Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 04.19.2025, 05:51 AM (GMT)

News - Haberler

Usta gazeteci Müfit Bekiroğlu yaşamınıyitirdi

Usta gazeteci Müfit Bekiroğlu yaşamını yitirdi Mersin’de uzun yıllar muhabirlik yapan, çevresinde ve medya sektöründe 'Müfit Baba' olarak tanınan 83 yaşındaki Müfit Bekiroğlu, hayatını kaybetti. Bekiroğlu, bugün ikindide Toroslar ilçesinde toprağa verilecek. Özel bir hastanede şubat ayından beri yaşlılığa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle tedavi gören Müfit Bekiroğlu, gece geç saatlerde hayatını kaybetti.2 çocuk babası olan Müfit Bekiroğlu, uzun yıllar yaptığı Hürriyet Gazetesi muhabirliği döneminde birçok başarılı habere imza attı. Çevresinde ve medya sektöründe 'Müfit Baba' olarak tanınan Müfit Bekiroğlu, bugün ikindi namazından sonra merkez Toroslar ilçesindeki Akbelen Mezarlığı'nda toprağa verilecek. DHA

Karşıt görüşe sahip iki eğitimci, görüşlerini bildirdi: Okullar açılmalımı, açılmamalımı?

Karşıt görüşe sahip iki eğitimci, görüşlerini bildirdi: Okullar açılmalı mı, açılmamalı mı? Armağan Çağlayan'ın "196Sekiz" isimli YouTube kanalına konuk olan karşıt görüşe sahip iki eğitimci, "okullar açılmalı mı, açılmamalı?" sorusunu yanıtladı. Eğitimci Damla İrküren yeterli önlemler alınmadığı için okulların açılmaması gerektiğini, Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin ise önlemlerin sağlanarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini belirtti. /Archive/2021/3/13/131953165-okullar-acilmali-mi.jpgMilli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 1 Mart'ta "Eğitim Kurumlarının Açılma ve Uygulama Kriterleri"ni paylaşarak, tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8 ve 12. sınıflarda ülke genelinde yüz yüze eğitim başladığını duyurdu.Okullarda haftalık olarak 2 gün yüz yüze eğitim yapılırken 3 gün ise uzaktan eğitim devam ediyor. Okullara dönüşün duyurulmasıyla birlikte başlayan tartışmalar ise sürüyor.Eğitimci Damla İrküren ve Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin, TV prodüktörü ve avukat Armağan Çağlayan'ın "196Sekiz" isimli YouTube kanalına konuk oldu.Yüz yüze eğitime dönülmesiyle ilgili karşıt görüşe sahip eğitimciler "Okullar açılmalı mı, açılmamalı mı?" sorusunu tartıştı.Eğitimciler ilk olarak, "Lise ve üniversitelere yüz yüze eğitim başlamalı mı, başlamamalı mı?" sorusuna yanıt verdi./Archive/2021/3/13/132008102-irkure.jpgDamla İrküren'SINIF MEVCUTLARI 40 KİŞİ'"Kesinlikle başlamamalı" diyen İrküren, okulların fiziki koşullarının basında yansıtıldığı kadar iyi olmadığını söyledi.Okullardaki meslektaşları ve öğrencilerle kamuoyu araştırması yaptığını ifade eden İrküren, şu ifadeleri kullandı:"8 Mart'ta başlanan eğitim, yüz yüze gelinen sınavlar, sınıf mevcutları 40 kişi. O kadar süre içerisinde onca öğretmenin öğrencinin bir arada bulunma riski.. Bunlar zannedersem çok göz ardı edilerek yapılan uygulamalar. Ben kesinlikle taraftar değilim."/Archive/2021/3/13/132052509-kayip-nesil-yuz-yuze-egitim.jpgFeray Aytekin'KAYIP NESİL TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'Aytekin ise, "Tüm okul kademelerinde yeterli ve gerekli önlemler alınması koşuluyla yüz yüze eğitimin başlaması gerekiyordu" dedi.11 Mart itibarıyla pandeminin ilanının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Aytekin şunları söyledi:"Dünya genelinde de salgın, doğal afet, savaş ve benzeri koşullarda uzun süre okulların kapalı kalması durumunda, olağan dışı dönem geçtiğinde öğrencilerin okula dönüş hızı korkunç boyutta düşüyor. Aslında salgının başından beri eğitim emekçileri ve öğretmenler olarak şu cümleyi ifade ediyoruz: 'Eğitimden konuşurken aynı zamanda ortak geleceğimizden konuşuyoruz.' Okul öncesi ve yüksek öğretimle birlikte 30 milyonu aşkın bir kesimden bahsediyoruz. Hepimizin ortak geleceğinden bahsediyoruz. Çok ciddi bir kayıp nesil tehlikesiyle karşı karşıyayız."Aytekin, gerekli önlemler alınmaz ve yüz yüze eğitim sürdürülebilir olmazsa yaşanabilecek senaryoyu şöyle anlattı:"Başta yoksul ailelerin çocukları olmak üzere dezavantajlı tüm kesimler, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan öğrenciler, özel eğitim gereksinimi olan öğrenciler, mevsimlik tarım işçisi veya başka işlerde çalıştırılan öğrencilerin eğitimden kopuş süreci her geçen gün artıyor."Tartışmanın tamamını izlemek için şuraya bakılabilir. cumhuriyet.com.tr

