyle takipleşmeyi bırakmıştı.Bu ikili bugün başlayan milli takım kampında bir araya geldi. Öğle yemeğinde aynı masaya oturan ikilinin samimi görüntüleri, "Milli mutabakat" olarak yorumlandı. cumhuriyet.com.tr

Merkez Bankası'nda başkan değişikliğinin ardından borsa sert düştü

Merkez Bankası'nda başkan değişikliğinin ardından borsa sert düştü BIST 100 endeksi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığında yaşanan değişimin ardından ilk işlem gününü sert düşüşle tamamladı. İktisatçıların ve piyasa uzmanlarının tersine “faiz neden, enflasyon sonuçtur” ısrarını sürdüren ve her fırsatta bunu dile getiren AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi 18 Mart’ta beklentilerin üzerinde 200 puan artırmasının ardından, bu kez TCMB Başkanı Naci Ağbal’ı görevden aldı.Sadece 4.5 ay görevde kalabilen Ağbal’ın yerine ise yine eski AKP milletvekili olan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı.YÜZDE 9,79 DÜŞÜŞMerkez Bankası Başkanlığı'ndan Naci Ağbal'ın görevden alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu'nu getirilmesi sonrası BIST 100 endeksi günü yüzde 9,79 düşüşle 1,379 puandan tamamladı.İLK KEZ İŞLEMLERE GEÇİCİ ARA Güne sert girişle başlayan endekste ilk kez endeks bazlı devre kesici sistemi uygulamaya alındı. Seansta iki kez işlemlere geçici ara verildi. cumhuriyet.com.tr

Mithat Sancar hakkında soruşturma başlatıldı

Mithat Sancar hakkında soruşturma başlatıldı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar hakkında Nevruz kutlaması sırasında yaptığı konuşması nedeniyle soruşturma başlattı. AYRINTILAR GELİYOR... DHA