Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 03.31.2025, 01:09 PM (GMT)

News - Haberler

Sesin sessizliğindeki anlatıcı... Feridun Andaç'ın yazısı...

Sesin sessizliğindeki anlatıcı... Feridun Andaç'ın yazısı... İyi bir anlatı sizi bir sesten diğer seslere taşır. İyi anlatıcı ise her şeyi gören, hissedendir. Ferit Edgü’nün kurmaca anlatılarını bir bütünün parçaları olarak düşündüğünüzde dilin ahengini, insanın seslerini, zamanın ruhunu, kurgunun biçimlerini görürsünüz. /Archive/2021/2/19/000538608-kapakic2.jpg“Koridorun ucundaki ışığı görüyor musun?Tabii görüyorum.Öyleyse niçin yazmıyorsun?”“Işık”/Do Sesi, Ferit EdgüO, insansız hiçbir şey olmaz diyendir. Onun/anlatısının var olduğu dünya, hayata ve hayatına dair her şey anlatısının dokusunu var eder.İster en son (Giden Bir Kedinin Ardından, 2012), ister ilk (Kaçkınlar, 1959) anlatıları olsun, burada karşımıza çıkan en temel gerçeklik şu: Dil kaygısı güden bir anlatıcının sesinin nasıl olabileceğidir.“Gittim adamın kalktığı yere oturdum. Sıcaklığını duydum. Başını çevirdi. Sonra baktı. Gözlerimin içine baktı. Güleçti yüzü. Bir anda ısınıverdim. (“Kaçkın”, 1959)Anlatısının başlangıcına döndüğümüzde gözlediğimiz, onu bugüne taşıyan dil kaygısı her dem başat öğe olmuştur. Yaşantı zenginliğinin arayışına değil, insanın yeryüzündeki konaklanışına dönerek o dilin nasıl kurulabildiğini öne çıkarmıştır. Deneyimlediği hayat ise işte bunun filizlerinden yazısının/anlatısının rengini oluşturur.DOĞU, ANLATISININ NİRENGİ NOKTASI!Onun Doğu’ya dönük yüzünde de insanın binbir rengi vardı. Hakkari bir sürgün yurduydu. Orada geçen bir mevsimlik ömrü Edgü’nün yazın evreninde kendi dilini, benliğini bulmasında oldukça önemli izler bırakmıştır.Önce, Kimse (Ocak 1976) ile arayışının sesini getirmişti bize. Dağ başındaki Pirkanis’ten yansıyan bir sesti anlatılan. Acı ve hüzün dolu insan-köy gerçeğine hem içeriden hem de dışarıdan bakabilen deneysel bir anlatıydı bu.İnsanın insanla, doğayla, benliğiyle serüveninin tanıklığına götürüyordu bizi. Bir de yazmak eyleminin tanıklığı... Hatta, bu sancılı debelenişin uçlandığı noktalar yansıyordu anlatılarına. Anlatılan ya da anlatılacak olan her öyküde bir arayışın, sorgulayışın sürüklenişi de vardı.Yazan, anlatanla (birinci ses); dinleyen, soran, sorgulayanın (ikinci ses) git-gelinde yaşanılanlar... Edgü’nün bu sürgünlüğünün tanıklığında kaçış izleklerini, savruluşları, geriye dönüşleri, yalnızlığın burgacındaki çözülmeleri; köy/kır/insan gerçeğiyle yüz göz oluşun izlenimlerini buluyoruz.Edgü, ne yana bakıyorsa, kendi ışığını düşürüyor önce. Felsefi bir söylemi var. Doğu bilgilerine özgü bir söyleyiş; anlayan, anlamlandıran; tüm bunları yazıya dönüştüren bir bakış. Tüm bunların ardında Doğu’ya, kırsal kesim gerçeğine, insan(ın)a bakışı değiştiren bir yan var. Batı’yı bilen, Batı’da yaşayan bir aydının/yazarın getirdiği yepyeni bir bakıştır bu. Çekincesizce bunu ortaya koyuyor, Edgü.Hakkari’de Bir Mevsim’e (Şubat 1977) kapı aralayan bu anlatı Edgü’nün insana/hayata bir kazıbilimci, bir simyacı gibi baktığının göstergesiydi, bence. Hakkari’de Bir Mevsim’i, Göksun ile Andırın arasındaki bir dağ köyünde, günlerce kar altında kaldığımız bir gece, içinde meşe ve ardıç odunlarının yandığı soba başında, derin yürek burkulmalarıyla okumuştum.İki adım ötemde yaşanılan gerçeklere dönüp bakabilmemde; bu tembel, fesat, bencil insanlara inancımı yitirdiğim bir anda; “dur”, demişti Edgü; “tanı, anla ve iletişim kurmayı dene”, sen bunu beklersen kaybedersin/yanılırsın... “onların dilinden konuşmayı dene”...Sonra, Yaban’ı (Yakup Kadri) okumaya çalışmıştım. Aydının “yüzyıllık yabancılık”ının nedenlerini sorgulamaya götürüyordu Yakup Kadri de Edgü gibi.Tatar Çölü’nü (Dino Buzzati), Zamanımızın Bir Kahramanı’nı (Lermontov), Dalyan’ı (Güven Turan) okuduğum günlerde Kimse’nin ve Hakkari’de Bir Mevsim’in izleğinde gitmiştim. “Bütün kazazedelere, sürgünlere önerilecek taş basması el kitabı”, diyordu içimdeki ses. İnsan kokusunu duyumsatan bir yan vardı Edgü’nün anlattıklarında.Sonra... Kitaplar kitapları izledi; Bir Gemide (1978), Çığlık (1982). Araya denemeler girdi: Ders Notları (1978), Yazmak Eylemi (1980), Şimdi Saat Kaç (1986)... Bu kez, Edgü’nün yazın evreninin sırlı bir yanını ortaya çıkaran bir başka anlatısı karşılıyordu bizi: Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı (1988).Edgü’nün yazınsal söyleminin öylesine yalın, ustaca; öylesine insanca bir bakış üzerine kuruluşuna şaşmadım. Sizi alıp götüren, yaşatan, insansal olanları duyumsatan bir yan vardı. “Çakır’ın Öyküsü”nü soluğunuzu tutarak, sözcüklerin tınısını duyarak okuyordunuz./Archive/2021/2/19/000556280-ic1.jpgDOĞU GİZEMİNE DÖNÜŞDoğu Öyküleri (*) yukarıda imlediğim açılımı kapsayan öykülerden oluşuyor. Hem biçimde, hem söyleyişte, hem de anlatıların dilsel örüntüsünde olabildiğince yalınlık var. Edgü’ye yakıştırdığımız kazıbilimci nitelemesinin onun söz ve anlatı dünyası için ne denli geçerli olduğunu bu anlatılarında daha iyi görebiliyoruz.Onun 1964’teki sürgünlük yurdundan çıkıp gelen bu öykülerin izleklerine, kişilerine, dünyalarına önceki uzun anlatılarında rastlamıştık. Genel çevreyi, mekân-kişi belirlemelerini, izleksel yapıyı biçimleyen öykülemeyi, gerçekliklerin yansıtılma durumlarını değişken bir yapı üzerine kuruyor, Edgü.Yazarın dilsel tutumundan yola çıkarak, bu gerçeklerle kurulan dünyanın yazınsal düzlemdeki “sahi”liğine uzanan eksene baktığımızda; Doğu Öyküleri öykücülüğümüze yepyeni bir söyleyişi/bakışı getirdiğini söyleyebiliriz.Öykülerin dünyasına girdiğinizde; adeta siz de soluk alır, siz de yaşarsınız anlatılanlarda. İnsan kokusunu hissetmek, insan sesini duymak, insanın hayata bilgece bakışının yurdunu tanımak istediğinizde açıp okuyabileceğiniz öykülerdir bunların her biri.YAZININ/KURMACANIN GERÇEKLİĞİEdgü, anlatısını; anlatıcının yaşadıklarına, tanıklıklarına dayandırarak; İnsana/yaşama dair gerçeklikleri yazının gerçeğinde yeniden kurar. Bunu, anlatının açılımsal boyutlarıyla, “sınırlı ve bireysel” durumlardan yola çıkarak yansıtır.Onun her bir öyküsünde “İnsanlığın özüne” dönük bir serüvenin, tanıklığın, ‘an’ın, ‘durum’un yankılarını buluruz. Doğu Öyküleri, bu anlamda, bize kuşatıcı bir evreni sunuyor. Sözü edilenlerin ardındaki ‘sır’lananlara dönük bir yolculuğa çıkarsınız. Edgü’nün bu tanıklığı, yazının kurtarıcı işlevini bir kez daha sorgulamamızı da gündeme getirir.Edgü, Kaçkınlar’ın (1959) ikinci basımının (1987) “Sonsöz”ünde şunları söylüyordu:“Bizler, 1950’lerde yazmaya başlayanların önemli bir çoğunluğu, bireyselliğimizi/kişiliğimizi üslupta da aradık. Üslubun yaşla, yazarlık deneyimleriyle geleceğini düşünmeden. Oysa yaşamı keşfetmek istiyorduk bizler. İçinde yaşadığımız toplumsal baskıların, vurdum duymazlığın ötesindeki yaşamı. Gerçek (dediğimiz) yaşamı.”Evet, onun Doğu Öyküleri’yle geldiği yer; o gerçek dediği yaşamın/yazının tanıklığıdır. Edgü’nün bu süreçte önemli bir yolu katettiğini söylemek istiyorum. O, bizi, büyülü/sırlı bir dünyaya “hoş vakit geçirmek” için götürmüyor. İnsanın gerçeğini, insana, yazının gerçeğiyle kurarak anlatıyor.“Bellekte oluşur yazarın yansıttığı gerçeklik, unutma.Unutmadım.” (Ders Notları) sözüne her dem sadık kaldığının bir nişanesidir Doğu Öyküleri.(*) Doğu Öyküleri / Ferit Edgü / 1995 / Yapı Kredi Yay. / 69 s.; yeni basım: 2018 / Alfa Yay. / 93 s. Feridun Andaç / Cumhuriyet Kitap Eki

Uzman erbaşlarıilgilendiren kanun teklifi TBMM'de kabul edildi

Uzman erbaşları ilgilendiren kanun teklifi TBMM'de kabul edildi Uzman erbaşları ilgilendiren hükümleri içeren kanun teklifi TBMM'de kabul edildi. Buna göre, tecrübelerinden daha uzun süreli ve etkin bir şekilde yararlanılması amacıyla uzman erbaşların emeklilik yaş haddi 55 olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Teklifle, Sağlık Bilimleri Üniversitesinde uzmanlık eğitimi gören misafir askeri personele, aynı yerde eğitim görenlerde olduğu gibi ödeme yapılacak. Bakaya ve yoklama kaçağı suçlarında özür olarak kabul edilen durumlar, kanunda belirtilen mazeretlerle sınırlı tutulacak. EMEKLİLİK YAŞ HADDİ 55Tecrübelerinden daha uzun süreli ve etkin bir şekilde yararlanılması amacıyla uzman erbaşların emeklilik yaş haddi 55 olacak. Seferin gereği olarak lüzum görülmesi ve sağlık durumlarının elverişli olması halinde uzman erbaşlar, 60 yaşına kadar en gençlerinden başlanarak orduya alınabilecek. ARABULUCULUK KOMİSYONLARINDA GÖREV YAPABİLECEKTSK'de zor koşullarda görev yapmasına rağmen yalnızca emeklilik hakkını elde edinceye kadar kısa süreliğine devlet memuru olarak görev yapan uzman erbaşların da emsallerinin aldığı emekli aylığını almalarını amaçlıyor. Hukuk sınıfı subaylar, arabuluculuk komisyonlarında görev yapabilecek. Sağlık hizmetleri tazminatı ödenmesinin personele ek fayda sağlaması yerine hak kaybına sebep olması nedeniyle değişikliğe gidiliyor. Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği kurulacak. Seferberlik ve Savaş Hali gibi konularda Genelkurmay Başkanı’nın vereceği kararları Milli Savunma Bakanı karar verecek.  İHA

DEVA Partisi'nden Ali Babacan'ıhedef alan Kurucular Kuruluüyesi hakkında açıklama

DEVA Partisi'nden Ali Babacan'ı hedef alan Kurucular Kurulu üyesi hakkında açıklama Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi'nden, Genel Kurucular Kurulu Üyesi Musa Malik Yıldırım'ın, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı hedef alan açıklamasının ardından açıklama geldi. DEVA Partisi Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, ''Siyasi Partiler Kanunu ve Parti tüzüğümüz çerçevesinde, konunun yetkili kurullarda görüşülmesi için gerekli süreç başlatılmıştır'' denildi. DEVA Partisi Genel Kurucular Kurulu Üyesi Musa Malik Yıldırım, “Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’ın HDP heyeti ile görüşmesi ve bir televizyon programında Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili sözleri asla kabul edilemez” dedi. Yıldırım, DEVA Partisi'nde kuruluş ilkelerinden uzaklaşıldığı için Babacan'ı 3 kez uyardığını aktardı.Yıldırım'ın, Babacan'ı hedef alan sözlerinin ardından DEVA Partisi Genel Sekreterliği'nden açıklama geldi.Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:''Partimiz Kurucular Kurulu üyelerinden Musa Malik Yıldırım bugün bir basın açıklaması yapmıştır. Açıklamada Partimiz tüzel kişiliği ve Genel Başkanımız hakkında mesnetsiz iddialarda bulunulduğu değerlendirilmiştir. Siyasi Partiler Kanunu ve Parti tüzüğümüz çerçevesinde, konunun yetkili kurullarda görüşülmesi için gerekli süreç başlatılmıştır.'' cumhuriyet.com.tr

Asistan hekimlerden kamuoyuna açık mektup: Hayatına son verme fikrine sürüklüyor

Asistan hekimlerden kamuoyuna açık mektup: Hayatına son verme fikrine sürüklüyor Asistan hekimler, çalışma şartları ve artan iş yüküne karşı açık mektup yayımladı. Hekimler, ''Son zamanlarda hekim ölümlerinin artışı biz asistan hekimleri kaygılandırmaktadır. Tıpta uzmanlık sınavı sonrası büyük hayallerle başladığımız uzmanlık eğitimini hayal kırıklığı ve tükenmişlik ile bitirmek zorunda kalıyoruz'' açıklamasını yaptılar. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın'ın yaşamına son vermesinin ardından yüzlerce asistan hekim açık mektup yayımladı.Asistan hekimler yayımladıkları açık mektupla, artan iş yükü ve ağır çalışma koşullarına karşı yetkililerin harekete geçmemesine tepki gösterdi.Asistan hekimlerin açıklaması şöyle:''36 SAATE VARAN SÜRELERDE ÇALIŞIYORUZ''''Son zamanlarda hekim ölümlerinin artışı biz asistan hekimleri kaygılandırmaktadır. Tıpta uzmanlık sınavı sonrası büyük hayallerle başladığımız uzmanlık eğitimini hayal kırıklığı ve tükenmişlik ile bitirmek zorunda kalıyoruz. Ortalama 10 taneyi bulan nöbet tutuyor, nöbet ertesi izin kullanmadan 36 saate varan sürelerde çalışıyoruz. Yalnız başımıza poliklinik yapıyor, nöbetlerde kimi zaman kendimizi yalnız (desteksiz) buluyoruz.''''TEHDİT EDİLİYORUZ''''Eğitim almak için burada bulunduğumuz gerçeği gözardı ediliyor, sadece hastanelerdeki iş gücü olarak görülüyoruz. Bu yoğun çalışma saatlerinden arda kalan zamanlarda akademik gelişimimiz için çaba gösteriyoruz. Yorulduğumuzu belirttiğimizde ise, eğiticilerimiz, yöneticilerimiz ve daha deneyimli diğer hekimler tarafından desteklenmiyoruz. Tam tersi yetersizlik düşüncelerimiz pekiştiriliyor. Buna karşılık itiraz etmek, eğitim hakkımızı savunmak için başvurduğumuzda eğitim alamamak, daha yoğun şartlarda çalışmak gibi uygulamalarla tehdit ediliyoruz.''HAYATINA SON VERME FİKRİNE SÜRÜKLÜYOR''''Uğradığımız mobbing bizi yalnızlaştırıyor, kendimize olan güvenimizi ve motivasyonumuzu kırıyor. Eğitim alabilmek adına bize yapılanlara boyun eğmek zorunda kalıyoruz. Bu durum mesleğimizin ve yaşımızın en verimli olabilecek zamanlarını yorgun ve umutsuz geçirmemize sebep oluyor. Bazılarımızı ise depresyona ve ilerisinde hayatına son verme fikrine sürüklüyor.''/Archive/2021/2/18/222620994-sisli-tweet.jpg/Archive/2021/2/18/222702134-dicle-tweet.jpg/Archive/2021/2/18/222737696-ege.jpg/Archive/2021/2/18/222813149-ufuk-tweet.jpg/Archive/2021/2/18/222849180-msku-tweet.jpg cumhuriyet.com.tr

Efes Avrupa'daçok farklı

Efes Avrupa'da çok farklı Anadolu Efes: 76 - Olympiakos: 53 Efes: 76 - Olympiakos: 53Salon: Sinan ErdemHakemler: Robert Lottermoser (Almanya), Mario Majkic (Slovenya), Uros Nikolic (Sırbistan)Anadolu Efes: Micic 9, Beaubois 11, Simon 5, Moerman 5, Sertaç Şanlı 2, Larkin 21, Anderson 4, Dunston 15, Singleton 2, Doğuş Balbay, Pleiss 2, MusaOlympiakos: Sloukas 7, Larentzakis 10, McKissic 7, Vezenkov 9, Ellis 3, Spanoulis 4, Martin 4, Printezis, Jenkins 4, Charalampopoulos, Jean-Charles 51. Periyot: 11-26Devre: 43-343. Periyot: 58-43 Basketbolda THY Avrupa Ligi'nin 25. haftasında Anadolu Efes, konuk ettiği Yunanistan ekibi Olympiakos'u 76-53 yendi.Bu sonuçla bir maçı eksik ev sahibi takım, 14. galibiyetini elde etti. Konuk ekip ise 14. kez mağlup oldu.Mücadelenin ilk çeyreğinde savunmada büyük ölçüde Anadolu Efes'i durduran Olympiakos, hücumda topu iyi paylaşarak pota altından skor üretti. Yunanistan temsilcisi, Sloukas'ın üç sayılık basketiyle birinci periyodu 15 sayılık farkla kapattı: 11-26.İkinci çeyreğe Larkin'in etkili performansıyla giren Anadolu Efes, savunmada ve hücumda toparlandı. Ev sahibi takım, 15-2'lik seri yakaladı ve 15. dakikada farkı 2 sayıya düşürdü: 26-28. Çeyreğin ikinci bölümünde top kayıpları yapan Olympiakos karşısında skor üretmeye devam eden lacivert-beyazlılar, 18. dakikayı 37-30 üstün geçti. Çeyrek boyunca yalnızca 8 sayı üreten Yunanistan ekibi karşısında etkili oyununu sürdüren Anadolu Efes, soyunma odasına 43-34 önde girdi.İkinci yarıya kısa oyuncularının skor katkısıyla iyi bir başlangıç yaparak başlayan Anadolu Efes, 25. dakikada farkı 15 sayıya çıkardı: 53-38. Zor atışlardan sayı bulmaya çalışan Olympiakos karşısında farkı koruyan lacivert-beyazlılar, final periyoduna 58-43'lük üstünlükle gitti.Son çeyrek düşük tempoda başladı. Hızlı hücumlarla basketler bulan Anadolu Efes, 35. dakika biterken farkı 22 sayıya kadar çıkardı: 69-47. Son bölümde rahat bir oyun sergileyen ev sahibi takım, karşılaşmaya sonradan dahil olan oyuncuların da sayılarıyla farkı 39. dakikada 25 sayıya yükseltti: 76-51. Anadolu Efes, maçı da 76-53 kazandı.Anadolu Efes'te Larkin'in 21, Dunston'ın 15 ve Beaubois'nın 11 sayısı galibiyette önemli rol oynadı.Sahadan mağlup ayrılan Olympiakos'ta ise sadece Larentzakis çift hanelere (10) ulaşmayı başardı. AA

Hulusi Akar'dan, NATO toplantısının ardından açıklama

Hulusi Akar'dan, NATO toplantısının ardından açıklama Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Akar, video telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda savunma, caydırıcılık konularının gündeme geldiği bilgisini paylaştı. Akar, Afganistan ile Irak’taki NATO’nun faaliyetlerinin ve küresel gelişmelerin konuşulduğunu aktardı. “Gara operasyonu esnasındaki şehitlerimize yönelik başta NATO Genel Sekreteri olmak üzere Müttefiklerimizin taziye dilekleri tarafımıza iletildi” diyen Akar, “DEAŞ, PKK/YPG/PYD ve FETÖ başta olmak üzere birçok terör örgütü ile mücadelemizin kararlılıkla devam ettiğini vurguladık” ifadelerini kullandı.''AÇIKÇA İFADE ETTİK''Terör örgütü PKK’ye yönelik icra edilen Pençe Kartal-2 Harekâtı’na ilişkin kısa bilgilendirme yaptıklarını söyleyen Akar, “Eldeki tüm imkânlar seferber edilerek icra edilen bu harekâtın, Irak’ın kuzeyindeki PKK tehdidinin boyutunu gözler önüne serdiğini, PKK’nin 13 vatandaşımızı vahşice katlettiğini, şehit ettiğini; PKK ile YPG’nin aynı terör örgütü olduğunun açıkça bir kez daha görüldüğünü açıkça ifade ettik. İlaveten NATO’nun Irak’taki misyonunun genişletilmesi çalışmaları sürerken PKK terör örgütünün, NATO misyonu önündeki en büyük engel olduğunu da dile getirdik” dedi.''YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ''Terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirten Akar, “Müttefikler güçlü olursa ittifakın da güçlü olacağını ifade ederek Türkiye’ye yönelik lisans kısıtlamaları ile yaptırım girişimlerinin ve tehditlerinin ittifakı zayıflattığını da açıkça müttefiklerimizin dikkatlerine getirdik. İki gün süren bu toplantının yapıcı ve olumlu bir havada geçtiğini söyleyebiliriz. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz” diye konuştu.  cumhuriyet.com.tr

Göztepe BaşkanıSepil, Fenerbahçe maçının hakemi Hüseyin Göçek'ten adil yönetim istedi

Göztepe Başkanı Sepil, Fenerbahçe maçının hakemi Hüseyin Göçek'ten adil yönetim istedi Göztepe Kulübü Başkanı Sepil, Fenerbahçe maçının hakemi Hüseyin Göçek'ten adil yönetim istedi Süper Lig'in 26. haftasında 21 Şubat Pazar günü deplasmanda Fenerbahçe ile karşılaşacak Göztepe'nin kulüp başkanı Mehmet Sepil, tüm isteklerinin müsabakanın hakemi Hüseyin Göçek'in adil bir yönetim sergilemesi olduğunu bildirdi.Sepil, yaptığı yazılı açıklamada, Türk futbolunda maçların ardından artık sporcuların performansının konuşulması ve değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.Bu hafta Fenerbahçe'ye konuk olacaklarını hatırlatan Sepil, şunları kaydetti:"Umarım bu hafta oynayacağımız karşılaşmada ve bundan sonra oynanacak tüm karşılaşmalarda hakemler yerine sadece futbol konuşulur. Tüm isteğimiz bu hafta Fenerbahçe ile oynayacağımız karşılaşmada Hüseyin Göçek’in adil bir yönetim sergilemesi ve futbolcular ile teknik adamların önüne geçmemesi. Adil yönetilecek bir maçın ardından hakemler değil futbolun güzellikleri konuşulur. Artık doya doya futbolun güzelliklerini konuşmak istiyoruz. AA

Sağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı

Sağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı Sağlık Bakanlığı, son koronavirüs tablosunu paylaştı. Tabloya göre, 7 bin 241 kişiye vaka, 640 kişiye koronavirüs hasta (Covid-19) tanısı konuldu. 83 kişi daha yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nun güncel verileri paylaşıldı.Türkiye'de koronavirüs nedeniyle 83 yurttaşın daha yaşamını yitirdiğini, 7 bin 241 kişiye vaka, 640 kişinin koronavirüs hastası olarak tespit edildiğini bildirdi. Koronavirüs nedeniyle 27 bin 821 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs vaka sayısı 2 milyon 616 bin 600'e yükseldi. Bugün iyileşen sayısı 7 bin 217 oldu.  AĞIR HASTA SAYISI BİN 187Tabloya göre, toplam test sayısı 31 milyon 981 bin 492, toplam ağır hasta sayısı bin 187, toplam iyileşen sayısı 2 milyon 504 bin 50, bugünkü test sayısı 115 bin 406 olarak kayıtlara geçti.Türkiye'nin 18 Şubat 2021 güncel koronavirüs tablosu şöyle:/Archive/2021/2/18/204837472-18-subat-korona-vaka-tablosu.jpg cumhuriyet.com.tr

Davutoğlu'ndan Erdoğan'a Gara tepkisi: Sorumluluk bizatihi sayın Cumhurbaşkanının

Davutoğlu'ndan Erdoğan'a Gara tepkisi: Sorumluluk bizatihi sayın Cumhurbaşkanının Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Genellikle geçmişte de oldu bugün de iktidar sahipleri iyi bir şey olduğunda bütün başarıları kendi üstlerine alıyorlar, olumsuz bir şey olduğunda devlete yüklüyorlar. Burada sorumluluk bizatihi Sayın Cumhurbaşkanının ve ilgili iktidarın yetkililerinindir" dedi. Davutoğlu, Ankara’da partisinin Kahramankazan ilçe kongresinde konuştu. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gara Operasyonu için yaptığı "Bu operasyonun sorumlusu başkomutan ve yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanından, askerinden polisine, istihbaratçısına kadar Türkiye Devleti'dir" açıklamasına tepki gösterdi.Davutoğlu, özetle şunları söyledi:''KİMSE MİLLİYETÇİLİĞİ SINAMASIN''Davutoğlu, ''Genellikle geçmişte de oldu bugün de iktidar sahipleri iyi bir şey olduğunda bütün başarıları kendi üstlerine alıyorlar, olumsuz bir şey olduğunda devlete yüklüyorlar. Burada sorumluluk bizatihi Sayın Cumhurbaşkanının ve ilgili iktidarın yetkililerinindir. Bütün bunları unutturmak için İçişleri Bakanı’nın yaptığı gibi hamaset yapmaya kalkarsanız, bu millet bu hamasete kanmaz. Kimse kimseye millilik, yerlilik, milliyetçilik dersi vermesin. Kimse kimseyi bu konuda sınamasın'' ifadelerini kullandı.''HALKIN GÜNDEMİ AŞ, İŞ''Peki Sayın Cumhurbaşkanı neden ikide bir müjde vermeye çalışıyor diyen Davutoğlu, ''Çünkü o da biliyor ki halk şu anda son derece vahim bir durumda. Halkın gündemi aş, iş, yoksulluk. Çiftçinin gündemi, bu kıştan sonra geleceği çalışma döneminde ne yapacağı. İşçinin gündemi, ayın sonunu nasıl getireceği ama Cumhurbaşkanı bu gündemi unutturmak için arka arakaya müjdeler veriyor, vermeye çalışıyor bir de umut vermeye çalışıyor'' dedi. ANKA

İYİParti'de istifa

İYİ Parti'de istifa İYİ Parti Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı Baki Eren görevinden istifa ettiğini bildirdi. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nın sosyal medya hesabında ise, ''Gençlik Kolları Bergama İlçe Başkanı Seyhan Şar ve Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı M. Baki Eren görevden alınmıştır" ifadeleri yer aldı. Eren, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, göreve geldiği günden bu yana İYİ Parti'nin İzmir'de gelişip güçlenmesi ve aynı zamanda önemli bir öğrenci kenti olan İzmir'in geleceğini aydınlatması için var gücüyle çalıştığını ifade etti. Kentte yapılması planlanan bir etkinlik hakkında bilgisi dahilinde olmadan yapılan yanlış içerik sonucunda haklı bir infial oluştuğunu belirten Eren, açıklamasında şu değerlendirmede bulundu: "İYİ Parti'mizin Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı olarak sahip olduğum başkanlık sorumluluğu gereğini yerine getirerek görevimden istifa ettiğimi bilgilerinize sunarım." ''GÖREVDEN ALINMIŞTIR''Öte yandan İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nın sosyal medya hesabında ise "Gençlik Kolları Bergama İlçe Başkanı Seyhan Şar ve Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı M. Baki Eren görevden alınmıştır" ifadeleri yer aldı.  cumhuriyet.com.tr

ABD'nin Oklahoma eyaletinde 'acil durum' ilan edildi

ABD'nin Oklahoma eyaletinde 'acil durum' ilan edildi ABD Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA), ABD Başkanı Joe Biden’ın Oklahoma eyaletinde kış fırtınası ve olumsuz hava şartları nedeniyle acil durum ilan ettiğini duyurdu. Amerikan medyasının meteoroloji birimine dayandırdığı verilerine göre, yalnızca geçen hafta 2 bin farklı sıcaklık rekoru kırıldı. ABD Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA), ABD Başkanı Joe Biden’ın Oklahoma eyaletinde kış fırtınası ve olumsuz hava şartları nedeniyle acil durum ilan ettiğini açıkladı. FEMA’dan yapılan açıklamada, “Başkan Joseph Biden, Oklahoma Eyaleti'nde bir acil durum olduğunu açıkladı ve 8 Şubat 2021'de başlayan ve devam eden şiddetli bir kış fırtınasından kaynaklanan acil durumlar nedeniyle müdahale çabalarını desteklemek için federal yardım emri verdi” ifadelerine yer verildi. 2 BİN FARKLI SICAKLIK REKORU KIRILDIAmerikan medyasının meteoroloji birimine dayandırdığı verilerine göre, yalnızca geçen hafta 2 bin farklı sıcaklık rekoru kırıldı. Öte yandan, Dallas-Fort Worth'te 1903 yılından bu yana en soğuk gün yaşandı, sıcaklık eksi 17 dereceye kadar düştü. ABD medyası, toplam 105 milyon Amerikalı ağır kış şartları altında yaşadığını belirterek, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin ülkenin yüzde 75'inin kar altında olduğunu açıkladığını aktardı. Teksas eyaletinde ise, kar fırtınası nedeniyle en az 21 kişi yaşamını yitirdi, milyonlarca kişi elektrik kesintileri ile mücadele ediyor. DHA

Almanya'da seçmen sayısında dikkatçeken düşüş

Almanya'da seçmen sayısında dikkat çeken düşüş Almanya'da 26 Eylül 2021'de yapılacak genel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip 60,4 milyon seçmen olduğu bildirildi. Bir önceki genel seçimin yapıldığı 2017 yılına göre 1,3 milyon azaldı. Federal Seçim Kurulu Başkanlığından yapılan açıklamada seçmen sayısının bir önceki genel seçimin yapıldığı 2017 yılına göre 1,3 milyon azaldığı, bu yılki seçimlerde 60,4 milyon seçmeninin oy kullanma hakkı bulunduğu ifade edildi.Seçmenlerin 31,2 milyonunun kadın ve 29,2 milyonun erkek olduğu belirtildi. AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter