Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 03.31.2025, 06:32 PM (GMT)

News - Haberler

Süper Lig'de haftaİstanbul'da açılıyor, işte muhtemel 11'ler

Süper Lig'de hafta İstanbul'da açılıyor, işte muhtemel 11'ler Süper Lig'in 26. haftası Başakşehir - Trabzonspor maçıyla başlıyor. Son şampiyon ateş hattından kurtulmak, Trabzonspor ise yarışa ortak olmak istiyor. Süper Lig'in 26. haftası Başakşehir - Trabzonspor maçıya başlayacak.Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda saat 19.00'da başlayacak mücadele beIN Sports 1'den yayınlanacak.Ligde son yedi maçını kazanamayan Başakşehir, haftaya 24 puanla 18. sırada girdi. Son 6 maçını kazanarak çıkışa geçen Trabzonspor ise 45 puanla 4. sırada yer alıyor.Kariyerlerinin ilk dönemlerinde İstanbulspor'da beraber çalışan Aykut Kocaman ve Abdullah Avcı ikilisi, bu zorlu maçta birbirlerine rakip olacak. İki teknik direktör de kritik maç öncesinde kadro kurmakta zorlanıyor. Başakşehir sezon başından beri yaşanan sakatlıklar nedeniyle birçok oyuncusundan faydalanamayacak. Trabzonspor ise takımdaki Covid-19 vakaları yüzünden özellikle kalede sıkıntı yaşıyor.İki takım daha önce 25 maçta karşı karşıya geldi. Bu 25 maçın 9'unda Trabzonspor, 8'inde Başakşehir galip geldi, 8 müsabakada da taraflar sahadan beraberlikle ayrıldı. Öte yandan Trabzonspor, ligde 11 maçtır rakibi karşısında galip gelemiyor.İki takım bu sezon iki ayrı kulvarda karşıya geldi. Süper Lig'de sezonun ilk yarısında oynanan müsabakayı Başakşehir Edin Visca ve İrfan Can Kahveci'nin golleriyle kazandı. Süper Kupa'da ise gülen 2-1'lik skorla Trabzonspor oldu.MAÇIN HAKEMİ HALİL UMUT MELERİki takım arasındaki müsabakayı İzmir bölgesi hakemlerinden Halil Umut Meler yönetecek. Meler bu sezon Süper Lig'de 12 maç yönetti. Başakşehir'in Konyaspor'u 2-1 yendiği maçta görev yapan FIFA kokartlı hakem, Trabzonspor'un iki kritik maçında düdük çaldı. Karadeniz ekibi bu maçlarda Galatasaray'a 2-0 yenilirken, Beşiktaş'ı deplasmanda 2-1 mağlup etti.Halil Umut Meler ayrıca Süper Lig kariyerinde en çok sarı kartı Trabzonspor (47 kez) oyuncularına gösterdi.MUHTEMEL 11'LERBaşakşehir'in muhtemel 11'i: Mert, Rafael, Epureanu, Duarte, Cemali, Azubuike, Ndayishimiye, Berkay, Junior Fernandes, Demba Ba, CrivelliSakat: Junior Caiçara, Bolingoli Mbombo, Nacer Chadli, Edin Visca, Danijel Aleksic, Ömer Ali Şahiner, Mahmut Tekdemir, Mete Kaan DemirCezalı: -Şüpheli: Tolga Ciğerci, Hasan Ali Kaldırım, Deniz Türüç, GiulianoTrabzonspor'un muhtemel 11'i: Muhammet Taha Tepe, Kamil Ahmet Çörekçi, Edgar Ie, Vitor Hugo, Kamil Ahmet, Berat, Flavio, Bakasetas, Ekuban, Yunus Mallı, DjaninySakat: Abdülkadir Ömür, Abdülkadir Parmak, Anders Trondsen, Serkan Asan, Uğurcan Çakır, Erce Kardeşler, Arda Karabulut, Lewis Baker, Majid Hosseini, MarlonCezalı: Anthony Nwakaeme cumhuriyet.com.tr

Kemal Kılıçdaroğlu: "5 tane soru sordum, niye bu kadar alındılar?"

Kemal Kılıçdaroğlu: "5 tane soru sordum, niye bu kadar alındılar?" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı açıklamada PKK'nın Gara katliamı üzerinden eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Ben 5 tane soru sordum. Niye bu kadar alındılar? Cevabını da hala almış değilim. Hakaret etmesin, cevap versin." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları:Şehitlerimiz hepimizin şehidi. Bölücü terör örgütünü hep beraber kınamalıyız. Bölücü teör örgütüne söylenmesi gereken her şey söylenmiştir. Devletin diline uygun. MSB bölücü terör örgütü der, biz de kullanıyoruz. Bölücü terör örgütünün reklamını yapmak zorudna değiliz.  Başarısızlık var. Erdoğan söylüyor. Terör örgütü rehin alıyor. Erdoğan esir diyor. Ben esir deseydim kim bilir neler olurdu. 17 Şubat sayın Erdoğan açıklama yapıyor: Operasyonun sorumlusu cumhurbaşkanından bakanlarından elbette Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devletinde devletini beceriksiz diye suçlayan ikinci bir cumhurbaşkanı oldu mu? Devleti yöneten kim? Kılıçdaroğlu mu? Ben olsam sorumluluğu alırım. Derim ki; Bir talimat verdim olmadı. 16 şehit içi görevimden ayrılıyorum.Başarısızlık vardır. Dillendiren de Sayın Erdoğan'dır. Başarısızlığın faturasını bana değil talimatı verene çıkartacaksınız. Talimatı kim verdi? Ben 5 tane soru sordum. Niye bu kadar alındılar? Cevabını da hala almış değilim. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımız, gaziler, şehitler için sordum. Bu soruların yanıtını bulamadığım için cevabını bekliyorum. Hakaret etmesin, cevap versin. 5 buçuk 6 yıldır bunlar ellerinde. Çıksın anlatsınlar. Bölücü terör örgütü tutuyor ellerinde. Siz İstanbul seçimlerinde gittiniz bölücü terör örgütü başından mektup aldınız. Neden aynı kişiden 13 kişiyi bırakın diye bir çağrı mektubu istemiyorsunuz? Sorularımın cevabını istiyorum. Hakaretler geliyor arka arkaya.16 şehidimizin hakkını ve hukukunu hayatımın son anına kadar savunacağım. Bu ülkede insanlar kolay yetişmiyor. Kendi ülkesi için hayatını feda insanların sorumluluğunu birilerinin üstlenmesi lazım.Mustafa Destici'nin açıklamalarından öne çıkan satır başları:Bizim bugünkü ziyaretimizin ana meselesi yeni anayasa konusu. Biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin artık yeni bir anayasa yapması gerektiği noktasında bir çağrı yaptı. Biz bu çağrıyı olumlu ve samimi bulduğumuzu ifade ettik. Türkiye'nin 80 darbecilerinin yaptığı anayasadan kurtulması gerektiğini söyledik. Bunun herkesin katılımı ile olması gerektiği noktasında Cumhurbaşkanı'nın hassasiyetini doğru buluyoruz. Türkiye Senedi-i İttifak'tan bu yana anayasa yapmış ya da anayasa yapmaya çalışmış ama maalesef bu konuda Türkiye'yi uzun yıllar taşıyacak, toplumun hepsini kucaklayan bir anayasa yapamamışız. Bunu yapabiliriz. Rahmetli Bülent Ecevit, 1980 anayasası yapılırken kendisi cezaevinde olmasına rağmen, "Anayasanın içinin demokratik olduğu kadar yapılış şeklinin de demokratik olması önemli." demişti. Usulü de önemsediğimizi ifade ediyorum. Herkesin kırmızı çizgileri olabilir, bizim de var ama bunları öne koymanın doğru olmadığını ifade ediyorum. Önemli olan bir araya gelip görüşebilmektir. Meclis'te referanduma gitmek için 360 sayısı, kabul için 400 gerekiyor. Bu sayılara ulaşılsa bile milletimize götürülmeli ve onayından geçmeli. CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi. CHP'nin elbette bu çalışmalara katkı vermesi ve içinde olması çok kıymetlidir. Biz arzu ederiz ki bütün siyasi partiler bunun içinde olsun. Sürecin başlaması için siyasetin yumuşaması lazım, buna da katılıyoruz. Bunun sağlanması için, Siyasi Partiler Yasası'ndan başlanabilir. Meclis'teki bütün partilerin katılımı ile bu yasa yapılabilir. Bundan sonra yeni anayasa çalışması başlar ve önce herkes kendi çalışmasını hazırlar. Sonrasında ortak noktalardan hareketle kolaydan zora gidilir diye düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta İYİ Parti'yi, daha sonra Demokrat Parti'yi ziyaret etmiştik. Bu görüşlerimizi orada da ifade ettik. İnşallah önümüzdeki günlerde ziyaretlerimiz devam edecek. CHP'nin katılımını çok önemsiyoruz. Çalışmalara katkı sunmasını istiyoruz.Terörle mücadele hepimizin ortak meselesi. Burada asıl olan bu evlatlarımızı, askerlerimizi kaçıran ve öldüren terör örgütüdür. Direk suçlusu ve muhattabı odur. Bu mesele iç siyaset meselesi yapılmamalıdır.  cumhuriyet.com.tr

Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Destici'den açıklamalar

Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Destici'den açıklamalar Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları:Bölücü teör örgütüne söylenmesi gereken her şey söylenmiştir. Devletin diline uygun. MSB bölücü terör örgütü der, biz de kullanıyoruz. Bölücü terör örgütünün reklamını yapmak zorudna değiliz.  Başarısızlık var. Erdoğan söylüyor. Terör örgütü rehin alıyor. Erdoğan esir diyor. Ben esir deseydim kim bilir neler olurdu. 17 Şubat sayın Erdoğan açıklama yapıyor: Operasyonun sorumlusu cumhurbaşkanından bakanlarından elbette Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devletinde devletini beceriksiz diye suçlayan ikinci bir cumhurbaşkanı oldu mu? Devleti yöneten kim? Kılıçdaroğlu mu? Derim ki: 16 şehit içi görevimden ayrılıyorum.Başarısızlık vardır. Dillendiren de Sayın Erdoğan'dır. Başarısızlığın faturasını bana değil talimatı verene çıkartacaksınız. Ben 5 tane soru sordum. Niye bu kadar alındılar? Cevabını da hala almış değilim. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımız, gaziler, şehitler içni sordum. Bu soruların yanıtını bulamadığım için cevabını bekliyorum. 5 buçuk 6 yıldır bunlar ellerinde. Çıksın anlatsınlar. Bölücü terör örgütü tutuyor ellerinde. Siz İstanbul seçimlerinde gittiniz bölücü terör örgütü başından mektup aldınız. Neden aynı kişiden 13 kişiyi bırakın diye bir çağrı mektubu istemiyorsunuz?16 şehidimizin hakkını ve hukukunu hayatımın son anına kadar savunacağım.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.tr

Gazprom, Mavi Akım'ıbakıma alıyor

Gazprom, Mavi Akım'ı bakıma alıyor Gazprom Mavi Akım'dan gaz sevkiyatını bakım çalışmaları için 12-27 Mayıs'ta askıya alacak. /Archive/2021/2/19/122506336-gaz.jpgGazprom 12-27 Mayıs tarihlerinde bakım çalışmaları nedeniyle Mavi Akım doğalgaz boru hattından gaz sevkiyatını askıya alacak. Haber Interfax ajansında yer aldı.Mavi Akım yılda 16 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.tr

CHP'li Serter’den Bakan Kurum'a 'el koyma' tepkisi:İzin vermeyeceğim

CHP'li Serter’den Bakan Kurum'a 'el koyma' tepkisi: İzin vermeyeceğim CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı İzmir’de depremde yıkılan evlerin Hazine’ye devredilmesine kararına sert tepki gösterdi. Bu karar ile halk adına şaşkınlığını ifade eden Serter, “Bir hükümet, ancak bu kadar fırsatçı bir politikayla halkının mal varlığına çökebilir! Kınıyorum!” dedi. Halkın emek emek, kuruş kuruş biriktirerek sahip olduğu evlerinin, arsalarının üzerine 6306 sayılı kanunun 6A maddesini gerekçe gösterilerek el konulduğunu ifade eden Serter, “Tüm yıkılan ve orta hasarlı evleri Hazineye devrediyoruz diye hak sahiplerine sadece mesaj attılar. Depreminden üzerinden 3,5 ay geçti. Her konuşmamda “daha çivi bile çakılmadı” diye üstüne gittiğim bu konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şapkadan tavşan çıkarttı. Öyle bir sistem kurmuşlar ki akıllarınca, hak sahibi olan kat maliklerine, binanın arsa payı üzerindeki oranı kadar rayiç bedel üzerinden ödeme yapacaklarmış. Bir hükümet, ancak bu kadar fırsatçı bir politikayla halkının mal varlığına çökebilir! Kınıyorum” diye konuştu. /Archive/2021/2/19/123508830-8888.jpgÖnümüzdeki hafta yapılacak AKP’nin İzmir kongresinde de son noktayı koyup konutların temelini atacaklarını öğrendiğini dile getiren Serter, şöyle konuştu:“İktidar, artık son raddede inanılmaz kötü yönetimiyle İzmir’in yaşadığı bu deprem felaketi sonucunda İzmir’i, İzmirlileri, depremden zarar gören tüm İzmir halkını mağdur etmiştir.  Her söyledikleri yalan, her söyledikleri riya. Halkı kandırma ve malının üstüne çökme politikasıyla hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını düşünmektedirler. 6.9’luk depremin ardından 116 canımızı kaybettik. Cumhurbaşkanı,  o günlerde 6 Bakanı İzmir’e gönderdi. Ve biz, CHP grubu olarak, yüze yakın milletvekiliyle sahada depremden etkilenmiş olan Bornova, Manavkuyu ve Bayraklı halkıyla günlerce, gece gündüz demeden birlikte olduk, onlara destek olmaya çalıştık.  Hükümet elindeki tüm gücüyle mağduriyetleri çözeceğini söyledi ve birçok projeden bahsedildi. Ağır ve orta hasarlı olduğu tespit edilen 570 binanın yıkımlarının gerçekleştirileceği ve binaların yıkıldığı yerde,  5’şer, 6’şar katlı TOKİ’nin yaptığı sosyal konut benzeri konutları en kısa sürede bitirilip depremzede insanlarımızın en kısa sürede evlerine taşınacaklarıydı. Bayraklı’nın sırtlarında henüz bitiremedikleri Şehir Hastanesi’nin etrafındaki 1360 hektar alanının Tarım ve Orman Bakanlığıyla anlaşılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılacağı ve burada da TOKİ vasıtasıyla sosyal konut içeriğinde binaların yapılacağını da dile getirdiler. Ancak gelinen noktada bambaşka bir karar alındı. Bir CHP Milletvekili olarak adalete bir dirhem de olsa güvenmek istiyorum. Buradaki halkımızın haklarının ve emeklerinin korunması için tüm mücadeleyi onlarla beraber vereceğime söz veriyorum.” İZMİR / Cumhuriyet

A Milli Takım'ın rakibiİsveç

A Milli Takım'ın rakibi İsveç A Milli Erkek Basketbol Takımı, FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası Elemeleri D Grubu 5. maçında yarın İsveç ile karşı karşıya gelecek. BJK Akatlar Spor ve Kültür Kompleksi'ndeki karşılaşma saat 17.00'de başlayacak.D Grubu'nda ayrıca yarın aynı salonda Hırvatistan ile Hollanda saat 20.00'de karşılaşacak.İlk üç sırada yer alacak takımların Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanacağı grupta 4 maçını da kazanan Hırvatistan lider durumda bulunuyor. İki galibiyeti olan Hollanda ikinci sırada yer alırken, birer maç kazanan İsveç ile Türkiye ise üç ve dördüncü sırada yer alıyor.İstanbul'un ev sahipliğinde yeni tip koronavirüs pandemisi nedeniyle fanus düzeninde gerçekleştirilecek organizasyonda D Grubu mücadelesi, 22 Şubat Pazartesi günü Türkiye-Hırvatistan ve İsveç-Hollanda maçlarıyla tamamlanacak.MİLLİ TAKIMIN İSVEÇ KARŞISINDA 13 SAYI FARKA İHTİYACI VARA Milli Takım, İsveç'i 13 sayı veya üstü farkla yenerse şampiyonaya gitmeyi garantileyecek.Milliler, yarınki karşılaşmayı 12 sayı farkla kazanırsa grubun son maçlarındaki sonucu bekleyecek.Türkiye, İsveç'i 8 sayıyla yenip son maçında Hırvatistan'a mağlup olursa Hollanda'nın İsveç'i yenmesiyle şampiyonaya gidebilecek.Bu arada millilerin İsveç'i 8 sayı farkla yenmesi halinde gruptan çıkması için yarınki karşılaşmada Hollanda'nın Hırvatistan'a üstünlük kurması da yetecek.Milli takım, İsveç'in ardından son maçta Hırvatistan'ı da yenerse şampiyonaya gitmeyi garantileyecek.A Milli Takım, İsveç'e yenildiği takdirde gruptan çıkma şansını tamamen yitirecek.Türkiye, ilk maçta İsveç'e 87-80 mağlup olmuştu. cumhuriyet.com.tr

Yarın günlerden Cumhuriyet Cumartesi...

Yarın günlerden Cumhuriyet Cumartesi... Hafta sonu kısıtlamalarında gazeteniz Cumhuriyet'e, Cumartesi günü de Cumhuriyet Cumartesi ekine ulaşabileceksiniz. "Her gün bir ekmek, bir Cumhuriyet..." Akrep dizisinin oyuncusu Demet Gül, Cumhuriyet Cumartesi'ye konuştu: Oyuncunun botoks yaptırmasına şaşırıyorumŞarkıcı İrem Derici ile ruh halini, onu mutlu eden şeyleri, korkularını, hayalini ve kırmızı çizgilerini anlattı. Oyuncu Gülsen Tuncer ile Galata'daki bol kedili, çok kitaplı evinde buluştuk. Dizi setlerinde olup biteni, Türkiye'yi, gençlerini konuştuk: Uzayı boşver, önce ayağın yere bassın...Yazar Kemal Varol anlattı: Yemek de yazı gibi özen istiyorTaylan Kümeli'den cilt dostu 10 besin...Fatih Türkmenoğlu, en sevdiği 5 cruise seyahatini yazdı. Psikoloji, sinema, televizyon, astroloji, stil, teknoloji ve daha fazlası için Cumhuriyet Cumartesi okuyun. /Archive/2021/2/19/121306453-screenshot1.png cumhuriyet.com.tr

Çamlı: 2 haftadır vaka sayılarıdüşmüyor

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Çamlı: 2 haftadır vaka sayıları düşmüyor İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı, aralık ayına göre, kentte ciddi anlamda vaka düşüşü görüldüğünü ancak şubat ayı itibarıyla bu rakamın yüzde 8 ile 10’un altına bir türlü inmediğini söyledi. Opr. Dr. Çamlı, vaka oranlarını, “Aralık ayının ilk haftasına göre bakacak olursak, İzmir’de çok ciddi vaka düşüşü oldu. Bu düşüş şubat ayına kadar devam etti. Şu an şubat başına kadar bir plato görmekteyiz. İlk başta hızla başlayan düşüş yok. Aralık ayında günlük yapılan testte her yüz kişiden 37’si pozitif çıkıyordu. Şimdi bu oran yüzde 8 ile 10 arasında değişmekte. Yani her 100 testten 8 veya 10’u pozitif çıkıyor. 2 haftadır plato çiziyor, vaka sayılarında düşüş yok.” sözleriyle değerlendirdi.  Vaka düşüşünün yoğun bakım ünitelerinde de azalmalara neden olduğunu dile getiren Çamlı, “Vaka sayıları çok ciddi azalmasına rağmen, yoğun bakım ünitelerinde yatan hasta sayısının düşmesine rağmen pandemi geçmiş değil. Hâlâ hastaneye yatan vakalar var. Üstelik mutasyon sorunu var. Vaka sayılarının düşmüş olması pandeminin bitmiş olduğu anlamına gelmiyor. Aşı enfeksiyondan yüzde yüz korumuyor. Ancak, ağır hasta olma ve ölümle sonuçlanacak vakalara gitmekten yüzde yüze yakın koruyor. Yoksa aşılı iken hasta olabilme ve virüsü başkalarına bulaştırabilme durumu söz konusu. Çok katı kurallara devam etmeli ve önlemleri artırmalıyız” diye konuştu. Çamlı ayrıca, son dönemde yapılan test sayısında ciddi bir azalma olduğunu, daha önce İzmir’de 15 bin test yapılırken, şimdi 3 bine yakın test yapıldığını, bunun nedeninin vatandaşın test yaptırmak için gitmemesine bağlı olabileceğini açıkladı. İZMİR / Cumhuriyet

Kadıköy'de kağıt toplayıcıların barakalarına giren hırsızlar, cep telefonlarınıçaldılar

Kadıköy'de kağıt toplayıcıların barakalarına giren hırsızlar, cep telefonlarını çaldılar Kadıköy'de sokaklardan atık kağıt toplayarak geçimini sağlayan yaklaşık 40 kişinin kaldığı barakalara giren hırsızlar, uyuyan kağıt toplayıcıların cep telefonlarını alarak kayıplara karıştı. Polis, 13 adet cep telefonunu çalan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. Olay, saat 03.30 sıralarında Merdivenköy Mahallesi Çömlekçi Çukuru Sokak'ta bulunan barakalarda meydana geldi. Sokaklardan atık kağıt toplayarak geçimini sağlayan yaklaşık 40 kişinin kaldığı barakalara herkesin uyuduğu sırada giren hırsızlar, bulabildikleri cep telefonlarını alarak kaçtı. Uyandıklarında cep telefonlarının çalındığını fark eden kağıt toplayıcıları polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede 13 adet cep telefonunun çalındığını belirlendi. Polis, cep telefonlarını çalarak kayıplara karışan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.Telefonu çalınan kişilerden Mehmet Güney, olayla ilgili "Kağıtçıyız işte, burası kağıt toplayıcıların toplu olarak kaldığı yer. Yarım saat önce biri girmiş içeri, yirmiye yakın cep telefonu alıp gitmiş. Hepsi burada çalışan arkadaşların telefonu. 30-40 kişi kalıyoruz burada, nasıl olduğunun hiç farkına varamadık. Herkes ayrı yerde yatıyor, bekar evi. Adam girmiş içeriye yedi tane ayrı yatma yerinden şarjda olan bütün telefonları alıp gitmiş. Gördüğümüz kimse yok, şüphelendiğimiz kimse de yok. Kapılar açık ama normalde gece burayı bekleyen de var" şeklinde konuştu. DHA

Prof. Dr. Küçükosmanoğlu,‘kademeli normalleşmeyi’yorumladı: Falcılık gibi

Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, ‘kademeli normalleşmeyi’ yorumladı: Falcılık gibi Yüzde 60 aşılamanın bir yılı bulacağına işaret eden İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Osman Küçükosmanoğlu, martta başlanacağı açıklanan kademeli normalleşmeyi eleştirdi. Küçükosmanoğlu, “İki hafta sonra açılacağız demek falcılık. Onun yerine, ‘vakalar bir hafta yüz binde 50’nin altına indikten sonra açılma olur’ gibi net konuşulması gerekir” dedi. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, mart ayında bölgesel olarak başlayacağı açıklanan kademeli normalleşme dönemine ilişkin, “2 hafta sonrasını işaret edip açılacağız demek falcılık oluyor. Vakaların azalacağını bilemezsiniz. Onun yerine, ‘vakalar bir hafta yüz binde 50’nin altında seyrettikten sonra açılma olur, 50’nin üzerine çıktığında şu tedbirler alınır, 100’ün üzerine çıktığında kapatılır’ gibi daha net konuşulması gerekir” dedi. Aşılama sürecinin de yavaş ilerlediğine dikkat çeken Küçükosmanoğlu, bu hızla toplumun yüzde 60’ının aşılanmasının 1 yılı bulabileceğini söyledi.Tedbirlerin bölgesel farklılıklara göre alınması gerektiğini salgının başından beri söylediklerini aktaran Küçükosmanoğlu, “Hatta tedbirler ilçeler gibi daha da indirgenebilir. Mesela bir köyde vaka sayısı çok düşükse veya yoksa orada okulun açılmasında bir sorun olmayabilir” dedi.Aşılamanın yavaş ilerlediğini söyleyen Küçükosmanoğlu, “Bakanın da kısmen itiraf ettiği gibi elimizde yeterli aşı yok. Gelen aşıların kullanılır hale gelmesi için bir süre geçmesi gerekiyor, aşıyı olduktan sonra ikinci dozunu olmanız için bir ay geçmesi gerekiyor, ikinci dozdan 2 hafta sonra da koruyuculuk olduğunu düşünürsek toplumun yüzde 60-70’inin aşılanması için neredeyse 1 yıla yakın bir süre geçmesi gerekiyor. Yani süreç yavaş ilerliyor” diye konuştu. Sarp Sağkal

AKP’li belediye başkanı52 yaşında aşıoldu

AKP’li belediye başkanı 52 yaşında aşı oldu Çorum’un Dodurga ilçesinin AKP’li belediye başkanı Mustafa Aydın 52 yaşında olmasına rağmen Covid-19 aşısı oldu. Daha 65 yaş üstü birçok yurttaş aşı için sıra beklerken 52 yaşında olan ve sağlık çalışanı olmayan Mustafa Aydın'ın aşı olması tepkilere neden oldu. Çorum’un Dodurga ilçesinin AKP’li belediye başkanı Mustafa Aydın (52), Çorum’da henüz 65 yaş üstü birçok yurttaşa aşı sırası gelmezken Covid-19 aşısı oldu. Sağlık çalışanı ve 65 yaş üstü olmayan Aydın’ın aşı olurken çekildiği fotoğraflarını sosyal medyadan paylaşması tepkilere neden oldu. Aydın, fotoğrafa “Bu güzel ve mübarek günde, Covid-19 aşımızı da olduk. Herkese sağlıklı günler dileğiyle...” notunu yazdı.KAÇAK VİLLA YAPTIRMIŞTIAydın, devlet arazisine özel havuzlu kaçak villa yaptırmıştı. Aydın’ın kaçak villası yurttaşların şikâyeti üzerine Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün kararıyla önceki gün kendi yönetimindeki belediye ekiplerince yıkıldı. Seyfettin Mete

Genelkurmay Başkanı’nın yetkileriniönemliölçüde daraltan teklife muhalefetten tepki

Genelkurmay Başkanı’nın yetkilerini önemli ölçüde daraltan teklife muhalefetten tepki Muhalefet milletvekilleri, genelkurmay başkanına ilişkin yasa teklifinin görüşmelerinde TSK’nin Akar’a göre dizayn edildiğini söyledi. Astsubay kadrolarını belirleme yetkisinin bile bakanlığa verildiğine dikkat çeken vekiller, “Genelkurmay başkanı sadece uzman çavuş ve erbaşların atamasını yapabilecek” dedi. AKP’nin, “Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması nedeniyle uyum sağlanması” gerekçesiyle getirdiği Genelkurmay Başkanı’nın görev ve sorumluluklarını önemli ölçüde daraltan ve uzman erbaşların özlük haklarında bazı iyileştirmeler getiren yasa teklifi üzerindeki görüşmeler TBMM Genel Kurulu’nda sürüyor. Görüşmelerde teklif üzerinde konuşan muhalefet milletvekilleri, subay ve astsubay kadrolarının belirlenmesi yetkisinin bile Milli Savunma Bakanı’na verildiğine dikkat çekerek “Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları sadece uzman çavuşların ve uzman er, erbaşların tayin ve atamasını yapabilecekler. Genelkurmay başkanlarının tarihsel ve hiyerarşik önemi hiçe sayılmıştır” eleştirisinde bulundu.Yasa teklifi, Genelkurmay Başkanı’nın yetkilerinin önemli bir bölümünü Milli Savunma Bakanı’na devredilmesini öngörüyor. Buna göre Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenen tüm kuvvet komutanlıklarındaki subay ve astsubay kadroları artık Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenecek. Teklifle garnizon komutanlarını da Genelkurmay Başkanı değil Milli Savunma Bakanı belirleyecek. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yabancı ülkelere gönderilmesi, seferberlik ilanı gibi konularda artık Genelkurmay Başkanı’nın değil Milli Savunma Bakanı’nın görüşü alınacak.Teklifle Genelkurmay Başkanı’nın yetkilerinin önemli ölçüde daraltılması, genel kuruldaki görüşmelerde muhalefet milletvekilleri tarafından da eleştirildi. CHP’li Özgür Ceylan, “15 Temmuz gecesi FETÖ’cülerle mücadele eden Kemalist subaylar Saray rejimi tarafından tasfiye edilmiştir. Teğmen rütbesini FETÖ elebaşının taktığı Serdar Atasoy ise 2020’de Saray tarafından generalliğe terfi ettirilmiş; yetmemiş, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na atanmıştır. Gelinen noktada Genelkurmay Başkanı’nı er, FETÖ’cüleri paşa yaptınız. Silahlı Kuvvetleri siyasetin dışında tutmak zorundayız, aksi halde daha çok hata yaparsınız” dedi.‘SÖZCÜYE DÖNÜŞTÜRDÜNÜZ’CHP’li Murat Bakan da teklifle Genelkurmay Başkanı’nın etkisizleştirildiğini belirterek, “TSK’nin beyni Genelkurmay Başkanlığı’nı, komuta merkezini, bitirdiniz, Genelkurmay Başkanı’nı basın sözcüsüne dönüştürdünüz. Hulusi Akar’a göre dizayn ettiniz orduyu. Genelkurmay’ın tabiri caizse kapısına kilit vurup atanmış Milli Savunma Bakanı’na bağladınız” diye konuştu.İYİ Partili Dursun Ataş da “Genelkurmay Başkanı, TSK’nin komutanı olup savaşta başkomutanlık görevini TBMM’nin manevi varlığı içerisinde Cumhurbaşkanı adına yerine getirir. Olası bir savaş halinde, başkomutan olan Genelkurmay Başkanı’nın yetkilerinin elinden alınması anlaşılabilir değildir” diye konuştu.AKP’Lİ YILMAZ, YASA TEKLİFİNİ SAVUNDUEleştirilere yanıt veren TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı AKP’li İsmet Yılmaz, “Subay ve astsubayların atamaları, personelin liyakat durumu, safahatı ve hizmet ihtiyacı göz önünde bulundurularak kuvvet komutanlıklarınca çalışılmakta, Genelkurmay Başkanlığı’yla koordine edilmekte, ardından Milli Savunma Bakanlığı’na teklif edilerek Milli Savunma Bakanı’nın onayıyla yapılmaktadır. Dolayısıyla, subay ve astsubay atamaları üzerinden Genelkurmay Başkanımız da yetkilidir, Milli Savunma Bakanımız da yetkilidir” ifadelerini kullandı.TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün yapılan görüşmelerde 49 maddelik teklifin ilk 8 maddesi kabul edildi. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter