News - Haberler
Belçika ve Hollanda ligleri birleşiyor
Belçika ve Hollanda ligleri birleşiyor Belçika’daki 25 profesyonel futbol kulübü, Hollanda ligi Eredivise ile birleşerek tek bir lig oluşturulması için evet oyu verdi. Belçika Pro League’in resmî sitesinden yapılan açıklamada, genel kurulda oy birliğiyle BeNeLiga adı verilen ligin oluşturulması için prensipte anlaşmaya varıldığı belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı, “Bu tutku, hem büyük kulüplerin spor tutkularına saygı duymasına hem de diğer profesyonel kulüpler için ekonomik bir istikrar sağlama ihtiyacına dayanıyor. Pro League yönetimi bu projenin gerçekleşmesi için daha aktif rol oynayacak.” DETAYLAR BELLİ DEĞİL İki ülke takımlarının ortak bir ligde birleşmesi sonrasında nasıl bir formatta oynanacağı henüz netlik kazanmazken Belçika ligindeki büyük takımlar hariç diğer kulüplerinde ilk kez projeyi desteklediği belirtildi. Sky Sports’da yer alan haberde Belçika’dan sekiz, Hollanda’dan ise 10 takımın ligde yer almasının beklendiği ifade edildi. GELİRLER ARTACAK Danışmanlık şirketi Deloitte, geçtiğimiz yıl hazırladığı raporda iki ligin birleşmesi sonrasında pazarlama ve televizyon haklarıyla birlikte yıllık 476 milyon dolar gelir elde edilebileceğini açıklamıştı. İki ülke de yayın gelirlerinin düşmesi sebebiyle birleşme fikrini uzun süredir tartışıyordu. Pro League tarafından yapılan açıklamada ayrıca, yeni kurulacak ligle birlikte dışarıda kalacak takımların finansal istikrarlarının garanti altına alınması gerektiği kaydedildi. İki ülkede de mevcut yayın anlaşmalarının 2025’te bitecek olmasından dolayı birleşmenin en erken 2025/26 sezonunda yapılacağı belirtildi. cumhuriyet.com.trFatih Erbakan'dan 'ittifak' formülü: CHP ve HDP'nin olmadığı, toplumun sağpartileri olarak nitelendirdiği partilerle...
Fatih Erbakan'dan 'ittifak' formülü: CHP ve HDP'nin olmadığı, toplumun sağ partileri olarak nitelendirdiği partilerle... Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Muhalefet partileri bu gidişata 'dur' demek istiyorlarsa, bir formül ortaya koymaları lazım. Bu formül, CHP'nin, HDP'nin olmadığı, toplumun sağ partileri olarak nitelendirdiği partilerin bir araya gelmesiyle bir ittifakın oluşturulması" dedi. Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen HÜR Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı İshak Sağlam ve beraberindeki heyet, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı makamında ziyaret etti. Yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrası Erbakan ve Sağlam, ortak basın açıklaması yaptı. HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, y"eni anayasa çalışmaları çerçevesinde görüşme gerçekleştirdiklerini, bütün siyasi partilerle görüşeceklerini" bildirdi."MECLİS DIŞINDAKİ PARTİLERİN DE GÖRÜŞÜ ALINMALI"Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da, anayasanın milletle devlet arasında bir sözleşme olduğunu söyledi. Erbakan, "Sözleşme olabilmesi için bunun devletin de milletin de mutabık olması, gönül rızasının olması gereklidir. Milletimizin inanç ve değerleriyle barışık bir anayasa yapılmalıdır. Açık, net ve anlaşılır olmalıdır. Ayrıştırıcı değil, bütünleştirici bir anayasa olmalıdır. Üniter devlet yapısı ve ülkenin bütünlüğünü koruyacak bir anayasa olmalıdır. Yeni anayasa konusunda mutlaka meclis dışındaki partilerin de görüşü alınmalıdır. Sadece meclis dışındaki partiler değil, her kesimden sivil toplum kuruluşunun akademisyenlerin, toplumun her kesiminin kucaklanacağı şekilde görüşlerinin alınması gereklidir. Yeni anayasa çalışmalarında bir 'milli mutabakat komisyonu' oluşturulmalıdır. Yeni anayasanın nihai şekli de 'milli mutabakat komisyonu' tarafından verilmelidir" dedi.'CHP VE HDP'SİZ İTTİFAK' FORMÜLÜErbakan, bir gazetecinin, 'İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaretiniz sonrasında 3'üncü ittifak kurulması yönünde kulis konuşmaları yer alıyor' demesi üzerine şunları kaydetti:"Demokrasinin hakim olduğu bir ülke olarak burada çok çeşitli kombinasyonlar, alternatifler oluşması mümkündür. Biz bunu bir olasılık, fikir olarak ortaya koymuştuk. Arkasından gündemde çok ciddi bir yer tuttu. Onu ortaya koymamızın sebebi de Türkiye'deki siyasi gelişmeleri, atmosferi özellikle son 6-7 senede baktığımız zaman iktidar kanadının çok güçlü etki yapan argümanları var. Bu noktada yanlış yapılanlar herkes tarafından görülüyorsa, muhalefet partileri bu gidişata 'dur' demek istiyorlarsa, bir formül ortaya koymaları lazım. Bu formül, CHP'nin HDP'nin olmadığı, toplumun sağ partileri olarak nitelendirdiği partilerin bir araya gelmesiyle bir ittifakın oluşturulması. O zaman iktidarın yıllardan beri kullanmış olduğu temel argümanı elinden alınmış olacak. Bunu bir düşünce, alternatif olarak ifade etmiştik. Ancak şu anda tabii seçime daha zaman var. Türkiye'de siyasette bildiğiniz gibi 24 saat bile çok uzun bir süre. Yeni kurulacak partiler, kurulan partiler var. Seçime yakın bir dönemde tekrardan oturup, görüşülüp müzakere edilip bir adım atılabilir."/Archive/2021/3/17/173542874-fatih-erbakan-muhalefet-partileri-bir-formul-ortaya-koymalari-lazim_1.jpg DHAPatlamada hayatınıkaybeden işçilerin kardeşleri: "500 bin lira teklif edip davadan vazgeçmemizi istediler"
Patlamada hayatını kaybeden işçilerin kardeşleri: "500 bin lira teklif edip davadan vazgeçmemizi istediler" Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği havai fişek fabrikasıyla ilgili görülen duruşmada, söz alan ve fabrikanın patlaması neticesinde hayatını kaybeden Sebahittin Tepeçınar’ın kardeşi K.C., "10 gün önce bize kendi avukatlarıyla 500 bin lira teklif edip, davadan vazgeçmemizi istediler" dedi. Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevki’inde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 127 kişi yaralanmıştı. Konuya ilişkin davanın 2’nci duruşmasının 3’üncü günü, Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu’nda görülmeye başlandı. Davanın bugünkü duruşmasında ise müştekiler dinlendi."HİÇBİR İŞİN DOĞASINDA ÖLÜM YOKTUR"Patlamada hayatını kaybeden işçi Halis Yılmaz’ın (26) kardeşi M.N.Y., "Saygınlıktan bahsediliyor, özgürlükten bahsediliyor, bu işin doğasından bahsediliyor. Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur. Benim ağabeyim 26 yaşındaydı. Ben ağabeyimin düğününü hayal ederken, bir yıldan beri toprağına çiçek dikiyorum. Bu insanlar 7 kişinin ölümüne sebep oldu. Babamın da dediği gibi; biz sadece ağabeyimi kaybetmedik, bütün ailemizi kaybettik" dedi."KARDEŞİMİZİ ASLA SATMAYIZ"Patlamada hayatını kaybeden bir diğer işçi Sebahittin Tepeçınar’ın kardeşi K.C. ise şu ifadeleri kullandı:"Pandemi döneminde muskaların kağıtlarını eve gönderiyorlardı. Ağabeyim bana da getiriyordu. Bu 2 hafta sürdü. Artık kağıt getirmemeye başlayınca, ağabeyime bunun sebebini sordum. O da bana, Y.C’nin kendisine, ’Aldığın kadar kağıdı geri getiriyorsun değil mi? Siz şerefsizsiniz yaparsınız’ demiş. Saygın bir iş adamı olduğunu söyleyen Y.C. bence bir seri katildir. Fabrikada çok usulsüzlük var. Fabrika sahipleri mağdur olduğunu söylüyor. Siz mağdursanız biz neyiz? Benim ağabeyim 3 parça halinde geldi ve birleştirildi. Polis bile eğitim almadan bombaya yaklaşmıyor ama fabrika çalışanlar eğitim almadan bütün işleri yapıyor. Her geçen gün çalışan kadın sayısı artıyordu. Ben fabrikada çalışmıyorum. Evde muskaların kağıtlarını yaptım. Şikayetçiyim. Ağabeyime ’hırsızsın’ demenin mantığını merak ediyorum.10 gün önce bize kendi avukatlarıyla 500 bin lira teklif edip davadan vazgeçmemizi istediler. Bizde yengemin çalıştığını, o parayla geçinebileceğimizi söyledim. Kardeşimizi asla satmayız. Benim diğer ağabeyim korona virüs nedeniyle öldü. Bize nasihati ise ’Bu davanın peşini bırakmayın’ oldu""KARDEŞİM, ’BİR GÜN PATLAYACAĞIZ AMA NE ZAMAN?’ DEMİŞTİ"Sebahittin Tepeçınar’ın ablası H.G. de 9 aydır karşılarında bir muhatap göremediklerini belirterek, "Acılarımızı kendi ailemiz ve ölenlerin aileleriyle paylaştık. Ben 2 ay orada çalıştım. Bir hafta içerisinde ayaklarım su çektiği için orada hastalandım. Bu 2 ay içerisinde 1 kere denetleme oldu. Ben burada kimsenin hakkına girmiyorum, yaşadıklarımı anlatıyorum. Denetlemeciler ön kapıdan girip, arka kapıdan çıktılar. Orada çaylarını içip gittiler. Patlamadan birkaç gün önce muhabbet ederken kardeşime, ’ne bu hal?’ dedim. Bana, ’3 aydır bütün fabrikalar durdu. Biz çalışıyoruz depolar, doldu. Bir gün patlayacağız ama ne zaman?’ dedi. Kimsenin hakkını istemiyorum. Ben 4 ay içinde 2 tane kardeşimi kaybettim. Kardeşimin ölümüne sebep olan katiller en büyük cezayı alsın. Bu fabrika oyuncak fabrikası olarak geçiyordu. Buraya oyuncak fabrikası diye ruhsat veren en tepeden, en aşağıya herkesten şikayetçiyim" şeklinde konuştu. İHAAntalya'daki falezlere aydınlatma projesi durduruldu
Antalya'daki falezlere aydınlatma projesi durduruldu ANTALYA Büyükşehir Belediyesi sözcüsü ve başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, falezlere ışıklandırma projesinin Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından beklemeye alındığını açıkladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Karaalioğlu Parkı kıyısından Kaleiçi'ndeki surları ve Tophane Çay Bahçesi alt kısımlarını da içine alarak Kadınyarı'na kadar birinci etap, Yavuz Özcan Parkı ikinci etap ve Atatürk Parkı üçüncü etap olarak toplamda 3.4 kilometrelik falezleri ışıklandıracağını duyurdu. Proje duyurulduktan sonra nesli tehlike altındaki Akdeniz fokları, binlerce yarasa ve diğer kuş türleriyle bölgeye özgü bitki türüne zarar vereceği yönünde tepkilere yol açtı.PROJE BEKLEMEYE ALINDIProjeye ilişkin son dakika gelişmesini, Antalya Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü ve Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, DHA'ya açıkladı. Projenin orijinal halinin video görüntülerini DHA ile paylaşan Dr. Oğuz, falezlere ışıklandırma projesinin Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından beklemeye alındığını açıkladı. Falezlere aydınlatmanın 20-25 yıldır Antalya kamuoyunda çok ses getiren ve her belediye başkan adayının projesi olduğunu belirten Dr. Cem Oğuz, ?Bu dönem başkanımız da turizme yeni bir trend katmak adına falez aydınlatma projesini ortaya koydu. Antalya falezleri Konyaaltı Varyant'tan başlayıp Karpuzkaldıran bölgesine kadar 12 kilometrelik bir hat. Başkanımızın düşündüğü proje 12 kilometrelik hattın sadece 1 kilometrelik kısmı. Bu 1 kilometrelik kısım, deniz trafiğinin çok yoğun, doğal yaşamın çok az olduğu bölge. Karaalioğlu Parkı'ndan başlayıp Yat Limanı ve Yavuz Özcan Parkı bitimine kadarki hat üzerinde yapılacaktı. 1 kilometrelik hatta yapılacak aydınlatma, daha sonra uygun görülürse Varyant'a kadar Atatürk Parkı lokasyonunda tamamlanacaktı" diye konuştu.KORUMA KURULLARINDAN İZİN ALINMIŞTIBu 1 kilometrelik alanda turizme canlılık kazandırılması, kent merkezinin cazibe merkezine dönüştürülmesi ve otellerdeki turistlerin kent merkezine getirilmesi için önemli projelerden biri olduğunu anlatan Oğuz, ?Koruma kurullarından izinler alındı ve bir yıldır en ince ayrıntısına kadar proje detaylandırıldı. Noktasal olarak her nokta yerinde tespit edildi ve doğal yaşam da dikkate alındı. Bu alanda sadece Kadınyarı'nda bir Akdeniz foku mağaraya girip çıkıyor ama insancıl olmuş, insanlarla bütünleşik burada. Zaten çok aydınlık bir yer, daha önce aydınlatılmıştı. Onun dışında Akdeniz foklarının yaşam alanı genelde Konserve Koyu'nun olduğu bölge. İki yarasa mağarası ve aydınlatma kesinlikle yapılmadı" dedi.6 AY, AKŞAMLARI 2 SAAT AÇIK KALACAKTIIşıklandırmanın sadece 15 Nisan- 15 Ekim arasındaki 6 aylık yaz sezonunda ve 21.00-23.00 saatleri arasında açık olacağını anlatan Oğuz, ?İlkbahar ve sonbahar, kuşların göç döneminde aydınlatma yapılmayacaktı. Görsel bir şovdu aslında, hem Antalyalılar hem de turistlerin ilgisini çekecek, doğal yapıya kesinlikle zarar vermeyecek ultraviyole ve kızılötesi, özel tasarruflu LED armatürler kullanıldı. Bir önemli nokta da tanıtımda rengarenk, cümbüş oldu halk buna tepki gösterdi ama sadece beyaz ve günışığı renkleri olacaktı. Özel günlerde ise renklendirme olabilecekti" diye konuştu.BÖCEK PROJEYİ BEKLEMEYE ALDIFalezlerde daha önce Düden Çayı'nın olduğu bölgede aydınlatma yapılan projeyi de hatırlatan Cem Oğuz, şunları söyledi:"Kamuoyunda bunun olmasını isteyen ve istemeyen büyük bir kesim var. Özellikle çevresel etkilerle bağdaştırılıyor ama halkta da yanlış bir algı oluştu. Bu 12 kilometrelik falez hattında olmayacaktı, sadece 1 kilometrelik, deniz trafiği çok yoğun bölgede aydınlatma yapılacaktı. Başkanımız bu hassasiyeti kamuoyunda gördü ve bu hassasiyet doğrultusunda projeyi şu an beklemeye aldı. Dolayısıyla bundan sonraki süreci bekleyeceğiz."Projeye ilişkin sosyal medyada paylaşılan görüntülerin orijinal görüntüler olmadığını aktaran Oğuz, orijinal haline ilişkin görüntüleri de paylaştı. DHAAKP'li AlpayÖzalan'ın, Gergerlioğlu'nu yaka paça Meclis'tençıkarmayaçalıştığıanlar böyle kaydedildi
AKP'li Alpay Özalan'ın, Gergerlioğlu'nu yaka paça Meclis'ten çıkarmaya çalıştığı anlar böyle kaydedildi TBMM İdari Amiri Alpay Özalan, milletvekilliği düşürülen HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nu yaka paça dışarı çıkarmak istedi. Araya HDP'li ve diğer muhalefet milletvekillerinin girmesiyle AKP'li Özalan'ın girişimi engellendi. O anlara ait görüntüler ise böyle kaydedildi. TBMM Başkanlığı’nın, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na paylaştığı bir tweet nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasına yönelik kararı TBMM Genel Kurulu’nda okundu.Kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü.Gergerlioğlu, kararı tanımadığını belirterek TBMM'den ayrılmayacağını ifade etti.HDP'li vekillerin Meclis'teki protestoları sürerken AKP'li Alpay Özalan Ömer Faruk Gergerlioğlu'nu tutarak dışarıya çıkarmaya çalıştı. Araya HDP'li ve diğer milletvekillerinin girmesiyle Özalan'ın girişimi engellendi. Görüntülere sosyal medyadan tepki yağdı.İŞTE O ANLAR: cumhuriyet.com.trBoşanma davasındançıkan koca, aracıyla eşinin bulunduğu otomobileçarptı
Boşanma davasından çıkan koca, aracıyla eşinin bulunduğu otomobile çarptı Çorum’da Ferhat K., boşanma davalarının görüldüğü adliye çıkışında otomobiliyle takip ettiği eşi Büşra K.’nin içinde bulunduğu araca çarptı, ardından da tüfekle ateş açtı. Sürücü Muhammet K. kolundan yaralanırken, Ferhat K. polis ekiplerince gözaltına alındı. Olay, saat 14.30 sıralarında Gazi Caddesi’nde meydana geldi. Çorum Adliyesi'nde boşanma davaları görülen Büşra K. ile Ferhat K. çifti, duruşmanın ardından adliyeden çıktı. Ferhat K., kendisine ait otomobile binerek eşinin bulunduğu Muhammet K. yönetimindeki otomobilin peşine düştü. Bir süre sonra Ferhat K., otomobiliyle eşi Büşra K.’nin içinde bulunduğu araca çarptı. Ferhat K. ardından yanındaki tüfekle diğer otomobile ateş açtı. Tüfekten çıkan saçmaların koluna isabet ettiği Muhammet K. yaralandı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.Saldırgan gözaltına alınırken, Muhammet K. ambulansla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Olay yerinde fenalaşan Büşra K. ise çevredekiler tarafından sakinleştirildi.Muhammet K.’nin emniyetteki sorgusunun sürdüğü bildirildi./Archive/2021/3/17/172644785-bosanma-davasi-sonrasi-otomobiliyle-esinin-bulundugu-araca-carpip-tufekle-ates-acti-1-yarali_1.jpg/Archive%5C2021%5C3%5C17%5C172646160-bosanma-davasi-sonrasi-otomobiliyle-esinin-bulundugu-araca-carpip-tufekle-ates-acti-1-yarali_4.jpg DHATwitter'ıhackleyerek Bitcoin dolandırıcılığıyapan 17 yaşındaki bilgisayar korsanısuçunu kabul etti
Twitter'ı hackleyerek Bitcoin dolandırıcılığı yapan 17 yaşındaki bilgisayar korsanı suçunu kabul etti ABD'de bir hacker, Bitcoin dolandırıcılığı için ünlü kişi ve şirketlere ait Twitter hesaplarını ele geçirdiği suçlamasını kabul etti. ABD'de bir hacker, Bitcoin dolandırıcılığı için ünlü kişi ve şirketlere ait Twitter hesaplarını ele geçirdiği suçlamasını kabul etti.Graham Ivan Clark isimli bilgisayar korsanının liderliğindeki dolandırıcılık operasyonunda, Kim Kardashian, Kanye West, Elon Musk, Bill Gates ve Barack Obama gibi kişilerin profilleri ele geçirilmişti.Clark, 17 yaşında iken işlediği suç nedeniyle Florida savcılığı ile anlaşarak 3 yıl ceza almayı kabul etti.15 Temmuz'da yaşanan olayda, ele geçirilen hesaplardan aynı anda Bitcoin ile ilgili bir dizi mesaj atılmıştı.Mesajlarda bir Bitcoin hesabı paylaşılarak, buraya para gönderilmesi ve gelecek paralara göre bağış yapılacağı öne sürüldü.Örneğin dünyanın en büyük şirketlerinden Apple'ın hesabından yapılan paylaşım, "Bitcoin'i destekliyoruz ve sizin de desteklemeniz gerektiğine inanıyoruz. Aşağıdaki hesaba göndereceğiniz her Bitcoin'in iki katı sizin hesabınıza geri yatırılacak" şeklindeydi.Bill Gates'in hesabından da, "Siz 1000 dolar gönderin, ben size 2000 dolar yollayacağım" mesajı paylaşıldı.Ünlü isimlerin de hesapları kullanılarak yapılan bu dolandırıcılıkta, o dönemki değerle 117 bin dolarlık bitcoin bağışı yapılması sağlandı.Yaşanan olayın ardından Twitter hisseleri yüzde 4 civarında değer kaybetti.Getty ImagesTwitter çalışanı taklidi yaptıSuçunu kabul eden Clark'ın avukatı, dolandırıcılıkla elde edilen paranın mağdurlara geri verilmek üzere yetkililere aktarıldığını söyledi.İddiaya göre, Clark, Twitter çalışanı taklidi yaparak, sisteme girmeyi başardı ve iki suç ortağı ile birlikte soygunu yaptı.22 yaşındaki Nima Fazeli ve 19 yaşındaki Mason Sheppard da dava kapsamında suçlandı.229 gündür cezaevinde olan IIvan Clark'ın ve reşit olmadığı yaşta işlediği suç nedeniyle nedenle cezasının kalan kısmını bir eğitim kampında geçirebileceği belirtiliyor.Clark'ın bilgisayarlara olan erişimi, işlediği suç nedeniyle güvenlik güçlerinin iznine bağlı olacak. BBC TürkçeİşBankasıGenel MüdürüAdnan Bali'den batık krediler için kritik uyarı
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'den batık krediler için kritik uyarı İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali bankacılık sisteminde sorunlu kredi oranının yüzde 5'ler civarında olduğunu vurgularken, yakın izlemedeki kredilerin de yüzde 15'lerin üzerinde olduğunu söyledi. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali bankacılık sisteminde yüzde 1.5’lara kadar gerileyen sorunlu kredi oranının şu anda yüzde 5’ler civarında, yakın izlemedeki kredilerin de yüzde 15’lerin üzerinde olduğunu belirterek bunların tamir edilmesi gerektiğini söyledi.“İş’le Buluşmalar” toplantısında konuşan Bali, “Ana rotamız Türkiye ekonomisinde bu yüksek tansiyonda oluşmuş tahribatları düzeltmek, eğilim o yönde, ama zaman alacak, sabırlı olmalıyız” dedi.SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİBali politikaların sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu belirterek, siyasi doğru ile teknik doğrunun da her zaman uyuşmayabileceğini ifade etti ve şunları söyledi:“Dünyanın her yerinde siyasiler, yüksek istihdam, yüksek büyüme, düşük faiz ister… Politikacının tahammül sürecini zorlamayacak sürede işleri çözmeniz lazım.”Bali ayrıca şu anda normalleşme konusunda önemli bir gelişme gördüğünü belirterek, TCMB mesajları ve uygulamalarının da kuvvetli olduğunun altını çizdi.“İŞ BANKASI İSTİKRARIN ADIDIR”Adnan Bali, İş Bankası’nı bu ekosistemin doğal bir parçası gibi konumlandırmaya çalıştıklarını belirterek, “Kısa dönemli politikalar uğruna orta ve uzun dönemi riske etmemek lazım. Onun için yeri gelir bilançolarınız bundan zarar da görebilir. Maalesef problemler, bankacılık sistemine de yansıyabiliyor. Bütün bunları geniş perspektifle görerek yönetmek gerektiğini düşünüyorum. Bu kurum da onu yapıyor” dedi. Banka olarak çok ince ayar çalıştıklarını, fiyatlamadan kredi tahsis kararlarına kadar birçok noktada hızlıca tavır aldıklarını belirten Bali, “Kendi içimizde yaptığımız değişimlerin, dönüşümlerin müşteri tarafında sürprizler yaratmamasına çok özen gösteriyoruz. Dur kalk politikaları, kesintili işler öngörüyü bozan şeyler. Onun için İş Bankası bana göre iş dünyasında istikrarın adıdır” diye konuştu. İş Bankası’nın kredi politikalarının ve sosyal politikalarının dayandığı temel felsefenin yaygınlık, uzun solukluluk ve sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Bali, “Müşterilerimiz bunu hissettikleri ölçüde bu bankayla çalışmaya devam ediyor. Bu, uzun bir yol arkadaşlığıdır” dedi. “HER ÇEVRİLDİĞİNDE AKAN MUSLUK İLE AKMAYAN SUYUN FİYATI AYNI OLMAZ” Bali, kredi faizlerinin yüksek olduğu eleştirilerine dair de şunları söyledi: “Bizde kredi, uzun vadeli taahhütkar bir anlayışla veriliyor. Konjonktür nereye giderse gitsin, o musluk her çevrildiğinde akıyorsa onun fiyatı ile ikide bir musluğu açtığınızda akmadığını gördüğünüz suyun fiyatı aynı olmaz. Çünkü biz orada bir istikrarı ifade ediyoruz. Aslında nakdi kredi verirken, yanında bir gayrinakdi kredi daha veriyoruz. O ne yapıyor? Müşteriye bu kredinin usulünce kullandırılacağını taahhüt eden bir teminat mektubu da veriyoruz. O mektubun komisyonu yok mu? Müşterilerimiz bunu kötü deneyimler sırasında hissederler. Ama bunlar olağan konjonktürlerde unutulur. Onun için bu, bizim taahhütkarlığımızın karşılığıdır. Aynı ürünler değildir, aynı mallar değildir, aynı şekilde fiyatlanmazlar. Ben bu bakımdan baktığımızda çeyrek bazlı değil, orta-uzun vadeli bir perspektifle bankayı yönettiğimizi düşünüyorum. İşlerimizi yaparken de ihtiyaç duyduğumuz perspektif budur. Sizin bir rotanız, perspektifiniz olmalı. Bu, ikide bir o yöne bu yöne kayarak olmaz. Zaten muhataplarınıza sapmayacağınız görüntüsünü verdiğiniz zaman, yolculuğunuz daha istikrarlı oluyor. İş Bankası’nın bugün bu ülkede hemen her sermaye grubunun temelinde harcı varsa, bu anlayış sayesinde oldu.”“Kredi faizlerinin yüksek olması ve fiyatlamalar gibi tartışmaların bankacılık sisteminin en alevli ve cazip konularından biri olduğunu” söyleyen Bali, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu albüm her zaman satmıştır. İş hayatı içinde en önemli finansal maliyet kalemi olarak faizin yükü altında sıkıntıya giren, kendi faaliyet marjından çok ciddi derecede bir faiz maliyetine katlanmak durumunda kalan müşterilerimizin bundan şikâyetçi olmasını anlamamak mümkün mü? Anlaşılmayan nokta şu; bizim sadece faiz tahsil ettiğimiz zannediliyor. Biz aynı zamanda yüksek de faiz ödüyoruz. Ve hatta bizim net faiz marjlarımız, en fazla faizler düşerken genişler. Faizler düştüğü zaman, sizin en önemli fonlama kaleminiz olan mevduatın maliyeti bir ay içinde hemen yeniden fiyatlamayla düşmeye başlar. Bir faiz artışı karşısında bankacılık sisteminin durumu ne oluyor denirse, sanayicilerimizin, üreticilerimizin en fazla kullandıkları hammaddenin fiyatı arttığında ne oluyorsa bizde de o oluyor. Aynı mekanizma… Önemli olan ticarette fiyatların, faizin genel seviyesi değil marjın ne olduğudur. HAKAN ARAN: “İŞLETMELER, DÖNÜŞÜMÜ EN KISA SÜREDE YAPMALI”Mart sonunda yapılacak İş Bankası Genel Kurulu sonrasında, yetkili kurulların onayının ardından, Bali’den Genel Müdürlük görevini devralacak olan Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran da her dönemin beraberinde getirdiği müşteri davranışlarındaki değişimi görebilmenin, bunu okuyabilmenin ve müşterinin yanında yer almaya devam etmenin önemine dikkat çekti. İş Bankası’nın geldiği yer itibarıyla, teknolojiyi kullanma ve bankacılığı yorumlama şekliyle müşterisi için değer yaratmaya devam ettiğini ifade eden Aran, “Her dönem müşteri ile etkileşimin değişikliğe uğradığı, müşteri tercihlerinin değiştiği dönemler oluyor. Bizim de bunu yakalayabilmemiz gerekiyor” dedi. Dijitalleşme ile ilgili konuların daha önceki İş’le Buluşmalar Toplantıları’nda da ele alındığını hatırlatan Aran, şöyle konuştu: “Biz o toplantılarda hep şunu söyledik; ‘Dijitalleşme bir trend değil, gerçekten bir ihtiyaç. Bu yapılmak zorunda. Yapılsa da olur kategorisinde değil. Hayati, yaşamsal bir dönüşümden bahsediyoruz.’ Nitekim pandemi ile beraber bu netlik kazandı. Bu noktada dijitalleşme fırsatı varken yapamayan kurumların yapacaklarıyla, dijitalleşme fırsatında işi fiziksel etkileşime, yüz yüze temasa dayalı olan sektörlerin yapacakları birbirinden ayrışıyor. Çünkü herkes eşit oranda dijitalleşme imkânına sahip değildi. Bizim işletmeleri yöneten insanlar olarak, bazı ürün ve iş modelleriyle vedalaşmaları yapabilmemiz lazım. Yeni ürünlere, yeni iş modellerine geçmeyi başarabilmemiz gerekiyor. Mevcut yetkinliklerimizin ne olduğunu iyi bilmemiz gerekiyor. Bizi ürettiğimiz ürün, iş modeli başarılı kılmıyor. Onun içinde geliştirdiğimiz yetkinlikleri bulmak gerekiyor. Benim önerim; o temel yetkinliklerin farkında olarak, o yetkinliklerin uygulanacağı yeni alan ve hizmetlere dönüşümü mümkün olan en kısa sürede yapmak. Finansman desteği kullanılacaksa, bunu mevcut işteki aksayan nakit akışı için değil mevcut işi yüzdürmek için değil; katma değer yaratan bir işe ve yeni dönemin iş modeline çevirmekte kullanmak çok akıllıca olacaktır.”Müşteri davranışlarındaki eğilim ve trendlerdeki değişimin pandemi döneminde hızlandığını, müşteri davranışlarında kalıcı dönüşümler meydana geldiğini ifade eden Aran, işletmelerin teknolojik dönüşümleri yapmaları gerektiğini pandemi zorladığında çok daha iyi fark ettiklerini söyledi. “BANKACILIĞIN GELECEĞİ GÖRÜNMEZ BANKACILIK”Önümüzdeki dönemde, müşteri davranışlarındaki kalıcı değişikliklerle beraber, bankacılık işlemleri ile ticari platformların, ticaretin iç içe geçtiğinin daha çok görüleceğini ifade eden Aran, şöyle konuştu: “Bankacılık; ıslak imzaların atılmadığı, tüm işlemlerin tamamen internet üzerinden yapıldığı, hatta bunun ötesinde bir banka sistemine girme zorunluluğunun olmadığı, hangi iş yapılıyorsa o işin bir parçası olarak bankacılık hizmetlerinin alındığı bir yöne doğru gidiyor. Genel çerçevesi itibarıyla bu; ister bireysel ister ticari olsun müşterilerin, bir banka şubesine gitmesine veya herhangi bir bankanın dijital uygulamasına girmesine gerek kalmadan o andaki ihtiyacını karşılayabileceği bir yapı olacak. Bu yöndeki gelişmelere baktığımızda ben bankacılığın geleceğini, ‘görünmez bankacılık’ olarak tanımlıyorum. Esasında burada çatı kavramın ‘platform bankacılığı’ olduğunu düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz teknoloji çağında hayat platformlar üzerinden yürüyor, platform ekonomisi diye bilinen, çok sayıda alıcı ve satıcının birbirleriyle sorunsuz bir şekilde ve dijital ortamlarda etkileşim içerisine girmesini sağlayan ekonomik modeller öne çıkıyor. Geleceğin bankacılığı; fiziksel para yerine dijital paranın olduğu, dijital paranın ödeme sistemleriyle iç içe geçtiği, ihracatın da ithalatın da platformlar üzerinden yapılabildiği, block zincir teknolojisinde mal gönderimi ve sözleşme alımının insansız otomatik olarak yapılabildiği, aracıya ihtiyaç duyulmadığı, sistemin kendi başına güvenlik endişelerini giderdiği bir tarzda olacak. Bankaların araya giren değil bu sistemleri işleten, bu platformların yöneticisi olduğu ve bu platformlara kendi ürün ve hizmetlerini görünmez bir şekilde monte ettiği bir gelecek olacak.” İş Bankası’nda dijital dönüşüm çalışmalarında teknolojiyi çalışanların yerine değil yanına konumlandırdıklarını vurgulayan Bali, “Teknolojiyi icat eden de yöneten de insan. İnsan kendi icat ettiği bir şeye hiçbir zaman yenik düşmez, düşmemeli. Bizler teknolojiyi, yapay zeka gücünü kullanarak işimizi daha güçlendirebiliriz. Biz dijitalleşmeden, yapay zekanın gücünden yararlanarak çalışanlarımızın da müşterilerimizin de işlerini, yetkinliklerini geliştirmeleri konusunda öncü olacağız” diye konuştu. Hakan Aran, teknolojiyi aynı zamanda kişiselleştirilmiş ve özelleştirilmiş bir şekilde müşterilerinin yanında olacak tarzda, her bir müşterinin, kendisini İş Bankası’nın tek müşterisiymişçesine özel hissedeceği bir deneyim tasarlamakta kullandıklarını vurguladı. KİLOGRAM BAŞI İHRACATTA DÜŞÜŞLE KARŞILAŞTIKTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de şöyle konuştu: “Kur saldırılarına, ticaret savaşlarına ve pandemiye rağmen, Türk ihracat ailesi önemli başarılara imza attı. Bu dönemde, tüm ihracat hedeflerimizi bir bir aşma başarısını gösterdik. 2018 yılında, 177,1 milyar dolarlık rekor bir ihracatla başladığımız bu yolda, 2019 yılında, Cumhuriyet tarihi ihracat rekorunu 180,8 milyar dolarla kırmayı başardık. 2020 yılında ise dünya ticaretindeki rekor daralmaya ve pandemi sürecinin tüm olumsuz etkilerine rağmen, ihracat hedefimiz olan 165,9 milyar doları aşmayı başardık. Hatta bu rakamın da üzerine çıkarak, 169,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Burada, özellikle yılın son çeyreğindeki ihracat performansımızın altını çizmemiz gerekli. Öyle ki son çeyrekte 51,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu performans, bizi 200 milyar dolarlık ihracat hedefimiz için oldukça heyecanlandırıyor. 2021 yılına da oldukça güzel başlamış durumdayız. Ocak ve Şubat aylarında, Cumhuriyet tarihinin en yüksek dönemsel performanslarımıza imza attık. Mart ayında da rakamlarımızda iyi gidişat devam ediyor. İnanıyorum ki tüm bu başarıları yıl geneline yayarak, ‘dış ticaret fazlası veren Türkiye’ hedefimize adım adım yaklaşacağız.”Katma değerli ihracatın önemine de dikkat çeken Gülle, “Geçtiğimiz yıl, kilogram başına düşen ihracat değerimiz, 1,02 dolar oldu. Son dönemde artan kur ve rekabetin etkisiyle, kilogram başı ihracatta düşüşle karşılaştık. Amacımız, öncelikle bu rakamı süratle 2 doların üzerine taşımak olmalı. Bunu da ancak katma değerli ihracatla, inovasyonla ve markalaşmayla elde edebiliriz. Özellikle, kilogram başına, 514 dolarla mücevher, 47 dolarla savunma ve havacılık sanayi, 13 dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 9 dolarla deri sektörlerimizin katma değerli ihracatımıza katkısı büyük. Çimento ve madencilik sektörlerimiz dışındaki sektörlerimize baktığımızda ise kilogram başı ihracatımızın 2020 yılında 1,75 dolara yükseldiğini görüyoruz” diye konuştu. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da konuşmasında şunları söyledi: “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de KOBİ’ler, toplam çevresel etkinin önemli bir kısmını üretiyor. Yeşil mutabakat ve döngüsel ekonomi odaklı bir dönüşümde KOBİ’ler; mali kaynak eksikliği, müşteri talebi ve karlı olmayacağı endişesi taşıyor. Bununla birlikte KOBİ’ler, düşük karbonlu ekonomiye geçişte, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi uygulamaları ile yeşil dönüşümün katalizörü olma potansiyeli de taşıyor. Dijitalleşme gibi yeşil dönüşüm de KOBİ’lerin rekabetçiliğinde önemli bir kaldıraç. KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşüm yolculuğuna rehberlik edecek politikalar, süreci hızlandıracak destek ve teşvikler ile birlikte ele alınmayı gerekli kılıyor. KOBİ’lerin eko-tasarım ve dijitalleşme kanalları ile eğitim ve beceri seviyelerini artırmak, başarılı olan en iyi uygulamalardan ders alabilecekleri platformları oluşturmak, endüstriyel iş birliklerinde farklı paydaşlar ile birlikte çalışmaya yönlendirmek gerekiyor.”“AŞILAMA ÇALIŞMALARI EKONOMİDE OLUMLU BEKLENTİLER YARATIYOR”İş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürü ve Baş Ekonomisti İzlem Erdem de pandemi nedeniyle dünya ekonomisinde global krizde bile görülmeyen ölçüde daralmalar yaşandığını, bu dönemde politika yapıcıların hem ekonomileri harekete geçirmek hem de sağlık sorunuyla baş etmek üzere genişleyici ekonomi politikaları ile sosyal hayatı kısıtlayıcı tedbirleri birlikte uyguladığını hatırlattı. Ülkelerin pandemide ekonomik aktivitenin ayakta tutulması amacıyla dünya milli gelirinin yaklaşık %15’i büyüklüğünde destek paketleri uygulamaya koyduğunu hatırlatan Erdem, “Pandemide gelinen nokta itibarıyla halen bazı riskler devam ediyor. Ama diğer taraftan pandemi koşullarına bir şekilde adaptasyon söz konusu. 2021 yılına başlarken en umut verici gelişme, aşılama çalışmaları oldu. Aşılama, hem sağlık açısından hem ekonomik aktivite açısından geleceğe dair daha olumlu beklentiler yaratıyor” dedi. cumhuriyet.com.trKamer Genç'in adıÇiğli'de yaşayacak
Kamer Genç'in adı Çiğli'de yaşayacak Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün çağrısı üzerine sosyal medya üzerinden başlatılan anket sona erdi. Ankete katılan vatandaşların büyük çoğunluğu Kamer Genç’in isminin verileceği parkın, Evka-6 Mahallesi’nde yapılması yönünde oy kullandı. Çiğli Belediyesi tarafından 2020 yılında başlatılan "Her Ay Bir Park" projesi kapsamında, kentin yeşil alan kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Çiğli’de, yapımına başlanacak olan parkın yeriyle ilgili örnek bir uygulamaya imza atıldı. Başkan Utku Gümrükçü, sosyal medya üzerinden çağrıda bulunarak TBMM’de 6 dönem Milletvekilliği yapan ve 2016 yılında vefat eden Kamer Genç’in isminin hangi mahallede yaşatılmasını istediklerine dair vatandaşların görüşünü sordu. Ataşehir, Atatürk, Evka-5, Evka-6 ve Yakakent Mahalleleri arasında anket yapıldı. Çiğli Belediyesi’nin resmi sosyal medya hesapları üzerinden yapılan ankete katılanların çoğunluğu, Kamer Genç’in isminin verileceği parkın Evka-6 Mahallesi’nde yapılması doğrultusunda oy kullandı. Kamer Genç gibi hizmetleriyle toplumun gönlünde yer edinmiş değerli bir ismin anısını Çiğli’de yaşatacak olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Başkan Gümrükçü, “Kentimizin yeşil alan kapasitesini artırmak için her ay farklı bir mahallemize yeni bir park kazandırıyoruz. Son olarak, 5 yıl önce kaybettiğimiz Kamer Genç’in ismini vereceğimiz bir park yapmak istedik. Yerini de, düzenlediğimiz anketle Çiğlili hemşehrilerimize sorduk. Anket sonucunda ilk sırayı Evka-6 Mahallesi aldı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerimiz, parkın yeriyle ilgili keşif çalışmalarına vakit kaybetmeden başladı. Uygun yer bulunduğunda oyun grupları, fitness aletleri, yürüyüş ve dinlenme alanlarıyla Evka-6 Mahallesine ve Kamer Genç ismine yakışır bir parkı kısa süre içerisinde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Kamer Genç Parkı, Evka-6 Mahallemize çok yakışacak” dedi. cumhuriyet.com.tr5G hızıtesti: iPhone 12, 25 Android telefonun arkasında kaldı
5G hızı testi: iPhone 12, 25 Android telefonun arkasında kaldı Yeni bir çalışma Apple'ın iPhone 12 serisinin tüm modellerinin 4G ve 5G hızları karşılaştırıldığında Android işletim sistemini kullanan en az 25 akıllı telefondan daha yavaş olduğunu ortaya koydu. Mobil analiz firması OpenSignal tarafından hazırlanan rapor, Samsung'un listenin en tepesine çıkıp sıralamaya damgasını vurduğunu ve test edilen en iyi modellerin yüzde 60'ını oluşturduğunu gösterdi.Buna karşın Apple kullanıcıları Samsung telefonlardan yaklaşık yüzde 18 daha yavaş 5G indirme hızı tecrübe ediyor.Geçen yıl iPhone 12 serisiyle birlikte piyasaya sürülen iPhone SE, iPhone 11 öncüllerinden de epey yavaş.OpenSignal'ın raporu "Herkes yeni teknolojilerin öncekinden daha hızlı olmasını bekliyor" diyor.iPhone serisinde bu her zaman doğru değil.Listede en iyi performans gösteren telefon ortalama 56 Mbps indirme hızıyla Samsung Galaxy S21 5G'yken onu 400 dolarlık (yaklaşık üç bin TL) TCL Revvl 5G izledi.Test edilen Samsung telefonlarının hepsi için ortalama 5G hızı 54 Mbps iken OnePlus için 53,1 Mbps, Google için 52,2 Mbps ve LG içinse 47,9 Mbps.Ortalama 44,5 Mbps'lik 5G indirme hızıyla Apple başlıca akıllı telefon üreticilerinin en yavaşı oldu.Apple'ın 5G özellikli ilk iPhone'unun rakiplerine kıyasla bu kadar düşük performans göstermesinin nedeni hemen belli olmadı. The Independent yorumları için Apple'la iletişime geçti.Raporu yazan OpenSignal analisti Ian Fogg, bunun durumun radyo frekansı (RF) tasarımı söz konusu olduğunda Apple'ın Android üreticilerinin gerisinde kalmasından kaynaklanabileceğini düşünüyor.Bununla birlikte rapor Apple kullanıcılarının 4G alanlarına kıyasla 5G alanlarındaki hızlarda en büyük sıçramayı deneyimlediğini belirtiyor.Raporda "5G'nin mevcut olduğu bölgelerde Apple kullanıcılarının genel indirme hızı iPhone kullanıcılarının 4G indirme hızlarından 2,3 kat daha hızlıydı. Analiz ettiğimiz diğer markalar arasında bu fark LG kullanıcıları için 1,7, OnePlus ve Google kullanıcıları içinse 1,4'tü" deniyor.ABD 5G'ye geçtikçe Apple da diğer akıllı telefon markalarıyla arasındaki deneyim farkını kapatıyor.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.trAKP'li Kurtulmuş'tan 'seçim' açıklaması
AKP'li Kurtulmuş'tan 'seçim' açıklaması AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan "24 Mart'ta kongremizi yaptıktan hemen sonra 2023 seçim süreci başlayacak. Eksiklerimiz hatalarımız nerede bunu tamamlayacağız" açıklaması geldi. AKP'li Kurtulmuş, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamada bulundu.Kurtulmuş, Türkiye olarak dış politikada temel ilkelerinin bulunduğunu söyleyerek, "Mısır halkı ile bizim milletimiz arasında en ufak bir ayrışma söz konusu değildir. İslam dünyasının büyük ülkesinden biridir./Archive/2021/3/17/163721971-ak-partili-kurtulmus-kongremizi-yaptiktan-sonra-2023-secim-sureci-baslayacak_1.jpgKöklü değerleri olan bir ülkeden bahsediyoruz. Ne yazık ki bundan 8 yıl evvel tamda demokrasinin başlangıcında olduğu bir dönemde, dünyanın gözü önünde Mısır'da doğan demokrasi katledilmiş" dedi. Bölge ülkelerinin çıkış noktasının demokrasi olduğunu belirten Kurtulmuş,"Bu anlamda, dünyanın Mısır'da demokrasinin yeniden tesis edilmesi bakımından, cesaret verici, yol açıcı, şu anda darbe sonrası yönetimi ele alan iktidarı da bir şekilde yola getirici bir tarz ve tavır izlemelidir. Türkiye bu anlamda Mısır'da demokrasinin inşaası için asla vazgeçmeyecektir" dedi.'HERKESİN MECLİS'TE TEMSİLCİSİ OLSUN'Kurtulmuş, Siyasi Partiler Yasası ile ilgili bir çalışmanın yürütüldüğünü belirterek, "Uzun yıllar boyunca çok yüksek olan seçim barajının Türkiye demokrasisine bir faydası olmayacağını söyledik. Zaten ittifaklarla birlikte yüzde 10 barajının da bir önemi kalmadı. Şu anda parlamentoda yaklaşık 12 parti var. Yüzde birden az olan partiler şu anda Meclis'te temsil ediliyor. Yeni sistem yüzde 50 artı 1 gerektiriyor. Bunun içinde ittifak sisteminin önü yasal olarak açılmıştır. İstiyoruz ki farklı kimliği ve görüşü olan herkesin Meclis'te temsilcisi olsun. Derdimiz, daha demokratik, temsil kabiliyeti daha yüksek daha güçlü bir parlamentoyu kuracak olan seçim sisteminin oluşması" diye konuştu.'24 MART SONRASI YENİ DÖNEM OLACAK'Kurtulmuş, 24 Mart'ta gerçekleşecek partisinin 7'nci Olağan Büyük Kongresi'nin ardından 2023 seçimleri için start vereceklerini belirterek,"Yaklaşık yüzde 70 bir yenilenme söz konusu oldu, ilçe ve il kongrelerimizde. 24'ündeki kongremizi yaptıktan hemen sonra 2023 seçim süreci başlayacak. Eksiklerimiz, hatalarımız nerede bunu tamamlayacağız. Teşkilatlarımızı çok daha güçlü bir hale dönüştüreceğiz. Ana temamız, 'inandığın yolda yürü' olacak. 24 Mart sonrası yeni dönem olacak. 2023 ve 2024 seçimleri için yeni bir başlangıç olacak" ifadesini kullandı. Kurtulmuş, koronavirüs tedbirleri kapsamında yaklaşık 12 milyon kişinin aşılandığını belirterek, "Bu önemli. Türkiye'nin kullandığı aşıda olumsuz bir durum rapor edilmedi. Medya mensuplarının da aşı olması gerekiyor. Risk altında çalışıyorlar" dedi. DHA