News - Haberler
Barolarİstanbul Sözleşmesi için harekete geçti: Danıştay'da dava açtılar
Barolar İstanbul Sözleşmesi için harekete geçti: Danıştay'da dava açtılar İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından barolar Danıştay’a yürütmenin durdurulması ve iptali için dava başvurusunda bulundu. Ankara Barosu tarafından yayınlanan dilekçede, “Dava konusu işlem fonksiyon gaspı sonucu ortaya çıkmış yok hükmünde bir işlemdir” denildi. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle feshinin ardından İstanbu, Ankara ve Antalya baroları Anayasaya aykırılık taşıdığı gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a dava başvurusunda bulundu.Ankara Barosu’nun yayınladığı dava dilekçesinde, “Anılan Cumhurbaşkanı Kararı Anayasamızın 90. Maddesi uyarınca “kanun” hükmünde sayılan uluslararası sözleşmeden idari tasarrufla çekilmeye yönelik bir karar olduğundan yok hükmündedir. Anılan kararın dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. Maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasında yer alan “bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme” ve üçüncü fıkrasında yer alan “uygulanmasının durdurulduğu ve sona erdiği tarihler; Cumhurbaşkanı kararı ile tespit olunarak Resmî Gazete’de yayımlanır” ibarelerinin yasama organının yetkisinde olan işlemlerin Cumhurbaşkanı kararı ile yapılabilmesine olanak vermesi nedeniyle Anayasaya aykırıdır.TASARRUF YETKİSİ TBMM'DEAnayasanın 90. maddesinde açıkça “kanun” hükmünde olduğu belirtilen uluslararası sözleşmelere ilişkin tasarruf yetkisinin yasama organı olan TBMM’de olduğu açıktır.Ancak dava konusu işlemin dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası ile “bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme” ve üçüncü fıkrasında yer alan “uygulanmasının durdurulduğu ve sona erdiği tarihler; Cumhurbaşkanı kararı ile tespit olunarak Resmî Gazete’de yayımlanır” şeklinde ifade edilen yetkilerinin, Anayasanın 90. maddesine aykırı olarak kanun niteliğinde olan uluslararası sözleşmelerle ilgili olarak tasarruf yetkisinin, tek başına yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına verilmiş olması açıkça Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir. Dava konusu işlemin dayanağı olan bu düzenlemelerin öncelikle Anayasaya aykırılığı sebebiyle itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesinin önüne taşınması gerekmektedir.Dava konusu işlem fonksiyon gaspı sonucu ortaya çıkmış yok hükmünde bir işlemdir” ifadeleri yer aldı.Antalya Barosunun yaptığı basın açıklamasında ise "Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesine ve bunlarla mücadeleye ilişkin bir insan hakları sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması, yargılamanın duruşmalı olarak yapılması ve yargılama sonunda da yok hükmünde olduğunun tespit edilerek iptal edilmesi ve ayrıca söz konusu kararın dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3. Maddesinin 1.ve 3. Fıkralarının Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yoluna başvurulması istemiyle Danıştay’da dava açılmıştır" denildi. cumhuriyet.com.trGezi Parkı'nın mülkiyetinin el değiştirmesiyle ilgili neler biliniyor?
Gezi Parkı'nın mülkiyetinin el değiştirmesiyle ilgili neler biliniyor? Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Taksim'deki Gezi Parkı'nın Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredildiğini açıkladı. Gezi Parkı'nı da içeren Taksim Meydan projesini hayata geçirmek isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise karara tepki gösterdi. Bütün bu süreçte yaşananları derledik. Getty ImagesGezi ParkıVakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Taksim'deki Gezi Parkı'nın, Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredildiğini açıkladı.Gezi Parkı'nı da içeren Taksim Meydan projesini hayata geçirmek isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise karara tepki gösterdi.Adı, 2013 yılında alanda başlayan ve sonrasında Türkiye'ye yayılan protestolarla özdeşleşmiş durumdaki Gezi Parkı'nın bundan sonraki süreçte vakıf tarafından nasıl değerlendirileceği henüz bilinmiyor.Bütün bu süreçte yaşananları derledik.İBB'NİN GEZİ PARKI'NI KAPSAYAN PROJESİ NEDİR?İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) geçen yıl, İstanbul Planlama Ajansı ile birlikte, Taksim Meydanı'nı yeniden tasarlamak için bir yarışma düzenledi.Yarışmada seçilen üç proje, İstanbul sakinlerinin oylamasına sunuldu.Oylama sonucunda, Taksim Meydanı için en fazla oyu içinde bir seyir köprüsünün de yer aldığı 15 numaralı proje kazandı.Proje; Taksim Meydanı, Gezi Parkı ve çevresi olmak üzere yaklaşık 160 bin metrekarelik alanı kapsıyor.İBB yetkililerin verdiği bilgiye göre proje, ilgili koruma kurulunda onay bekliyor.GEZİ PARKI KİME, NASIL DEVREDİLDİ?19 Mart'ta Vakıflar Genel Müdürlüğü, Gezi Parkı arazisinin mülkiyetinin, Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na geçtiğini açıkladı.Açıklamada bunun, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. Maddesi gereğince yapıldığı belirtildi.Bu maddede, "Vakıf yoluyla meydana gelip her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur" ifadesi yer alıyor.Devir işleminin 12 Mart 2021 tarihi ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nden Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne tescil edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:"2008'de yapılan kanuni düzenleme 'Vakıf yoluyla meydana gelip, her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idareler, köy ve tüzel kişiliğin mülkiyetine geçmiş Vakıf Kültür Varlıkları Mazbut Vakfına Devrolunur' ibaresi yasa ile kanunlaştırılmıştır."Bu kapsamda, 2008'den 2019'a kadar 647 eser, 2019'dan bu yana ise yine 367 eser Vakfına dönüştürülmüştür. Mülkiyeti vakıf olup da Vakfına rücu edilmeyenlerin ise çalışmaları devam etmektedir."Getty ImagesTaksim MeydanıEKREM İMAMOĞLU NE TEPKİ VERDİ?İBB'den yapılan yazılı açıklamada, "kararın merkezi yönetimin İBB'ye yönelik tavrın bir parçası olduğu" belirtildi.Açıklamada, "Daha kısa süre önce, 166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi de aynı şekilde gasp edilmiştir. Şimdi de Gezi Parkı alanı, İBB'ye haber bile verilmeden, sadece bir günlük yazışma ile yürütülmüştür" ifadesi yer aldı.Kararın, "Taksim Meydanı projesinin çalışmalarının başlamak üzereyken alınmasının zamanlamasının manidar olduğu" belirtildi ve "Bu karar meydanın yeniden yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır" ifadesine yer verildi.Gazeteci Cüneyt Özdemir'in YouTube kanalında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da, "Neredeyse 100 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait bir parkı, ne olduğu belli olmayan bir vakfa devrediyor, hem de alelacele yazışmalarla…" dedi."Kararın millet içinde milletin iradesini yok saymak olduğunu" söyleyen İmamoğlu, "Taksim Gezi Parkı'nın devredildiği Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı diye aktif bir vakıf şu anda bulunmuyor" diye konuştu.VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ELEŞTİRİLERE NE YANIT VERDİ?Eleştiriler üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü yeni bir açıklama yayımladı.Açıklamada, arazinin geçmişteki mülkiyetine dair özetle şu ifadelere yer verildi:"Sultan Beyazıt'ın (...) vakfiyesinde İstanbul'da bulunan camii, medrese, mektep ve imaretten oluşan külliyesi için çok sayıda dükkân, ev, bostan, mera, arazi ve arsa vakfetmiştir. Vakfedilen taşınmazlardan önemli bir bölümü ise Beyoğlu, Şişli ve Galata bölgesinde yer almaktadır."3. Selim döneminde yukarıda bahsi geçen taşınmazlar mukataaya bağlanarak belli bir zemin kira karşılığı ödenerek, taşınmazın üzerine kışla, talimhane, mescit ve çeşmeden oluşan müştemilat yapılmıştır."Topçular Kışlası olarak uzun süre hizmet verilen bu binalar daha sonra işlevini kaybetmiştir. O dönemde yürürlükte olan Ahkamü'l-Evkaf'a göre vakfına geçmesi gerekirken taşınmazlar belediye mülkiyetine geçmiştir."Vakıflar Genel Müdürlüğü açıklamasında, yaptığı eski kayıt incelemelerinde, konu edilen taşınmazın Sultan Beyazıt Hanı Veli Vakfı'na ait olduğu tespit edildiği belirtti.Açıklamanın sonunda çeşitli farklı örnekler de verildi:"Kanun hükmü gereğince İstanbul özelinde ve Belediye Mülkleri ile sınırlı kalmaksızın Kulei Zemin Vakfı'na ait Galata Kulesi, 3. Selim döneminde inşaa edilen Selimiye Kışlası, Sultan 1. Mahmud Vakfı adına Adile Sultan Sarayı, Beyazıt Hanı Veli Vakfından Pera Palas Otel, Vefa Lisesi, Şişli Etfal Hastanesi, Sait Halim Paşa Yalısı gibi İstanbul'da ve Türkiye genelinde 1014 taşınmaz Vakıfları adına tescil edilmiştir."Getty ImagesGezi ParkıBUNDAN SONRA NE OLACAK?Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'nın bu alanı nasıl değerlendireceği henüz bilinmiyor.İBB Başkanı İmamoğlu, alınan karara karşı mülkiyet davası açacaklarını söyledi.İBB Sözcüsü Murat Ongun ise Twitter'da, "Bu karar sadece vakit kaybıdır, proje elbet yapılacaktır" paylaşımını yaptı.Dava sürecinin nasıl sonuçlanacağını ise zaman gösterecek. BBC TürkçeMuharremİnce: Türkiye’yi karışkarışgezmeye başlayacağım
Muharrem İnce: Türkiye’yi karış karış gezmeye başlayacağım Parti kurma çalışmalarını sürdüren CHP eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “Henüz ortada parti yok ama biz de yüzde 50 artı 1 oy alacağız. Şu bir, iki ay içinde otobüsün üzerine çıkıp, Türkiye’yi karış karış gezmeye başladığımda, sonbahardan itibaren herkes ne olduğunu görecek zaten" dedi. CHP eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Eskişehir’in Tepebaşı ilçesindeki bir kafeteryada üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilerin sorunlarını dinleyen İnce, daha sonra soruları yanıtladı. İnce, bir öğrencinin, gençler ile kararsızların oy oranlarını sorması üzerine "Siyasetin matematiği olmaz, mantığı olur. ‘3 milyon oy şurada var, 5 milyon oy burada var, 8’de burada var’ diye toplayarak, böyle seçim hesabı yok. Siyasette tutmaz bu iş. Siyasette bazen a partisi 5 alır, b partisi 8 alır. İkisini yan yana getirirsiniz ama 13 yapmaz. Bazen 23’te yapabilir, 3’te yapabilir. Siyasetin bir mantığı var ama ben gençlerin bizi anladığına inanıyorum. Daha önceki Cumhurbaşkanlığı kampanyasında, kuantum dediğimiz zaman, nano teknoloji, uzay madenciliği, iletişim, bilişim dediğimiz zaman gençler beni anladı. Beni yine anlayacaklarına inanıyorum. Gençlerle birlikte bu ülkeyi özgürleştireceğiz. Bu ülkeyi demokratikleştireceğiz. Onlara sürekli danışacağız. Onların fikirleri bizim için önemli. Siz Ömer gibi, Mehmet gibi Türkiye’yi gezerken, sizin gibi parlak çocuklara denk geldiğimizde haberim olsun, onlarla görüşmem lazım. Ben bu memleketin evlatlarına inanıyorum. Hakkari’de, Edirne’de, Sinop’ta, Antalya'da, Konya’da her yerde bizim akıllı evlatlarımız var. Yeter ki bu değerlendirilsin” dedi."TÜRKİYE GEZİLERİNE BAŞLAYACAĞIM"Muharrem İnce, henüz partinin kurulmadığını ifade ederek, “Henüz ortada parti yok ama bizde yüzde 50 artı 1 oy alacağız. Bu böyle olur. Ben 3 Mart akşamı televizyona çıkıp, seneye 3 Mart’ı görün, dedim. Şu bir, iki ay içinde otobüsün üzerine çıkıp, Türkiye’yi karış karış gezmeye başladığımda, sonbahardan itibaren herkes ne olduğunu görecek zaten. Biz bunu başaracağız” şeklinde konuştu. İnce, üniversiteliler ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra kentten ayrıldı./Archive%5C2021%5C3%5C22%5C173054504-muharrem-ince-turkiyeyi-karis-karis-gezmeye-baslayacagim_5.jpg DHAÇiğli’de dayanışma zinciri büyüyor
Çiğli’de dayanışma zinciri büyüyor İzmir'de Çiğli Belediyesi, yakınlarını kaybeden ailelerin acil ihtiyaçlarını karşılamak adına “Taziye Paketi” uygulamasını hayata geçirdi. Pandemi döneminde gerçekleştirdiği sosyal destek hizmetleriyle adından söz ettiren Çiğli Belediyesi, yakınlarını kaybeden ailelerin kendilerini yalnız hissetmemeleri amacıyla önemli bir uygulamaya imza attı. Pandemi nedeniyle taziye çadırlarının kurulmasının yasaklanmasının ardından Çiğli Belediyesi yakınlarını kaybeden vatandaşa taziye paketi hizmetini başlattı. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünce sürdürülen çalışmalar kapsamında, içerisinde; çay, şeker, kahve, kolonya, maske, karton bardak ve tahta karıştırıcı olan destek paketleri hazırlandı. Hazırlanan paketler, belediye ekipleri tarafından taziyesi olan evlere teslim ediliyor. ÇİĞLİ BÜYÜK BİR AİLEDayanışma ve yardımlaşma ruhuyla çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Çiğli Belediyesi olarak, özellikle Pandemi dönemiyle birlikte toplumumuzun farklı kesimlerinden ekonomik sıkıntı yaşayan hemşehrilerimizle dayanışma içerisinde olduk. Son olarak, yaşamını kaybeden Çiğlili hemşehrilerimizin aileleriyle bu acılı günlerde birlikte olup, yaşadıkları acıyı paylaşmak, sıkıntılı günlerinde ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla Taziye Paketi uygulamamızı hayata geçirdik. Biz; sevincini, coşkusunu ve hüznünü birlikte yaşayan büyük bir aileyiz. Taşıdığımız bu aidiyet duygusuyla ilçemizdeki her bir vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. İZMİR / Cumhuriyetİstanbul’da trafik yoğunluğu yüzde 74’e ulaştı
İstanbul’da trafik yoğunluğu yüzde 74’e ulaştı İstanbul’da etkili olan gök gürültülü sağanak yağış, trafiği de etkiledi. Bazı yollarda trafik durma noktasında geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin trafik yoğunluğu haritasına göre kentte trafik yoğunluğu yüzde 70’i aştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hafta sonundan uyardığı gök gürültülü sağanak yağış İstanbul’da akşamüstü itibarıyla etkili olmaya başladı. Saat 16.00 sularında başlayan sağanak yağış akşam saatlerinde şiddetini artırırken; trafiği de etkisi altına aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin trafik yoğunluğu haritasına göre, İstanbul’da trafik yoğunluğu saat 17.20 itibarıyla yüzde 74’e ulaştı. Bazı yollarda trafik, yağmurun etkisiyle durma noktasına geldi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, özellikle Marmara Bölgesi’nde Trakya ile İstanbul çevrelerinde kuvvetli yağış beklendiğini duyurmuş; 25 il için sarı kodlu uyarı verilirken, 23 il için de turuncu kodlu uyarı yapılmıştı. /Archive/2021/3/22/172525632-ibbtrafikson.png cumhuriyet.com.trÖlüdeniz, adrenalin tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor
Ölüdeniz, adrenalin tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor Muğla'nın Fethiye ilçesindeki 1965 rakımlı Babadağ'dan kış ve bahar aylarında yapılan yamaç paraşütü uçuşları, eşsiz Ölüdeniz manzarasıyla misafirlerini unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Ölüdeniz Mahallesi'ndeki Babadağ Hava Sporları ve Rekreasyon Merkezi, her yıl yamaç paraşütü yapmak isteyen binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.Yamaç paraşütü pilotlarının hazırlıklarının ardından pistlerden havalanan tatilciler, karlı Babadağ ve Ölüdeniz'in etkileyici manzarasını kuş bakışı izleme fırsatı buluyor./Archive/2021/3/22/171750934-4.jpgAdrenalin tutkunları, pilotların yaptığı akrobasi hareketleriyle yerden yaklaşık 2 bin metre yükseklikte heyecan dolu dakikalar yaşıyor.Beyaz örtüyle kaplı Babadağ'ın zirvesi ve Ölüdeniz'in eşsiz manzarası eşliğinde yapılan yamaç paraşütü uçuşları, Anadou Ajansı ekibince görüntüledi./Archive/2021/3/22/171752356-3.jpg"ÖLÜDENİZ'İN SICAK KUMLARINA İNİYORUZ"Yamaç paraşütü pilotu Barış Aksoy, Babadağ'ın iki kişi yapılan yamaç paraşütü uçuşları için dünyanın en güzel noktalarından olduğunu söyledi.Babadağ'daki yamaç paraşütü uçuşlarının çoğunlukla yaz aylarında yapıldığını vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti:"Kış aylarında da uygun hava olursa uçuş yapıyoruz. Fethiye'de her yağmurlu, fırtınalı günün ardından genellikle güneş doğuyor. 1200 metredeki kalkış pisti kar altında kalmadığı için buradan uçuş yapabiliyoruz. Pistten kalkışımızın ardından Babadağ'ın ihtişamını görebiliyoruz. Önümüzde de mavi ile turkuaz renkli Ölüdeniz bizleri karşılıyor. Uçuşlarımızda kar manzarası ve denizi aynı anda seyrettiriyoruz. Karların üzerinden Ölüdeniz'in sıcak kumlarına iniyoruz."/Archive/2021/3/22/171751403-1.jpg"KIŞ GÖRSELLERİ YAZA GÖRE DAHA GÜZEL OLUYOR"Yamaç paraşütü pilotu Muhammet Selçukoğlu da Babadağ'dan yaz ve kış aylarında yamaç paraşütü uçuşlarının devam ettiğini dile getirdi.Bölgenin iklimi dolayısıyla kış aylarında da zaman zaman uçuş yapıldığını anlatan Selçukoğlu, "Hava şartları müsaade ettiği zamanlarda uçuş yapıyoruz. Burada kış görselleri yaza göre daha güzel oluyor. Bulutlu havalar da güzel görseller oluşturuyor. Deniz, kışın daha turkuaz oluyor ve kendisini görsel olarak daha etkileyici gösteriyor." dedi. cumhuriyet.com.trYalova'da misafir kısıtlaması: Fazla misafire ceza yazılacak
Yalova'da misafir kısıtlaması: Fazla misafire ceza yazılacak Koronavirüs risk haritasında Marmara Bölgesi'nde ilk sırada yer alan Yalova'da misafir ağırlamaya kısıtlama getirildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı koronavirüs risk haritasında 100 binde 275,31'lik oranla, vaka artışında Türkiye'de 5'inci, Marmara Bölgesi'nde ise ilk sırada yer alan Yalova'da misafir ağırlamaya kısıtlama getirildi. Denetimlerde fazla misafiri tespit edilen ev sahibine ceza yazılacak. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, bugün Yalova Valisi Muammer Erol başkanlığında toplandı. Toplantıda kamu kurumları ve eğitim kurumları ile kafe, lokanta, restoran, berber, nikah salonu gibi mekanlara girişlerde HES kodu zorunluluğu getirildi. İDO VE TAKSİLERDE ATEŞ ÖLÇÜMÜ VE HES KODU KONTROLÜYarından itibaren geçerli olacak olan yeni kararlar doğrultusunda İDO'yla Yalova’ya gelişlerde emniyet ve sağlık personelinden oluşan ekip, gemideki yolcuların ateşlerini ölçüp, HES kodu kontrolü yapacak. Taksiciler de müşterilerinin ateşini ölçerek, HES kodlarını kontrol edecek.KISITLAMA GÜNLERİ MARKET VE AVM OTOPARKLARI KAPATILACAKKentte, kafeler sokağı olarak bilinen Huzur Sokağı ve Barış Sokağı’nın giriş-çıkışlarına bariyer konulacak, belediye ve kolluk güçleri vatandaşların ateşlerini ölçecek. Sokaklara giriş, HES kodu sorgulamasıyla yapılacak. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu gün ve saatlerde ise, market ve AVM otoparkları kapalı olacak. Banka- PTT gibi iş yerlerinde oluşabilecek kalabalığı önlemek için şube ve hizmet verilecek nokta sayısı arttırılacak. EV ZİYARETLERİNE KISITLAMAKentte ev ziyaretlerine de kısıtlama getirildi. Evler, ziyarete gelecek kişi sayısını sınırlandırmak amacıyla filyasyon ekipleri ile varsa yöneticiler tarafından denetlenecek. Kalabalık tespit edilmesi halinde ceza uygulanacak. Bu denetimlerde personel, yaptırılacak özel kıyafetleri giyecek. DHARekabet Kurulu'ndan Unilever'e 480 milyon TL'lik ceza
Rekabet Kurulu'ndan Unilever'e 480 milyon TL'lik ceza Rekabet Kurulu, Dünyanın en büyük dondurma üreticilerinden olan ve Türkiye'deki firması Algida'nın ürettiği birçok dondurmada 'Maraş' ismini kullanan Unilever Sanayi ve Ticaret Türk AŞ'ye, 480 milyon 217 bin 217 lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı. Rekabet Kurumunun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, şirketin çeşitli uygulamalar yoluyla nihai satış noktalarında rakip ürünlerin satışını engellemek suretiyle fiili münhasırlık oluşturarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu'nu ihlal ettiği iddiaları üzerine yürütülen soruşturma tamamlandı.Kurul, Unilever Sanayi ve Ticaret Türk AŞ'nin söz konusu kanunu ihlal ettiğine, dolayısıyla adı geçen teşebbüse idari para cezası verilmesine oy birliğiyle, Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere karar verdi.Karar gereği, şirkete, 2019 mali yılı sonunda oluşan ve yurt içi net satışları dikkate alınarak Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirleri üzerinden takdiren 274 milyon 409 bin 838,43 lira ve 205 milyon 807 bin 378,83 lira idari para cezası verildi.Böylece şirkete verilen toplam idari para cezası 480 milyon 217 bin 217 lira oldu. AASon dakika... Selahattin Demirtaş'a hapis cezası
Son dakika... Selahattin Demirtaş'a hapis cezası Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılandığı davada, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıntılar geliyor... AASakarya'da anne ve oğlu sobadan sızan gazdanöldü
Sakarya'da anne ve oğlu sobadan sızan gazdan öldü Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen Nurten Manay (76) ile oğlu Yavuz Manay (45), hayatını kaybetti. Sakarya'nınKaynarca ilçesi Karamanlar Mahallesi’nde oturan Nurten Manay ve oğlu Yavuz Manay, yakınları tarafından evlerinde yataklarında hareketsiz bulundu. İhbar üzerine adrese, sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, anne ve oğlunun öldüğü belirlendi.İlk tespitlere göre sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendikleri belirlenen anne ve oğlunun cenazeleri, otopsi için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Kampüsü Otopsi Merkezi'ne kaldırıldı.Jandarma olay ile ilgili soruşturma başlattı./Archive%5C2021%5C3%5C22%5C171006080-sakaryada-anne-ve-oglu-sobadan-sizan-gazdan-oldu_4.jpg DHAAli Babacan: "Naci Ağbal, 130 milyarısorduğu için gitti"
Ali Babacan: "Naci Ağbal, 130 milyarı sorduğu için gitti" Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Aksaray’da partisinin 1. Olağan Merkez İlçe Kongresi’nde konuştu. Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasına değinen Babacan, "Merkez Bankası'nın 130 milyar dolarını çarçur ettiler, hatta bir rivayet vardır ki; ayrılan Merkez Bankası Başkanımız, gece görevden alınan. Demiş ki: '130 milyar nereye gitmiş' diye sormuş." DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Naci Ağbal'ın Merkez Bankası başkanlığından alınmasının, Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde eriyen 130 milyar doları araştırmasıyla ilgili olabileceği iddiasını gündeme getirdi.“DAKİKA 1, GOL 1: 1994’TEN BERİ MECLİS’TE APAR TOPAR İLK GÖZALTI”“Hükümetin geçtiğimiz hafta açıkladığı paketlere ‘Lafla peynir gemisi yürümez, uygulamaya bakalım’ dedik. Cumayı cumartesiye bağlayan gece yarısı alınan kararlara bakın, dakika 1, gol 1. Bari açıkladığınız paketlerin hevesini alsaydınız, reform diye açıkladığınız belgelerin mürekkebi kurusaydı. İnsan hakları paketi açıklandıktan hemen sonra TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun bir üyesinin milletvekilliği düşürüldü. Bu milletvekili nerede bir insan hakları olsa tek başına çabalıyor. 1994’ten sonra ilk defa bir milletvekili Meclis’te apar topar gözaltına alındı. Küçük ortak bir şeyler söyledi, sabahında uygulandı.”“KARANLIĞA SOKTUKLARI ÜLKEYİ MUHTIRA DÖNEMLERİ GİBİ KARANLIKTAN YÖNETİYORLAR”“Ülkeyi zaten uzunca süredir karanlığa sokmuşlardı ama artık aynı askeri vesayet ve muhtıra dönemlerindeki gibi karanlıkta alınan kararlarla yönetmeye başladılar. Artık uymayacağız dedikleri sözleşmenin adı ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’. Tüm dünyada “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen, ülkemizde imzalanmış olan temel bir insan hakları belgesi. Bu sözleşme şiddetle ve ayrımcılıkla mücadele sözleşmesi.”“KİMSE SİZE ‘POTANSİYEL KATİLLERE CESARET VERMEYİN’ DEMİYOR MU?”“Açıkça söyleyin. Kadına yönelik şiddetin artmasını mı istiyorsunuz? Aile içi şiddetin artmasını mı istiyorsunuz? Hiç mi düşünmüyorsunuz, ‘Bu kararı alırsak, bizden cesaret alanlar rahatlıkla eşine, çocuğuna şiddet uygular’ diye? Kimse size ‘şu potansiyel katillere cesaret vermeyin’ demiyor mu? Çete liderlerine övgü düzen ortağınızla beraber, ülkede siyasal şiddetin yeniden ortaya çıkmasına alan açtınız.”“DANIŞTAY’A SESLENİYORUM: BU GÜNAHA ORTAK OLMAYIN!”“Bugün Kadın Politikaları Başkanlığımızın öncülüğünde bir hukuk mücadelesi başlattık. Bu sözleşmeden çekilmeyle ilgili arkadaşlarımız münferiden Danıştay’a dava açıyor. Umarız ki Danıştay hakimlerinin de vicdanı sızlar. Danıştay’a sesleniyorum. Bu konuya hem hukuk hem de vicdan perspektifinde bakın, bu günaha ortak olmayın. Kadınların ahını almayın.“RİVAYETE GÖRE, GÖREVDEN ALINAN MERKEZ BANKASI BAŞKANI 130 MİLYAR DOLARI SORMUŞ”“Merkez Bankası’nın 130 milyar dolarını çarçur ettiklerini üstüne basa basa söylüyoruz. Bir rivayete göre, gece görevden alınan Merkez Bankası Başkanımız ‘ya şuna bakın, ne oldu’ demiş. Devlet geleneğinden gelen, devletin sahip olduğu her şeyin aslında millete ait olduğunu bilen bürokratlarımızda bu kaygı vardır: ‘Bu 130 milyar dolar yok, nereye gitmiş?’. Bununla ilgili yapılan bir çalışma neticesinde bu kararın alındığıyla ilgili bir rivayet var. Doğru yanlış bilmeyiz, doğruysa şaşırmam. Çünkü kimse bu rezervlerin ne zaman, hangi kurdan, hangi yöntemle satıldığını bilmiyor.”“FİNANSAL PİYASALARDA ÜÇÜNCÜ BÜYÜK DEPREM YAŞANIYOR” “Merkez Bankası Başkanı görevden alındıktan sonra kur arttı, Türkiye’nin dış borçlanma faizleri ve risk birimi arttı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ndeki finansal piyasalardaki üçüncü büyük depremi yaşıyoruz. Göstergelerin nereye doğru gideceği bir iki gün geçmeden belli olmaz. Merkez Bankası’nın da bundan sonra ne yapacağı belli olmaz. Yeni Başkan, Para Politikası Kurulu’nu zamanında yapacağını söyledi. Ateşten gömleği giyen aklı başında hareket etmek zorunda kalıyor. O ateşten gömleği giymesi gereken Sayın Cumhurbaşkanı'dır. Yanlış tezi yüzünden bu milletten özür dilemek zorunda.”“KARANLIKTA KARAR ALANLAR ÜLKEYE OYUN OYNUYOR”“Yine dış güçler, şunlar bunlar diyorlar. Bunları geçin. Siz bu kararları karanlıkta alsanız da her şey gün gibi açık. Bu oyunu ülkeye siz oynuyorsunuz. Yanlış kararınızın bedelini 84 milyon ödüyor. Hem faiz hem kur arttı. Her kur artışında zengin daha zengin, fakir daha fakir oluyor.”“SAYIN ERDOĞAN’IN ÖNÜNE SADECE İKİ SEÇENEK KOYDUK, GENE YANLIŞI SEÇTİ”“Daha üç gün önce Sayın Erdoğan’ın önüne iki seçenek koydum. ‘Ya yanlışını kabul et ve bu milletten özür dile ya da Merkez Bankası’yla ilgili bir adım at’ dedim. Bunlar her sınavdan çakıyorlar. Çoktan seçmeli de değil, sadece iki cevap seçeneği koyduk; gitti yine yanlış seçeneği işaretledi. Yazı tura atsan tutma ihtimali daha yüksekti.”“SAYIN ERDOĞAN, MERKEZ BANKASI’NIN BAŞINA KENDİSİNİ GÖREVLENDİRSİN”“Sayın Erdoğan’ın bir tezi var. Kendi alanı ekonomi ya(!) Ama son günlerde bunu dediğini duymuyoruz. Ne olur bugünlerde de çıkıp söylesin de bu işin gerçek sorumlusunun kim olduğunu anlayalım. Hiç uğraşmasın, kurumları da şamar oğlanına çevirmesin. Varlık Fonu’na yaptığı gibi kendisini Merkez Bankası’nın başına görevlendirsin. Zaten Para Politikası Kurulu ayda bir toplanıyor; çok vaktini de almaz, bir-iki saatte biter. Hiç olmazsa memleketi batırıp, sonra da suçu başkalarına yüklemez.”“AKRABA BAKANI PARLATMAYA ÇABASI VAR”“Akraba bakanı parlatma çabası var, Merkez Bankası’nı kâr ettirmiş… Merkez Bankası nasıl kâr eder? Karşılıksız, çok para basarsa, faizi yükseltirse ve uygun fiyata alınıp biriktirilen 130 milyar doları mirasyedi gibi çarçur ederse kâr eder. Sen hangi döviz rezervini, hangi yedek akçeyi biriktirdin? Kimsenin aklıyla dalga geçmeyin. Milletin sırtından aldıklarını bir de kâr diye parlatmaya çalışıyorlar.”“HER ŞEY BİR KÂBUSTAN UYANMA HIZIYLA DÜZELİR”“Bu ülkeyi içine düştüğü bu çukurdan hızlıca çıkarırız. Hani gece insan hastalanır, ateşlenir, kâbus görür ama uyanınca ‘iyi ki bunlar gerçek değilmiş’ der ya… İnanın bir kabustan uyanma hızıyla bu ülkeyi düzeltiriz. Bu ülkenin probleminin özünde kötü yönetim var. İşin ehli ve düzgün bir kadroyla çabucak toparlarız. İşsiz gençlerimizi yarınların meslekleri için çok hızlı bir şekilde eğitimden geçiririz. Güven ortamıyla beraber zaten yatırımlar başlar. Gençlerimiz o yatırımlarla en geç bir, bir buçuk seneye buluşur. İşsizlik sorunu çözülür, istihdam oluşur, Türkiye’ye oluk oluk para gelir.” cumhuriyet.com.tr