Usta oyuncu ve yönetmen Levent Nişyaşamınıyitirdi

Usta oyuncu ve yönetmen Levent Niş yaşamını yitirdi Türk tiyatrosunun usta isimlerinden oyuncu ve yönetmen Levent Niş 64 yaşında yaşamını yitirdi. Türk tiyatrosunun usta isimlerinden, sinema ve televizyon dizilerinde de rol alan oyuncu ve yönetmen Levent Niş yaşamını yitirdi.Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Türk tiyatrosunun kıymetli oyuncularından Levent Niş'in vefatını üzüntüyle öğrendik. Devlet Tiyatrolarımızın emektar sanatçısına Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz' ifadeleri kullanıldı. Türk tiyatrosunun kıymetli oyuncularından Levent Niş'in vefatını üzüntüyle öğrendik. Devlet Tiyatrolarımızın emektar sanatçısına Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz. pic.twitter.com/Gcvd7rqKPn— T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (@TCKulturTurizm) March 13, 2021 cumhuriyet.com.tr

Başakşehir–Beşiktaşmaçında yeni lig rekoru

Başakşehir – Beşiktaş maçında yeni lig rekoru Süper Lig’de haftanın açılışında karşı karşıya gelen Başakşehir ve Beşiktaş arasındaki maçta top, oyunda 68 dakika 16 saniye kalırken bu süre ligde topun en çok sahada kaldığı maç oldu. /Archive%5C2021%5C3%5C13%5C124114696-lider-besiktas-dolu-dizgin-ilerliyor-%C2%A0-%C2%A0_2.jpgSüper Lig’in 30. haftasında Beşiktaş deplasmanda Başakşehir’i 3-2 mağlup ederek liderliğini sürdürdü. Büyük bir çekişmeye sahne olan maç 5 gole sahne olurken iki takımda ofsayta yakalanmadan maç tamamladı. Ancak ofsayt istatistiği kadar başka bir istatistik daha maça damga vurdu. Pandemi döneminde takımlara tanınan ekstra oyuncu değişiklik haklarıyla maçlardaki değişiklik sayısı 10’a yükselirken bu artış oyunun durma süresini yükseltmiş ve topun oyunda kaldığı süreyi düşürmüştü. Buna ek olarak VAR kontrolleri sırasında geçen sürenin de eklenmesiyle Süper Lig, oyunun en çok durduğu liglerden biri haline geldi. OPTA verilerine göre ligin ilk 26 haftasında top oyunda sadece 54 dakika 32 saniye kaldı.AVRUPA’NIN ÇOK ALTINDAOPTA’nın bu verisine göre Süper Lig, Avrupa’da topun en az oyunda kaldığı lig olurken dünkü maçta tam tersi bir durum yaşandı. Yine OPTA tarafından hazırlanan verilere göre Başakşehir-Beşiktaş maçında topun oyunda kalma süresi 68 dakika 16 saniye olarak belirlenirken bu süre bu sezon ligde oynanan herhangi bir maçta elde edilen en uzun süre oldu. cumhuriyet.com.tr

Bursa’da 4 kişininöldüğüTIR faciasındaşoför:Çarpmaya engel olamadım

Bursa’da 4 kişinin öldüğü TIR faciasında şoför: Çarpmaya engel olamadım Bursa'da 4 kişinin öldüğü, 8'i ağır, 20 kişinin yaralandığı kazanın ardından gözaltına alınan TIR’ın şoförü Faruk E. (51) emniyetteki ifadesinde, "TIR’ın frenlerinin boşaldığını fark ettim. Önümdeki araç sürücülerinin fark etmesi için selektör yakarak, kornaya bastım. O anda kırmızı ışık yandığı için araçlar yolda duruyordu. TIR’ın kontrolünü kaybettiğim için araçlara çarpmaya engel olamadım" dedi. Kaza, dün akşam saatlerinde Kestel ilçesi Barakfakih mevkisinde meydana geldi. Faruk E. yönetimindeki 18 AAJ 361 plakalı TIR, iddiaya göre freninin boşalması sonucu kontrolden çıktı. Hızla ilerleyen TIR, kırmızı ışıkta bekleyen 22 araca çarpıp, altına alarak sürükledi. Ortalığın savaş alanına döndüğü kazada, birçok araç demir yığınına döndü.İhbar üzerine kaza yerine çok sayıda sağlık, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Kazada Basri Gümüş, Ahmet Ömeroğlu, Semih Ural ve Recep Göler yaşamını yitirdi, 20 kişi ise yaralandı Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan 8'inin durumunun ağır olduğu belirtildi./Archive/2021/3/13/134045480-bursa-tir-kazasi.jpgKAZANIN GÖRÜNTÜLERİ DEHŞETE DÜŞÜRDÜKaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Dehşete düşüren görüntülerde, hızla ilerleyen TIR'ın önündeki araçlara çarparak, ilerlediği görüldü. 'ÇARPMAYA ENGEL OLAMADIM'Kazanın ardından TIR şoförü Faruk E. gözaltına alındı. Kedi kumlu taşıyan sürücü Faruk E.'nin emniyetteki ifadesinde, "TIR’ın frenlerinin boşaldığını fark ettim. Önümdeki araç sürücülerinin fark etmesi için selektör yakarak, kornaya bastım. O anda kırmızı ışık yandığı için araçlar yolda duruyordu. TIR’ın kontrolünü kaybettiğim için araçlara çarpmaya engel olamadım. Pişmanım” dediği belirtildi.Faruk E.’nin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.DOĞUM GÜNÜNDE TOPRAĞA VERİLECEKKazada yaşamını yitiren 4 kişiden Semih Ural, doğum günü olan bugün öğlen namazına müteakip kılınacak cenaze namazıyla Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verilecek.Basri Gümüş’ün cenazesi memleketi Ordu'ya gönderilirken, Recep Göler ise Bursa’nın Harmancık ilçesinde defnedilecek. DHA

'Çok yüksek risk' grubundaki Keşan'da pazar günleri ekmekçıkmayacak

'Çok yüksek risk' grubundaki Keşan'da pazar günleri ekmek çıkmayacak Türkiye'nin koronavirüs risk haritasında 'çok yüksek risk' grubunda yer alan Edirne’nin Keşan ilçesinde yarın ve 21 Mart Pazar günü fırınlar ekmek çıkarmayacak. Keşan Fırıncılar Derneği Başkanı Ayhan Gevrek, bazı yurttaşların ‘ekmek almaya çıktım’ bahanesiyle çarşıda gezip, sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiklerini belirterek, kararı desteklediklerini söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı haftalık koronavirüs risk haritasında 'çok yüksek risk' ile 'kırmızı' renkte yer alan Keşan ilçesinde, Hıfzıssıhha Kurulu, sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı pazar günü yurttaşların bahanesinin azaltılması için fırınların yarın ve 21 Mart Pazar günü ekmek üretmemesi kararı aldı."ÇIKIYOR ELİNE 2 EKMEK ALIYOR, BÜTÜN KEŞAN’I GEZİYOR"Keşan Fırıncılar Derneği Başkanı Ayhan Gevrek, bazı yurttaşların ‘ekmek almaya çıktım’ bahanesiyle sokağa çıkma kısıtlamasını suistimal edip, gezdiğini belirterek, “İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’nca 14 ve 21 Mart tarihlerinde fırınların ekmek üretmemesi karar aldı. Yani iki pazar fırınlarımız kapalı olacak. Tabi bunun bir sebebi var. Geçen haftaki kontrollerde polisin çevirdiği 37 kişi evine uzak olduğu halde fırına ekmek almaya gittiğini söylemiş. Kısıtlama gereği herkes kendi bölgesinde, mahallesinde en yakın fırından veya marketten alışveriş yapması lazım. Bu suistimal ediliyor. Adam çıkıyor eline iki ekmek alıyor, bütün Keşan’ı geziyor. Durum böyle olunca da bize sordular ve İlçe Hıfzıssıhha Kurulu da böyle bir karar aldı” dedi./Archive/2021/3/13/122001597-kesan2.jpg"HERKESİN KURALLARA UYMASI LAZIM"Yurttaşların duyarlı davranması gerektiğini ifade eden Gevrek, “Sağlıktan öte bir şey yok. Sektör bakımından da herkesin işleri düştü. 12 aydır kapalı olan iş yerleri var. O insanların giderleri var, geçindirecekleri bir aileleri var. Hayat bir yandan devam ediyor. Bu nedenle insanların geçinmesi lazım. Bu nedenle herkesin çok dikkatli olması ve kurallara uyması lazım. Biz kurallara uyarsak daha çabuk geçecek. Biz kurallara uymazsak yöneticiler yaptırımları daha fazla uygulayacak. Herkes ekmeğini cumartesi gününden alsın ve Pazar günü de kısıtlamaya uysun” diye konuştu."EKMEK ALINIP ÇARŞI GEZİLİRSE HASTALIĞIN YAYILMASI NORMALDİR"Ekmek almaya gelen İsmail Bilgin de, uygulamanın faydalı olacağını dile getirerek, “Bu hastalığın yayılmasına karşı yararlı olabilir. En yakın yerden ekmek alınıp, eve dönülmelidir. Ekmek alınıp çarşı gezilirse hastalığın yayılması normaldir” ifadelerini kullandı./Archive/2021/3/13/122037394-kesan3.jpgKÖYLERE SEYYAR SATICI GİREMEYECEKÖte yandan çay ocaklarının kapalı olduğu ilçede Hıfzıssıhha Kurulu kararınca pastane, börekçi ve akaryakıt istasyonlarında çay satışı yasaklandı. Kurul, köylere seyyar satıcı girişlerinin de durdurulması kararı aldı. DHA

Mısır'la normalleşmeyi değerlendiren Güller, "Ankara için asıl atılmasıgereken adım,Şam’la anlaşmadır" dedi

Mısır'la normalleşmeyi değerlendiren Güller, "Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır" dedi Mısır'la 8 yıl sonra diplomatik temasların başlaması tartışılmaya devam ediliyor. Cumhuriyet yazarı Güller, Mısır'la başlayan temaslar için “maliyetli gecikme” nitelemesi yaptı ve “Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur." dedi. Türkiye ile Mısır arasında 8 yılın ardından diplomatik temasların başladığı açıklandı. Temaslar, başta Doğu Akdeniz olmak üzere, bölge siyaseti için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, “İhvancılığın iflası” başlıklı yazısında, hem Mısır’la olan temasları hem de Ankara’nın dış politikada atması gereken adımları ele aldı. Güller, Mısır’la 8 yıl sonra başlayan temaslar için, “maliyetli gecikme” nitelemesi yaparken, “Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur. Türkiye’nin Suriye’yle barış yoluna girmesi, sadece iki komşunun sorunlarını değil, daha büyük ölçekte sorunları çözecektir” ifadelerini kullandı. “İHVANCI BAKIŞLA KENDİ İKTİDAR ÇIKARINI ESAS ALDI”Mehmet Ali Güller, yazısında şu ifadeleri kullandı:“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu müjdeyi verdi: ‘Mısır’la diplomatik düzeyde temaslarımız başladı.’Peki, ne oldu? İhvancı Mursi’yi deviren Sisi nedeniyle diplomatik ilişkilerin en alt seviyeye indirildiği Mısır’da yönetim mi değişti? Hayır. Çavuşoğlu, hem Mısır’ın hem de Türkiye’nin görüşmeye önkoşulsuz başladığını belirtti.Çünkü Türkiye’nin ulusal çıkarı, ben dahil çoğumuzun yıllardır belirttiği gibi Ankara ile Kahire’nin Doğu Akdeniz’de işbirliği yapmasından geçiyordu. AKP iktidarı ise Türkiye’nin ulusal çıkarını değil, Sünni mezhepçi ve dar İhvancı bakışla kendi iktidar çıkarını esas aldı, ülkemize koca bir sekiz yıl kaybettirdi!Aynı durum, daha da ağır olarak Suriye’yle sürüyor. AKP’nin Esad rejimini yıkma hedefinin en önemli nedenlerinin başında, Şam’da İhvancı bir hükümet görmek arzusu vardı. Nitekim, Davutoğlu elinde İhvancıların adlarının olduğu bir listeyle Şam’a gitmiş ve Beşşar Esad’dan o isimleri hükümete almasını istemişti.Sonuç? Esad rejimi ayakta, Davutoğlu ise AKP iktidarından dışlanmış durumda. Suriye’de rejim değiştirme hayalinin Türkiye’ye kaybettirdikleri ise ortada…”“ASIL ATILMASI GEREKEN ADIM”“Türkiye’nin Mısır’la normalleşmeye başlaması, kuşkusuz oldukça ‘maliyetli bir gecikme’ oldu” diyen Güller, yazısını şöyle sürdürdü: “Elbette bugün adım atmak, yarın adım atacak olmaktan daha iyidir, olumludur, Türkiye adına kazançtır.Öte yandan Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur. Türkiye’nin Suriye’yle barış yoluna girmesi, sadece iki komşunun sorunlarını değil, daha büyük ölçekte sorunları çözecektir; ABD’nin bölgemize dair “enerji koridoru” inşa etme planlarını da Doğu Akdeniz’deki büyük güç mücadelesini de Türkiye ve bölge yararına etkileyecektir…”ERDOĞAN'IN HAYALİ GERÇEK OLAMADIMehmet Ali Güller, yazısını şöyle noktaladı:"Mısır’la Sisi değişmeden diplomatik görüşmelere başlamak Türkiye’nin değil ama AKP iktidarının geri adımıdır. Türkiye’nin yararına geri adımdır. Zira AKP ile Türkiye’nin çıkarları, çoğu konuda çelişmektedir. Öyle ki AKP’nin geri adımı, Türkiye’nin ileri adımıdır!Umarız Mısır’la bu normalleşme belirtileri, hızla Suriye konusunda da anlaşma yolunu açar. Suriye konusunda atılacak “geri adım” Türkiye açısından çok daha yararlı bir ileri adım olacaktır.Suriye’yle 11 yılın, Mısır’la 8 yılın kaybının maliyeti, elbette muhasebesi daha çokça yapılacak bir konudur.Sonuç olarak…Erdoğan’ın Ankara’dan Şam’a, oradan Gazze üzerinden Kahire’ye ve devamında Trablus ve Tunus’a uzanan İhvancı rejimler zinciri hayali; hayaldi, gerçek olamadı.İhvancılık Mısır’da ve Tunus’ta bir yılda kaybetti, Şam’a giremedi, Libya’da da adım adım kaybediyor.Ve İhvancılık en sonunda Türkiye’de de kaybedecek: İşte yeni anayasa, seçim kanunu, insan hakları eylem planı, reform vs. hepsi AKP’nin iktidarını sürdürebilme arayışları içindir.” cumhuriyet.com.tr

Esnaf Kılıçdaroğlu'na dert yandı: Bin lirayıpazar harçlığıdiye vermişler

Esnaf Kılıçdaroğlu'na dert yandı: Bin lirayı pazar harçlığı diye vermişler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Buca Kaynaklar Sebze Hali'ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na sorunlarını anlatan hal esnafı “İşimiz eskisi gibi değil. Bin lira diye veriyorlar ama bin lira neyin parası onu da çözemiyoruz. Bin lirayı pazar haçlığı diye vermişler” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında bu sabah saat 07.00’de Buca Kaynaklar Sebze ve Meyve Hali’ni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte ziyaret etti. Hal esnafı Kılıçdaroğlu’nu meşalelerle karşıladı sonrasında çay ikram etti. Kılıçdaroğlu da Ege’nin yörük şalını ve kasketini taktı. Kılıçdaroğlu’na derdini anlatan patates kabzımalı, bu yıl mağdur olduklarını söyleyerek, “İnsanlar üretim maliyetlerinden şikayetçi. Üretim maliyetleri yüksek. Satış rakamları düşük” dedi. Kılıçdaroğlu, "Beraber düzelteceğiz" sözünü verdi.Başka bir esnaf, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ekonomi paketinde bir şey olmadığını vurgularken, Kılıçdaroğlu, Salı günü yapacağı TBMM grup toplantısında ekonominin nasıl düzeleceğini anlatacağını söyledi. Bir yurttaş ise Kılıçdaroğlu’nun yanına gelerek not verdi ve engelli arabası talebinde bulundu. Bir başka yurttaş ise evinde elektriği bile olmadığını söyleyerek yardım talep etti.Esnaf lokantasına girerek hayırlı işler dileğinde bulunan Kılıçdaroğlu, "Alın teri döküp karşılığının alınmasını isteriz. Birlikte yapacağız. Bir elin nesi var iki elin sesi var" dedi.  “PAZAR HARÇLIĞI DİYE BİN LİRA”Pazarcılar Odası Başkanı Hamdi Öztekin’in dükkanını ziyaret eden Kılıçdaroğlu, işlerinin nasıl gittiğini sordu. Öztekin, işlerinin yüzde 40 düzeyinde düştüğünü belirterek, “İşimiz eskisi gibi değil. Bin lira diye veriyorlar ama bin lira neyin parası onu da çözemiyoruz” dedi. Öztekin’in yanındaki bir esnaf ise, “Pazar haçlığı diye vermişler” diyerek sitem etti.Bir esnaf da Kılıçdaroğlu'ndan Işıkkent yolunun onarılmasını talep etti.    ANKA

DenizÇakır'ın elektrikli bisikletiçalındı,çalan kişi erkek hemşireçıktı

Deniz Çakır'ın elektrikli bisikleti çalındı, çalan kişi erkek hemşire çıktı Ünlü oyuncu Deniz Çakır'ın 10 ay önce evinin önündeki elektrikli bisikleti çalındı. Çakır'ın şikayeti üzerine polis, bisikleti çalan kişinin özel bir hastanede erkek hemşire olduğunu tespit etti. Bisikleti teslim eden 36 yaşındaki U.K. "Hemşireyim, pandemide hastaneye gidemeyen hastalara evinde hizmet vermek için bisikleti kullanırım diye aldım. Pişmanım" dedi. Beşiktaş, Kuruçeşme'de oturan ünlü oyuncu Deniz Çakır, elektrikli bisikletini apartmanın giriş katındaki merdiven boşluğuna bıraktı. Ünlü oyuncu 29 Haziran 2020 günü saat 11.00 sıralarında bisikletin yerinde olmadığını fark etti. Çakır, çalınan yeşil renkteki bisikleti için polis merkezine başvurarak şikayetçi oldu. Polisin ünlü oyuncunun evinin çevresindeki MOBESE görüntülerini incelendi. Yakındaki bir aracın plakasından U.K. isimli hemşire olarak görev yapan genç adamın kimliği tespit edildi. Adresinde bulunamayan ve o sırada Sakarya'da olduğu öğrenilen U.K. kendisini telefonla arayan polise suçunu itiraf etti. BİSİKLETİ TESLİM ETTİPolis merkezine çağrılan U.K. 20 Eylül'de ifade verdi. U.K. ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.U.K. ifadesinde aracıyla gezerken bir apartmanın önünde kilitsiz bir şekilde durduğunu fark ettiğini söyleyip bisikletin üzerinde anahtarı da olduğunu görünce çalıştırıp arabanın yanına gittiğini, bisikleti katlayarak arabasının arka koltuğuna koyup Fatih'teki evine götürdüğünü anlattı. Bir hafta sonra Sakarya'daki yazlık evine giderken de bisikleti götürüp 15 gün kullandığını belirten U.K'nin. "Pandemiden dolayı hastaneye gidemeyen hastalara evinde hizmet vermek için bisikleti kullanırım diye İstanbul'a geldim. Yaklaşık bir hafta söylediğim işlere gittim. Bisikleti çaldığımdan dolayı çok pişmanım. Nasıl böyle bir olaya karıştım hala anlamış değilim" dediği öğrenildi.U.K.'den alınan bisiklet Deniz Çakır'a teslim edilirken olayla ilgili soruşturma devam ediyor.   DHA

İzmir için uyarı: 'Vaka sayılarıkorkutucu düzeye gelecek'

İzmir için uyarı: 'Vaka sayıları korkutucu düzeye gelecek' Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, İzmir'de kontrollü normalleşme süreciyle birlikte tedbirli hareket edilmediği için koronavirüs vakalarının arttığına dikkat çekip, kentin yakın zamanda çok yüksek riskli iller arasına girilebileceğini söyledi. İzmir Medicana Hastanesi'nde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, koronavirüs risk haritasında ‘yüksek risk’ grubunda turuncu renkle gösterilen İzmir'in, vaka sayısının artmaya devam etmesiyle yakın zamanda kırmızı listeye girebileceğine dikkat çekti. Bu görüntüsüyle İzmir'in vaka sayısının çok yüksek iller arasında yer alacağını ön gördüklerini belirten Prof. Dr. Sakarya, "Bir yıllık süreç içerisindeki değişimlere baktığınız zaman; Bodrum, Çeşme, Urla, Seferihisar mavi alandı. Ancak yazın en kırmızı alan orası oldu. Yani toplumsal hareketin olduğu her yer kırmızıya dönecektir. Normalleşme başlamadan önce iş yerime her gün 15 dakikada geliyordum. Normalleşme sonrasında ise 45 dakikada gelmeye başladım. Çünkü insanlar sosyalleşmeye başladı. Bu sosyalleşme ne kadar fazla olursa, o kadar kırmızılaşacağız. İzmir'de vaka sayılarımız gün geçtikçe artarak devam ediyor ve bu durum korkutucu düzeye gelecektir" dedi.‘İZMİR ATAK GEÇİRDİ’İzmir'in, koronavirüs sürecinde atak geçirdiğini ifade eden Prof. Dr. Sakarya, "Biz bundan önceki ekim, kasım, aralık ayında vaka sayılarından dolayı Türkiye'nin riskli ilk üç şehrinin başında geliyorduk. Çok ciddi bir atak geçirdik. Bunu tekrar nisan, mayıs aylarında yaşarsak, yaz ayını virüsün zayıfladığı ve insanlara bulaşma riskinin azaldığı bir süreç olarak hayal etmenin bir anlamı yok. Bu mümkün görünmüyor" ifadelerini kullandı.‘TIBBİ ATIK DA ARTIYOR’Koronavirüs sürecinde hastanelerdeki tıbbi atık oranlarının da arttığını belirten Prof. Dr. Sakarya, şu ifadeleri kullandı:"Koronavirüs sürecinde tıbbi atık oranlarımız daha fazla arttı. Hastaların yanına tek kullanımlık malzemelerle geliyoruz. Hastanın kullandığı çatal, bıçak ve kaşıkları normal atık olarak çöpe atarken şimdi bunları tıbbi atık şeklinde atmaya başladık. Dolayısıyla bu da hastanelerin tıbbi atık oranlarını çok ciddi boyutta artırıyor."Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı haftalık koronavirüs risk haritasında 'yüksek risk' grubunda 'turuncu' renkte yer alan İzmir'de, 100 bin nüfusa karşılık gelen koronavirüs vaka sayısı 53,42'den 66.47'ye yükseldiği belirtilmişti. DHA

'Kazandığına ençok Yunanlar sevindi' demişti... Tevfik Göksu'yuüzecek 'İmamoğlu' kararı

'Kazandığına en çok Yunanlar sevindi' demişti... Tevfik Göksu'yu üzecek 'İmamoğlu' kararı AKP’li Tevfik Göksu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik söylediği “Kazandığına en çok Yunanlar sevindi” sözlerini haberleştiren yerel medyaya karşı açtığı dava sonuçlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmasının ardından konuşan AKP’li Göksu, İmamoğlu'nun seçimi kazanmasına en çok Yunanistan medyasının sevindiğini iddia ederek İmamoğlu'nun nereli olduğunu iftar programına katılan yurttaşlara sormuştu. Yurttaşlardan “Trabzon” cevabını alan Göksu “E hesap başka” demişti.KARAR VERİLDİ: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDAKonuyu haberleştiren yerel medya kuruluşlarına karşı Göksu’nun açtığı dava ise sonuçlandı.BirGün gazetesinden Meral Danyıldız'ın haberine göre, söz konusu haberlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilen kararda, “Basın Kanunu’nun 3. maddesinde basının özgür olduğu, bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama, eser yaratma haklarını içerdiği, basın özgürlüğünün ancak başkalarının haklarının korunması amacıyla sınırlanabileceğinin belirtildiği, bir haberin hukuka uygun sayılabilmesi için gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi, haber verme hakkı kapsamında yer alması gerektiği” ifade edilerek, “Dosya içeriği ve mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şikâyete konu ve haberlerin içeriğinde suç unsuru bulunmadığı” tespit edildi.Yazıların polemik yaratacak nitelikte olup basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi gerektiği kanaatine varıldı. Bu gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.MUTLU VE SEVİNÇLİYİZGazete Esenler’de söz konusu haberi yapan ve Göksu’nun şikâyetçi olduğu Gazeteci Hasan Gürsoy, yaptığı açıklamada, “Daha önce de Göksu bazı haberlerimizden dolayı bizi şikâyet etmişti, onlardan da bir şey çıkmadı. Bizi şikâyet ettikten sonra kendimiz de bir şey çıkmayacağını biliyorduk ve söylemiştik. Tabii ki sevinçliyiz, mutluyuz. Kamuoyunu doğru bilgilendirdiğimiz için haberimizin her zaman arkasında durmuştuk. Haberimize getirilen erişim engelinin kaldırılması için zaten dilekçemizi de vermiştik. Geç bir karardı, bir buçuk yıllık bir süreçte suç duyurusu reddedildi. Ancak yine de mutluyuz ve sevinçliyiz” dedi. cumhuriyet.com.tr

Yedisu ilçesinde iki aydır Covid-19 vakasıgörülmedi

Yedisu ilçesinde iki aydır Covid-19 vakası görülmedi Bingöl'ün Yedisu ilçesinde Covid-19 salgınıyla mücadelede alınan sıkı tedbirler, ilçe sakinlerinin kurallara harfiyen uyması ve rehavete kapılmaması sayesinde 7 Ocak'tan bu yana yeni vaka tespit edilmedi. Kent merkezine 109 kilometre uzaklıktaki ve bin 500 nüfusa sahip olan Bingöl'ün Yedisu ilçesinde, Covid-19 ile mücadelede maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralına harfiyen uyuluyor. İlçede yaşayanların salgınla mücadeleye desteği, jandarma ve polis ekiplerinin sıkı denetimleri ve uyarıları, sağlık personelinin özverili çalışması sayesinde ilçede 7 Ocak'tan bu yana vaka tespit edilmedi.Sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı saatlerde de cadde ve sokakların büyük oranda boş kalması drone ile görüntülendi. Yedisu İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, tedbirlere uyanlara Türk bayrağı hediye etti.Yedisu Kaymakamı Oğuzhan Ocak, tedbirlere uyulması, kamu kurum ve kuruluşlarının yoğun çalışmaları sayesinde salgınla etkin mücadele edildiğini söyledi."EN BÜYÜK SEBEBİ VATANDAŞLARIMIZIN KATKISI"İlçede son iki ayda 30 kişinin test yaptırdığını ve en son pozitif vakanın 7 Ocak'ta görüldüğünü aktaran Ocak, şöyle devam etti:"İki ayı geçkin bir süredir Yedisu'da vakalarda bir değişiklik olduğunu görmedik. Çok şükür uzun zamandır sıfır vaka ile devam ediyoruz. Bunun en büyük sebebi de vatandaşlarımızın katkısı. Herkes, vaka olmadığı halde sosyal mesafe, hijyen, maske tedbirlerine uyumaya devam ediyor. Kendini hasta hisseden vatandaşlarımız bir an önce gelip yeni test yaptırıyor. Uzun zamandır da testlerimizi yapıyoruz ama negatif sonuçlar elde ediyoruz."İLÇE DIŞINDAN GELENLER İZOLASYONA ALINIYORBu sürece güvenlik güçlerinin önemli katkı sunduğunu vurgulayan Ocak, "İlçe dışından gelen vatandaşlarımızı, muhtarlarımız bildiriyor. Onları ilk süreçte özellikle 10 günlük izolasyon sürecine alıyoruz. Hastalık belirtisi olup olmadığını takip ediyoruz. Daha sonrasında herhangi bir sıkıntı çıkmadığı takdirde evlerinden çıkmalarına kurallara uymak şartıyla izin veriyoruz." dedi."TEDBİRLERİ UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"İlçe esnafından Yavuz Sünme de Covid-19 tedbirlerini uygulamak konusunda gerekli çabayı gösterdiklerini belirterek, "Tedbirleri bundan sonra da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğiz. En hassas şekilde çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.Hüseyin Cama da tedbirleri uyguladıklarından dolayı vaka sayısının sıfır olduğunu anlatarak, "Kaymakamlık ve güvenlik güçleri gerekli açıklamalarda bulunduktan sonra zaten hiçbir vakamız kalmadı şu an. ilçemiz gayet iyi ve gayet güzel. İnşallah Türkiye'de de biter." ifadelerini kullandı. AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter