Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 03.30.2025, 03:59 AM (GMT)

News - Haberler

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun cenaze programıbelli oldu

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun cenaze programı belli oldu Psikolog Doğan Cüceloğlu'nun yarın saat 12’de Levent Afet Yolal Camii’nde yapılacak törenin ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verileceği duyuruldu. Psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun cenaze programı belli oldu. Cüceloğlu’nun kitaplarını basan Kronik Kitap’ın Twitter hesabından yaptığı duyuruya göre, Cüceloğlu 18 Şubat Perşembe (yarın) saat 12’de Levent Afet Yolal Camii’nde yapılacak törenin ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek.83 yaşındaki Doğan Cüceloğlu, dün İstanbul Beşiktaş’taki evinde, ilk belirlemelere göre düşerek yaşamını yitirmişti. Cüceloğlu'nun kesin ölüm nedeni, Adli Tıp incelemesinden sonra belli olacak. cumhuriyet.com.tr

Öldürülen aileninşüphelisi, kocanın ilk eşinden olan oğluçıktı

Öldürülen ailenin şüphelisi, kocanın ilk eşinden olan oğlu çıktı Eskişehir’de İlkay-Emel Tokkal çifti ile 4 yaşındaki çocukları Ali Doruk'un evlerinde bıçaklanarak öldürülmeleriyle ilgili İlkay Tokkal'ın ilk eşinden olan Buğra Can Tokkal'ın da aralarında olduğu 3 şüpheli gözaltına alındı. /Archive/2021/2/17/123704363-aile.jpgİlkay Tokkal ile ikinci evliliğini yapan Emel Tokkal'ın İzmir'de yaşayan kızı Beyzanur Kayaalp, dün telefonla annesine ulaşamayınca polisten yardım istedi. İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri telefon dükkanları bulunan İlkay-Emel Tokkal çiftinin, yeni taşındıkları Odunpazarı ilçesi Deliklitaş Mahallesi Hamamyolu Caddesi’ndeki bir apartmanın 5’nci katındaki evine gitti. Kapının kapalı olması üzerine polis ekipler, çilingir yardımıyla içeri girdi. Evde, İlkay Tokkal (42) ve Emel Tokkal (41) ile çocukları Ali Doruk bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. İlkay Tokkal’ın 7, Emel Tokkal ve Doruk’un 3’er kez bıçaklandığı saptandı./Archive/2021/2/17/123725753-oldurulen-ailenin-suphelisi-kocanin-ilk-esinden-olan-19-yasindaki-oglu-cikti-5116dhaphoto7.jpgKAPIDA ZORLAMA OLMAMASI TANIDIK ŞÜPHESİNİ DOĞURDUCinayetin ardından hemen araştırma başlatan Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, çevredeki MOBESE ile güvenlik kameralarının görüntülerini incelemeye aldı. Polis ekiplerince evde yapılan incelemede İlkay Tokkal’ın eşi ve çocuğuyla birlikte önceki akşam cep telefonu dükkanını kapattıktan sonra eve geldikleri, yemek sipariş verip yedikleri, kapıda herhangi bir zorlama olmadığı belirlendi. Bunun üzerine katil zanlısının tanıdık biri olma ihtimali üzerinde duruldu.Polis, apartmanın giriş katında iş yerleri bulunan çiftin komşuların ifadesine de başvurdu. Komşulardan biri Tokkal çiftinin 1 hafta önce taşındıklarını, olay gecesi duydukları sesleri, eşya yerleştirme zannederek, önemsemediklerini anlattı. Komşular polise, “O gün çekyat sesleri duyduk. Bir hafta oldular bu eve taşınalı. Biz ‘yerleşiyorlar’ diye düşündük. Çok ses geldi, eşyaların sesleri. Sonrasında kapı sertçe çarpıldı ve biri koşar adımlarla aşağı indi. Böyle bir şey olabileceği aklımıza gelmedi” dediler.İKİSİNİN DE İKİNCİ EVLİLİĞİ Yapılan araştırmalar sonunda İlkay Tokkal ile Emel Tokkal'ın ekinci evliliklerini yaptığı belirlendi. Bu bilgiden yola çıkan polis ekipleri, şüpheli olarak tespit ettikleri İlkay Tokkay'ın ilk eşinden olan 19 yaşındaki oğlu Buğra Can Tokkal ile Mehmet Şerif B. ve Ersin D.'yi sabaha karşı saklandıkları adreste yakalayarak, gözaltına aldı. cumhuriyet.com.tr

LGBT+ Tarihi: Hikayeleri dahaçok bilinmesi gereken LGBT+ sporcular

LGBT+ Tarihi: Hikayeleri daha çok bilinmesi gereken LGBT+ sporcular Şubat, LGBTİ+ Tarihi ayı. Bu ay nedeniyle, kendi branşlarında tarihe geçmiş ancak hikayeleri fazla bilinmeyen altı LGBTİ + sporcunun hayatı mercek altına alınıyor. BBC SportŞubat, LGBTİ+ Tarihi ayı. Bu ay nedeniyle, kendi branşlarında tarihe geçmiş ancak hikayeleri fazla bilinmeyen altı LGBTİ+ sporcunun hayatı mercek altına alınıyor.Bu isimler arasında bilinen ilk İngiliz trans kadın sporcu, bir Wimbledon şampiyonu, Amerikan Futbolu Ligi oyuncusu ve kendi branşındaki yönetici kuruluşa başarılı bir şekilde meydan okuyan bir atlet de yer alıyor.İşte hikayeleri daha geniş kitlelerce bilinmesi gerektiğini düşündüğümüz altı LGBTİ+ sporcu:Uyarı: Bu makale intihar, uyuşturucu kullanımı ve cinsel suistimal gibi diğer konulara atıflar içerir.1. PANAMA AL BROWNBBC SportPanama Al Brown olarak daha iyi bilinen Alfonso Teofilo Brown, Latin Amerikalı ilk dünya şampiyonu boksör olma unvanını taşıyor ve kendi sıkletinde tarihin en büyük sporcularından biri olarak kabul ediliyor.Brown, inanılması güç bir başarıya imza atarak, kariyeri boyunca nakavtla 59 dövüş kazandı ve altı yıl boyunca hafif sıklette dünya şampiyonu oldu.Brown, 1902'de Panama'da Afrikalı ve Karayipli göçmen bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya geldi.Annesi temizlikçilik yapıyordu. Babası ise Brown henüz 13 yaşındayken hayatını kaybetti. Brown, henüz çok gençken Panama Kanalı Bölgesi'nde çalışıyordu ve ABD askerlerinin boks yaptığını görünce bu spora başlamaya karar verdi.Brown 20 yaşında profesyonelliğe geçti ve ertesi yıl New York'ta kendi ülkesi dışındaki ilk maçını kazandı. Daha sonra bu şehre taşındı.Brown, Amerika'da üç yıl boyunca boks yaptıktan sonra 1926'da ilk kez Paris'te maça çıktı. Bu şehri çok sevdi ve taşınmaya karar verdi.Brown, 1929'da New York'ta 15 rauntluk bir maçın sonucunda İspanyol Gregorio Vidal'ı yenerek, Latin Amerikalı ilk dünya şampiyonu oldu. Bu zafer onu Panama'da kahramanlığa, Latin Amerika genelinde de üne kavuşturdu.Getty ImagesBrown, artık Paris'te de bilinen bir boksör olmuştu. 1929 ile 1934 yılları arasında Avrupa'da 40 maça çıktı.Hayatının büyük bölümünü Fransa'nın başkentinde geçirdi. Hayatına dair bilinenlere göre, yedi dil konuşabiliyordu. Partilere gitmeyi sevdiği için Fransızlar tarafından da çok seviliyordu.Kabarelerde de sahne aldı. Bazı önemli gösterilerin dans ekibinde yer aldı.Ancak, Brown'u sevmeyenler de vardı. Brown, spor hakkında fazla bir bilgisi olmasa da menajerliği yapan Fransız yazar Jean Cocteau ile birlikteydi.Brown'ın cinsel yönelimine dair söylentiler yayıldıkça, maçlarına sırf alay etmek ve yüzüne tükürmek için gelenler olmaya başladı. Hatta bir maçın ardından seyirciler tarafından feci şekilde dövüldü.Bu dönemlerde yalnızca cinsel yönelimi değil, teninin renginden dolayı da ırkçılığa maruz kalıyordu.Getty Imagesİkinci Dünya Savaşı başladıktan sonra New York'a döndü ve Harlem'deki kabare kulüplerinde iş bulmaya çalıştı ancak başarılı olamadı.Tekrar boksa döndü ancak artık gücünü kaybetmişti. 1942'de kokain kullanmaktan tutuklandı ve bir yıllığına Panama'ya sınır dışı edildi.Brown, 40'lı yaşlarında Harlem'e geri döndü ve maç başına 1 dolara boksa yeni başlayanların antrenman partneri olarak çalışmaya başladı.Brown, 1951'de 48 yaşındayken tüberkülozdan öldü. Ölümünün hemen ardından ilk etapta Harlem'deki küçük bir mezara defnedildi. Daha sonra bazı boks tutkunları naaşının Panama'ya götürülmesi için bağış kampanyası düzenledi.2. DUTEE CHANDBBC Sport1996 yılında doğan Dutee Chand, Olimpiyat Oyunları'nda 100 metre finalinde yarışmaya hak kazanan üçüncü, Dünya Gençlik Oyunları'nda finale ulaşan ilk Hint kadın olmayı başardı. Ayrıca iki Asya Oyunları gümüş madalya kazandı. Üstelik Hindistan için yarışan ve eşcinsel olduğunu açıklayan ilk atlet olma unvanına da sahip.Chand, Odisha eyaletinin Jajpur bölgesindeki yoksul bir bölge olan Chaka Gopalpur'da büyüdü. Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin eşcinsellerin cinsel ilişkide bulunmasını suç olmaktan çıkarmasından bir yıl sonra, 2019'da eşcinsel olduğunu açıkladı. Bu açıklamasıyla yalnızca ailesinin değil, yaşadığı köydekilerin de tepkisiyle karşılaştı.Chand'ın babası, Times of India'ya kızının ilişkisinin "ahlaksız ve etik dışı" olduğunu ve "köylerinin itibarını yok ettiğini" söyledi.Getty ImagesAnnesi de, "Bu tür şeylere izin vermeyen geleneksel Odia dokumacı topluluğunun üyesiyiz. Akrabalarımızın ve toplumun yüzüne nasıl bakarız" dedi.Ancak medyanın ilgisi Chand için yeni değildi. 2014'te 18 yaşındayken testosteron seviyeleri nedeniyle Milletler Topluluğu Oyunları'ndan diskalifiye edilmişti.800 metre koşunun efsane ismi Güney Afrikalı Caster Semenya'da da olduğu gibi, Chand'ın doğal testosteron seviyeleri erkeklerde tespit edilen düzeylerdeydi. Bu durum cinsel gelişim farklılığı (DSD) olarak biliniyor.Chand, spor müsabakalarından geçici olarak uzaklaştırılması nedeniyle 2014 yılında Milletler Topluluğu ve Asya Oyunları'nda yarışamadı.Uluslararası Atletizm Federasyonu ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından öngörülen "düzeltici" tedaviye (hormon baskılama tedavisi) tabi olmayı reddetti.Getty ImagesChand Olimpiyatlar'da 100 metre yarışında yer almaya hak kazanan üçüncü Hint kadın olduBundan bir yıl sonra ise Chand, bu kurallara meydan okuyan ilk atlet oldu.Bu kez kurallar geçici olarak askıya alındı ve Chand da yeniden pistlere döndü. Semenya'nın yaptığı başvuru ise reddedildi.Chand, 2018'de yaptığı bir açıklamada, Rio Olimpiyatları'nda Semenya ile tanıştığını ve kendisini "yakın arkadaşı" gibi hissettirdiğini anlattı.Chand, "Bana dava hakkında endişelenmememi ve spora odaklanmamı söyledi. Savaşımın sona ermesine sevindim, ancak onunki bitmedi" dedi.2019'da Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) bu tartışmalı kuralın devamı lehinde karar verdi.Bu da Semenya'nın durumunda olduğu gibi, DSD tespit edilen sporcuların 400 metre, 400 metre engelli, 800 metre ve 1500 metre yarışlarında yer almak istemeleri halinde hormon ilaçları kullanmaları gerektiği anlamına geliyor.Ancak kısa mesafe koşucusu olan Chand bu kuraldan muaf tutuldu. Chand Semenya'ya 2015 yılında açtığı temyiz duruşmasında davasını savunan savunma ekibiyle çalışmasını önerdi.Koronavirüs salgını sırasında Chand, köyündeki insanlara yiyecek ve hijyenik ped dağıtmak gibi yardım çalışmalarında yer aldı.Ayrıca köyünde bir atletizm akademisi açmayı planlıyor ve Vogue'a yaptığı açıklamada, "Koşmak isteyen başka bir çocuğun da benim gibi çıplak ayakla koşmasını istiyorum" dedi.2014 Milletler Topluluğu Oyunları'ndan yasaklanmasına rağmen, Chand, yakın zamanda Birmingham 2022 Oyunlarında LGBT sporcuların dört elçisinden biri olarak ilan edildi.3. ROBERTA COWELLBBC Sport1918 doğumlu yarış pilotu Roberta Cowell, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş pilotluğu yapmış ve cinsiyet geçiş ameliyatı geçirdiği bilinen ilk İngiliz trans kadındı.Cowell'in babası, Kraliçe İkinci Elizabeth'in babası Kral Altıncı George'un doktoru Tümgeneral Sir Ernest Marshall Cowell'dı.Hayatının erken dönemlerinde arabalarla ve yarışlarla ilgilenmeye başladı. Biyografisin, "Bu benim varlığımın her şeyiydi ve neredeyse asıl amacıydı" dedi.Cowell, 16 yaşında okulu bıraktı ve daha sonra İngiliz Hava Kuvvetleri'ne katıldı. Ancak savaş pilotu olma arzusu ilk aşamada başlangıçta uçak tutması yüzünden gerçekleşemedi.Bunun yerine 1936'da University College London'da mühendislik okumaya başladı ve burada motor yarışlarına olan ilgisini de devam ettirdi.Cowell, tamirci tulumu girerek Brooklands yarış pistinde araba servis alanlarına giriyordu. Bu çabası karşılık buldu ve 1939'da Antwerp Grand Prix'sinde yarıştı.23 yaşında Cowell, yarış arabası sürücüsü Diana Zelma Carpenter ile evlendi ve çiftin iki kızı oldu.İkinci Dünya Savaşı sırasında Cowell, geçici olarak Hava Kuvvetleri'ne döndü. 1944'te uçağı düştükten sonra yakalandı ve Alman savaş esirleri kamplarında beş ay geçirdi.Getty ImagesCowell, savaş kamplarında tutuklu kaldığı süre boyunca diğer mahkumlara otomotiv mühendisliği öğretti ve iki kez kaçma girişiminde bulundu, başarısız olunca hücre hapsinde birkaç hafta geçirdi.Cowell savaştan sonra da yarışmaya devam etti. Ancak içinde yaşadığı beden onu giderek daha mutsuz ediyordu. 1950'de hala bir erkek olarak yaşamasına karşın giderek daha yüksek dozlarda östrojen hormonu alıyordu.Falloplasti (penise benzer bir organ oluşturma) yaptıran ilk trans erkek olan doktor Michael Dillon ile tanıştı. Dillon, ameliyatla Cowell'ın testislerini aldı. O dönemde bu ameliyat İngiltere'de yasal değildi.Bu, Cowell'in bir jinekologdan interseks olduğunu belirten bir belge almasına olanak tanıdı. Böylece cinsiyetini kadın olarak belirten yeni bir doğum belgesi almayı başardı.Getty ImagesCowell 1954'te Picture Post'a konuşan Cowell, pek çok ülkede dikkatleri üzerine çekmişti. Otobiyografisinde ise "Fiziksel, psikolojik# organsal ve yasal olarak" demişti1951'de Cowell, Britanya'da vajinoplasti (******* dokusundan ****** yapımı) yaptıran ilk kişi oldu. Bu ameliyat, plastik cerrahinin kurucusu olarak kabul edilen ve daha önce sadece kadavra üzerinde bu prosedürü uygulayan Sir Harold Gillies tarafından gerçekleştirildi.Cowell, bundan sonra motor sporlarına geri döndü ve 1950'li ile 1960'lı yıllar boyunca yarışmaya devam etti.Cowell, 2011 yılında 93 yaşındayken Londra'nın güneybatısında yanlız yaşadığı evde hayatını kaybetti. Kendi isteği doğrultusunda ölümü duyurulmadı. Boşanmasının ardından on yıllardır görmediği kızları ölümünden, iki yıl sonra yayımlanan bir haberle haberdar oldu.4. FREDA DU FAURBBC Sport"Yeni Zelanda'da evli olmadan tırmanış yapan ilk kadındım ve bunun sonucu olarak pek çok eleştiri aldım. Ta ki dağcılık camiasında ün kazanana kadar. Ondan sonra yaptığım her şey çok iyi karşılandı."1882'de Sidney'de doğan Freda du Faur, 1910'da Yeni Zelanda'nın en yüksek dağı olan Cook Dağı'na tırmanan ilk kadın Avustralyalı dağcıydı.Du Faur, kendi kendine kaya tırmanışını öğrendiği Ku-ring-gai Chase Ulusal Parkı yakınlarında büyüdü. Hemşirelik yaptığı sırada teyzesinden kendisine miras kaldı ve bu sayede hem seyahat etmeye hem de tam zamanlı olarak dağcılık yapmaya başladı.Du Faur, Cook Dağı'na tırmanmaya hazırlığını Sidney'deki bir enstitüde yaptı. Burada daha sonra sevgilisi olacak olan antrenör Muriel Cadogan ile tanıştı.Du Faur 3 Aralık 1910'da Peter Graham ve erkek kardeşi Alec'in rehberliğinde 3 bin 760 metre yüksekliğindeki Cook Dağı'na o dönem için rekor bir süre olan altı saatte tırmanan ilk kadın oldu.Tırmanıştan sonra Du Faur, "Zirveye ulaştım. Kendimi çok küçük, çok yalnız hissediyorum ve dokunsan ağlayacak gibiyim" dedi.Sonraki yıllarda, aralarında Yeni Zelanda'nın en yüksek ikinci dağı olan Tasman ile daha sonra kendi adının verileceği bir başka dağ da dahil olmak üzere birçok noktaya tırmanış gerçekleştirdi.Du Faur, 1914'te İngiltere'ye taşındı ve Cadogan ile birlikte yaşadığı Bournemouth'da Cook Dağı'na tırmanma macerasını anlattığı bir kitap yazdı.1929'da Cadogan sinir krizi geçirdi ve Du Faur onu bir akıl hastanesine yatırmaya çalıştı.Ancak bu süreçte her ikisi birden hastaneye yatırıldı. İkisine de ilaç verildi ve kendi rızaları dışında ayrı ayrı tutuldular. O dönemde erkek eşcinselliği yasadışı; lezbiyenlik ise psikolojik bir bozukluk olarak sınıflandırılıyordu.Sonunda Cadogan Sydney'e geri gönderildi ve geri dönüş yolculuğu sırasında gemide intihar etti.Cadogan'ın ölümünden sonra Du Faur hastaneden taburcu edildi. Ailesiyle birlikte yaşamak için Avustralya'ya döndü, ancak kendisine gelemedi ve uzun süre depresyonda kaldı.Du Faur 1935'te kendini öldürdü ve ailesi onu işaretsiz bir mezara gömdü. 2006 yılında mezarına anısına bir plaket eklendi.Du Faur'un adını taşıyan Freda Dağı'nın yanı sıra bugün Yeni Zelanda'da Muriel Cadogan'ın adını verildiği bir zirve de bulunuyor.5. JERRY SMITHBBC Sport"Ateşle oynamak kendini yakanlar için kötüdür. Geri kalan bizler içinse büyük bir keyiftir."1943'te Oregon'da doğan Jerry Smith, 13 sezon boyunca Amerikan Futbolu Ligi'nin (NFL) Washington Redskins'in formasını giydi. Smith, futbolu bıraktığında kendi pozisyonunda en fazla gol atan oyuncu olma unvanını elinde tutuyordu.43 yaşındaki AIDS nedeniyle hayatını kaybeden Smith, yaşarken eşcinsel olduğunu gizlemişti.Smith, 1965 NFL seçmelerinin dokuzuncu turunda şimdi Washington Football Team olarak adlandırılan Washington Redskins tarafından seçildi. Zamanının en iyi oyuncuları arasında gösteriliyordu.Smith'in oynadığı pozisyona ait gol rekoru ancak 2003 yılında kırıldı.Getty ImagesJerry Smith Washington'da 13 sezon forma giydiSmith 1975'te emekli olduktan üç yıl sonra eşcinsel olduğunu açıklayan ilk NFL oyuncusu olan takım arkadaşı David Kopay ile kısa bir birliktelik yaşadı.Kopay, otobiyografisinde Smith ile yaşadıklarını takma isim kullanarak anlattı. Smith ise Kopay ile bir daha asla konuşmadı.Smith, bir süreliğine erkek kardeşi eşcinsel olduğunu açıklayan NFL efsanesi Vince Lombardi'nin çalıştırdığı takımda oynadı.Lombardi, takım içerisinde herkese hoşgörü gösterilmesini sağlamak için büyük çaba sarf etti. Smith'e cinselliğini bildiğini ve kabul ettiğini söylediği de öne sürüldü.Ölmeden kısa bir süre önce Smith şunları söyledi: "Bir insanın hayatında aradığı her önemli şeyi Koç Lombardi'de buldum. Bizi erkek yaptı."Getty ImagesKamplarda Smith'le sık sık aynı odayı paylaşan Owens, Smith'in korku içinde yaşadığını ve insanların onun eşcinsel olduğunu bilmeleri halinde kariyerinin mahvolacağından endişe ettiği için bunu asla açıklayamadığını söyledi.1986'da Smith, kendisine AIDS teşhisi konulduğunu açıklayan ilk profesyonel sporcu oldu. İki ay sonra öldü.Ölümünden birkaç hafta önce, Washington Post'a verdiği mülakatta Orta ABD'deki insanların, AIDS'e herkesin, hatta bir NFL oyuncusunun dahi yakalanabileceği gerçeğiyle yüzleşebileceğini ifade etti.6. BILL TILDENBBC Sport"Tenis bir spordan fazlasıdır. Bir sanattır, bale gibi. Veya bir tiyatrodaki performans gibi. Korta çıktığımda Anna Pavlova veya Adelina Patti gibi hissediyorum."1893 doğumlu Bill Tilden, üçü Wimbledon ve yedisi ABD Açık olmak üzere 10 Grand Slam şampiyonluğu kazandı.On yıldan fazla bir süre tenisin en önemli ismi oldu. Altı yıl boyunca girdiği her büyük turnuvayı bir noktada kazandı. Ayrıca eşcinsel olduğunu açıklayan bir sporcuydu.1929'da Tilden, tek bir Grand Slam etkinliğinde 10 finale ulaşan ilk erkek oyuncu oldu. Bu rekor, Roger Federer tarafından ancak 2017'de kırıldı.Tilden, Philadelphia'da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Küçüklüğünde tenis oynadı, ancak bu sporu ciddiye alması 20'li yaşlarının başında başladı.22 yaşına geldiğinde, hem annesini hem babasını hem de ağabeyini kaybetmiş, ağır bir depresyon geçirmişti. Tenis onun bununla başa çıkmasına yardımcı oldu.Tilden, 1920'de Wimbledon'u kazanan ilk ABD'li oldu. Ertesi yıl tekrar şampiyon oldu kazandı ve bunun "çok kolay" olduğunu söyledi. Bu nedenle sonraki üç herhangi bir yıl turnuvada yarışmadı.1930 yılında 37 yaşındayken, teklerde Wimbledon şampiyonu olan en yaşlı erkek oldu. Ertesi yıl, Tilden, para kazanmak için profesyonel olarak oynamaya başladı ve 50'li yaşlarına kadar profesyonel turnuvalara devam etti.Getty ImagesBoyu nedeniyle "Big Bill" lakabı takılan Tilden 1920-25 arasında dünyanın bir numarasıydı. O dönemde üst üste altı yıl ABD şampiyonu olduAncak Tilden 1946'da tutuklandı ve "bir çocuğun suç işlemesine yardımcı olmaktan" suçlu bulundu. Tilden ise tüm bu suçlamaları reddetti.Ağır şartlı tahliye koşulları altında serbest bırakıldı. Bu, beş yıl sürdü ve tenis dünyası onunla arasına mesafe koydu.Tilden, artık özel ders vererek para kazanamaz hale gelmişti.Tilden, 1949'da 16 yaşındaki bir otostopçunun cinsel organına dokunduğu gerekçesiyle tutuklandı ve 10 ay hapis yattı.Getty Images1920'de ABD spor dünyasının en önemli figürlerinden biri olan Tilden, eşcinselliğini açıkça yaşıyorduGiydiği hükümlere rağmen, 1950 yılında hapisten çıktıktan birkaç hafta sonra Associated Press tarafından yapılan bir ankette Tilden, oybirliğiyle 20'nci yüzyılın ilk 50 yılının en büyük tenisçisi seçildi.Tilden, daha sonraki dönemde New York'taki bir otelin bir süit odasında yaşadığı yaşadı. Brodway oyunlarının yapımcılığını yaptı ve başrollerinde oynadı.Daha sonra kamusal yaşamdan silindi ve 1953'te 60 yaşında kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdi. BBC Türkçe

Halkın Bakkalı’ndan iki yenişube daha

Halkın Bakkalı’ndan iki yeni şube daha İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halka ucuz ve güvenilir gıda ulaştırmak için açtığı Halkın Bakkalı, Bayraklı, Karşıyaka, Konak, Menemen ve Buca’nın ardından Bornova’ya da ulaştı. Halkın Bakkalı’nın iki yeni yeni şubesinin açılışını yapan Başkan Tunç Soyer, üretici ile tüketici arasındaki bağı güçlendirmek ve üreticinin ürününü pazarlamak için var güçleriyle çalışacaklarını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in “Başka bir tarım mümkün” vizyonunun önemli bir ayağı olarak hayata geçirdiği Halkın Bakkalı, kent genelinde yaygınlaşıyor. İlki Kemeraltı’nda açılan, kısa sürede Konak Gültepe, Bayraklı Özkanlar, Karşıyaka Girne, Menemen Ulukent ve Buca Kasaplar Meydanı’na ulaşan Halkın Bakkalı’nın yedinci ve sekizinci şubeleri bugün Bornova'da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un katıldığı tören ile açıldı. Soyer, Halkın Bakkalı'nın yeni şubelerinden alışveriş yaparak üretici ve tüketici için hayırlı olmasını diledi.Törende konuşan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Türkiye'de kooperatifçiliğe destek veren ve bu konuda önemli işler yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e teşekkür etti. İduğ, "Bugün Halkın Bakkalı'nın yedinci ve sekizinci şubelerini Bornova'da açıyoruz. Et ve süt ürünleri hem çok avantajlı hem kaliteli. Halkın satın alma gücünün her geçen gün düştüğü bu dönemde Halkın Bakkalı markası ile uygun fiyata ve kaliteli ürünlerin olması çok değerli. Halkın Bakkalı markasının üretilmesinde ve yönetilmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi. /Archive/2021/2/17/122956589-2.jpgSOYER: HALK SAĞLIKLI GIDAYA ERİŞECEKTunç Soyer, "Başka Bir Tarım" mümkün vizyonuyla başlattıkları çalışmaların önemli kilometre taşlarından birinin Halkın Bakkalı olduğunu belirterek, "Bugün küçücük bir dükkanın açılışını yapıyoruz ama bunun sembolik bir değeri var. Tarımın can çekiştiği, yanlış tarım politikalarının iflas ettiği bir dönemden geçiyoruz. Bu kent ve kır arasındaki dengenin bozulmasına, işsizliğin artmasına, ekonominin daralmasına, fiyatların artmasına sebebiyet veren bir süreç. 27 üretici kooperatifinden 300 ürün alarak üretici ile tüketici arasındaki bağı kuruyoruz. Aslında üreticiye bir can suyu vermeye çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde Halkın Bakkalı'nı internet ortamına taşıyarak e-bakkal uygulamasını başlatacağı z. Niyetimiz üreticimizin ürettiği ne varsa emeğinin karşılığını alacak bir bedelle satmasına imkan vermek. Kentliyi de iyi adil ve temiz gıdayla buluşturmak. Açılışını yaptığımız bu dükkan küçücük ama anlamı,  faydası büyük.  Üreticimiz ürettikçe tüketicimiz daha sağlıklı daha ucuz gıdaya erişecek. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bunun için varız.  Bunun için çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.    /Archive/2021/2/17/122954714-1.jpgAçılış programına İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşcu, Bornova CHP İlçe Başkanı Ertürk Çapın, meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.    "HALKIN BAKKALI"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim dönemi vaatleri arasında yer alan Halkın Bakkalı, kooperatiflerin ürünlerini pazarlayabilmesi, tüketicilerin de sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşabilmesini amaçlıyor. Böylece hem küçük üreticinin desteklenmesi hem de yurttaşın korunması hedefleniyor. İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinden üretici kooperatiflerinin ürünleri aracısız olarak Halkın Bakkalı’nda satışa sunuluyor. Halkın Bakkalı şubelerinde meyve sebze, et, süt ürünleri, çeşitli kahvaltılıklar, bakliyat, zeytinyağı, baharat ve kozmetik gibi ürün gruplarından 300 farklı ürün bulunuyor. Ürün çeşitliliği, ülke genelinde kooperatiflerden temin edilen ü rünlerle her geçen gün artıyor. Pandemi süresince ve 30 Ekim’de İzmir’i sarsan depremde zor durumda kalan yurttaşların gıda, hijyen, yemek, beyaz eşya, mobilya gibi ihtiyaçları Halkın Bakkalı web sitesi üzerinden yardımseverler tarafından yapılan bağışlarla karşılandı. Halkın Bakkalı, şubelerinin yanı sıra e- ticaret sitesi ile de önümüzdeki günlerde hizmet verecek. İZMİR / Cumhuriyet

Muğla için don uyarısı

Muğla için don uyarısı Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü, vatandaşları hava sıcaklıklarının eksiye düşmesi nedeniyle su sayaçlarının koruma altına alınması konusunda uyardı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğü, hava sıcaklıklarının düşmesi ile birlikte sayaçların donmaması için vatandaşlara uyarılarda bulundu. MUSKİ Genel Müdürlüğü su sayaçlarının donma ve patlama riskine karşı abonelerin önlem alması gerektiği belirtirken, alınması gereken tedbirler ile ilgili bilgi verdi. MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Su tesisatları, ısıtma, soğutma ve elektrik tesisatları gibi binaların önemli yapısıdır. Su tesisatları iklim değişikliklerine karşı korunması da en çok önem arz eden donanımdır. Tesisatın en büyük düşmanı soğuk havalarda yaşanan donma olayıdır. Don olayı binadaki su tesisatı hatlarına, özellikle su sayaçlarında tahribat oluşmasına, sayacın etkisiz ve verimsiz çalışmasına sebep olmaktadır” denildi.MUSKİ Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada “Don olayı, sayaç içinde bulunan suyun hacminin artmasına ve bu nedenle sayacın patlamasına neden olur. Suyun donmasıyla artan basınç, sayaç ve boruyu patlatır. Bu nedenle sayacın patlama noktasına gelmemesi için öncelikle sayaç içinde bulunan suyun beklememesi, az miktarda suyun çok soğuk havalarda akıtılması gerekmektedir. Ayrıca ısıtmasız yerlerde ve evin dışında bulunan su sayaçlarını korumak için; beton, ahşap veya demirden muhafazalı kutular içine konulmalıdır. Donan bir sayaca ve tesisata ateş tutmamalı veya sıcak su dökülmemelidir. Donma nedeniyle su sayaçlarının hasar görmesi veya yanlış müdahale sonucu önemli miktarda su kaybına sebebiyet verecektir. Bunun yanı sıra bu tür mağduriyette vatandaşlarımız kesintisiz su hizmeti almalarında sıkıntıya düşebileceklerdir. Bunun önüne geçmek için su sayaçlarının donmaması için önceden önlem alınması gerekmektedir” denildi. cumhuriyet.com.tr

GökhanÖzoğuz'dan zam tepkisi: 'Bizim gündemimiz' dedi, sıraladı

Gökhan Özoğuz'dan zam tepkisi: 'Bizim gündemimiz' dedi, sıraladı Athena Grubu'nun solisti Gökhan Özoğuz, sosyal medya hesabından "Bizim gündemimiz" etiketiyle paylaşımda bulunarak hükümetin yaptığı zamlara tepki gösterdi. Son dönemde hükümetin başlattığı "yeni anayasa" tartışmaları, bir anda ülkenin gündemine oturdu. Ancak yurttaşlar günlerdir sosyal medya üzerinden Türkiye'nin yeni Anayasa'yı değil, zorda olan ekonomiyi, zamları, şehitleri, koronavirüsü ve akademideki sıkıntıları gündeme getirmesi gerektiğini ifade ediyor. Son olarak, Athena Grubu'nun solisti sanatçı Gökhan Özoğuz, dün Twitter hesabından bir paylaşımda bulunarak hükümet tarafından yapılan zamlara tepki gösterdi. Tek tek yapılan zamları sıralayan Özoğuz'un paylaşımı ise şu şekilde:"İnternete: yüzde 34 zam Köprülere: yüzde 26 zam Otoyollara: yüzde 26 zam Tünellere: yüzde 26 zam GSS Primine: yüzde 22 zam Alkollü İçkiye: yüzde 17 zamŞekere: yüzde 10 zamAyçiçekyağı: yüzde 110 zamYumurtaya: yüzde 100 zamÖTV'ye: yüzde 300 zamMaaşlara: yüzde 7 zam #BizimGündemimiz"İnternete : %34 zamKöprülere : %26 zamOtoyollara : %26 zamTünellere : %26 zamGSS Primine : %22 zamAlkollü İçkiye: %17 zamŞekere : %10 zamAyçiçekyağı : %110 zamYumurtaya : %100 zamÖTV'ye : %300 zamMaaşlara : %7 zam#BizimGündemimiz— Gökhan Özoğuz (@gokhanozoguz) February 16, 2021 cumhuriyet.com.tr

İsrail'den Filistin'e "Aşı" izni

İsrail'den Filistin'e "Aşı" izni İsrail, Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ne gönderdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının bir kısmının girişini onayladı. İsrail, Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ne gönderdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının bir kısmının girişini onayladı.İsrail’in Maariv gazetesinin haberine göre, Tel Aviv yönetimi, Filistin yönetimince ilk etapta Gazze Şeridi’ndeki sağlık personeli için gönderdiği 2 bin dozluk Rus SputnikV aşısının şimdilik 1000 dozunun girişine izin verdi.Haberde, aşıların Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun (Erez) sınır kapısından gönderileceği kaydedildi.FİLİSTİN SAĞLIK BAKANI DUYURMUŞTUFilistin Sağlık Bakanı Mey Keyle dün, gönderdikleri Kovid-19 aşılarının İsrail makamları tarafından abluka altındaki Gazze Şeridi’ne girişine izin verilmediğini duyurmuştu.Bakan Keyle, yaptığı yazılı açıklamada, 2 bin dozluk Rus SputnikV aşısının Kovid-19 hastaları için ayrılmış yoğun bakım odalarında çalışan sağlık personeli ve acil servislerdeki sağlık çalışanları için gönderildiğine dikkat çekmişti. AA

Fatih Terim 11'ini değiştiriyor

Fatih Terim 11'ini değiştiriyor Kasımpaşa maçında kötü zemin ve sert futbolu göz önünde bulundurup, Luyindama ve Etebo'yu oynatan, uzaktan şutlarla etkili olabilecek formsuz Babel'e şans tanıyan Fatih hoca, ligdeki Alanya deplasmanında bambaşka bir takımla sahada olacak. Donk, Taylan ve Onyekuru'yu yeniden 11'e hazırlayan Terim, bu maça 3 puandan daha fazlası gözüyle bakıyor. Yoğun kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle, sezonun en zorlu sınavlarından birini Kasımpaşa'ya karşı veren Galatasaray, sahadan galibiyetle ayrılırken, teknik direktör Fatih Terim'in kadro stratejisi, 3 puanı getiren faktörlerin başında yer aldı. Kötü zeminle beraber ortaya çıkacak sert futbolu göz önünde bulunduran Terim, Etebo ve Luyindama gibi fizik gücü yüksek isimlere 11'de şans tanırken, uzaktan şutlarla etkili olması için, formsuz olmasına rağmen Babel'i sahaya sürdü. Ancak bu kez Galatasaray, bambaşka bir iklimde ve çok farklı zemin şartlarında bir mücadeleye hazırlanıyor. Ligde cumartesi günü Alanyaspor'a konuk olacak Sarı-Kırmızılılar'da, kadro ve taktik anlayış ciddi ölçüde güncelleniyor.TAKTİK VE PSİKOLOJİK SAVAŞ!20 Şubat'taki maçta iki takımı da açık bir havada, güzel bir zemin bekliyor. Bu da, fiziksel mücadele olduğu kadar, topu daha iyi kullanan tarafın avantaj sağlayacağı anlamına geliyor. Bu kez değişen şartlara göre 11'i değiştirme kararı alan Terim, savunmada Donk'a, orta alanda Taylan'a, ileride de Onyekuru'ya ilk 11'de şans tanıyacak. Üstelik Terim, bu karşılaşmaya sıradan bir 3 puandan çok daha fazlası gözüyle bakıyor.PUANDAN ÇOK, PRESTİJ OLACAKİki sezondur üst üste Türkiye Kupası'nda Alanya'ya yenilen, ligin ilk yarısında da rakibine mağlup olmaktan kurtulamayan Galatasaray'da, Fatih hocanın prestij açısından da bu maça büyük önem verdiği öğrenildi. Görkemli bir rövanş elde etmek isteyen Terim, ekibiyle beraber yeniden bir Alanya analizi yaptı. Oyunculardan da kaybettikleri kupa maçını izlemelerini isteyen tecrübeli çalıştırıcı, takımını tam anlamıyla bir taktik ve psikoloji savaşına hazırlayacak.  cumhuriyet.com.tr

Bill Gates'ten Elon Musk'a gönderme

Bill Gates'ten Elon Musk'a gönderme Bill Gates, uzay yarışında neden olmadığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Gates, Elon Musk gibi 'Mars insanı' olmadığını belirtirken, oraya harcanacak parayı aşılara, iklim ve sağlığa ayırmayı tercih edeceğini söyledi. Microsoft'un CEO’su Bill Gates yaptığı açıklamada Elon Musk gibi ‘Mars insanı’ olmadığını ve parasını uzaya gitmek yerine aşılara harcamayı tercih ettiğini söyledi.CNBC’nin haberinde, Amazon CEO’su Jeff Bezos ve Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın öncülük ettiği uzay yarışında neden olmadığı sorusuna Gates, “Ben Mars insanı değilim” diyen Bill Gates, kullanılan roketlerin gerçekten de bir çözüm olduğunu düşünmediğini belirtti.‘UZAYA BİLET ALMAYACAĞIM’Açıklamalar yaptığı yayında “How to Avoid a Climate Disaster?” (İklim felaketi nasıl önlenir?) adlı kitabını tanıtan Gates, uzaya bilet almayacağını söyledi. Microsoft’un kurucusu, SpaceX’in CEO’su Elon Musk’ın aksine Mars’a gitmenin kendisi için o kadar önemli olmadığını söyledi.İNSANLIĞIN TEMEL SORUNLARINA AYIRMAYI TERCİH EDERİMParasını ve yardım vakfını insanlığın temel sorunlarına ayırmayı tercih ettiğini belirten Gates, “Dünyadaki iklim ve halk sağlığı krizlerini ele almayı, onlara fon ayırmayı tercih ederim” dedi.Uzay çalışmalarına çok fazla para ödemeyeceğim ifadelerini kullanan Gates, “Vakfım o parayla kızamık aşılarını satın alabilir ve bin dolara bile hayat kurtarabiliriz” şeklinde konuştu. cumhuriyet.com.tr

HDP'den yerli bebek mamasıiçin kanun teklifi

HDP'den yerli bebek maması için kanun teklifi Son dönemde fiyatları ateş pahası olan mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üzerindeki vergiler sıfırlanması, yerli mama üretimi ve dağıtımının sağlanması için Meclis'te kanun teklifi verildi. Asgari ücrete yapılan zam cebe girmeden erirken, zam rekoru kıran bebek mamalarına erişim de giderek güçleşti. Marketlerde kilitli paketler içerisinde satılır hale gelen bebek mamalarıyla ilgili Meclis'te bir kanun teklifi sunuldu.HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık'ın sunduğu "Yerli Bebek Maması ve Devam Sütlerinin Üretilmesi Hakkında  Kanun Teklifi"nin gerekçesinde şöyle denildi:"İhtiyaç duyması halinde talep eden her yurttaşın, insan onuruna yakışır bir şekilde gıda desteği alması sadece bir hak değil aynı zamanda sosyal ve demokratik bir devletin de gereğidir. Türkiye’de devam ede gelen ekonomik krizin etkisi kovid-19 salgınıyla birlikte çok önemli bir nüfus kesiminin yeterli gıdaya erişimini zorlaştırmıştır. Özellikle Yenidoğan ve 0-3 yaş aralığında olan bebeklerin ve annelerinin gıdaya erişimi yaşam hakkıyla doğrudan ilgilidir. Sağlıklı ve dengeli bir beden ve ruh sağlığının esası olan 0-3 yaş döneminde bebeklerin gıdaya erişimi bir kamusal hizmet kapsamında düzenlenmelidir."VERGİLER SIFIRLANMALIMama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının fiyatlarında son yıllardaki fahiş artış, ebeveynlerin önemli bir bölümünün gelirlerindeki azalış, işsizlik ve yoksulluk nedeniyle marketlerden özellikle mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının çalınmaya başlandığının dönem dönem kamuoyuna yansıdığı belirtilen teklif gerekçesinde  "Ebevenyleri bu çaresizliğe sürükleyen ve insan onurunu inciten bu durumun tamamen ortadan kaldırılması için ithal olmayan, döviz şoklarından etkilenmeyen, yoksullar için uygun fiyatlı olan yerli bir mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üretimi ve dağıtım sistemi kurulmalıdır. Öte yandan mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üzerindeki vergiler sıfırlanmalıdır. Mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üretilmesi için bir araştırma enstitüsü kurulmalı ve acilen bu üretim ve dağıtımın koşulları oluşturulmalıdır" denildi.BAKANLIK GIDA LABORATUVARLARI KURMALI4 maddeden oluşan teklifte mama, bebek devam sütleri ve bebek destek gıdalarına ilişkin fiyatlarda KDV, ithalat ve diğer tüm vergilerin oranı sıfırlanması talep ediliyor.Teklifte ayrıca yerli mama, bebek devam sütleri ve bebek destek gıdalarının yerli ürünler şeklinde üretilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde gıda laboratuvarları kurulması isteniyor.Teklifte geçici madde olarak da şu ifadelere yer veriliyor:"Sosyal güvenlik kurumu verileriyle kişi başı hane geliri asgari ücretin yarısından az olan hanelerdeki 0-3 yaş aralığındaki tüm bebeklere mama, devam sütü ve destek gıdalar talep edilmesi halinde 31/12/2023 tarihine kadar ücretsiz karşılanır. Bu süre cumhurbaşkanı tarafından bir yıllık sürelerle uzatılabilir"  cumhuriyet.com.tr

Palyatif bakım nedir, hangi hastalıklara odaklanır?

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Palyatif bakım nedir, hangi hastalıklara odaklanır? Ciddi veya ilerleyici hastalığı olan kişilerde, hastalık süreci sıkıntılarının en hafif şekilde yaşanmasını ve yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir tür tedavi yöntemi olan palyatif bakım, özellikle kanser hastalığında sıkça tercih ediliyor. Şifanın mümkün olmadığı terminal dönemde hastayı rahatlatacak, yaşam kalitesini en yüksek düzeyde tutacak bir tedavi yöntemi olan palyatif bakım, tıbbın gelişmesiyle özellikle son yıllarda daha sık kullanılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1980’lerde "tedavilere yanıt alınamayan hastaların bütüncül bakımı" olarak tanımlanan palyatif bakım, 2002'de güncellenen yeni tanımıyla "yaşamı tehdit eden bir hastalıkla karşılaşan hasta ve ailelerin, hastalığın tanısından ölüme kadar olan süreçte ağrı ve semptomların erken tanılanması ve giderilmesi, psikososyal ve manevi desteğin sağlanarak yaşam kalitelerini artırma çabası" şeklinde açıklanıyor. PALYATİF BAKIM NEDİR?Palyatif bakım, kanser gibi ciddi veya ilerleyici hastalığı olan kişilere ve yakınlarına tanı almasından itibaren tüm hastalık süreci boyunca verilen, yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen tedavilerdir. Kişilerin ciddi hastalıkları da olsa, günlük aktivitelerini yerine getirebilmeleri veya geçimlerini sağladıkları işlerini devam ettirebilmeleri, bunlar olamasa bile hastalık sürecinin sıkıntılarının en hafif şekilde yaşanabilmesi için gereken yaklaşım, palyatif bakım olarak tanımlanır.Palyatif bakım, ek bir destek katmanı sağlamak için hastanın diğer doktorlarıyla birlikte çalışan özel eğitimli hemşireler ve diğer uzmanlar ekibi tarafından sağlanır ve hastanın ihtiyaçlarına dayanır. Herhangi bir yaşta ve ciddi bir hastalığın herhangi bir aşamasında da uygundur. Palyatif bakım, uzmanlaşmış ve aynı zamanda gönüllülük esası ile de çalışması gereken bir ekibin işidir. Palyatif bakım tedavisi, hastaların, son ana kadar aktif bir yaşam sürmeleri için destek sağlar. Öte yandan hasta yakınlarına, terminal dönemdeki hasta bakımı konusunda eğitim vermeyi ve onların da bu bakıma aktif katılımlarını sağlamayı amaçlar. Yaşam kalitesini arttırır ve aynı zamanda hastalık sürecini olumlu olarak etkileyebilir. Hastalar üzerindeki temel amacı ağrı, depresyon, nefes darlığı, yorgunluk, kabızlık, bulantı, iştah kaybı, uyku güçlüğü ve kaygı gibi semptomları en aza indirmektir.Ayrıca 14 Ekim tüm dünyada konunun önemini benimsetmek amacıyla, "Dünya Palyatif Bakım Günü" olarak kutlanır.PALYATİF BAKIMIN ODAKLANDIĞI KONU VE HASTALIKLARFiziksel sorunlar: En yaygın olanları ağrı, halsizlik, iştah kaybı, bulantı, kusma, nefes darlığı, uykusuzluktur. Bunların çoğu, kanser gibi ciddi ve ilerleyici hastalıklara sahip bireylerde gözlemlenen semptomlardır.Duygusal sorunlar: Depresyon, kaygı (anksiyete) ve korkular.Günlük hayata dair sorunlar: Hasta ve yakınlarının pratik yaşamını etkileyen sosyal, ekonomik, yasal konular ve bu doğrultuda gelişen sağlık güvenceleri ile ilgili endişeler. cumhuriyet.com.tr

Akar ve Soylu'nun CHP'ye ziyaretine MHP'den itiraz

Akar ve Soylu'nun CHP'ye ziyaretine MHP'den itiraz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP'ye Gara operasyonu hakkında bilgilendirme ziyaretine MHP’den itiraz geldi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Pençe Kartal-2 Harekatı kapsamında Gara bölgesinde 13 polis ve askerin PKK tarafından katledilmesine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti.Bakanlar Akar ve Soylu’nun CHP ziyaretine MHP’den itiraz geldi.MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başdanışmanı Yıldıray Çiçek ziyarete ilişkin “muhatap alıp bilgi vermek zaman kaybıdır” çıkışında bulundu. Yıldıray Çiçek’in Twitter üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: “CHP’yi terör örgütlerinin yuvasına çevirmiş olanları, ‘HDP Kürtlerin siyasal temsilcisidir’ diyenleri muhatap alıp bilgi vermek zaman kaybıdır!”/Archive/2021/2/17/073237143-screenshot3.jpg cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter